• Sonuç bulunamadı

B. Kamphövener

III. II. ABDÜLHAMĠD DÖNEMĠNDE OSMANLI ORDUSUNDA GÖREV ALAN DĠĞER ALMAN SUBAYLAR

Daha önce ayrıntılı olarak bahsettiğimiz subayların dışında birçok Alman subay Osmanlı Ordusunda görev almıştır. Bu subayların bir bölümü kısa süreli olarak görev alırken diğer bir bölümü ise daha önemsiz görevlerde bulunmuşlardır. Bu subaylar donanma, polis teşkilatı ve jandarma teşkilatının da dahil olduğu geniş bir alanda görevde bulunmuşlardır. Gerek kısa süreli görevde kalmaları gerekse Ordudaki ıslahat çalışmaları içinde doğrudan yer almamaları veya yaptıkları çalışmanın sınırlı olması dolayısıyla bu subaylar hakkında sınırlı sayıda bilgiye ulaşılabilmektedir. Bunun bir diğer sebebi ise Goltz Paşa, Kaehler ve Kamphövener Paşa’nın doğrudan askeri ıslahat görevini üstlenmiş olmalarıdır. Bu başlık altında inceleyeceğimiz subaylara ise daha sınırlı görevler verilmiş ve genel olarak biraz önce adlarını zikrettiğimiz subaylar gibi ıslahat çalışmalarına katılmamış olmalarıdır.

Kaehler heyeti ile birlikte Osmanlı Devleti’nde göreve başlamış olan Ristow 1891 yılında vefat etmiştir. Ristow’un vefatı üzerine Alman yetkililer hemen bir subay atanması için uğraşmışlardır. Ristow’un yerine bu kadar

223 Mustafa Gündüz, “II. Abdülhamid Dönemi Eğitimi ve İdeolojisi Üzerine Araştırmalar”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, C. 6, Sayı 12, 2008, s.280.

224 Ali Gözeller, “Osmanlı-Alman Yakınlaşmasının Basına Yansıması: Sabah Gazetesi Örneği (1889-1895)”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, 2005, s.35.; Deren, a.g.t., 32.

hızlı bir şekilde subay atanmasının sebebi ise Ristow’un ölümü üzerine Fransızların bu boşluktan yararlanıp subay gönderme istekleridir. Fransızlar bu yol ile silah ticaretinde avantaj sağlamak istemekteydiler.225 Ancak Almanlar bu konuda hızlı davrandılar ve Ristow’un vefatı üzerine hızlı bir şekilde önce Steffen’ı atadılar. Fakat Ristow’un yerine göreve gelmiş olan Steffen’da çok kısa bir süre içinde (1891 yılı içinde) vefat etti. Steffen’in da vefat etmesi üzerine ise Grumbckow bu göreve atanmıştır.226

Grumbckow Paşa Topçu muallimi idi. Goltz Paşa askeri okullarda eğitim veren diğer subaylarda olduğu gibi Grumbckow Paşa’ya da görev vermiştir. Buna göre ise Grombckow Paşa Mühendishane-i Berr-i Hümayunda görev alacaktı. Burada ders verecek ve tatbikatların uygulanmasından sorumlu olacaktı. Ayrıca Avrupa’da eğitim görmüş olan subaylardan olmak şartıyla yanına iki stajyer verilecek ve Grombckow Paşa bu subayları müfredatı kendi başlarına bir yıl boyunca uygulayabilecek şekilde eğitecekti.227 Grumbckow Paşa 1897 yılında felç geçirmiş ancak 1901 yılına kadar görevine kendi isteğiyle devam etmiştir. Ancak ikinci bir felç geçirdikten sonra istemese de emekliye ayrılmak zorunda kalmıştır.

Almanya’dan gelen önemli subaylardan diğer isimlerden Donanmada görev alanlar Starcke ve Kalau von Hofe adlı subaylardır. Bu subaylar donanmanın ıslahı için Almanya’dan subay talep edilmesi üzerine gelmişlerdir. 1891 yılında bahriye nezaretinde müşavirliğe atanmıştı. Hemen bu yılın ikinci yarısında ise istifa etmiş ve yerini Kalau von Hofe’a bırakmıştır.

Starcke kısa süreli olarak görevde bulunmuş ve O’nun döneminde donanmada kaydedilen herhangi bir başarıdan söz etmek mümkün değildir.

Aynı şekilde von Hofe’da herhangi bir başarı elde edememiş, Yunan Harbi sırasında Bahriye Nazırı Hasan Paşa’nın Donanma’nın Ege Denizine

225 Almanya Osmanlı Devleti’nde görev alan subayları sayesinde silah ticaretinde önemli avantajlar sağlamakta ve bir çok silah alım ihalesi yine bu subaylar sayesinde Alman fabrikalarına verilmekteydi. Bir sonraki bölümde ele alınacak olan silah ticareti ile ilgili konuda bu konuda ayrıntılı bilgi verilecektir.

226 Wallach, a.g.e., s.63.

227 BOA, Y.PRK.MYD, 13/8, s.2.

açılması ve Yunan gemilerine taarruz etmesi emrine karşı gelmesi ile ipler kopmuş ve istifa etmiştir. Kalau von Hofe’un bu emre karşı gelmesinin sebebi, donanmanın deniz savaşına karşı yeterli olmadığını söylemesi ve emrin uygulanmasının Türk Devleti’ne ihanet olacağını düşünmesi idi.228 Ancak asıl dikkat edilmesi gereken nokta bu sırada von Hofe beş yıldır görevdeydi ve hiçbir şey yapmadığı buradan ortaya çıkmaktaydı. Alman subaylardan beklenilen verimin alınamaması nedeniyle İkinci Meşrutiyet döneminde Amerikalı ve İngiliz müşavirler getirilerek donanmanın modernize edilmesine çalışılmıştır.229

Osmanlı Devleti’nde görev alan bu subaylardan bir tanesi Albay Rüdgisch’dir. Rüdgisch 1899’da Osmanlı hizmetine girmiştir.230 Albay Rüdgisch 1900 yılında padişah tarafından Trablusgarb’da asayişi teminle memur süvari birliklerinin eğitiminden sorumlu olarak tayin edilmişti.231 Süvari Muallimi olan von Rüdgsich Paşa 1908 yılında Üçüncü Ordu Kumandanlığı emir ve idaresinde olarak bu ordunun Süvari Fırkası Muallimliğine tayin edilmiştir.232 1909 yılında ise von Rüdgisch Kosova, Selanik ve Manastır bölgelerinde görevli olan Jandarma’nın ıslahı görevine getirilmiştir. Esasen Albay von Rüdgish bu konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip değildi ve bu sebeple O’nun görevi daha sonra Fransız generali Baumann’a bırakıldı.233 Ancak bundan yaklaşık dört ay gibi bir süre sonrasında görevinden istifa etmiştir.234 Böylece Rüdgsich Paşa Osmanlı hizmetinden çıkmıştır.

Bunlar dışında 1901 yılında üç Alman subay daha Osmanlı Devleti’nde resmi olarak göreve başladı. Bunlar Piyade Bibaşı von Ditfurth, Topçu Binbaşı İmhoff ve İstihkam Binbaşı Auler’den oluşan üç kişilik bir subay heyeti idi. Bu subaylar 1901 yılında tahkimat komisyonunda görevlendirildiler

228 Wallach, a.g.e., s.88.

229 Ortaylı, a.g.e., s.122-123.

230 Yılmaz, a.g.e., s.43.

231 Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu., s.122.

232 BOA, İ.. AS, 76-1326/L-10.

233 Moreau, a.g.e., s.62.

234 BOA, İ.. AS 81- 1327/S-25

ve görevleri Çanakkale ve İstanbul boğazlarının tahkimatı ve takviyesi için daha önce verilmiş olan önerileri incelemekti. Bu komisyondan herhangi bir faydalı sonuç çıkmamıştır ancak Ditfurth’un bu görevinden ayrı olarak 1907’de hazırlamış olduğu numune Taburları kurulması önerisi Padişah tarafından kabul edilmiştir. Bu taburlar Almanya’da eğitim görmüş olan Türk subaylar tarafından yönetilecek ve subay, astsubayların eğitimlerine ayrılacaktı. Ditfurth Selanik’teki Numune taburunu denetleme görevini de üstlenmiştir.235

Bu subaylar haricinde askeri ateşe olarak Almanya’nın İstanbul büyükelçiliğinde görevlendirilen subaylar vardır. Bu subaylar genel olarak diğer Alman subayların durumlarıyla ilgilenmişler ve iki devlet arasındaki askeri ilişkilerin devam ettirilmesini, silah sanayinin çıkarlarının korunması gibi görevleri üstlenmişlerdir. Aslında ilk askeri ataşenin atanması Goltz Paşa’nın Osmanlı Devleti’ndeki görevinden ayrılarak Almanya’ya dönmesi üzerine atanmıştır. Bunun sebebi ise Goltz Paşa’nın Osmanlı ordusunun durumu hakkında Alman mercilerine sürekli raporlar gönderiyor olmasıydı.236 Goltz Paşa görevden ayrılınca Almanya’nın Türk ordusunun durumu hakkında doğru ve hızlı bilgi edinmesi tehlikeye giriyordu ve Almanlar bu bilgiler ile yakından ilgileniyorlardı.

Goltz Paşa ayrıldıktan sonra O’nun görevini sürdürmeleri için askeri ataşeler görevlendirilmeye başlamıştır. İlk olarak 1897 yılında Kurmay Yüzbaşı von Mergen bu görevi üstlenmiştir. 1908-1913 yılları arasında Kurmay Binbaşı von Strempel’in askeri ataşelik görevine başladığı ve Liman von Sanders döneminde de bu görevini sürdürdüğü bilinmektedir. Son olarak ise 1902-1908 yılları arasında Kurmay Binbaşı von Leigzig’in de İstanbul’da

235 Wallach, a.g.e., s.63.

236 Ortaylı, a.g.e., s.113-114.

askeri ataşelik görevinde bulunduğu ve I. Dünya savaşı sırasında Albay olarak bu görevi üstlendiği bilinmektedir.237

237 Yılmaz, a.g.e., s.45.