• Sonuç bulunamadı

Hindular ölümü bir son değil; aksine yeni bir hayatın başlangıcı olarak kabul etmektedir. Zira Hinduizm’e göre hayata bir kez başlamış olan Hindu ruhu, nihai kurtuluş olan mokşaya ulaşana kadar, fiziki dünyada farklı bedenlere geçerek var olmaktadır.123 Samsara ya da ruh göçü olarak isimlendirilen bu durum Hindu inancının temelini oluşturmaktadır.124 Ölümün bir son olmadığına inanan Hindular için ölüm

122 Cemil Kutlutürk, “Hint Dinleri”, Dünya Dinleri, Ed. Şinasi Gündüz, Milel ve Nihal Yayınları, İstanbul, 2019, 178.

123 Ali İhsan Yitik, Hint Kökenli Dinlerde Karma İnancının Tenasüh İnancıyla İlişkisi, Ruh ve Madde Yayınları, İstanbul 1996, 37.

124 Biruni’nin Tahkiku Malil-Hind eserinde geçen “Kelime-i tayyibe ile tevhit İslam’ın, teslis Hıristiyanlığın ve Cumartesi gününü (sebt) kutsal kabul edip onu dua ve yakarış günü olarak benimsemek Yahudiliğin alameti olduğu gibi, tenasüh de Hint dininin alametidir. Dolayısıyla bir kimse tenasühe inanmaz ise Hindu sayılmaz.”, ifadesinden de anlaşılacağı gibi Hinduizm’de tenasühe inanmak Hinduizm’in temel şartlarındandır (Ebu Reyhan Muhammed b. Ahmed el-Biruni, Tahkiku Mali’l-Hind, Çev. Kıvameddin Burslan, TTK Yayınları, Ankara 2018, 25).

28 ağlanacak bir durum olmaktan daha çok kişinin aydınlanmaya giden yolda ilerlemesinin bir aşaması olarak kabul edilmektedir.125

Hinduizm’in merkezinde bulunan ve ruhu aydınlanmaya götürdüğü düşünülen tenasüh inancının temelinde, samsara ve karma inancı bulunmaktadır. Samsara,

“Doğum-ölüm-yeniden doğum” döngüsünü ifade etmektedir. Dünyaya gelen bir ruhun bu döngü içinde farklı varlık formlarında yeniden bedenleştiğine inanılmaktadır. Ruhun bu döngü içerisinde yeni bir bedene geçeceği zaman hangi kastta ve hangi formda bedenleşeceğini belirlediğine inanılan karma, kişinin ölmeden önceki yaşamında yapmış olduğu iradi fiillerin sonucu olarak tanımlanmaktadır.126 Evrenin yasası olarak kabul edilen karma, iradi fiilleri ve onların sonuçlarını düzenleyen, ruhun yeniden doğumunda etkili olan bir sebep-sonuç zinciri olarak kabul edilmektedir.127 Samsaradan kurtulan ruhların ise ebedi mutluluğa ulaştığına ve dünya hayatına bir daha dönmediğine inanılmaktadır. Hinduizm’de samsaradan kurtulmak ruhun mutlak sükûneti, aydınlanması anlamına gelmektedir. Mokşa olarak isimlendirilen bu sükûnet hali, kişinin her türlü acı ve kederden kurtularak mutlak aydınlığa ulaşması, tıpkı bir ateşin sönmesi gibi insanın da ruhunun sönmesi, dinginleşmesi anlamına gelmektedir.128

Hinduizm’e göre kişinin mokşaya ulaşabilmesi için hakikati anlaması ve ona ulaşması gerekmektedir. Kişinin hakikate ulaşmasını engelleyen şey ise Hinduizm’de maya kavramıyla açıklanmaktadır. Maya, bireyin gerçekliği olmayan bir şeyi hakikat olarak algılamasına sebep olan yanılgıyı ifade etmektedir. Bu yanılgı mutlak bir yanılgı

125 W.M. Spellman, Ölümün Kısa Bir Tarihi, Çev. Ahmet Bora Tekiner, Can Yayınları, İstanbul 2017, 147.

126 Yitik, Karma – Tenasüh, 44; Kutlutürk, “Hint Dinleri”, 190.

127 D.S. Sarma, Hint Dini Tarihine Giriş, Çev. Fuat Aydın, Ataç Yayınları, İstanbul 2005, 30;

Kutlutürk, “Hint Dinleri”, 190.

128 Ali İhsan Yitik “Hinduizm”, Doğu’dan Batı’ya Düşüncenin Serüveni, Ed. Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya, İnsan Yayınları, c.1, İstanbul 2015, 639; Yitik, Karma - Tenasüh, 37.

29 olarak değil, bireyin fenomenler alemindeki varlık ve mahiyetle ilişkili olan yanılgısı şeklinde tanımlanmaktadır.129 Buna göre birey bu alemdeki varlıkların hakikatini tam olarak idrak edemeyince tek hakikat olan Tanrı’yı unutarak başka şeylere yönelmektedir. Kişinin fani olan şeylere yönelmesiyle bu alemdeki arzu ve istekleri, bunlara bağlı olarak da tekrar bedenleşmeleri ve acıları artmaktadır.130 Yaşadığı bu hayatlar, gerçek aydınlanmaya giden yoldaki aşamaları teşkil etmekte ve ruhun ancak tüm bu bedenleşmeler sonucunda hakikati kavrayabilecek duruma geldiği düşünülmektedir.131 Hakikati kavrayan ruhun da arzu ve isteklerinden sıyrılmış olduğu ve karmanın etkisinden kurtulduğuna inanılmaktadır.132

Hindu ruhlarının, mokşaya ulaşana kadar bu alemde geçirdikleri her var oluşlarında iyi karmalar biriktirmeleri gerektiğine inanılmaktadır. Bu dünyaya gelmiş olan her Hindu’nun iyi bir karmaya sahip olmak için yapmak zorunda olduğu sorumlulukları bulunmaktadır. Öldükten sonra yeni bir bedene geçeceğine inanan Hinduların yaşarken biriktirdikleri iyi karmalar kadar öldükten sonra geride kalanların yapması gereken cenaze törenlerinin de ruhun yeniden bedenleşmesinde etkili olduğuna inanılmaktadır.

Ruhun yeni yaşamına başlamasını kolaylaştırmak için gerçekleştirilmesi gerektiği kabul edilen önemli uygulamalardan birinin de ölenin ardından yapılması gereken “antyeşti samskara”, yani cenaze töreni olduğu kabul edilmektedir.133

129 Yitik, Karma - Tenasüh, 34.

130 Yitik, “Hinduizm”, Düşüncenin Serüveni, 637.

131 Spellman, 147.

132 Ali İsra Güngör, “Ölüm Ötesi”, Dinler Tarihi, Ed. Ahmet Hikmet Eroğlu, AÜ Uzaktan Eğitim Yayınları, Ankara 2013, 243.

133 James G. Lochtefeld, “Antyeshthi (“last rites”) Samskara” The Illustrated Encyclopedia of Hinduism, The Rosen Publishing, New York, 2002, 45.

30 B. Hinduizm’de Cenaze Töreni (Antyeşti Samskara)

Antyeşti, Sanskrikçe “antya” ve “işti” kelimelerinden oluşmaktadır. “Antya”, “son, nihai”; “işti” ise “kurban, fedakarlık” anlamına gelmektedir.134 “Son kurban, son kutsal tören, son geçiş ayini” anlamlarına gelen Antyeşti, Hinduizm’de ölülerin cenaze törenlerini ifade etmektedir. Antyeşti uygulaması kişinin ana rahmine düşüşünden itibaren başlayan ve yaşamın önemli kabul edilen her aşamasında gerçekleştirilen ritüellerin en önemlisini ve sonuncusunu oluşturmaktadır.135

Hinduizm’de cenaze törenlerinin, insanların, ölen yakınlarına yönelik sevgileri sebebiyle onları güzel bir biçimde yolcu etme arzusu yanında ölen kişilerin ruhlarının ölümden sonraki hayatı kabullenmeleri ve böylece geride kalanlara birer hayalet olarak zarar vermemeleri amacıyla ortaya çıktığı düşünülmektedir.136 Dolayısıyla bu dinde cenaze töreni yapılmasının öncelikli sebebi ölen kişinin ruhunun, öldüğünü idrak etmesini sağlamaktadır. Zira ölen kişinin ruhunun öldüğünü anlamaması halinde ruhun, fiziksel dünyaya yakın durarak geride kalanları rahatsız edeceğine inanılmaktadır.137 Bu nedenle birey adına yapılan son tören olarak kabul edilen antyeşti töreninin, ruhun yaşadığı bedenin öldüğünü anlaması ve onu terk etmesi için yapılmasının zorunlu olduğu kabul edilmektedir. Cenaze töreni, ölen kişinin ruhunun başka bir bedene geçmesinde veya atalar diyarına ulaşmasında etkili olduğu için geride kalanların bu

134 Cemil Kutlutürk, “Hinduizm’de Cenaze Törenleri(Antyeşti Samskara)”, e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, c. 8, s.1, byy 2016, 179; Lubomir Ondracka, “Antyesti”, Hinduism and Tribal Religions, Ed. Pankaj Jain - Rita D. Sharma - Madhu Khanna, Springer Nature Press, New York 2020, 1.

135 Yitik, “Hinduizm”, Düşüncenin Serüveni, 666.

136 Kutlutürk, “Cenaze Törenleri”, 180.

137 From the Editors of Hinduism Today Magazine, What is Hinduism?, Himalayan Academy, Amerika 2007, 169.

31 töreni hassasiyetle yerine getirmesi gerektiğine inanılmaktadır.138 Ölen kişinin ailesi ve arkadaşlarının gerçekleştirdikleri cenaze töreniyle kişinin ölüm ötesi hayatının kutsandığı ve ölümsüz olan ruhunun yeni bir bedene geçmesinin kolaylaştığı kabul edilmektedir.139 Dolayısıyla Hindular ölenlerin arkasından yapılan antyeşti ritüelinin cenazenin kaldırılmasının çok ötesinde bir anlamı olduğuna inanmaktadır.140

Hinduizm’de cesetler ortadan kaldırılırken tercih edilen yöntem yakılma uygulamasıdır. Fakat ölü yakma geleneğinin nasıl ve niçin uygulanmaya başlandığı kesin olarak bilinmemektedir.141 Ancak ateşin temiz ve arındırıcı kabul edilmesi142 ayrıca ruhları ve hayaletleri korkutma gücüne sahip olduğuna inanılması yakılma uygulamasının ölülerin ortadan kaldırılmasında tercih edilme sebebi olduğu bilinmektedir.143 Ayrıca ölünün yakılması ile ruhun kirli kabul edilen bedenden kurtularak yeni bedene geçişinin hızlandırıldığı kabul edilmektedir.144

138 Ali İhsan Yitik, “Hinduizm”, Dinler Tarihi El Kitabı, Ed. Baki Adam, Grafiker Yayınları, Ankara 2015, 341.

139 Kutlutürk, “Cenaze Törenleri”, 177-179.

140 Thomas J. Hopkins, “Hindu Views of Death and Afterlife”, Death and Afterlife, Ed. Hiroshi Obayashi, Princeton University Press, Londra 1992, 148.

141 Kutlutürk,“Cenaze Törenleri”, 181.

142 Veda dini geleneğinin temelini ateş ayini ve bu ayin yoluyla evrenin yeniden yaratılması oluşturmaktadır. Ateş ayininde makro ve mikro kosmos arasındaki bağlantılar sayesinde ateş ayinine katılan kişi hem kendine hem de aşkın düzenin varlığına katkıda bulunmaktadır.

Hinduların cenaze ritüelleri incelendiğinde fiziksel bedenin nasıl algılandığı ve ölümden sonra fiziksel bedende nasıl bir dönüşümün ümit edildiği ortaya çıkmaktadır (Detaylı bilgi için bkz.

Angela Sumegi, Understanding Death, Wiley Blackwell Press, Hindistan 2014, 20). Hint inancında mikrokosmos olan insan, makrokosmosun bir parçası olarak kabul edilmektedir.

Ölümün gerçekleşmesiyle de kişi makrokosmosa geri dönerek yeni bir başlangıç yapmaktadır.

Bu döngünün insanlık var oldukça devam edeceğine inanılmaktadır (Detaylı bilgi için bkz.

AnaBritannica, “Ölüm”, Ana Yayıncılık ve Encyclopedia Britannica Yayınları, c. 11, İstanbul 1986, 89).

143 Hinduizm’de önemli kabul edilen cenaze törenleriyle ilgili Hinduizm’in kutsal kitabı olan Vedalar’da ölülerin gömüldüğü yahut zemin üzerine bırakıldığına dair ifadeler bulunmaktadır.

32 Antyeşti töreninde ölü bedeni son temizleyici olarak kabul edilen ve Hinduların gözünde tüm sunuların Tanrı’ya ulaşmasını sağlayan ateşe teslim edilmekte ve onun, ölü bedenini yakmak suretiyle insanı sonsuzluğa taşıyacağına inanılmaktadır.145 Bu törenle ruhun bedenden ve bedenin dünyevi varlığından tamamen kurtulduğu düşünülmektedir. Çünkü beden yok olmadan ruhun da fiziksel beden etrafında oyalanacağı inancı ölü bedenlerin hızlı bir şekilde yok edilmesi gerektiği anlayışını ortaya çıkarmaktadır.146

Antyeşti ritüelinde uygulanması gerekenler Dharmashatsra kanun kitabı147 ve Garuda Purana148 metinlerinde anlatılmaktadır.149 Bu genel talimatlar yanında Bununla birlikte Hindistan’ın bazı bölgelerinde ölülerin gömüldüğü mezarlara ulaşılmıştır (Detaylı bilgi için bkz. Kutlutürk, “Cenaze Törenleri”, 180). Ayrıca İndus Vadisi’nde oval küpler içerisinde embriyonik pozisyonda bulunan çocuk mezarları, ölü gömmenin Hindular tarafından uygulandığı sonuçlarını ortaya çıkarmıştır. Vedalar öncesinde de bu bölgede kadın rahmi şeklinde mezarlıkların var olduğu tespit edilmiştir (Detaylı bilgi için bkz. Kürşat Demirci, Hinduizmin Kutsal Metinleri Vedalar, İşaret Yayınları, İstanbul 1991, 34). Eskiden uygulanan ölüyü gömme uygulamaları, günümüzde özel durumlar hariç, yerini cenaze yakma törenlerine bırakmıştır.

144 Spellman, 147.

145 Antyeshti Samskar Committee, Hindu Antyeshti Samskar, Vishwa Hindu Parishad Inc., Amerika 2009, 1; Dünya Dinleri, “Hindu İnanç ve Uygulamaları”,

http://www.dunyadinleri.com/tr-TR/dunya-dinleri/hinduizm-inanc-ve-uygulamalari/oku_hinduizm-de-olu-yakma-toreni-antyesthi-antyesti (20.11.2019)

146 Alternative Funerals & End-of-Life Celebrations, “Hindu Death Ritual”, https://www.friendsaf.com/hindu-death-ritual/, (12.12.2019)

147 Dharmashatsra, Sanskrikçe teolojik metinlerin bir türüdür. Hindu diniyle ilgili ahlaki ve hukuki kuralların içerisinde bulunduğu kutsal metne verilen addır (Detaylı bilgi için bkz. Yitik, Karma - Tenasüh, 104).

148 Garuda Purana’nın ikinci bölümünde ölümle ilgili konular, cenaze ritüelleri ve reenkarnasyonla ilgili bilgiler bulunmaktadır (Detaylı bilgi için bkz. The Garuda Purana, İngilizce Çev. Ernest Wood - S.V. Subrahmanyam, Global Grey ebooks, 1911, https://www.sacred-texts.com/hin/gpu/index.htm, (23.04.2021)

149 Constance A. Jones - James D. Ryan, “Funeral Rites”, Encyclopedia of Hinduism, Facts on File, New York 2007, 154.

33 mezheplere, kastlara ve bölgelere göre birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklara rağmen ölüm anı öncesinden, ölüm anında ve cenazelerin yakılmaya hazırlanıp, yakılmasına kadar devam eden birçok ritüelde genel birtakım uygulamalar bulunmaktadır.

1. Ölüm Anı Yaklaştığında Yapılan Uygulamalar

Hindular kişinin kendi evinde ölmesinin kurtuluşunda etkili olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle ölüm anı yaklaşan ya da ölüm döşeğinde olan bir Hindu hastanede veya başka bir mekanda ise yakınları tarafından evine götürülmekte ve ölümün burada gerçekleştirilmesine çaba gösterilmektedir. Ölüm anı yaklaşan kişinin yakın akrabaları ve sevdikleri, aile üyelerine destek olmak ve ölümü yaklaşan kişiyi onurlandırmak için evde toplanmaktadır.150

Hinduizm’de ölecek kişinin bir odada bulunan yatakta değil, mümkünse açık havada ve yerde yatarken ölmesi gerektiğine inanılmaktadır. Çünkü kişinin yatakta ölmesi durumunda öbür dünyada yatağı yanında taşımak zorunda kalacağı kabul edilmektedir.151 Bu nedenle ölüm anı yaklaşmakta olan kişi, evinde ya da evinin bahçesinde ayakları ölüler diyarının hükümdarı Yama’nın152 yönü olduğu kabul edilen güneye bakacak şekilde yere yatırılmaktadır.153 Yatırılacağı yer kutsal su ve kutsal

150 Yaşam döngüsünün bir parçası olduğuna inanılan onurlandırma, yeni bir yaşama doğmanın ilk adımı olarak kabul edilmektedir (Detaylı bilgi için bkz.“Hinduism”, http://www.econdolence.com/learn/articles/hindu-funeral-burial/, (22.11.2019).

151 Kheera Daly-Novoa, Antyeshti Samskaara: Hindu Funerary Rites in Trinidad (Shortened Presentation Copy), Paper Presented At The Indian Diaspora World Convention, West Indies University, Jamaika 2017, 4.

152 Yama; Hinduizm’de ölülerin ve yer altının tanrısı olarak bilinmektedir. Öldükten sonra bütün ruhların Yama ile karşılaşacağına inanılmaktadır (Detaylı bilgi için bkz. Jones – Ryan, “Yama”, Encyclopedia of Hinduism, 508).

153 Ölen kişinin bedeninin yere yatırılması, dünya ananın kucağına geri dönüşü temsil etmektedir (Detaylı bilgi için bkz. What is Hinduism?, 170).; Sri Dhira Chaitanya, Bereavement

34 inanılmaktadır. Aynı şekilde mantraların da kişinin yolculuğunda ruhunu koruduğu düşünülmektedir.157 Bu nedenle ölüm döşeğindeki kişinin de okunan mantralara eşlik etmesi arzulanmakta ve şayet kişi mantralara eşlik edemeyecek durumdaysa, yakınlarından birisi sağ kulağına mantrayı fısıldayarak söylemektedir.158 Ölecek kişinin mantralara odaklanması istenmektedir. Mantralar üzerinde odaklanmış olmanın kişinin yaşam enerjisini temsil eden ruhunu, başının üstüne getireceği kabul edilmektedir.

And Final Samskara (Antyesti) in Hindu Tradition, Purna Vidya Trust, New York 2005, 16, 34;

Antyeshti Samskar Committee, 4; Aditi G. Samarth, The Survival Hindu Cremation Myths and Rituals in 21st Century Practice: Three Contemporary Case Studies, The University of Texas At Dallas, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Amerika 2018, 22.

154 Ondracka, “Antyestii”, Hinduism and Tribal Religions, 1-2.

155 Mantra, Sanskrit dilinde, güçlendirilmiş konuşma veya zikir anlamındadır. Bir kısa hece ya da uzun cümleler olabilir. Olumlu düşünceler sağlayan sözlerdir (Detaylı bilgi için bkz. Jones- Ryan, 277). Mantraların çoğu anlamsızdır ama ruhsal bilgeliğin damıtılmaları olarak kabul edilirler. Bu nedenle bir mantranın tekrarı kişiyi yüksek manevi farkındalık durumuna getirebilir. Kötü ruhlardan korunmak içinde mantralar kullanılır (Detaylı bilgi için bkz. Jones - Ryan, “Mantra”, Encyclopedia of Hinduism, 277). Ölecek kişinin yanında bulunanlar mantralara odaklanmak için mala isimli tespihleri kullanırlar. Mala ya da japamala olarak isimlendirilen, bu tespihler 108 taneden oluşmaktadır. İbadet amaçlı bu tespihlere Hint kökenli dinlerin hepsinde rastlanmaktadır (Detaylı bilgi için bkz. https://en.wikipedia.org/wiki/Japamala, (23.04.2021);

Robert E. Buswell – Donald S. Lopez, “Mala”, The Princeton Dictionary of Buddhism, Princeton University Press, Amerika 2014, 520).

156 Shirley Firth, Death, Dying and Bereavement in a British Hindu Community, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), University of London, School of Oriental and African Studies, Amerika 1994, 189.

157 Samarth, 23; Ondracka, “Antyesti”, Hinduism and Tribal Religions, 2.

158 What is Hinduism?, 170.

35 Çünkü kişinin ruhunun başın üstünden çıktığına inanılmaktadır.159 Bu nedenle ölecek kişinin inandığı Tanrı’nın adını duyarak, onu düşünerek sükunet bulması ve olumsuz düşüncelerden uzak kalması amacıyla yanında mantralar okunmaktadır.160 Ölüm anında kişinin düşündüklerinin sonraki yaşam için karmik birikim olacağına inanılmaktadır.161 Bu nedenle ölecek kişinin son sözleri ve düşünceleri mokşaya doğrudan geçişin garantisi olarak kabul edilmektedir.162

Ölüm döşeğinde olan kişinin yanında mantraları okuma ve kişinin bilinci açıksa bunlara iştirak etmeye çalışması ve tanrısını tefekkür etmesi yanında Ganj’dan getirilmiş olan su içirilmektedir. Kişiye suyun içirilememesi durumunda, öldükten sonra bile olsa ağzına bu su damlatılmaktadır. Bu, ölen kişi için ailesinin yaptığı önemli ritüellerden biri olarak kabul edilmektedir.163 Son olarak ölümün gerçekleştiğinden emin olmak için alına birkaç kez ateş ritüelinde de kullanılan yağ (ghee) koyulmakta ve bedenin soğumasıyla ghee yağının erimesi son bulmaktadır. Böylece kişinin öldüğü kesin olarak kabul edilmektedir. Ölümün gerçekleştiği kabul edilen bu andan itibaren ceset kutsal kabul edilmekte ve ritüel kirlilik başlamaktadır.164

2. Ölüm Sonrası Yapılan Uygulamalar

Ölüm gerçekleştikten sonra ölünün arkasından ağlamak Hinduizm’de doğru kabul edilmemektedir; çünkü ölen kişinin yeni bir bedende yeni bir hayata başlayacağına inanılmaktadır.165 Bu nedenle geride kalanların gözyaşı dökmekten daha

159 Chaitanya, 11.

160 Cremation Institute, “Hindu Funeral Cremation Guide: The Ceremony, Beliefs, Customs &

More”, https://cremationinstitute.com/hindu-cremation-funeral/, (22.11.2019)

161 Lochtefeld, “Deathbed Rites”, The Illustrated Encyclopedia of Hinduism, 180.

162 https://www.britannica.com/science/death/Hinduism, (09.12.2019)

163 Sumegi, 188.

164 Samarth, 22.

165 Hinduizm’de ölünün arkasından ağlanmaz fakat kadınların daha duygusal olmaları sebebiyle ölünün ardından kısa bir süre ağlamalarına izin verilmektedir. Erkeklerin ise duygularını

36 önemli kabul ettikleri cenaze ritüelini gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Ölen kişi için gerçekleştirilmesi gereken bu cenaze ritüelinde gereken hazırlıklar ölümden hemen sonra yakınlar tarafından yerine getirilmektedir. Cenaze töreni hazırlıklarının ölen kişinin en büyük oğlunun166 sorumluluğunda olduğu kabul edilmektedir. Erkek evladın olmaması durumunda en yakın erkek akrabalardan birinin cenaze hazırlıklarını yapması gerekmektedir.167

Yapılan hazırlıkların uzun sürmemesi ve herhangi bir engelin olmadığı durumlarda bedenin yirmi dört saat içerisinde ortadan kaldırılması gerektiğine inanılmaktadır. Uzaktan gelmesi beklenecek yakınların olması durumunda vücuda bir işlem yapılmasına izin verilmemekte; ancak cesedin düşük sıcaklıkta bekletilmesi kabul edilmektedir.168 Bu süreçte ölen kişi için yas tutan aile üyeleri ve yakın arkadaşları cenaze evinde toplanmaktadır. Buraya katılım ölen kişinin yaşına ve toplumdaki yerine göre değişmektedir. Yaşlı ve saygın birisi öldüğünde uzak yerde yaşayan akrabaların bile cenaze ritüeline katılması gerekmektedir.169

saklamaları ve üzüntülerini belli etmemeleri gerekmektedir. Fakat bu durum Hindu toplumlar arasında değişiklik gösterebilmektedir (Detaylı bilgi için bkz. Ondracka, “Antyestii”, Hinduism and Tribal Religions, 3).

166 Hinduizm’de törenler göz önüne alındığında erkek evlat sahibi olmanın önemi ortaya çıkmaktadır. Biyolojik oğlu olmayanlar bu törenleri gerçekleştirmesi için erkek evlat edinmektedirler (Detaylı bilgi için bkz. Lochtefeld, “Adoption”, The Illustrated Encyclopedia of Hinduism, 11). Hint kültüründe erkek evlada sahip olmak hem dünyada hem de ölümden sonrası için önemli kabul edilmektedir. Ritüellerin doğru şekilde uygulanmasında erkek evladın rolünün büyük olduğuna inanılmaktadır (Detaylı bilgi için bkz. Ali İhsan Yitik, Hint Dinleri, İzmir İlahiyat Vakfı Yayınları, İzmir 2005, 32).

167 Yitik, “Hinduizm”, Dinler Tarihi El Kitabı, 341.

168 Chaitanya, 33.

169 Funeral Rites Across Different Cultures, Hindu Creamation Customs and Rites, Section Nine Critical Incident Guide, 37,

https://www.egfl.org.uk/sites/default/files/Facilities/09%20Funeral%20Rites%20across%20Diff erent%20Cultures.pdf, (22.11.2019)

37 Ölen kişinin ölüm sonrası hayatında mutlu olması için Brahminlere, fakirlere veya önemli kabul edilen kurumlara bazı hediyeler sunulmaktadır. Ölümünden sonra cenaze törenini yapacak olanların bu görevi yerine getirmeyeceğinden korktuğu için ölümünün yaklaştığını anlayan kişi bunu kendisi de yapabilmektedir.170 Bu hediyeleri kişi ölmeden önce vermişse ölümden sonra tekrar verilmelerine gerek duyulmamaktadır.171

Ölüm gerçekleştikten sonra eve bir Hindu rahip çağrılmaktadır. Rahip, dualara öncülük etmesi açısından cenaze törenlerinde bulunması önemli kabul edilmektedir.172 Ölüm anından sonra ölünün gözleri kapatılmakta ve uyuyormuş gibi görünmesi sağlanmaktadır.173 Ardından cesedin tırnakları ve saçları kesilerek, çenesi ve ayak başparmakları birbirine bağlanmaktadır.174 Kaslar katılaşmadan bedenin düz bir pozisyona getirilebilmesi için bu işlemler en kısa sürede yapılmaktadır.175 Bedenin sabit hale getirilmesinden sonra temizleme amacıyla akrabalar veya aynı kasta ve cinsiyete sahip arkadaşları tarafından ceset yıkanmaktadır.176 Vücudun yıkanmasından sonra ölen kişiye sade ve temiz bir elbise giydirilmekte ya da beden uygun renkli bir kumaşa

170 Ölümü yaklaşan kişinin ya da ölen kişinin ardından geride kalanların bir hediye vermesi gerekmektedir. Bu hediye; arazi, kıyafet, tahıl, bir inek ya da buzağı veya para olarak verilmektedir (Detaylı bilgi için bkz. Firth, 163). Bu hediyelerden en değerli kabul edileni Brahminlere verilen bir inektir (Detaylı bilgi için bkz. Kutlutürk, “Hinduizm’de Cenaze Törenleri(Antyeşti Samskara)”, 181). Bu hediyeleri veremeyecek olanlar az miktarda bir para

170 Ölümü yaklaşan kişinin ya da ölen kişinin ardından geride kalanların bir hediye vermesi gerekmektedir. Bu hediye; arazi, kıyafet, tahıl, bir inek ya da buzağı veya para olarak verilmektedir (Detaylı bilgi için bkz. Firth, 163). Bu hediyelerden en değerli kabul edileni Brahminlere verilen bir inektir (Detaylı bilgi için bkz. Kutlutürk, “Hinduizm’de Cenaze Törenleri(Antyeşti Samskara)”, 181). Bu hediyeleri veremeyecek olanlar az miktarda bir para