• Sonuç bulunamadı

BİZANSLILARIN DİYARBEKİR BÖLGESİNİ İŞGAL TEŞEBBÜSÜ

6. NÂSIRÜDDEVLE (MANSUR B NİZAMEDDİN)

2.6. BİZANSLILARIN DİYARBEKİR BÖLGESİNİ İŞGAL TEŞEBBÜSÜ

Hâkimi Şebib b. Vessâb en-Nümeyrîyle birlikte Diyarbekir üzerine bir askeri sefer düzenledi. Bu harekât sırasında bölgeyi talan eden Bizanslılar, Süveyda(Siverek)yı zapt etti. Bunun üzerine Nasruddevle, başta Ukaylî Emiri Karvaş olmak üzere çevre emirlerden yardım istedi. Böyle bir birliği, Nasruddevlen’nin emrinde toplanmasını gören Nümeyrî lideri İbn Vessâb, korkuya kapılıp Urfa’ya döndü. Bununla yetinemeyen Kürt Emiri Nasruddevle, (1034-1041) yılları arasında imparatorluk yapmış olan Bizans İmparatoru lV. Michael’e bir elçi göndererek aralarındaki barış antlaşmasını feshettiği için onu tenkit etti. Nasruddevle, etrafında toplanan bu ordudan cesaret alarak Bizans’ın eline düştüğü Urfa’yı geri almak için niyetlendi. Bu esnada Bizans elçileri, İmparator adına özür diledi ve olan bitenlerden haberdar olmadığını beyan eden mektubu getirdi. Elçiler, Nasruddevle’ye değerli hediyeler de getirdi. İmparator lV. Michael, Urfa’daki komutanlara haber göndererek onları bu davranışlarından azarlardı. Taraflar arasındaki gerginlik ortamı diploması yoluyla rayına oturdu. Böylece Nasruddevle, çıkmaya karar verdiği Urfa seferinden vazgeçti ve yanında bulunan askerleri de memleketine yolladı.184

Bizanslılar, Edessa’dan hareketle Aksas, Harran ve Seruc (Suruç) civarını, Harran Emiri Nümeyrîli İbn Vassâb kendilerine vergi ödeyinceye kadar, yağmalamaya başladı. Edessa’daki Bizanslılar, bu kişiyle birlikte 426/1034-5 yılında Nasruddevle’ye karşı bir sefer yaparak as-Suveyda’yı ele geçirdi.185

Müslümanlar, büyük bir orduyla birlikte Urfa’nın üzerine yürüdü. Birçok Hristiyanı esir alıp ülkelerine götürdü. Onlar, Alar (Hilar) ve Siverek’te katliamlar yaptı; çeşmelerin ve çayların suları kana boyandı186

Öteyanda Bizanslılar, Emir Nizameddin döneminde de Seluklularla yaşanan bir olayı bahane ederek Mervânîlerin ikinci büyük şehri Âmid’de saldırmış, yaşanan büyük

184

İbnü’l-Esir, Vlll, s. 216-217; M. Emin Zeki, s. 495; ay., İmâre, s. 113; Abdurrakib Yusuf, ll, s. 45; Ripper, s. 189; Tufantoz, s. 86.

185

Honigmann, 134-135.

186

50

bir savaştan sonra yenilmiş ve bu esnada Urfa Valisi Tavadanos, öldürülmüştü. Bu savaşın nedeni aşağıda aktaracağımız gibi olmuştu:

Sultan Tuğrul Bey’in divanındaki üç büyük reisleri; Salar-ı Horasan, Mıcmıc, (Cemcem) ve İsulv’ın Tall-Hum, Bağin ve Ergani’deki Hristiyanlara karşı yaptığı olayı şu şekilde aktarabiliriz: “Bunlar, büyük bir orduyla birlikte Pağin adı verilen yere gelerek birçok Hristiyan’ı kılıçtan geçirmişlerdi. Bu felaket bittikten sonra kara haber Bizans İmparatoru Dugidz’e ulaşmıştı. Bunun üzerine İmparator, meşhur komutan Frankapol’un komutasında bir ordu hazırlayarak Tell-Hum’a göndermişti. Bununla birlikte meşhur savaşçı Urfa’nın Dükü Tavadanos; Urfa, Gerger ve Hısnmansur’daki askerlerini toplayıp Müslümanların üzerine yürümüş ve onlardan Hristiyanların dökülen kanının intikamını almıştı. Bizans askerlerin geliş haberini alan Türk askerleri, İran’a kaçmıştı.”187

Daha sonra Bizans’ın Urfa Dükü Tavadanos, buradan Mervânîlerin Âmid kentine saldırmıştı. Zira halk, o günlerde Nasruddevle’nin oğlu Said’i zehir verip öldürmüştü. Şehir halkı, Bizans askerleri üzerine geldiği haberini alınca gizlice Frankapol’la anlaşmış ve ona 10,000 dahekan vererek, Müslümanlarla ittifak etmişti. Bu haberi alan Tavadanos, Frankapol’a hakaret etmişti. Bizans askerleri, Âmid’in Urfakapı’sına geldiğinde Müslümanlar toplu olarak onlara saldırmıştı. Frankapol, Tavadanos’a ihanet ederek onların karşısında yalnız bırakmıştı. Kendisi ve askerleri, savaşın gerisinde kalarak savaşmamışlardı. Bizans komutanı Frankapol’un yanında 60,000 asker bulunurdu. Mervânî-Bizans arasındaki savaş başlayınca Hedzn-Bışara (Hacı Başaraa) adındaki cesur bir asker, Bizanslılara büyük bir darbe indirmişti. Mervânî askeri Hedzn-Bışara, Bizans’ın Dükü Tavadanos’un cephesini yarmış ve her taraftan onlara vurmuştu. Tavadanos, bunu görünce bir at istemiş ve bana bir kama verin demişti. Bizans komutanı Tavadanos, Bışara’nın ilerlediği sırada üzerine atlamış ve mızrağı göğsüne saplamıştı. İkisi de orada öldürülmüştü.188

187

Mateos, s. 113-16.

188

Mateos, s. 116; Ripper, s. 396-397. Bu dönemde kardeşi Nasr tarafında zehirlenerek öldürülen kişinin Sait değil de “Sad” olmalıdır. Nasrüddevle’nin ölümünden sonra Âmid’de iki yılık bağımsızlığını ilan etmiş olan Mervâni prensi “Sad” olduğunu kastetmiş olsa da daha fazla bilgi için bu kitabın 238-242

51

Âmid Amiri Nasruddevle’nin oğlu (Said), bu katliamın haberini alınca Salar-ı Horasan’la irtibata geçerek ittifak kurmuştu. Emir, bütün esir alınmış olanları eyaletinden satılması emrini vermişti. Zira o, iyi bir kişiydi ve Hıristiyanlara karşı merhametliydi.189

Diyarbekir Mervânî Emiri Salar-ı Horasan ile ittifak yaptı. Nizameddin Türk beyleriyle birleşerek (Bâb’ur-Rum) kapısı önünde Rumlarla şiddetli bir savaş yapıldı. İki taraftan da 15,00 insan ölmüştü.190

Bu olayın bunda sonraki gidişatı şüpheli olmakla beraber Mateos, şunları söylemiştir: Tavadanos öldürüldüktan sonra Tavar adlı bir askeri, Frankapol’a gelerek ondan davacı olduğunu söylemişti. Bunun üzerine Frankapol, Mervânîlerin üzerine atılmış ve kentin kapısı önünde büyük bir katliam yapmıştı. Bizans komutanı Frankapol, orada 15,000 kişiyi öldürmüş ve sonra memleketi Bizans’a dönmüştü.191

Bir taraftan bunlar yaşanırken diğer taraftan da 1062-1063 yıllarında Hehnuk adlı bir kişinin gerçekleştirdiği yağma seferi olmuştu. Beraberindeki 5.000 yandaşıyla Diyarbekir’e gelen Hehnuk; çok sayıda büyükbaş hayvan, koyun ve at’a el koymuş, esirler almıştı. Sonrasında bu ekip, es-Suveyda yönüne ilerlemişti. Kürt lideri Halid taraftarlarıyla birlikte; Ermenilerin peşineden gidip onları alt etmiş ve esirleri de kurtarmıştı. Hehnuk’un yağma seferi, Bizans ordusunun Mervânî kenti Âmid’i kuşattığı zamana denk gelmişti.192

2.7. MERVÂNÎ- NÜMEYRÎ GÜÇLERİNİN SÜVEYDA’YI BİZANS’TAN