• Sonuç bulunamadı

Başkentin Prizren’den Priştine’ye Taşınması

MODERNLEŞTİRME YAKLAŞIMLAR

4.2. YSFC DÖNEMİNDE SOSYALİST YÖNETİMİN PRİŞTİNE’Yİ BAŞKENTLEŞTİRME PROJESİ

4.2.1. Başkentin Prizren’den Priştine’ye Taşınması

Kosova Cumhuriyeti Gençlik, Kültür ve Spor Bakanlığı'nın mimar Ron Arad danışmanlığında finanse ettiği Kosovalı mimar Gëzim Paçarizi'nin de küratörlüğünü üstlendiği 14. Uluslararası Venedik Mimarlık Bienali Kosova Pavyonu'nun 2014 yılındaki teması 'Görünürlük: Dayatılmış Modernite'nin (Orj. Visibility: Imposed Modernity) ana metninde de belirtildiği üzere: “Kosova, zengin bir bölgesel kent kültürünün 'modernite' adına silinmesi konusunda hayli ilginç bir 'vaka çalışması' olabilir. 20.yy'ın başlarında, kendiliğinden şekillenmiş demokratik kentsel düzen, yabancı yönetimin kent, gelenek ve kültür üzerindeki kontrolüyle yer değiştirerek, 100 yıl boyunca sürecek olan bir düzensizlik ortaya çıkarmıştır. Sosyalist yönetim yeni yapılar yapabilmek, sokakları genişletebilmek ve nehirleri güçlendirmek için mahalleleri yıkıma uğratmış; Doğaya yakın, insan ölçeği ve doğal malzemelerle inşa edilmiş yapılarla biçimlenmiş organik şehirleri dönüştürmüştür.”

Şekil 4.4. “ ‘Görünürlük’ (Dayatılmış Modenizm)” (Orj. Visibility: Imposed Modernity), Uluslararası Venedik Mimarlık Bienali, 2014

Kaynak: Archilovers (http://www.archilovers.com/) [36]

Şekil 4.5. Bienal dahilinde Kosova Pavyonu’ndaki ‘süreklilik imgesi’ olarak değişmeden kalabilmiş üç ayaklı geleneksel Arnavut oturma öğesi şkamilerden (Orj. “shkami”) yapılmış kuleden bir görünüm.

Kaynak: Archilovers (http://www.archilovers.com/) [37]

Şekil 4.6. Gëzim Paçarizi

Şekil 4.7. Prizren’in 1913’te Macar bir seyyah tarafından kaleden çekilmiş, şehrin genel görünümünü, Osmanlı dönemi organik kent dokusunu gösteren bir fotoğraf.

Kaynak: Panoramio (https://www.panoramio.com/) [39]

Şekil 4.8. Erken 20. Yüzyılda Priştine’nin genel görünümü Kaynak: ‘Prishtina e Vjetër’ Facebook Page (www.facebook.com) [40]

Şekil 4.9. Erken 20. Yüzyılda Priştine’nin Şekil 4.10. 20. Yüzyılın başlarında Priştine’nin Osmanlı’dan kalma geleneksel konut dokusu organik kent dokusunun kuşbakışı görünümü Kaynak: ‘Prishtina Vjetër’ Facebook Page Kaynak: Pristina u Srcu

Öte yandan Priştine Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri Eliza Hoxha ve Ilir Gjinolli'nin ONUP Mimarlık Yayın Platformu'nda kendine yer bulan “Priştine: Rötarlı Modernizm” (Orj. “Prishtina: Modernism Delayed”) makalesinde belirttikleri gibi geleneksel değerlerle aranın asıl açılması İkinci Dünya Savaşı sonrası Kosova'nın yeni kurulan sosyalist Yugoslavya'ya devredilmesiyle yaşanmıştır. Kosovalı mimarlık tarihçilerindeki hakim görüşe göre 1947'de Priştine'yi Kosova'nın başkenti yapmaya yönelik sosyalist yönetim kararı hızlı gelişme ve tahribat dönemini başlatan ana etmendir. Şehri modernize etmeye yönelik, arkaplanında ideolojik tabanlı çabalarla yönetim, Osmanlı çarşı ve camilerini, Katolik kiliselerini ve Osmanlı konutlarını içeren tarihi kent merkezinin büyük kısmını yıkmaya başlamıştır. (bkz. Şekil 4.11-4.13.)

Şekil 4.11, 4.12. “Eskiyi yok et, yeniyi inşa et” yaklaşımının yeni başkent Priştine üzerindeki tezahürleri Kaynak: ‘Prishtina e Vjetër’ Facebook Page (www.facebook.com) [43,44]

Şekil 4.13. Priştine’nin inşai dönüşümü ve geç modernleşmenin kullandığı ilkel araçlar Kaynak: ‘Prishtina e Vjetër’ Facebook Page (www.facebook.com) [45]

Eski kıvrımlı yolların dış duvarlarla birlikte oluşturduğu sıradışı biçimlerdeki bloklar, uluslararası üslubun yereldeki söylemi “eskiyi yok et ve yeniyi inşa et” düsturuyla yeni şehir imajı yaratmak pahasına yok edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'nın ertesinde Kosova'nın birçok şehrinde mimarinin yeni formlarıyla, geleneksel değerlerin ve hayat tarzının kaybolması, özellikle de başkent Priştine'de “genius loci” (yerin ruhuna) saldırı, doğrudan kentin Osmanlı'dan kalma çekirdeğinden başlamış, aynı zamanda bu dönem, Kosova'da mülkiyetin özelden devlete geçtiği muazzam bir dönüşümün yaşandığı bir periyotla tanımlanmıştır. Şehirlerin çoğunda yapıların yanı sıra pazar, çarşı ve halka açık parklar gibi organik ve konvansiyonel kamusal alanların kaybolduğu bir dönemden de bahsediliyor.

Şekil 4.14. Priştine’nin inşai dönüşümü Şekil 4.15. Priştine’nin sosyalist modernleştirme öncesi organik kent dokusunun görünümü projesi sonrası modernist kentsel dokusunun Kaynak: ‘Prishtina e Vjetër’ Facebook Page görünümü

Şekil 4.16. Priştine’ye yönelik inşa hamlesi ilk aşamasında. Kaynak: Skyscrapercity (http://www.skyscrapercity.com) [48]

Şekil 4.17. Kosova’da başkent oluşundan (1947) sadece birkaç yıl sonra, tarihi şehir merkezinden başlayan modernist yıkım-inşa hamlesi sonrası, merkezi aksın iki yakası boyunca bambaşka bir çehreye kavuşacak Priştine’nin 1970’lerin ortasında çekilmiş bir hava fotoğrafı: “Kosova Meclis Binası” ve hemen yanında “Priştine Belediye Binası” ile ortada “Kardeşlik ve Birlik Anıtı” görülmektedir. Art kısımlarda mevcut çevredeki tarihi Osmanlı dönemi konut yapılarıyla farklılaşan kent dokusu göze çarpar.

Başlıca, 1947'de Kosova'nın başkenti olan Priştine'ye yönelik bu hamleler dizgesi, bir yerötesi pratik olarak Kosova’daki yeni kamusallık düzenini kurmak üzere 1950'de Belgrad merkezli Ankara, Canberra ya da Washington D.C.’deki deneyimlere benzer nitelikte, kısmen tekyönlü iletişimsel sayılabilecek yeni bir plan taslağının hazırlanarak 1953'te birçok itiraza rağmen yürürlüğe girmesiyle yasal çerçevesine kavuşmuştur.

Şekil 4.18. Başkent Priştine’ye yönelik modernist hamle salt bir modernist imgeler setinin mimari tezahüre yansıması değil; aynı zamanda Osmanlı-sonrası dönemde modern bir toplumsal devinim ve yeni bir toplumsal yapı kurgulamaya da yönelikti: “Priştine Merkez Spor Tesisleri ve Havuzu” (Dönemin kartpostallarında, şehrin hemen merkezindeki bu açık havuz ve havuzu kullanan şehirliler mayolarıyla sıkça resmedilmiştir). Kaynak: Delcampe (https://www.delcampe.net/) [50]

Diğer yandan Yugoslavya'yla Türkiye arasında 1953 yılında yapılan ikinci göç anlaşması ile Priştine'den çok sayıda Kosovalı ailenin göçü yaşanmış ve yeni kurulacak modernist dekor ve kamusal alan ve üzerinde yeşerecek ulusun dizaynı bu sayede daha homojen bir duruma getirilmeye çalışılmıştır. Demografik değişim mekanizmaları, diğer birçok Balkan ülkelerinde reel heterojenliğe tepki bağlamında harekete geçirilirken; Kosova özelinde otoriteyi elinde bulunduran Sırp bürokrat sınıfı, nüfus oranlarında azınlık olmanın verdiği neredeyse tümü aydınlanmacı teknokrat konumunu, popülasyon oranlarına da yansıtabilmek adına, çoğunluğu oluşturan kitleleri bu göç dalgası itibarıyla sistemin “dışında” bırakacak yaklaşımlar sergilemiş gözükür.

Sosyalist rejimin yıkıma dayalı modernizm politikalarından kamulaştırılmış, günümüzde müze olarak kullanılan “Emin Gjiku” ya da” Anıtlar Koruma Enstitüsü” olarak kullanılan istisnai binalar dışındaki Osmanlı dönemi şehir konutlarının pek çoğu yok edilmiştir. 1947’den 1966 yılına gelindiğinde Priştine'de halen şehrin altyapısı yetersiz, yollar kısıtlı ve derelerle birlikte oluşan çöp yığınları ve kolera önemli birer sorun teşkil edereken, eski tarihi başkent Prizren, Kosova'daki en büyük şehir olma özelliğini sürdürmüştür. Daha geçlerde yeni kurulacak Priştine Üniversitesi gibi devlet kuruluşlarına yapılan kitlesel yatırım, yüksek kazançlı sosyalist apartman-bloklarının spekülatf inşası, yeni sanayi bölgesinin yapımı gibi teşvik edici hamleler sonrası Priştine'ye büyük sayıda iç göçlerin yaşanmasıyla, modernist hamle, çoğunluğu kentsoylu yeni ulusal kimlik oluşturma girişimi konusunda tasavvurlarını kâğıt üzerinde başarmış gözükmektedir.

4.2.2. Priştine’nin Ulusal Başkent Olarak Planlaması, İmar Süreci ile Projenin