• Sonuç bulunamadı

Bağımsız Tamirciler ve Özel Servisler

Satış sonrası hizmetler motorlu taşıtlar sektöründe büyük önem taşımaktadır. Zira motorlu taşıtlar, bir defa satın alınmasıyla birlikte kullanım süresi boyunca düzenli veya düzensiz tamir ve bakıma ihtiyaç duyan dayanıklı tüketim mallarıdır. Bu nedenle motorlu taşıtlar için tamir ve bakım hizmetleri, bu konuda uzman kişilerce verilmektedir. Diğer taraftan araçların başka bölgelerden alınabilmesine rağmen, tamir ve bakım hizmetlerinin başka yerlerden alınması pratikte bir anlam ifade etmemektedir.

Türk otomotiv sektöründe satış sonrası hizmetler temel olarak, sağlayıcıya bağlı olarak veya bağımsız teşebbüsler yolu ile verilebilmektedir. Bu teşebbüslerin yanında bağımsız tamirciler de araçlar için bakım ve onarım hizmeti vermektedir.

Bağımsız tamirciler, genel olarak birden fazla markaya hizmet eden teşebbüsler olsalar da bunlar arasında da bir sınıflandırma yapmak mümkündür. Buna göre, bağımsız tamircilerin bir kısmı belirli bir marka konusunda uzmanlaşmış, sadece o markaya yönelik hizmet veren, yetkili satıcıların sahip olduğu alet ve techizata sahip olan ve daha çok “özel servis94” olarak adlandırılan teşebbüslerdir. Bu teşebbüsler sahip oldukları donanım sayesinde ileri teknolojiye sahip araçlara da hizmet verebilmektedirler. Hangi marka araçlara hizmet verildiği logolarla gösterilen bu tür işyerlerinin sayısı ve niteliği markalara göre değişiklik göstermektedir95.

Bir servis bazı markalar için yetkili servis, bazıları için özel servis olarak çalışabileceği gibi, bir özel servisin aynı zamanda bir veya birden fazla marka için dağıtıcı olması da mümkündür9196. Öte yandan bir markanın dağıtıcısının o markanın özel servisi olması engellenemez ise de, ilgili teşebbüs bir özel servis olarak söz konusu markanın yetkili servisleri ile aynı konumda değerlendirilemez. Nitekim garanti kapsamında yaptığı

94 Tebliğ m3/f: “Özel servis, söz konusu markanın sağlayıcısı tarafından tayin edilmeden o markaya ait

taşıtların bakım ve onarım hizmetlerini sağlayan bağımsız teşebbüstür.

95 1998/3 sayılı Tebliğin Değerlendirmesi, s.9; AB için de aynı durum söz konusudur. Bkz. London

Economics, s. 132.

bakım ve onarımların karşılığını sağlayıcıdan alamazken, sattığı yeni araçların bakım ve onarımlarının sağlayıcının sistemindeki yetkili servislere yönlendirmesi gerekebilecektir97.

Bağımsız tamircilerin diğer kısmı ise, “tamirci” olarak adlandırılan, daha çok küçük sanayi sitelerinde faaliyet gösteren, sermaye yoğun değil el gücü ile çalışan, her marka ve araç için hizmet veren ve teknik bilgilerinin yetersizliği nedeniyle daha çok eski model araçlarla ilgilenen küçük işletmelerdir98.

Tebliğ ile satış ve satış sonrası hizmetlerin ayrılması sayesinde, belirli niteliksel kriterleri karşılamaları halinde bağımsız tamircilerin de ağa katılabilecekleri kabul edilmiştir. Tamir için belirli niteliksel standartların belirlenmesi nedeniyle bu durumun servis kalitesini arttıracağı düşünülmektedir99.

AB’de bulunan yeni motorlu taşıtların yaklaşık %50’sinin, dört yaşın üzerindeki taşıtların ise %80’inin bağımsız tamirciler tarafından tamir ediliyor olduğu100 dikkate alındığında, bağımsız tamircilerin motorlu taşıtlar piyasasındaki rolünün ne kadar önemli olduğu anlaşılabilmektedir101. Kanaatimizce ülkemizdeki durumun da benzer olduğu tahmin edilmekte olup, bağımsız tamircilerin, az masraflı, dolayısıyla alternatif bir satış sonrası hizmet sektörü oluşturduğu102 da göz önünde bulundurulduğunda, tüketiciler açısından ne kadar büyük bir öneme sahip olduğu ortaya çıkmaktadır.

Bu bakımdan, teknik bilgi ve ekipmana ulaşmanın bağımsız tamirciler için çok büyük bir önemi bulunmaktadır. İşte, tebliğ ile, motorlu taşıt imalatçılarına, motorlu taşıtların bakım ve onarımı ile doğrudan ya da dolaylı ilgili olan her bağımsız tamirciye, bakım ve onarıma ilişkin her türlü teknik bilgi ve ekipmanı sağlama zorunluluğu getirilmiştir103. Buna göre, tamir ve bakım hizmetlerine ilişkin piyasada rekabeti etkin kılmak ve bağımsız tamircilerin otomobilleri gerektiği gibi tamir edebilmelerini sağlamak

97 Kılavuz, s.28.

98 1998/3 sayılı Tebliğinin Değerlendirmesi, s.9; AB için de aynı durum söz konusudur. Bkz. London

Economics, s. 132.

99 MONTİ, M.(European Commissioner for Competition Policy); The New Legally Framework for Car

Distribution, Speach, Ninth Annual European Automotive Conference: Car Retailing at a Crossroads, Brussels, February 6th 2003, s. 4.

100 Autopolis, s.12. 101 GERARD, D.; 529. 102 MONTİ, M., age. s.4.

için, motorlu araç üreticilerinin, talepte bulunan her bağımsız tamirciye, araçların bakım ve onarımlarıyla ile ilgili gereken bilgisayar yazılımları ve eğitim de dahil her türlü teknik bilgi, teçhizat ve özel teşhis cihazlarına tam olarak erişimlerini sağlamak zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak bu zorunluluk, üreticilerin fikri mülkiyet haklarına sahip olduğu haller dışında geçerlidir. Buna karşılık, istenen bilgilerin bu hakka dayanılarak verilmemesi hakkın kötüye kullanımı teşkil etmemelidir104.

AB Komisyonu tarafından, bağımsız tamircilerin ne oranda teknik bilgiye ulaşabildiklerinin belirlenmesi amacıyla, Almanya’da bulunan İKA Enstitüsünce bir rapor hazırlanması talep edilmiştir. Enstitü, BMW, DaimlerChrsler, Fiat, Ford, GM, PSA, Renault, Toyota, Volkwagen gibi 9 büyük otomobil üreticisi ile DAF, DaimlerCrysler, Ivec, MAN, Renault, Scaniz, Volvo gibi büyük ağır vasıta üreticilerini dikkate alarak, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Hollanda, İrlanda, Danimarka ve Polonya pazarlarında bağımsız tamircilerin teknik bilgilere ne oranda ulaşabildiklerini içerir bir rapor hazırlamıştır. Bu araştırma sonucunda, bağımsız tamircilere sağlanması gereken teknik bilgi akışında uygulamada teknik bilgiye ait dokümanların tek bir yerde toplanmamış, farklı yerlerde ve karışık bir şekilde bulunması, farklı enformasyon sistemlerinin bulunması gibi bazı sorunların yaşandığı belirtilmiştir. Ancak önemli olanın, bilgiye erişim şartlarının yetkili ve bağımsız tamirciler arasında ayrımcılık yapacak şekilde belirlenmemesi, bilgi için gereken fiyatın talepten vazgeçirecek kadar yüksek belirlenmemesi, ve araçların tamirinde gereken özel teşhis cihazlarının çok yüksek fiyattan satılmaması ve erişim talebinin bir gecikme olmadan yapılmasının sağlanması gerektiği sonucuna varılmıştır105.

Tebliğ, bu hükümlerle satış sonrası hizmetlerde özel servislerin rekabet edebilirliğini artırmak istemektedir. Ancak özellikle garanti süresi içerisindeki araçlar için bu beklentinin gerçekleşme olasılığının oldukça zayıf olduğu belirtilmelidir. Zira Sanayi Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikler, garanti süresi içerisindeki araçların özel

103 Tebliğ m.5/2.

104 AB’nin mehaz tüzüğünde “bağımsız teşebbüs”lerden bahsedilmiş olup, bunun içine bağımsız tamircilerin

yanı sıra otomobil klüpleri bağımsız tamir cihazı üreticileri, teknik bilgi ayırımcıları, yol kenarında olan yardımcı operatörler ile tamirle ilgili eğitim veren uzmanlar da dahil edilmiştir. IKA Final Report; Do motor vehicle suppliers give independent operators effective access to all thecnical and repair information in the car sector? (BER 1400/2002); ); s.254 vd. (IKA Final Report)

http://ec.europa.eu/comm/competition/sectors/motor_vehicles/documents/ika0_4.pdf

servislere gitmelerinin önünde engel oluşturabilecek nitelikte Tebliğ ile çelişmekte olan hükümler içermektedir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu” başlıklı 14 üncü maddesinde106, tanıtma ve kullanma kılavuzlarında bulunması gereken hususların Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirleneceği belirtilmiştir. Bu maddeye dayanılarak düzenlenen “Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik107” in ise, 2005/4 sayılı Tebliğin bazı hükümleriyle çeliştiği görülmektedir. Nitekim söz konusu yönetmeliğin “Kullanma Kılavuzunda Bulunması Gereken Hükümler” başlıklı 6. maddesinin “h” bendinde tanıtma ve kullanma kılavuzunda mallar ile ilgili olarak, malın özelliğine ve tüketiciye sunuluş şekline göre bir takım bilgilerin bulunması zorunlu kılınmıştır. Buna göre, maddede, periyodik bakım gerektiren durumlarda, kullanma kılavuzlarında periyodik bakımın yapılacağı zaman aralıkları ile kimin tarafından yapılması gerektiğine ilişkin bilgilerin yer alması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu hükme istinaden, araç imalatçıları ve ithalatçılarının, garanti belgelerine, “Garanti süresi içerisinde periyodik bakım ve onarımların yetkili servislerde yapılması gerektiği, aksi takdirde garantinin kaybedileceği”ne dair koşullar koymaları otomotiv sektöründe oldukça yaygın bir uygulamadır108. Bu bakımdan söz konusu hükmün, garanti süresi içerisinde tüketicilerin yetkili servislere alternatif olan yerlerden hizmet almasını engelleyici nitelikte olduğu, dolayısıyla hem tüketiciler üzerinde kısıtlayıcı etki yarattığı hem de yetkili ve yetkisiz servisler arasındaki rekabeti kısıtladığı belirtilebilir.

2005/4 sayılı Tebliğ’in kılavuzunda herhangi bir açıklama olmamakla birlikte, Komisyon’un kılavuzunda böyle bir durumda garantinin kaybedilmesinin söz konusu olabileceği ifade edilmektedir. Buna göre, her ne kadar bir tüketicinin aracının bakım ve onarımını garanti süresi içinde bağımsız bir tamirciye yaptırması mümkün ise de, tamirde

106 TKHK Md.14: “Yurt içinde üretilen veya ithal edilen sanayi mallarının tanıtım, kullanım, bakım ve basit

onarımına ilişkin Türkçe kılavuzla ve gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle satılması zorunludur.

Bakanlık, sanayi mallarından hangilerinin tanıtma ve kullanım kılavuzu ve etiket ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bunlarda bulunması gereken asgari unsurları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir”

bir hata olması halinde garantinin kaybedilebileceği dile getirilmiştir. Ancak, araçların bakım ve onarımının garanti süresi içinde sadece yetkili servislerde yapılabilmesinin genel bir zorunluluk olarak getirilmesi halinde ise, tüketiciler araçlarının bakım ve onarımının bağımsız tamircilerce yapılmasını seçme haklarından alıkonulmuş olacaktır. Kılavuzda bu durumun özellikle “genişletilmiş garantiler” bakımından bağımsız tamircilerin yetkili tamircilerle rekabet edebilmelerine engel teşkil edebileceğine vurgu yapıldığı görülmektedir109.