• Sonuç bulunamadı

Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı

2.3. HAZAR BÖLGESİ VE ORTA ASYA’DA JEOPOLİTİK MÜCADELE

4.1.6. Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı

Bakü yakınlarındaki Sangaçal Terminali’nden başlayıp Ceyhan’da sona eren hattın maliyeti 3 milyar 600 milyon doları bulmuştur. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının temeli 2000 yılında atılmıştır. Hattın inşaatı üç ülkenin (Azerbaycan Gürcistan ve Türkiye) topraklarında dört ayrı iklim kuşağında 22 bin kişinin çalışmasıyla üç yılı aşan bir sürede tamamlanmıştır.229

Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı, doğu-batı enerji köprüsünün en önemli ayağıdır. Azeri-Çırak-Güneşli (AÇG) alanlarından başlayan bu hat Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden çevresel açıdan hassas Karadeniz ve Türk boğazlarını by-pass ederek Türkiye’nin Akdeniz kıyısındaki Ceyhan terminalinde son bulmaktadır. Günlük 1 milyon varil (aşağı yukarı dünya petrol arzının %1,5’i)

227 Azerbaycan: “Bakü- Supsa Petrol Boru Hattı İle Sevkiyat Yeniden Başlayacak”, (20 Eylül 2008) https://www.haberler.com.

228 Budak, age, s. 293.

229 Şen, age, s. 231-232.

petrol ihraç kapasitesi vardır. Toplam uzunluğu 1760 km’dir. Dünyadaki en uzun ikinci boru hattıdır.230

İlk Azerbaycan petrolü Ceyhan’daki Haydar Aliyev terminaline 28 Mayıs 2006 tarihinde ulaşmıştır. Hatta Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Kazak petrolünü vereceğini bir kez daha ilan etmiş ve bu konuda Kazakistan’la Azerbaycan 16 Haziran 2006’da anlaşma imzalamıştır.

“Gerçekleşmesi zor bir hayal” olarak görülen Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattı’nın 13 Temmuz 2006 yılında Ceyhan’da resmî açılış töreni yapılmıştır. Boru hattı tam kapasiteye ulaştığında yılda 50 milyon ham petrol Ceyhan’daki terminalden tankerlerle dünya pazarlarına taşınmıştır. Boru hattının çalışma ömrü 40 yıl olarak hesaplanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nden 10 hükûmet gören, Azerbaycan ve Gürcistan’da siyasi istikrarı etkileyen darbelere, darbe girişimlerine, çatışmalara neden olan proje için dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel “Çağlar arası, devletler arası ve ideolojiler arası bir projeydi.” ifadesini kullanmıştır.231

Hattın gelişim aşamaları aşağıdaki tablodaki gibidir:

Tablo 3. Hattın Gelişim Aşamaları Muhtelif Görüşmeler 1992-1997 İstanbul Mutabakat Zaptı Mayıs 1998 Azerbaycan Gürcistan ve Türkiye Ankara Deklarasyonu Ekim 1998

Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye, Kazakistan, Özbekistan Devlet Başkanları, ABD Enerji Bakanı şahit.

İstanbul Protokolü Nisan 1999

Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye (ABD yetkilisi şahit) BTC Hükûmet Garantisi’nin İmzalanması Ekim 2000 BTC Temel Mühendislik 15 Kasım 2000. 15 Mayıs 2001 BTC Detay Mühendislik 19 Haziran 2001

Kaynak: Pala, “Kafkasya ve Orta Asya Petrol ve Doğal gazının Bugünü…...”, s. 243.

230 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (2009). Türkiye’nin Enerji Stratejisi. Ankara, 2009, Erişim) http//www.mfa.gov.tr, 10 Ağustos 2017, s. 2.

231 Şen, age, s. 232.

Tablo 4. BTC Proje’nin Teknik Özellikleri

Maksimum Kapasite 50 milyon ton/yıl (1 Milyon varil/gün)

Toplam Uzunluk 1.730 km

Türkiye Kesimi 1,070 km

Çıkış Noktası Sangachal (Bakü-Azerbaycan)

Varış Noktası Ceyhan Terminali, Türkiye

Boru Çapı 42” ve 34”

Dizayn Basıncı 100 Bar (Basınç Birimi)

Pompa İstasyonu 10-12

Türkiye 4

Petrol Gravitesi 330 API

Sistem’deki Petrol Miktarı 2 milyon metre küp

Boru Hattında 1 milyon metre küp

Ceyhan Terminali’nde 1 milyon metre küp

Kaynak: Pala, “Kafkasya ve Orta Asya Petrol ve Doğal gazının Bugünü…...”, s. 248.

Bakü-Ceyhan hattının diğer adı Hazar-Akdeniz Ham Petrol Boru Hattı’dır.

Bu hat özellikle Azerbaycan ve Kazak petrolünün, Türkiye üzerinden Ceyhan Terminali’nde uluslararası pazara ulaştırmayı amaçlayan bir projedir. Proje yılda 25 milyon ton Azeri, 20 milyon ton Kazak petrolünün önemli kısmını satın almayı da gündeme getirmiştir.

Bu proje 1990’lı yıllarda Türkiye’nin gündemini çok etkilemiştir. Özellikle siyasi mekanizma içerisinde yer alanlar bu projeyi siyasi emellerine ulaşmada bir araç olarak kullanmışlardır.232 XXI. yüzyılın önemli politik değişkeni enerji arz güvenliğidir. Enerji arz güvenliği denildiğinde akla ilk gelen proje Bakü Tiflis Ceyhan’dır. Bu proje özellikle Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’ye siyasi ve sosyo-ekonomik yarar sağlamıştır. Bu üç ülkeyi birbirine bağlayan proje sadece güvenilir bir taşıma sistemi oluşturmamış Orta Asya ve Kafkasya coğrafyasında barış, huzur ve istikrarın simgesi olmuştur. Bu projeden sonra Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’nin yeni hedefi Azerbaycan gazını Türkiye ve Avrupa coğrafyasına taşımak

232 Pamir, “Bakü- Ceyhan Boru Hattı…”, s. 11-19.

olmuştur. Bu amaçla 2007 yılında Şah Deniz Doğal Gaz Boru Hattı Projesi geliştirilerek doğu batı enerji köprüsü oluşturulmaya çalışılmıştır. Gürcistan ve Azerbaycan’ın siyasi istikrarına katkı sağlayan proje Türkiye’nin jeopolitik önemini de artırmıştır. Proje ile Gürcistan kritik ve önemli bir geçiş ülkesi haline gelirken Azerbaycan da dünya genelinde sayılı üreticiler arasına girmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı batı ile doğu arasında enerji köprüsü oluşturmuştur. Orta Asya Bölgesi’nden uluslararası pazarlara petrol ve doğal gaz taşıyacak diğer projelere örnek olmuştur. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı 30 yıl boyunca dünya petrol ve doğal gaz sektöründe ortaya çıkabilecek ek talep artışlarının ciddi boyutta ve güvenli bir şekilde karşılandığı bir koridor sağlayacaktır.

Projeden üç ülkede farklı kazançlar elde edilmiştir. Buna göre; yüksek petrol fiyatlarıyla Azerbaycan ekonomisinin geliri büyük ölçüde artmıştır. Uzmanlar petrol ve doğal gaz gelirlerinin 2006 ve 2010 yıllarını takip eden süreçte Azerbaycan ekonomisine katkısının ortalama senelik beş milyar dolar ve 2010’lu yıllarda ise ortalama senelik on milyar dolar olacağını belirtmiştir. Gürcistan ise ekonomik olarak hattan hem petrol almış hem de taşıma geliri elde etmiştir. Bu proje Gürcistan açısından sadece transit geçiş ücreti aldığı bir proje olarak algılansa da Bakü Tiflis Ceyhan’ın Gürcistan ekonomisine katkısı büyüktür. Hat Gürcistan’ı Rusya’ya olan bağımlılıktan kurtarmak için atılacak önemli adımlardan biridir. Türkiye ise Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) aracılığıyla taşıma geliri sağlarken ACG’de %6.75 paya sahip TPAO vasıtasıyla kar elde etmiştir. BTC hattından alınacak petrol ve gaz ile Türkiye’nin petrol ithalatına bağımlılığı azalacaktır. Bu yönüyle proje Türkiye’nin enerji arz güvenliğine katkı sağlamaktadır.

BTC hattı ve Ceyhan Terminali’ndeki ham petrol olası bir kriz durumunda arz esnekliği sağlayarak Türkiye’nin stratejik stok kapasitesini de artırmaktadır.233

Türk Cumhuriyetlerine yönelik politikanın belirlenmesinde çok etkili isimlerden biri olan eski Devlet Bakanı Ahat Andican, Bakü Tiflis Ceyhan Hattı’nın jeopolitik önemini şu sözlerle vurgulamıştır: Bir yılda Orta Asya ve Hazar’dan elde edilecek petrol 50-60 milyon tona ulaşacaktır. Bakü-Novorossiysk ve Bakü-Supsa

233 Cenk Pala, “BTC ve Enerji Arz Güvenliği” Emo Enerji, Sayı 2, Haziran, 2007, (Erişim) http//www.emo.org.tr., 26. 07. 2017. s. 28- 31.

hatlarının bir yıldaki toplam üretimi ise 16 milyon ton oranındadır. Dolayısıyla en güvenli, gerçekçi ve hatta kaçınılmaz alternatif Bakü Ceyhan hattıdır.234

XXI. yüzyılda küresel petrol tüketiminin yaklaşık %3,7’si Türk boğazları aracılığıyla taşınmaktadır. Bu da Türk boğazlarını enerji güvenliği bakımdan önemli hâle getirmektedir. 1996 senesinde İstanbul Boğazı’ndan geçen petrol ve petrol üretiminin miktarı 60 milyon ton iken bu rakam 2006 senesinde 143,4 milyon tona yükselmiştir. Hazar’dan Karadeniz’e aktarılacak Rus petrolünün ise 2009’da 190-200 milyon ton dolaylarında olacağı beklenilmektedir. Türk boğazlarının coğrafi özellikleri ve yoğun tanker trafiği göz önünde bulundurulduğunda deniz kazalarının meydana gelme ihtimali de söz konusu olacaktır. Bu kazalar maddi ve manevi kayıplara sebep olmanın yanında petrol akışında da sekteler yaratacaktır. Bu problem için boğazları by-pass edecek alternatif petrol ihraç seçeneklerinin düşünülmesi gerekmektedir. Durumdaki ciddiyetin farkında olan enerji kuruluşları Türk boğazlarından geçebilecek petrolün bir sınırı olması gerektiğini düşünmektedir. 2000 yılının aralık ayında İngiltere ve ABD hükûmetleri ile Texaco, Chevron, ABD şirketi Conoco, BP, Shell gibi petrol şirketleri ve birçok sivil toplum kuruluşu arasında by-pass boru hatlarına ilişkin olarak bir dizi “Gönüllü İlkeler” maddesi kabul edilmiştir.235

Günümüzde boğazlardan yük gemilerinin geçişinde hâlâ 1936 yılında imzalanan, taşıdıkları yüke bakılmaksızın boğazların tüm ulusların ticari gemilerine açık tutulmasını ön gören Montrö Boğazlar Sözleşmesi geçerlidir. Türk hükûmeti, yük gemilerinin boğazlardan daha güvenli geçiş yapmasını sağlamak amacıyla yeni düzenlemeler yapmak istemekte ancak bu anlaşma yeni düzenlemelere olanak sağlamamaktadır. Ankara Hükûmeti, 1 Temmuz 1994’te daha güvenli bir trafik için boğaz suyunun bölünerek düzenlenmesi gibi birtakım yeni uygulamalar getirmiştir.

Rusya “Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle” sağlanan geçiş hürriyetinin kontrolsüz geçiş anlamına gelmediği” gerçeğini anlamıştır. Bu uygulamadan hoşnut kalmayan

234 Bülent Aras, “Türkiye ve Hazar Denizi Zenginlikleri”, Jeo Ekonomi Üç Aylık Uluslararası Ekonomi Finans ve Ekonomi Politik Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, Yaz 1999, s. 43.

235 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (2009). Türkiye’nin Enerji Stratejisi. Ankara, 2009, Erişim) http//www.mfa.gov.tr, 10 Ağustos 2017, s. 3.

Rusya, Türkiye’nin boğaz geçişine tek taraflı müdahalesini hukuk dışı bir tutum olarak değerlendirmiştir.236

Son yıllarda özellikle ekolojik yapının korunması çevreciler ve doğaseverler tarafından önemle vurgulanmaktadır. Özellikle bu çevreler ekopolitik kavramına dikkat çekmektedirler. Karadeniz ve boğazlar ekopolitik olarak kilit bir noktadadır.

Jeopolitik çıkarlar için bazı ülkeler Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin yenilenmesi ve bazı maddelerinin kendi çıkarları doğrultusunda değiştirilmesini istemektedirler.

Söz konusu çıkarlar günümüz Kafkasya ve Orta Asya jeopolitiğinin tartışılan önemli sorunlarındandır. Çünkü Türkiye’nin sahip olduğu jeopolitik konum özellikle de boğazlar, uluslararası alanda Türkiye’nin stratejik değerini artırarak söz sahibi ülke konumuna getirmektedir. Boğazlar üzerinde geçmiş asırlardan beri birçok ülkenin stratejik çıkarları vardır. Özellikle de Ruslar sıcak denizlere inmek gibi ebedî arzusundan hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Stalin döneminde bu emel sürekli vurgulanarak Montreux Anlaşması’nın yenilenmesi bu ülke tarafından sürekli gündeme getirilmiştir.237

Türk boğazlarının önemi bir başka makalede şu şekilde ifade edilmektedir:

Rusya Türk boğazlarını petrol boru hatlarına alternatif bir güzergâh olarak görmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile Türk boğazları Hazar-Karadeniz ve Akdeniz’i kapsayan enerji üçgeninin kilit noktası olmuştur. Bu artan deniz trafiği de Türk boğazlarını, deniz kazaları ile karşı karşıya bırakmıştır.238

236 B. Aras, “Türkiye ve Hazar Deniz….”, s. 41-42.

Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği çatısı altında faaliyet gösteren bir araştırma merkezidir.

(Erişim) http//www.hakikatadalethafiza.org.

237 Ömer Erden, “II. Dünya Savaşı Sonrası Sovyet Rusya’nın Boğazlarla İlgili Talepleri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 7, Sayı 34, (Erişim) http//www.sosyalarastirmalar.com. s. 256- 268.

238 Zengin-Esedov, “agm”, s. 104.