• Sonuç bulunamadı

Bölgesel Düzeyde İnsan Haklarının Korunması ve Denetim Yolları

C. TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ULUSLARARASI HUKUKTAKİ

2. Bölgesel Düzeyde İnsan Haklarının Korunması ve Denetim Yolları

İnsan haklarının korunması açısından bölgesel koruma sistemlerini geliştirilmesi Birleşmiş Milletler tarafından da desteklenen bir çabadır.

129

Bu sözleşmeyi Türkiye 11.06.1985 tarihinde onaylayarak 25.06.1985 tarihinde Resmi Gazetede yayınlamıştır. Ayrıca Sözleşmeye Ek Seçmeli Protokolü de 08.09.2000’de imzalayıp 30.07.2002 tarihinde de onaylamıştır.

130

Bölgesel bazda denetim faaliyeti yürüten uluslararası organlardan en eskisi, 1907’de Latin Amerika devletlerinden Kosta Rika, Guatemala, Nikaragua ve El Salvador arasında yapılan bir sözleşme ile kurulmuş olan “Orta Amerikan Adalet Mahkemesi”dir. Faaliyetinin son bulduğu 1918 yılına kadar 8 davaya bakmıştır.131

İnsan haklarını bölgesel düzeyde koruyan belgelerin en önemlisi 4 Kasım 1950 tarihinde imzalanan “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”, tam adıyla “İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya İlişkin Avrupa Sözleşmesi”dir. Sözleşme içerdiği hak ve özgürlükleri sağlamak ve korumak konusunda taraf olan devletlere hukuki zorunluluk yüklemektedir. Bu yönüyle yani bireylere sağladığı hak ve özgürlüklerin güvencesini yaptırıma dayanan yargısal bir denetime tabi kılması özelliği ile İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nden farklıdır.132 Ayrıca AİHS, Evrensel Bildiri’den daha dar bir liste içermekle birlikte, hakların Bildiri’den farklı olarak sadece ismen sayılmakla yetinilmeyerek, mümkün olduğu kadar açık ve geniş bir şekilde tanımlandığı görülmektedir.133

AİHS’den sonra bölgesel düzeydeki en önemli belge 22 Kasım 1969’da imzalanıp, 18 Temmuz 1978’de yürürlüğe giren “Amerika İnsan Hakları Sözleşmesi”dir.134 Kıtada daha önce de Bogota'da toplanan Amerikan Devletleri Örgütü, 1948 IX. Pan-Amerikan Konferansı'nda, “Amerikan İnsan Hakları ve Ödevleri Bildirisi”ni yayımlamıştı.

22.11.1969 yılında imzalanan ve 18.07.1978 de yürürlüğe giren “Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi”, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ile AİHS’den etkilenerek oluşturulmuştur. Bu sözleşme çerçevesinde güvence altına alınan haklara ilişkin denetim faaliyetini yürütecek “Amerikan İnsan Hakları Komisyonu” ve “Amerikan İnsan Hakları Mahkemesi” organları kurulmuştur. Buna göre, sözleşmeye taraf olmakla, devlet, ihlallere karşı bireysel başvuru hakkını doğrudan tanırken, “devlet başvurusu” için Komisyon’un yetkisini özel bir bildirimle kabul etmesi gerekir. Mahkeme

131

Özbey, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru Yöntemleri, s. 11. 132

Akad ve Dinçkol, Genel Kamu Hukuku, s. 253. 133

Kapani, Kamu Hürriyetleri, s. 69. 134

kararlarının yerine getirilmesi konusundaki takip ve denetimi de “Amerikan Devletleri Örgütü Genel Asamblesi” ne aittir. Mahkeme kararına uymak zorunlu olup, kesin olan bu karar ile hak kaybının ortadan kaldırılması ve tazmini amaçlanmaktadır. Söz konusu bu sözleşmeye ABD taraf değildir.135

Amerika kıtasını takiben 28.06.1981 yılında Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları Kenya’nın Başkenti Nairobi Zirvesi ile “Afrika İnsan Hakları Şartı”nı kabul etmişlerdir. Bu şart, 21 Ekim 1981 yılında yürürlüğe girmiştir. Afrika Birliği Örgütü nezdinde insan ve halkların haklarını gerçekleştirmek ve bunların Afrika’da korunmasını sağlamak yükümlülüğü için “Afrika İnsan ve Halkların Hakları Komisyonu” kurulmuştur. Denetim mekanizmasını işletecek 2. organ ise “Afrika Devletler ve Hükümet Başkanları Konferansı” olmuştur. 12 Haziran 1989’dan itibaren çalışmalarına başlayan Komisyon, Üye Devletler, resmi olmayan kuruluşlar ve bireyler tarafından yapılan başvuruları incelemektedir. Ancak, Afrika Şartı’nda hakları ciddi manada korumaya alacak bir mahkemenin kurulmaması nedeniyle, Avrupa ve Amerika’daki sistemler kadar bağlayıcı bir denetim mekanizması oluşmamıştır. Bu nedenle de 1995 yılında Cape Town da Afrika Birliği Örgütünün yapmış olduğu toplantıda Şart’a bir Protokol eklenerek “Afrika İnsan ve Halkların Hakları Mahkemesi” kurulması düşüncesi benimsenmiş. Eylül 1998’de de Devlet ve Hükümet Başkanları “Afrika Şartına Ek Protokol”u kabul ederek imzaya açmışlardır. 15 Devletin onaylaması halinde söz konusu Protokol yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.

Bu alandaki diğer belge ise eski SSCB'ne dahil devletlerin bir bölümünün, birliğin dağılması üzerine oluşturduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’na bağlı yedi devletin, 1995 yılında kabul ettiği "Bağımsız Devletler Topluluğu İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Sözleşmesi”dir.136

Uluslararası alanda insan haklarına saygı gösterilmesini sağlamaya yönelik diğer bir belge (AGİK) “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı”na katılan 35 ülkenin 1975 yılında imzaladıkları Helsinki Nihai Senedi’dir. Belge esasında insan haklarını güvence altına alma amacı taşımadığı gibi hukuksal

135

Özbey, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru Yöntemleri, s. 11-12. 136

açıdan bir sözleşme niteliğine de sahip değildir. Ancak ülkelerin “egemen eşitliği”, “sınırların değişmezliği” gibi ilkeler yanında “insan haklarına ve temel hak ve özgürlüklere” saygı esasına dayalı bir antlaşma üzerine kurulmuştur. Bu nedenle Helsinki Nihai Senedi’nin önemi insan hakları kavramının ideolojiler arası ortak bir değer olarak benimsenmiş olmasında yatmaktadır.137

AGİK’nın 19-21 Kasım 1990 Zirvesinde ise, silahsızlanma antlaşması olarak da bilinen “Avrupa Konvansiyonel Kuvvet Antlaşması” (AKKA) ve insan hakları, demokrasi ve azınlık konularındaki görüşlerini yenileyen “Paris Şartı” kabul edilmiştir. Paris Şartı’nda “insan hakları ve temel hürriyetler, tüm insanların doğumlarıyla birlikte iktisap ettikleri vazgeçilmez haklardır ve kanunla garanti altına alınmışlardır. Bunların korunması ve geliştirilmesi devletin basta gelen görevidir. Bunlara saygı, zorba bir devlete karsı asıl güvenceyi oluşturur. Bunlara uyulması ve tam olarak uygulanması hürriyetin, adaletin ve barısın temelidir” denilmektedir.

Bu alandaki son Avrupa belgesi ise 7 Aralık 2000 tarihinde Nice/Fransa'da imzalanan ve gelecekte Avrupa Birliği Anayasası’nın bir parçası olacak olan “Avrupa Temel Haklar Şartı”dır. Avrupa Temel Haklar Şartı saydığı hakları, özgürlükleri ve ilkeleri tanıyan bir Bildirge niteliği taşıdığından, düzenlediği hakların hukuki yönden bağlayıcı olduğu söylenemez. Dolayısıyla, bildiriyi ve bildiride sayılan hakları tanıyan devletlere herhangi bir yükümlülük getirmemektedir. Belgenin giriş kısmında bu nitelikler söyle ifade edilmiştir:

“Avrupa halkları, aralarında daha yakın bir birlik oluşturmak için ortak değerlere dayalı barışçı bir geleceği paylaşmaya kararlıdır. Ruhani ve manevi mirasının bilincinde olan Birlik, bölünmez ve evrensel değerler olan insan onuru, özgürlük, eşitlik ve dayanışma değerleri üzerine inşa edilmiştir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanmaktadır. Birlik vatandaşlığını tesis ederek ve bir özgürlük, güvenlik ve adalet bölgesi oluşturarak bireyi, faaliyetlerinin merkezine yerleştirir. … Bu Bildirge, Topluluk ve Birliğin yetkileri ve görevlerini ve yetki ikamesi ilkesini dikkate

137

alarak özellikle Üye Devletlerin ortak uluslar arası yükümlülükleri ve anayasal gelenekleri, Avrupa Birliği Antlaşması, Topluluk Antlaşmaları, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi, Topluluk ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen Sosyal Bildirgeler ve Avrupa Toplulukları Adalet Divanı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihat hukukundan kaynaklanan hakları yeniden teyit etmektedir...”138

Ancak bu durum belgenin siyasi ağırlığını etkileyen bir unsur değildir. Tüm AB devletleri liderlerinin onayladığı bu belge AB tarafından iç ilişkilerinde temel başvuru kaynağı olma yanında aday ülkeler için de Kopenhag Zirvesinde belirlenen insan hakları kriterlerinin ne anlama geldiğini tespite yarayan bir argümandır.

Bölgesel bazda meydana gelen sözleşmelerin başlıcaları şunlardır: Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi; Afrika İnsan Hakları Şartı; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi; Avrupa Sosyal Şartı; Avrupa İşkenceyi Önleme Sözleşmesi; Bölgesel ve Azınlık Dilleri Avrupa Şartı; Milli Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesidir.

Ayrıca AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) çerçevesinde de: Helsinki Sonuç Belgesi; Paris Şartı; Madrid İzleme Toplantısı; Viyana İzleme Toplantısı; Moskova İnsani Boyut Toplantısı; Helsinki Zirve Bildirisi; Budapeşte Zirve Bildirisi; Lizbon Zirve Bildirisi; İstanbul Zirve Bildirisi; Kopenhag İnsani Boyut Toplantısı… gibi belge, bildiri ve toplantılar yapılmıştır.

Avrupa Birliği tarafından ise: Temel Hak ve Özgürlükler Bildirisi; Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığına İlişkin Bildiri; İnsan Hakları Bildirisi; Ayrımcılık Yasağı Direktifi; İnsan Hakları Demokrasi ve kalkınmaya İlişkin Karar; Gündem 2000 Raporu; Avrupa Temel Haklar Şartı; gibi çıkartılan belgelerden söz edebiliriz.

138