• Sonuç bulunamadı

Sanat Eleştirisi yönteminin öğrencilerin üç boyutlu çalışmalara yönelik yaptıkları sanat eleştirisi ve algılama süreçleri ile uygulama becerilerine ve uygulanan dersin içeriğine yönelik duyuşsal özelliklerine katkısının araştırıldığı bu çalışmada; nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır.

Sanat Eleştirisi Yöntemi: "Artemis Projesi” adı altında heykel sanatından bir

örnek üzerinde sanat eleştirisi çalışma soruları hazırlanmıştır. "Artemis" projesi ile ilgili Tanımlama basamağında 11, Çözümleme basamağında 11, Yorumlama basamağında 8 açık uçlu soru, Yargılama basamağında ise 1 çoktan seçmeli ve 2 açık uçlu soru sorulmuştur.

Sanat eleştirisinde kullanılan basamaklar ve sorular yardımı ile sistematik bir inceleme yapmaları sağlanmıştır. Öğrenciler, Sanat Eleştirisi basamaklarından ilki olan

“tanımlama” basamağın da yer alan sorular yardımı ile eser üzerindeki görsel sanat

öğelerini keşfetmişler, ikinci basamağı olan “çözümleme” ile görsel sanat ilkelerinin kompozisyondaki etkilerini bulmuşlar, üçüncü basamağı olan “yorumlama” ile keşfettikleri öğe ve ilkelere kendi çıkarımlarında katarak, keşfettikleri simgelerin yardımı ile yorumlamışlardır. Sanat eleştirisinin son basamağı olan “yargı” ile de eserin bağlı olduğu kuramı seçerek değeri ile ilgili sonuca ulaşmışlardır. Böylelikle "Artemis" heykeline yönelik öğrencilerin gerçekleştirdikleri eleştirel performansların ortaya konmasının; öğrenme süreçlerine nasıl bir etki yapacağının araştırılması amaçlanmıştır.

Feldman'a göre; "Sanat Eleştirisi bir sanat araştırması ve sanata karşı duyarlı tepki verme sürecidir" (Feldman, 1970; akt: Kırışoğlu ve Stokrocki, 1997: 1.17). Sanat Eleştirisi Yöntemi; Tanımlama, Çözümleme, Yorum ve Yargı basamaklarında yer alan bir dizi sorudan oluşmaktadır. Bir sanat yapıtına bütün olarak ve ayrıntıları yönünden bakma, tanımlama, çözümleme, yorum ve yargı sürecidir. Amaç; bir esere doğru sorular ile bakmak, görmek, yorum yapmak ve yargıda bulunmaktır.

Araştırmanın modelini “ Durum Çalışması” oluşturmaktadır. “Diğer araştırma türlerinden ayrılan yönlerinden yola çıkarak, durum çalışmasının ‘nasıl’ ve ‘niçin’ sorularını temel alan, araştırmacının kontrol edemediği bir olgu ya da olayı derinliğine

incelenmesine olanak veren araştırma yöntemi olduğunu söylemek mümkündür (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 277)” Araştırmacı, 6 haftalık uygulama sürecinde

uygulayıcı, görüşmeci ve gözlemci konumundadır. Araştırmacı ayrıca “katılımcı

gözlem” ile çalışma ortamını da gözlemleyerek; ortaya çıkan verilere yönelik içerik analizine ve bulgular ile ilişkili yorumlarına katkı sağlamayı amaçlamıştır.

Araştırmacı, araştırmaya katılacak öğrencileri tanımak ve onların kendisini tanımasına olanak vermek amacı ile 6 haftalık uygulama sürecinden iki hafta önce derslere katılmaya başlamıştır.

Uygulanan programın etkilerinin tarafsız bir şekilde gözlemlenmesi için bağımsız gözlemciden yararlanılmıştır. Bağımsız gözlemci; süreci, araştırmanın hazırlık aşamalarından sürecin sonuna kadar gözlemlemiş ve süreç ile ilgili gözlem notları tutmuştur. Bu notları; öğrencileri süreç boyunca gözlemleyerek oluşturmuştur.

Bağımsız Gözlemci, yüksek lisans mezunu ve araştırmalarında gözlem ve

görüşme yöntemlerini kullanmıştır. Bu niteliğinin, araştırmaya tarafsız olarak bakmasının önemini idrak etmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca gözlemci, öğrencilerin uygulama süreci öncesindeki durumlarını ve özelliklerini bilen Görsel Sanat Dersi öğretmenidir. Bu durum, öğrencilerin ders ortamını yadırgamamaları ve doğal tepkiler göstermeleri bakımından önemlidir. Ayrıca bağımsız gözlemci ile uygulama sonunda da görüşme yapılmıştır. Bu araştırmada bağımsız gözlemci, bir veri kaynağıdır.

Araştırma için, Ankara’da belirlenen bir ilköğretim okulunda 8. sınıf Görsel Sanatlar dersi öğretim programı konularından “Üç Boyutlu Çalışmalar” ve “Eser Eleştirisi” konuları seçilerek 6 haftalık ders programı hazırlanmıştır. Hazırlanan program ile sanat eleştirisi yönteminin etkileri açıklanmaya çalışılmıştır.

Temel Eğitimde 12–13 yaş arası çocukların Görsel Sanatlar dersinde, sanat eleştirisi ile üç boyutlu biçimlendirmede algılama süreçlerinin ve uygulama becerilerinin etkileşimi ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca öğrencilerin süreç içerisindeki duyuşsal özellikleri de açıklanmıştır.

Uygulanacak program ile ortaya çıkan durumlar gözlem ve görüşmeler yardımı ile ortaya konmaya çalışılmıştır.

Öğrencilerin “üç boyutlu çalışmaları, sanat eleştirisi ağırlıklı bir yöntem kullanıldığında nasıl algıladıklarını ortaya çıkarmaya yönelik” çeşitli veri toplama araçları oluşturulmuştur. Bunun için, görüşme ve gözlem’e yönelik veri toplama araçları hazırlanmıştır. Ayrıca, “üç boyutlu çalışmalar” ile ilgili bir uygulama yaptırılmıştır.

Uygulama yapılmasındaki amaç; öğrencinin üç boyutlu bir eser ile ilgili sanat eleştirisi çalışmasından sonra üç boyutlu algılamasında oluşan durumu tespit etmektir.

Uygulama sonunda öğrencilerde, üç boyutlu çalışmalarda sanat eleştirisinin de yardımı ile algılama, uygulama ve duyuşsal süreçlerinde bir fark oluşup oluşmadığı araştırılmıştır. Böylelikle sınırlanan boyutların açıklanması ile öğrencilerin öğrenme süreçlerinde oluşabilecek değişimler varsa, bunlar tespit edilmeye çalışılmıştır.

Sanat eleştirisi ile üç boyutlu çalışmaları nasıl algıladıkları ve sonrasında da uygulama becerilerinde bir fark olup olmadığına ilişkin bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır.

Öğrenciler ile yapılan görüşmeler ile konuya ve uygulamaya dair ön ve son görüşleri elde edilmiştir.

8. sınıf öğrencilerine yaptırılan üç boyutlu çalışmalardan elde edilen sonuçlara göre, örnek derslerin görsel sanatlar eğitimine ve öğrencilerin öğrenme süreçlerini geliştirmeye katkısı incelenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, bilgilendirme-uygulama süreci ve elde edilecek olan sanatsal çalışmaların sonuçları, öğrenci çalışma süreçlerinin gözlemlenmesi ve incelenmesini içeren nitel verilerin analizi yöntemi kullanılmıştır.

Bu araştırmada ayrıca izlenecek yol, tarama modelidir. Bu modelin kullanılması ile: Ne idi?, Nedir?, Ne ile ilgilidir?, Nelerden oluşmaktadır?, gibi sorulara cevap aranmıştır. Elde edilecek dağınık veriler bağımsız gözlemcinin gözlemleri, görüşmeler ve kullanılan veri toplama araçlarından elde edilen bilgiler ile bütünleştirilerek yorumlanmıştır.