• Sonuç bulunamadı

2.2. Cumhuriyet Döneminde Bürokrasi

3.2.1. Bürokratların Sosyal Statüsü

Yeni anayasa ile başlayan yeni dönemde, sivil bürokrasi askeri bürokrasi gibi eski otonomisine kavuşamadığı, buna ek olarak toplumsal konumdaki gerilemenin iyileşmeyip kötüleşmeye devam ettiği görülmektedir. Her ne kadar sivil bürokratik kesim de, askeri bürokrasinin yaptığı gibi üretim araçlarına sahip olmak gibi teşebbüslerde bulunsalar da (MEYAK, Memur Yardımlaşma Kurumu) uygulama askeri alanda olduğu gibi başarılı sonuçlar vermemişti. Askeri bürokrasinin OYAK başarısı, sivil bürokrasiden maaş ve imkanlar yönünden farklı bir konuma gelmesinin yanında, siyasal iktidar karşısında ayrıcalıklı bir konum kazanmasına da neden olmuştur. Yine de bürokrasinin bu dönemde Türk siyasal hayatında etkisini tamamen kaybettiğini söylemek zordur. Çünkü Osmanlı-Türk Devletinde bürokratik elit, toplumdaki yerini yalnızca devlet otoritesine dayanarak korumamıştır. 19. yy. maliye ve diplomasi konularının 20. yy. da ise Batı uygarlığının benimsetilmesi sorunu önem kazandığı için bürokratik elit aynı zamanda fonksiyonel bir elit olmuştur. Bu açıdandır ki, sivil ve askeri bürokrasi eliyle yürütülen siyasetin öncülüğü topluma karşı daima mesafeli durma, onun adına hareket etmek ve karar almak şeklinde olması, aynı zamanda taşıdığı fonksiyonelliğinden kaynaklanmaktadır (Durgun,2003:214).

Ekonomik gelişme sonucu devlet aygıtı genişlemiş bürokrasi çok yaygınlaşmıştı. Bu yaygınlık onlara kişisel olarak devlet gücünü daha etkili bir biçimde kullanma olanaklarını kapadı. Bürokratlar devletin çeşitli kademelerinde irili ufaklı on binlerce kişi arasında kendi benliklerini kaybedip anonimleştiler. Kendileri ile kaynak dağılımında rekabete yeni sosyal güçlerin gelişmesi bürokratların etkinliklerini kaybetmelerine yol açan bir başka ekonomik ve sosyal etken oldu. Hızla büyüyen emekçi sınıfların yanı sıra Türk kapitalizmin oluşturduğu yeni bir profesyonel kadro gelişmekte ve devlet işletmelerinde yetişen başarılı yöneticiler yüksek ücretlerle özel sektöre geçmekteydiler. Böylece hem devlet bürokrasisinden özel sektöre doğru sürekli bir kanama olmakta hem de bir zamanların düşman kardeşleri kolayca bütünleşebilmekteydiler. Toplum içerisindeki ekonomik ve sosyal güvencelerini, olanaklarını her geçen gün biraz daha yitiren bürokratlar, böylece

değişen bir dünyada eski ideolojik bagajlarını terk edip, büyük ticaret ve sanayi burjuvası ile ittifaklarını yer yer kurabilmişlerdir(Yücekök,1983:140).

Bu dönemde devamlı olarak; siyasal iktidarların, yalnıza özel girişimci kesimi temsil ettiği ve bu kesimin güçlenmesi, gelişmesi için hareket ettiği görülmektedir. Bunu gerçekleştirmek için de, devletin imkanlarına hakim olmak isteyen özel kesim, bürokrasiyi kendi kontrolüne alarak kendi doğrultusunda kullanmak istemektedir. Siyasal iktidarların, sadece özel kesimi bürokrasinin aleyhine olacak şekilde güçlenmesini sağlayacak bir yol izlemesi sonucu, maddi imkanları ve toplum içindeki ağırlığı gittikçe azalan bürokrasi, bu çeşit uygulamalara karşı en azından isteksiz davranmaktadır(Çevikbaş,1990:179).

Memurun prestij durumunu saptayabilmek için TODAİE 1972-73 Kamu Yönetimi Uzmanlık Programı (KYUP) öğrencileri arasında bir araştırma yapmanın yararlı olacağı düşünülmüş bu amaçla 16 soruluk bir soru kağıdı hazırlanarak öğrencilere dağıtılmıştır. Araştırmada aranılan nokta 1950’lerden sonra düşüş gösteren memur prestijinin, aynı yönde eğilim göstermekte devam etmediğini saptayabilmektedir. Bu nedenle soruların devlet memurluğunun özellikle memurun kendi gözündeki prestijinin ortaya çıkarılmasına yardım edecek şekilde düzenlenmesine özen gösterilmiş olup, 54 kişilik araştırma grubundan cevap verenlerin sayısı 45’dir.(Us,1973:57).

Tablo 3.1. Araştırmaya Konu Olan 54 Kişilik Grubun Öğretim Durumları Mezun Olunan Yüksek Öğretim Kurumu Kişi Sayısı

11

Hukuk Fakültesi 7

Sosyal Bilgiler Fakültesi 7

Eğitim Enstitüsü 6 Polis Enstitüsü 4 Ziraat Fakültesi 4 Harp Okulu 3 İTİA 3 Orman Fakültesi 3 Eğitim Fakültesi 2

Sosyal Hizmetler Akademisi 2

DMMA 1

İşletme Fakültesi 1

Edebiyat Fakültesi 1

Gazetecilik Yüksek Okulu 1

Ticaret Yüksek Öğretim Okulu 1

Columbia Üniversitesi(Psikoloji) 1

Toplam 58

Not: 4 kişi iki ayrı yüksek öğrenim kurumunu bitirmiş durumdadır.

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.62.

Tablo 3.2. Araştırmaya Konu Olan Grubun Bağlı Bulundukları Kurumlara Göre Dağılımı

Kurum Kişi Sayısı

MEB 9

Emniyet Genel Müdürlüğü 6

Yüksek Hakimler Kurulu 5

Milli Savunma Bakanlığı 4

Danıştay Başkanlığı 3

İçişleri Bakanlığı 3

Orman Bakanlığı 3

Emlak Kredi Bankası 2

Tarım Bakanlığı 2

Adalet Bakanlığı 1

Ankara Belediyesi 1

Azot Sanayi TAŞ 1

Başbakanlık 1

Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü 1

Çalışma Bakanlığı 1

İller Bankası 1

İmar İskan Bakanlığı 1

PTT Genel Müdürlüğü 1

Sayıştay Başkanlığı 1

SSYB 1

SSK. Genel Müdürlüğü 1

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü 1

Türkiye Çimento Sanayi 1

TBMM 1

TZDK Genel Müdürlüğü 1

Turizm Tanıtma Bakanlığı 1

Toplam 54

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.62.

Araştırma grubunu oluşturan bireyler; 1972-1973 dönemi KYUP öğrencilerinin 17 farklı fakülte ve Enstitüden mezun olmakla birlikte bunların çoğunun Hukuk, Siyasal Bilgiler, Eğitim Enstitüsü ve Polis Enstitüsü çıkışlı olduğu görülmektedir.

Çalışma grubunu oluşturan 54 kişinin 26 ayrı kurumda görev yapmaktadırlar. Mevcut grubun yarısını oluşturan 27 kişi 5 farklı kuruma dağılmış bulunmaktadır. Tablo 3.3. Araştırmaya Konu Olan Grubun İşten Memnuniyet Nedenleri

1. derecede- işim meslekteki tatmin sağlıyor 52 puan- 9 kişi 2. derecede- işim toplumsal prestij ve statü

sağlıyor 44 puan- 8 kişi

3. derecede- özgür çalışıyorum 42 puan- 8 kişi 4. derecede- çevredeki kişilerle iş ilişkilerim

iyi 34 puan- 9 kişi

5. derecede- işim maddi tatmin sağlıyor 34 puan- 7 kişi 6. derecede- işim ilginç bir iş 26 puan- 7 kişi 7. derecede başka nedenler(insanların hak ve

özgürlüklerini korumaktan duyulan zevk) 6 puan- 1 kişi

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.69

Tablo 3.4. Araştırmaya Konu Olan Grubun İşten Memnuniyetsizlik Nedenleri 1. derecede- işim meslekteki tatmin sağlıyor 54 puan- 10 kişi

2. derecede- işim maddi tatmin sağlamıyor 49 puan- 9 kişi 3. derecede- işim toplumsal prestij ve statü

sağlamıyor 31 puan- 8 kişi

4. derecede- iş arkadaşlarımla iş yönünden

ilişkilerim iyi değil 28 puan- 8 kişi

5. derecede- siyasi baskı altında çalışıyorum 19 puan- 7 kişi 6. derecede- Başka nedenler (Amirlerin haksız

tutum ve davranışları) 6 puan- 1 kişi

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.70.

Yukarıdaki iki tablo olan; çalışılan işten memnuniyet ve memnuniyetsizlik cevapları karşılaştırıldığında son derece ilginç bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Memnuniyet nedenlerinden olan; birinci, ikinci ve beşinci derecede bulunan cevaplar, memnuniyetsizlik nedenlerinin yine birinci, ikinci ve üçüncü dereceden bulunan cevaplarla örtüşmektedir.

Tablo 3.5. Araştırmaya Konu Olan Grubun Mesleklerini Değiştirmeleri Mümkün Olsaydı, Hangi Mesleği Seçerlerdi Sorusuna Verilen Cevaplar

Meslekler Kişi Sayısı

Doktor 18

Teknik Meslekler (Mühendis) 16

Hukukçu-Avukat 6 Ekonomist 4 Serbest Meslek 3 Gazeteci 2 Eczacı 1 Mimar 1 Öğretmen 1 Çiftçi 1 Lokantacı 1 Toplam 45

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.70.

Yukarıdaki tablodan yine çok dikkat çekici bir sonuca ulaşmak mümkün olmaktadır. Araştırma grubuna sorulan “mesleklerini değiştirmesi mümkün olsaydı” hangi mesleği tercih ederdiniz, sorusuna verilen cevabın %40’nın doktor olmayı tercih edeceklerini ifade etmeleri ve bir kişi haricinde diğerlerinin de hepsi klasik memuriyete itibar etmemekle birlikte, seçilen mesleklerin hemen hemen tamamı serbest meslek olması çok ilginçtir. Çünkü, doktor olmayı ve diğer serbest meslek gruplarını tercih edeceklerini kişilerin mezun oldukları okullardan 45 kişinin, 18’i tıp fakültesi mezunu olmayıp; 11’nin hukuk fakültesi mezunu olmasına rağmen 4 kişini avukatlığı düşünmesi; 6 kişinin mühendisliği tercih etmesi, serbest mesleklere olan eğilimi göstermekle birlikte, memurların prestij ve toplumsal statülerinin kaybettiği de görülmektedir.

Tablo 3.6. Araştırmaya Konu Olan Grubun “Çocuklarınızın Hangi Mesleği Seçmesini İsterdiniz?

Çocuğunun doktor olmasını isteyenler 20 kişi (%44,4)

Teknik meslek-mühendis 9

Bilim adamı 3

Özel teşebbüs sahibi-iş adamı 2

Hariciyeci 1 Eczacı 1 Öğretmen 1 Avukat 1 Sanatçı 1 Serbest Meslek 1 Ticaret 1 Lokantacı 1 Cevap vermeyen 3 Toplam 45

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.70.

Devlet memuru olarak, ekonomik yeterlilikleriyle beraber, toplumsal prestij ve statülerini yitirdiğinin farkında olan memurlar “çocuklarınızın hangi mesleğe tercih etmelerini isterdiniz” sorusuna verdikleri cevaplar, doktorluk başta olmak üzere genelde serbest meslek ve teknik bilgiye dayalı mesleklerini tercih etmelerinin istemeleri aslında kendi arzu ettikleri meslekleri tercih etmekte olup, tablo XIV. İle benzerlikleri dikkat çekicidir.

Tablo 3.7. Mesleklerin Toplumdaki Prestij Durumları

1. derecede- iş adamı, tüccar, sanayici 375 puan 2. derecede- Serbest meslek

(doktor,mühendis,avukat, dişçi,eczacı) 298 puan

3. derecede- Bilim adamı 253 puan

4. derecede- Özel kesimde yüksek yönetici,özel

kesimde yüksek yönetici teknokrat 192 puan

5. derecede- Devlet memuru 155 puan

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.72.

Araştırmaya katılan grubun, “mesleklerin toplumdaki prestij durumlarını” derecelendirilmesi istendiğinde, birinci. derecede iş adamı, tüccar, sanayici, ikinci. derecede doktorluk, mühendislik, avukatlık gibi serbest mesleklerin tercih edilmesine karşılık, devlet memurluğu tablonun beşinci ve son derecesinde olması, devlet memurluğunun toplum içinde prestijini ve statüsünün azaldığının göstermektedir.

45 kişilik grubu sorulan son soruda; “mesleklere göre memurluk sıralaması” istenmiş olup, bu sıralamada yine teknik mesleklerle doktorluğun ilk sırada bulunmaktadır. Doktorluk mesleğinin diğer soruların cevaplarında ilk sırada yer alırken aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi ilk sırayı mühendis-mimarlığa kaptırmasının nedeni, doktorluk mesleğinin “devlet hastanesi” şartının olmasıdır. Dolayısıyla da bu sonuçta araştırmaya katılan devlet memurlarının, serbest mesleklere olan ilgisini göstermektedir.

Tablo 3.8. Memurluk İtibarı

1. derecede Mühendis-mimar 531 puan

2. derecede doktor (hükümet-hastane) 517 puan 3.derecede klasik yönetici (vali,kaymakam) 516 puan 4.derecede dışişleri meslek memuru 443 puan

5.derecede hakim-savcı 440 puan

6. derecede subay 380 puan

7. derecede müfettiş 367 puan

8.derecede tarım-orman mühendisi 263 puan

9. derecede hesap uzmanı 254 puan

10. derecede hukuk müşaviri 233 puan

11. derecede emniyet mensubu 212 puan

12. derecede öğretmen 199 puan

13. derecede danışma birimi uzmanı(istatistikçi, ekonomist)

178 puan

Kaynak: Öznur Us, “Memurluk Prestiji”, Amme idaresi Dergisi, Cilt 6., Sayı:3 TODAİE, 1973, s.72.

Bürokrasinin toplumsal statüsünün; DP dönemiyle birlikte kaybetmeye başladığını tablo 3.3, tablo 3.4 ve tablo 3.5’de verilen örneklerle birlikte açıklamıştık.

Bu toplumsal prestij kaybının, 1960’dan sonraki dönemde de devam ettiğini yukarıdaki tablolardaki deneklerin verdikleri cevaplarla görülmektedir.

Toplumdaki göreli önem ve statülerini kaybetmiş olan bürokratların yaşam koşulları ve doyum olanakları bakımından da düşüş içinde olduklarını söylenebilir. Artık bürokratlar, bir zamanların en iyi yaşayan, tüketim isteklerini en iyi karşılayan, imrenilen, gıpta ve hasetle bakılan ayrıcalıklı bir tabakası değildir. Maddi olanakları ve milli gelirden aldıkları pay, önemli fiyat artışları karşısında pek zayıf kalmaya başlamıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ek 1327 sayılı kanundan sonra dahi genel planda ücret düzeyi yetersiz kalmıştır. Bu durum serbest mesleğe geçme eğilimini “en azından düşüncesini” kuvvetlendirmektedir. Araştırmanın sonuçlarından da anlaşılabileceği gibi memur, toplumda yitirdiği itibarını kendi gözünde de yitirmektedir(Us,1973:73).