• Sonuç bulunamadı

4. VERGİ DAİRELERİNE YÖNELİK ÖNERİLER

5.3. BANKALARIN MÜŞTERİLERİNE İLİŞKİN KAYITLARI BELİRLİ BİR

Daha önce de ifade edildiği üzere vergi incelemeye yetkili olanlar tarafından gerçekleştirilen sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ve kullanma incelemelerinde, gerçekliği konusunda şüphe olan işlemin ödeme boyutunun sağlıklı bir şekilde takip edilebilmesi büyük önem taşımaktadır. Söz konusu incelemelerde ilk aşamada sorgulanan hususların başında bu işleme ilişkin ödemenin ne şekilde yapıldığı gelir. Ödeme konusunun sağlıklı bir şekilde tespit edilebilmesi ise konuya ilişkin olarak vergi incelemesine yetkili olanların bankalardan talep ettiği bilgilerin eksiksiz ve anlaşılır gelmesine bağlıdır.

Gerçekleştirilen vergi incelemelerinde hakkında şüphe olan işleme ilişkin ödemenin nasıl gerçekleştirildiği boyutu, incelenen mükellef tarafından ibraz edilen ödeme belgeleri ile tespit edilebilmektedir. Bununla birlikte vergi incelemesine yetkili olanlar çeşitli nedenlerle (mükellefe ulaşılamaması, ibraz edilen ödeme belgelerinin gerçeği yansıtmadığına dair şüphe olması, mükellefin söz konusu belgeleri bulamadığını ileri sürmesi vb.) bu bilgileri işlemin üçüncü tarafı olan bankalardan alma ihtiyacı duyabilmektedirler.

392 Polat, a.g.m., s.117.

170

Vergi Usul Kanunu uyarınca kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Hazine ve Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur tutulmuşlarıdır (VUK Madde 148). Bilgi isteme yetkisi sayesinde incelenen mükelleflerin ilişkide olduğu kişi, firma veya kurumlardan veya hakkında şüphe olan faaliyetin doğruluğu veya gerçekliğinin ortaya konulmasına yardımcı olabilecek kamu kurumları, uzman kuruluşlar, meslek odaları vb. yerlerden bilgi alınabilmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar da bu kapsamda yer almaktadırlar. Örneğin, gerçekliği konusunda şüphe olan bir satış işleminin ödemesinin gerçekten yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa nasıl yapıldığı (havale, EFT, çek vb.) kâğıt üzerinde gerçekleştirildiği görülen ödemenin muvazaalı bir şekilde geri dönüp dönmediği vb. hususlar bankalardan istenen bilgilerle tespit edilebilmektedir. Bankalar, vergi incelemesine yetkili olanları istedikleri bilgileri münasip bir süre içerisinde göndermektedirler. Uygulamada istenen bilgiler genellikle elektronik ortamda gönderilmektedir. Gelen bilginin içeriği genellikle hakkında inceleme olan mükellefin banka hesapları üzerinden gerçekleştirdiği ilgili yıldaki gelen-giden havale, EFT ile çek, POS bilgileri, ödeme emirleri vb. arşiv kayıtları olmaktadır. Vergi incelemesine yetkili olanlar bu bilgiler içerisinden şüpheli olan işleme ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa kime hangi tarihte ve ne kadar yapıldığı gibi hususları tespit edebilmektedir.

Vergi incelemelerinde ödemelerin yukarıda anlatıldığı şekilde tespitine ilişkin olarak en önemli problemlerden biri bankalardan gelen bilgilerdeki veri eksikliğidir. Bu durum özellikle bankanın kendi müşterisi olmayan kişilerle yapılan işlemlerde problem yaratmaktadır. Örneğin, bir çek ciro veya tahsil işleminde çekin bütün taraflarına ait (birkaç kez ciro edilmiş bir çekte birçok şahıs işleme taraf olabilir) kimlik bilgileri mevcut olmamakta, yalnızca çekin sahibine ve çek o bankadan tahsil edilmişse tahsil edene ilişkin bilgiler banka arşivinde yer almaktadır. Aynı şekilde gelen-giden EFT’lerde de işlemin karşı tarafı genellikle ilgili bankanın müşterisi olmadığından; yine o kişiye ilişkin (bir isim veya unvan dışında) banka arşivinde bilgi bulunmamaktadır.

Kredi kartlarında da aynı durum mevcuttur. Hesap sahibinin POS cihazından işlem yapan kişilere ait detaylı kimlik bilgisi (bankanın kendime ait kredi kartı ile işlem yapılmamışa) mevcut olmamaktadır. İsme para gönderilmesi, ödeme emri verilmesi, hamiline çek tahsili vb. işlemlerde de bu işlemleri yapan kişilerin ilgili bankanın

171

müşterisi olmasına gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bankaların arşivlerinde bu kişiler hakkında da çok sınırlı bilgiler yer almaktadır.

Söz konusu eksiklikler, vergi incelemelerinde tespitlerin doğru bir şekilde yapılmasında güçlük yaratmaktadır. Bankadan gelen bilgilerde, şüpheli olan ödemeye ilişkin eksik bilgi yer aldığında (ödemenin veya ciro edilen çekin tarafları vb.) hakkında inceleme olan kişinin ibraz ettiği ödeme belgeleri vergi incelemeye yetkili olanlar tarafından başkaca bir tespit yoksa doğru olarak kabul edilmektedir. Çünkü mükellefin mal alışı karşılığını ibraz ettiği belge ile ödediğini ifade etmesi durumunda, bunun tersi durumunun ispat külfeti vergi incelemesine yetkili olan kişidedir.

Yukarıda belirtilen sorunların giderilmesi gerekir. Bankaların, kendi müşterisi olsun veya olmasın; işlemlerine aracılık yaptığı herkesin, kullandırdığı herhangi bir ödeme aracının tüm taraflarının, kendisine ait POS cihazından işlem yapan tüm kredi kartı sahiplerinin açık kimlik bilgilerini arşivlemesi gerekir. Bankalara bu konuda kanun bazında sorumluluk getirilmesi yerinde olacaktır. Bunun yanında bankaların müşterilerine ve gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin oluşturulan arşivlerinin kolaylıkla anlaşılabilir ve vergi incelemeye yetkili olanların üzerinde rahatlıkla analizler ve karşıt tespitler yapabileceği şekilde oluşturulması gerekmektedir.

Mükellefler vergi uygulaması bakımından “mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını kontrol etmek ve incelemek” maksadıyla defter tutarlar (VUK Madde 171/5). Bankalar da vergi mükellefi olduğuna göre, banka kayıtlarının üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını tespite yönelik olmasını istemek esasen Vergi Usul Kanunu’nun lafzına ve ruhuna gayet uygundur.393

Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ve kullanma incelemelerinde ödeme boyutunun doğru bir şekilde tespit edilebilmesi bakımından bankaların arşivlerinin sistemli, eksiksiz ve anlaşılabilir durumda olması son derece mühimdir. Günümüzde söz konusu suçlar çok daha profesyonelce işlenmekte olup sahte işleme ilişkin olarak bankalar üzerinden muvazaalı ödemeler yapılmakta, yapılan ödemeler farklı farklı yollarla geri iletilebilmektedir. Bu şekilde işlenen suçların tespiti çok zor olup bu kapsamda banka verileri üzerinde çok yönlü çalışmalar yapılması

393 Çelik, a.g.m., s.4.

172

gerekebilmektedir. Bu yüzden bankalardan alınan verilerin sağlıklı olması, söz konusu suçların tespiti bakımından son derece önemlidir.

5.4. BANKALAR ÜZERİNDEN YAPILAN TİCARİ İŞLEMLERDE FARKLI