• Sonuç bulunamadı

Bektâşîliğin Kollara Ayrılması ve Arnavut Dedebabalığı

D. BEKTÂŞÎLİĞİ TANIMLAMA PROBLEMİ

5.2. Bektâşîliğin Kollara Ayrılması ve Arnavut Dedebabalığı

Bektâşîlik XIII. yüzyıldan günümüze kadar bazı istisnalar haricinde varlığını idame ettirmiştir. Gerçi Hacı Bektâş-ı Velî’nin vefatından sonra bazı değişiklikler olmuş, tarikat Çelebi ve Babagân olmak üzere iki kola ayrılmıştır. Tarihte Balım Sultan’ın önderliğindeki kola Babagân (Mücerred), Kalender Çelebi geleneğini sürdüren kola da Çelebi (Müteehhil) denilmiştir. Bu iki kolun da geleneği günümüzde de devam etmekle birlikte coğrafi dağılım konusunda değişiklik göstermektedir.137 Dünyanın farklı bölgelerinde Babagân kol daha aktif iken, Anadolu’da Çelebiler daha belirgindir.

134 M. Küçük, a.g.e., s. 103.

135 Shyqyri Hysi “Histori e Komuniteteve Fetare Shqiptare” (Arnavutluk Dini Komitelerin Tarihi) adlı eserinde

“Birinci Bektâşî Kongre sinde Arnavutluk’taki Bektâşîlerin merkezinden nasıl bağımsız olabileceği üzerine konuşulduğunu iddia etmektedir. Ancak herhangi bir kaynak göstermediğinden tarafımızca kabul edilmemektedir. Shyqyri Hysi, Histori e Komuniteteve Fetare Shqiptare, a.g.e., s. 189.

136 Urtësia. No. 8, Kasım 1996, s. 21.

137 Cemal Şener – Miyase İlknur, Şeriat ve Alevilik, Ant Yayınları, İstanbul, 1995, s. 23-24.

Çelebilerin özelliği soy kütüklerinin Hacı Bektâş-ı Velî’ye bağlı olmasının yanı sıra kendilerini yedinci İmam Musa-i Kazım’a bağlı olduklarını kabul etmeleridir.138 Hacı Bektâş-ı Velî Dergâhı dışında Anadolu ve Balkanlardaki Çelebi Bektâşîlerin örgütlenme biçimi Ocaklar ya da Dedegandır. Çelebi kolunda evlenmenin ehemmiyeti vardır. Bu nedenle evli olmayanlar ayine alınmazlar.139 Bekârlık ilkesini benimseyen Babagân ise Hz. Peygamber soyuna saygı göstermekle birlikte liderin seçiminde soydan ziyade liyakatın esas olduğunu söylerler. Zaman zaman bu iki grup arasında şiddetli post kavgaları yaşanmış, önceleri Çelebiler posta otururken daha sonra Babaganlar oturmaya başlamıştır.140

Ancak 30 Kasım 1925 yılında 677 numaralı Kanunla Türkiye’de tarikat faaliyetlerinin yasaklanıp bütün tekke ve türbelerin kapanmasından sonra Babagânlar arasında kurumsal olarak hizipleştikleri gözlenmiştir. Böylece Bektâşîliğin en üst makamında bulunan Salih Niyazi Dedebaba tüm Bektâşî Babagân kolların ittifak ettiği son Bektâşî dedebabası olmuştur. Zira Salih Niyazi Dedebaba’nın bir süre daha Türkiye’de kaldıktan sonra Arnavutluk’a geçmesi çeşitli akademisyen ve araştırmacılar tarafından meşruiyetini kaybetmek şeklinde yorumlanmıştır.141 Esasında Babagân arasında Arnavutluk’un bağımsızlık mücadelesinde bir ayrışma görülmüştü. Arnavut Bektâşîleri aktif olarak bağımsızlık hareketleri içinde yer alıp başka bir otorite kabul etmezken, Ahmet Muhtar Baba gibi Jön Türk Bektâşîler sorunun Anayasa ve Türkiye’deki babalar marifetiyle çözülmesi gerektiğini söylüyorlardı.142 Yakın dönemde böyle bir siyasi ihtilaf söz konusu iken Salih Niyazi Dedebaba’nın unvanını bu ülkede de kullanmak istemesi Kral Zogu tarafından kabul görmemiş, ancak “Halifebaba” unvanıyla hayatını sürdürebileceği söylenmiştir.143 Ülkedeki Bektâşîlerin Salih Niyazi Dedebaba’nın gelişine zemin hazırladıkları bellidir. Zira Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip eden Arnavutluk Bektâşîleri 1929 yılının Eylülü’nde Baba Kamber Prishta başkanlığında Turan Tekkesi’nde gerçekleşen Üçüncü Bektâşî Kongresi’nin ardından dedebabalığın konumu ve tüzel kişiliği konusunda çalışmalar yapmışlardı. Böylelikle Kral Zogu’nun da onayıyla, Bektâşîler

138 Latife Özpolat - Hamdullah Erbil Haz., a.g.e., s. 305.

139 Yusuf Ziya Yörükan, Anadolu’da Aleviler ve Tahtacılar, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1998, s.

452.

140 Murat Sertoğlu, Bektâşîlik Nedir, Başak Yayınevi, İstanbul, 1969, s. 74.

141 Bedri Noyan Dedebaba, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevilik, Ardıç Yayınları, C. V., Ankara, 2002, s. 4, 118; Bedri Noyan Dedebaba, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevilik, Ardıç Yayınları, C. I, Ankara, 1998, s.

342-343; Hülya Küçük, Kurtuluş Savaşı’nda Bektâşîler, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2003, s. 194-195. Küçük, Tarihten Günümüze Makedonya ve Arnavutluk’ta Bektâşîlik bir Nefes Balkan, a.g.e., s. 105.

142 Thierry Zarcone, “Stone People, Tree People and Animal People in Turkic Asia and Eastern Europe.” Diogenes 52, No. 3, 2005, pp. 35–46; Stavro Skendi, Tbe Albanian National Awakening 1878-1912, Princeton N. J., Princeton Univ. Press, 1967, p. 469-470; Nathalie Clayer, “Bektâşîlk ve Arnavut Ulusçuluğu”, çev. Orhan Koloğlu, Toplumsal Tarih Dergisi, Şubat 1994, s. 61; Albert Doja, Bektashizmi në Shqipëri: Histori Politike e Një Lëvizje Fetare, Instituti Shqiptar për Studime Ndërkombëtare Yayınları, Tiran, 2008, s. 63.

143 Hülya Küçük, Kurtuluş Savaşı’nda Bektâşîler, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2003, s. 195; M. Küçük, a.g.e., s. 105;

Bedri Noyan Dedebaba, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevilik, C. I, a.g.e., s. 323-324.

Müslüman Komitesi’nden, yani Sünnilerden bağımsız bir şekilde ülkedeki dört dini topluluktan biri olma hakkını kazanmışlar ve topluluğun merkezinin Tiran olması resmileşmiştir.144

Üçüncü Bektâşî Kongresi’ne Katılan Bektâşî Delegelerin Listesi145

Unvan Adı Soyadı Adı Soyadı Adı Soyadı

Dede Kamber Prishta Javer Hrushid Mazllum Bilishti - Bektash Shëmbërdhenji Veis Sevrani Mustafa Spathara Baba Ramadan Qatromi Kasëm Radovicka Qazim Dedeja

- Mehmet Kruja Abedin Skëmbi İbrahim Sejfullai

- Hajdar Kolonja Ethem Osmani Sabri Daljani

- Zylfo Melçani Xhevat Kallajxhi Hasan Sino

- Xhafer Përmeti Demir Selenica Abedin Mulla Hasani

- Seit Leskoviku Tefik Lamçe Rakip Daljani

- Halim Therepeli Ali Koprëncka Lufti Bektashi

- Ali Tomorri Solu Lekdush Fejzulla Guranjaku

- Rıza Elbasani Hysen Kalaja Muharrem MyteVelîu

- Mustafa Elbasani Tefik Panariti Qemal Jaupi

- Xhemal Elbasani Tefik Orgocka Hysen Plangarica

- Barjam Vëndresha Sabri Qyteza Sali Butka

- Hysni Turani Hysen Dakli Vehip Gjergjani

Derviş Myrteza Backa Halim Kosova Mehdi Novosela

- Ergirili Rexhep Hysen Nikolica Gani Shënëpremte

- Qazim Velîabishti Fejzi Rusi Hamit Xhunga

144 Luan Afmataj, Arnavutluk Bektâşîliği, Başlangıcı, Gelişmesi, Günümüzdeki Durumu, Marmara Üniv Sosyal Bil Enst., Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2009, s. 70; Gözde Kılıç Yaşın, “Balkanlarda Bektâşîlik”, Yeniden İnşa Sürecinde İnanç ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik: İkibinyirmiüç, Sayı 150,15 Ekim 2013, s. 46.

Ayrıca bakınız Salih Çift, Mısır’da Bektâşîlik, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2013, s. 216.

145 Urtësia, No. 41, Ekim 2004, s. 8.

Üçüncü Bektâşî kongresinde katılan delegeler (Turan Tekkesi 1929)

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere kongreye katılan Bektâşî din adamları 6 halifebaba, 39 baba ve 9 derviş olmak üzere toplam 54 kişiden oluşmaktadır. Bu kongreye neredeyse bütün Arnavut bölgelerinden delegeler katılmıştır. Kongrede Dünya Bektâşî Merkezi’nin Arnavutluk’a taşınması kararı alınmış, merkezin yönetmelik tasarısı onaylanmak için meclise gönderilmiştir. Bu yönetmelik kapsamında Tiran’da yeni kurulan Dedebabalık’a bağlı olarak Arnavutluk içinde Prişte, Kruya, Elbasan, Korç, Ergiri ve Frasher (daha sonra Frasher yerine Avlonya) olmak üzere altı Halifelik daha açıldı. Ayrıca Dedebabalık’ta on iki seküler ve ruhban üyeden oluşan genel kurul ve dedebaba ile altı halifebabadan oluşan ruhban kurul olmak üzere iki konsey daha kuruldu. Genel kurulun görevi idari işler, ruhban kurulunun görevi dini konulardı. Böylece Bektâşîlik Türkiye’de Kemalist reformlarla tarihten silinirken Arnavutluk cephesinde milliyetçilikle beraber adeta yeniden canlanmıştır. Ülkede Bektâşilik lehine gözlemlenen olumlu atmosfer, tarikatın ulus devleti övmesi ve onun bağımsızlığına verdiği erken dönemdeki desteğin sonucudur.

Salih Niyazi Dedebaba’nın Türkiye’den ayrılmasından sonra ülkede bir otorite boşluğu doğmuştur. Ankara'da PTT'den emekli Ali Naci Baykal Halifebaba, Salih Niyazi Dedebaba'nın kendisine gönderdiği mektupta geçen “Mukaddes vazifenizde muvaffakiyetler dilerim,”

cümlesinden hareketle dedebabalık makamını kendisine bıraktığını iddia etmiştir. Böylece Türkiye’de müstakil bir Babagân kol başlamıştır. Ali Naci Baykal Baba’dan sonra posta Bedreddin Noyan, sonrasında da Ali Haydar Ercan gelmiştir.146 Şüphesiz Türkiye’deki bu gelişme fiili bir duruma dayanmaktadır ve erkânnameye uygun değildir. Zira Bektâşî erkânına

146 Bedri Noyan Dedebaba, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevilik, Ardıç Yayınları, C. 1., Ankara, 1998, s. 321-322. Türkiye’deki Babagan kolunun dedebaba silsilesi için ayrıca Bkz. Burhan Kocadağ, Şahkulu Sultan Dergâhı ve Bektâşî Tekkeleri, Can Yayınları, İstanbul, 1998, s. 35-36; Ethem Ruhi Fığlalı, Türkiye'de Alevilik Bektâşîlik, a.g.e., s. 396-397.

göre, bir dedebaba hayatta iken, ikincisi seçilemez. Ayrıca dedebabalık makamında oturacak kişide aranan özelliklerden biri de evlenmiş olmamasıdır. Oysa Ali Naci Baykal Baba mücerred değil, müteehhil idi. Ayrıca Salih Niyazi Dedebaba'nın vefatından sonra Ali Naci Baykal Baba'nın Dedebabalığını tasdik için düzenlendiği seçim heyetinde bulunanlar halifebaba değil, baba idi. Bir baba dışında hepsi de müteehhil idi.147 Bu açılardan bakıldığından Salih Niyazi Dedebaba’nın vefatından sonraki seçim şartlarını Ali Naci Baykal Baba'nın değil de, Arnavutluk’taki Ali Riza Dedebaba'nın taşıdığını söyleyebiliriz.

Türkiye’deki dedebabalığın yanı sıra Mısır’da da bir dedebabalık ortaya çıkmıştır.

Aşağıda değineceğimiz üzere Arnavutluk’ta komünist dönemde Abaz Hilmi Dedebaba zamanında başlayan baskılar pek çok Bektâşî din adamının tutuklanması ya da öldürülmesi ile devam etmiş ve yeni dedebaba seçimi oldukça şaibeli olmuştur. Bunun üzerine Mısır’da Kaygusuz Abdal asitanesinde postnişin olan Ahmed Sırrı Halifebaba dedebabalık seçimine gitmiştir. 30 Ocak 1949 tarihli seçimin gerekçesi ve sonucu şu bildiri ile ifade edilmiştir:

“Aşağıdaki imzaları bulunan bizler, yüce Bektâşî tarikatı mensupları ve dervişleri ile Sultan Kaygusuz Tekkesi’nin muhibleri 30 Ocak 1949 Pazartesi günü toplandık.

Arnavutluk’taki mevcut şartların, uyulması gereken kurallara uygun olarak vazifesini tam manasıyla yerine getirmesine engel olduğu şu günlerde tarikatın içerisinde bulunduğu durumu gözden geçirdik… Gerekli istişarenin ardından yüce şeyhimiz Ahmed Sırrı Baba’nın dedebabalık makamına yükseltilmesi noktasında görüş birliğine vardık.”148

Ahmed Sırrı Dedebaba seçildikten sonra İstanbul'a geldiğinde kendisine biat eden babalar olmuştur. Ancak bu dedebabalık seçiminin de problemli olduğu bellidir. Zira seçim genellikle Hacıbektaş’taki Pir Evi’nde veya daha sonra bunu temsil eden Tiran’da yapılırken, bu kez bambaşka bir yerde, Mısır’da gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Tiran’da bir dedebaba yaşıyorken iken yeni bir dedebaba seçilmiştir. Selim Kaliçani Baba Ahmed Sırrı Baba’nın dedebabalık girişimlerini son derece yanlış bir adım olarak niteler. Selim Baba’ya göre Ahmed Sırrı Baba sonradan hatasının farkına varmış, dedebabalık iddiasından vazgeçmiş ve radyo konuşmalarında bu unvanı kullanmamıştır.149 Bedri Noyan da Ahmet Sırrı Baba’nın girişimlerini erkânla bağdaşmayan bir işlem olarak görmüş, onu nifak ve fitne ile suçlamıştır. Noyan, Mahmut Nefi Baba’dan aldığı 19 Eylül 1955 tarihli bir mektuptan hareketle Ahmet Sırrı Baba’nın Mısır’daki

147 Son Bektâşî Dedebaba Ahmed Sırrı Dedebaba ve Cumhuriyet Sonra Dedebaba Müessesisi hakkında Mülahazalar, revak kitabevi (notlar) Nisan 2013 Salı, 18:30.

148 Salih Çift, Mısır’da Bektâşîlik, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2013, s. 138. ayıca bakınız. Salih Çift Yayına Haz., Ahmediyye Risalesi ve Nefesler: Ahmed Sırrı Dedebaba, Revak Kitabevi, İstanbul, 2013, s. 245-7. Söz konusu karara imza atan halifebaba listesi için Bkz. Salih Çift, Mısır’da Bektâşîlik, Dergâh Yayınları, İstanbul, 2013, s.

139; Şevki Koca, Bektâşîlik ve Bektâşî Dergâhları, Cem Vakfı, İstanbul, 2005, s. 95.

149 Selim Kalçani Baba, a.g.e., s. 232.

muhibbanı dağıtacak hareketlerde bulunduğunu, Kaygusuz Sultan Dergâhı’nda bir gün bile olsa meydanın açılmadığını, muhibban toplantılarının bile yapılamadığını söylemektedir.150

Bektâşîliğin Arnavutluk’ta müstakil bir kol olma iddiası ise 1921’e dayanır. Zira 14-17.01.1921 tarihinde Prişte Tekkesi’nde Arnavutluk Bektâşîliğinin ilk kongresinde Hacıbektaş’tan ayrılma kararı alındığı iddia edilir.151 Fakat fiiliyatta böyle bir ayrım olmamıştır.

Arnavut kökenli Salih Niyazi Dedebaba’nın (1876-1941) Arnavutluk’a gelmesi, Bektâşîliğin merkezinin artık Tiran olduğunun kabulünü gerektirmiştir. Birkaç yıl sonra Tiran’daki Dedebabalık’ta mücerredlik meydanı açılarak Hacı Bektâş Dergâhı’nda yapılan tüm ayinlerin burada da eda edilmeye başlanmış, yani Pir Evi’nin fonksiyonları da buraya taşınmıştır.152

Dünya Bektâşî Merkezi’nin Arnavutluk’a intikalinin doğurduğu sonuçlar şu şekilde açıklanabilir. İlk olarak, Bektâşîler Dedebaba’nin sadece Pir Evi’nde oturduğu şeklindeki eski anlayışı değişmiştir. Zira Tiran’daki Dedebabalık, Pir Evi’nin fonksiyonlarını bire bir yerine getirmeye başlamıştır. Bu da Bektâşilik açısından yeni bir dönem demektir. Zira eskiden mücerredlik töreni sadece Hacıbektâş’ta icra edilirken, Bektâşi Merkezi’nin Arnavutluk’a intikalinden sonra tüm erkânlar Tiran’da yapılmaya başlamıştır. İkincisi, Arapça ve Türkçe olarak yerine getirilen ritüeller artık Arnavutça icra edilmeye başlamıştır. Gerekli tüm

“tercümanlar” ve “gülbanklar” Arnavutçaya tercüme edilmiştir. Arnavutluk’a taşınan Dünya Bektâşî Merkezi’ne bağlı olarak Arnavutluk içinde altı, Arnavutluk haricinde dört olmak üzere toplam on halifelik kuruldu. Arnavutluk haricindeki halifelikler Makedonya’nın Tetova şehrinde bulunan Harabi (Harabati Baba) Tekkesi Halifeliği, Kosova’daki Yakova Halifeliği, İstanbul Halifeliği ve daha sonra kurulan Amerika’daki Detroit Halifeliğidir. Arnavutluk’taki Bektâşî Halifelikleri (Dedelikler veya Ocaklar) ve sorumlu oldukları iller/ilçeler ise şunlardır:

1. Turan-Korç Halifeliği: Korç, Kolonjë (Kolonyı), Devoll (Devol), Pogradec (Pogrades), Leskovik.

2. Ergiri Halifeliği: Ergiri, Sarand, Tepedelen.

3. Prişte Halifeliği: Berat, Skrapar, Përmet (Permet).

4. Avlonya Halifeliği: Avlonya, Fier, Patos, Roskoves, Mallakastër (Malakastır).

5. Elbasan Halifeliği: Elbasan, Gramsh (Gramş), Librazh (Libraj), Peqin (peçin), Prenjas, Lushnje ve Kavay.

6. Kruyaovası Halifeliği: Kruya, Dıraç, İşkodra, Kurbin, Mat, Debre, Tropoj (Tropoy), Kukës, Bulqizë (Bulçiz).

150 Bedri Noyan Dedebaba, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevilik, Ardıç Yayınları, C. V, Ankara, 2002, s. 4-5.

151 A. Popoviç, Balkanlarda İslam, s. 20. Murat Küçük a.g.e., s. 103. Clayer, a.g.m., s. 60. N. Bozbora, a.g.m., s.

67-152 Salih Çift Yayına Haz., Ahmediyye Risalesi ve Nefesler: Ahmed Sırrı Dedebaba, a.g.e., s. 59. 84.

Salih Niyazi Dedebaba bir görüşe göre, İtalyanlarla işbirliği yaptığı için komünistler tarafından 1941 yılında öldürülmüştür.153 Bir başka görüşe göre ise tekke kurmak için halktan topladığı ve hükümetten aldığı paraları çalan bir hırsız tarafından katledilmiştir.154 Günümüzdeki Bektâşî din adamları Salih Niyazi Dedebaba’nın neden öldürüldüğünün hala meçhul olduğunu söylerler. Zira onların ifadesine göre cinayet zanlısı olarak yirmi kişi tutuklanmış, ancak daha sonra serbest bırakılmışlar ve çalınan paraların izine de rastlanmamıştır. Salih Niyazi Baba’dan sonra Ali Rıza Baba posta oturmuş ve Arnavut babalar üzerinden silsile günümüze kadar gelmiştir.

Bektâşî Dünya Merkezi’ne göre Hacı Bektâş-ı Velî’den günümüze kadar dedebabaların silsilesi şöyledir: 155

No Adı Posta Oturuşu-Vefatı

I Hacı Bektâş-ı Velî Pir 1282 1337

II Hıdır Lala Baba 1341 1361

III Resul Bali IV Yusuf Bali V Mürsel Bali

1 Yusuf Bali Balım Sultan 1509 1517

2 Sersem Ali Dedebaba 1551-2 1569

3 Elhac Ahmed Ali Dedebaba 1569 1569 4 Abdullah Baba (Dimetokalı Ak Abdullah Baba) 1569 1596 5 Dimetokalı Kara Halil Dedebaba 1596 1628 6 Dimetokalı Elhac Vahdeti Dedebaba 1628 1649 7 Elhac Seyyid Mustafa (Dedebaba) 1649 1675 8 Birecikli Seyyid İbrahim Agahi Dedebaba 1675 1689 9 Urfalı Es Seyyid Halil İbrahim Dedebaba 1689 1714 10 Serezli Hacı Hasan Dedebaba 1714 1736 11 Kırımlı Hanzade Mehmed Dedebaba (Tortu Yiyen) 1736 1759 12 Dimetokalı Seyyid Kara Dedebaba 1759 1783 13 Sinoplu Seyyid Hasan Dedebaba 1783 1790 14 Kalacaklı Seyyid Halil Haki Dedebaba 1790 1799 15 Horasanlı Hacı Mehmed Nuri Dedebaba 1799 1813

153 Hülya Küçük, Kurtuluş Savaşı’nda Bektâşîler, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2003, s. 195; Süleyman Uludağ,

“Arnavutluk’ta Bektâşîler”, Dergâh, No. 88, Haziran 1997, s. 14-15.

154 H. Küçük, a.g.e., s. 195.

155 Kryegjyshata Botërore e Bektashinjëve, Kalendari i Vitit 2012, Urtësia Bektashiane Yayınları, Tiran, 2012.

16 Sivaslı Mehmed Nebi Dedebaba 1813 1834 17 Merzifonlu Hacı İbrahim Dedebaba 1834 1835 18 Vidinli Seyyid Hacı Mahmud Dedebaba 1835 1846 19 Sofyalı Saatçı Ali Dedebaba 1846 1848 20 (Çorumlu) Selanikli Seyyid Hasan Dedebaba 1848 1849 21 Yanbolulu Elhac Ali Türabi Dedebaba 1849 1868 22 Selanikli Hacı Hasan Dedebaba 1868 1874 23 Konyalı Perişan Hafız Ali Dedebaba (İstanbul’a nakil) 1874 1879 24 Elhac Mehmed Ali Hilmi Dedebaba 1879 1907 25 Malataylı Hacı Mehmed Dedebaba

(M. Ali Hilmi’ye vekaleten Pir Evi’nde kalmıştır.) 1881 1897 26 Hacı Feyzullah Dedebaba (Vekaleten Pir Evi’de) 1897 1904 27 Hacı Feyzullah Dedebaba (Asaleten) 1907 1914 28 Salih Niyazi Dedebaba (16 Yıl Pir Evi’nde

11 yıl Arnavutluk’a taşınan Merkez’de kalmıştır.) 1913-4 1941

29 Ali Rıza Dedebaba 1941 1944

30 Kamber Ali Dedebaba 1944 1945

31 Cafer Sadık Dedebaba 1945 1945

32 Abaz Hilmi Dedebaba 1945 1947

33 Ahmet Myftar Dedebaba 1947 1980

34 Iliaz Fehmi Dedebaba 1958 ---- 35 Hacı Reşat (Reshat) Bardhi Dedebaba 1980 2011

36 Hacı Edmond Brahimaj Dedebaba 2011’den devam ediyor