• Sonuç bulunamadı

AVRUPA PARLAMENTOSU

Belgede AB HUKUKU Ders Notları (sayfa 56-73)

(İng. The European Parliament; Fm. Parlement Europeen; Alm. Europâischen Parlament)

Toplulukların ilk ortaya çıkışından itibaren, Birlik organları içinde en çok değişikliğe uğrayan AP’dir. AP’nin kökeni, AKÇT Antlaşmasındaki 78 üyeli ve ilk kez 1952 Eylül’ünde Strasbourg’da toplanan “Avrupa Parlamen-ter Genel Kurulu”na dayanır. AET ve AAET’yi ortaya çıkaran Roma Antlaşması ile yapılıp, yürürlüğe giren ‘Toplulukların Ortaklaşa Bazı Kurumlarına İlişkin Sözleşme”si 1. ve 2. maddeler uyannca Toplulukların Genel Kurulu 1958’de birleştirilmiş ve üç farklı Topluluk için faaliyet gösterecek bir organ haline gelmiştir.

1979 yılında yapılan doğrudan seçim uygulamasına kadar, Parlamento, kurucu Antlaşmaların ilgili maddeleri (AET m. 138, AKÇT m. 21 ve AAET m. 108) doğrultusunda üye devletlerin ulusal Parlamento üyeleri arasından belirledikleri üyelerden oluşmuştur. Diğer ifade

57 ile, “seçilmiş” değil “atanmış” üyelerin oluşturduğu bir kurumdu. 78 delegeden oluşan AKÇT’nin Genel Kurulu, 1958 yılında her üç topluluk için 142’ye çıkarıldı. Her üç Topluluk Antlaşması, Genel Kurul üyelerinin seçilerek iş başına gelmesi için düzenleme yapılmasını öngören hükümlere yer vermekteydi.

Kurucu Antlaşmalarda “Genel Kurul” olarak bahsedilen bu kurumun adı, 19 Mart 1958’de yapmış olduğu ve 142 üyenin katıldığı toplantıda “Avrupa Parlamenter Genel Kurulu” olarak değiştirildi. 30 Mart 1962 tarihinde Genel Kurul almış olduğu bir karar ile kurum olarak kendini ispat etme adına bir adım daha atarak adını sadece “Avrupa Parlamentosu” olarak tespit etmiştir.

Konsey tarafından ciddi şekilde eleştirilse de Genel Kural hedeflerine adım adım yaklaşmış ve ATS ile ilk olarak Kurucu Antlaşmalarda da “Avrupa Parlamentosu” ismi kullanılmaya başlanmıştır. Parlamento’nun, uzun süren diğer kuramlar karşısında kendine daha etkin bir yer bulma savaşında başarılı olduğu söylenebilir. Ancak, her ne kadar ismi Parlamento olarak değiştirilse ve yasama sürecindeki yetkileri özellikle, ATA ile artırılmış olsa da, Avrupa Parlamentosu, anayasa hukuku anlamında, yasama faaliyetini ve vergi koyma yetkisini tekelinde bulunduran bir kurum niteliğini, hiç bir zaman kazanamamıştır.

Kurucu Antlaşmalar üzerinde değişiklik yapan Antlaşmalar, veto ve geciktirme yetkileri vererek, Parlamento’nun yasama sürecindeki etkisini artırmıştır. Bununla beraber, Batı demokrasilerinde devletin yürütme organı parlamentoya karşı sorumlu ve onun denetimi altında olduğundan AP, bu anlamda da tam anlamıyla bir parlamento niteliği kazanamamıştır. Ancak, Parlamento, yasama prosedürüne ortak olarak yetkilerini giderek artırmaktadır. Bugün, Avrupa Parlamentosu, başlangıçta düşünüldüğü gibi yine danışma hizmeti veren, görüş bildiren, onay veren bir kurumdur. Fakat 1992 Maastricht, 1997 Amsterdam ve 2001 Nice Antlaşmaları ile hızla, danışma meclisinden, ulusdevletlerde mevcut bulunan yasama meclisine doğra ilerlemektedir.

Zira AP, getirilen “Ortak karar Prosedürü” gereğince yasaların kabulü konusunda Konsey ile eşit statüye gelmiştir.

1976 tarihli Konsey kararma göre, Komisyon veya Adalet Divanı üyeleri, üye devletlerin bakanlan AP’ye üye olarak seçilemezler. Ancak üye devletlerin kendi parlamento üyelerinin AP üyesi olmalannda bir engel yoktur. Zaten birçok AP üyesi aynı zaman da kendi ülkelerinin parlamentolarının da üyesidirler. Ancak son dönemlerde bu iki görevi birlikte yapma istisnai bir hal almıştır.

Parlamento’nun Seçim Sistemi

9-10 Aralık 1974 Paris’te yapılan Zirve Toplantısında “doğrudan seçimlerin” 1978 yılı içinde veya 1978 yılından sonra yapılması kararlaştırıldı. 20 Eylül 1976 yılında Brüksel’de varılan uzlaşma ile AP üyelerinin doğrudan seçimle işbaşına gelmeleri kararlaştırılmıştır. Üye devletler tarafından onaylama işlemlerinin ancak 1 Temmuz 1978 tarihinde bitmesinden dolayı doğrudan AP seçimleri, ilk olarak 7-10 Haziran 1979 tarihinde yapılabilmiştir. Daha sonra 1984, 1989, 1994, 1999 ve son olarak tarihinin en düşük katılımlı 2004 seçimleri yapılmıştır.

58 AP seçimleri her 5 yılda bir yapılır. Konsey tarafından AP’ye danışıldıktan sonra tespit edilen bir haftada Perşembe günü sabahtan itibaren Pazar günü akşamına kadar her ülkenin kendisinin tespit edeceği bir günde oy kullanma işlemi yapılır. Oylar tüm üye devletlerde oy verme işlemleri tamamlandıktan sonra sayılmaya başlanır. AP seçimleri, İngiltere, İtalya, Belçika gibi bazı AB üyesi ülkelerde bölgesel; Fransa, Danimarka’da olduğu gibi ulusal ya da Almanya’da olduğu gibi karma sistemde gerçekleştirilir.

10-13 Haziran 2004 seçimlerinde 350 milyon seçmenden sadece 155 milyonu oy kullanmıştır. 25 üyeli Birlik genelinde, AP seçimlerine katılım oram %45.5 olarak tespit edilmiştir.

Bu oran önceki 15 üye genelinde %47.1, AB’ye 1 Mayıs 2004 tarihinde katılan 10 yeni AB üyesinde %26.4 olmuştur. Yeni üye ülkeler arasmda en düşük katılım oranı %16.96 ile Slovakya’da; en yüksek katılım oram ise %82 ile Malta’da gerçekleşmiştir. AB genelinde seçimlere katılım oranı, 1979 yılından beri devam eden düşüş eğilimine, yine aynı şekilde devam etmiştir. Bu sorun, AB içinde halkların temsil edildiği tek kurum olan AP’nin ve AB’nin meşruiyetinin tartışılmasına neden olmaktadır. Demokratik eksiklik olarak da adlandırılan bu durumun giderilmesi için AP’nin yetkileri, yıllar içinde, hızla artmış olsa da, hala, seçimlere katılım oranının, ulusal parlamento seçimlerine katılıma nazaran geride kalmış olması, haklı olarak demokratik meşruiyet tartışmalarına neden olmaktadır. “Demos”, hala, meşruiyetin kaynağını, öncelikli olarak, ulusal parlamentolarda görmektedir. Görülen o ki, bu tartışma daha uzun yıllar devam edecektir.

Seçimlere düşük katılım oranı, 2004 AP seçim kampanyasının büyük oranda ulusal konular etrafında gerçekleşmesi ve seçmenlerin AP seçimlerine, iç politika konulan ve iktidardaki hükümete duyduklan tepki oramnda katılmalan, AB ile AB vatandaşları arasında giderek büyüyen kopukluk ve “AB” projesinin AB vatandaşlarına yeterince anlatılamaması, Birliğe yeni katılan üye ülkelerde, AB konusunda vatandaşlann yeterince bilgilendirilmemeleri ve etkin kampanyalarla seçmenin oy vermeye yönlendirilememesi gibi farklı nedenlerle açıklanabilir.

Ancak, bu nedenlerin hiçbirisi, AP’nin meşruiyetinin tartışılmasında, ikna edici olamamaktadır. Bu konuda sorun yaratan bir konu ise parlamenter sayılarının, üye ülkelere göre dağılımıdır. Parlamenter sayılarının dağılımında, esas alman kriter, tek başına nüfiıs değil, nüfusla birlikte ülke olmaktadır. Bu durumda, ülkelerden bağımsız olarak, doğrudan AB halkını temsil iddiasında olan AP, kendisi ile çelişir bir konuma gelmektedir. Bir yönüyle, her üye ülkenin, AP’de temsil edilmesi düşüncesi, AB vatandaşlarının AP’de temsil edilmesi düşüncesinin önüne geçmektedir. Bunun sonucu olarak, nüfusu 400.000 civarında olan Lüksemburg’un gönderdiği parlamenter sayısı 6, öte yandan 82 milyon nüfusa sahip Almanya’nın parlamenter sayısı ise 99 olarak belirlenmektedir. Bu durumda, Almanya’da, yaklaşık bir milyon kişi bir milletvekili gönderirken, Lüksemburg’ta, 70.000 kişi bir milletvekili göndermektedir. Bu çarpıcı rakamlar, AB’de üye ülke çıkarları ile Birlik çıkarları arasındaki dengenin nerede durduğunun, net bir örneğini teşkil etmektedir. ABİA m. 22(2)’ye göre, vatandaşı olduğu ulusal devlet sınırlan dışında, başka bir devlette oturan her Birlik vatandaşı, oturduğu devlette, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanma ve milletvekili seçilmek için aday olma hakkına sahiptir. Ancak, uygulamada, bir başka ülkeden, AP milletvekili seçilme oram, çok düşüktür.

59 AP’ye üye devletlerden yapılacak milletvekili seçimlerinin ortak bir yöntemle yapılmasına ilişkin olarak, 1976 tarihli Konsey Karan ve “Doğrudan Seçim Hakkındaki Kanun” herhangi bir açık hüküm içermemektedir. İngiltere’nin yapmış olduğu son değişiklikle, şu an birçok AB üyesi devlet, AP’ye üyelik için, nispi temsil sisteminin bazı formlarını kullanmaktadırlar. Avrupa Parlamentosu, tüm üye devletlerde ortak ilkelere uygun olarak veya tüm üye devletlerde tek tip bir usule göre doğrudan genel oy ile üyelerinin seçimini sağlamak için gerekli düzenlemeleri oluşturmak gayesiyle bir tasan hazırlar (ABİA m. 223(1)). Daha önce, (ATA m. 190(4)) benzer bir düzenleme olmasına rağmen, hala, ortak bir seçim sistemi kabul edilemediğini belirtmekte yarar vardır.

60 Nice Antlaşması ile Üye Sayısında Meydana Gelen Değişiklikler

Birinci Bölüm’de de ifade edildiği gibi, AB’nin 5. genişleme sürecinde, 14 Şubat 2000’de açılan Hükümetlerarası Konferans’ın amacı, Birliğe yeni üyeler alındıktan sonra kuramların nasıl çalışacağının ortaya konulmasıydı. Konferans’m tamamlanmasından soma 2001 yılında yapılan Nice Antlaşması, esas olarak, Birliğe yeni üye devletler katıldıkça, kurumsal sistemin değiştirilmesi için uygulanacak ilke ve yöntemlerin belirlenmesini amaçladı. Bu nedenle, Konferans ve Antlaşma’nın imzalanması sürecinde, Parlamento’da her bir üye devlete ayrılacak sandalye sayısı hakkında önemli tartışmalar yaşandı. Burada, iki önemli nokta arasında denge sağlanmaya çalışıldı: Bir yanda, parlamenter sayısının üye devletlerin nüfuslarına makul düzeyde orantılı olmasının sağlanması, diğer yanda da, en düşük nüfuslu üye devletlerin dahi, farklı siyasal düşünce renklerinin temsil edilmesinin sağlanması. Diğer bir değerlendirme de, Parlamento’nun etkili olarak çalışmasını sağlayacak üye sayısının en fazla kaç kişi olması gerektiğini belirlemekti.

Amsterdam Antlaşması, üye sayısını 700 olarak belirlemişti. Nice Antlaşması ise üye sayısını en fazla 732 olarak belirledi.

Öte yandan, AB’nin 5. genişlemesi çerçevesinde 10 yeni devletin 1 Mayıs 2004 tarihi itibariyle üye olmaları kabul edildiğinden, 10-13 Haziran 2004’deki AP seçimlerine kadar aşağıda anlatılan geçiş süreci öngörüldü.

-1 Mayıs 2004 - 10/13 Haziran 2004 Dönemi

Hükümetlerarası Konferans, 27 üyeli bir Avrupa Birliği’ni dikkate alarak, Avrupa Parlamentosu’nda yeni bir sandalye dağılımı getirdi. Bu yeni dağılımın, 2004’teki Avrupa seçimlerinden başlayarak geçerli olması ve üye sayısın en fazla 732’ye çıkması benimsendi. 1 Mayıs 2003’den itibaren AP’de gözlemci statüsünde çalışmalara katılan 10 yeni ülkenin 162 parlamenterinin 1 Mayıs 2004’te AB üyesi olmalarından sonra 10-13 Haziran 2004’deki AP seçimlerine kadar tam oy hakkı olarak Parlamento’da görev yapmaları kabul edildi. Böylece, 1999-2004 dönemi için 15 üye devletten seçilen ve toplam 626 üyeden oluşan AP’deki parlamenter sayısı, 1 Mayıs 2004 tarihindeki genişlemeyle birlikte 788’e yükseldi.

- 10/13 Haziran 2004 - 2009 Dönemi

Nice Antlaşması, 1 Mayıs 2004’de gerçekleşen genişleme ile birlikte geçerli olan ve Haziran 2004’deki AP seçimlerini takiben oluşacak yeni AP için şu değişiklikleri öngördü: 1 Mayıs 2004’den önceki mevcut 15 üye devlete ayrılan sandalye sayısı, 91 adet azaltılarak, 626’dan 535’e indirildi. Yalnızca Almanya ve Lüksemburg’un sandalye sayıları değişmedi. Ancak, bu indirim, yalnızca 2009’da seçilen meclis için geçerli olacaktır. AP, en çok 732 parlamenterden oluşacaktır (ATA m. 189). Buna göre, 2004 yılı sonrası ve 2009 yılma kadar AP’de üye devletlerin parlamenter sayısı şu şekilde olacaktır:

61 Nice Antlaşmasında öngörülen değişikliklere göre 2004-2009 döneminde üye ülkelerin sahip

oldukları parlamenter sayısı

Üye Ülke Nüfiıs (milyon)

AP’deki Parlamenter sayısı (1999-2004)

AP’deki Parlamenter sayısı (2004-2009)

Almanya 82.4 99 99

İngiltere 60.4 87 78

Fransa 61 87 78

İtalya 58.6 87 78

İspanya 43.5 64 54

Polonya 38.1 - 54

Hollanda 16.4 31 27

Yunanistan 11.1 25 24

Çek Cumhuriyeti 10.2 - 24

Belçika 10.3 25 24

Macaristan 10.1 - 24

Portekiz 10.6 25 24

İsveç 9.0 22 19

Avusturya 8.2 21 18

Slovakya 5.4 - 14

Danimarka 5.4 16 14

Finlandiya 5.3 16 14

İrlanda 4.2 15 13

Litvanya 3.4 - 13

Letonya 2.3 - 9

Slovenya 2.0 - 7

Estonya 1.3 - 6

Kıbrıs1 0.8 - 6

Lüksemburg 0.5 6 6

Malta 0.4 - 5

Bulgaristan 7.7 18

Romanya 21.5 35

Toplam 490.1 626 785

Öte yandan, Bulgaristan ve Romanya, planlandığı gibi 2007 yılında AB üyesi oldular ve 2007-2009 döneminde, AP’de Bulgaristan 18, Romanya ise 36 parlamentere sahip olmuştur.

Haziran 2009 seçimlerinden sonra üye ülkelerin sahip oldukları üye sayısı ise şu şekildedir:

62 2009-2014 döneminde üye ülkelerin sahip oldukları parlamenter

sayısı

Almanya 99

İngiltere 72

Fransa 72

İtalya 72

İspanya 50

Polonya 50

Hollanda 25

Yunanistan 22

Çek Cumhuriyeti 22

Belçika 22

Macaristan 22

Portekiz 22

İsveç 18

Avusturya 17

Slovakya 13

Danimarka 13

Finlandiya 13

İrlanda 12

Litvanya 12

Letonya 8

Slovenya 7

Estonya 6

Kıbrıs21 6

Lüksemburg 6

Malta 5

Bulgaristan 17

Romanya 33

Toplam 736

Lizbon Antlaşması Getirilen Düzenleme

Parlamentonun üye sayısının sabitlenmesi için uzun süredir görüşler, düzenlemeler bulunmaktaydı. Lizbon Antlaşması çerçevesinde 750+1 formülü kabul edilmiştir. Avrupa Parlamentosu, Birlik vatandaşlarının temsilcilerinden oluşur. Sayılan 750 yi, artı bir başkanı geçemez. Bir üye devlet en az 6, en fazla 96 üyeye sahip olabilir (ABA m. 14 (2)).

AP’nun son seçimleri Haziran 2009 da yapılmıştır. Lizbon Antlaşmasının 1 Aralık 2009 da yürürlüğe girmesi nedeniyle, Lizbon Antlaşması uygulanamamıştır

Gruplar (Siyasi Partiler)

AP üyeleri, üye devletlerdeki yüzden fazla siyasi partiye mensup seçilmiş kişilerdir. Üyeler, parlamentoda ulusal gruplar halinde değil, politik gruplar halinde otururlar. AP’nin partilere benzeyen çok uluslu gruplara dayanması, AP’yi klasik parlamentolara yaklaştırmaktadır. AP’de, hâlihazırda Haziran 2009 seçimlerinde 27 üye ülkeden seçilen 736 üye vardır. Bu üyeler aşağıdaki tabloda gösterilen yedi siyasi grup ile bağımsızlar arasında yer alır.

63

Sıra No Siyasi Grup Mevcut Üye

Sayısı

1 Avrupa Halkları Partisi (Hıristiyan Demokratlar) - [Group of the European

People’s Party (Christian Democrats) (EPP)] 265

2

Avrupa Parlamentosunda İlerici Sosyalistler ve Demokratlar İttifakı Grubu - [Group of the Progressive Alliance of Socialists and Democrats in the European Parliament (S&D)]

186

3

Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı - [Group of the Alliance of Liberals

and Democrats for Europe (ALDE)] 84

4

Yeşiller/Avrupa Serbest İttifakı Grubu - [Group of the Greens / European Free

Alliance (Greens/EFA)] 55

5 Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri Grubu - [European Conservatives and

Reformists Group (ECR)] 54

6 Avrupa Birleşik Solu/Kuzeyli Yeşil Sol Konfederatif Grubu - [Confederal Group of the European United Left - Nordic Green Left (GUE/NGL)] 35

7 Avrupa Bağımsızlık ve Demokrasi Grubu - [Europe of Freedom and Democracy

Group (EFD)] 30

8 Bağımsız Üyeler [Non-attached Members] 27

Toplam 736

Parlamento’da “Gruplar”, İçtüzükle kurala bağlanmıştır. İçtüzük uyarınca, bir grup kurabilmek için AB toplam üye devlet sayısının en az %’ünden minimum 25 seçilmiş üyenin bir araya gelmesi gerekir. Siyasi grupların toplantıları, her ayın 3. haftasında yapılmaktadır. Siyasi grupların kendilerine ait personeli ile Üyelerin kendilerine ait asistanları vardır.

64 Aşağıda, Haziran 2009 seçimlerinde 27 üye ülkeden seçilen 736 parlamenterlerin gruplara göre dağılımı verilmiştir.

Haziran 2009 seçimlerindeAP’de ülkelerin sahip oldukları parlamenterlerin siyasi gruplara göre dağılımı

Bir parlamenter istifa ederse ilgili üye devlet Avrupa Parlamentosu’na o kişinin yerine belirlenen yedek üyenin adım bildirir.

65 Parlamento’nun Çalışma Şekli

ABA 14. maddeye göre Avrupa Parlamentosu, Başkanı’nı ve Başkanlık Divanı’nı kendi üyeleri arasından seçer. Parlamento İçtüzüğüne göre, AP Başkanı 2.5 yıllığına gizli oy ile seçilir.

Başkanın idari ve törensel görevleri vardır. Yine Parlamento tarafından 14 Başkan yardımcısı seçilir.

ABİA 229. maddeye göre, AP, Mart ayının ikinci Salı günü kendiliğinden toplanır. AP genel kurul toplantıları her ayın son haftasında toplanmak suretiyle Strasbourg’da yapılır. Ayrıca, aşağıda üzerinde duracağımız Parlamento’daki Komisyonların toplantıları ve belirli oturumlar diğer AB kuramlarına yakın olması nedeniyle Brüksel’de yapılır (her ayın ilk iki haftasında).

Toplantı dönemi yıllık olan AP, her bir hafta 12 oturum yapmak üzere, yılda toplam 60 gün tüm üyelerinin katılımı ile toplantılar yapar. Sekreteryası Lüksembourg’da bulunan AP, Ağustos ayında hiç toplantı yapmaz. Konsey ve Komisyon’un önerisi üzerine olağanüstü toplantı yapabilir.

- Parlamento Komisyonları

AP’nin oturumlarında ele alınacak konular ve bu konulardaki çalışmalar Daimi Komisyonlar tarafından yapılır. 25 ila 78 milletvekilinden oluşan bir Komisyonun, bir başkan, bürosu ve sekreteryası bulunur. Komisyonlar, ayda bir ya da iki kez kamuya açık olmak üzere Brüksel’de toplanır. Parlamento’ da alt komisyonlar ve geçici komisyonlar kurulabilir. AP’de halihazırda 23 Daimi Komisyon ve 2 geçici Komisyon vardır. Daimi Komisyonlar şunlardır:

1. Dışişleri Komisyonu, 2. Kalkınma Komisyonu,

3. Uluslararası Ticaret Komisyonu, 4. Bütçe Komisyonu,

5. Bütçe Kontrol Komisyonu,

6. Ekonomik ve Mali İşler Komisyonu, 7. İstihdam ve Sosyal İşler Komisyonu,

8. Çevre, Kamu Sağlığı ve Gıda Güvenliği Komisyonu, 9. Endüstri, Araştırma ve Enerji Komisyonu,

10. İç Pazar ve Tüketicinin Korunması Komisyonu, 11. Taşımacılık ve Turizm Komisyonu,

12. Bölgesel Kalkınma Komisyonu,

13. Tarım ve Kırsal Kalkınma Komisyonu, 14. Balıkçılık Komisyonu,

66 15. Kültür ve Eğitim Komisyonu,

16. Hukuki İşler Komisyonu,

17. Vatandaş Özgürlükleri ve Haklan, Adalet ve İçişleri Komisyonu, 18. Anayasal İşler Komisyonu,

19. Kadın Haklan ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, 20. Dilekçe Komisyonu,

21. İnsan Haklan Komisyonu,

22. Güvenlik ve Savunma Komisyonu,

23. Siyasi Perspektifler ve Genişleyen Birliğin, 2007-2013 Arası Bütçesel İmkanları Komisyonu.

Komisyonlar, Konsey’e sunulan Komisyon önerileri, Konsey’in ortak tutum değişiklikleri ve Parlamento’nun kendi girişimi ile hazırladığı kararlar hakkında Parlamento’nun görüşlerini hazırlamakla görevlidirler. Komisyonlar, AP’nin fonksiyonlarını icra etmesinde hayati öneme sahiptir.

- Toplantı Yer ve Zamanları

Yukarıda da belirtildiği üzere uygulamada, Parlamento Genel Kurul toplantıları, genel olarak Strazburg’ta yapılır. Adalet Divanı’nın Fransa davasındaki içtihadına göre, AP, istisnai olarak Strazburg dışında da genel oturum yapabilir. AP komisyonlarının toplantılarının %70’i aşan büyük çoğunluğu Brüksel’de, geri kalanı Strazburg ve ara sıra da Lüksemburg’ta yapılmaktadır.

AP kurumlarının farklı ülkelerde yerleşmiş olmasından dolayı parlamenterlerin ve 3500 civarındaki diğer AP çalışanlarının Brüksel, Lüksemburg ve Strasburg arasında gidip gelmeleri için AP bütçesinden önemli bir harcama yapılmaktadır. Buna rağmen ne Fransa ne de Lüksemburg meselenin çözümüne olumlu olarak yaklaşmış, sonuçta bu mekanlar AP çalışmalannın sürekli mekanları olmuştur.

Parlamento’nun farklı yerlerde yerleşmesinin ve tek bir çatı altında toplanamamasının tarihsel nedenleri vardır. Daha önce de belirtildiği üzere Avrupa Topluluklarını oluşturan Topluluklar eş zamanlı olarak kurulmadıkları gibi kuruldukları yer itibariyle de farklılık arz ederler. Bunlardan AKÇT 1952’de Lüksemburg’da kurulduğu halde AAET ve AET 1958’de genel anlamda Brüksel’de kurulmuştur. Strasburg ise başlangıçta, uluslararası bir kuruluş olan Avrupa Konseyi’nin çalışma merkezi iken, daha sonra 1952 yılında Alman-Fransız uzlaşmasının bir göstergesi olarak Avrupa Parlamentosu’nun çalışma merkezi olmuştur. Dolayısıyla tarihsel nedenlerin de etkisiyle üç merkezli çalışma şekline devam etmek zorunda kalınmıştır. Avrupa Konseyi’nin 1992 tarihli Edinbrough Zirvesi’nde ve Amsterdam Antlaşmasında alınan kararlar uyarınca, bu üç yer, Birlik kuramlarının resmen çalışma merkezleri olarak kabul edilmiştir.

67 ABİA 341. maddeye göre, Birlik kurumlannın merkezi, üye devlet hükümetlerinin ortak kararı ile belirlenir. Nitekim, Adalet Divam, Parlamento’nun yeri konusu ile ilgili bir kararda, o dönemde yürürlükte bulunan 341. madde ile aynı içerikte olan ATA’mn 289. maddesi uyarınca karar vermiştir.

Parlamento’nun Görev ve Yetkileri

Avrupa insanlarını temsil eden bir kurum olarak Parlamento, Topluluğun demokratik temele dayanmasını temin eden bir kurum niteliğindedir. ABA 14(1). maddeye göre, AP’nin hem danışma hem de denetleme görevleri vardır. AB’nin gelişmesi ve genişlemesine paralel olarak, AP’nin görevleri de genişlemiştir. Zamanla artan bu görev ve yetkiler, 5 ana başlık altında toplanabilir:

1. Yasama Sürecine İlişkin Yetkileri, 2. Kontrol Yetkileri,

3. Bütçeye İlişkin Yetkileri,

4. Adalet Divanı’na Başvurma Yetkisi,

5. Başkanlığın ODGP ve Cezai Konularda Polis ve Adli İşbirliği Politikaları ile İlgili Olarak AP’ye Danışması ve Bilgilendirmesi.

Yasama Sürecine İlişkin Yetkileri

AP’nin, Birlik yasama sürecinde sahip olduğu görevleri konusunda, uzun yıllar boyu verdiği mücadelenin semeresini, son yıllarda topladığını söylemek yanlış olmaz. Parlamento, ABA’nın 14. maddesi uyarınca, Birlik tasarruflarının oluşturulması, bir diğer ifadeyle hukukun konulması sürecine, Konsey ile birlikte katılır. Ayrıca, onay ya da istişari nitelikte görüş vererek de Birlik tasarruflarınınoluşturulmasına katılır. AP, Konsey ve Komisyon ile birlikte ortak açıklamalarda bulunmak suretiyle de Birlik tasarruflarına müdahil olur.

- İstişari Yetkiler

Hukukun konulması sürecine AP’nin katılımı veya başka bir ifade ile bu süreçteki gücü, yukarıda da değinildiği gibi, giderek artmıştır. ATS’ye kadar Parlamento, yasama prosedürü çerçevesinde sadece istişari yetkilere sahipti. Buna göre, Komisyon’un hazırladığı bir teklif üzerine Konsey, Parlamento’nun görüşünü almaktaydı. Bu durumda, Konsey’in, Parlamento’nun görüşünü mutlaka dikkate alma yükümlülüğü olmamakla beraber, Antlaşma’da öngörülen hallerde Parlamento’nun görüşünün alınması zorunluydu. Bu zorunluluğa Konsey tarafından uyulmaması durumunda, usul kurallarına uyulmadığı gerekçesiyle AP, Konsey aleyhine, yargısal yollara başvurabilir. Günümüzde, AP’nin istişari yetkileri, Antlaşmalar’da belirlenen alanlarda, devam etmektedir.

68 - İşbirliği Prosedürü Çerçevesindeki Yetkiler

Avrupa Tek Senedi ile getirilen “İşbirliği Prosedürü” sayesinde AP, bir çok konuda yasa çıkarılmadan evvel, onayı aranan bir kurum haline gelmiştir. Bu prosedür, AP tarafından ifade

Avrupa Tek Senedi ile getirilen “İşbirliği Prosedürü” sayesinde AP, bir çok konuda yasa çıkarılmadan evvel, onayı aranan bir kurum haline gelmiştir. Bu prosedür, AP tarafından ifade

Belgede AB HUKUKU Ders Notları (sayfa 56-73)