• Sonuç bulunamadı

TRC3 Bölgesi yer altı ve yer üstü zenginliklerinin görünümü (1) Mazıdağı-Derik Arası 75 mt Fosfat-4576 Ton Uranyum

Belgede Mevcut Durum Analizi (sayfa 102-106)

rezervlerinin tamamına sahiptir

Harita 15: TRC3 Bölgesi yer altı ve yer üstü zenginliklerinin görünümü (1) Mazıdağı-Derik Arası 75 mt Fosfat-4576 Ton Uranyum

(2) Şırnak-Asfaltit 80 mt (3) Mardin Civarı 16 mt Kireçtaşı

(4) Şirvan-Madenköy Bakır-Kurşun-Çinko 25 mt (5) Kurtalan 400 mt Kireçtaşı

(6) Sason-Tizi 1 mt Barit, Demir

(1)

(2) (3)

(4) (5)

(6)

Kaynak: Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü mta.gov.tr

Bölge’de alternatif enerji kaynakları ve verimlilik üze-rine araştırma yapan kurum ve kuruluşlar oldukça az-dır. Sektör ile ilgili faaliyetleri ile Batman Valiliği, ener-ji verimliliği konusunda uygulamaları ile de Bat-man’da kurulu TÜPRAŞ ödül kazanmış ve Batman İli’ni öne çıkarmış kurumlardır. İl’de ayrıca Batman Ü-niversitesi’nde petrol mühendisliği ve elektrik-elek-tronik mühendislikleri bulunmaktadır. Bölge’ye yakın Şanlıurfa’da GAP İdaresi koordinatörlüğünde, “Ye-nilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Merkezi (GAP-YENEV)” kurulması projesi tasarlanmış olup, DPT o-nayı ile 2011 yılında kuruluş çalışmalarına başlan-ması beklenmektedir. Bu projenin amacı; GAP Bölge-si’nde bulunan tüm üniversite, sanayi, kamu ve özel kuruluşlar ile potansiyel girişimcilerin yararlanabi-leceği bir yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği labo-ratuarı kurmaktır.

TRC3 Bölgesi Harita 15'den de görülebileceği gibi yer altı ve yer üstü kaynakları açısından çok büyük zen-ginliklere sahiptir. Bunlardan Bölge’nin ve ülkenin kalkınmasına önemli ölçüde hizmet edebilecek bazı kaynaklar aşağıda detaylı olarak ele alınmıştır.

5.2 Tabii Kaynaklar

Bölge’de yer altı kaynakları ile ilgili en önemli sorun, güvenlik zafiyeti gerekçeleri ile madenciliğe yönelik çalışmaların potansiyel alanlarda yapılamayışıdır.

Şırnak’taki kömür ocağı şehrin en önemli istihdam kaynağıdır. Madencilik faaliyetleri dışında işletme-deki ve inşa halinişletme-deki termik santrallerin varlığı da hem enerji hem de nakliyecilik sektörünü geliştir-mektedir.

185 186

Mardin-Mazıdağı bölgesinde, 1961 yılından itibaren yapılan çalışmalar sonucunda, yaklaşık 200 km 'lik bir 2

alan tabandan tavana doğru Taşıt, Kasrık, Şemikan ve Akras fosfat seviyeleri olarak sıralanmaktadır.

Türkiye'deki fosfat kayası tüketimine bakıldığında tüketimin tümüyle gübre üretimine ve ithalata yöne-lik yapıldığı görülmektedir. Yurtiçi talebin karşılan-masında, ithalata bağımlılığın yüksek düzeyde oldu-ğu petrol, doğalgaz, kömür ve demir gibi ürünler için-de olan fosfat maiçin-den aramaları açısından özel öneme sahiptir.

Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü Maden Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı 2008 yılı faaliyet raporuna göre Türkiye’ye başta Tunus, Fas, Ürdün ve İsrail’den her yıl 40 milyon dolarlık fosfat hammaddesi ithalatı söz konusudur. Fakat bu meblağ sadece hammadde için geçerlidir. Bunun yanı sıra hem ara ürün (fosforik asit) hem de mamul ürün (gübre) olarak da fosfat tabanlı ürün ithalatımız söz konusudur. Örneğin güb-re tüketimimizin 1/3’ü fosforlu gübgüb-relegüb-re aittir ve bu nedenle üretimde hammadde olarak fosfatın önemi çok açıktır. Türkiye yılda 2 milyon ton % 30 P O (66-68 2 5

BPL)’e eşdeğer kullandığı fosfat kayasını, doğrudan fosforik asit, yapay gübre veya fosfat kayası olarak it-hal etmektedir. Bu dışalımın karşılığı Türkiye Liman-ları CIF teslimi değeri olarak yılda 100 milyon doLiman-ların üzerindedir. Batılı ülkeler düzeyine yaklaşıldığında ise yıllık gübre tüketimi 8 milyon tona, fosfat kayası gereksinimi ise 3 milyon tona çıkacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yerli fosfat kaynağının değer-lendirilmesine yönelik projelere ağırlık verilmesi ka-çınılmazdır. Aşağıda yer alan tablodan da görüleceği gibi Mazıdağı fosfat madenlerinin tenor kalitesi açı-sından Türkiye’nin fosfat ithal ettiği ülkelerden farkı yoktur.

5.2.2.2 Krom

5.2.2.3 Fosfat

TRC3 Bölgesi’nde krom kaynakları özellikle Siirt İli çevresinde bulunmaktadır. Siirt İli genelinde 2 adet zuhur ve bir adet terk edilmiş eski ocak vardır. Bu o-caklardan çıkarılan Kromun tenörü % 26-51 Cr O ara-2 3

lığındadır. Ocakta 100 ton görünür, muhtemel ve mümkün rezerv, zuhurlarda ise toplam 2.728 ton görü-nür, muhtemel ve mümkün rezerv vardır.

Muhtemel rezervin 2.560 ton olduğu Baykan-Büzü-gan zuhurlarında kayaç birimleri Alp orojenezinden etkilenmiş ve karmaşık bir durum kazanmıştır. Kromit zuhurları ise düzensiz mercekler şeklindedir.

MTA’dan alınan son bilgilere göre Siirt’te krom arama çalışmaları güvenlik gerekçesiyle şu anda yapılama-maktadır. Krom yataklarına ilişkin jeoloji ve rezerv bil-gileri güncelleştirilmelidir.

Dokuzuncu Kalkınma Planı Ana Metal Sanayi Özel İh-tisas Komisyonu Raporu’nda değinildiği gibi elektrik santrallerinin krom cevherinin bulunduğu bölgelere kurulması ve burada üretilen elektriğin yataklarda kullanılması doğru bir yatırım seçeneği olarak görün-mektedir.

Siirt İli’ndeki rezervlerin bu tip bir yatırıma uygun olup olmadığı ve zenginleştirme işlemi sonrası ekonomiye kazanımının sağlanabilme ihtimalleri araştırılmalıdır.

Ülkenin ve Bölge’nin en ö-nemli yer altı zenginlikle-rinden biri olan fosfat ya-takları Mardin Mazıda-ğı’nda bulunmaktadır. Söz konusu fosfat yataklarında 70.500.000 ton işletilebilir fosfat rezervi vardır. Bu ya-taklardan 1978-93 yılları arasında 2.296.000 ton cev-her üretimi yapılmıştır. Yük-sek maliyet nedeni ile 1993 yılı sonunda üretime ara ve-rilmiştir.

1974 yılında kurulan, 1988 yılında işletmeye açılan, 125 milyon dolarlık yatırım yapılmasına karşın, Böl-ge’de yaşanan terör olayları ve 5 Nisan 1994 Karar-ları’nın alındığı ekonomik krizle birlikte, “zarar ettiği”

gerekçesiyle, 1994 yılında kapatılan ve atıl duruma getirilen Mazıdağı Fosfat İşletmeleri halen üretime geçeceği günü beklemeye devam etmektedir.

1970-80’li yıllarda ülke madenciliğinin gündemindeki en önemli projelerden birisi olan Mazıdağı Fosfat Tesi-si, Bölge’de üretilen fosfat konsantresini değerlendi-recek bir gübre tesisinin bulunmaması ve ürünün diğer bölgelerdeki gübre tesislerine taşıma maliye-tinin yüksek olması nedenleriyle başarılı olamamıştır.

Tesis uzun yıllardır atıl durumda beklemektedir. An-cak geçen zaman içinde, gübre üretimi açısından en önemli girdi olan doğal gazın bölgeye gelebilir oluşu, konjonktürün alternatif yatırım olanaklarına uygun olması, gübre üretimi amaçlı maliyetlerin düşme ihti-malinin yüksekliği ve fosfat kayası dünya fiyatlarının dönemine göre yükselişi projenin yeniden gündeme alınmasının önünü açan etkenlerdir.

Tesisler bu dönemde Sümer Holding bünyesinde özelleşme projelerine dahil bir tesistir. 2007 yılı ortala-rında açılan Mazıdağı fosfat yataklarının özelleşti-rilmesi kapsamında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Daire Başkanlığı tarafından yürütülen ihale, ihaleye katılan iki şirketten biri olan Toros Tarım Sanayi ve Ti-caret A.Ş.’nin teklifinin kabul edilmesiyle sonuçlan-mıştır. Fakat ihale sonuçları karara bağlanmak üzere Özelleştirme Yüksek Kurulu’na sunulmuş ve ÖYK’nın 28.08.2008 tarih ve 2008/54 sayılı kararı ile ihalenin iptaline karar verilmiştir. İdare, 2011 yılı Ocak ayında tesisler için tekrar ihaleye çıkmış ve 12.05.2011 tari-hinde Resmi Gazete’de yayınlanan Özelleştirme Yük-sek Kurulu kararı ile özelleştirme süreci sonuçlan-mıştır. Önümüzdeki dönemde fosfat yataklarının ka-zanan ortaklığın yatırım, üretim ve istihdama ilişkin taahhütlerini gerçekleştirmesiyle madenin işletilerek Bölge’ye ve Ülke’ye katma değer sağlaması beklen-mektedir.

2001-2005 yıllarını içeren Sekizinci Kalkınma Planı, TMMOB’nin 2006 yılı raporu ve DİKA’nın 2010 yılında yayımladığı fizibilite raporu Mazıdağı Fosfat İşletme-leri’nin mevcut durumunun ve ekonomiye kazanımı için çözüm önerilerinin ele alındığı çalışmalar olmuş, Mazıdağı Fosfat Tesisleri’nin yeniden gündeme gel-mesini sağlamıştır.

Sekizinci Kalkınma Planı’nın Madencilik Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda Mazıdağı fosfat yatakları ile ilgili yer alan bazı önemli çıkarımlar aşağıdadır:

•”Mazıdağı Büyük Projesi” ile üretilen fosfat kon-santresinin kalite ve fiyat yönünden dışarıdan temin edilen konsantre ile rekabet edebilecek durumda o-lup olmadığının etüt edilmesi gerekmektedir.

•Mazıdağı bölgesinde üretilmekte olan fosfat ham-maddesinin uzak mesafelere taşınarak ekonomikli-ğinin azaltılması yerine GAP’a dayalı olarak fosforik asit ve gübre tesislerinin aynı bölgede kurulması ülke ekonomisi açısından yararlı olacaktır. Ülkenin en önemli fosfat havzası olan Mazıdağı fosfat yataklarından en yüksek verimin alınması için tesis açısından entegrasyona gidilmesi (Mazıdağı’nda gübre tesisi kurulması) gerekli görülmektedir.

•Mevcut gübre fabrikalarının GAP bölgesine çok u-zakta kurulmuş olmaları ve ülke ihtiyacına ancak cevap verebilecek durumda olmaları nedeniyle, Mazı-dağı fosfat yataklarında tesis açısından entegrasyon, daha da önem kazanmaktadır.

•İşletme sürecinin önemli bir etabı olan kalsinasyon aşamasında kullanılacak olan doğalgaz için Nusay-bin Çamurlu sahasının yanında komşu ülkelerden gelecek doğalgaz hatlarından da yararlanabilme fır-satı değerlendirilmelidir.

•Fosfat kayasının öğütülerek Doğu Karadeniz Bölge-si’ndeki asidik topraklarda doğrudan kullanımı,

•Fosforik asit üretilmesi,

•Mazıdağı fosfat kayasının kanatlı yemlerinde kulla-nımı,

•Organik tarımda kullanılması,

•Mazıdağı’nda gübre üretimi.

Böylece, Bölge’de çıkarılacak krom da hammadde ihracatından çok, ferrokrom ve paslanmaz çelik ima-latında kullanılabilecek ve katma değeri yüksek ü-rünlerin ihracatı yapılabilecektir.

*Kaynak: Mineral Commodities Summaries 2009'a Ait 2007 Yılı Verileri

Tablo 109: Mazıdağı fosfatlarının Türkiye’nin fosfat ithal ettiği ülkeler ile karşılaştırılması Rezervler (Bin Ton) Açıklamalar Fas*

Ürdün*

Tunus*

İsrail*

Kasrık (1) Taşıt (2) Akras (3) Mazıdağı (1+2+3) Türkiye

Dünya Geneli*

27.000 5.540 7.800 3.100

-156.000

21.000.000 1.700.000

600.000 800.000

70.500 259.060

3.000 333.100 493.100

47.000.000

% 33 P O2 5

% 33 P O 2 5

% 29 P O2 5

% 33 P O2 5

% 30 P O2 5

Yıllık Maden Üretimi (Bin Ton)

2010 yılında Dicle Kalkınma Ajansı’nın yayım-ladığı “Mazıdağı Fosfat Tesislerinin Yeniden Eko-nomiye Kazandırılmasına Yönelik Alternatif Yatı-rım İmkânları ve İşletme Modelleri” adlı fizibilite çalışmasında ise Bölge’ye önemli bir istihdam ve ülkeye yüksek katma değer sağlayacak kaynak, aşağıda sıralı alternatif yatırımların rahatlıkla uy-gulanabileceği bir zenginliktir.

187 188

Kapalı (Örtülü) Jeotermal Sistemler

•Batman-Sason-Taşlıdere (83°C)

Bu değerlere bakılarak, Batman-Sason ilçesinde bu-lunan jeotermal enerjinin şehir ısıtma, soğutma, sera ısıtma ve termal turizm alanlarında diğer şehirlerdeki kaynakların ise sera ısıtma ve termal turizm alanında kullanılabileceği öne çıkmaktadır.

Mardin, Siirt, Şırnak ve Batman illeri kapsamında, Bölge’nin jeotermal anlamında durumu, potansiyel hacmi, mevcut zuhurların birbirleriyle ilişkileri gibi yanıt bekleyen bir çok soruya, üniversitelerden destek alınarak, MTA Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak çalışmalarla cevap bulunabilecektir.

MTA’dan alınan bilgilere göre TRC3 Bölgesi’nde Sa-son-Tizi sahasında % 13,5 BaSO tenöründe 288.080 4

ton görünür ve muhtemel rezerv olduğu, Sason-Tizi-Kösekköy sahasında ise % 63,5 BaSO tenöründe 4

877.000 ton görünür ve muhtemel rezerv bulunmak-tadır. Bu rezervler işletilmemektedir.

MTA Genel Müdürlüğü’nün TRC3 Bölgesi’nde yürüt-tüğü hammadde arama projelerine göre Mardin Mer-kez ve Derik ilçelerinde iyi kalitede kaplama ve dö-şeme taşı için uygun nitelikte mermer olarak kullanı-labilecek özellikte kireçtaşı ve kum taşı oluşumları tespit edilmiştir. Mardin Merkez Yalım köyü sahasın-da mermer olarak kullanılabilecek kireçtaşlarının gö-rünür rezervi yaklaşık 47 milyon ton civarındadır. De-rik-Çat-Telbesni sahasındaki mermer olarak kullanıla-bilecek kumtaşlarının görünür rezervi ise yaklaşık 221 milyon ton civarındadır.

Siirt ili Baykan ve Kurtalan ilçelerinde de mermer ve çimento hammaddeleri bulunmaktadır. Baykan-Gir-digan Köyü mermerleri 1-3 metreküp arasında blok alınabilme özelliğinde olup 1,6 milyon metreküp re-zerve sahiptir.

Gercüş ile Hasankeyf ve Batman ile Diyarbakır ara-sında da önemli çimento hammaddeleri kaynakları bulunmaktadır. Beşiri ve Hasankeyf yakınlarında jibs yatakları bulunmaktadır. Siirt İli Kurtalan ilçesinde çi-mento yapımına uygun yaklaşık 404 milyon ton kireç-taşı tespit edilmiştir. Şırnak İli Merkez ve Cizre ilçe-lerinde çimento hammaddesi olarak kullanılmaya 5.2.4 Endüstriyel Hammaddeler

5.2.4.1 Barit

5.2.4.2 Kireçtaşı, Jips, Kil 5.2.3 Jeotermal Kaynaklar

TRC3 Bölgesi’nde bulunan jeotermal kaynaklar, büyük ölçüde kaplıca olarak kullanılmaktadır. Böl-ge’de, Dicle Nehri’ni kesen kuzey-batı, güney-doğu yönlü ufak bir fay hattı bulunmaktadır. Bu fayın kuzey çöküntüsünde iki adet sıcak su kaynağı görülmek-tedir. Bu kaynaklardan biri Dicle’nin doğusunda Şır-nak-Hısta kaplıcası, diğeri ise nehrin karşı kıyısında yer alan Mardin-Germiab kaplıcası olarak kullanıl-maktadır.

Tespit edilen noktaların jeotermal modelinin ortaya konulması; mevcut kaynakların banleolojik (kaplıca) olarak ne kadar faydalı olduğu ve en önemlisi de su-ların mevcut debilerinin ve sıcaklıksu-larının artırıla-bilirliği konusunda araştırmaların yapılması gerek-mektedir.

Şırnak iline bağlı Hısta Kaplıcası, Güçlükonak ilçesi Düğünyurdu köyü yakınında, Dicle Nehri kıyısındadır.

Bölge’nin en yüksek ısılı sıcak su kaynağı olup, sıcak-lığı 67 C’dir. Kaplıca suyu kalsiyum ve sülfit ihtiva et-O

mektedir. Debisi 7 lt/sn, pH: 7,15 olarak belirlenmiştir.

Mevcut debinin arttırılabileceğini gösteren hidrojeo-lojik şartlar mevcuttur. Kaplıca üzerinde Şırnak İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan fakat henüz özel sektöre devri gerçekleşmemiş bir adet tesis bulunmaktadır.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından, jeotermal enerjiyi bulmaya yönelik sondaj yapılan ça-lışma alanları ve tespit edilen değerler şu şekildedir:

•Midyat-Dargeçit-Germiab (63,5°C)

•Şırnak-Hısta (67°C)

•Siirt-Billuris (34°C) Doğal Sıcak Kaynaklar

elverişli kil ve kireçtaşı potansiyelleri yer almaktadır.

Şırnak Merkez ilçedeki çimento hammaddeleri Bal-veren beldesi, Çakırsöğüt ve Toptepe köylerinde belir-lenmiş olup Balveren beldesinde 33-78 milyon metre-küp arasında, Çakırsöğüt köyünde 79-186 milyon met-reküp arasında değişen muhtemel kireçtaşı rezervleri tespit edilmiştir. Toptepe köyü kalkerli marn sahasın-da çimento hammaddesi olarak yaklaşık 29-68 milyon metreküp arasında değişen muhtemel kil rezervi be-lirlenmiştir. Cizre-Cudiyet mahallesinde yaklaşık 34 milyon metreküp rezerve sahip kil sahası bulunmak-tadır.

Kızıltepe-Çimenli sahasında yaklaşık 17 milyon ton yüksek tenorlu kuvars kumu tespit edilmiş olup bu maddenin sanayinin birçok sektöründe zenginleş-tirme yapmadan kullanılabileceği belirlenmiştir.

MTA verilerine göre Kızıltepe’de Çimenli ve Aveban sahasında yüksek tenorlu kuvars kumu tespit edil-miştir. Sanayinin birçok sektöründe (gaz beton, dö-küm kumu v.d.) zenginleştirme yapmadan bulunan hali ile kullanılabileceği belirlenmiştir. 17.501.594 ton görünür rezerv miktarıdır. Tenoru yüksektir.

Batman ve Siirt arasında kalan alan Türkiye’nin ö-nemli alçıtaşı yataklarına sahiptir. Buradaki alçıtaşı her sektörde kullanılabilecek kalitede olup, yatakla-rının çoğu halen özel şirketler tarafından işletilmek-tedir. Bölge’de verimi alınan en önemli hammadde-lerdendir. Siirt Merkez-Akyamaç-Fişkin köyünde 1’in-ci ve 2’n1’in-ci sınıf alçı kalitesinde yaklaşık 42 milyon ton alçıtaşı rezervi tespit edilmiştir. Günümüzde alçı taşı kullanımının % 5’i zirai amaçlı, % 15’i endüstriyel a-maçlı olarak kullanılırken; geri kalan miktarın tamamı yapı sektöründe kullanılmaktadır.

Medeniyet Taşı olarak kabul edilen “Mardin Taşı” üze- rine; Mardin-Kızıltepe-Ömerli-Midyat bölgelerini içi-ne alan geniş alanda gerçekleştirilen çalışmalarda Mardin Taşının litolojik özellikleri belirlenmiştir.

5.2.4.3 Kuvars Kumu

5.2.4.4 Alçıtaşı

5.2.4.5 Mardin Taşı

Mardin Taşı ilgisizlik yüzünden ustalarını kaybetmek-tedir ve tedbirler alınmazsa, ince işlemeciliğe yönelik faaliyetler bitecektir. Bu nedenle günümüz teknoloji-leri kullanılarak istenilen çizimler bilgisayara verile-rek işlenmelidir. Bu tarz üretim şekli dış pazarlarda talebi yüksek ürünlerin oluşturulmasına olanak sağ-layacaktır.

Mardin Taş Ocakları İşletmeleri’nin yapmış olduğu yatırımlar sonuç vermeye başlamış, bu geleneksel ü-rünler yurt dışına ihraç edilmeye başlamıştır. Evlere tarihi görüntü veren özelliğinden dolayı yakın zaman-da dış pazarlarzaman-da, Mardin'de devam eden ve artması beklenen restorasyon çalışmaları ile, beton binalar ü-zerine yapılan taş kaplama uygulamalarıyla yerel pa-zarda çok talep gören bir ürün olacaktır.

Şırnak ilinde Suriye sınırında Cizre, İdil ve Nusaybin ilçeleri arasında bazalt rezervleri bulunmaktadır. Fa-kat tam olarak rezerv miktarları tespit edilememiştir.

Yrd. Doç. Dr. Şefik İmamoğlu’nun yaptığı araştırma çalışmalarına göre buradaki bazaltlar blok özellikleri nedeniyle kaldırım taşı (Arnavut kaldırımı diye adlandırılan) olarak kullanılabilir. Irak’ta yakın zamanda canlanmış olan ve devam edeceği öngörülen inşaat sektörüne yönelik bir yatırım modeli uygun görünmektedir.

Zenginliğin bulunduğu bölgede kurulacak mucur o-cakları akılcı olmakta, yatırım arazisi için de yakın za-manda kurulması planlanan Organize Sanayi Bölge-si’nin değerlendirilebilme fırsatı bulunmaktadır. Hem Cizre’de hem de Kızıltepe Nusaybin arasındaki Orta-köy’de OSB kurulması planlanmaktadır.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ülkemi-zin sürekli artan ham petrol ve doğalgaz ihtiyacının ve de 2023 yılı için belirlenen ülke petrol ihtiyacının ta-mamının ülke kaynakları tarafından karşılanması viz-yonu kapsamında, TRC3 Bölgesi’nde (Mardin, Siirt, Şırnak, Batman) arama, sondaj ve üretim faaliyetleri gerçekleştirmektedir.

TPAO, enerji arz güvenliğini temin amacıyla yatırım-larına hız kazandırmış ve son yıllarda arama ve üretim yatırımlarında büyük bir yatırım hamlesi gerçekleştir-miştir. Bu yatırım hamleleri sonucunda, Bölge'de günlük 16.500 varil ham petrol üretimi yapılmaktadır.

Üretimdeki artışa karşın, Türkiye'nin günlük petrol ihtiyacının 600.000 varil olduğu dikkate alındığında, ihtiyacın çok altında üretim yapıldığı görülmektedir.

5.2.4.6 Bazalt

5.2.5 Petrol ve Doğalgaz TRC3 Bölgesi illerinin jeotermal potansiyeli henüz

tam olarak bilinmemektedir. Bölge'de jeotermal kay-naklar, genelde doğal olarak yeryüzüne çıkmakta;

jeotermal kaynaklara yönelik veriler 25-30 sene ön-cesine dayanmakta ve güncellenmiş bilgiye ulaşma konusunda sıkıntı yaşanmaktadır.

Kuvars kumu Bölge’de kurulabilecek seramik fab-rikaları için de önemli bir hammadde kaynağıdır.

Seramik sektöründe yüksek maliyetli ve albenisi yüksek ürünler için silis kullanılmaktadır.

189 190

çıkarılan doğalgaz, Nusaybin Bölge Yatılı Okulu, çi-mento fabrikası ile kireç fabrikasında yakıt amacıyla kullanılmaktadır; bir kısmı da iç ihtiyaç olarak Çamur-lu Petrol Proses tesislerinde kullanılmaktadır. Nusay-bin’de, ayrıca, petrol üretiminde basınç oluşturmak amacıyla kullanılan CO üretilmektedir ve bu yöntem-2

le % 10 ek petrol üretim artışı gerçekleşmiştir. Gaz üre-tim, tüketim ve satış değerleri aşağıdaki gibidir:

Dodan Sahasında üretilen CO gazı ise Batı Raman’a 2

taşınarak rezervuara enjekte edilmekte ve Batı Ra-man petrol sahasının üretimini artırmada kullanıl-maktadır. Aynı şekilde Çamurlu’da üretilen CO gazı 2

da B. Kozluca sahası üretimini artırmak amacıyla kul-lanılmaktadır.

Yolaçan sahasında bulunan 2 adet gaz kuyusu ise CO 2

ve doğalgaz karışık bir biçimde üretim yapabilme ka-pasitesine sahiptir. TPAO’dan 22 Ocak 2010 tarihinde alınan bilgilere göre bu sahada iki gazı birbirinden ayırabilen proses işlemlerini gerçekleştirebilecek bir tesis kurulması yönünde çalışmalar devam etmek-tedir. Bu tesisin tamamlanmasıyla Bölge’deki doğal-gaz üretiminin 2009 ve 2010 yıllarında yapılan diğer çalışmaların da katkısıyla 150.000 m /gün civarında 3

bir kapasiteye sahip olacağı öngörülmektedir.

Petrol bulunması amacıyla açılan kuyuların maliyeti, 1,5-2 milyon dolar ile 10 milyon dolar arasında değiş-mektedir. Kuyu açma ve sondaj faaliyetlerinin yüksek maliyette olması, özel sektörün petrol araştırma faa-liyetlerini engellemekte; özellikle Eruh-Pervari kesim-lerinde güvenlik sorununun kısmen devam etmesi de potansiyeli olduğu düşünülen noktalarda TPAO’nun sondaj faaliyetlerini kısıtlamaktadır.

TPAO tarafından üretilen petrolün asıl müşterisi, Bat-man’da bulunan Tüpraş Rafinerisi’dir. Tüpraş’ın yerli petrol tüketme zorunluluğunun olmaması, TPAO’nun piyasa açısından risk altında olmasına sebep olmak-tadır. Tüpraş’ın dışında, Dörtyol’a pompalanan petro-lün gravite değerinin 21 olma zorunluluğu, ek mali-yetler yaratmaktadır.

Bölge’de TPAO dışında, yerli ya da yabancı özel kuru-luşlar da petrol arama faaliyetlerinde bulunmaktadır.

TRC3 Bölgesi’nde, doğalgaz açısından en avantajlı a-lan Mardin’e bağlı Nusaybin ilçesindeki Çamurlu Sa-hası olup, günlük üretim hacmi 40.000 m ’tür. İlçede3

5.2.5.2 Doğalgaz

TRC3 Bölgesi’nde, en büyük üretim sahası, 250 kuyu ve günlük 6.100 varil petrol üretimi ile Batman’a bağlı Batı Raman’da bulunmaktadır. Nusaybin Çamurlu sahasının yakınında Suriye sınırında bulunan mayınlı arazinin mayından arındırılması çalışması yapılması durumunda 350 varil/gün civarında bir üretim artışı gerçekleştirileceği tahmin edilmektedir.

Tablo 110: TRC3 Bölgesi petrol rezerv durumu

Kaynak: TPAO Batman Bölge Müdürlüğü

Rezervuardaki Petrol Üretilebilir Petrol Kalan Üretilebilir Petrol Batman

Siirt Mardin Şırnak

Siirt Mardin Şırnak

Belgede Mevcut Durum Analizi (sayfa 102-106)