• Sonuç bulunamadı

Dünya-Sistem kuramı merkez ve çevre dışında yarı-çevre bölgeler de tanımlamaktadır. Bu bölgeler ya coğrafi olarak merkezde yer almakta fakat ekonomik açıdan göreceli düşüş içerisindedirler, ya da çevrede yükselen bir ekonomi olarak bulunmaktadırlar. Merkez tarafından sömürülürler ama çevrenin zayıf yönlerinden de faydalanırlar. Yarı çevre, merkez ve çevre arasında hayati bir tampon görevi görmektedir. 454 Yarı çevre ülkeler, merkez ile çevre arasında bulunmaktadırlar. Yani hem merkezde yer alan kısmi tekeller tarafından üretilen merkeze özgü ürünlere hem de çevredeki rekabetçi süreçler tarafından üretilen

451 Hasan Yeniçırak, “Debate on World System-Modern World System in the Context of Andre

Gunder Frank and Immanule Wallerstein”, Uludag University Faculty of Arts and Science Journal of Social Sciences, Cilt 18, Sayı 32, s.170-171.

452 Christopher Chase-Dunn, “Hegemony and Social Change”, Mershon International Studies Review,

Cilt 38, Sayı 2, 1994, s.361-363.

453 Hasan Yeniçırak,a.g.m., s.164-165.

çevresel ürünlere ev sahipliği yapmaktadırlar. Bu ülkeler aynı zamanda, merkezdeki kısmi tekeller ömürlerini tamamladıklarında bu ürünlere talip olan ülkelerdir. Ayrıca yarı çevre ülkeler, politik açıdan da merkez ve çevre ülkelerinden farklı bir konumdadırlar. Yarı çevre ülkeler hem merkez ülkelerin baskısı altındadırlar hem de çevre ülkelerine baskı uygulamaktadırlar. Bu ülkelerin amacı, merkez ülkelerin seviyesine yükselmektir. Zira bu ülkeler hem üretimlerini dışarıya karşı korumak hem de dışarıyla rekabet edebilecek seviyeye gelmek durumundadırlar. Bunları yaparken de merkez ülkelerle değil, kendi aralarında rekabet halindedirler.455Yarı çevre bölgeleri, ekonomik olarak merkeze tabidir, ama bunun karşılığında çevreden yararlanmaktadır, bu yüzden merkez ve çevre arasında bir tampon bölge oluşturmaktadır.456 Dünya sistemi teorisinde yarı çevre, bir miktar üretimin gerçekleştiği ve bir miktar sermayenin de biriktiği fakat bunun merkezin en ileri bölgeleri boyutunda olmadığı bir alandır. Fakir ülkeler merkezin başat pozisyonuna direnmek yerine yarı çevreye katılmayı tercih etmelerinden dolayı merkez ile çevre arasında siyasal açıdan da bir tampon bölge işlevi görmektedir.457 Doğu, küresel ekonominin imalat üretim merkezi olması, fakat araştırma-geliştirme ve ileri teknoloji konularında henüz Kuzey’le rekabet edememesi bakımından yarı-çevre bölge konumundadır.458Wallerstein’a göre yarı çevre ülkelerin varlığından dolayı kapitalist dünya ekonomisi sorunsuz bir şekilde işlemektedir.459 Yarı çevredeki ülkeler kendilerini çevre ülke konumunda görmek istemezler ve merkez ülke konumuna gelmeye çalışırlar. Bunun sonucunda da merkez ve yarı çevre ülkeler arasındaki mücadelenin ardından yarı çevre ülkeler merkez ülke konumuna ulaşabilmektedirler. Tabi bunun tam tersi bir durumda yarı çevre olan bir ülkenin çevre ülke olma olasılığı da bulunmaktadır. Yarı çevre ülkeler merkez konumuna ulaşabilmek için merkez ile ezeli bir mücadele içine girmektedirler. Aslında merkezdeki gelişmiş ülkelerin baskısından dolayı yarı çevredeki ülkeler ekonomiden ziyade siyasi alanda daha çok sıkıntı çekmektedirler. Sıkıntı olan bir diğer nokta ise

455 Emre Demir, “Dünya Sistemleri Analizi”, Uluslararası İlişkiler Teorileri Temel Kavramlar,

Editörler: Mehmet Şahin-Osman Şen, Kripto Yayımcılık, Ankara 2014, s.137.

456 Andrew Heywood, Küresel..., s.101.

457 Joshua S. Goldstein-Jon C. Pevehouse, a.g.e.,s.558. 458 Andrew Heywood, Küresel..., s.436.

459 Immanuel Wallerstein, “The Rise and Future Demise of The World Capitalist System: Concepts

yarı çevre ülkelerin o bölgede çevre konumuna düşme endişesidir. Bu sebepten dolayı yarı çevrede yer alan ülkeler daha saldırgan ve korumacı bir politika izlemektedirler.460Yarı çevre olarak adlandırılan ülkeler sanayileşme aşamasını büyük ölçüde tamamlamış fakat bağımlılıktan tam olarak kurtulamamış ve belirli bir oranda az gelişmiş olarak kalmışlardır.461 Yarı çevre ülkeler merkez ülkelerden baskı görmelerine rağmen kendileri de çevre ülkelere baskı uygulamaktadırlar, çünkü bu sistemde ülkelerin konumları süresiz değildir ve yarı çevre ülkeler çevreye gidişin önüne geçmek ve merkeze doğru ilerlemek için gerekeni yapmaya çalışırlar fakat bunların gerçekleşmesi de çok kolay görülmemektedir. Bu sebepten bakıldığında yarı çevre ülkelerin en korumacı ve saldırgan politikaları uygulayan devletler olduğunu görülmektedir.462 Bunların dışında yarı-çevre bölgelerin özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz:463

- Merkez bölgeler kadar zengin ve askeri açıdan güçlü devletler değillerdir. - Devletin gücünün derecesi farklılık göstermektedir.

- Ekonomik işleri yönetecek karmaşık ve güçlü devlet kurumlarına sahip değillerdir.

- İleri teknoloji gerektiren ürünleri üretemezler ya da bu ürünleri üreten merkez ülkelere yarı mamul ürünler üretirler.

- Bilgi üretme, finans ve hizmet sektörlerinde merkez bölgeler kadar uzmanlaşmamışlardır.

- Merkez ülkeler kadar güçlü bir burjuva ve işçi sınıfa sahip değillerdir. - Tıpkı çevre ülkeler gibi dünya ekonomisi için gerekli rolleri yerine getirirler.

Wallerstein’ın yarı-çevre ülkeler sınıflandırmasına dahil ettiği ülkeler dönemsel olarak şu şekilde sıralanabilir:464

- 16. yüzyılda Venedik ve İspanya, - 17. yüzyılda İsveç,

460 Charles Ragin-Daniel Chirot, “Immanuel Wallerstein’ın Dünya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve

Sosyoloji”, Tarihsel Sosyoloji Bloch’tan Wallerstein’e Görüşler ve Yöntemler, Derleyen:Theda Skocpol, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2014, s.330-333.

461 Gordon Marshall, Sosyoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat, Ankara 1999, s.810. 462 Immanuel Wallerstein, Dünya Sistemleri Analizi...,s.65.

463 Mesut Şöhret,a.g.m., s.347.

- 18. yüzyılda Prusya, - 19. ve 20. yüzyılda Rusya,

- 19. ve erken 20. yüzyılda Japonya (Yerleşimci koloniler: Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada)

- Günümüzde Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika gibi ülkelerdir.

Son olarak dünya sistem teorisinin ana özellikleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:465 1- Dünya sisteminin temel analiz birimi bir merkez etrafında eş merkezli

halkalara yerleştirilen alt sistemlere bölünmüş birleşik kapitalist küresel ekonomidir. Dünya sistemi içindeki ülkeler veya alt sistemler; merkez, yarı çevre veya çevre olarak kabul edilmektedir. Merkez ülkeler çevre ülkelere göre daha gelişmişlerdir.

2- Bir alt sistemde olan her şey sistemde bir bütün olarak görünen çelişkilerle açıklanmaktadır. Örneğin liberal hareketler kapitalist dünya ekonomisinin yapısal çelişkilerinden ortaya çıkmaktadır.466

3- Sonuç olarak, alt sistemler dışındaki harici kuvvetler, her bir alt sistemde meydana gelenlerin belirleyici kuvvetleridir. Örneğin bir ülke içindeki sınıf yapısı ve sınıf mücadelesi ülkenin dünya küresel sistemi içinde sahip olduğu konuma göre belirlenmektedir. Alt sistemin genel küresel sistemdeki eklemlenmesi bu alt sistemde meydana gelenlerin temel belirleyicisidir. Alt sistemdeki değişiklikler öncelikli olarak “belli bir devlet içinde yer alan belirli grupların avantajına veya dezavantajına sahip olan dünya ekonomisindeki bir konumu değiştirme veya koruma çabaları” olarak görülmektedir.467

4- Alt sistemler ve sistemin bileşenleri değişim ilişkileri ile ilişkili ve bağlantılıdır. Dünya sistemi aslında değişim ilişkilerinin belirleyici olduğu dünya piyasalarıdır. Kapitalizm, karın iki parça arasındaki eşitsiz bir değişimin sonucu olduğu bir piyasada kar için üretim olarak

465Vicente Navarro, “The Limits of The World System Theory in Defining Capitalist and Socialist

Formations”, Science§Society, Cilt 46, Sayı 1, 1982, s.77-79.

466 Immanuel Wallerstein, “The Present State of the Debate on World Inequality”, World

Inequality:Origins and Perspectives on the World System, Montreal 1975, s.26.

tanımlanmaktadır.468 Böylece küresel dünya sistemi öncelikle sermayenin dolaşımı ile tanımlanmaktadır. Böylece küresel dünya sistemi öncelikle sermayenin dolaşımı ile tanımlanmaktadır. Aslında üretim ve dolaşım kategorileri dünya pazarında dolaşım ile üretim ile bir organik bütünün farklı anlarından daha çok hiçbir şey olarak görülmektedir.469

5- Dünya kapitalist sisteminin karakteristik özelliği onun küreselliği yani tüm dünyayı kapsamasıdır. Dünya ekonomisinde feodal sistemlerden daha fazla sosyalist sistem yoktur, çünkü tek bir dünya sistemi vardır.470 Dünya sistemi kapitalist bir sistemdir. SSCB ve ABD gittikçe birbirine benzemektedir çünkü onlar dünya kapitalist sistemi içinde benzer pozisyonlara sahiptirler yani ikisi de merkez ülkelerdir. En önemli kategori merkez ve çevredir.

6- Kapitalist sistem içindeki bir alt sistem sosyalist olamaz. Sosyal sistemlerde yalnızca toplumsal değişimlerden bahsedilmektedir. Bu programdaki tek sosyal sistem dünya sistemidir. Başka bir deyişle tüm dünya sistemi tamamen değişmedikçe hiçbir ülke veya alt sistem değişemez. Dolayısıyla dünya çapında işçi sınıfı, devrimci görevlerinin bilincinde olmadıkça dünya çapında bir devrim yaratmıyorsa herhangi bir ulusal işçi sınıfının kapitalizmi kendi ulus devletinde sosyalizme dönüştürmesi için bir olasılık yoktur.

3.3. Avrasya Ekonomik Birliği’nde Rusya’nın Merkez