• Sonuç bulunamadı

Gümrük Birliği'nden sonra Türkiye-AB ilişkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gümrük Birliği'nden sonra Türkiye-AB ilişkileri"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER ANA BĠLĠM DALI ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER BĠLĠM DALI

GÜMRÜK BĠRLĠĞĠ’NDEN SONRA

TÜRKĠYE-AB ĠLĠġKĠLERĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DANIġMAN

YRD. DOÇ. DR. Murat ÇEMREK

HAZIRLAYAN Yasemin TELLĠ 054229001010

(2)

ĠÇĠNDEKĠLER

KISALTMALAR ... III TABLOLAR ... V

GĠRĠġ ... 1

1. TÜRKĠYE - AB ĠLĠġKĠLERĠ EKSENĠNDE GÜMRÜK BĠRLĠĞĠ ... 3

1.1. AB‟nin Tarihçesi ve GB ‟nin Ortaya ÇıkıĢı ... 3

1.1.1. Avrupa Kömür Çelik TeĢkilatı‟ndan (AKÇT) AB‟ne ... 3

1.1.2. AT ‟nda GB ‟nin OluĢumu ... 4

1.3. Tarihi Süreç ve GB‟ ne Giden Yol ... 6

1.3.1. Ankara AntlaĢması ... 6

1.3.2. Hazırlık Dönemi ... 7

1.3.3. GeçiĢ Dönemi ... 8

1.3.4. Türkiye‟nin AT ‟na Üyelik BaĢvurusu ... 9

1.3.5. Son Dönem ve GB‟ ne Adım Adım... 10

1.4. 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi ve Türkiye‟nin GB‟ne GiriĢi ... 11

2. GÜMRÜK BĠRLĠĞĠ’NĠN TÜRK EKONOMĠSĠNE VE TÜRK SĠYASĠ HAYATINA ETKĠLERĠ ... 14

2.1. GB ‟nin Türk Ekonomisi‟ne Etkileri ... 14

2.1.1. GB ‟nin Türk Ekonomisi Üzerindeki Statik Etkileri ... 17

2.1.2. GB‟nin Türk Ekonomisi üzerindeki Dinamik Etkileri ... 24

2.1.3. GB ‟nin ĠĢleyiĢi ... 25

2.2. GB ‟nin Türk Siyasi Hayatına Etkileri ... 27

3. LÜKSEMBURG ZĠRVESĠ’NDEN NĠCE ZĠRVESĠ’NE KADAR OLAN ĠLĠġKĠLER ... 29

3.1. Gündem 2000 ... 29

3.1.1. Gündem 2000 ve Türkiye ... 30

3.2. Lüksemburg Zirvesi ... 34

3.2.1. Lüksemburg Zirvesi ve Türkiye ile Olan ĠliĢkiler ... 36

3.3. Cardiff Zirvesi ... 41

3.4. Viyana Zirvesi ... 42

3.5. Köln Zirvesi ... 43

(3)

3.6.1. Helsinki Zirvesi ve Türkiye ... 44

3.7. Katılım Ortaklığı Belgesi 2001 ... 48

3.8. Nice Zirvesi ve Türkiye Ġle Ġlgili Alınan Kararlar ... 54

4. NĠCE ZĠRVESĠ’NDEN KOPENHAG ZĠRVESĠ’NE ... 57

4.1. Ulusal Programlar ve Türkiye‟nin Ulusal Programı... 57

4.1.1. Ulusal Program ... 57

4.2. 2001 Yılı Türkiye Ġlerleme Raporu ... 58

4.3. Leaken Zirvesi ... 61

4.4. Sevilla Zirvesi ... 62

4.5. Uyum Yasası Paketleri ... 62

5. KOPENHAG ZĠRVESĠ’NDEN BRÜKSEL ZĠRVESĠ’NE ... 67

5.1. AB Kopenhag Zirvesi ... 67

5.3. Katılım Ortaklığı Belgesi 2003 ... 71

5.4. Atina Zirvesi ve Etkileri ... 72

5.5. AB Selanik Zirvesi ... 72

5.6. Ulusal Program‟ın Son ġekli (2003) ... 73

6. BRÜKSEL ZĠRVESĠ’NDEN TARAMA SÜRECĠNE KADAR YAġANAN AB-TÜRKĠYE ĠLĠġKĠLERĠ ... 75

6.1. Brüksel Zirvesi ... 75

6.2. Brüksel Zirvesi ve Türkiye ... 76

6.3. 2004 Ġlerleme Raporu, Etki Raporu ve Komisyon Kararı ... 78

6.3.1. 2004 Ġlerleme Raporu ... 78

6.4. Müzakere Çerçevesi ... 79

6.5. 2005 Yılı Ġlerleme Raporu ... 81

SONUÇ ... 82

EK: ... 84

(4)

KISALTMALAR

GATT : Ticaret Genel AnlaĢması (General Agreement on Tariffs and Trade) AB : Avrupa Birliği ( European Union)

GB : Gümrük Birliği (Customs Union)

OECD : Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü (Organisation for Economic Co-operation and Development)

NATO : Kuzey Atlantik Ġttifakı (North Atlantic Treaty Organization) AT : Avrupa Topluluğu ( European Community)

BAB : Batı Avrupa Birliği (Western European Union)

AKÇT : Avrupa Kömür Çelik TeĢkilatı‟ndan (European Coal and Steel

Community-ECSC)

AST : Avrupa Savunma Topluluğu (European Defence Community) AST : Avrupa Siyasal Topluluğu (European Political Economy)

AET : Avrupa Ekonomik Topluluğu (European Economic

Community-EEC)

EURATOM : Avrupa atom Enerjisi Topluluğu (European Atomic Energy

Community)

OGT : Ortak Gümrük Tarifesi (Common Customs Tarif) ABD : Amerika BirleĢik Devletleri (USA)

AP : Avrupa Parlamentosu (European Parlament)

ST : Serbest Ticaret AnlaĢması (Free Trade Agreements) IMF : Uluslar arası Para Fonu (Ġnternational Monetary Fund) AR-GE : AraĢtırma GeliĢtirme (Research and Development )

ĠKV : Ġktisadi Kalkınma Vakfı‟nın (Economic Development Foundation) GKR : Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (South Cyprus Greek Region)

(5)

OTP : Ortak Tarım Politikası (Common Agricultural Policy)

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi (Grand National Assembly of

Turkey)

DGM : Devlet Güvenlik Mahkemeleri (State Security Court) DSP : Demokratik Sol Parti (Democratic Left Party)

MHP : Milliyetçi Hareket Partisi ( Nationalist Movement Party) ANAP : Anavatan Partisi (Motherland Party)

OSGP : Avrupa Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası ( European Common

Security and Defence Policy Security )

KOB : Katılım Ortaklığı Belgesi (Accession Partnership Document) MGK : Milli Güvenlik Kurulu (National Security Council)

CMUK : Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu ( Code of Criminal Procedure) AGSP : Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ( European Security and

Defense Policy)

BM : BirleĢmiĢ Milletler (United Nations)

(6)

TABLOLAR

Tablo 1 : Türkiye‟nin DıĢ Ticareti ve AB‟nin Payı ... 18

Tablo 2 : Türkiye‟nin AB ile Ticareti‟nin Sektörel Dağılımı ... 21

(7)

GĠRĠġ

XX. yüzyıl, milyonlarca insanın hayatını kaybettiği iki dünya savaĢıyla ve Ģahit olunan baĢ döndürücü geliĢmelerle, yeni milenyuma geçerken insanlık tarihinin önemli dönüm noktalarının yaĢandığı bir dönemdir.Özellikle II. Dünya SavaĢı‟ndan sonra insanoğlunun güvenlik ve refah kaygıları belirgin bir Ģekilde su yüzüne çıkmıĢtır. Öncelikle güvenliklerini garantiye almak için giriĢimde bulunan ülkeler, daha sonra iktisadi yapılaĢma içinde belli çalıĢmalara baĢlamıĢlardır.Bunlara paralel olarak, dünya ekonomisinde hızlı ve önemli değiĢimler yaĢanmıĢtır.Dünya ticaretini serbestleĢtirme çabaları II. Dünya SavaĢı‟ndan sonra hız kazanmıĢ ve iki farklı Ģekilde kendini göstermiĢtir. Birincisi; Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması (GATT) ekseninde tarife oranlarının bütün üye ülkelerde indirilmesidir. Ġkincisi ise, birtakım ülkeler arasında oluĢturulan ekonomik entegrasyonlardır. Ülkelerin ekonomik entegrasyonlar kurarak aralarındaki ticareti serbestleĢtirme çabaları “bölgesel yaklaĢım” olarak ele alınmaktadır.1

II. Dünya savaĢı‟nın olumsuz etkilerinden hızla sıyrılan Avrupa,özellikle dünya ticaretinde çok yönlü denkleĢmeye imkan sağlamak, dıĢ ticareti canlandırmak amacıyla ekonomik bütünleĢme sürecine girmiĢ ve çeĢitli organizasyonlar kurmuĢtur. Bunlardan en önemlisi bugün Avrupa Birliği(AB) olarak adlandırdığımız yapıda üyeler arasında uygulanan Gümrük Birliği(GB) dir.2Avrupa Birliği‟nin kurulmasıyla, Avrupa yeni bir boyut kazanmıĢtır.Ekonomik yönden güçlenen AB,yeni açılımlara girmiĢtir.GeniĢleme yönünde önemli adımlar atmıĢtır.

Türkiye,AB‟ye üye olma hayalini kuran ve bunu gerçekleĢtirmek için çabalayan bir ülkedir. Türkiye‟nin Avrupalı olma özlemi Tanzimat‟tan günümüze kadar süregelen bir olgudur. BatılılaĢmayı, Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun bir mirası olarak devralan Türkiye, Batı‟ya karĢın, batı yanlısı bir dıĢ politika izlemiĢtir.3

Özellikle II. Dünya SavaĢı‟ndan sonra Sovyet tehditi karĢısında Türkiye‟nin tarafsızlık politikası yerini Avrupa‟ya

1 Cihan Dura ve Hayriye Atik, Avrupa Birliği Gümrük Birliği ve Türkiye, Ankara, Nobel Yayın Dağıtım,

2000, s. 5.

2 Süleyman Uyar, „Ekonomik BütünleĢmeler ve Gümrük Birliği Teorisi‟, http://www.econturk.org/dtp13.htm

(05.01.2007)

3 Taylan Koç, Küreselleşme ve Türkiye Basınında Avrupa Birliği’ne Adaylık Süreci, Ankara, Naturel Kitap

(8)

yakınlaĢma siyasetine bırakmıĢtı. Bu sebeple 1948‟de Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü (OECD) , 1949‟da Avrupa Konseyi ve 1952‟de Kuzey Atlantik Ġttifakı (NATO) üyesi olmuĢtur.4

Avrupa Topluluğu (AT)‟nun Batı ittifakının önemli bir kuruluĢu ve onu ekonomik yönden güçlendiren doğal bir uzantısı olarak ortaya çıkmasıyla, Türkiye Batı ittifakının diğer kuruluĢlarının üyesi olmaya nasıl yöneldiyse, AB‟ nin de bir parçası olmaya, o Ģekilde yönelmiĢtir.5

Fakat NATO, OECD, Batı Avrupa Birliği(BAB) gibi birçok Batı ittifakı kuruluĢunun üyesi olmakta zorlanmayan Türkiye‟nin AB ile iliĢkileri çok zorlu bir Ģekilde yol almaktadır.6

Bu konudaki çalıĢmalarını yıllardır sürdürmektedir.Özellikle GB AntlaĢması‟ndan sonra artık Türkiye‟nin AB‟ye girmesinin kaçınılmaz olduğu bilinen bir gerçektir. Fakat GB‟den sonra, Türkiye‟nin AB‟ye üye olma sürecinde, AB tarafından herhangi bir destek görmemesi Türk Kamuoyunda ciddi sıkıntılara neden olmuĢtur.Aralık 1997‟deki Lüksemburg Zirvesi‟nde Türkiye‟nin adının bile geçmemesi, GB‟ne de dahil olan ülkemizin AB Serüvenindeki en zorlu günleriydi.1999‟daki Kopenhag Zirvesi‟nde Türkiye‟nin adaylığı teyit edilmiĢtir.

ÇalıĢmanın ilk bölümü‟nde Türkiye‟nin GB ‟ne geçiĢ süreci ele alınmıĢtır.Ġkinci bölümde bu sürecin etkileri incelenmiĢtir.GB‟nin Türk ekonomisi‟ne ve Türk siyasi hayatına etkileri irdelenmiĢtir.Üçüncü bölümde,Lüksemburg Zirve‟sinden Nice Zirvesi‟ne kadar olan olaylar detaylı bir Ģekilde ele alınmıĢtır.Lüksemburg Zirvesi‟nde Türkiye‟nin geniĢleme süreci içerisinde yer almaması,Avrupa ile Türkiye‟nin arasındaki iplerin gerilmesine neden olmuĢtur. Helsinki‟de,Türkiye‟nin kazandığı adaylık , AB- Türkiye ĠliĢkileri‟nin yeni bir boyuta doğru yol almasını sağlamıĢtır.ÇalıĢmanın dördüncü bölümün‟de, Nice Zirvesi‟nden Kopenhag Zirvesi‟ne kadar Türkiye-AB ĠliĢkileri‟nde yaĢanan geliĢmeler incelenmiĢtir.BeĢinci bölümü‟nde Kopenhag Zirvesi‟nden Brüksel Zirvesi‟ne, Türkiye-AB ĠliĢkileri,Uyum Yasası Paketleri ele alınmıĢtır.Altıncı Bölümü‟nde, Brüksel Zirvesi, Müzakere Süreci üzerinde durulmuĢtur.

4

Burcu Emek, Avrupa Birliği’nin Anayasallaşma Süreci ve Türkiye, Ankara, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, 2005, s. 101.

5 Atila Eralp, Türkiye ve Avrupa Batılılaşma Kalkınma Demokrasi, „„Soğuk SavaĢtan Günümüze

Türkiye-Avrupa Birliği ĠliĢkileri‟‟(der)Atilla Eralp,Ankara, Ġmge Kitabevi, 1997, s. 86.

6

(9)

1. TÜRKĠYE - AB ĠLĠġKĠLERĠ EKSENĠNDE GÜMRÜK BĠRLĠĞĠ

1.1. AB’nin Tarihçesi ve GB ’nin Ortaya ÇıkıĢı

Avrupa bütünleĢmesi hareketinin tarihsel boyutu Haçlı Seferlerine, Rönesans ve Reform hareketlerine kadar uzanmaktadır. Ancak bunun gerçekleĢmesi II. Dünya SavaĢı‟ndan sonra mümkün olmuĢtur. Ġnsanlık tarihi boyunca pek çok savaĢa sahne olan Avrupa, dünya savaĢının ardından, yeni savaĢların, olmaması için giriĢimlerde bulunmaya baĢlamıĢtır.Avrupa‟nın asıl amacı, ekonomik,sosyal, kültürel bir yapı oluĢturmak ve bu bağlamda, dünyada ses getiren bir öncü topluluk olma yolunda ilerlemektir.

1.1.1. Avrupa Kömür Çelik TeĢkilatı’ndan (AKÇT) AB’ne

II. Dünya SavaĢı sonrasında Soğuk SavaĢ ortamına girilmesiyle uluslararası sistemde iki kutuplu bir yapı ortaya çıkmıĢ ve Avrupa ikiye bölünmüĢtür.7

Avrupa‟nın savaĢ sonrası bir daha bu tür çatıĢmalara sahne olmaması için baĢlatılan bütünleĢmiĢ bir Avrupa oluĢturmaya yönelik giriĢimler, 1950‟lerin baĢından itibaren kalıcı meyvelerini vermeye baĢlamıĢtır.8

18 Nisan 1951 tarihinde (Almanya, Fransa, Ġtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg arasında) Paris‟te AKÇT‟ nı kuran Paris AntlaĢması imzalanmıĢtır. AntlaĢma 50 yıllığına yapılmıĢ ve 23 Temmuz 2002 tarihinde son bulmuĢtur.9

1952‟de Avrupa Savunma Topluluğu (AST)ve 1953‟te Avrupa Siyasal Topluluğu (AST) olarak somutlaĢan dıĢ politika ve savunma politikası alanlarındaki giriĢimler baĢarısızlıkla sonuçlanmıĢtır.10 Bunun üzerine ekonomik entegrasyon üzerinde yoğunlaĢan üyeler 25 Mart 1957‟de Roma AntlaĢmasını imzalayarak Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)‟nu kurmuĢlardır. AntlaĢma, 1 Ocak 1958‟de yürürlüğe girmiĢtir.11

AET‟den sonra kurulması öngörülen ikinci topluluk Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) olmuĢtur. KuruluĢu da

7 Eralp, Türkiye ve Avrupa Batılılaşma Kalkınma Demokrasi, s. 89. 8

Koç, Küreselleşme ve Türkiye Basınında Avrupa Birliği’ne Adaylık Süreci, s. 55.

9 Rıdvan Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, Ġstanbul, Beta Yayınları, 2005, 8. Baskı, s. 9.

10 DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı Avrupa Birliği ve Türkiye, Ankara, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, 2002, s.

11.

11

(10)

uzun süren görüĢmeler ve teknik çalıĢmalardan sonra Roma AntlaĢması ile imzalanmıĢtır.12

AET ‟ nin görevi, bir ortak pazarın kurulması ve üye devletlerin ekonomi politikalarının zamanla yaklaĢtırılması yoluyla Topluluğun tümü içinde ekonomik etkinliklerin uyumlu olarak geliĢmesini oluĢturmak, sürekli ve dengeli bir Ģekilde yayılmak, istikrarı arttırmak, hayat seviyesinin hızla yükseltmek ve üye devletler arasında daha sıkı bir iĢbirliği sağlamaktır.13

Roma AntlaĢması‟nın temel amacıda, üye devletler arasındaki gümrük vergilerinin ve miktar kısıtlamalarının kaldırılması ve üçüncü ülkelere karĢı ortak bir gümrük tarifesinin kabul edilmesidir.14

AET „na 1973‟te Danimarka, Ġrlanda ve Ġngiltere, 15 1981‟de Yunanistan, 16 1986‟da Portekiz ve Ġspanya17 1995‟te Avusturya, Finlandiya ve Ġsveç 18 2004‟te Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya19 ile 1 Ocak 2007‟de de Bulgaristan ve Romanya katılmıĢlardır.20 27 üyesiyle AB yeryüzündeki en büyük ekonomik entegrasyona dönüĢtürmüĢtür.

1.1.2. AT ’nda GB ’nin OluĢumu

Devletlerin gümrük mevzuatlarının uygulandığı toprakların her biri bir gümrük alanı oluĢturmaktadır. GB, çeĢitli gümrük alanlarının bir araya getirilmesidir. Birlik üyeleri 1958 yılında, AT‟nun kurucu altı devletin gümrük tarifeleri arasında büyük farklılıklar vardı. Ortak dıĢ gümrük tarifesi için, çeĢitli ulusal gümrük vergilerinin aritmetik ortalaması esas alınmaktaydı.21

AB içinde sanayi mallarında GB, 1 Ocak 1968‟de ve tarım

12 DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı , Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 12. 13

Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, 2005, s. 56.

14 a.g.y. 15 a.g.y

16 Enver Bozkurt ve diğerleri, AB Hukuku ,Ankara, Özgür ĠletiĢim, 2004, 2.baskı, s. 49. 17 a.g.y.

18

“AB-Türkiye ĠliĢkileri: GeniĢleme‟‟ http://www.deltur.cec.eu.int/genisleme-01.html (11.10.2007)

19 “Avrupa Birliği‟nin GeniĢlemesi‟‟ http://www.abgs.gov.tr/indextr.html (07.10.2007)

20 Müjde Erdinç, “Son Dönem Avrupa Birliği GeliĢmeleri‟‟, http://www.tasam.org/index.php?altid=1542

(09.01.2007)

21

(11)

ürünlerinde 1 Ocak 1970‟te gerçekleĢtirilmiĢtir. Böylece üye ülkelerin gümrük alanları tek bir gümrük alanı halini almıĢtır.22

GB ‟nin amacı üye ülkeler arasında gümrük tarifeleri ve kotaların kaldırılarak bölge içi ticaretin serbestleĢtirilmesi ve birlik dıĢındaki ülkelere ortak gümrük tarifesinin uygulanmasıdır.23

Roma AntlaĢması‟nın 2. maddesi ortak bir pazarın kurulmasını öngörmektedir. Buradaki “Ortak Pazar” terimi giriĢim anlayıĢını son derece iyi yansıtmaktadır. O dönemde ekonomik dayanıĢmanın oluĢturulmasıyla, daha büyük bir siyasal dayanıĢma için gereken koĢulların ortaya çıkacağına inanılmaktaydı. Böylece ekonomilerin birleĢmesinin , savaĢ öncesi siyasal uyuĢmazlıkların temelinde yatan çıkar çatıĢmalarının ortadan kaldırmanın en iyi yolu olarak algılanıyordu. Bu yüzden Roma AntlaĢması‟nın 9. maddesi, bir GB‟ nin kurulmasını, topluluğun ana ilkesi olarak öngörmekteydi.24

GB , AB‟nin geliĢmesinin temel Ģartı değildir. GB kapsamındaki mallar birlik içinde serbest dolaĢıma tabidir.25

Serbest dolaĢımda mallar iki Ģekildedir. Üye devletler çıkıĢlı mallar, üye ülkelerde üretilen ve serbest dolaĢımdan hiçbir Ģarta bağlı olmaksızın yararlanılan orijinal mallardır. Bu mallar Roma AntlaĢması‟nda ifade edilmemiĢtir. Üçüncü ülkeler çıkıĢlı mallar ise Roma AntlaĢması‟nda tanımlanmıĢtır.26

Bilindiği üzere AB‟nin içinde artık ulusal tarifeler değil, tek bir dıĢ tarife uygulanmaktadır.27 DıĢ ticaret akımlarının yön değiĢtirmesini önlemek için ortak bir gümrük tarifesi Ģarttır. Ortak Gümrük Tarifesi (OGT) oranları, 1968‟den beri ya Bakanlar Konseyi‟nin tek taraflı kararları ile ya da GATT çerçevesindeki çok yanlı görüĢmeler yoluyla birçok kez indirilmiĢtir.28

1975‟te baĢlatılan bir uygulama ile üye ülkeler tarafından tahsil edilen gümrük vergileri Topluluğa devredilerek Topluluk bütçesine gelir olarak girmiĢtir. OGT‟ nin uygulanmaya baĢlamasıyla, ekonomik birleĢmenin birinci ve en önemli

22 “Gümrük Birliği” http ://www.ikv.org.tr/print.php?ID=1108 (10.11.2007)

23 Halil Seyidoğlu, Uluslararası İktisat, Ġstanbul, Gizem Yayınları, 14. Baskı, 2001, s. 222. 24

Avrupa Topluluğu‟nda Gümrük Birliği, Ank., AB Topluluğu Basın ve Enformasyon Bürosu, 1978, s. 5.

25 Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, 2005, s. 349. 26 a.g.y.

27 Gümrük Birliği, Avrupa Topluluğu Komisyonu Enformasyon Temsilciliği, s. 11. 28

(12)

aĢaması olan GB gerçekleĢmiĢtir.29

GB olmasaydı, üye devletler arasındaki ticaret hacminin geliĢmesi muhtemelen çok yavaĢ olurdu. Birçok sektör için üretim ve yatırımla ilgili kararlar, bugün artık ulusal bir çerçevede değil, daha yaygın bir ortak pazar anlayıĢı içinde alınmaktadır.30

1.3. Tarihi Süreç ve GB’ ne Giden Yol 1.3.1. Ankara AntlaĢması

Altı Batı Avrupa ülkesinin aralarında imzaladıkları Roma AntlaĢması‟nın 1958 yılında yürürlüğe girmesinden sonra, 15 Temmuz 1959 tarihinde Yunanistan, ardından da Türkiye 31 Temmuz 1959‟da Topluluğa girmek için müracaat etmiĢtir. AET‟na tam üye olma isteği ile Türkiye 31 Temmuz 1959‟da Topluluğa baĢvurmuĢtur.31 Türkiye‟nin bu talebi kalkınma düzeyinin tam üyeliğin gereklerini yerine getirmeye yeterli olmadığı gerekçesiyle kabul edilmemiĢ, fakat tam üyelik koĢulları gerçekleĢinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaĢması imzalanması kararlaĢtırılmıĢtır.

O dönemlerde, Türkiye‟nin AET‟ye girme isteğinin iki nedeni vardır. Birincisi, Türkiye, Batı Avrupa‟da oluĢan ekonomik ve siyasi birliğin içinde yer almak istemektedir. Ġkincisi, Türkiye, Toplulukta uygulanan GB‟nin Yunanistan‟a sağlayacağı avantajları bilmektedir. Bu avantajlardan kendisi de yararlanmak düĢüncesindedir. Diğer taraftan Türkiye‟nin AET‟ye üye olmakla birlikte, üçüncü ülkeler karĢısında Topluluk pazarında oluĢacak bir takım kolaylıklardan yararlanabilecek, tarım ve sanayi alanlarında da hızlı bir geliĢme sağlayabilecek ve ülke kalkınması için yararlı sonuçlar elde edebilecekti.32

Türkiye‟nin Topluluğa tam üye olmasını sağlayacak olan Ankara AntlaĢması 12 Eylül 1963 yılında Ankara‟da imzalanmıĢ ve 1 Aralık 1964‟te yürürlüğe girmiĢtir.33 Ankara AntlaĢması‟nın amacı; 2. maddesinde Ģöyle ortaya konulmuĢtur:

29 a.g.y.

30 Gümrük Birliği, Avrupa Topluluğu Komisyonu Enformasyon Temsilciliği, s. 21.

31„Ankara AnlaĢması:Türkiye-AET Ortaklığı‟ http://www.dtm.gov.tr/ab/ABTR%20iliskileri.htm(04.09.2007) 32 Bayram Kaçar, Dış Ticaret İşlemleri (Türkiye-AB Gümrük Birliği ve Diğer Bölgesel Oluşumların Dış

Ticaretimiz Üzerine Etkileri),Konya, Konya Ticaret Odası Yönetici Merkezi, 1998, s. 123.

33 Hasan Sabır,‟ GeliĢmekte olan Ülkeler Arasında Ekonomik entegrasyon : Mercosur Örneği,

(13)

AntlaĢmanın amacı, Türkiye ekonomisinin hızlandırılmıĢ kalkınmasını ve Türk halkının istihdam seviyesinin ve yaĢama Ģartlarının yükseltilmesini sağlama gereğini tümü ile göz önünde bulundurarak, taraflar arasındaki ticari, ekonomik iliĢkileri aralıksız ve dengeli olarak güçlendirmeyi teĢvik etmektir.34

Ankara AntlaĢması, Türk ekonomisinin Topluluğa üyeliğe henüz hazır olmaması sebebiyle Türkiye için aĢamalı bir üyelik sistemi oluĢturmuĢtur.35

AntlaĢma, hazırlık dönemi, geçiĢ dönemi ve son dönem olarak üç devreden meydana gelmektedir.36 Türkiye‟nin, büyük beklentilerle imzaladığı Ankara AntlaĢması aslında tamamıyla AT açısından fazla öneme sahip olmayan, birkaç küçük ayrıntının yer aldığı basit bir uluslar arası antlaĢma niteliğini taĢımaktadır.37

Bu antlaĢmayı AT‟nun dikkate almamasının nedeni ilerleyen yıllarda gösterdikleri tutumdan daha net bir Ģekilde anlaĢılacaktır.

1.3.2. Hazırlık Dönemi

Ankara AntlaĢması‟nın 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girmesi ile baĢlayan ve 1 Ocak 1973 tarihine kadar devam eden hazırlık döneminde Türkiye, kendi ekonomisiyle Topluluk ekonomisi arasındaki farkı azaltmak için,tek taraflı ödünler vermek zorunda bırakılmıĢtır.38 Bu dönemin amacı aslında Türk ekonomisini güçlendirmek ve GB geçiĢ dönemine hazır duruma getirmektir.39

Hazırlık dönemi beĢ yıl olarak düĢünülmüĢtür. Bu süreçte, Türkiye‟nin herhangi bir sorumluluk üstlenmeyeceği dile getirilmiĢtir. Ankara AntlaĢması‟nın yürürlüğe giriĢinin üçüncü yılı sonunda, Ortaklık Konseyi‟nin yeni ihraç mallarının Topluluk pazarında satılabilmesi için gerekli önlemler alması öngörüldüğünden (Geçici Protokol, Md. 6) el dokuma halıları, taze meyveler, taze balık, kabuklu deniz hayvanları, yumuĢakçalar,

34 DıĢ ticaret MüsteĢarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye,, s. 310.

35 Mehmet Arslan ve diğerleri, Gümrük Birliği’nin Türk Ekonomisi ve Bütçesine Etkilerinin Analizi, Ankara ,

Avrasya Stratejik araĢtırmalar Merkezi,2002, s. 14.

36

a.g.y

37 ġaban H. ÇalıĢ, Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri Kimlik Arayışı, Politik Aktörler ve Değişim, Ankara,

Nobel Yayın Dağıtım, 3. baskı, 2006, s. 119

38 Rıdvan Karluk,Avrupa Toplulukları ve Türkiye,Ankara, Bilim Teknik Yayınevi, 1990,s.213 39

(14)

taze üzüm, limon, portakal, bazı Ģarap ve tekstil ürünlerinde tarife kotaları açılmıĢtır.40 Hazırlık dönemi, belirtilen en kısa sürede tamamlanamayarak 1 Ocak 1973 tarihine kadar sarkmıĢtır. Bu dönemde, ithalat, ihracattan hızlı geliĢmiĢ ve Türkiye Topluluk için iyi bir pazar olduğunu ispatlamıĢtır. Bu dönemde iĢgücünün serbest dolaĢımı, yerleĢme hakkı ve hizmet edinimi serbestliği konularında bir geliĢme oluĢturulamamıĢtır.41

Topluluğun amacı, Türkiye‟ye mali protokoller ile kalkınma planları çerçevesindeki projelere dıĢ kaynak sağlamak olup Türkiye kaynaklı bazı ürünlere belli tarife kolaylıklarını sağlamak yükümlülüğünü üstlenmektir.42

1.3.3. GeçiĢ Dönemi

GeçiĢ dönemi, Ankara AntlaĢmasına göre; 22 yıl olarak kararlaĢtırılmıĢ. (Md. 61) ve GB ‟nin en geç 1995‟te baĢlaması düĢünülmüĢtür. GeçiĢ dönemi; 23 Kasım 1970‟te Katma Protokolün imzalanmasıyla baĢlamıĢtır Üye ülkelerin parlamentoları tarafından onaylanması gereken katma protokolün ticari hükümleri, onay iĢlemlerinin zaman alabileceği düĢüncesiyle, aktedilen geçici anlaĢma ile 1 Eylül 1971‟de yürürlüğe girmiĢtir.43

Bu dönemin amacı, en az beĢ , en fazla on iki yıl içerisinde Türkiye ile AET arasında sanayi mallarını kapsayan bir GB gerçekleĢtirmektir. Bunun için de söz konusu mallarda aĢamalı bir biçimde gümrük, resim ve harçlarının sıfıra indirilmesi, tarife dıĢındaki miktar kısıtlamalarının kaldırılması ve AET‟nin ortak gümrük tarifesinin uygulanması gerekli görülmüĢtür.44

AET, anlaĢmanın imzalanması ile sanayi ürünleri ithalatında gümrükleri sıfırlarken, Türkiye‟nin bu statüye 22 yıl sonra kademeli olarak geçmesi planlanmıĢtır. Topluluk, 1971 yılında geçici bir protokolle kendi yükümlülüklerini

40 Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, 2005, s. 213.

41 Arslan ve diğerleri, Gümrük Birliği’nin Türk Ekonomisi ve Bütçesine Etkilerinin Analizi, s. 14. 42

Kaçar, Dış Ticaret İşlemleri (Türkiye-AB Gümrük Birliği ve Diğer Bölgesel Oluşumların Dış Ticaretimiz

Üzerine Etkileri), s. 123.

43 DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye , s. 312.

44 Sema Çınar Ay, Gümrük Birliği Sürecinde Türkiye’nin Dış Ticaretinde Meydana Gelen Yapısal

(15)

tek taraflı olarak baĢlatmıĢ ve Türkiye çıkıĢlı sanayi ürünleri ithalatından aldığı tüm gümrükleri kaldırmıĢtır.45

Türkiye ile AB arasında bir GB‟den söz edebilmek için, Birliği oluĢturanların karĢılıklı ticaretlerinde gümrük ve eĢ etkili her türlü mali yüklerin kaldırılması ve üçüncü ülkelerden yapılacak ithalatta OGT uygulaması gerekmektedir. (Kurulacak GB‟nde, tarımsal ürünler için ortak bir tarım politikası düzenlenmiĢtir)46

GB ‟nin kurulmasının kararlaĢtırılmasından sonra, iĢçilerin serbest dolaĢımının sağlanması, tarım ürünlerinde artan tercihli ticaret rejiminin uygulanmaya konulması ve katma protokolün belirlediği alanlarda mevzuat sağlanması planlanmıĢtır.47

1.3.4. Türkiye’nin AT ’na Üyelik BaĢvurusu

Türkiye için geçiĢ dönemi sancılı yılları da beraberinde getirmiĢtir. 12 Eylül 1980‟deki askeri müdahale Avrupa‟yla Türkiye arasına kalın tel örgüler örmüĢtür. Bu sırada Yunanistan‟ın AB‟ye tam üyeliğinin kabul edilmesi, Türkiye‟de ciddi sıkıntılara sahne olmuĢtur. Bu dönemde mali iĢbirliğine son verilerek, AET-Türkiye iliĢkileri dondurulmuĢtur. Katma Protokolün ticari hükümleri dıĢında diğer tüm hükümleri atıl kalmıĢtır.48

1983 yılında askeri yönetim sona ermiĢ ve yeni hükümetin kurulması Türkiye‟nin AT ile iliĢkilerine bir ivme kazandırmıĢtır.49

1980 sonrasında Ankara ve Brüksel arasında ilk temas 16 Eylül 1986‟da Türkiye-AET Ortaklık Konseyi‟nin toplanması ile olmuĢtur. Bu toplantıdan sonra 14 Nisan 1987‟de Türkiye tam üyelik baĢvurusunda bulunmuĢtur.50

Topluluk baĢvuruyu Komisyona incelemesi için göndererek ayrıntılı bir raporla beraber görüĢünü bildirmesini istemiĢtir.51

45 Eyüp Ġlyasoğlu, Türk Bilgi ve Teknolojisi ve Gümrük Birliği, Ġstanbul, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları,

1997, s. 16.

46Türkiye ĠĢveren Sendikaları Konfederasyonu Gümrük Birliği’nin Sosyo-Ekonomik Etkileri ve Türk Çalışma

Hayatı, Ankara, TĠSK Ġnceleme Yayınları 1995, s. 24.

47 Arslan ve diğerleri, Gümrük Birliği’nin Türk Ekonomisi ve Bütçesine Etkilerinin Analizi, s. 15.

48 Mehmet Akif Okur,Siyaset, „ „Küresel Siyaset‟‟Mümtazer Türköne(der) Siyaset, Ankara, Lotus Kitabevi,

2003, s. 686.

49 ÇalıĢ, Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri Kimlik Arayışı, Politik Aktörler ve Değişim, s. 253. 50 Emek, Avrupa Birliği’nin Anayasallaşma Süreci ve Türkiye, s. 105.

51 Kaçar, Dış Ticaret İşlemleri (Türkiye-AB Gümrük Birliği ve Diğer Bölgesel Oluşumların Dış Ticaretimiz

(16)

Nisan 1987‟de baĢlayan ve ġubat 1989‟da sonuçlanan Türkiye‟nin AET‟ye katılma baĢvurusu ile Türkiye-AT iliĢkilerinde yeni bir dönem baĢlamıĢtır.52

Türkiye ekonomisinin 1980‟den bu yana kaydettiği geliĢme olumlu karĢılansa da tarım ve sanayi alanındaki farklılıklar, makro-ekonomik dengesizlikler, sanayinin yüksek ölçüde korunması, sosyal güvenlik düzeyinin düĢüklüğü nedeniyle Türkiye‟nin baĢvurusu askıya alınmıĢtır. 53 Türkiye‟nin baĢvurusunun kabul edilemeyiĢinin bir diğer sebebi ,o dönemlerde Topluluğun geniĢlemeden daha çok derinleĢme yönünde isteğinin belirginleĢmesi olmuĢtur.54

Yunanistan, Portekiz ve Ġspanya‟nın AT‟na üyeliklerinin gerçekleĢmesiyle Topluluğun karar alma mekanizması haliyle yavaĢlarken Topluluk, aynı dönemde yeni üyelerin ekonomik düzeylerinin uyumlaĢtırılması ve Japonya ile Amerika BirleĢik Devletleri(ABD) karĢısında kaybettiği rekabet gücünü tekrar kazanmanın yollarını aramaya koyulmuĢtur.55.Bu sebepler eĢliğinde Türkiye‟nin tam üyelik baĢvurusu Avrupa kamuoyunda tepkilere neden olmuĢtur. En sert tepkiyi veren Yunanistan hükümeti, Türkiye‟nin üye olmaması için gerekli müdahaleleri yapacağını belirtmiĢtir. Türkiye‟nin kamuoyunda tam üyelik baĢvurusu olumlu karĢılanmıĢtır.56

1.3.5. Son Dönem ve GB’ ne Adım Adım

Türkiye ile AET ortaklığının üç dönemde oluĢacağı, Ankara AntlaĢması‟nın 2. maddesinde belirtildiğini yukarıda ifade edilmiĢti. GB‟ne yol verecek bu dönemde, taraflar ekonomi politikalarında uyumlaĢtırma sağlayacaktır (Ankara Ant. Md. 5).57

Türkiye 31 Aralık 1995 tarihinden itibaren, GB ‟nin tamamlanmasıyla ortaklığın son dönemecine girmiĢtir. Ankara AntlaĢması 5. maddesine göre ;

52 DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 341. 53 a.g.y.

54 Murat Çemrek,AB Yolunda Türkiye:Müzakere Sürecinin Ekonomi Politiği, „ „Demokrasi Ve Ekonomik

GeliĢme:Türkiye-AB Müzakere Sürecinin Ekonomi Politik Analizi‟‟ ,Mehmet Dikkaya(ed),Ġstanbul, Alfa Aktüel Yayınları, 2006, s.57

55 a.g.y.

56 Baskın Oran, Türk Dış Politikası II, „ „ AT‟yle ĠliĢkiler‟‟ Baskın Oran(ed) , Ġstanbul, ĠletiĢim Yayınları, 7.

Baskı, 2004, s. 97.

57

(17)

Son dönem gümrük birliği dayanmakta ve akit tarafların ekonomi politikaları arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesini gerektirmektedir.58

Türkiye açısından “canlanma” ve “GB hedefi” sözleri ilk olarak 1992 yılında duyulmaya baĢlanmıĢtır. GB ‟ne gidildiğine iliĢkin ilk resmi açıklama, 9 Kasım 1992‟de toplanan Ortaklık Konseyi‟nde ortaya çıkmıĢtır. Ortak bildiride, Türkiye ile GB arasında kuvvetli bağlar kurulması ve bu bağlamda GB ‟nin 1995‟te tamamlanması konusunda ortak fikirler beyan edilmiĢ ve süreç hızlandırılmıĢtır.59

1.4. 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi ve Türkiye’nin GB’ne GiriĢi

GB, Türkiye‟nin AB ile olan entegrasyonunda önemli bir dönümdür. Türkiye‟nin baĢtan beri asıl hedefi Topluluğa tam üyeliktir.60

GB kararı, Türkiye‟nin Topluluğa tam üyelik hedefini, özellikle tek pazarın tesisi ve Maastricht AnlaĢması sonrasında AB‟nin dönüĢüm sürecinde kaydettiği mesafe göz önüne alınarak, Ortaklık antlaĢmalarında öngörülen daha kapsamlı bir düzenleme içermektedir.61

Avrupa Parlamentosu(AP)‟nun 23 Kasım 1995 tarihinde 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı‟nı onaylamasından sonra Türkiye, 1 Ocak 1996‟dan baĢlayarak sanayi ürünlerinde AB‟ye karĢı uygulamakta olduğu OGT uygulamaya koymuĢtur.62

1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı, 66 madde, 17 bildirim ve 10 ekten meydana gelmektedir. Karar, aĢağıdaki bölüm baĢlıkları altında GB‟nin tamamlanması ve iĢleyiĢine iliĢkin maddeleri içermektedir.63

Malların serbest dolaĢımı ve ticaret politikası

- Gümrük vergilerinin, miktar kısıtlamalarının ve eĢ etkili vergi ve tedbirlerin kaldırılması

58 AB ve Türkiye: AB İlişkileri Temel Kavramlar Rehberi, Ġstanbul, Ġktisadi Kalkınma Vakfı Yayınları,

2003,s.180

59 Mehmet Ali Birand, Türkiye’nin Avrupa Macerası1959-1999, Ġstanbul, Milliyet Yayınları, 10. baskı, 2000,

s. 482.

60 Karluk, Avrupa Birliği ve Türkiye, 2005, s. 697.

61 DıĢ Ticaret MüĢteĢarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 347.

62 Ataner Demirel, Avrupa Basınında Türkiye-AB İlişkileri, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, 2002, s. 63. 63DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı, Avrupa Birliği ve Türkiye, s. 347.

(18)

- Ticarette teknik engellerin kaldırılması - Ticaret Politikası ve Ortak Gümrük Tarifesi - Hassas ürünler

- Topluluğun tercihli rejimlerinin Türkiye tarafından üstlenilmesi

- ĠĢlenmiĢ tarım ürünleri ithalatında uygulanacak sisteme iliĢkin mevzuat

Türkiye‟nin Topluluk Ortak Tarım Politikası‟na uyumu ve tarım ürünleri ticaretinde uygulanacak tercihli rejim

Gümrüklere iliĢkin hükümler, Türkiye‟nin Topluluk Ortak Gümrük Kodu‟na uyumu ve karĢılıklı idari iĢbirliği

Mevzuat uyumu

- Fikri, sınai ve ticari mülkiyetin korunması - Rekabet kuralları ve mevzuat yakınlaĢtırılması - Devlet yardımları

- Tekeller

- Ticari korunma araçları Kamu alımları

Vergilendirme Kurumsal hükümler

UyuĢmazlıkların çözümü Genel ve son hükümler

Ortaklık Konseyi‟nin 6 Mart 1995 tarihli toplantısında 1/95 sayılı Gümrük Birliği Kararı‟nın yanı sıra,

Taraflar arasındaki iliĢkilerin Ortaklık AnlaĢması‟nın öngörmediği alanlarda da güçlendirilmesini amaçlayan bir Tavsiye Kararı,

Türkiye‟nin üçüncü ülkelere karĢı, 1 Ocak 2001 tarihine kadar Ortak Gümrük Tarifesi‟nin üzerinde vergi uygulayacağı hassas ürünleri içeren 2/95 sayılı Karar,

Türk ekonomisinin Gümrük Birliği‟ne bağlı olarak geçireceği değiĢiklikler esnasında ihtiyaç duyacağı mali yardım ve iĢbirliğinin çerçevesini belirleyen Topluluk Deklerasyonu 64

GB‟nin diğer sonucu olarak, AB‟nin tercihli gümrük rejimine uyumu çerçevesinde, Türkiye, AB‟nin Ortaklık ve Serbest Ticaret AnlaĢması (STA) imzaladığı

64

(19)

ülkelerle karĢılıklı çıkar esasına dayanan benzer anlaĢmaları imzalamak üzere müzakereler baĢlatmıĢtır.65

Türkiye, AB‟ye aday ülkeler arasında tam üye olmadan GB‟ne giren tek ülkedir. GB ‟nin Türk ekonomisine canlılık kattığı yönünde değerlendirmeler bulunmakla birlikte; sorunsuz bir Ģekilde yürüdüğünü söylemek pek olası değildir.66

Türkiye‟nin GB‟ne giriĢ aĢamasında izlediği istikrarsız politikalar, koalisyon hükümetlerinin o dönemdeki baĢarısızlığı, ekonomideki dalgalanmalar, Türkiye‟nin bir bakıma uluslararası platformda belini bükmüĢtür. Bu nedenle, Türkiye baĢlangıçta GB‟ne adapte olma konusunda pek baĢarılı bir tutum içerisine girememiĢtir. Türkiye‟nin AB‟ye üye olmadan, GB‟ne giriĢi ekonomik dengeyi sağlaması için verilecek olan AB fonlarından yararlanmasına engel olmuĢtur. Ekonomik istikrarın oluĢabilmesi için dıĢ borçlanmaya giden Türkiye‟de Koalisyon hükümetlerinin iç çekiĢmeleri, 1999‟daki deprem felaketi ve 2001‟deki ekonomik kriz, GB uyum sürecinde sorunlu dönemler geçirilmesine neden olmuĢtur.

65 Kaçar, Dış Ticaret İşlemleri (Türkiye-AB Gümrük Birliği ve Diğer Bölgesel Oluşumların Dış Ticaretimiz

Üzerine Etkileri), s. 127.

66

(20)

2. GB ’NĠN TÜRK EKONOMĠSĠNE VE TÜRK SĠYASĠ HAYATINA ETKĠLERĠ

1923 ile 1980 yılları arasında Türk ekonomisi merkezi planlama ve içe-dönük politikalarla yürütülmüĢtü. Merkezi planlama, ücret yardımları ve denetimler, liberal piyasa ekonomisine yer bırakmayacak Ģekilde ekonomiye hakim olmuĢlardır. Ancak 1980‟li yıllarda, bu politikalar, Türkiye‟nin ihtiyaçlarını karĢılamakta yetersiz kalmıĢlardır.67

GeliĢmekte olan ülkelerin Türkiye de dahil, uzun seneler ithal ikameci politikalarla gümrük duvarlarını yükselterek sanayilerini bir çember içine almaları, sanayi sektörünün verimlilikten uzak, emek ve emek-yoğun üretim biçimlerine kaymasına neden olmuĢtur. GB‟nin uygulanmaya baĢladığı dönemlerde, bu firmaların teknoloji yoğunluğu fazla olan üretim biçimlerine kaymalarını zorlaĢtırmıĢtır. Türkiye 24 Ocak kararlarıyla 1980‟lerden bu tarafa ihracata yönelik dıĢ ticaret politikaları devam ettirse de özellikle ihracata sağlanan teĢviklerle bu firmaların rekabet gücü, olması gerektiğinden fazla Ģekilde suni olarak artmıĢtır.68

Türkiye‟nin dıĢa açık büyüme stratejisi ve AB‟ye tam üyelik hedefi içerisinde oluĢturduğu en kapsamlı ortaklık iliĢkisi GB ‟dir. Türkiye‟nin AB‟ye uyum süreci içinde ve özel sektörün son dönemlerde rekabet gücünü kanıtlamıĢ olması sebebiyle de ayrı bir önem taĢımaktadır. Bu süreçte Türkiye GB‟ nin iĢleyiĢine iliĢkin genel kuralların ortaya koyduğu 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı‟ndan çıkan yükümlülükleri yerine getirmek için çaba sarf etmiĢtir.69

Özellikle son beĢ yıldır AB uyum yasaları çerçevesinde Türkiye AB‟ye girmek için önemli adımlar atmıĢtır.

2.1. GB ’nin Türk Ekonomisi’ne Etkileri

GB taraflar arasında tüm gümrük vergisi ve miktar kısıtlamaları ve eĢ etkili vergiler yürürlükten kaldırılırken birliğe taraf ülkelerin toprakları, tek bir gümrük alanı olarak

67

Müftüler Baç, Türkiye ve Avrupa: Soğuk Savaş Sonrası İlişkiler, Çev: Simten CoĢar, Ġstanbul, Alfa Basım Yayın, 2001, s. 161.

68 Nusret Ekin, Küreselleşme ve Gümrük Birliği, Ġstanbul, Ġstanbul Ticaret Odası,1999, s. 113.

69 Meral Gezgin EriĢ, 7 Yıl Önce 7 Yıl Sonra Gümrük Birliği, T.C. Gümrük MüsteĢarlığı, Ankara Paneli,

(21)

bilinmektedir. Bir baĢka anlatımla, üçüncü ülkelerden yapılan ithalatta eĢya GB‟ne taraf herhangi bir ülke toprağından giriĢ yapması halinde GB, gümrük alanına girmiĢ olmaktadır.70

Türkiye‟nin GB‟ne girmesi ve Ortaklık Konseyi kararı ile birlikte kabul edilen Mali ĠĢbirliği Deklerasyonu‟nda AB ile mevcut mali iliĢkilerin GB kapsamında yeniden oluĢturulması kararlaĢtırılmıĢtır. Bu bağlamda, Türkiye‟nin AB‟nden sağlayacağı yardımlar beĢ maddeden meydana gelmektedir.71

Ġlk olarak; Türkiye ile iĢbirliği neticesinde 1996 yılından itibaren beĢ yıllık dönem içinde bütçeden hibe sağlanacaktır. Ġkincisi; telekomünikasyon, enerji, ulaĢtırma ve çevre konularında altyapı projelerinin finansmanı için kaynak ayrılacaktır. Üçüncü olarak; GB‟nin tamamlanmasından sonra Türkiye‟nin rekabet gücünün iyileĢtirilmesi için ek kredi imkanı sağlanacaktır. Dördüncüsü; Topluluğun Akdeniz ülkeleri için oluĢturacağı bütçeden faydalanması kolaylaĢtırılacaktır. Son olarak; Türkiye‟nin isteği doğrultusunda Uluslar arası Para Fonu (IMF) tarafından onaylanmıĢ Programların uygulanmaya konulması için ek mali yardımların yapılması sağlanacaktır.72

Yukarıda belirtilen krediler dıĢında Türkiye bazı ek krediler beklentisi içinde olmuĢtur. Örneğin Türkiye Akdeniz Fonundan 5.5 milyar dolarlık ek bir kredi alabileceğini umut etmiĢtir. Ancak GB sonrası geçen sürede; mali iĢbirliği çerçevesinde tarafların imza attıkları yardımlar bile AP geçmemiĢtir. Türkiye‟nin insan hakları konusunda duyarlı olmadığı düĢüncesiyle, krediler Türkiye‟ye verilmemiĢtir.73

GB‟nin Türkiye ekonomisine etkileri en belirgin Ģekilde dıĢ ticarette kendisini göstermiĢtir. Türkiye ile AB arasında sanayi mallarının serbest dolaĢımı üzerine oluĢturulan bir ekonomik bütünleĢme modeli olarak GB kapsamında Türkiye‟nin, gerek AB gerek üçüncü ülkelerle ticaretinin kuralları değiĢmiĢtir.74

70 Özlem Kaplan, Dış ticarette Menşe Kuralları ve Gümrük Uygulamaları, Gümrük Uzmanları Derneği,

2005, Ankara, s. 26.

71 Ġ. Kaan Erkman, Avrupa Birliği Üyeliği’nin Mali Mekanizması ve Türkiye-AB Mali İlişkileri, T.C.

BaĢbakanlık DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı, Ankara, 1995, s. 59.

72

a.g.e., s. 58-59.

73 Veysel Bozkurt, Avrupa Birliği ve Türkiye, Bursa, Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı Yayınları,

2001, s. 329

74 Handan Soğuk, Esra Uyanusta, Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisine Etkileri, Ġstanbul, 2004, Ġktisadi

(22)

Türkiye-AB-GB bazı açılardan “saf” gümrük birliği modelinden farklı bir boyut almıĢtır. Tarafların OGT uygulamalarına rağmen gelirlerinin paylaĢtırılması söz konusu değildir ve gümrüklerde elde edilen vergileri gelir kaydetmektedir.75

Ticari korunma politikası ortak nitelik oluĢturmaktadırlar. Toplulukta, üçüncü ülkelere karĢı anti-damping araçlarının kullanılmasından sorumlu AB Komisyonu‟dur. Bu kurum rekabet politikasının tüm üye ülkeler tarafından uygulanmasını izlemektedir.76

Aslında GB‟nin ekonomik olarak oluĢturduğu etkileri anlamak için yalnızca 1996‟dan günümüze bakmak yetersiz kalmaktadır. Çünkü Türkiye‟nin AB ile GB‟ni gerçekleĢtirmesine kadar otuz yıllık bir zaman dilimi vardır; ve bu zaman diliminde Türk ekonomisinde ciddi, köklü değiĢiklikler yaĢanmıĢtır.77

GB öncesinde; 1980-1995‟e kadar Türkiye‟nin dıĢa açılma atılımını yaptığı dönemde;

Türkiye‟nin ihracatı yılda ortalama % 15 artarken, AB‟ye olan ihracat da % 16 oranında artma meydana gelmiĢtir.

Türkiye‟nin ithalatı % 12 artarken, AB‟den ithalatımız % 15 oranında artmıĢtır.

Türkiye‟nin AB ile ticareti 1980‟den sonra genel dıĢ ticaretine tamamen paralel bir çizgide devam etmiĢtir.

1980 yılında % 46 gibi rekor bir açık veren Türkiye‟nin dıĢ ticaret dengesi 1985 yılına kadar % 17.5 gerilemiĢ, daha sonra iniĢli çıkıĢlı bir dönem geçirmiĢ ve GB öncesi % 25 seviyesine ulaĢmıĢtır. Aynı dönemde AB‟yle olan ticaret açığımız % 29 iken % 9.7‟ye gerilemiĢ daha sonra GB öncesi % 20 seviyesine çıkmıĢtır.78

Türkiye, GB‟ne üye olmadan, daha önce de belirtildiği üzere üç aĢamadan geçmiĢtir. Bu dönemde uyguladığı kriterler ekseninde özellikle 1980 yılından itibaren ithal ikameci politikayı terk etmesiyle dıĢ ticaretinin önünü açmıĢtır.Türkiye‟nin GB öncesi aĢamalı olarak uyguladığı politikaların da payı büyüktür.

75 Steffano Dotto, ed:Hürrem Cansevdi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Katılım Süreci, Ġstanbul, 2002,

Ġktisadi Kalkınma Vakfı yayınları, s. 12.

76

a.g.y.

77 “Gümrük Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri” http://www.dream.gen.tr/ekonomi/gumruk_birligi_

turkiye_ekonomisine_etkileri.php (17.09.2006)

78 Ġsmail Seki, „‟Gümrük Birliği‟nin Türkiye‟nin Net Ġhracatı Üzerine Etkileri, 1985 – 2003‟‟ www.tcmb.gov.

(23)

2.1.1. GB ’nin Türk Ekonomisi Üzerindeki Statik Etkileri

Statik Etki; GB ‟nin kısa dönem üretim etkisi ve ticaret hadlerine etkisini incelemektedir.79 Statik etkilerin kapsamında ticaret yaratıcı etki, ticaret saptırıcı etki, gelir dağılımı etkisi ile kamu gelirleri etkisi ve iĢlem maliyetleri etkisi yer almaktadır.80

Ticaret yaratıcı etki GB dolayısıyla yüksek maliyetli üretimin yerini birlik içinde daha verimli ülkenin almasıdır.81

Birlik öncesi, ülkede üretilen bir malın fiyatı, diğer ülkelerde üretilen aynı malın gümrüklü fiyatından daha düĢük olduğu için yurtiçi tüketim yerli üretimle karĢılanmaktadır. Birlik kurulunca, ithalatı pahalandıran gümrükler ortadan kalkacağı için, birliğe dahil diğer bir üye ülke de aynı mal daha ucuza üretiliyorsa, diğer ülke malı ucuz üreten ülkeden alacaktır ve üretim daha düĢük maliyetli bir kaynağa yönelmiĢ olacaktır.82

GB‟nin statik etkilerini ticaret oranlarında oluĢan değiĢimleri de göz önüne alarak Tablo 1 yardımıyla açıklayabiliriz.83

79

Binhan Oğuz, Uluslararası Ticarette Korumacılığın Kaldırılmasının İç ve Dış Piyasalarda Türkiye

Ekonomisine Muhtemel Etkileri, Ġstanbul, Ġstanbul Ticaret Odası Yayınları , 2004, s. 158.

80 “Gümrük Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri” http://www.dream.gen.tr/ekonomi/gumruk_birligi_

turkiye_ekonomisine_etkileri.php (17.09.2006)

81 “Gümrük Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri” http://www.dream.gen.tr/ekonomi/gumruk_birligi_

turkiye_ekonomisine_etkileri.php (17.09.2006)

82YaĢar AyĢegül Atabey, Küreselleşme Sürecinde Gümrük Birliği’nin Türkiye Ekonomisinin Yapısal

Değişimi Açısından Muhtemel Etkileri, Konya, YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, 2000, s. 91.

83 “DıĢ Ticaret Ġstatistikleri” http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/AB/EuromedEntegrasyonDb/

(24)

Tablo 1: Türkiye’nin DıĢ Ticareti ve AB’nin Payı

Yıl

Genel Avrupa Birliği AB’nin Payı (%)

Ġhracat Değ (%) Ġthalat Değ (%) Ġhr/Ġth Hacim Değ (%) Ġhracat Değ (%) Ġthalat Değ (%) Ġhr/Ġth Hacim Değ

(%) Ġhracat Ġthalat Hacim

1993 15.348 --- 29.429 --- 52,2 44.777 --- 7.599 --- 13.875 --- 54,8 21.474 --- 49,5 47,1 48,0 1994 18.105 18,0 23.270 -20,9 77,8 41.375 -7,6 8.635 13,6 10.915 -21,3 79,1 19.550 -9,0 47,7 46,9 47,3 1995 21.636 19,5 35.707 53,4 60,6 57.343 38,6 11.078 28,3 16.861 54,5 65,7 27.939 42,9 51,2 47,2 48,7 1996 23.224 7,3 43.627 22,2 53,2 66.851 16,6 11.549 4,3 23.138 37,2 49,9 34.687 24,2 49,7 53,0 51,9 1997 26.261 13,1 48.559 11,3 54,1 74.820 11,9 12.248 6,1 24.870 7,5 49,2 37.118 7,0 46,6 51,2 49,6 1998 26.974 2,7 45.921 -5,4 58,7 72.895 -2,6 13.498 10,2 24.075 -3,2 56,1 37.573 1,2 50,0 52,4 51,5 1999 26.587 -1,4 40.671 -11,4 65,4 67.258 -7,7 14.348 6,3 21.401 -11,1 67,0 35.749 -4,9 54,0 52,6 53,2 2000 27.775 4,5 54.503 34,0 51,0 82.278 22,3 14.510 1,1 26.610 24,3 54,5 41.120 15,0 52,2 48,8 50,0 2001 31.342 12,8 41.399 -24,0 75,7 72.741 -11,6 16.118 11,1 18.280 -31,3 88,2 34.398 -16,3 51,4 44,2 47,3 2002 36.059 15,1 51.553 24,5 69,9 87.612 20,4 18.459 14,5 23.321 27,6 79,2 41.780 21,5 51,2 45,2 47,7 2003 47.252 31,0 69.339 34,5 68,1 116.591 33,1 24.484 32,6 31.695 35,9 77,2 56.179 34,5 51,8 45,7 48,2 2004* 63.120 33,6 97.539 40,7 64,7 160.659 37,8 34.417 40,6 45.434 43.3 75,8 79.851 42,1 54,5 46,6 49,7 2005 73.476 16,4 116.774 19,7 62,9 190.250 18,4 38.394 11,6 49.220 8,3 78,0 87.614 9,7 52,3 42,1 46,1 2006 85.141 15,9 137.032 17,3 62,1 222.173 16,8 43.924 14,4 53.849 9,4 81,6 97.773 11,6 51,6 39,3 44,0

*1 Mayıs 2004’ten itibaren 25 üyeli AB

Kaynak:http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/AB/EuromedEntegrasyonDb/sektorl_dunya.xls(12.04.2007)

(25)

Tablo 1‟den de anlaĢılacağı üzere;1993 yılında Türkiye‟nin yaklaĢık 45 milyar dolar olan toplam dıĢ ticaret hacmi GB ‟nin oluĢturulduğu 1996 yılında yaklaĢık olarak 67 milyar dolar, 2000 yılında 82 milyar dolar civarında, günümüzde ise 222 milyar doları geçmiĢtir. Bu veriler ıĢığında, GB‟nin ticaret yaratıcı etkiler ortaya çıkardığını görebilmekteyiz. Fakat Türkiye‟nin 1995 yılında toplam ithalatındaki AB payı %47,2 iken, 1996 yılında bu oran %53‟e ulaĢmıĢtır. Buna rağmen Türkiye‟nin ihracatında AB‟nin payı %51,2‟den %49,7‟ ye düĢmüĢtür. AB‟ne yapılan toplam ihracatta artıĢ yaĢanırken, bu oranın düĢmesi GB‟nin ticaret yaratıcı etkisinin AB lehine geliĢtiğini kanıtlamaktadır. Ancak 2000 yılından sonra, AB‟nin Türkiye‟nin dıĢ ticaretindeki payı GB öncesi dönemdeki değerlerine yaklaĢmaya baĢlamıĢtır. 2003 sonuna gelindiğinde bu oran hemen hemen eski düzeyine dönmüĢtür. 2006 yılında ise,Türkiye‟nin toplam ihracatındaki AB payı %51,6 iken, toplam ithalatındaki payı %39,3‟e gerilemiĢtir. GB‟nin ilk iki yılında Türkiye‟nin toplam ihracatındaki ve ithalatındaki bir sıçrama meydana gelmiĢtir. Bunun sebebi; AB‟nin 1996‟dan çok daha önce Türkiye‟nin sanayi ürünleri üzerindeki tarifeleri sıfırlamıĢ olmasından kaynaklanmaktadır.

GB‟nin statik etkilerini ilk senelerde AB lehine geliĢmesi çok normal bir durumdur. GB‟ ni oluĢturan mal gruplarındaki rekabet üstünlüğünün AB‟nin lehine olması ve oluĢan rekabetçi baskı karĢısında Türk Ģirketlerinin karĢı koyabilmesi için belli bir sürecin geçmesi gerekmekteydi.84

Ticaret saptırıcı etki, üçüncü ülke mallarına karĢı konan ortak tarife sonucu bu ülkelerin mallarının pahalı hale gelmesi ile ticaretin birlik içine kaymasına neden olur. Ticareti birlik dıĢından birlik için kaydıran bu etkiye ticaret saptırıcı etki denmektedir. Bunun sonucu olarak, birlik dıĢında kalan ülkelerle yapılan ticaret hacminde daralma meydana gelmektedir.85 GB sonucu gümrükler indirilince nispi olarak daha ucuz olan yabancı mallar tercih edilmektedir. GB sonucu birlik içinde pahalıya üreten üye ülkenin ve OGT sonucu ürünleri pahalı hale gelen birlik dıĢı ülkelerin üretimi azalmaktadır.86

Üretim etkisindeki bu değiĢikliğe bağlı olarak birlik içi fiyat herhangi bir ülkenin fiyatının altında

84 “Gümrük Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri” http://www.dream.gen.tr/ekonomi/gumruk_birligi_

turkiye_ekonomisine_etkileri.php (17.09.2006)

85„Türkiye-AB Gümrük Birliği‟, www.turkab.net/gb/gbetki2.htm (05.01.2007) 86

(26)

kalırsa, bu ülke vatandaĢlarının satın alma güçleri artacağından birlik içi ithalat da artacaktır. Bu da GB‟nin tüketim etkisini yansıtmıĢ olacaktır.87

GB‟nden sonra daha önce Türkiye‟de dıĢarıdan ithal edilen bazı maddelerin AB‟den ithal edilmesi “Ticaret Sapması” etkisi oluĢturmuĢtur. Bu sebeple Türkiye ödemeler bilançosu, cari iĢlemler ve bu hesaptaki önemli kalemler olan ithalat ve ihracat dıĢında, sermaye hareketleri bölümündeki değiĢmelerden de etkilenmekte ve yatırımlarını, atacağı adımları bu bağlamda ele almaktadır.88

Özellikle son yıllarda AB gibi güçlü bir ekonominin ve istikrarlı bir ticaret ortağının dıĢ ticaretinde önemli bir paya sahip olması, Türkiye‟nin dünya ekonomisinde meydana gelebilecek sorunlardan da daha az etkilenmesine neden olmaktadır. Asya ve Rusya krizleri sırasında Türkiye‟nin ekonomik durumu AB ‟nin ihracatımız açısından güvenli istikrarlı bir pazar olmayı sürdürmesi ile desteklenmiĢtir.89

Bu sebeple son yıllardaki ekonomik istikrarın etkisini de unutmamak gerekir.

87 „Türkiye-AB Gümrük Birliği‟, www.turkab.net/gb/gbetki2.htm (05.01.2007)

88 Ali Bulaç, Avrupa Birliği ve Türkiye, Ġstanbul Zaman Feza Gazetecilik Aġ, 2001, s. 43,

89 Ġsmail Seki, „Gümrük Birliği‟nin Türkiye‟nin Net Ġhracatı Üzerine Etkileri, 1985 – 2003‟ Ege Üniversitesi,

(27)

Tablo 2: Türkiye’nin AB ile Ticaretinin Sektörel Dağılımı (Milyon $)

ĠTHALAT

Tarım Tekstil ve Konfeksiyon

Yıl

Temel Tarım ĠĢlenmiĢ Tarım Ürünleri Su Ürünleri Toplam Tekstil Konfeksiyon Toplam

Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 559 2,2 - 57 0,2 - 23 0,1 - 639 2,6 - 1.139 4,6 - 119 0,5 - 1.258 5,1 - 1997 357 1,5 -36,1 71 0,3 24,6 32 0,1 39,1 460 1,9 -28,0 1.352 5,6 18,7 142 0,6 19,3 1.494 6,2 18,8 1998 313 1,5 -12,3 90 0,4 26,8 22 0,1 -31,3 425 2,0 -7,6 1.201 5,6 -11,2 154 0,7 8,5 1.355 6,3 -9,3 1999 310 1,2 -1,0 107 0,4 18,9 17 0,1 -22,7 434 1,6 2,1 1.131 4,3 -5,8 121 0,5 -21,4 1.252 4,7 -7,6 2000 274 1,5 -11,6 114 0,6 6,5 23 0,1 35,3 411 2,2 -5,3 1.192 6,5 5,4 142 0,8 17,4 1.334 7,3 6,5 2001 156 0,7 -43,1 104 0,4 -8,8 4 0,0 -82,6 264 1,1 -35,8 1.102 4,7 -7,6 117 0,5 -17,6 1.219 5,2 -8,6 2002 238 0,8 52,6 134 0,4 28,8 7 0,0 75,0 379 1,2 43,6 1.390 4,4 26,1 139 0,4 18,8 1.529 4,8 25,4 2003 338 0,7 42,0 152 0,3 13,4 16 0,0 128,6 506 1,1 33,5 1.536 3,4 10,5 187 0,4 34,5 1.723 3,8 12,7 2004 332 0,7 -1,8 228 0,5 50,0 15 0,0 -6,3 575 1,2 13,6 1.847 3,8 20,2 201 0,4 7,5 2.048 4,2 18,9 2005 385 0,7 16,0 272 0,5 19,3 12 0,0 -20,0 669 1,2 16,3 1.828 3,4 -1,0 201 0,4 0,0 2.029 3,8 -0,9 2006 360 0,7 -6,5 336 0,6 23,5 13 0,0 8,3 709 1,3 6,0 1.715 3,2 -6,2 255 0,5 26,9 1.970 3,7 -2,9

Demir-Çelik (72-73) Elektrikli ve elektronik ürünler (84,85,87)

Yıl

Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten EĢya(73) Toplam Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taĢıtlar ve parçaları (87) Toplam Sanayi Ürünleri (diğer) Toplam

Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer 1996 1.581 6,8 - 499 2,2 - 2.080 9,0 - 6.137 26,5 - 1.973 8,5 - 2.043 8,8 - 10.153 43,9 - 9.008 38,9 - 23.138 1997 1.298 5,2 -17,9 573 2,3 14,8 1.871 7,5 -10,0 6.205 24,9 1,1 2.580 10,4 30,8 2.964 11,9 45,1 11.749 47,2 15,7 9.296 37,4 3,2 24.870 1998 996 4,1 -23,3 469 1,9 -18,2 1.465 6,1 -21,7 5.927 24,6 -4,5 3.074 12,8 19,1 2.695 11,2 -9,1 11.696 48,6 -0,5 9.134 37,9 -1,7 24.075 1999 610 2,9 -38,8 332 1,6 -29,2 942 4,4 -35,7 4.214 19,7 -28,9 3.823 17,9 24,4 2.389 11,2 -11,4 10.426 48,7 -10,9 8.347 39,0 -8,6 21.401 2000 813 3,1 33,3 518 1,9 56,0 1.331 5,0 41,3 4.934 18,5 17,1 4.297 16,1 12,4 4.462 16,8 86,8 13.693 51,5 31,3 9.841 37,0 17,9 26.610 2001 608 3,3 -25,2 395 2,2 -23,7 1.003 5,5 -24,6 3.837 21,0 -22,2 2.398 13,1 -44,2 1.500 8,2 -66,4 7.735 42,3 -43,5 8.059 44,1 -18,1 18.280 2002 1.033 4,4 69,9 462 2,0 17,0 1.495 6,4 49,1 5.365 23,0 39,8 2.550 10,9 6,3 1.975 8,5 31,7 9.890 42,4 27,9 10.028 43,0 24,4 23.321 2003 1.802 5,7 74,4 604 1,9 30,7 2.406 7,6 60,9 6.719 21,2 25,2 2.788 8,8 9,3 4.479 14,1 126,8 13.986 44,1 41,4 13.074 41,2 30,4 31.695 2004 2.394 5,3 32,9 640 1,4 6,0 3.034 6,7 26,1 8.818 19,4 31,2 4.691 10,3 68,3 8.449 18,6 88,6 21.958 48,3 57,0 17.819 39,2 36,3 45.434 2005 2.958 6,0 23,6 744 1,5 16,3 3.702 7,6 22,0 10.346 21,1 17,3 4.834 9,9 3,0 8.378 17,1 -0,8 23.558 48,1 7,3 18.999 38,8 6,6 48.957 2006 3.265 6,1 10,4 884 1,6 18,8 4.149 7,7 12,1 11.578 21,5 11,9 5.127 9,5 6,1 8.794 16,3 5,0 25.499 47,4 8,2 21.522 40,0 13,3 53.849

(28)

(Milyon $)

ĠHRACAT

Tarım Tekstil ve Konfeksiyon

Yıl

Temel Tarım ĠĢlenmiĢ Tarım Ürünleri Su Ürünleri Toplam Tekstil Konfeksiyon Toplam

Değer Pay (%) Değ. (%) Değe r Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 900 7,3 - 25 0,2 - 80 0,7 - 1.005 8,2 - 1.316 10,7 - 3.598 29,4 - 4.914 40,1 - 1997 924 6,8 2,7 30 0,2 20,0 100 0,7 25,0 1.054 7,8 4,9 1.543 11,4 17,2 3.603 26,7 0,1 5.146 38,1 4,7 1998 942 6,6 1,9 32 0,2 6,7 75 0,5 -25,0 1.049 7,3 -0,5 1.756 12,2 13,8 3.934 27,4 9,2 5.690 39,7 10,6 1999 920 6,3 -2,3 33 0,2 3,1 77 0,5 2,7 1.030 7,1 -1,8 1.746 12,0 -0,6 3.873 26,7 -1,6 5.619 38,7 -1,2 2000 766 4,8 -16,7 36 0,2 9,1 67 0,4 -13,0 869 5,4 -15,6 1.765 11,0 1,1 3.999 24,8 3,3 5.764 35,8 2,6 2001 861 4,7 12,4 37 0,2 2,8 54 0,3 -19,4 952 5,2 9,6 1.871 10,1 6,0 4.175 22,6 4,4 6.046 32,8 4,9 2002 896 3,7 4,1 53 0,2 43,2 81 0,3 50,0 1.030 4,2 8,2 1.849 7,6 -1,2 5.098 20,8 22,1 6.947 28,4 14,9 2003 1.088 3,2 21,4 67 0,2 26,4 120 0,3 48,1 1.275 3,7 23,8 2.315 6,7 25,2 6.435 18,7 26,2 8.750 25,4 26,0 2004 1.446 3,8 32,9 105 0,3 56,7 135 0,4 12,5 1.686 4,4 32,2 2.976 7,8 28,6 7.525 19,6 16,9 10.501 27,4 20,0 2005 1.790 4,1 23,8 113 0,3 7,6 143 0,3 5,9 2.046 4,7 21,4 3.108 7,1 4,4 8.250 18,8 9,6 11.358 25,9 8,2 2006 1.589 3,6 -11,2 117 0,3 3,5 125 0,3 -12,6 1.831 4,2 -10,5 3.441 7,8 10,7 8.472 19,3 2,7 11.913 27,1 4,9

Demir-Çelik (72-73) Elektrikli ve elektronik ürünler (84,85,87)

Yıl

Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten EĢya(73) Toplam Makineler (84) elektronik ürünler(85) Elektrikli ve Motorlu taĢıtlar ve parçaları (87) Toplam Sanayi Ürünleri (diğer) Toplam

Değer Pay (%) Değ. (%) Değe r Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer 1996 182 1,6 - 238 2,1 - 420 3,6 - 414 3,6 - 713 6,2 - 376 3,3 - 1.503 13,0 - 3.707 32,1 - 11.549 1997 339 2,8 86,3 282 2,3 18,5 621 5,1 47,9 456 3,7 10,1 852 7,0 19,5 240 2,0 -36,2 1.548 12,6 3,0 3.879 31,7 4,6 12.248 1998 391 2,9 15,3 311 2,3 10,3 702 5,2 13,0 577 4,3 26,5 1.238 9,2 45,3 267 2,0 11,3 2.082 15,4 34,5 3.975 29,4 2,5 13.498 1999 515 3,6 31,7 302 2,1 -2,9 817 5,7 16,4 707 4,9 22,5 1.095 7,6 -11,6 902 6,3 237,8 2.704 18,8 29,9 4.178 29,1 5,1 14.348 2000 547 3,8 6,2 360 2,5 19,2 907 6,3 11,0 718 4,9 1,6 1.231 8,5 12,4 915 6,3 1,4 2.864 19,7 5,9 4.106 28,3 -1,7 14.510 2001 625 3,9 14,3 371 2,3 3,1 996 6,2 9,8 919 5,7 28,0 1.277 7,9 3,7 1.557 9,7 70,2 3.753 23,3 31,0 4.371 27,1 6,5 16.118 2002 493 2,7 -21,1 443 2,4 19,4 936 5,1 -6,0 1.135 6,1 23,5 1.803 9,8 41,2 1.985 10,8 27,5 4.923 26,7 31,2 4.623 25,0 5,8 18.459 2003 792 3,2 60,6 641 2,6 44,7 1.433 5,9 53,1 1.558 6,4 37,3 2.268 9,3 25,8 3.271 13,4 64,8 7.097 29,0 44,2 5.929 24,2 28,3 24.484 2004 1.525 4,4 92,6 1.067 3,1 66,5 2.592 7,5 80,9 2.208 6,4 41,7 3.294 9,6 45,2 6.091 17,7 86,2 11.593 33,7 63,4 8.045 23,4 35,7 34.417 2005 1.181 3,1 -22,6 1.121 2,9 5,1 2.302 6,0 -11,2 2.700 7,0 22,3 3.704 9,7 12,4 6.615 17,3 8,6 13.019 34,0 12,3 9.581 25,0 19,1 38.306 2006 1.830 4,2 55,0 1.359 3,1 21,2 3.189 7,3 38,5 3.308 7,5 22,5 4.034 9,2 8,9 8.441 75,3 27,6 15.783 35,9 21,2 11.208 25,5 17,0 43.924 Kaynak:http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/index.cfm?action=detayrk&yayinID=1116&icerikID=1225&dil=TR

(29)

1996 esas alınarak, Türkiye‟nin AB ile Ticareti‟nin sektörel dağılımı ele alındığında, gerek ihracatta gerek ithalatta tarım ürünleri payının sanayi ürünleri lehine düĢüĢ gösterdiği görülmektedir. Fakat sanayi ürünleri ihracatında 1995-2006 yılları arasında düĢük teknoloji ve emek yoğun üretime dayanan tekstil ve konfeksiyon sektörü önemli paya sahip olmuĢtur. Ġthalatta ise yoğun teknoloji gerektiren sanayi ürünleri önemli yer tutmuĢtur. Tekstil ve Konfeksiyon‟un AB‟ye ihracatında yüksek payının olması, diğer Türk sanayi ürünlerinin GB‟ nin tamamlandığı ilk yıllarda AB ürünleri karĢısındaki düĢük rekabet düzeyini ortaya koyduğu bir gerçektir. Rakamlara bakıldığında;1996‟da AB‟ye yapılan ihracatta, Tekstil ve Konfeksiyon ürünlerinin toplam payı ihracatta %40.1‟dir. Ġthalatta ise %5.1‟dir. 2000 yılında toplam ihracat payının oranı %35.8‟e gerilerken,.ithalat payı ise %7.3 olarak yükselmiĢtir. 2006 yılına gelindiğinde,Tekstil ve Konfeksiyon ürünlerinin toplam ihracat payının%27.1, toplam ithalat payının ise %3.7‟ye gerilediği görülmektedir. Özellikle elektrik ve elektronik ürünlerinin 1996 yılında toplam ihracattaki payı %13.0‟dır. Toplam ithalattaki payı ise,%43.9‟dur.2006 yılına gelindiğinde aynı ürünlerin toplam ihracattaki payları %35.9 olup toplam ithalattaki payları %47.4‟tür. Bu oranlardan yola çıkarak, GB‟nin Türk firmalarının teknik mevzuat uyumuna paralel bir Ģekilde, teknoloji geliĢtirmeleri ve AraĢtırma-GeliĢtirme(AR-GE) faaliyetlerini arttırmaya yönelik olarak, harekete geçirici bir etkinin oluĢması söz konusu olmuĢtur.90

90

(30)

2.1.2. GB’nin Türk Ekonomisi üzerindeki Dinamik Etkileri

GB‟nin Türk ekonomisi üzerindeki etkilerine değinirken değerlendirilmesi gereken asıl etkiler önceden de belirtildiği üzere dinamik etkileridir. Sürekli seyir izleyen, orta ve uzun vadede ekonominin yapısında önemli değiĢmelere liderlik eden bu etkiler statik etkilerden daha önemlidirler.91 En önemli etken, rekabet gücüdür. Bu bağlamda otomotiv ana ve yan sanayi, tarım araçları, elektrikli ve elektronik eĢya, makine, metal, ağaç ürünleri, mobilya, kağıt ve kağıt ürünleri ile basım sanayi dallarında rekabetin daha da artması beklenmektedir.92

Tablo 3: Sanayi Dallarına Göre Rekabet Gücü

(-) Rekabet Gücü Yok, ® EĢ Düzeyde Rekabet Gücü Var

Küçük Ölçek Orta Ölçek Büyük Ölçek Rekabet Gücü (%) Rekabet Düzeyi Rekabet Gücü (%) Rekabet Düzeyi Rekabet Gücü (%) Rekabet Düzeyi TaĢıt araçları 32.4 R 50.3 R 47.5 R Elektriksiz Makine 34.5 - 57.4 R 21.3 R Elektrikli Makine 27.8 - 42.9 R 75.6 R

Demir Çelik DıĢı Metal - - 20.6 - 34.5 R

Metal EĢya 38.1 R 20.6 R 49.3 R

TaĢ+Toprak 87.0 R 81.8 R 61.3 R

Demir Çelik Ana Sanayi 41.9 - 70.8 R 27.2 R

Lastik-Plastik 12.0 - 51.7 R 58.6 R Porselen Cam - - 24.1 R 54.4 R Kimyasal Ürün 62.9 R 39.9 R 55.1 R Petrol Ürünleri - - 76.2 R 36.2 R Orman Ürünleri-Mobilya 0.0 - 5.6 R 84.8 R Kağıt-Basım 0.0 - 43.2 R 74.4 R Giyim 46.7 R 36.3 R 82.6 R Kürk, Deri, Ayakkabı 0.0 - 36.9 - 44.4 - Gıda, Ġçki, Tütün 13.8 R 58.3 R 48.2 R Dokuma 43.1 R 55.2 R 68.7 R

91 „Gümrük Birliği'nin Türkiye Ekonomisine Etkileri‟

http://www.dream.gen.tr/ekonomi/gumruk_birligi_turkiye_ekonomisine_etkileri.php(17.09.2006)

92

(31)

Tablo 3‟te de görüldüğü üzere, Türkiye‟de sanayi üretiminde küçük ölçekten büyük ölçeğe doğru gidildikçe Rekabet gücünde artıĢ gözlenmiĢtir. rekabet üstünlüğü olan küçük ölçekli iĢletmelerin sanayi dalları; taĢ ve toprağa dayalı bazı ürünler ile kimyasal ürünlerdir. Orta ölçekli iĢletmelerin rekabet üstünlüğü olan sanayi dalları; elektriksiz makine, taĢ ve toprağa dayalı ürünler, petrol ürünleri, gıda, içki, tütün ve dokuma‟dır. Büyük ölçekli iĢletmelerin rekabet üstünlüğü olan sanayi dalları ise; elektrikli makine, taĢ ve toprağa dayalı sanayi, lastik-plastik, orman ürünleri, kağıt, basım, giyim ve mobilyadır.93

GB‟nin ölçek ekonomileri etkisi, dıĢsal ekonomilere etkisi, teknolojik geliĢmeye etkisi, yatırımları özendirme ve sermaye etkisi, GB‟nin dinamik etkileri içinde incelenmektedir.

Ülkede yaĢanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ortamından dolayı GB‟nin dinamik etkileri belirleyici özelliğe sahip olamamıĢtır. Yabancı sermaye konusunda da ciddi hayal kırıklıkları yaĢanmıĢtır. GB sonucu oluĢacağı varsayılan güven ve istikrar ortamının oluĢması zaman almıĢtır.Bunun yanısıra dinamik etkilerin uzun vadeli etkiler olduğu da dikkatten kaçmamalıdır.

2.1.3. GB ’nin ĠĢleyiĢi

GB ‟nin Türk dıĢ ticaretine etkilerini ele alırken, dikkat edilmesi gereken nokta, bu sürecin gerek Türkiye gerek dünya ekonomisindeki değiĢimlerden farklı ele alınmamasıdır. GB, Türk dıĢ ticaretindeki değiĢimleri tek baĢına belirleyen bir süreç değildir. 5 Nisan 1994‟te yaĢanan ekonomik kriz, 1997‟de dünya ekonomisinde meydana gelen Asya, arkasından Rusya krizlerinin etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. 1998‟de Türk ekonomisinde yaĢanan durgunluk 1999‟da genel seçimler, Marmara Bölgesi‟nde yaĢanan deprem felaketleri, Türk ekonomisini zora sokmuĢtur.94

2000 yılında uygulamaya konulan istikrar programı, 2001 yılında yaĢanan krizler sonucu hedefinden sapmıĢtır ve birçok olumsuz etkinin üst üste gelmesiyle Türk ekonomisi ciddi yaralar

93 „Türkiye-AB Gümrük Birliği‟, www.turkab.net/gb/gbetki2.htm (05.01.2007) 94

Şekil

Tablo 1: Türkiye’nin DıĢ Ticareti ve AB’nin Payı
Tablo 2: Türkiye’nin AB ile Ticaretinin Sektörel Dağılımı (Milyon $)
Tablo 3: Sanayi Dallarına Göre Rekabet Gücü

Referanslar

Benzer Belgeler

Uzmanlar, PVC'nin yakılması halinde 'dioksin' gibi zararlı bir maddenin açığa çıktığını belirterek, bu maddenin çevre kirlili ğine neden olduğunu ifade ediyor..

çalışmalarında gümrük birliği uygulaması sonucu bölgesel ticaretin arttığını, ancak 

olumsuzluklar söz konusu olmuştur. Gerek AB’de, gerekse Türkiye’de Türkiye’nin 

Ama Almanya, sizin de bildiğiniz gibi, Avrupa Birliği’nin başta demografi olmak üzere hemen hemen her bakımdan, özellikle ekonomik göstergeler açısından en önemli

* Tarımsal ürünlerde ortak bir piyasa düzeni kurulma- sına ilişkin 1308/2013 sayılı AB mevzuatına uyum amacıyla, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) ile

(Birinci Baskı). İstanbul:Timaş Yayınları, 73.. Kore de kendisini tek meşru devlet saymıştır. Bu sebeple 1950 yılında Kuzey Kore, Sovyet Birliği’nden destek alarak

Bu çalışmada Türkiye Gürcistan ilişkilerinin en önemli ve faydalı noktası olarak Bakü- Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum petrol ve doğal gaz kaynaklarının Güney Kafkasya

Avrupa Birliği Başkanlar Zirvesi’ne Türkiye açısından baktığımızda, Türkiye’nin Birlik üyesi olma yolunda aday ülke kararının verildiği Helsinki Zirvesi,