• Sonuç bulunamadı

5. KOPENHAG ZĠRVESĠ’NDEN BRÜKSEL ZĠRVESĠ’NE

5.1. AB Kopenhag Zirvesi

Kopenhag Zirvesi,12-13 Aralık 2002 gerçekleĢmiĢtir.235AB Konseyi Kopenhag Zirvesi‟nde geniĢleme, Kıbrıs, Türkiye, AOGSP, Ortadoğu ve Irak, gündem konularını oluĢturmuĢtur. Zirvede ayrıca bütçe ve mali konular, 12 Aralık 2002 Konsey Toplantısı Bildirisi, Ortadoğu ve Irak‟a iliĢkin bildiriler ek metinler olarak kabul edilmiĢtir.236

GKRY, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya ile sürdürülen müzakerelerin tamamlanarak 1 Mayıs 2004‟te bu ülkelerin AB‟ye katılması kararı alınmıĢtır. Katılım tarihine kadar, üyelik sorumluluklarını almak için yeni katılacak ülkeler bir izleme sürecine tabi tutulması , izleme raporları temelinde komisyon gerekli bulduğu önerileri gündeme getirmesi belirtilmiĢtir..237

Zirve‟de Aralık 2004‟te AB Komisyonu‟nun rapor ve tavsiyesine dayanarak Türkiye‟nin Kopenhag Kriterlerini yerine getirdiğine karar verildiği taktirde, katılım müzakerelerinin gecikmeksiniz baĢlatılacağı kararlaĢtırılmıĢtır.238

1993‟te AB Devlet ve Hükümet baĢkanları Kopenhag Zirvesi‟nde kabul edilen Kopenhag kriterleriyle ilgili metin Ģöyleki;.239

“Üyelik, aday ülkenin demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların korunması ve saygı görmesini teminat altına alan kurumların istikrara kavuĢturulmuĢ olmasını, iĢleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyetini, AB içindeki rekabet ve piyasa güçleriyle baĢ etme kapasitesini gerektirmektedir.”240

235

Copenhagen European Council 12 and 13 December 2002” Brussels, 29 Jaunary 2003, http://ue.eu.int/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/73842.pdf ( 12.04.2008)

236 Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 153.

237 Yiğit, Avrupa Birliği Genişleme Sürecinde Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri,s.145

238 Türkiye-AB ĠliĢkileri, http://www.mfa.gov.tr/MFA-tr/DisPolitika/AnaKonular/Turkiye-AB/trab.htm,

(14.08.2007)

239 Türkiye-AB ĠliĢkileri, http://www.mfa.gov.tr/MFA-tr/DisPolitika/AnaKonular/Turkiye-AB/trab.htm,

(14.08.2007)

240 Türkiye-AB ĠliĢkileri, http://www.mfa.gov.tr/MFA-tr/DisPolitika/AnaKonular/Turkiye-AB/trab.htm,

Zirve‟de Türkiye‟nin kaydettiği ilerlemeler büyük bir memnuniyetle dile getirilmiĢtir. 1993 Kopenhag kriterlerinin Türkiye tarafından da, diğer tüm aday devletlerde olduğu gibi yerine getirilmesi üzerinde durulmuĢtur. AB, Türkiye‟nin kriterleri yerine getirmesine destek vereceğini açıklamıĢtır. Aralık 2004 zirvesinde, Komisyon‟un hazırlayacağı raporda Türkiye‟nin Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğine iliĢkin olumlu bir görüĢ ortaya çıkarsa, Türkiye ile üyelik görüĢmelerinin herhangi bir gecikmeye yol açmadan baĢlamasına karar verilecektir.241

Kopenhag Zirvesi‟nin ardından yayınlanan BaĢkanlık Bildirisi‟nin Türkiye‟yi ilgilendiren paragrafları, 18, 19, 20 ve 21, Kıbrıs‟ı ilgilendiren paragrafları ise 3, 10, 11 ve 12‟dir.

Türkiye ile ilgili olarak:

“18- Avrupa Konseyi, Türkiye‟nin diğer aday ülkelere uygulanan kriterler temel alınarak Birliğe katılacak olan bir aday ülke olduğunu belirten tarihli Helsinki kararını hatırlatmaktadır. Konsey, özellikle Katılım Ortaklığı Belgesi‟nde belirtilen birçok öncelikli alanı kapsayan yasa paketleri ve bunları takiben gerçekleĢtirilen uygulamaya yönelik tedbirler olmak üzere, Türkiye‟nin Kopenhag kriterlerini karĢılama yönünde attığı adımları memnuniyetle karĢılamaktadır. Birlik, yeni Türk hükümetinin reform yolunda atılacak adımlar konusundaki kararlılığını görmekte ve hükümeti, özellikle siyasi kriterler alanındaki eksiklikleri hem yasal alanda hem uygulamada gidermesi için teĢvik etmektedir. Birlik, 1993 yılında Kopenhag‟da karara bağlanan siyasi kriterlere göre, üyeliğin gerçekleĢmesi için aday ülkenin demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların korunmasına saygıyı sağlayacak istikrarlı kurumları yerleĢtirmesi gerekliğini hatırlatmaktadır.

19- Birlik, Türkiye‟yi, reform sürecini hızla sürdürmesi yönünde teĢvik etmektedir. Eğer Aralık 2004‟deki Avrupa Konseyi, Komisyon raporu ve tavsiyesi üzerine Türkiye‟nin Kopenhag Siyasi Kriterlerini karĢıladığına karar verirse, Avrupa Birliği, Türkiye ile katılım müzakerelerini geciktirmeksizin baĢlatacaktır.

20- Türkiye‟nin AB üyeliği yolunda desteklenmesi amacıyla, Türkiye‟nin katılım stratejisi güçlendirilecektir. Komisyon, gözden geçirilmiĢ bir Katılım Ortaklığı Belgesi için öneri sunmaya ve yasal inceleme sürecini güçlendirmeye çağrılmaktadır.

241

Buna paralel olarak, AB-Türkiye Gümrük Birliği geniĢletilmeli ve derinleĢtirilmelidir. Birlik, Türkiye‟ye yaptığı katılım öncesi mali yardımı önemli ölçüde arttıracaktır. Bu yardım, 2004 yılından itibaren, bütçeden “katılım öncesi giderleri” baĢlığı altında karĢılanacaktır.

21- Avrupa Birliği ve katılan ülkeler, Katılım AntlaĢması‟na eklenecek olan ve geniĢleme sürecinin sürekli kapsayıcı ve geri döndürülemez yapısına iliĢkin “Tek Avrupa” adlı deklarasyonu kabul etmiĢtir. 242

Kıbrıs ile ilgili olarak:

“3- 1993 yılındaki Kopenhag Konseyi, Avrupa‟da süregelen anlaĢmazlık ve bölünmüĢlüğe son vermek için bir süreç baĢlatmıĢtır. Bugün, (Güney) Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya ile bu sürecin tamamlanmasında tarihi ve benzeri görülmemiĢ bir dönüm noktasına gelinmiĢtir. Birlik bu ülkelerin l Mayıs 2004 itibariyle üye olmalarını beklemekledir. Bu baĢarı, Avrupa halklarının ortak bir kararlılıkla kıtamızda barıĢ, demokrasi, istikrar ve refahın itici gücü haline gelen Avrupa Birliği‟nde bir araya geldiğini kanıtlamaktadır. DayanıĢma ilkesine dayanan bu Birliğin tam üyeleri olarak bu ülkeler Avrupa projesinin daha da geliĢmesinde rol oynayacaklardır.

10- Yukarıda yer alan 3. paragraf uyarınca, Kıbrıs ile katılım müzakereleri tamamlandığında Kıbrıs Avrupa Birliği‟ne yeni bir üye devlet olarak kabul edilecektir. Buna rağmen, Avrupa Konseyi Avrupa Birliği‟ne birleĢmiĢ bir Kıbrıs‟ın katılımı yönündeki güçlü tercihini yinelemektedir. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi BirleĢmiĢ Milletler Genel Sekreteri‟nin önerileri temelinde, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin 28 ġubat 2003 tarihine kadar Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulmak amacıyla müzakerelere devam etme kararlılığını memnuniyetle karĢılamakladır. Avrupa Konseyi, önerilerin, ilerideki haftalarda çözüm sağlanabilmesi için benzersiz bir fırsat sunduğuna inanmakta ve Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumlarının liderlerini bu fırsatı kullanmaya çağırmaktadır.

11- Birlik çözüm koĢullarının, AB‟nin kurulduğu temel ilkelere uygun olarak, Katılım AntlaĢması‟nda yer alması konusundaki arzusunu yinelemektedir. Çözüm durumunda Konsey, Komisyon önerileri temelinde oybirliği ile Kıbrıs Türk toplumu ile ilgili olarak Kıbrıs‟ın AB‟ye katılım koĢullarının uyarlanması konusunda karar verecektir.

12- Avrupa Konseyi çözüm sağlanamadığı takdirde, Komisyon önerisi temelinde oybirliği ile aksi kararlaĢtırılmadıkça, AB müktesebatının adanın Kuzey kısmında uygulanmasının askıya alınmasına karar vermiĢtir. Ayrıca Konsey, Komisyon‟u Kıbrıs hükümeti ile danıĢma içinde, Kıbrıs‟ın kuzey kısmının ekonomik kalkınmasının desteklenmesi ve Birliğe yakınlaĢtırılmasının yollarını incelemeye çağırmaktadır.”243

242 Copenhagen European Council 12 and 13 December 2002”, Brussels,29 Jaunary 2003,

http://ue.eu.int/ueDocs/cms_Data/docs/pressData/en/ec/73842.pdf, (12.04.2008)

243 Can Baydoral (2003), “Kopenhag Zirvesi‟nin Ardından Türkiye-AB ĠliĢkileri” İşveren Dergisi, TĠSK

Kopenhag Zirvesi‟nin ardından Türkiye AB iliĢkilerinin geldiği nokta, Ģüphesiz Türk kamuoyunun Zirve öncesindeki beklentilerini tam olarak gerçekleĢtirememiĢtir. Ancak, Zirve ile ilgili olarak yapılan değerlendirmeler, genellikle Türkiye‟nin net bir takvim alamaması noktası ile sınırlı tutulmuĢ, bu nedenle de Zirve‟de tam olarak ne söylendiği ve bundan sonra yaĢanacaklarla ilgili net bir harita ortaya konulamamıĢtır. Öte yandan içine girilen kritik günlerde Türkiye‟nin hemen hemen bütün gündemini kapsayan Irak sorunu ile geliĢmeler ve Kıbrıs geliĢmeleri, ne yazık ki Türkiye‟nin AB gündeminin yeterince sağlıklı değerlendirilmesini ve atılması gereken adımların ikinci plana itilmesi sonucunu da doğurmaktadır. Bu noktada unutulmaması gereken temel olgu, Türkiye‟nin AB ile iliĢkilerinin Kopenhag sonuçları ile sınırlı bir iliĢki türü olmadığı, yaklaĢık 40 yıla yayılan bir süreci kapsadığıdır. Doğal olarak süreçler, yaĢanan siyasi konjonktüre tabi olarak iniĢli çıkıĢlı grafikler gösterebilmekte, zor dönemlerden baĢarı ile çıkıĢ, ancak sağduyunun hakim olduğu bir yaklaĢımın geliĢtirilebilmesi ile olası olmaktadır.244

Helsinki Zirvesi sonrasında baĢlayan üyelik öncesi süreç Kopenhag Zirvesi ile yeni bir boyuta taĢınmıĢtır. Siyasi kriterlere uyum konusunda atılan adımlar Türkiye‟nin müzakerelere yaklaĢmasını sağlamıĢtır. Ancak bu süreç içinde en önemli değiĢim hem AB‟nin hem de Türkiye‟nin birbirlerini algılayıĢında yaĢanmıĢtır. Helsinki Zirvesi öncesinde, iliĢkiler belli bir ortaklık zemini üzerine kurulu olsa da tarafların birbirini algılayıĢında daha çok Ģüpheci yaklaĢımların egemen olduğu bir gerçektir. Ancak, Kopenhag zirvesi öncesinde ve sonrasında yaĢanan geliĢmelerin de gösterdiği gibi katılım öncesi sürecin kendine özgü mekanizmaları Türkiye-AB iliĢkilerini geri dönülmez bir noktaya taĢımıĢtır. 245

Türkiye‟nin Kopenhag siyasi ölçütlerini yerine getirdiğinin AB tarafından da kabulünün sağlanması, Türkiye‟nin üyeliğine hem AB hem Türkiye kamuoylarının hazırlanması yönünde gösterilecek karĢılıklı çabalar, 2005 yılının ilk yarısında katılım müzakerelerinin baĢlatılmasının zeminini hazırlayacak ve bu aĢamadan sonra üyeliğimiz belli bir takvim ve bütçe çerçevesinde gerçekleĢtirilebilecektir. Ancak bu sürecin oldukça hassas olduğu, birçok iç ve dıĢ faktörden etkilenebileceği ve önemli güçlüklerin aĢılmasını

244 Can Baydarol, Türkiye Avrupa Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Kopenhag Zirvesi‟nin ardından Türkiye-AB

ĠliĢkileri‟‟, http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=651&id=39

245 Mustafa Dönmez,Avrupa Birliği Genel Sekreter Yardımcısı „ „Kopenhag Zirvesi sonrasında Türkiye-AB

gerektireceği açıktır. Bu çerçevede, Türkiye Kopenhag Zirvesi sonrasında AB üyeliğine giden uzun ve ince yolda ilerlemeye devam etme kararlılığındadır. 246