• Sonuç bulunamadı

AK PARTİ KAPATILMA DAVASI SÜRECİ 2.1 Türkiye’de Siyaset ve Kriz

2.3. AK Parti Kapatılma Davası Süreci 1 İddianame

2.3.4. AK Parti’nin Savunması

AK Parti’nin ilk savunması 30 Nisan 2008 günü AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ile AKP Grup başkanvekilleri Sadullah Ergin ve Bekir Bozdağ tarafından Anayasa Mahkemesine verilmiştir. 98 sayfalık savunmada 35 ek yer almıştır. 3 klasörden oluşan 35 ekte, tekzipler, mahkeme kararları, iddianamede yazılı vakaların gerçek olmadığına dair bilgi ve belgelere de yer verilmiştir (www.gazetevatan.com.tr 30.04.2008).

AK Parti’nin İddianame’ye Cevaplarında ( 2008; 11) “Bu dava Hukuki değil, siyasi bir davadır. AK Parti hakkında düzenlenen iddianame, hukuki bir metin olmaktan ziyade, ülkenin gerçeklerini ve iktidar partisinin icraatlarını görmezlikten gelerek, korku ve vehimlerden hareketle geleceğe yönelik spekülatif öngörülere yer veren kurgusal bir metin niteliğindedir.”denilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Venedik ve Kopenhag Kriterleri'ne atıf yapan AK Parti, iddianamenin hukukî değil siyasî olduğunu vurgulamıştır. Ön savunmada başsavcının iddialarına tek tek cevap verilmemiş, bunun yerine, delillerin gazete kupürlerine dayandığı ve siyasî değerlendirmeler içerdiği üzerinde durulmuştur. Savunmanın temel kurgusunu, demokrasi ve hukukun üstünlüğü kavramları oluşturmuş, Kopenhag Siyasi Kriterleri ile partilerin şiddet ve teröre bulaşmaları durumunda kapatılmasını öngören Venedik Kriterleri referans gösterilmiştir. (www.zaman.com.tr 01.05.2008) AKP’nin laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı haline gelmediği vurgulanmış, Başbakan Erdoğan’ın laikliğin güvence altında olduğuna yönelik sözleri anımsatılmıştır. (www.milliyet.com.tr 01.05.2008)

98 sayfa ve 35 EK’ten oluşan 3 klasörlük ön savunmada Adalet ve Kalkınma Partisi kendisine karşı yöneltilen suçlamalara şu başlıklar altında cevap vermiştir.

Giriş, Bu dava hukuki değil siyasi bir davadır Demokrasilerde siyasi parti özgürlüğü ve sınırları Dava hukuki temelden yoksundur

İddianame yanlış bilgiler, çarpıtmalar ve kurgulamalardan oluşmaktadır Sonuç ve talep (AK Parti’nin İddianame’ye Cevapları, 2008)

AK Parti savunmasında, dinin toplumdaki yeri, başörtüsü serbestîsi, imam hatipler gibi konularda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’inde beyanlarına yer verilmiştir. İddianamede AK Partili milletvekili ve belediye başkanlarının açıklamalarının ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, kastı aşan ifadelerde ise Parti disiplin kurulu tarafından gerekli uyarıların yapıldığı vurgulanmıştır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kapatılması istemiyle dava açtığı AK Parti, esas hakkındaki savunmasını 16 Haziran 2008 günü Anayasa Mahkemesi’ne sunmuştur. AK Parti’nin esas hakkındaki savunması da hukukçu Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve Grup Başkan Vekilleri Bekir Bozdağ ve Sadullah Ergin, tarafından Anayasa Mahkemesi'ne verilmiştir.

Savunma 3 ana klasörden oluşmuş, ekleriyle beraber Mahkemeye toplam 8 klasör teslim edilmiştir. Toplam 402 sayfadan oluşan savunmanın birinci kısmı, savcının verdiği mütalaaya partinin yaptığı hukuki savunma, ikinci kısmı ise Başbakan Erdoğan hakkındaki iddialara cevaplardan oluşmuştur. Üçüncü klasörde ise siyasi yasak istenen 70 kişi hakkındaki savunmalar yer almıştır. İddianame için “google davası” nitelemesi yapılan savunmada “28 Şubat’ın uzantısı” olmakla suçlanan Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın “militan laiklik anlayışını yaşam biçimi olarak dayattığı” öne sürülmüştür (www.milliyet.com.tr 17.06.2008).

Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki iddialara cevaplar, diğer parti mensupları hakkındaki iddialara cevaplardan oluşan esas hakkındaki savunmada Adalet ve Kalkınma Partisi, kendisine karşı yöneltilen suçlamalara şu başlıklar altında cevap vermiştir. (AK Parti’nin Esas Hakkındaki Cevapları, www.akparti.org.tr 20.08.2008)

Giriş. İddia makamının demokrasi ve laiklik yorumu evrensel anlayışla bağdaşmamaktadır

Bu davada sunulan delillerin ispat hukuku bakımından delil olma değeri yoktur Partimiz laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline gelmemiştir

Avrupa insan hakları mahkemesi içtihadı karşısında Ak parti kapatılamaz Partimize ve mensuplarına yönelik ithamlar mesnetsizdir. Sonuç ve talep

AK Parti tarafından yapılan esas hakkındaki savunmada; (AK Parti’nin Esas Hakkındaki Cevapları, www.akparti.org.tr) “Partimiz laikliği siyasi ve hukuki bir ilke olarak görmektedir. Başsavcılığın laiklik anlayışı baştan sona problemlidir. Laiklik bir “yaşam biçimi” olamaz. Laiklik bir “felsefi inanç” değildir. Pozitivist laiklik ideolojisi çağdışıdır. Başsavcılığın din anlayışı sosyolojik gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Başsavcılığın “demokratik laiklik” alerjisi anakroniktir. Bu davada delillerin önemli bir kısmı dava açılmasına karar verildikten sonra üretilmiştir. Davada delil olarak sunulan beyanlar ve haberler hukuken delil değerine sahip değildir. Partinin kurulmasından önceki söz ve eylemler partimize isnat edilemez. Parti üyesi olmayan kişilerin söz ve faaliyetleri partimiz aleyhine delil olarak kullanılamaz. Partimizin benimsemediği söz ve faaliyetler partimiz aleyhine delil olarak kullanılamaz. Türk hukuku bakımından partilerin hukuki denetiminde AİHM içtihadının uygulanması zorunludur. AİHM içtihadına göre partimizin kapatılması mümkün değildir. Parti mensuplarının açıklamaları ve faaliyetleri ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamındadır ve laikliğe aykırı değildir. Partimiz hiçbir partinin devamı değildir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Esas hakkındaki savunmada davanın reddi şu ifadelerle talep edilmiştir; ''Bu davada partimize yaptırım uygulanmasını gerektirecek haklı hiçbir sebep bulunmamaktadır. Esasen, AK Parti hukuka aykırı eylemlerin değil, millete hizmetin, insan haklarının, demokrasinin, barış ve kardeşliğin, hoşgörünün ve Türkiye sevdasının odağı olmuştur. AK Parti'nin altı yıllık iktidarı dönemindeki icraatları, onun; demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin teminatı olduğunu açıkça ortaya koymuştur.'' (AK Parti’nin Esas Hakkındaki Cevapları, www.akparti.org.tr)

AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada, 3 Temmuz 2008 tarihinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile TBMM Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, parti adına sözlü savunma yapmıştır.

Sözlü Savunmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yasaklanması halinde ortaya çıkabilecek hükümet kaosu da anlatılmış, AKP’nin 6 yıllık iktidarı döneminde yaptığı icraatlara geniş yer verilmiştir (www.aa.com.tr 03.07.2008).