• Sonuç bulunamadı

Genel olarak bankalar “sermaye kaynaklarına, faaliyet alanları ve amaçlarına, faaliyet konularına ve işlemlerinin finansal hacimlerine” göre farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır (Gümüş, 2014: 42). Bu çalışmanın odağı kapsamında sermaye kaynaklarına ve faaliyet alanlarına göre yapılan banka sınıflandırmaları incelenmiştir.

3.1. SERMAYE KAYNAKLARINA GÖRE BANKALAR

Genel olarak sermaye kaynaklarına göre bankalar “milli sermaye ile kurulan bankalar” ve “yabancı sermaye ile kurulan bankalar” olmak üzere iki temel grupta incelenmektedir.

8

3.1.1. Milli Sermaye ile Kurulan Bankalar

Milli sermaye ile kurulan bankalar arasında “kamu bankası” niteliğinde olanlar sermayelerinin büyük bir çoğunluğu devlet tarafından sağlanarak kurulan bankalardır (Güney, 2015:4). Bu bankaların kuruluş amaçları arasında “kırsal kesimde yaşayanlara ulaşılarak tasarrufların finansal sisteme dahil edilmesi, özel bankaların ekonomik sistem içerisinde sahip oldukları güce karşılık olarak rekabet yaratılması” yer almaktadır. Bu çerçevede “T. Vakıflar Bankası A.Ş., T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Türkiye Halk Bankası A.Ş.” kamu bankalarına örnek niteliğindedir (Vurucu ve Arı, 2017b: I, 44).

Milli Sermaye İle kurulan “özel bankalar” ise, sermayelerinin büyük bir çoğunluğu yerli fakat özel yatırımcılar tarafından kurulmuş olan bankalardır (Güney, 2015: 4). Bu bankalar genellikle ticaret, yatırım ve mevduat bankası olarak kurulmaktadırlar. “T. İş Bankası”, “Akbank”, “Yapı Kredi Bankası” bu özelikteki bankalara örnek olarak gösterilebilir (Gümüş, 2014: 43).

3.1.2. Yabancı Sermaye ile Kurulan Bankalar

“Yabancı Sermaye ile Kurulan Bankalar” ise tamamı yabancı sermaye tarafından kurulabileceği gibi hisse şeklinde de ortaklık kurabilmektedirler. Sektörde bulunan bankaların yapıları incelendiğinde çoğu yerli özel sermeyi bankalarda yabancı sermaye hissesi bulunmaktadır (Öztürk ve Güven, 2014: 9).

Yabancı sermaye, Osmanlı döneminde ülkemize genellikle yeni bankalar ya da şubeler yoluyla girmekteydi. 2000’li yıllardan sonra ise hisse satın alma şeklinde ülkemize girmektedirler (Akgüç, 2007: 12). Sektördeki sermaye yapılarına bakıldığında tamamı yabancı sermaye olan bankalara örnek olarak “ING Bank” gösterilebilir (Öztürk ve Güven, 2014: 9).

Uluslararası pazarlama faaliyetlerinde yabancı sermayeli bankaların ev sahibi ülkedeki bankacılık faaliyetleri üzerine olumlu ya da olumsuz etkileri bulunmaktadır.

Ev sahibi ülkeye yansıyan olumlu etkiler, pazara yeni girenlerin teşvik ettiği rekabetin yanı sıra yeni teknolojilerin, ürünlerin, yönetim tekniklerinin getirdiği verimlilik artışlarından kaynaklanan faydalardır (Cárdenas vd., 2003: 1). Bununla birlikte, yabancı

9

sermayeli bankaların ev sahibi ülkede bankacılık ürün ve hizmet çeşitliliğinin, bankacılık pazarlama faaliyetlerinin gelişimini de olumlu yönde etkilediği söylenebilir.

3.2. FAALİYET ALANLARINA GÖRE BANKALAR

Faaliyet alanları açısından genel olarak bankalar: “mevduat, katılım, kalkınma ve yatırım bankaları ve merkez bankası” şeklinde sınıflandırılmaktadır (Berberoğlu, 2015:

154).

3.2.1. Mevduat bankaları (Ticari Bankalar)

“Ticari bankalar” diğer bir ifadeyle “mevduat bankaları” genel bankacılık hizmetleri veren ticaretin finansmanı sağlayan bankalardır (Güney, 2015: 4). Buna göre

“5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 3.Maddesinde” (2017: 15) mevduat bankaları tanımına yer verilmiştir. Şöyle ki mevduat bankaları “Kendi nam ve hesabına mevduat kabul etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubelerini” kapsayacak şekilde tanımlanmıştır. Bu çerçevede “vadesiz mevduat toplama prosesleri” mevduat bankalarını diğer bankalardan farklı kılan temel özellik olarak belirtilmektedir (Öztürk ve Güven, 2014: 9).

Bankacılık sektöründe önemli bir yeri olan mevduat bankaları hem faaliyet konularının özelliği, hem de hedef pazarlara sundukları ürün/hizmet özellikleri nedeniyle ülkenin ekonomik kalkınma ve gelişmesine önemli katkılarda bulunmaktadırlar (Koçyiğit, 2013: 74). Mevduat Bankaları topladıkları kaynakları kredi kullandırarak piyasada faaliyette bulunmaktadırlar. Faaliyetleri itibari ile kar amacı güden bu bankalar, ”Finansal danışmanlık, servet yönetimi, dış ticaret işlemlerine aracılık ve benzeri tüm bankacılık hizmetlerini yerine getirirler” (Vurucu ve Arı, 2017b:I,52). Bununla birlikte, mevduat bankalarının işlevleri, “Mevduat toplama, kredi verme, bankacılık hizmetleri ve kaydi para yaratmak.” olarak da özetlenebilmektedir.

Mevduat/ticari bankalar bu fonksiyonları ile müşterilerine en iyi hizmeti sağlamayı hedeflemektedirler. Bunun yanı sıra, bankacılık sistemine bir çok müşteriyi dahil ederek sisteminin gelişmesine de katkı sağlamaktadırlar (Güney, 2015: 33).

10

Türkiye’de finansal sistemin büyük bölümünü bankalar özellikle mevduat/ticari bankalar oluşturmaktadır (Ortabağ, 2017: 11). Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Haziran 2019 yılı verilerine göre; TBS’ de “34 adet Mevduat bankası faaliyet göstermektedir”

(www.tbb.org.tr, 2019 ). Bu çalışmada örnek alınan Vakıfbank da mevduat bankası özelliği taşıyan bankalardan biridir (Vurucu ve Arı, 2017b: I, 52).

3.2.2. Katılım Bankaları

Günümüzde katılım bankacılığı “Faizden uzak kalmak isteyen kişilerin finansman ihtiyaçlarını karşılamaları, tasarruflarını değerlendirmeleri ve modern bankacılık hizmetlerinden yararlanmaları amacıyla faizle çalışan klasik bankalara alternatif olarak kurulan kuruluşlardır.” (Öztürk ve Güven 2014: 10). Genel anlamda katılım bankaları,

“alternatif finansman yöntemi hizmetleri sunan, finansal sektörde faaliyet gösteren, reel ekonomiyi finanse eden ve bankacılık hizmetleri sunan kuruluşlar” olarak tanımlanmaktadır. Bu kurumlar; “bankacılık hizmetleri yapmanın yanı sıra, tasarruf sahiplerinden cari hesap ve katılma hesapları yoluyla topladıkları fonları, faizsiz finansman prensiplerine göre, reel sektöre aktararak oluşan kar veya zararı tasarruf sahipleriyle paylaşmaktadır” (Er ve Güneysu, 2016: 51).

Genel bir değerlendirme ile katılım bankaları ticari/mevduat bankalarının verdiği tüm hizmetleri müşterilerine sunmaktadır. Bu noktada ticari bankalara göre ayırt edici özellikleri, katılım bankalarının bu ürünleri faizden arındırarak müşterileri sunmakta olmalarıdır (Güney, 2015: 32). TBB Haziran 2019 yılı verilerine göre; TBS’ de 6 adet Katılım bankası faaliyet göstermektedir. (www.tbb.org.tr, 2019).

3.2.3. Kalkınma ve Yatırım Bankaları

Yine “5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 3. Maddesinde” (2017: 15) Kalkınma ve Yatırım Bankacılığı açıklanmıştır. Bu kanuna göre “mevduat veya yatırım fonu kabul etme dışında; kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri” kapsayacak şekilde tanımlanmıştır.

11

Genel çerçevede kalkınma bankalarının fonksiyonları şöyle özetlenmektedir (Kayalı, 2015: 36). “Sektörlere orta ve uzun vadeli yatırımları için fon (kredi) sağlamak.

Sermaye piyasasının gelişmesine katkıda bulunmak. Girişimlere proje düzeyinde teknik yardım sağlamak. Ülke ekonomisi açısından yeni yatırımlara öncülük yapılması, kalkınma planlarının uygulanmasını kolaylaştırmak, finansman kaynaklarından etkin biçimde yararlanılmasını sağlamak.”

Yukarıda belirtilen fonksiyonların gerçekleştirilmesi sürecinde iki temel konu gündeme gelmektedir “ Birincisi yatırım projelerinin değerlendirilmesinin doğru yapılması, ikincisi ise; kalkınma bankacılığının kamu dışından, piyasalar yoluyla finansman kaynaklarının çeşitlendirmesidir” (Vurucu ve Arı, 2017b: I, 40).

Öte yandan yatırım bankacılığı ise şu şekilde tanımlamıştır; “Yatırım bankaları piyasada fon fazlasına sahip kişi ve kuruluşlardan, fon ihtiyacı olan kurumlara doğru yapılacak transferlerde aracılık yapan, işletmelerin orta ve uzun vadeli fon ihtiyaçlarının karşılanmasında yardımcı olan mali kurumlardır” (Güney, 2015: 17). Diğer bir tanımda ise yatırım bankacılığı “Devletin ve işletmelerin uzun vadeli fon ihtiyaçlarını karşılamaları için onların hisse senetleri ve tahviller gibi menkul kıymetler ihraç etmelerine aracılık eden kurumlar” (Öztürk ve Güven, 2014: 10) şeklinde tanımlanmıştır.

Genel olarak “yatırım bankalarının” temel işlevleri ise şöyle özetlenmektedir.

“Yatırımcının menkul kıymetlerinin satışını yapmak, Tasarrufların yatırımlara yönlendirilmesini sağlamak, Firmaların ihraç edeceği menkul kıymetleri satın almak, Yatırımcılara danışmanlık yapmak, İşletmelere danışmanlık yapmaktır ” (Güney, 2015:

18, 20).

Literatürde kalkınma ve yatırım bankacılığı arasındaki farklılıklar birçok disiplin tarafından tartışılmaktadır. Bir kaynakta bu farklılıklar şöyle özetlenmiştir. “ Kalkınma bankacılığının belirli bir bölgeye, sektöre yönelik olmasına karşın, yatırım bankacılığında hem ulusal hem de uluslararası finansal yatırımlarda fonların değerlendirilmesi söz konusu olmaktadır.” (Kayalı, 2015: 36). Öte yandan Güney’e göre (2015: 17), yatırım ve kalkınma bankaları ile ticari bankalar arasındaki en önemli fark ise; “ticari bankaların mevduat kabul ederek kaydi para yaratıyor olmasıdır.” TBB

12

Haziran 2019 yılı verilerine göre; “bankacılık sisteminde 13 adet yatırım ve kalkınma bankası faaliyet göstermektedir”( www.tbb.org.tr, 2019).

3.2.4. Merkez Bankası

Dünyanın her yerinde farklı ekonomik sistemler içerinde merkez bankalarının önemli bir yeri vardır. Para fonksiyonlarının artmasıyla birlikte merkez bankalarının görev ve yetkileri de artmıştır. “Merkez bankaları” ülkenin para politikalarını etkileyen önemli birer kurum olmuşlardır (Güney, 2015: 7). Merkez Bankalarının temel amacı,

“kendi blançolarını kontrol altında tutarak para arzı ve para politikalarının uyumlu ve tutarlı çalışmasını sağlamaktır” (Künü, 2015: 105)

Ülkemizde T.C. Merkez Bankası “11 Haziran 1930 yılında” kurulmuştur. Devlet adına banknot çıkarmak yoluyla para hareketlerini düzenleme yetkisine sahiptir (Gümüş, 2014: 44). T.C. Merkez Bankası resmi web sayfasında belirtildiği üzere (www.tcmb.gov.tr.,2019) temel görev ve faaliyet alanları; “para politikası, piyasa işlemleri, hazine işlemleri, döviz kuru politikası, rezerv yönetimi, ödeme sistemleri, banknot basımı” şeklinde sıralanmıştır. Merkez bankaları bu temel görevleri, para politikası araçlarını kullanarak yerine getirmeyi sağlamaya çalışmaktadır (Öztürk ve Güven, 2014: 9).