• Sonuç bulunamadı

MOTİFLERİ 3.1 . İNSAN FİGÜRLERİ

3.1.3. Bağdaş Kurarak Oturan ve Kadeh ya da Mendil Tutan Figürler

(Arık R. ve Arık O., 2007b, s.315-377, Resim 304-401) (Arık R., 2000, s.134, Resim 180)

3.1.3. Bağdaş Kurarak Oturan ve Kadeh ya da Mendil Tutan Figürler

Kadeh motifi Türk topluluklarında dolayısıyla Selçuklularda da oldukça yaygındır. Sultanın elindeki kadeh dünyaya hâkimiyetini ve ölümsüzlüğü gösterir. Çeşitli kadeh şekilleri vardır. Bazen sultan uzun boyunlu, huni şeklinde bir kadeh tutar. Bu motif, şölen esnasında and içmek gibi törenlerde kullanılıyor olabilir. Kadeh motifi, hayat suyu, cennet düşüncesini temsil eder. İbni Bibi “Seyahatname”sinde, Selçuklu sultanlarının içkiye çok düşkün olduklarını, ellerindeki bardakların pembe, gül kırmızısı şaraplarla dolu olduğunu yazar. Bu içki âlemlerinin günlerce veya bir kış süresince devam etmekte olduğundan bahseder.160 Hunlarda mezar buluntularında ortaya çıkan kadeh ve kazanların dini merasimlerde bazen de tütsü yapmak üzere kullanıldıkları düşünülür. Hunlarda kazan ve kadehlerin sembolik bir manası vardı. Bunlar, büyük bir güç ve iktidarın temsilcileriydi.161

Orta Asya Türk topluluklarında elinde kadeh ya da nar tutan figürler özellikle balballarda göze çarpar. Yüzyıllar boyunca süregelmiş olan bu gelenek çeşitli bölgelere de yayılmış, daha sonra Selçuklu çinilerinde de etkisi görülmüştür (Çizim 1).

160 Süslü Ö., 1989, Ön. ver., s.195.

161 Nejat Diyarbekirli, Hun Sanatı (Birinci Baskı, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi Kültür Yayınları,

53

Çizim 1. Asya’nın farklı bölgelerinde rastlanan ellerinde kadeh tutan balbal tipleri.

(Mülayim S., 1999, s.133)

Orta Asya kaya resimlerinde, balballarda ve fresklerde görülen figürler; kaftanlı, uzun saçlı, ‘börk’ tarzı başlıkları bulunan, Moğol tipi yuvarlak yüzlü ve ellerinde kadeh ya da nar tutarlar.162Börk, tepesi sivri olmayan bir çeşit külah şeklidir.163Beyaz ya da kırmızı çuha veya keçeden yapılır. Alt kısmına şerit biçiminde kırmızı veya yeşil çuha üstüne de sırmaların işlendiği börkler de görülür.164 M.S. 6. ve 8. yüzyıllarda Kırgızistan, Kazakistan, Kafkasya, Altay Bölgesi, Sibirya, Tuva ve kuzeybatı Moğolistan gibi geniş alana yayılan bu heykeller bazen bir kurgan etrafında bazen de tek başına rastlanır. Vücudunun ve yüzünün işleniş şekilleri dönemlere ve bölgelere göre farklılıklar gösterir.165

162 Kuban D., 2002, Ön. ver., s.412.

163 Süslü Ö., 1989, Ön. ver., s.152.

164 M. Zeki Oral, “Selçukilerde Giyim Eşyası”, Türk Etnografya Dergisi, Sayı: V 1962, (Anakara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1963), s.18.

165 Mülayim S., 1999, Ön. ver., s.133-134.

Balballarda da görülen kadeh Selçuklu Kubad Abad Büyük ve Küçük Saray çinilerinde de çok sık rastlanılan bir motiftir. Saraylarda görülen insan figürlerinin zenginliği, depo çinilerinde de göze çarpar. Figürler daha önceki çiniler gibi bağdaş kurarak oturmuşlardır. Ellerinde kadeh ve mendil gibi bir şeyler tutarlar. Çevreleri bazen soyut çiçekli, yapraklı bitkilerle çevrilidir.166

Depo çinileri, alışılagelmiş Kubad Abad çinilerinden farklı olarak fonu çok sade, astar renginde bırakılmış, desensiz veya çok az desenle işlenmiştir. Böylece figür ön planda tutulmuştur. Bu çiniler sıraltı tekniğiyle yapılmıştır. Buradaki çinilerden desensiz beyaz fonda yer alan bir çini (Resim 44), kolunu yukarıya kaldırmış, bir elinde kadeh tutmuş diğer elinde ise göğüs hizasında kâseye benzer bir kap tutmaktadır. Yine burada yer alan diğer bir örnekte (Resim 45) figürün oturuş biçimi değişiktir. Bir elinde kadeh tutmakta, diğer eli ise yanındaki bitkiye uzanmaktadır. Bacağının birini altına almış, diğerini dizinden büküp dik tutmuştur. Dik tuttuğu bacağında, süslü çizmesi veya çorabı görülür.167

Türklerde yaygın olarak kullanılan ayakkabılardan en çok çizme kullanılmıştır. Hun devrine ait M.Ö. I. yüzyılın başlarında Noin Ula buluntuları arasında kısa konçlu çizme ve M.Ö. II. ve I. yüzyıllarda Pazırık kazılarında Büyük Hunlara ait keçe çorap ve çizmeler bulunmuştur.168 Selçuklu devrinde çarık, pataya ve çizme mevcuttur. Çarık veya patayayı padişahlar kullanmaz. Zamanımıza kadar süregelen çarık, büyükbaş hayvanların derisinden yapılır. Pataya ise, yünden sık ve sağlam dokunmuş bir ayakkabı tipidir. Püsküllü ipleri, diz kapağının altına kadar sarılır. Selçuklu çinileri Türk giyim tarzı hakkında en çok bilgi veren örneklerdendir.169

166 Arık R., 2007b, Ön. ver., s.345-374. 167 Aynı, s.374-377. 168 Süslü Ö., 1989, Ön. ver., s.167. 169

55

Resim 44. Resim 45. Bağdaş kuran ve kadeh tutan figürler. Sıraltı. Depo Çinileri.

(Arık R. ve Arık O., 2007b, s.374, Resim 399-400)

Diğer depo çinilerinde (Resim 46-47-48-49) ise figür iki yanında simetrik duran, yapraklı, ucunda patlıcan moru renkte çiçeği olan iki soyut bitki ile çevrelenmiştir. Bu figürlerden bazıları bir elinde kadeh, diğer elinde mendil tutarak (Resim 47) ya da bir

elini dizine dayayarak diğer elinde kadeh tutar (Resim 48) biçimde tasvir

edilmişlerdir.170

Resim 46. Resim 47. Bağdaş kuran bir elinde kadeh, diğer elinde mendil tutan ve bir elini dizine dayayan figürler. Sıraltı. Depo Çinileri.

(Arık R. ve Arık O., 2007b, s.374, Resim 400)

170 Arık R., 2007b, Ön. ver., s.374.

Resim 48. Resim 49. Bağdaş kuran ve kadeh tutan figürler. Sıraltı. Depo Çinileri.

(Arık R. ve Arık O., 2007b, s.374, Resim 399)

Yine Kubad Abad çini deposunda yer alan ayrı bir çini grubunu oluşturan figürlerin üzerinde mavi, siyah çubuklu desenli giysileri vardır. Tirazlı giysileriyle, başlarında haleleri olan, kimi boş elini dizine koymuş (Resim 51-52), kimi iki elinde bir şey tutmuştur (Resim 50). Bunların saray mensupları olduğu düşünülmektedir.171

Figürlerin başlarındaki haleler semavi parlaklığı ve mevkii simgeler.172

Selçuklu çinilerinde çok sık rastlanır. Soyluluğu simgeleyen hale Hıristiyan sanatından gelmiştir.173

Resim 50. Resim 51. Resim 52. Bağdaş kuran ve kadeh tutan figürler. Sıraltı. Depo Çinileri.

(Arık R. ve Arık O., 2007b, s.377, Resim 401)

171 Aynı, s.377.

172 Süslü Ö., 1989, Ön. ver., s.150.

173

57

Kubad Abad’da bulunan sekiz köşeli şeffaf türkuaz kırık bir yıldız çini parçasında siyah benekli gömleği, türkuaz küçük daireli süsleriyle siyah şalvar pantolonlu bir figür bağdaş kurarak oturmuştur. Bağdaş kurarak oturan figürlerin çoğunda üzerinde şalvar görülür (Resim 53).

Şalvar Türklerin tipik giyim tarzıdır. Türkler şalvara ve pantolona “Üm” derler. Bu giyim yün ve şaldan yapıldığı için şalvar adını almıştır. Selçuklu çinilerinde çok sık işlenen bu şalvarın üzeri desenli veya desensizdir. Aynı örnekler Uygurların süvari figürlerinde de değişik şekillerde görülmektedir. Selçuklularda yapılan araştırmalarda şalvarın bol paçalı ve süslü olanlarını kadınların, daha dar ve sade olanlarını da erkeklerin kullandıkları görülür.174 Üzerinde şalvarı olan bir diğer çini örneğinde (Resim 54) figür elinde meyve veya mendil tutmaktadır. Elinin altında, ince yapraklı soyut bir bitki yanında, gövdesi şişkin, ayaklı, ince boyunlu ve ağızlı, iki dilimli tutamağı olan bir testi göze çarpar. Bunun gibi kap motiflerine başka çinilerde de rastlanmaktadır.175

Resim 53. Resim 54. Bağdaş kuran ve kadeh tutan figür; bağdaş kuran ve kadeh (?) tutan figür. Sıraltı. Kubad Abad Küçük Saray.

(Arık R. ve Arık O., 2007b, s.314-341, Resim 303-356)

174 Aynı, s.164-165-166.

175 Arık R., 2007b, Ön. ver., s.341.

Selçuklu çinilerinde özellikle Kubad Abad çinilerinde in-situ buluntularından tespit edildiğine göre, merkezde Türk usulü bağdaş kurarak oturan hükümdarlar yer alır. Haleli olan bu figürler, İran Selçuk çinilerinin tersine genelde sakalsızdır.176