• Sonuç bulunamadı

Azerbaycan’ın Petrol-Doğal Gaz Kaynaklarının Verimli Bir Şekilde

Y. Ö.K DÖKÜMANTASYON MERKEZİ TEZ VERİ FORMU

2.5 Azerbaycan’ın Petrol-Doğal Gaz Kaynaklarının Verimli Bir Şekilde

Herkese belli olduğu gibi dünyanın bir çok gelişmiş ülkeleri-Japonya, Güney Kore, Almanya’nın petrol kaynakları yoktur. Ama bu ülkeler her yıl milyonlarla ton ham petrol ithal ederek kendi ihtiyaçlarını temin ediyor, bundan başka petrol ürünleri üreterek ihraç ediyorlar. Bu tarz siyaset ülkelerin ekonomik artışını temin etmiş, onların güçlü enerji devleti konumuna götürmüştür. Ama dünyada büyük petrol rezervleri olmasına rağmen ekonomik gerililik yaşayan ülkeler vardır. Bu ülkeler yalnız petrol satışından gelir bekliyorlar. OPEC üyesi olan bir çok ülke de kendi

ekonomik gelişmesini sağlayamadıklarından Avrupa ve ABD yatırımına bağlıdırlar. Büyük karbonhidrojen rezervine sahip Meksika, Venezuela, Nijerya, Endonezya gibi ülkeler GSYİH kişi başına düşen payına göre Batı Avrupa’nın küçük devletlerinden- Lüksembourg ve İzlanda’dan birkaç defa geridedir. Böyle biri durum Azerbaycan’da da yaşanmaktadır. 130 senedir petrol hasılası yapan Azerbaycan ekonomisi yine de büyük ölçüde petrole dayanmaktadır. XIX yüzyılın 70’li senelerinden başlayan petrol hasılası Azerbaycan’da kapitalizmi yaratmış, ekonomik artışa, milli burjuvazinin gelişmesine, Bakü’nün hızla büyümesine neden olmuştur. Ama 1920’den sonra petrolün devlet mülkiyetine alınması bu gelişmeleri durdurmuş, beraberinde yeni sorunlar getirmiştir. Petrolümüz Sovyetlerin en önemli enerji kaynaklarından birine çevrilmiş, onun çıkarları doğrultusunda kullanılmıştır. Bu gün kendi bağımsızlığına kavuşmuş Azerbaycan yeniden kendi petrolünün sahibine çevrilmiştir. Hegelin dediği gibi, "Tarih kendi oyunlarını iki kere oynar, biri facia, diğeri komedi şeklinde". Bu deyim Azerbaycan için son yüz senelik tarih bakımından daha kabarıktır. Bunun için de Azerbaycan’ın petrolünü verimli bir şekilde kullanarak, kendi petrol stratejisini kurması şarttır.82 Araştırmacılar bu sürede aşağıdaki prensiplere önem veriyorlar:

1. Petrol ve doğal gaz rezervlerimizin hacmi ne kadardır?

2. Bu kaynaklar ne zamana kadar tüketilecektir?

3. Bu kaynakları hangi tempo ve süre içinde hasıl etmeliyiz?

4. Petrol gelirleri ekonominin hangi alanlarına yatırılmalıdır ki, bu alanların gelişmesiyle ekonomik artışlar olsun, ekonomide kalkınma ve istikrar sağlansın.83 Petrol stratejisinin belirlenmesinde bir siyasal kurum ve birkaç faktörün uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu stratejinin belirlenmesinde Azerbaycan’ın ilmi

82 Мящяррямова Вероника, “Инвестисийа лайищяляриндя рисгин гиймятляндирилмяси методларынын тякмилляшдирилмяси” (нефт вя газ сянайеси тимсалында). Намизядлик диссертасийасынын авторефераты. Бakü, 2004, s 45 (MAHARRAMOVA V.” Yatırım Projelerinde Risk Değerlendirilme Metotların Geliştirilmesi(Petrol ve Gaz),Yayınlanmamış Doktora

Tezi,BDU,Bakü,2004,s.45.)

83 GANCIYEV K, ”Azerbaycan’da İhraç İhtiyatlarından Kullanımın İyileştirilmesi Yolları “, Kooperasiya Üniversitesi,Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2003, Bakü, s. 142-143.

potansiyeli kullanılmalıdır. Bu stratejinin belirlenmesi çağdaş neslin üzerine düşmektedir. Petrolün verimli bir şekilde kullanılması, güçlü ekonomini beraberinde getirecek, işgaldeki toprakların kurtaracak. Yeni jeopolitik durumu gereğince değerlendirmek için ekonominin uzun vadeli planlaştırılması, önceki yanlışlar düzeltilmelidir.

Piyasa prensiplerine dayanarak Azerbaycan’daki petrol stratejisi konusunda ilk değerli fikirlerin öncüsü akademisyen Azad Mirzecanzade’dir. O, birçok eserlerinde petrol sanayisinin geleceğine dönük tahminler yapmış, ekonominin gelişmesinde enerjinin rolü, ona etki eden faktörlerin matematiksel hesaplarını yapmıştır. Petrol alanının bilimsel esaslara dayanılması için Cumhurbaşkanının yanında petrolle bağlı özel grup tesis edilmesi yönünde teklifler sunulmuştur. 84

Geçen yüzyılın öncelerinde olduğu gibi Azerbaycan’ın ekonomik-siyasal hayatında, ekonomisinde, enerji sektöründe aynı şeyler görülmektedir. Tarihi yanlışlıklar düzeltilmelidir. Geçmişin talep ve metotlarının değiştirilmesi yönünde pozitif yönlerin, tekniksel-teknolojik başarıların uygulanmasını gerektirir. Klasik anlamda kritik ve teftiş her zaman düşünülmüş projelerin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu yönü dikkate alarak Azerbaycan’ın enerji sektöründe verimliliğinin artırılması, bu reformların yapılması şarttır:

1. Rezervlerin hacminin net olarak belirlenmesi,

2. Emlakin, para vasıtalarının, bitmemiş üretim borçlarının, ve diğer aktif hesapların kontrolü,

3. Mevcut kaynaklara ve dünyada yaşananlara uygun olarak enerji stratejisinin düzenlenmesi, Petrol kanunun kabulü,

4. Piyasa ekonomisine uygun olarak gerekli yapılanmaya gidilmesi,

5. Riskleri azaltan kanunların kabul edilmesi,

6. Daha esnek maliye şebekesinin kurulması, "ödememeler sendromunun" önünün alınması için dış ticarette olduğu gibi iç pazarda da akreditif ödeme şekline geçit sağlanması,

7. Sektörün maliye-kredi sisteminin kontrol altına alınması, para tedavülünün önünü açmak amacıyla "Petrol Banka" sının kurulması,

8. Petrol gelirlerinden gelecek nesillere de pay ayrılması, bu gelirlerin tekrar üretime yönelik kullanılması, altyapının geliştirilmesi, sosyal ve güvenlik problemlerinin çözülmesi amacıyla Petrol fonunun faaliyetinin koordine edilmesi,

9.Yeni teknolojik gelişmelerin uygulanması, "Know How"lardan yararlanmak, otomatikleştirme ve bilgisayarlaştırma şebekesinin genişletilmesiyle verimliliğin artırılması,

10. Yeni kazma stratejisinin belirlenmesi,

11. Petrol hasılatında “Conseption” metodunun uygulanması,

12. Fiyatların belirlenmesinde düzenleyici vasıta gibi alış-satış ajanslarının kurulması,

13. Yeni, az enerji talep eden teknolojilerin uygulanmasıyla enerji kaynaklarına kanaat edilmesi, ihracat bilançosunun arttırılması,

14. Bürokratik sistemden daha yalın olan iş sistemine geçilmesi, zaman kaybının önüne geçilmesi.85

Enerji sektöründe reformların yapılmasında bazı faktörler de dikkate alınmalıdır. Her bir faktörün olumlu yönüyle beraber negatif yönünün olduğu da dikkate alınmalıdır. Azerbaycan’ın içinde olduğu geçit döneminin özellikleri, toplum hayatında geçen olaylar da dikkate alınmalıdır. Bütün bunları düzenlemeler talep etmektedir. Bunun için geleneksel gözlemler, araştırma ve tahlillerle ekonomik

85 MİRZECANZADEH A.X, SULTANOV Ç.A “Azerbaycan’ın Petrol Etüdünün Konsepsiyonu,.Bakü, 1994. s 145

sürecin sürekliliği arasındaki ilişkilerin nedenlerini açıklamağa çalışan teoriler bir dengeli durumdan diğerine geçidi izah edememektedir. Bu sorunların teorik çözümü bulunduğu gibi pratik çözümü de bulunmaktadır. Bizim araştırmamızda bu iki şey arasındaki farklar o kadar da kabarık değildir. Azerbaycan’da petrol kaynaklarının kullanımında geçit döneminin özellikleri, devletin milli çıkarlarının dikkate alınmalı, hasılada yabancı yatırımlarda daha iyi şartların sağlanması, mümkün olduğunca yerli üretimin artırılması gerekmektedir. Elde edilen gelirler ekonominin gelişiminin devamlılığının temin edilmesiyle beraber insanların sosyal durumlarını iyileştirilmesi, hukuksal ve siyasal aydınlanma, milli güvenliğin sağlanması, ordunun modernleşmesi yönünde kullanılmalıdır. Petrol gelirleriyle medeniyetin, ilmi- teknolojik gelişmeye yatırım yapılmalı, ekolojik çevre korunmalı, ekonomik güvenlik garanti altına alınmalıdır. Maddi ve manevi kaynaklara, milli değerlere, geleneklere, tarihsel tecrübeye dayanılması, milli ideolojinin gelişmesi, dünyanın öncül prensiplere dayalı olan demokratik devletin teşekkülü ve gelişmesi gerçekleştirilmelidir. Ekonominin tüm alanları yeniden kurulmalı, milli-ekonomik kalkınma doktrini düzenlenmeli, buna uygun olarak iç ve dış siyaset net olarak belirlenmelidir. Pazar piyasası demokratik prensiplerle desteklendikçe verimli olmaktadır. 86

Uluslararası siyasette enerji önemli faktördür. Ekonominin büyük enerji potansiyeli, istenilen ülkenin gelişmesinin, ekonomik güvenliğinin şartlarındandır. Enerji güvenliğinin olmaması ekonominin rekabet kabiliyetini azaltır, ülkeye dış baskıyı artırır, onu her türlü yavaşlamalara zorlamaktadır. Şimdi petrole bağlı yeni jeopolitik durum ve yatırım ortamı iyiye doğru değişmiş, Azerbaycan’da yeni entegrasyon sınırlarına çıkarmıştır. Petrol şirketlerinin Azerbaycan’a olan merakı Bakü’de açılan yeni ofisler, temsilcilikler, ticaret yerleri bu merakın sonuçlarıdır. Bazı daireler bu gelişmeyle Bükü’nün BDT’de yalnız Moskova’dan sonra geldiğini sonucu baş verdiğini bildirmektedirler. Azerbaycan’ın bütçe açıklarını kapatmasıyla gelecekte petrol satışı değil, hem de Kafkas koridorunu kontrol altına tutmayı başaracaktır. Bunun için ACDPŞ’nin mali imkanlarını kullanmak mümkündür.

Hal hazırda şirkete sermaye iki yönden gelmektedir: İhracattan ve iç pazardan. İç pazardan- doğal gazın nerdeyse hepsi, petrolün ise yüzde 70’i tüketilmektedir, bunun maliyetinin de yalnız yüzde 10’u şirkete dönmektedir. Ülkedeki ödeme zorlukları, şirketi petrol ihracatı yapmaya sevk etmektedir. İhracattan gelen gelirlerin yüzde 52-54’ü vergi şeklinde bütçeye ödenilmektedir, geri kalan kısmı ise maaşlara ve diğer ödemelere harcanmaktadır. Azerbaycan’daki ekonomik reformlar sürecini başka faktörler de etkilemektedir. Tecrübenin azlığı, memurların kendi vazifelerin sui-istimal etmeleri, rüşvetin fazlalığı bu sürecin akışını engellemektedir. Başka nedenler de bütçe aktarmalarını azaltmakta, ekonomik gelişmenin önüne geçilmektedir. Diğer taraftan geçmiş senelerde olduğu gibi ekonominin başka alanlarına yapılan yatırımlar azaldığı için gayri-petrol sektörü zor günlerini yaşamaktadır. Tüm olasılıklarla bu da bellidir ki, toplum psikolojisi, milli, medeni özellikler, halkın düşünce seviyesi de reformları etkilemektedir. Bu aynen Azerbaycan için de geçerlidir.