• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: İBNÜ’L-ARABÎ ve AHKÂMÜ’L-KUR’ÂN EDEBİYATI

1.2. AHKÂMÜ’L-KUR’ÂN EDEBİYATI

1.2.2. Ahkâmü’l-Kur’ân Literatürünün Muhtevası

Kur’ân-ı Kerim’deki bütün âyetlerin ahkâm içerikli olmadığı, yani her birinin bir fıkhî konuya delalet etmediği hususunda âlimlerin ittifakı bulunmaktadır. Genel olarak âyetlerde yaratılış, tevhid inancı, geçmiş kavimlerin kıssaları, ahiret, melekler, cinler, kâinat, gibi konuların yanı sıra ibâdetler, aile hukuku, borçlar hukuku, miras hukuku ve ceza hukuku kapsamına giren fıkhî konulara da temas edildiği görülmektedir.

Fıkhî tefsir olarak da isimlendirilen Ahkâmü’l-Kur’ân edebiyatı, bu âyetler içerisinden fıkha dair olduğu düşünülen âyetlerin yorum ve tefsiri olarak gelişmiştir. Ancak eser sahiplerinin bakış açılarına bağlı olarak herhangi bir âyetin fıkhî bir yönünün bulunup bulunmadığı bir müelliften diğerine değişmektedir. Dolayısıyla bir müellife göre hüküm ifade ettiği düşüncesiyle ahkâm âyetleri arasında yer verilen bir âyet, bir başkası tarafından öyle değerlendirilmemiş ve dolayısıyla ahkâm âyetleri olarak nitelenen âyet sayıları değişkenlik arzetmiştir. Sözgelimi, İbnü’l-Arabî’nin Nisâ sûresinin 171. âyetinde geçen هنم حورو (:O’ndan bir ruh) ifadesinden çıkarttığı fıkhî hükümlere bakıldığında, bu farklılığın ne boyutlara varabileceği görülecektir. Müellif, ilgili âyeti açıklarken ruh kelimesinin anlamlarını ayrıntılı bir şekilde ve rivâyetlere dayalı olarak

vermiş, sonra, eşine قلاط ِكحور (:Ruhun boş olsun) diyen bir kocanın nikâhının durumu

hakkındaki tartışmalara girmiştir. Bu durum, ilk bakışta ahkâm âyeti olarak görülmesi pek mümkün olmayan bir âyetin dahi bir müellifin bakış açısına bağlı olarak fıkhî bir

meseleyle ilişkilendirilebileceğini gözler önüne sermektedir.36

Bir başka dikkate değer husus ise bir âyetten bazen sadece bir hüküm elde edilirken bazen bu sayının oldukça farklı olabilmesidir. Birden çok hükme delalet eden âyetlerin sayısı oldukça fazla olmakla beraber sadece bir âyetin bin kadar hükme delalet ettiği iddiası da karşılaşılabilecek hususlardan biridir. Sözgelimi, Mâide sûresinin temizlik hükümlerini içeren 6. âyetinde İbnü’l-Arabî âlimlerin bu âyeti en fazla konu ve hüküm içeren âyet olarak kabul ettiklerini bildirmiştir. Hatta bazı âlimlerin bu âyette bin konu olduğunu bildirmeleri üzerine Mâlikî âlimlerin Bağdat’ta toplanarak bu âyeti

36 Ebû Bekr İbnü’l-Arabî Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Meâfirî, Ahkâmü’l-Kur’ân, th. Muhammed İbrahim Hifnâvî ve İsmail Muhammed Şendîdî, Kahire, Dâru’l-Hadîs 2011, I, 683.

26

incelediklerini, ancak 800 konu tespit edebildiklerini ve bine ulaşamadıklarını ifade

eder.37

Modern dönemde yapılan bazı çalışmaların tespitine göre Kur’ân’daki âyetlerin ana konular itibariyle dağılımı yaklaşık olarak şu şekilde gösterilmektedir:

a) Hz. Peygamberin risaleti, tevhid, ulûhiyet, nübüvvet, vahiy ve cidalle ilgili 1920 âyet.

b) Kıyamet, ölüm ve ahiret hayatına yönelik1640 âyet. c) Geçmiş Peygamberler ve kavimleriyle ilgili 1500 âyet. d) Müslümanlar ve ehl-i kitaba dair 736 âyet.

e) Eğitim, ahlak ve fıkha dair 456 âyet. f) Cihatla ilgili 260 âyet.

g) İnsanın yaratılışı ve özellikleri, şeytan ve cinlerle ilgili 190 âyet.

h) Hz. Peygamberin ailesi ve eşleriyle ilgili 22 âyet.38

Burada yapılan tespit ve verilen sayıların yoruma açık olduğunu tekrar belirtmekte fayda vardır. Ancak bu tespitlerden de anlaşılacağı üzere ahkâma dair olan âyetlerin sayısında da bir ittifakın olmadığını görüyoruz. Bununla birlikte yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde en azı 50, en çoğu da 1080 olarak belirtilmiş bir tespiti görmekteyiz. Bazıları ise ahkâm âyetlerini bir sayı ile sınırlandırmanın mümkün

olmadığı kanaatindedir.39

Genel bir değerlendirme ile biraz da bu alan da ilk defa eser

kaleme alan Mukâtil b. Süleyman el-Horasânî’nin eserine verdiği isimden40

hareketle ahkâm âyetlerinin sayısının 500 olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca İmam Gazzâlî de 500

37

İbnü’l-Arabî, Ahkâmü’l-Kur’ân, II, 50. 38

Hasan Yılmaz, “Kur’ân’ın Ana Konularına Dair Bazı Tasnifler”, Diyanet İlmi Dergi, cilt 46, sayı 4, 2010, s. 57.

39 Güngör, Fıkhî Tefsir Hareketi, s. 17.

27

sayısını zikreden âlimler arasındadır.41

İbnü’l-Arabî ise müctehidin takip etmesi gereken usulden bahsederken ilk olarak Kur’ân’a ve özellikle de ahkâm içerikli âyetlere bakılması gerektiğini zikretmiş ve bu âyetlerin 500 kadar olduğunu belirtmiştir. Ancak

müctehidin anlayışına göre bu sayının artabileceğini de eklemiştir.42

Daha sonra

gelenler de bu sayı üzerinde durmuşlar ve benzer yorumlar yapmışlardır.43

500 kadar olduğu söylenen ahkâm âyetlerinin modern hukuka göre dağılımı ise şu şekilde yapılmıştır:

a) İbadetlerle ilgili hükümlerin yer aldığı âyetler 140. b) Aile ve miras hukukunu konu edinen âyetler 70. c) Borçlar hukuku ile ilgili âyetler 70.

d) Ceza hukukuna dair âyetler 30. e) Usûl hukuku alanındaki âyetler 13. f) Anayasa hukuku ile ilgili âyetler 10. g) Devletler hukukuna dair olan âyetler 25.

h) İktisadî ve malî hukuk sahasındaki âyetler 10.44

Ahkâm âyetlerinin sayısı hakkında farklı görüşlerin ortaya çıkmasının bir başka nedeni ise, ilgili âyetlerin hükme delaletinin farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Zerkeşî’nin de ifade ettiği gibi âyetlerin bir kısmı hükme ibaresiyle delalet ederken bir kısmının

hükme işaretiyle delalet ettiği kabul edilmektedir.45

Doğal olarak bu işaretleri tespit ve değerlendirme konusu ise kişilerin ilmî düzeyine bağlı olarak farklılık arz etmektedir.

41 Hüccetü’l-İslâm Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî, el-Müstasfâ min ilmi’l-usûl, Dârul’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut 1993, s. 342.

42

İbnü’l-Arabî, el-Mahsûl fî usûli’l-fıkh, thk. Saîd Fevde, Amman, 1999, s. 135. 43 Zerkeşî, el-Burhân fî ulûmi’l-Kur’ân, II, 3.

44 Güngör, Fıkhî Tefsir Hareketi, s. 18-19; Çetiner, “Ahkâmü’l-Kur’ân”, DİA., I, 552. 45 Zerkeşî, el-Burhân fî ulûmi’l-Kur’ân, II, 4.

28

Zira kıssa, emsal ve buna benzer hususların ele alındığı âyetlerden de dolaylı olarak

hüküm çıkarıldığı vakidir.46

Özetle konuyla ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında ahkâm âyetlerinin sayısının farklı olduğu ve bu farklılığın da haklı bir takım gerekçelerinin olduğu görülecektir. Taha Hüseyin’e (1889-1973) göre ahkâm âyetlerinin sayısı 200 civarında olup, sayıyı çoğaltanlar bağlamı aşacak şekilde hüküm çıkardıkları âyetleri de sayıya dahil

etmişlerdir.47

Hanefî âlim Cessâs ise kitabında binden fazla âyete yer vermiştir.48

Ahkâm âyetlerinin değerlendirilmesinde esas alınan tasnif kriterleri de sayının farklılaşmasında bir etken olarak görülmektedir. Ahkâm âyetlerinin tasnifinde gördüğümüz bir gruplandırmaya göre bu âyetler, içinde ahkâm bulunduğu tasrih edilmiş olanlar ve doğrudan doğruya bir hüküm ifade etmeyip istinbat yoluyla hüküm

çıkarılabilen âyetler olma üzere ikiye ayrılmıştır.49