• Sonuç bulunamadı

B. Performans Bilgileri

2. Aklama ve Terörün Finansmanının Önlenmesi ile Tespitine Yönelik

2.2. Analiz, Değerlendirme ve İnceleme Faaliyetleri

2.2.2. Aklama Suçu İncelemeleri

5237 sayılı TCK’nın 282’nci maddesindeki suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması suçu kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda daha ayrıntılı inceleme yapılması gerektiği belirtilen dosyalar ile Başkanlıkça özelliği sebebiyle doğrudan incelemeye gönderilmesi kararlaştırılan dosyalar, işin gerektirdiği uzmanlık ihtiyaçları da dikkate alınarak, 5549 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde belirtilen denetim elemanlarına incelenmek üzere sevk edilmektedir.

İnceleme dosyalarının yıllar itibarıyla seyri aşağıda gösterilmiştir.

0 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000

20.471

1.243 289 175 173 19

42 Tablo 21 - Yıllara Göre Sonuçlandırılan Aklama Suçu İnceleme Dosyaları(2008-2012)

Yıl İnceleme Kapsamındaki

Dosya Sayısı Sonuçlandırılan Dosya Sayısı

2008 319 201

2009 181 76

2010 148 73

2011 124 58

2012 102 31

Grafik 17 - Yıllara Göre Sonuçlandırılan Aklama Suçu İnceleme Dosyaları(2008-2012)

Başkanlığımızca denetim elemanları vasıtasıyla yürütülen aklama suçu incelemeleri sonucunda yapılmış suç duyurularının yanında, analiz ve değerlendirme çalışmaları sonucunda yapılmış suç duyuruları da bulunmakta olup, söz konusu suç duyuruları topluca aşağıda gösterilmiştir.

0 50 100 150 200 250 300 350

2008 2009 2010 2011 2012

319

181

148

124 102

201

76 73

58

31

İnceleme Kapsamındaki Dosya Sayısı Sonuçlandırılan Dosya Sayısı

43 Tablo 22 - Analiz ve Değerlendirme/Aklama Suçu İnceleme Dosyalarından Suç Duyurusu Yapılan Kişi Sayısı (2008-2012)

Yıl Analiz ve

Değerlendirme Aklama Suçu

İncelemesi Toplam Suç

Duyurusu

2008 3 228 231

2009 - 115 115

2010 30 356 386

2011 117* 105 177

2012 133 142 275

Toplam 283 946 1.229

(*)1 değerlendirme dosyasının suç duyurusu yılı değiştiğinden kişi sayısında gerekli düzeltme yapılmıştır.

Grafik 18 - Analiz ve Değerlendirme/Aklama Suçu İnceleme Dosyalarından Suç Duyurusu Yapılan Kişi Sayısı (2008-2012)

0 50 100 150 200 250 300 350 400

2008 2009 2010 2011 2012

3 0

30

117 133

228

115

356

105

142

Analiz ve Değerlendirme Aklama Suçu İncelemesi

44 Tablo 23 - Öncül Suçlar İtibariyle Haklarında Aklama Suçu Duyurusunda Bulunulan Kişi Sayısı (2008-2012)

Öncül Suç 2008 2009 2010 2011 2012 Toplam

Uyuşturucu Madde

Ticareti 97 53 26 34 1 211

Gümrük Kaçakçılığı 14 - 69 - - 83

Dolandırıcılık 29 10 56 77* 140 312

Yasa Dışı Bahis ve

Kumar Oynatılması - - 165 5 37 207

Resmi ve Özel

Belgede Sahtecilik 18 34 15 8 4 79

Akaryakıt

Kaçakçılığı 25 - 30 8 26 89

Zimmet 5 1 10 30 - 46

Tefecilik - 3 4 31 41 79

Sigara Kaçakçılığı 24 - - 3 9 36

Diğer 19 14 11 26 17 87

Genel Toplam 231 115 386 222 275 1.229

(*)1 değerlendirme dosyasının suç duyurusu yılı değiştiğinden kişi sayısında gerekli düzeltme yapılmıştır.

Grafik 19 - Öncül Suçlar İtibariyle Haklarında Aklama Suçu Duyurusunda Bulunulan Kişi Sayısı (2008-2012)

0 50 100 150 200 250 300 350

211

83 312

207

79 89

46 79 36

87

45 2008 ile 2012 yılları arasında aklama suçunun işlendiği gerekçesi ile 1.229 kişi hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup, söz konusu suç duyurularından 312 kişinin öncül suçunun dolandırıcılık, 211 kişinin uyuşturucu madde ticareti, 207 kişinin yasa dışı bahis ve kumar oynatılması, 89 kişinin ise akaryakıt kaçakçılığı olduğu görülmektedir.

3. Yükümlülük Denetimi Faaliyetleri 3.1. Yükümlülüklere Uyum Denetimleri

Yükümlülük denetimi faaliyetleri, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuata göre münferiden veya bir denetim programı kapsamında yürütülmektedir.

2012 yılı programlı yükümlülüklere uyum denetimi; kimlik tespiti, şüpheli işlem bildirimi ve uyum görevlisi atanması (uyum görevlisi atamak zorunda olan yükümlülerle sınırlı olarak) yükümlülükleri yönünden gerçekleştirilmiştir. Program kapsamında 89 yükümlü nezdinde denetim başlatılmış olup, 41 yükümlünün denetimi 2012 yılında tamamlanmıştır.

Daha önceki yıllarda başlanan denetimler kapsamında, 4 faktoring şirketi, 7 finansal kiralama şirketi olmak üzere toplam 11 yükümlünün denetimi ise 2012 yılında tamamlanmıştır.

Yine, münferit yükümlülüklere uyum denetimi kapsamında talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösteren bir yükümlü 2012 yılında denetime tabi tutulmuştur.

Yükümlülük denetimleri, Başkanlığımızca 2009 yılından itibaren programlı bir şekilde yürütülmekte olup, 2009-2012 yılları arasında gerçekleştirilen yükümlülük denetimlerine ilişkin tablo aşağıda yer almaktadır.

46 Tablo 24 - Yükümlülüklere Uyum Denetimlerinin Yıllar İtibariyle Dağılımı (2009-2012)

Yükümlü Grubu Yıllara Göre Dağılımı

2009 2010 2011 2012

Bankalar 36 - - 2

Sermaye Piyasası Aracı Kurumları 21 23 43 11

Sigorta ve Emeklilik Şirketleri 53 - - -

Faktoring Şirketleri - 16 20 8

Finansal Kiralama Şirketleri - 3 18 10

Finansman Şirketleri - 10 - 1

Portföy Yönetim Şirketleri - 7 5 4

Varlık Yönetim Şirketleri - - 6 2

İkrazatçılar - 10 10 1

Kıymetli Madenler Borsası Aracı Kuruluşları - - 11 8

İstanbul Altın Borsası Başkanlığı - - 1 -

Talih ve Bahis Oyunları Alanında Faaliyet

Gösterenler - - 6 1

Yetkili Müesseseler - - - 3

Emlakçılar - - - 2

Toplam 110 69 120 53

3.2. Yükümlülük İhlal İncelemeleri ve Kesilen İdari Para Cezaları

Yükümlülük ihlal incelemesi, uyum denetimi sırasında belirlenen veya MASAK Başkanlığına bildirilen ya da Başkanlıkça tespit edilen yükümlülük ihlallerine ilişkin olarak 5549 sayılı Kanun’da sayılan denetim elemanları vasıtasıyla gerçekleştirilen münferit bir denetimdir.

Söz konusu incelemeler sonucunda yükümlülüğe aykırı bir davranışla karşılaşılması halinde yükümlülüğün türüne göre 5549 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesi ile Kabahatler Kanunu’na istinaden idari para cezası veya Kanun’un 14’üncü maddesine göre adli ceza uygulanmaktadır.

İdari para cezaları, Kanun’un 3 ve 6’ncı maddeleri ile 4’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan kimlik tespiti, devamlı bilgi verme ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüklerinden herhangi birini ihlal eden yükümlülere karşı uygulanmakta olup, ayrıca kimlik tespiti ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüklerine uyulmaması durumunda yükümlülüğü yerine getirmeyen görevliye de idari para cezası uygulanmaktadır.

5549 sayılı Kanun’un 5’inci maddesinde yer alan yükümlülüklere uyulmaması durumunda, eksikliklerin giderilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için yükümlülere Başkanlıkça 30 günden az olmamak üzere süre verilmektedir. Verilen süre içinde eksikliklerini gidermeyen ve gerekli tedbirleri almayan yükümlüler hakkında bahse konu madde uyarınca idari para cezası uygulanmaktadır.

47 2008-2012 yılları arasında uygulanan idari para cezalarının yükümlü sayısına, yükümlülüğe aykırı fiillere ve idari para cezası tutarlarına göre dağılımına ilişkin tablolar ve grafikler aşağıda yer almaktadır.

Tablo 25 - İdari Para Cezasına Konu Yükümlülerin Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

Yıllar 2008 2009 2010 2011 2012

Yükümlü Sayısı 57 15 12 15 21

Grafik 20 - İdari Para Cezasına Konu Yükümlülerin Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

Tablo 26 - İdari Para Cezasına Konu Fiillerin Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

Yıllar 2008 2009 2010 2011 2012

Kimlik Tespiti Yükümlülüğü 355 17 127 66 1.275

Şüpheli İşlem Bildirimi

Yükümlülüğü 13 10 5 23 1

Toplam Fiil Sayısı 368 27 132 89 1.276

0 10 20 30 40 50 60

2008 2009 2010 2011 2012

57

15 12 15

21

48 Grafik 21 - İdari Para Cezasına Konu Fiillerin Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

Tablo 27 - İdari Para Cezası Tutarlarının Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

Yıllar 2008 2009 2010 2011 2012

Ceza Tutarı (TL) 2.337.210 341.004 1.452.441 1.292.284 14.369.887

Grafik 22 - İdari Para Cezası Tutarlarının Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

3.3. Adli Cezalar

5549 sayılı Kanun’un 7 ve 8’inci maddeleri ile 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; bilgi ve belge verme, muhafaza ve ibraz ile şüpheli işlem bildiriminde bulunulduğunu yükümlülük denetimi ile görevlendirilen denetim elemanları ile yargılama sırasında mahkemeler dışında, işleme taraf olanlar dahil hiç kimseye açıklamama yükümlülüklerinden herhangi birini ihlal eden kişilere anılan Kanun’un 14’üncü maddesine istinaden adli ceza uygulanmaktadır.

0

2008 2009 2010 2011 2012

355

Kimlik Tespiti Şüpheli İşlem Bildirimi

0

2008 2009 2010 2011 2012

2.337.210

341.004 1.452.441 1.292.284

14.369.887

49 Aklama ve terörün finansmanı suçları ile mücadelede önleyici tedbirler kapsamında düzenlenen yükümlülüklerden kimlik tespiti ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüğü gerek önleyici tedbirlerin gerekse yükümlülük denetiminin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle, yükümlülük denetimlerinde öncelik bu iki yükümlülüğe verilmekte olup söz konusu yükümlülüklere aykırı davranışların cezası idari para cezasıdır. Diğer taraftan, adli cezayı gerektiren fiiller denetimlerde çok sıklıkla rastlanılabilecek türden fiiller değildir.

Dolayısıyla, hakkında adli ceza uygulanan kişi sayısı idari para cezalarına göre düşüklük göstermektedir.

Bu kapsamda, 2012 yılında Başkanlığımız nezdinde yapılan bir değerlendirme kapsamında, bilgi ve belge verme yükümlülüğünü ihlal etmeleri nedeniyle iki kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.

Diğer taraftan 2008-2012 yılları arasında Başkanlığımızca savcılıklara yapılan suç duyuruları, dosya ve kişi bazında aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Tablo 28 - Savcılıklara Yapılan Suç Duyurularının Yıllar İtibariyle Dağılımı (2008-2012)

Yıllar 2008 2009 2010 2011 2012

Dosya Sayısı 5 - - 2 1

Kişi Sayısı 9 - - 2 2

4. Dış İlişkilere Yönelik Faaliyetler

4.1. FATF Türkiye III. Tur Karşılıklı Değerlendirme Süreci

Suç gelirlerinin aklanması ile mücadele amacıyla 1989 yılında kurulan ve daha sonra faaliyet alanına terör ve kitle imha silahlarının finansmanı ile mücadeleyi de dâhil eden ve OECD Merkezinde faaliyet gösteren FATF’in Türkiye dâhil 34 ülke ve 2 bölgesel kuruluş olmak üzere toplam 36 üyesi bulunmaktadır. FATF, üyesi bulunan ülkeleri yayımladığı tavsiye kararları ve bu kararlara göre oluşturulan Metodoloji kriterleri çerçevesinde değerlendirmektedir2.

Türkiye 1994, 1998 ve 2006 yıllarında olmak üzere bugüne kadar üç kez FATF değerlendirmesine tabi tutulmuştur. Türkiye III. Değerlendirme Raporu 21-23 Şubat 2007 tarihinde Strazburg’da gerçekleştirilen FATF Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edilmiştir.

III. Tur Değerlendirme Raporunda, o tarihte geçerli olan 49 Tavsiyenin; 11’inden

“uyumsuz”, 22’sinden “kısmen uyumlu” (PC), 12’sinden “büyük ölçüde uyumlu” (LC),

2 FATF tarafından, karapara aklama ile mücadele kapsamında 1990 yılında yayınlanmış olan “40 tavsiye”, 1996 yılında revize edilmiş ve 2003 yılında tekrar gözden geçirilerek yayınlanmıştır. FATF, ayrıca 2001 yılında terörün finansmanı konusunda 8 Özel Tavsiyeyi yayınlamış 2004 yılında buna 9. Özel Tavsiyeyi ilave etmiştir. Böylece aklama ve terörün finansmanı kapsamındaki FATF Tavsiyeleri toplamı 49 olmuştur. Ancak Şubat 2012 de gerçekleştirilen FATF Genel Kurulunda kabul edildiği şekliyle terörün finansmanına yönelik 9 özel tavsiyedeki hususlar diğer tavsiyelere dercedilerek FATF tavsiyeleri yeniden “40 Tavsiye” olarak yayımlanmıştır.

50 3’ünden “uyumlu (C) ve 1’inden “uygulanamaz” (NA) notu verilen ülkemiz, değerlendirme tarihinden itibaren Raporda tenkit edilen ve eksiklik olarak belirlenen hususların düzeltilmesine yönelik olarak mevzuat ve uygulama bakımından önemli gelişmeler göstermiştir.

FATF Türkiye Değerlendirme Raporunda tenkit edilen hususlara ilişkin olarak kaydedilen gelişmeler, FATF’a sunulan ilerleme raporları (follow-up reports) ile değerlendirilmektedir. Buna göre 2007 yılı Şubat ayındaki FATF Genel Kurulu’nda Türkiye’nin, düzenli takip kapsamında3 Raporda belirtilen eksikliklere yönelik kaydettiği gelişmelerin yer alacağı Birinci İlerleme Raporunun 2009 yılı Şubat dönemi FATF Genel Kurulu’nda görüşülmesine karar verilmiştir. Devam eden süreçte, Türkiye’nin İkinci İlerleme Raporu 2010 yılı Şubat, Üçüncü İlerleme Raporu 2010 yılı Haziran, Dördüncü İlerleme Raporu 2011 yılı Şubat, Beşinci İlerleme Raporu 2011 yılı Haziran, Altıncı İlerleme Raporu 2011 yılı Ekim, Yedinci İlerleme Raporu 2012 yılı Şubat, Sekizinci İlerleme Raporu 2012 yılı Haziran ve Dokuzuncu İlerleme Raporu 2012 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen FATF Genel Kurul toplantılarında görüşülmüştür.

Türkiye’nin Beşinci İlerleme Raporunun ele alındığı Haziran 2011 FATF Genel Kurulunda, Türkiye’nin Eylem Planında4 taahhüt ettiği Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun tasarısının hala yasalaşmadığı ve dolayısıyla terörün finansmanı suçunu düzenleyen Özel Tavsiye II ile terörist malvarlıkları ile ilgili dondurma prosedürünü düzenleyen Özel Tavsiye III kapsamındaki eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle Türkiye’nin sıkı takip (enhanced follow-up) sürecine alınmasına karar verilmiştir.

Özel Tavsiye II ve III kapsamında Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun tasarısının yasalaşmaması sebebiyle Şubat 2012 Genel Kurulu’nda Türkiye’nin Yedinci İlerleme Raporunun değerlendirilmesi sonrasında Türkiye’ye bir üst düzey (high level visit) ziyaret yapılmasına karar verilmiş ve söz konusu ziyaret, FATF Başkanı ve Başkan Yardımcısının da dâhil olduğu bir heyet tarafından 21-22 Mayıs 2012 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin Dokuzuncu İlerleme Raporunun görüşüldüğü 2012 yılı Ekim dönemindeki FATF Genel Kurulu’nda söz konusu yasanın FATF kriterlerini karşılayacak şekilde 22 Şubat 2013 tarihine kadar yasalaşmaması halinde Türkiye’nin FATF üyeliğinin belirtilen tarih itibariyle askıya alınmasına karar verilmiştir.

3 FATF tarafından temel tavsiyeler olarak nitelendirilen 1, 5, 10 ve 13’üncü tavsiyeler ile II ve IV’ üncü özel tavsiyelere yeterli ölçüde uyum sağlayamadığı değerlendirilen ülkeleri le bu tavsiyelere yeterli uyum sağlamış olmakla birlikte diğer tavsiyelere önemli ölçüde uyum sağlayamadığına FATF Genel Kurulunca karar verilen ülkeler, FATF prosedürü gereğince “düzenli takip” olarak ifade edilen izlemeye tabi tutulmaktadır. Bu takip sürecinde ilgili ülke, karşılıklı değerlendirme raporunun Genel Kurulda kabulünü takip eden ikinci yılında, yetersiz olarak değerlendirilen tavsiyelere ilişkin olarak bir “ilerleme raporu”

sunmaktadır. Müteakip süreçte FATF Genel Kurulunca ülkenin yeterli ilerleme kaydetmediği sonucuna varılırsa, ülke “daha sıkı takibe” alınabilmektedir. Bu durumda; ülkenin bir yıldan daha kısa sürelerde İlerleme Raporu sunması, ilgili bakana durumun ciddiyetini anlatan resmi yazı yazılması, aynı amaçla ülkeye daha üst düzey ziyaret gerçekleştirmesi, riskli ülkelerle ilişkileri düzenleyen FATF tavsiyesinin uygulanması, ülkenin FATF üyeliğinin askıya alınması ve nihayetinde üyeliğin sona erdirilmesine kadar gidebilecek bir yaptırım mekanizması söz konusu olabilmektedir.

4 Eylem Planı konusu FATF Türkiye ilişkisinde Uluslararası İşbirliği Değerlendirme Grubu (ICRG) Süreci bölümünde ele alınmıştır.

51 4.2. FATF Türkiye İlişkisinde Uluslararası İşbirliği Değerlendirme Grubu (ICRG)

Süreci

1. G-20 Platformu’nun 2 Nisan 2009 tarihinde Londra’da yapılan Liderler Zirvesi’nde FATF’ın, aklama ve terörün finansmanı ile mücadele konusunda riskli olan ülkeleri tespit ederek bunlarla ilgili gerekli tedbirleri alması kararlaştırılmıştır.

2. 24-25 Eylül 2009 tarihlerinde Pittsburgh’ta gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesinde, FATF’ın aklama ve terörün finansmanı ile mücadele konusunda riskli olarak tespit ettiği ülkeleri içeren listeyi, Şubat 2010 tarihine kadar yayımlaması kararı alınmıştır.

3. ICRG süreci kapsamında FATF tarafından belirlenen kriterlere5 göre riskli olarak tespit edilen ülkeler inceleme havuzuna dâhil edilmiş ve bu kapsamdaki ülkeler, bulunduğu coğrafi bölgeye göre; Afrika - Orta Doğu, Amerika, Asya - Pasifik ve Avrupa - Avrasya, Bölgesel İnceleme Gruplarına dağıtılmıştır.

4. Türkiye, 2007 yılında FATF tarafından yayımlanan III. Tur Karşılıklı Değerlendirme Raporuna göre, 16 adet Temel ve Anahtar Tavsiyeler karşısında; 9’u “kısmen uyumlu”

(PC), 1’i “uyumsuz” (NC) olmak üzere toplam 10 adet uyumsuz veya kısmen uyumlu değerlendirme notuna sahip bulunması sebebiyle otomatik belirleme kriteri gereğince inceleme havuzuna dahil edilmiş ve Avrupa/Avrasya Bölgesel İnceleme Grubunda yer almıştır.

5. Bu kapsamda hazırlanan inceleme raporunda; “Türkiye’nin mer’i mevzuatındaki terörün finansmanı suçunun kapsamı ve unsurlarına ilişkin düzenlemelerin FATF standartlarına göre eksik ve yetersiz olduğu, ayrıca terörist malvarlıkları ile ilgili dondurma prosedürü konusunda düzenlemelerin bulunmadığı” belirtilmiştir.

6. Raporda tespit edilen bu eksikliklerin giderilmesine yönelik olarak ülkemiz tarafından bir Eylem Planı hazırlanarak 18 Ocak 2010’da FATF’a sunulmuştur. Eylem planında;

terörün finansmanı ve dondurma prosedürü ile ilgili eksikliklerin giderilmesine ilişkin bir Kanun Tasarısı hazırlanarak, Haziran 2010 tarihine kadar TBMM’ye sevk edilmesi ve Tasarının 2010 yılı sonuna kadar kanunlaşmasının beklendiği belirtilmiştir.

7. FATF’a sunulan Eylem Planı gereğince; Adalet Bakanlığı koordinasyonunda Adalet, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları, MASAK ve Hazine Müsteşarlığı yetkilileri ile bilim adamlarından oluşan bir komisyonun çalışmaları ile terörün finansmanı konusunda bir Kanun Tasarısı Taslağı hazırlanmış ve taslak, Adalet Bakanlığı tarafından 2010 Haziran ayında Başbakanlığa gönderilmiştir.

8. Söz konusu Taslağın bazı maddelerinin hukuki ve teknik bakımdan revize edilmesi gereğinin ortaya çıkması üzerine, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MASAK ve Hazine Müsteşarlığı yetkilileri ile bilim adamlarının katılımıyla tekrar yürütülen çalışmalar neticesinde taslak metinde bazı değişiklikler yapılmış ve yeniden dizayn edilen Kanun Tasarısı Taslağı, Adalet Bakanlığı tarafından 20 Aralık

5 Ülkelerin ICRG kapsamında inceleme sürecine alınmasında şu kriterler kullanılmıştır:

a) FATF ya da FATF Benzeri Bölgesel Kuruluşlar (FSRB) tarafından aday gösterilme,

b) Ülkelerin Karşılıklı Değerlendirme Raporları (MER) sonuçlarına göre; “temel” ve “anahtar” tavsiyeler adı verilen 16 adet tavsiye (Tavsiye 1, 3, 4, 5, 10, 13, 23, 26, 35, 36, 40 ve Özel Tavsiye I, II, III, IV ve V) karşısında alınan değerlendirme notlarının 10 ve daha fazlasının kısmen uyumlu (PC) veya uyumsuz olması (NC) halinde otomatik belirleme,

c) FATF veya FSRB üyesi olmayan veya hakkında düzenlenen Karşılıklı Değerlendirme Raporunun yayımlanmasını istemeyen ülkelerin bu durumları dikkate alınarak otomatik belirleme

52 2010 tarihinde Başbakanlığa iletilmiştir. Başbakanlık tarafından 1 Şubat 2011 tarihinde TBMM’ye sunulan Kanun Tasarısı, TBMM’nin, Haziran 2011 de yapılacak Genel Seçimler dolayısıyla 2011 Nisan ayında tatile girmesinden nedeniyle yasalaşamamıştır.

9. TBMM’nin 1 Ekim 2011 tarihinde yeni yasama dönemi çalışmalarına başlaması ile söz konusu Kanun Tasarısı 21 Ekim 2011’de tekrar TBMM’ye sevk edilmiştir.

10. 2011 yılı Haziran ayında Meksika’da düzenlenen FATF Genel Kurulunda, Türkiye’nin FATF’a sunduğu Eylem Planına ilişkin olarak, aradan 1 yıl geçmesine rağmen taahhüt etmiş olduğu Kanun Tasarısının yasalaşmaması ve dolayısıyla bu hususta bir gelişme kaydedilmemesi gerekçesiyle FATF’in Kamuoyu Duyurusunda6 (Public Statement) yer almasına karar verilmiştir.

11. TBMM 1 Ekim 2011 tarihi itibarıyla yeni yasama dönemi çalışmalarına başlamıştır. Bir önceki dönemde TBMM’nin tatile girmesi nedeniyle yasalaştırılması mümkün olmayan Kanun Tasarısı, yeni yasama döneminde 21 Ekim 2011 tarihinde TBMM’ye sevk edilmiştir.

12. TBMM Adalet Komisyonu, 22 Mart 2012 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısında Kanun Tasarısını ana komisyon sıfatıyla görüşmüş ve Tasarının alt komisyona sevk edilmesine karar vermiştir. Alt Komisyon, 17-18 Nisan 2012 tarihlerinde yaptığı toplantılar sonucunda çalışmalarını tamamlayarak tasarı üzerinde bazı değişiklikler yapmıştır. Adalet Komisyonu, 2 Mayıs 2012 tarihinde Alt Komisyon Raporuna istinaden Kanun Tasarısının geneli hakkındaki görüşmelerini tamamlamıştır.

13. Bu arada FATF Şubat 2012 Genel Kurulunda alınan karar doğrultusunda, FATF Başkanı, Sekretarya ve bazı üye ülke delegasyonlarının temsilcilerinden oluşan bir heyet, 21-22 Mayıs 2012 tarihlerinde Türkiye’ye bir üst düzey ziyaret gerçekleştirerek Adalet Bakanı, Maliye Bakanı ve TBMM Adalet Komisyonu üyeleriyle görüşmelerde bulunmuştur.

14. 04 Haziran 2012 tarihinde TBMM, yasama dönemini sona erdirerek tatile girmiştir. Bu kapsamda Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısının maddeler bazındaki komisyon görüşmeleri tamamlanamamıştır.

15. FATF 24 üncü Dönem 1’inci Genel Kurul ve çalışma grubu toplantıları, 15-19 Ekim 2012 tarihleri arasında Paris’te yapılmıştır. Genel Kurulda; Türkiye’nin FATF’a sunduğu eylem planında taahhüt etmiş olduğu Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısının halen yasalaşmadığı ve bu nedenle ülkemizin yeterli gelişme kaydetmediği gerekçesiyle, 22 Şubat 2013 tarihine kadar söz konusu kanunun FATF kriterlerini karşılayacak şekilde yasalaşmadığı taktirde Türkiye’nin FATF üyeliğinin belirtilen tarih itibariyle askıya alınmasına karar verilmiştir.

6 Kamuoyu Duyurusu (Public Statement), FATF tarafından yayımlanan; aklama ve terörün finansmanı (KPA/TF) bakımından stratejik eksiklikleri bulunan ve uluslararası finansal sistemi bu ülkelerden kaynaklanan risklerden korumak için karşı tedbirler uygulanması gereken ülkeler (1. grup liste) ile stratejik eksiklikler bulunmasına rağmen bunların giderilmesi için yeterli çabayı göstermeyen veya bu eksikliklerin giderilmesini bir eylem planı ile taahhüt etmeyen ülkelerin (2. grup liste) listelendiği belgedir. Bu listelerde bulunan ülkeler şunlardır:

1. Grup Liste: İran ve Kuzey Kore.

2. Grup Liste: Küba, Bolivya, Etyopya, Kenya, Myanmar, Nijerya, Sao Tome ve Principe, Sri Lanka, Suriye ve Türkiye.

53 4.3. Muadil Kurumlarla İmzalanan Mutabakat Muhtıraları

5549 sayılı Kanunun 12’nci maddesiyle, MASAK’ın görev alanına giren konularda uluslararası bilgi değişimini teminen, yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla uluslararası antlaşma niteliğinde olmayan mutabakat muhtıraları imzalamaya ve imzalanan mutabakat muhtıralarını değiştirmeye Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı yetkili kılınmıştır. Aynı maddede, imzalanacak mutabakat muhtıralarının ve değişikliklerin Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, aşağıdaki ülkelerin mali istihbarat birimleriyle mutabakat muhtıraları imzalanmıştır.

 2006 yılında; K.K.T.C.

 2007 yılında; Endonezya, Portekiz ve İsveç

 2008 yılında; Moğolistan, Afganistan, Gürcistan, Arnavutluk, Suriye ve Romanya

 2009 yılında; Hırvatistan, Makedonya, Güney Kore ve Bosna Hersek

 2010 yılında; Japonya, Ukrayna, Norveç, Ürdün, Senegal ve Lüksemburg

 2011 yılında; Belarus, Birleşik Krallık, Kanada, Monako, Finlandiya, Avustralya

 2012 yılında; ABD, Hollanda, Belçika, Polonya, Malezya, Kosova, Rusya Federasyonu, Filipinler Cumhuriyeti.

4.4. Yurtdışı Toplantılar

2012 yılında Başkanlığımız tarafından katılım sağlanan yurt dışı toplantılar şunlardır:

 Paris’te FATF tarafından Tavsiyelerin gözden geçirilmesi amacıyla gerçekleştirilen genel kurul ve çalışma grubu toplantısı.

 Paris’te FATF tarafından gerçekleştirilen Uluslararası İşbirliği Değerlendirme Grubu (ICRG) toplantısı.

 Tahran’da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) tarafından gerçekleştirilen EİT Uzmanlar Grubu toplantısı.

 Brüksel’de Avrupa Birliği (TAIEX) tarafından düzenlenen “Yolsuzlukla Mücadelede Çıkar Çatışması” konulu seminer.

 Viyana’da AGİT tarafından düzenlenen “Karapara Aklama ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele” konulu toplantı.

 Paris’te FATF tarafından gerçekleştirilen 2012 yılı Şubat dönemi genel kurul ve çalışma grubu toplantısı.

 Kiev’de (Ukrayna) Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen “İnternet üzerinden Suç Gelirleri ve Para Akışı” konulu toplantı.

 Paris’te OECD “Vergi Suçları ve Diğer Suçlar Görev Gücü (TFTC)” tarafından düzenlenen toplantı.

 Varşova’da Avrupa Birliği (TAIEX) tarafından düzenlenen “Mal varlığı Geri Alım Birimi Yapılanması” konulu toplantı.

 Wiesbaden’de (Almanya) Avrupa Birliği (TAIEX) tarafından düzenlenen “Mal varlığı Geri Alım Birimine İlişkin Tespit ve Öneriler” konulu toplantı.

 Londra’da Avrupa Birliği (TAIEX) tarafından düzenlenen “Mal varlığı Geri Alım Birimine İlişkin Tespit ve Öneriler” konulu toplantı.