• Sonuç bulunamadı

Bardak, Güğüm, Sürahi, Su Kabı, Su Testisi

BÖLÜM 5: EV İLE İLGİLİ ARAÇ VE GEREÇLERİ KARŞILAYAN

5.3. Mutfak Araç ve Gereçleri

5.3.1. Bardak, Güğüm, Sürahi, Su Kabı, Su Testisi

Sevortyan, sözlüğünde senek kelimesinin anlamını, ‘su güğümü, iki kollu ahşap, toprak ya da bakır güğüm’; senen kelimesinin anlamını, ‘güğüm, toprak kepçe’; seneç kelimesinin anlamını da ‘ahşap güğüm’ olarak vermiştir (Sevortyan, 2004 - 253).

Kumgan kelimesinin anlamını ‘abdest almak için kollu güğüm’ olarak vermiştir. Bu

kelimenin Türk lehçelerinin tamamında görülmediği için kullanım coğrafyasından yola çıkarak Moğolca alıntı olduğu görüşlerini açıklamıştır (Sevortyan, 2000 : 135-136).

Bardak, güğüm(< Yun.), sürahi(< Ar. surāhî), su kabı, su testisi kelimelerinin tarihî ve

çağdaş lehçelerdeki kullanımı şöyledir:

(35) M. Fasmer’e göre ‘lampa’ kelimesi, Rusçaya Almanca ‘lampe’ veya Fransızca ‘lampe’den geçmiştir. Kelimenin Latincedeki biçimi ‘lampada’dır (1986: Cilt II - 455).

117

Tarihî Lehçelerde:

Drevnetyurkskiy Slovar’da aftabi (F.) ‘güğüm, kepçe’ (1969: 16); bart (Oğuzlarda)

‘kupa, sürahi’ (1969: 644); burnaç ‘güğüm, sürahi’ (yunkuluk burnaç ‘yıkanmak için kullanılan güğüm’; içgülüg burnaç ‘içecekler sürahisi’) (1969: 125); yasıman ‘dar boğazlı güğüm’ (1969: 245); kendük ‘topraktan büyük güğüm’ (1969: 298); küdaç ‘güğüm, kupa’ (1969: 324); küp (Ar.) ‘büyük toprak kupa, güğüm: yarım küp bor – yarım küp şarap’ (1969: 328); küzäç ‘güğüm’ altun küzäç ‘altın güğüm’ (1969: 131);

olma ‘maşrapa, sürahi’: (kurug olma ‘boş sürahi’) (1969: 366); katın ‘sürahi, güğüm’

(1969: 435); rävkä (Ar.) ‘kulplu güğüm’ (1969: 477); senäk ‘su için sürahi, güğüm’ (1969: 495); lagun ‘içecek için oyulmuş kap’ (1969: 332); EUT’de küzäç ‘testi, kazan, çömlek, çanak’ (1968: 125); suvluk ‘su kabı’ (1968: 213); DLT’de bart ‘su içilen bardak (Oğuzca)’ (1999: IV – 70); bukaç ‘su kabı, topraktan yapılan çömlek ve benzeri

şeyler’ (aşıç bukaç ‘tencere tas. bu iki kelime birlikte söylenir’) (1999: IV – 112); butık

‘küçük testi, kırba, boduç (Kaşgarca)’ (1999: IV – 120); ködheç ‘bardak, testi (arguca)’ (1999: IV – 355); közeç ‘bardak, testi’ (1999: IV – 370); olma ‘testi, çanak, çömlek’ (1999: IV – 438); sagrak ‘sürahi, kase, kap’ (1999: IV – 482); Kıpçak Türkçesinde

tast ‘tas, su kabı’ (2007: 264); çamçe/çeşme ‘küçük bardak’ (2007: 41); Kuman

Lehçesinde bardak ‘testi’ (1992: 25); Kamûs-ı Türkî’de bardak ‘su, şerbet vb.

maddeleri içmek için kullanılan; cam, kristal veyâ mâdenden yapılan kulplu veyâ kulpsuz kap. eşanl. Maşrapa, kupa. Testi, ibrik’ (1901: I – 92); câm (F.) ‘bardak, kadeh, maşrapa’ (1901: I – 159); kadeh (Ar.) ‘bardak, kâse su, şarap vb. içmeğe yarayan her türlü kap’ (1901: I – 613); kap ‘su ve yemek vb. koymağa yarayan mutfak eşyaları, çanak; yemek konulan şey, çuval, torba ve her çeşit koruma ve taşıma vasıtası’ (1901: I – 639); kupa (Fr.) ‘billur bardak, su vb. bardağı’ (1901: I – 766); senek ‘çam ağacından yapılmış su kabı’ (1901: II – 1173); Çağatayca Osmanlıca Sözlüğü’nde bardak ‘kulblu su kâsesi, çömlek, toprak bardak’ (1902: 21); güküm ‘bakir desti, küm’ (1902: 73)

Çağdaş Lehçelerde:

Oğuz grubu lehçelerinde: Azerbaycan Türkçesinde abhor ( F.) ‘su içmek için kap’

(2006: I – 29); aftafa (F.) ‘kulplu su kabı’(aftafa-leyen ‘aftafa ile leğenden oluşan araç gereç’) (2006: I – 52); birelli ‘tek kulplu su kabı’ (2006: I – 316); dolça ‘su kabı’

118

(2006: I – 666); sürahi (Ar.) ‘su ya da şarap dökmek için uzun boğazlı cam kap’ (2006: IV – 171); Türkiye Türkçesinde bardak ‘su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap’ (2005: 200); maşrapa (Ar.) ‘metal, toprak, plastik vb.nden yapılmış, ağzı açık, kulplu, bardağa benzeyen, küçük kap’ (2005: 1352); sürahi (Ar.) ‘içecek koymaya yarar, cam, plastik vb.nden yapılan kap’ (2005: 1829); testi (F.) ‘geniş gövdeli, dar boğazlı, emzikli veya emziksiz olabilen, toprak, cam, metal vb. maddelerden yapılan su kabı’ (2005: 1966); Türkmen Türkçesinde körüşge (Rus. ‘кружка’) ‘maşrapa’ (1962: 405)

Kıpçak grubu lehçelerinde: Başkurt Türkçesinde krujka (Rus. ‘кружка’) ‘metal

bardak’ (1993: I – 555); Karaim Türkçesinde bardak ‘bardak, toprak güğüm’ (1974: 102); kuman (kumgan, kuman, kumgan) ‘bakırdan su testisi’ (1974: 346); küp (Ar.)(küpçik) ‘su testisi’ (1974: 354); sıloha ‘su testisi’ (1974: 491); tasleken (tesleken) ‘kap; bakırdan su testisi’ (1974: 517); Karakalpak Türkçesinde kara kuman ‘ateşte su kaynatmak için demir güğüm’ (1988: III – 127); kuman ‘içinde su kaynatmak için metalden yapılan kapaklı ve saplı büyük güğüm’ (1988: III – 188); mes ‘soğuk içecek koymak için genellikle seyahate çıkıldığı zaman su, kımız, ayran gibi içecekler için keçi derisinden yapılmış kap’ (1988: III – 298); Kazak Türkçesinde kolbakır ‘maşrapa’ (2003: 314); Kırım Tatar Türkçesinde bardak ‘güğüm, kavanoz’ (balçık bardak ‘toprak güğüm’) (2007: 38); gugüm ‘bakırdan güğüm’ (2007: 56); Kumuk

Türkçesinde ayak ‘kadeh; bardak; fincan’ (39); haba ‘bakır güğüm (su için); maşrapa’

(404); krujka (Rus. ‘кружка’) ‘maşrapa’ (191); kumman ‘kumgan (su için küçük kap;

güğüm)’ (295); stakan ‘bardak’ (331); Tatar Türkçesinde kotıy (kotıyçık) ‘kapaklı

küçük kap, ağaçtan yapılma bardak gibi kap, kutu’ (1979: II – 170); krujka (Rus. ‘кружка’) ‘metal bardak’ (1979: II – 178)

Karluk grubu lehçelerinde: Özbek Türkçesinde küza (F.) ‘su koymak ve taşımak için

karnı geniş tek kulplu güğüm’ (1981: 411); kumgon ‘içinde çay ve su kaynatmak için esasen bakırdan yapılan büyükçe güğüm’ (mis kumgon ‘bakır kumgan’; çuyan kumgon ‘demir kumgan’) (1981: I - 620); Uygur Türkçesinde koza/komzek ‘sıvı nesneleri saklamak için güğüm’ (1994: IV – 580)

119

Uzak lehçelerde: Çuvaş Lehçesinde çĭn ‘kapaklı güğüm’ (1996: II – 401); yantav

‘kırmızı bakırdan yapılmış kısa üçayaklı uzunca bir bardak’ (1996: I – 501)

Değerlendirme

Taradığımız tarihî kaynaklardan Drevnetyurkskiy Slovar’da bart, burnaç, yasıman,

kendük, küdaç, küzäç, katın, olma, Farsçadan alıntı aftabi, Arapçadan alıntı rävkä,

EUT’de küzäç, sub kelimesinden türetilmiş suvluk, DLT’de bart, bukaç, butık, olma,

közeç, Kıpçak Türkçesi sözlüğünde tast, çamçe/çeşme, Kuman Türkçesinde bardak,

Kamûs-ı Türkî’de bardak, Farsçadan alıntı câm, Arapçadan alıntı kadeh, Fransızcadan alıntı kupa, Çağatayca Osmanlıca Sözlüğü’nde bardak ve güküm kelimeleri ‘bardak’ anlamlarında kullanılır. Oğuz grubu lehçelerinden Azerbaycan Türkçesinde Farsçadan alıntı abhor, aftabi > aftafa, Arapçadan alıntı sürahi, Türkiye Türkçesinde bardak, Arapçadan alıntı maşraba ve sürahi, Farsçadan alıntı testi kelimeleri de ‘içecek koymaya yarayan cam, plastik veya topraktan yapılmış kap’ anlamında kullanılır. Ayrıca Türkmen Türkçesinde körüşge kelimesi (Rus. aslı ‘кружка’) de ‘maşraba’ anlamında kayıtlıdır. Kıpçak grubu lehçelerinden Karaim Türkçesinde bardak, kuman,

küp (~ küpçik), sıloha, tasleken (~tesleken), Karakalpak Türkçesinde kara kuman

tamlaması, kuman, mes, Kazak Türkçesinde kolbakır tamlaması, Kumuk Türkçesinde

ayak, haba, kuman > kumman, Tatar Türkçesinde kotıy kelimeleri ‘kap, maşraba’

anlamında kullanılır. Ayrıca Başkurt, Kumuk ve Tatar Türkçelerinde Rusçadan alıntı

кружка (krujka) kelimesi de metal bardak anlamında kullanılır. Kırım Tatar

Türkçesinde bardak, güğüm kelimeleri kullanılır. Karluk grubu lehçelerinden Özbek Türkçesinde kumgan ve Farsçadan alıntı küza, Uygur Türkçesinde Farsçadan alıntı

koza/komzek kelimesi de ‘sıvı nesneleri taşımak ve saklamak için kullanılan kap’

anlamında kayıtlıdır. Uzak lehçelerden Çuvaş Türkçesinde çĭn ve yantav kelimeleri de ‘güğüm’ anlamında kullanılır. Uzak lehçelerden Yakut Türkçesinde ‘bardak, güğüm, su kabı’ anlamını karşılayan herhangi bir kelime tespit edemedik.