• Sonuç bulunamadı

4. ĠBÂZIYYE MEZHEBĠ

1.2. ĠBÂZÎ TEFSĠR GELENEĞĠ VE ITFĠYYĠġ‟ĠN YERĠ

2.1.1. Yorum Yöntemleri Açısından Esere BakıĢ

2.1.1.5. Bağlamdan Yararlanılması

Bağlam, sözlükte bir ifadenin mânasını belirlemeye yarayan daha kapsayıcı ifade, olarak tanımlanmaktadır.641

Bağlam, Arapçada genel olarak siyak ile ifade edilir. Siyak sevk etmek, sürmek, götürmek642 ifade Ģekli ve tarzı sözün geliĢi, gibi anlamlara gelir.643 Ayrıca siyak sibak terkibi Ģeklinde de kullanıldığını görmekteyiz. Siyak kavramı, öncesine, sonrasına, söyleniĢ tarzına, söylendiği ortama ve söyleniĢ Ģekline bakarak sözün hangi anlamda kullanıldığını tespit etme durumunu ifade eder. Siyak - sibak da sözün geliĢi, sözün (öncesinin sonrasına olan) uygunluğu, tutarlığı anlamına gelir.644

Terim olarak ise ayetin kendinden önceki ve sonraki ayetlerle iliĢkisinden doğan anlamın tespit edilmesidir.645

Bir sözün doğru anlamını belirlemek için onun bağlamını dikkate almak, özellikle Kur‟an için olmazsa olmaz bir Ģarttır.646

Nasıl ki herhangi bir cümle en iyi Ģekilde kendi bağlamında, ve ait olduğu konuĢma ya da metnin bütünlüğü içinde anlaĢılabiliyorsa Kur'an ayetleri de en güzel Ģekilde kendi bağlamlarında anlaĢılır ve tefsir edilebilir. Ayetlerin bağlamını, akıĢın yönünü, tespit etmenin ibarelerin sağlıklı bir Ģekilde anlaĢılıp tefsir edilmesinde büyük önem taĢıdığı açıktır. Çünkü siyakın yanlıĢ akıĢ üzerine kurulması, isabetsiz çıkarımların yapılmasının en büyük nedenidir Bağlama dair ayrıntılı bilgileri -önemi, çeĢitleri, göz ardı edilmesinin mahzurları vs.-

638

Ra‟d, 13/11.

639

ItfiyyiĢ, Teysir..., C.7, s.235- 236.

640 DeğiĢik örnkler için bkz.: ItfiyyiĢ, Teysir..., C.1, s.248, 281.; C.3, s. 59-60.; C.4, s.392, 641 Doğan, Sözlük…, 118. 642 Ġbn Manzûr, Lisan...,10/167. 643 Doğan, Sözlük…, 118. 644 Doğan, Sözlük…, s.1188. 645 Aydın, Usul..., s.15. 646 Aydın, Usul..., s.19.

94

ilgili eserlere havale edip647 ItfiyyiĢ‟in bağlama yaklaĢımını ve bunun Teysir‟deki yansımalarını örneklerle el alamaya çalıĢacağız.

Teysir‟e baktığımızda ItfiyyiĢ‟in, bağlamı genelde siyak ile ifade ettiğini, bir yerde ise siyak-lihâk kavramını kullandığını648 görmekteyiz. ItfiyyiĢ‟in Teysir‟de, bağlamdan çeĢitli Ģekillerde istifade ettiğini görmekteyiz.

Bir GörüĢü Reddetme veya Temellendirme

Teysir‟e baktığımızda ItfiyyiĢ‟in zaman zaman bir görüĢü reddetmek veya temellendirmek için bağlama dayandığını görmekteyiz.649

Örneğin “

ُّٰللا ُمَلْعَ ي ْدَق

قِّوَعُمْلا

َي

ْمُكْنِم

َيلِئاَقْلاَو

ْمِِنِاَوْخِِلا

ُلَى

ًلِيلَق ىلاِا َسْاَبْلا َنوُتَْيَ َلاَو اَنْ يَلِا ىم

/ Gerçekten Allah, içinizden alıkoyanları ve kardeĢlerine: Bize gelin diyenleri bilir. Bunlar, pek azı dıĢında zorlu savaĢlara gelmezler.”650

ayetini tefsir ederken “

َيقِّوَعُمْلا

ve

َيلِئاَقْلاَو

ve

ْمِِنِاَوْخا

” ile alakalı “alıkoyanlar ve diyenler Yahudilerdir; kardeĢleri ise Medineli münafıklardır.” görüĢünü bağlama dayanarak reddeder ve Ģöyle der: “Yahudiler, peygamberin yanında ne az ne çok hiç savaĢmamıĢlardır. Bu, münafıkların iĢidir. Onlar ya hiç savaĢa gelmez ya da gelmek zorunda kalırlarsa da gaflet anını bulduklarında geri dönerler.”651 Yine “

َّٰللا

َنْعِطَاَو َةو ٰكىزلا

َيتٰاَو َةوٰلىصلا َنْمِقَاَو ٰلٰوُْلاا ِةىيِلِىاَْتٖا َجُّرَ ب

َ ت َنْجىرَ بَ ت

َلاَو ىنُكِتوُيُ ب

ف َنْرَ قَو

ُوَلوُسَرَو

اَىنَِّا

ُديرُي

ُّٰللا

َبِىْذُيِل

ُمُكْنَع

َسْجِّرلا

َلْىَا

ِتْيَ بْلا

ْمُكَرِّهَطُيَو

اًيرهْطَت

/ Evlerinizde oturun.

Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.”652 ayetini tefsir ederken “

ِتْيَ بْلا

” kelimesindeki lam-ı tarifin ahd için olduğunu ve bu kelime

647 Aydın, Usul..., s.18-23. 648 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.11, s.485. 649 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.11, s.485.; C.12, s.90. 650 Ahzab, 33/18. 651 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.11, s.256-257. 652 Ahzab, 33/33.

95

akrabalığın, nesebin evi veya mescid-i Nebevi‟nin değil; yaĢamak için inĢa edilmiĢ evin kastedildiğini “

ِتْيَ بْلا َلْىَا

” terkibi ile de klasik “Ehl-i Beyt”in, kastedilmediğini, sadece Hz. Peygamber (s.a.v.)‟in eĢlerinin kastedildiğini belirtmiĢ, önceki ve sonraki ayetlerden muradın da Peygamberin hanımlarının olduğunu, buna delil olarak göstermiĢtir.653

Zamirin Merciini Belirleme

ItfiyyiĢ‟in, zamirlerin merciini tespit etmede de bağlama müracaat ettiğini görmekteyiz. Örneğin “

ُميكَْتٗا

ُزيزَعْلا

َو

ُى ُوىنِا

ّبَر ٰلِٰا ٌر ِجاَهُم

ّنِّا َلاَقَو ٌطوُل ُوَل َنَمٰاَف

/ Bunun üzerine Lût, ona (Ġbrahim'e) iman etti. Ġbrahim, ben, Rabbime (gitmemi emrettiği yere) hicret edeceğim. ġüphesiz O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir, dedi.”654 ayetinde

لاَق

fiilindeki müstetir zamirin merciiyle alakalı ihtilaf vardır. ItfiyyiĢ, önceki ve sonraki zamirlerin Hz. Ġbrahim‟e râci„ olduğunu belirterek zamirin Hz. Lut‟a râci„ olduğunu belirten görüĢün zayıf olduğunu ifade etmiĢtir.655

Yine “

َميىٰرْ بَِلا

وِتَعيش ْنِم ىنِاَو

/ ġüphesiz Ġbrahim de onun taraftarlarından idi.”656 ayetini tefsir ederken

وِتَعيش

kelimesindeki zamirin Hz. Nuh (a.s.)‟a râci„ olduğunu; sözün bağlamının bunu gösterdiğini ve zamirin Hz. Muhammed (s.a.v.)‟e râci„ olduğu rivayetinin ise zayıf olduğunu ifade etmiĢtir.657

Son olarak Ģu örneğe yer verebiliriz: “

ىَلَع

ىلاِا

ٌةَيربَكَل

اَهى نِاَو

ِةوٰلىصلاَو

ِْبِىصلِبِ

اوُنيعَتْساَو

َيعِشاَْت٘ا

/ Sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. ġüphesiz namaz, Allah'a derinden saygı duyanlardan baĢkasına ağır gelir.”658

ayetinde, sadece bu ayete bakıldığında, hitabın kime ait olduğu açık değildir. Hitap, bütün insanlara

653 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.11, s.285. 654 Ankebut, 29/26. 655 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.11, s.59. 656 Saffât, 37/83. 657 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.12, s.119. 658 Bakara, 2/45.

96

olabileceği gibi, sadece müslümanlara yapılmıĢ gibi de anlaĢılabilir. Ancak ItfiyyiĢ, önceki beĢ ayete ve sonraki ayetlere iĢaret ederek hitabın yahudilere de olabileceğini ifade etmiĢtir.659

Zaten Kur‟an‟a bakıldığında da 40. ayetten baĢlayıp 104. ayete kadar devam eden uzun pasajın yahudiler ile ilgili olduğu görülecektir.

Mutlakı Takyid Etme

Müeellif zaman zaman da ilk okuyuĢta mutlak gibi görülüp o Ģekilde anlaĢılabilecek bazı ifadeleri, bağlama dayanarak, takyid ettiğini görmekteyiz. Örneğin “

ْمُهَلَمَع ٍةىمُا ِّلُكِل اىنى يَز َكِلٰذَك

/ Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik.”660 ayetinde ümmet ve amel kelimeleri mutlak olarak zikredilmiĢtir. Ancak ItfiyyiĢ, ayeti tefsir ederken, ümmeti, küfür ümmetleri; ameli de kafirlerin kabih amelleri diye tefsir edip takyid etmiĢtir. Buna da önceki ve sonraki ayetlerin, bağlamın, kâfirler hakkında olmasını gerekçe olarak göstermiĢtir.661

Yine “

ىَفَطْصا َنيِذىلا ِهِداَبِع ىَلَع ٌمَلَِسَو ِىِلل ُدْمَْتٗا ِلُق

/ De ki: Hamd Allah‟ındır ve selam O'nun seçtiği kullarına olsun.”662

ayetinde “seçtiği kullar” mutlak olarak zikredilmiĢtir. Ancak ItfiyyiĢ, burada seçilmiĢ kullardan kastedilenlerin Lut (a.s.) ve ona iman edenler olduğunu belirtmiĢtir. Ardından da ayetten tüm mutluluğa erecek olanların kastedildiğini söylemenin de caiz olduğunu eklemiĢtir.663

Mübhem Hususu Ġzah Etme

Yine “

ْمُتْ نُك ْنِإ َتْوَمْلا اُوى نَمَتَ ف ِساىنلا ِنوُد ْنِم ًةَصِلاَخ ِالله َدْنِع ُةَرِخلآا ُرا ىدلا ُمُكَل ْتَناَك ْنِإ ْلُق

َيِقِداَص

/ De ki: “Eğer Allah katında ahiret yurdu, baĢka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin.”664

ayetini tefsir ederken müeelif “

ُةَرِخلآا ُراىدلا

/ ahiret yurdu‟nun hem cenneti hem de cehennemi

659 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.1, s.8-89. 660 En‟am, 6/108. 661 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.4, s.419. 662 Neml, 27/59. 663 ItfiyyiĢ, Teysir..., C.10, s.359. 664 Bakara, 2/94.

97

kapsadığını ancak ahd ve bağlamdan, burada, cennetin kastedildiği anlaĢılmaktadır.” der.665