• Sonuç bulunamadı

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları

Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları (ADR), tarafsız bir üçüncü kişinin mevcut bir uyuşmazlığın çözümü hususunda taraflara yardımcı olmak ve katkıda bulunmak amacıyla katıldığı, uyuşmazlıkların çözümü için görev yapan devlet mahkemelerince yürütülen dava yolunun yanında seçimlik bir yol olarak işleyen bir grup “uyuşmazlık çözüm yöntemleri topluluğu” olarak tanımlanmaktadır186. ADR, dünyadaki ticari ilişkilerin gelişmesi ve küreselleşme sonucu ulusal ve uluslararası alanda giderek artan ve daha teknik ve karmaşık konuları içeren uyuşmazlıklara187 paralel olarak gelişme göstermektedir188.

184 Y.11. HD. 04/12/2004 tarih ve E.2004/189, K.2004/9234 sayılı kararı; YKD. C.31, S2, Şubat 2005,

s.212-213.

185 Alternative Dispute Resolution-ADR

186 ÖZBEK, M.; Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, Ankara 2004. s.83. Daha başka tanımlar için bkz. s.83-85. 187 Uyuşmazlık ve anlaşmazlık kavramlarının birbirinden farkı hakkında daha fazla bilgi için Bkz ÖZBEK,

Uyuşmazlıkların çözümünde ADR mekanizmalarının kullanılmasının en başta gelen nedenleri arasında, devlet yargısına oranla zaman ve yargılama giderlerinde tasarruf sağlanması, mahkemelerde var olan kazan-kaybet (win-lose) esasından farklı olarak, her iki tarafın da kazanan taraf (win-win) olması için yaratıcı tercihler sunması bulunmaktadır. Söz konusu tercihler, devlet yargısına (mahkemeye) başvuru imkanını ortadan kaldırmadıklarından hak arama özgürlüğünü kısıtlayıcı bir nitelik de taşımamaktadırlar189.

ADR mekanizmalarının, uyuşmazlığın niteliğine, ilgili ülkenin hukuksal ve idari yapısına göre farklı uygulama alanları bulmaktadır. Başlıca ADR mekanizmaları arasında müzakere, arabuluculuk, uzlaştırma ve tahkim gelmektedir190. Bunların yanında hakem- bilirkişilik ve delil tespiti yöntemlerinin de sayılabilmesi mümkündür. Bunlara aşağıda sırasıyla değinilecektir.

Müzakere (Negotiation) yönteminde, taraflar, ortaya çıkan uyuşmazlıkları, sorunu mahkemeye götürmeden hukukçulardan yardım almak suretiyle kendi aralarında konuşup tartışarak çözümlemeye çalışmaktadırlar. Bu yöntemle çözülen anlaşmazlıklarda, taraflardan birinin müzakere sonucunda ulaşılan çözümden memnun olmaması halinde mahkemeye başvurması mümkündür191.

Arabuluculuk (Mediation) yönteminde, arabulucu adı verilen tarafsız üçüncü bir kişi, uyuşmazlığın çözümüne müzakere yöntemiyle yardımcı olur. Bu yöntemde

188 ÖZBEK, s.43.; ADR’nin Türk hukukunadaki uygulamasına ilişkin olarak daha fazla bilgi için bkz.

Mahkeme Dışı Çözüm Yolları ve Türk Hukuku,

http://www.e-ticaret.gov.tr/Toplanti/MAHKEME%20DISI%20 COZUM%20YOLLARI%20VE%20TURK %20HUKUKU.doc.

189 ADR yöntemleri sonucunda elde edilen kararın tarafları bağlayıcı (binding) veya bağlayıcı olmamasına

(non binding ) göre ADR ikiye ayrılmaktadır. Buna göre müzakere, arabuluculuk ve uzlaştırma bağlayıcı olmayan ADR’ler arasında bulunmakta iken, tahkim bağlayıcı bir ADR yöntemidir.

190 Alternative Dispute Resolution Practitioners’ Guide, Center For Democracy and Governance, March

1998, s.4., http://www.usaid.gov/our_work/democracy_and_governance/publications/pdfs/pnacb895.pdf ; Ayrıca bkz. http://www.dca.gov.uk/consult/civ-just/adr/indexfr.htm

191 Müzakere yöntemleri, rekabetçi veya durumsal müzakere ile problem çözücü veya birleştirici veya fayda

sağlayıcı müzakere olmak üzere iki türlüdür. Rekabetçi müzakerede, esas olarak karşı tarafın kontrolünü kaybetmesi ve önerilen teklifi kabul etmesi için tehdit edici ve baskı yapıcı davranışlar sergilenir. Bu nedenle bu sistemde bir taraf kazanırken, diğer taraf mutlaka kaybeder. Bu sebeple bu yöntemle hedeflenen değere ulaşmada etkin sonuçlar alınması mümkün ise de, müzakere ilişkisine zarar vererek anlaşmaya varma olasılığının azaltılması da mümkün olmaktadır. Problem çözücü müzakere yönteminde ise, müzakere sürecinde etkin olarak çözüme ulaşmaya yönelik teknikler kullanılmaktadır.Bu sebeple bu sistemde birinin

taraflardan her ikisi için de kabul edilebilir bir çözüm bulmak için uyuşmazlığın tarafları ile arabulucu birlikte çalışırlar. Dolayısıyla söz konusu uyuşmazlığın çözümünde, anlaşmazlık sahipleri ve varsa avukatları veya temsilcileri ile arabulucu rol almaktadır. Arabulucunun müzakereciden en büyük farkı, uyuşmazlığın tarafı olmayan bağımsız bir üçüncü kişi olmasıdır. Öte yandan, bir çözüm empoze etmek yerine müzakere eden taraflara yardımcı olması bakımından tahkimden de ayrılmaktadır. Ayrıca arabulucuların karar alma yetkilerinin bulunmayıp, toplantı yaparak anlaşmazlıkların nedenini tespite ve tarafların iletişim kurmalarına yardımcı olmaya çalışmaları nedeniyle de arabulucunun ne bir danışman ne de hakim olduğu söylenebilir192.

Uzlaştırma (Conciliation), uzlaştırıcı adı verilen tarafsız üçüncü kişilerin taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözmek için iki tarafın ortak yönlerinden hareketle bir çözüme ulaşmaya çalıştığı bir ADR yöntemidir193. Bu yöntemde uzlaştırıcının uzlaştırma faaliyetindeki rolü, belirleyici olmaktan çok tavsiye edici niteliktedir194.

Hakem bilirkişilik yönteminde ise, taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanması esnasında ortaya çıkan teknik sorunların çözümlenebilmesi için yetkilendirilen hakem bilirkişi adı verilen uzmanların sorunu incelemeleri ve çözüme yönelik öneriler sunmaları söz konusudur.

Kanımızca ADR yöntemlerinden hakem-bilirkişilik dışındakilerin konuya bir çözüm getirmeyeceği düşünüldüğünden, hakem-bilirkişiliğin ayrı bir başlık altında incelenmesinde fayda görülmüştür.

kazancı diğerinin kaybı olarak görülmemektedir. Bu yöntemin en büyük sakınsı ise, taraflardan birinin bu yöntemi uygulamada isteksiz olması halinde, istekli tarafın risk altında olmasıdır.

192 Arabulucuların temel görevleri ve arabuluculuk tekniğinin baçlıca özellikleri hakkında daha fazla bilgi

için bkz. ÖZBEK, s.201-224.

193 ÖZBEK, s.105.

194 Doktrinde uzlaştırma ve arabuluculuğun aynı anlama gelen kelimeler olduğu ileri sürülmüştür. ÖZBEK,

s.99; Öte yandan arabulucu, tarafların çözüme ulaşabilmesi için tartışmayı yönlendirmeye çalışırken, tarafları bir araya getirerek toplantılar yapmaya ve tarafların taleplerinin yanı sıra birbirlerinin duygularını da dikkate alınmasını sağlamaya çalışırlar. Uzlaştırmada ise taraflar çok nadir bir uzlaştırıcı eşliğinde masada otururlar. Sorunun çözümü için uzmanlıklarına dayanarak danışmanlık hizmeti verirler. Daha fazla bilgi için bkz.