• Sonuç bulunamadı

2.1. Doğal Faktörler

2.1.4. Hidrolojik Özellikler

2.1.4.2. Akarsuları

Osmaniye il sınırları içerisinde bulunan önemli akarsular Ceyhan Nehri ve bu nehrin kolları olan Hamis Çayı, Kalecik Çayı, Yarpuz Çayı, Karaçay, Kesik Suyu ve Savrun Çayı‟dır. DSĠ Osmaniye müdürlüğünün verilerine göre Osmaniye il sınırları

içerisinde bulunan baĢlıca akarsuların uzun yıllar ortalama debileri tespit edilmiĢtir (Tablo 3).

Ceyhan Nehri, Nurhak Dağlarından doğar 510 km. akıĢtan sonra Akdeniz‟e dö- külür. Osmaniye ili içerisindeki uzunluğu 75 km.dir. Ceyhan nehri vadisinde AslantaĢ Barajı inĢa edilmiĢtir. 1984 yılında iĢletmeye açılan AslantaĢ Barajının membaında ÇEAġ tarafından inĢa edilip 2002 yılında iĢletmeye açılan Berke Barajı bulunmaktadır. Kalecik Deresi; Kocakuz ve Ardıçkaya Tepelerinden doğar. Tamamı Osmani- ye sınırları içerisindedir. Hamis Çayına dökülür. Uzunluğu 25 km.dır. Vadisinde sulama suyu üretmek amacıyla Kalecik Barajı inĢa edilmiĢtir (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012). Karaçay Deresi; Hamo ve Hanife Mezarı Tepelerinden doğar. 70 km uzunlu- ğunda olup Ceyhan Nehrine katılır. Osmaniye sınırları içerisindeki uzunluğu 42 km. dır. Karaçay‟ın suyu tarım arazilerinin sulamasında kullanılmaktadır (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012). Nur Dağları eteklerinden Ceyhan nehrine kavuĢtuğu noktaya kadar olan kısımda yatak ekseninden itibaren sağlı sollu 300 m. olmak üzere toplam 600 m. GeniĢ- liğe haiz saha 4373 sayılı TaĢkın Suları Kanunu kapsamına girmektedir. Bu taĢkın ala- nında yerleĢim alanlarının yanında Osmaniye küçük sanayi sitesi de bulunmaktadır. Olası bir taĢkında küçük sanayi sitesindeki sanayi tesisleri su baskınına maruz kalarak maddi zarara uğrama ihtimali yüksektir (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012).

Savrun Çayı; Mozgaç Dağı, Akgedik mevkiinden doğan Savrun Çayı‟nın toplam uzunluğu 83 km olup Osmaniye sınırları içerisindeki uzunluğu 65 km.dir. Kadirli‟den geçip Ceyhan Nehrine dökülmektedir. Kadirli Ovası‟nın sulanmasında kullanılarak sa- nayinin ihtiyacı olan tarımsal ham maddelerin üretilmesine katkı sağlamaktadır.

Kesiksuyu Deresi: Ümbela ve Bozkoyak Tepelerinden doğar. Toplam uzunluğu 23 km.dir. Üzerinde Mehmetli Barajı kurulmuĢtur. Ceyhan Nehrine dökülen Kesiksuyu deresinin suyu tarım arazilerinin sulanmasında kullanılarak tarımsal hammadde üreti- mini artırmaktadır (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012).

Sabunsuyu Çayı; Çakıroğlu mevkiinden doğar. Toplam uzunluğu 43 km.dir. Ġl Sınırları içerisindeki uzunluğu 23 km. dır. Ceyhan Nehrine dökülür. Tarım arazilerinin sulanmasında kullanılır (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012).

Yarpuz Çayı; Topbarnoz Tepelerinden doğar. 30 km. aktıktan sonra Hamis Ça- yına dökülür. Tamamı Osmaniye sınırları içerisindedir. Sulamada kullanılır.

Horu (Hamis) Çay; Ġki kol olarak Yerli Tepe ve Ġncirlikaya mevkilerinden do- ğar. 55 km akıĢ uzunluğuna sahiptir. Yukarı çığırda ismi Horu Çayı olmakla beraber

sonra Hamis Çayı adını alır. Cevdetiye mevkiinde Ceyhan Nehrine katılır. Sulamada kullanılır. Bahçe ilçesi civarında Kanlı geçit mevkii ile Ceyhan Nehrine döküldüğü yer arasında sağlı sollu 50‟Ģer m. olmak üzere 100 m. geniĢliğe haiz saha 4373 sayılı TaĢkın Suları Kanunu kapsamına girmektedir. TaĢkın olması durumunda Cevdetiye‟deki sanayi tesislerinin birçoğu su baskınına uğrama ihtimali yüksektir (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012).

KeĢiĢ Çayı; Osmaniye sınırlarına Akifiye Köyü civarında girer. 60 km. akıĢ uzunluğuna sahip olup, Osmaniye sınırları içindeki uzunluğu 47 km.dir. AslantaĢ Baraj Gölüne dökülür. Ayrıca Sumbas Çayı ve Çepelce Deresi de 4373 sayılı TaĢkın Suları Kanunu Kapsamına girmektedir (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012).

Yukarıda izah edildiği gibi Osmaniye il sınırlarında bulunan akarsular enerji üre- timinde, sulamada kullanarak sanayinin ihtiyacı olan elektrik ve tarımsal hammadde üretiminde önemli etkiye sahiptir.

Tablo 4. BaĢlıca Akarsular ve Debileri, 2013

Akarsular Yıllık Ortalama Akım (hmᶾ/yıl)

Ceyhan Nehri 220 6900 Kalecik Deresi 1,65 52,0 Karaçay 2,54 79,2 Savrun Çayı 8,08 255 Kesiksuyu Deresi 3,94 124,1 Sabunsuyu Çayı 4,00 126,6 Yarpuz Çayı 1,75 54,5

Horu (Hamis) Çayı 3,35 104,6

KeĢiĢ Çayı 11 347

Kaynak: DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012

2.1.4.3. Baraj ve Göletler

Osmaniye sınırları içerisinde doğal göl bulunmamaktadır. DSĠ tarafından iĢlet- meye açılmıĢ bir gölet bulunmaktadır. Bu gölet sulama amacıyla yapılmıĢtır. ArıklıkaĢ Köyü mevkiinde ve Buğdaycık Deresi üzerinde bulunmakta olan ArıklıkaĢ Göledi ile 285 ha. tarım arazisi sulanmaktadır. Gölette toplanan suyun kullanımıyla tarım arazile- rinde fıstık buğday, mısır gibi sanayinin ihtiyaç duyduğu tarım ürünleri yetiĢtirilmekte- dir.

AslantaĢ Barajı; Deniz seviyesinden yüksekliği 155 m. yüzey alanı 61.15 km² hacmi 1706.106 m³. Ortalama Derinliği 78 m.dir. AslantaĢ Barajını Ceyhan Nehri, Ke- ĢiĢ Çayı, Andırın Çayı gibi akarsular beslemektedir. 100 mᶾ/sn su üretme kapasitesine sahip olan baraj, Osmaniye tarımı ve sanayisinin geliĢmesi açısından çok önemlidir. Osmaniye ovasının hemen tamamı bu barajın ürettiği suyla sulanmakta ve tarıma dayalı sanayi tesislerinin ihtiyacının önemli bir bölümü karĢılanmaktadır (DSĠ Ġl Müdürlüğü Verileri, 2012).

Mehmetli barajı; Osmaniye‟nin Sumbas ilçesinde bulunan barajın alanı 2.9 km² dir. Hacmi 59.106 m³, ortalama derinliği 56. 4 m. olan barajı, Kesiksuyu Deresi besle- mektedir. 4,5 m³/sn. sulama suyu üreten barajın, en önemli yararlanma alanı tarım arazi- lerinin sulanmasıdır (DSĠ Ġl Müdürlüğü Verileri, 2012).

Kalecik Barajı; Kalecik‟te sulama amacıyla inĢa edilen Kalecik Barajı‟nın alanı 1.36 km², hacmi 33 hm³ tür. Kalecik Çayı tarafından beslenmektedir.

Berke Barajı; Berke Barajının ana su kaynağı Ceyhan Nehridir. Membasında Sır Barajı mevcuttur. Baraj rezervuarının yüzey alanı 8 km², normal su seviyesinde baraj hacmi 427 hm³‟tür. Berke Barajı enerji üretmek amacıyla inĢa edilmiĢtir (Tablo 4). Yıl- lık elektrik üretimi 1672 GWh. tır (DSĠ Osmaniye müdürlüğü, 2012). Baraj, Osmaniye sanayisinin elektrik ihtiyacının önemli bölümünü karĢılayarak sanayinin geliĢme hızını arttırmaktadır (DSĠ Ġl Müdürlüğü verileri, 2012).

Tablo 5. Berke Barajının Önemli Özellikleri, 2013

HĠDROLOJĠ KEMER BARAJ

Ortalama Akım 153 m3/s Tipi Çift Eğrili Ġnce Kemer TaĢkın Debisi 7500 m3/s Yükseklik 201 m.

Derivasyon BoĢaltımı 1360 m3/s Kret Uzunluğu 270 m. Kret Kotu 346 m.

BARAJ GÖLÜ Temel Kotu 145 m.

Göl Üst Kotu 345 m. Topukta GeniĢlik 27.5 m. Max.TaĢkın Kotu 345 m. Krette GeniĢlik 4.6 m. Min.Su Kotu 288 m. Beton Hacmi 745 500 m3 Max. Depolama Hacmi 427 Mm3 Kazı Hacmi 700 000 m3

AraĢtırma sahasının yakın çevresinde faaliyet gösteren hidroelektrik santraller, AslantaĢ HES ve Berke HES‟tir. AslantaĢ HES‟in Kurulu Gücü 138 MW, yıllık ortala- ma enerji üretimi 605 milyon kWh‟dır. ÇEAġ tarafından inĢa edilen Berke Barajı ve HES‟in Kurulu Gücü 510 MW ve Yıllık ortalama eneri üretimi 1,669 milyar kWh.dır (DSĠ Verileri, 2012).

2.2. BeĢeri Faktörler

2.2.1. Hammadde Kaynakları

Modern sanayinin en önemli özelliklerinden biri çok miktarda hammadde kul- lanmakta olması nedeniyle, geniĢ çapta hammadde kaynaklarına bağlılığıdır. Uygun nitelik ve miktarda hammaddelerin varlığı sanayi faaliyetlerinin ana koĢulları arasında- dır. Sanayi faaliyetlerinin geliĢmesinde her Ģeyden önce iĢlenecek hammadde gereklidir. Öte yandan tesislerin kuruluĢ yeri de sanayi kollarının özelliğine göre değiĢik oranda olmak üzere, hammadde kaynaklarının etkisi altındadır (Tümertekin, 1994: 402).

Her sanayi tesisi hammadde olarak daima çıkarım faaliyetlerinin (madencilik, tarım, ormancılık) ürünlerine dayanmazlar. Birçok tesis, hammadde olarak baĢka bir takım sanayi tesislerinin ürünlerini veya geri dönüĢümü mümkün kullanılmıĢ ama atık durumda olan bazı maddeleri de hammadde olarak kullanmaktadır. Buna verebileceği- miz en önemli örneklerden biri metal veya ana metal eĢya sektörleridir. Bu sektörlerde üretim yapan bazı tesisler hurda demirleri hammadde olarak kullanmaktadır. KuruluĢ yerinin belirlenmesinde bu özellik önemli bir etken oluĢturmuĢtur. Demir çelik tesisleri- nin de hammaddeye yakın olma isteği kuruluĢ yerinin Osmaniye olmasına neden olmuĢ- tur. Zira Ġskenderun demir çelik fabrikasının (ĠSDEMĠR) yarı mamul maddeleri Osma- niye demir çelik iĢletme tesislerinin hammaddesi olarak kullanılmaktadır.

Hammadde üretim alnına olan mesafe kısa olduğundan dolayı tesisler hammad- deyi daha düĢük bir maliyetle ve daha kısa sürede elde etmektedirler. Bu nedenle Os- maniye‟de kurulan ana metal tesislerinin rekabet gücü oldukça yüksektir.

Bilindiği üzere pamuklu dokuma ve Ġplik sanayi sektörlerinin imalat tesisleri olan fabrika ve atölyelerinin en önemli hammaddesi pamuktur. AraĢtırma sahasında üretim yapan tesisler ihtiyacı olan pamuğun önemli bir bölümünü Çukurova‟dan temin etmektedirler. Son yıllarda az da olsa GAP yöresinden de pamuk alımı yapılmaktadır. Tesislerin ihtiyacı olan boya tiner vb. yarı iĢlenmiĢ hammaddeler ise Adana, Gaziantep, Ġstanbul vb. sanayi merkezlerinden temin edilmektedir. Yer fıstığı iĢleme tesisi ise

hammadde ihtiyacının tamamını Osmaniye ve çevresinden karĢılamaktadır. Orman ürünlerini iĢleyen tesisler ise hammadde ihtiyacının bir kısmını Toros Dağları ile Nur Dağlarındaki ormanlardan karĢılarken son yıllarda Rusya‟dan orman ürünleri ithal edi- lerek de hammadde ihtiyacı karĢılanmaktadır.

Hammaddenin sanayinin kuruluĢ yeri seçimi üzerindeki etkisinin en önemli ör- neği fıstık iĢleme sektörüdür. Osmaniye‟de üretilen fıstıkların tamamına yakın oranı Osmaniye‟deki tesislerde iĢletilmektedir.

Yukarıda da belirtildiği gibi araĢtırma sahasında kullanılan hammaddelerin çoğu yakın çevresinden karĢılanmaktadır. Bu durum hammadde temini ihtiyacının sanayi tesislerinin kuruluĢu üzerinde ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.

UlaĢımın geliĢmesi sanayinin yerel hammaddeye bağlılık derecesini düĢürdüğü gerçeği Osmaniye içinde geçerlidir. Ġhtiyaç olan hammadde ülkemizin diğer bölgelerin- den hatta yurtdıĢından dahi temin edilmektedir. Örneğin orman ürünlerini iĢleyen tesis- ler Doğu Anadolu hatta Rusya‟dan kereste getirip iĢlemektedir. Yine mobilya tesisleri sunta, MDF vb hammaddeleri Bolu, Sakarya, Ġzmit ve Kayseri‟den temin edilerek iĢle- tilmektedir.

Daha önce de belirtildiği gibi, hammadde kaynaklarına yakın olunması, Os- maniye‟de sanayi faaliyetlerinin geliĢmesinde etkili olmuĢ önemli bir faktördür. Ancak hammadde faktörünün kuruluĢ yeri seçimindeki etkisi sektörler bazında bazı farklılıklar göstermektedir. Özellikle dokuma, gıda, metal sanayisi sektörl e- rinde hammaddenin etkisi büyük ölçüde hissedilmekte, Osmaniye ve yakın çevr e- sinde üretilen pamuk çırçır fabrikalarında iĢlenirken, Osmaniye‟de kurulan iplik fabrikalarının ürettiği iplik de dokuma tesislerinde hammadde olarak kullanılmak- tadır. Öte yandan, taĢ ve toprağa dayalı sanayi sektöründe de Osmaniye ve yakın çevresinde (Kadirli) bol miktarda bulunan mermer ve traverten yatakları bu sanayi sektörünün geliĢmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Ayrıca orman ürünleri ve gıda sanayileri sektöründe de Denizli ve çevresindeki hammadde kaynaklan tüke- tilmektedir. Günümüzde Osmaniye sanayisinde yalnızca yakın çevredeki ham- madde kaynakları kullanılmamakta, Türkiye‟nin diğer bölgelerinden, hatta yurt dıĢından pamuk, pamuk ipliği, ham kereste gibi bazı hammaddeler Osmaniye‟ ye getirilmektedir. Bununla birlikte, Osmaniye ve çevresindeki hammadde kaynakla- rının çekiciliği ve eriĢilebilirliliği sanayinin geliĢmesi açısından birinci derecede etkili olmuĢtur. Bu çerçevede, Osmaniye‟de bulunan hammadde kaynaklarının

türünü ve potansiyelini ele almak yararlı olacaktır.

2.2.1.1. Tarımsal Hammaddeler

Tarımsal hammadde sanayi sektörünün temel ihtiyaçlarından biridir. Ulusal geli- rimizin yaklaĢık % 15‟ i ve istihdamın % 29,5‟ ini oluĢturması nedeniyle tarım sektörü tek baĢına bile ülke için önemli kaynaktır (Ünal, 2010: 100). AraĢtırma sahamızda ta- rımsal üretim oldukça çeĢitli ve yüksek kapasitelidir. Üretilen tarımsal hammaddeler gıda ve dokuma sektörleri açısından önemli bir kuruluĢ faktörüdür. Tarımsal hammadde varlığını bitkisel ve hayvansal hammaddeler olmak üzere iki baĢlık halinde incelemek mümkündür (Ünal, 2010: 100)

Bitkisel hammadde; bitkisel hammaddenin temel faktörlerinden biri olan tarım- salsal araziler Türkiye‟deki varlığı 26.606.895 hektardır (TÜĠK, 2006:182). Türkiye‟de tarımsal arazi, toplam alanın %34 ünü oluĢturmaktadır. AraĢtırma sahamız olan Osma- niye‟nin il sınırlarında ise tarım arazisi 126.000 hektar, mera alanı 4.000 hektar, orman alanı 143.700 hektar, diğer alanlar ise 55.317 hektar toplam arazi varlığı 327.982 hek- tardır. (Tarım il müdürlüğü verileri: 2012)

Genel Arazi Kullanımı ; Osmaniye‟nin toplam yüzölçümü 3.2798 km² dır. Söz konusu alanın 125.012 hektarı tarımsal arazidir. Ġl topraklarının yaklaĢık % 42‟si orman ve fundalıklarla, % 39‟u tarım arazisi ve %19‟u diğer arazilerden oluĢmaktadır. (Tab- lo.5)

ġekil 2. Osmaniye topraklarının Arazi Kullanıma Göre Dağılımı, 2013 Orman 42% Tarım 39% Çayır ve Mera 2% Diğerleri 17%

Tablo 6. Osmaniye‟de Ġlçelere Göre Arazi Kullanımı, 2013

ĠLÇELER

Tarım Alanı Orman

Alanı Çayır-Mera Alanı Alanlar Diğer T O P L A M

Hektar % Hektar % Hektar % Hektar % Hektar Yüzölçümü (Km²) % Merkez 3,159 39 33.407 42 957 1 13.783 17 79.306 793,1 100 Bahçe 5.225 29 8.895 49 52 0 3.834 21 18.006 180,1 100 Düziçi 20.212 36 28.000 49 430 1 8.190 14 56.832 568,3 100 Hasanbeyli 3.806 29 8.602 66 63 0 638 5 13.109 131,1 100 Kadirli 44.938 41 46.577 42 383 0 18.319 17 110.217 1.102,2 100 Sumbas 12.862 33 18.172 46 233 1 8.216 21 39.483 394,8 100 Toprakkale 6.810 62 0 0 1.882 17 2.337 21 11.029 110,3 100 Toplam 125.012 39 143.653 42 4.000 2 55.317 17 327.982 3.279,8 100 Kaynak: Tarım müdürlüğü, 2010 ġekil 3. Osmaniye Ġlinin ilçelere göre Arazi Durumu (Ha)

1976 yılında yapılan toprak etüt ve haritalama sonucunda Çukurova‟da 28 top- rak serisi bulunmuĢtur. Bu çalıĢmaya göre bölge topraklarının büyük bir bölümü alüvyal ve kolüvyal dolgulardan oluĢmaktadır (Kevük, 1986: 82). Yer yer 50-100 m yükseklik- lerde genç bazalt püskürükleri görülürken toprakların büyük bir kısmının yapısı orta ve ağırdır. Yedi ayrı fizyografya üzerinde dağılan topraklarda 28 toprak serisinin bulunma- sı, tarımı zorlaĢtırıcı bir faktör olmasına rağmen bitki deseni haritasının yapılması sonu- cunda sorun olmaktan çıkmıĢtır. Bu durum bölgedeki bitki deseninin zenginleĢmesine neden olmuĢtur (Kevük, 1986: 82). Arazi kullanma kabiliyet sınıflamasına göre 8 adet arazi sınıfı mevcuttur (Tablo. 6). Ġlk dört sınıf arazi yöreye adapte olmuĢ tarla bitkileri

0 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000 30.000 35.000 40.000 45.000 50.000

Merkez Bahçe Düziçi Hasanbeyli Kadirli Sumbas Toprakkale

Tarım Alanı Orman Çayır-Mera Diğer Hektar İlçeler

ile orman, mera ve çayır bitkilerinin yetiĢmesine müsait iken Altı ve Yedinci sınıf arazi- lerde toprak ve su koruma önlemleri alınması koĢuluyla bazı özel bitkiler yetiĢtirilebilir. Sekizinci sınıf araziler tarım yapmaya uygun değildir (Kevük, 1986: 83).

Tablo 7. Osmaniye‟nin Arazi Sınıfları (hektar), 2013

I. II. III. IV. VI. VII. VIII. Toplam Tarım Arazisi 51.860 20.525 18.938 13.780 10.626 9.283 - 125.012 Tarım DıĢı Arazi 1.455 1.097 1.450 4.135 10.931 167.644 10.738 197.450 Toplam Arazi 53.315 21.622 20.388 17.915 21.557 176.927 10.738 322.462

Kaynak: Tarım Müdürlüğü, 2010

ġekil 4. Osmaniye‟nin Arazi Sınıfları (hektar)

Osmaniye‟nin toplam tarım alanı 125.012 hektar olup, bu arazinin 67.056 hektarın- da sulu tarım, 57.956 hektarında ise kuru tarım yapılmaktadır (Tarım il Müdürlüğü veri- leri, 2012). Tarım alanlarının arazi kabiliyet sınıflarına göre oransal dağılımı de görül- mektedir. ġekil. 5‟de görüleceği üzere ilin tarım topraklarının % 42‟sinin birinci sınıf tarım alanlarından oluĢtuğu görülmektedir. Bununla birlikte tarım arazilerinin %84 ü I., II., III. ve IV. Sınıf arazilerden oluĢmaktadır. Ayrıca beĢinci ve sekizinci sınıf tarım toprağı ihmal edilebilecek kadar azdır (Tarım il Müdürlüğü verileri, 2012).

I. Sınıf Topraklar; Bu sınıftaki toprakların kullanılmalarını kısıtlayan hiçbir fak- tör yok gibidir. Derinlikleri fazla, drenajları iyi olup, tuzluluk, taĢlılık ve alkalilik gibi sorunları yoktur. Su tutma kapasiteleri yüksek, eğimi çok az olup hemen hemen düzdür.

0 20.000 40.000 60.000 80.000 100.000 120.000 140.000 160.000 180.000

I. II. III. IV. V. VI. VII. VIII.

Tarım Arazisi Tarım Dışı Arazi

Hektar

Kolay iĢlenebilir ve geniĢ bir bitki yetiĢtirme olanağına sahiptirler. 38.759 hektarında sulu, 5.703 hektarında kuru, 434 hektarında nadaslı ve 3.005 hektarında nadassız tarım yapılmakta olup, 1.525 hektarı yerleĢim alanı olarak kullanılmaktadır (Arslan, 2011: 274). Bu topraklarda fıstık, pamuk, sebze, meyveler, buğday, arpa, mısır gibi tarım ürünleri yetiĢtirilmektedir. Fıstık, buğday, mısır ve arpa tarım ürünleri gıda ve yem sa- nayisinin, pamuk dokuma sanayisinin hammaddesi olarak kullanılmaktadır.

II. Sınıf Topraklar; Birinci sınıf topraklardaki gibi geniĢ bir bitki yetiĢtirme ola- nağına sahip olmakla birlikte çayır-mera, kültür bitkileri ve orman için kullanılabilir nitelikte topraklardır. 12.598 hektarında sulu, 1.614 hektarında kuru, 4.151 hektarında turunçgil ve bahçe tarımı yapılmaktadır. 71 hektarı mera ve 1.079 hektarı yerleĢim alanı olarak kullanılmaktadır (Arslan, 2011: 274). Bu sınıf topraklarda yetiĢen zeytin, turunç- gil ve sebzeler meyve paketleme tesisleri, yağ sektörü tesisleri ile içecek üreten tesisler- de kullanılmaktadır.

III. Sınıf Topraklar; Üçüncü sınıf arazilerde eğim düz veya düze yakındır. Orta derecede tuzluluk veya alkaliliğe rastlamak mümkündür. 1.594 hektarında nadaslı, 8.105 hektarında nadassız tarım yapılmaktadır. Bu sınıfta yer alan toprakların 5.292 hektarı sulu, 2.485 hektarı susuzdur. 44 hektarı bağ alanı, 50 hektarı mera alanı, 95 hek- tarı orman 656 hektarı fundalık ve 712 hektarı ise yerleĢim alanı olarak kullanılmaktadır (Arslan, 2011: 274).

IV. Sınıf Topraklar; Bu sınıfa giren araziler genellikle eğim, Ģiddetli tuzluluk ve alkalilik, Ģiddetli su ve rüzgar erozyonu, sığ toprak, düĢük su tutma kapasitesi ve uzun süren göllenme gibi olumsuz Ģartların etkisi altındadır. Bu sınıfa giren toprakların 838 hektarında nadaslı ve 7.213 hektarında nadassız tarım yapılmakta olup, 2.540 hektarı sulu ve 800 hektarı kurudur. 536 hektarı bağ alanı, 604 hektarı mera, 728 hektarı orman, 2.864 hektarı fundalık, 138 hektarı yerleĢim alanı olarak kullanılmaktadır (Arslan, 2011: 274). Bu gruptaki topraklarda üretilen zeytin, üzüm, buğday, arpa gibi bitkisel ham- maddeler özellikle gıda sanayisinde değerlendirilmektedir.

VII. Sınıf Topraklar; Bu sınıfa giren topraklar çok dik eğimli, erozyon, toprak sığlığı, tuzluluk, yaĢlılık gibi kültür bitkilerinin yetiĢmesini engelleyen çok ciddi sınır- lamaları mevcuttur. 1.855 hektarında nadaslı tarım, 6759 hektarında nadassız tarım ya- pılmaktadır. 172 hektarı bağ, 3.400 hektarı fundalık ve 698 hektarı yerleĢim alanı olarak kullanılmaktadır (Arslan, 2011: 274).

VIII. Sınıf Topraklar; Bu sınıfta yer alan topraklar çok aĢınmıĢ araziler, kayalar, ırmak yatakları, maden iĢletmesi yapılan eski ocak ve atık alanların kapladığı araziler- dir. 1.004 hektarı yerleĢim alanı, 2.049 hektarı ırmak yatağı, 5.154 hektarı çıplak kaya yüzeyi ve moloz, 3.048 hektarı ise su yüzeyleridir (Tarım il Müdürlüğü verileri, 2012).

Osmaniye‟de toplam 40.000 dekar çayır mera alanı bulunmaktadır. AraĢtırma sahasının çayır mera alanlarının büyük çoğunluğu taban ve sulanabilir alanlardır. Ayrıca Toprakkale ilçesi YağankaĢ ve Tüysüz beldelerinde (Delihalil) olduğu gibi orta ve hafif eğimli yamaç yerlerde de meralar bulunmaktadır (Tarım il Müdürlüğü verileri, 2012). Osmaniye‟de taban arazilerde bulunan mera alanları genel olarak büyükbaĢ hayvan me- rası olarak kullanılmaktadır. Toprakkale en fazla çayır-mera alanına sahip olmasına rağmen (2.143,220 Ha.) bu alanların büyük bir çoğunluğunun bazalt taĢları ile kaplı olması nedeniyle verimli bir Ģekilde hayvan otlatılması söz konusu olamamaktadır. Bu meralar, genellikle koyun ve keçi otlatma alanı olarak kullanılmaktadır (Tarım il Mü- dürlüğü verileri, 2012).

Osmaniye‟deki bütün mera alanları aĢırı hayvan otlatması nedeniyle tahrip edil- miĢ durumdadır. Mera kanununun çıkması ile tespit ve sınırlama çalıĢmaları tamamla- nan mera alanlarında, hazırlanan Mera Islahı ve Amenajmanı Projeleri kapsamında, proje uygulaması yapılan köylerde münavebeli hayvan otlatması yaptırılmaktadır. (Ta- rım il Müdürlüğü verileri, 2012). Osmaniye meraları genel olarak tek yıllık otsu bitki- lerden oluĢmaktadır. Ayrıca Tüysüz Beldesi Delihalil mevkii, Kadirli ilçesi Yusuf izzet- tin ve Düziçi ilçesi Böcekli Beldesinde bulunan mera alanlarında çok yıllık ağaç ve çalı formunda çok yıllık bitkiler bulunmaktadır (Tarım il Müdürlüğü verileri, 2012). Bu me- ralarda genellikle keçi otlatılmaktadır. Elde edilen keçi sütü süt iĢleme tesislerinde hammadde olarak değerlendirilmektedir.

Bütün mera alanları aĢırı hayvan otlatması nedeniyle tahrip edilmiĢ durumdadır. Mera kanununun çıkması ile tespit ve sınırlama çalıĢmaları tamamlanan mera alanların- da, hazırlanan Mera Islahı ve Amenajmanı Projeleri kapsamında, proje uygulaması ya- pılan köylerde münavebeli hayvan otlatması yaptırılmaktadır (Tarım il Müdürlüğü veri- leri, 2012). Böylece et ve süt mamulleri üretimini yapan sanayi koluna hammadde üre- timi sağlanmaktadır.

Osmaniye‟nin toplam tarım alanı yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere 125.012 hektardır. Osmaniye‟nin ekolojik yapısı itibariyle birçok ürünün yetiĢtirilmesi- ne uygun olup buğday, yerfıstığı, soya, mısır, kırmızı turp ve zeytinin üretimi baskın

fazladır. Ürünlerin üretiminde karĢılaĢılan en önemli sorun üretim girdilerinin yüksek olması ve pazarlamaya ait sorunlardır. Osmaniye, sınırlı arazi varlığına rağmen güçlü bir tarımsal potansiyel sahiptir. Bu durum Osmaniye‟nin geniĢ ölçüde sahip bulunduğu iklim ve toprak özelliklerinden ileri gelmektedir. Çukurova‟nın doğu ucunda yer alan Ġlin tarımsal arazi varlığı verimli ova toprakları, tepe ve vadi yamaçlarında yer alan yüksek kısımlardaki alanlardan oluĢmaktadır. Osmaniye‟deki tarım arazilerinin halen yaklaĢık yarısından fazlasının sulanır durumda olması ve gerekli yatırımların yapılması halinde önemli miktarda sulanabilir ilave arazinin mevcut oluĢu önem taĢımaktadır. Diğer taraftan yılda iki ürün yetiĢtirmeye elveriĢli bir iklimin varlığı ise bitkisel üretim kapasitesini mevcut arazi varlığı ile belirlenen limitlerin çok üzerine taĢımaktadır. Ta- rımsal potansiyelin yüksek olması sanayinin ihtiyacı olan tarımsal hammadde ihtiyacını karĢıladığı gibi sermaye birikimini de sağlayarak sanayinin geliĢmesine katkı sağlamak- tadır.

Tarımsal Üretim; Osmaniye‟nin tarımsal üretiminde bitkisel üretim son derece baskın durumdadır. Osmaniye bitkisel üretim deseni tek yönlü bir durum göstermekte- dir. Osmaniye‟de hâkim bitkisel üretim deseni tarla tarımı ağırlıklıdır. Bu durum Osma- niye‟nin yılda iki ürün yetiĢtirmeye müsait bir ekolojiye sahip olmasından kaynaklan- maktadır. Osmaniye‟nin sahip bulunduğu iĢlenebilir tarım arazilerinin % 90‟nında tarla tarımı yapılmaktadır (Tablo 7, ġekil 6).

Tablo 8. Osmaniye Ġlinde Tarım Alanlarının Kullanım Durumu, 2013

ĠLÇE ADI Toplam Tarım Alanı Tarla Ziraatı Alanı Sebze Alanı Meyve Alanı Narenciye Alanı Zeytin Alanı Bağ Alanı Merkez 311.587 276.401 4.796 2.020 4.370 22.700 1.300 Bahçe 52.250 39.526 2.227 4.887 0 4.310 1.300 Düziçi 202.120 180.356 2.460 1.900 800 16.600 4 Hasanbeyli 38.060 30.261 629 2.870 0 4.100 200 Kadirli 454.384 400.000 26.384 4.250 650 23.000 100 Sumbas 123.616 105.780 5.250 1.397 6.500 4.250 439 Toprakkale 68.103 51.051 40 250 1.020 15.742 0 Toplam 1.250.120 1.083.375 41.786 17.574 13.340 90.702 3.343

ġekil 5. Osmaniye Ġlinde Tarım Alanlarının Kullanım Durumu

ġekil 6. Osmaniye Ġlinde Tarım Alanlarının Kullanım Durumu

Osmaniye‟nin 124.800 Ha. olan iĢlenen tarım arazisinin 859.580. Da. sı sulana- bilir durumda olup, bunun 648.290.Da. sı sulanmaktadır. Sulanan tarım arazisinin % 90