• Sonuç bulunamadı

D. Konya’nın Kısa Tarihçesi

I. BÖLÜM

1.2. Şer’iye Sicillerinin Tanımı, Tarihi Gelişimi, Önemi

1.2.3. Şer’iye Sicillerinin Önemi

1.2.3.1. Genel Tarih Açısından Sicillerin Önemi

Osmanlı tarihinin kaynakları arasında kadı sicilleri, birinci derecede önemli bir kaynak olma özelliğini taşırlar. Kadıların devlet merkeziyle yaptıkları resmi yazışmaları, halkın şikayet ve dileklerini, mahallî idarelere ait hukukî düzenlemeler olarak kabul edi- len fermân ve hükümleri, en önemlisi de ait olduğu mahallin sosyal ve iktisadî hayatını yansıtan mahkeme kararlarını ihtiva eden bu siciller incelenmeden, Osmanlı Devleti’nin siyasî, idarî ve sosyal tarihini hakkıyla ortaya koymak mümkün değildir. Sicillerin her konuda tarihe temel kaynak olacağında şüphe bulunmamakla beraber özellikle şu konu- larda başvurulacak tek kaynaktır: Son zamanlarda ortaya çıkan şehir tarihleri ve yurdun muhtelif bölgelerindeki mahalli hayata ait ilmî araştırmaların birinci derecede kaynağı kadı sicilleridir. Özellikle bir bölgenin tarihî ve iktisadî şahsiyetini ve bütünlüğünü mey- dana çıkarmak gayesiyle kaleme alınan bu çeşit tarihler, geçmişi bütün canlılıklarıyla ye- niden yaşatan kadı sicilleri incelenerek ve bu değerli tarih malzemesi tahlil edilerek sen- tezi yapılmadıkça, daima eksik kalmaya mahkûmdur.

Sicillerin genel tarihe katkıları, önemli tarihî olayların, tarihî şahsiyetlerin, mahallî yer adlarının ve önemli tarihî müesseselerin bütün ayrıntılarıyla doğru olarak tespitinde de birinci derecede önem arz edecektir.

Ayrıca, şeyhülislâmlar, kazaskerler ve sadrazamlar gibi büyük devlet adamlarının hayat hikâyelerini bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarabilmek için sicillere müracaat etmek gerekir. Zira sicillerde kimin nereye tayin edildiği, hangi tarihte, hangi vasıfla, nasıl bir devlet hizmeti ifa ettiği mutlaka kaydedilmektedir. Kadı sicilleri, bütün Osmanlı ülkesinin yer isimlerini tespitte ve hatta mahalle isimlerinin bile tayininde mühim rol oynarlar67.

Açıkça görüleceği üzere şer’iye sicilleri Osmanlı tarihi ve Türk tarihi kaynakları arasında birinci dereceden öneme sahiptir. Merkezle yapılan belli başlı yazışmalarının, halk dileklerinin, fermânların, kanunnamelerin ve şer’-i hüccetlerin geçirildiği bu sicil defterleri incelenmeden Osmanlı Devletini tam olarak anlamak mümkün değildir68.

67 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, C.I, s. 12–13.

68 Nuri Köstüklü, 1820-1836 Yıllarında Hamid Sancağı ve Türkiye (182 Numaralı Isparta Şer’iye Si-

1.2.3.2. Hukuk Tarihi Açısından Sicillerin Önemi

Kadı sicilleri sayesinde eski hukukumuzla ilgili birbirini tutmayan görüşleri de ob- jektif bir biçimde görme imkânına sahibiz. Bu sicillerin tetkikiyle Osmanlı hukukunun kaynakları, şer’î şerif denilen İslâm hukukunu ne dereceye kadar uyguladıkları padişahla- rın yasamaya ne kadar müdahale ettiği ve ülül-emr denilen devlet yetkililerinin yasama yetkilerinin sınırları bütün açıklığıyla ortaya çıkar. Bunlar incelenmeden Osmanlı hukuku hakkında verilen hükümler fazla isabetli olmayacaktır. Zira tatbikat, nazari bilgileri doğ- rulayan müşahhas delillerdir.

Kadı sicillerinin hukuk tarihi açısından asıl önemi, kamu hukuku alanında kendini göstermektedir. Zira bu konuda çok değişik görüşlerin bulunduğu görülmektedir. Ceza hukuku alanındaki kararlardan Osmanlı Devletinin bu konuda İslâm hukukunun hükümle- rini uyguladığını; had cezalarını ve şahsa karşı işlenen cürümlerde İslâmiyet’in öngördü- ğü cezaları aynen, bunların dışında kalan tazir ve siyaset cezalarını tanzim ile uyguladığı- nı anlamaktayız. İçki içme ve iffete iftira cezası dışındaki cezaların gayrimüslimler hak- kında da aynen tatbik edildiğini, yine mevcut kadı sicilleri ifade etmektedir.

Kadı sicillerindeki kayıtların önemli bir kısmını da malî hukuka dair mahkeme ka- rarları ve hüccetleriyle, idare hukukuna ait fermânlar, buyrultular, tezkereler ve benzeri kayıtlar teşkil etmektedir.

Kısaca kadı sicilleri tetkik edilmeden Osmanlı hukuku hakkında, hatta bir yerde İslâm hukuku hakkında yapılan her araştırma eksik olur kanaatindeyiz. Zira hukukun mücerred kaidelerini tam olarak tanımanın yolu, tatbikatı öğrenmekten geçer69.

1.2.3.3. Sosyal ve İdari Açıdan Sicillerin Önemi

Kadı sicilleri, eski idarî teşkilâtımızı aydınlatması açısından da tetkike değer vesi- kalardır. Kaza, sancak ve eyalet taksimatı, beylerbeyilik, sancakbeyliği, kethüdalık ve voyvodalık gibi idarî; kadılık, nâiblik, muhzırlık, mübaşirlik, bostancı başılık, çavuşluk ve subaşılık gibi adlî müesseselerin hem idarî yapısını, hem de ifa ettikleri fonksiyonlarını kadı sicillerindeki kayıtlardan çıkarmak mümkündür. Vakıf, gedik, narh ve benzeri sosyal

ve iktisadî müesseselerin de aynı şekilde sicillerdeki kayıtlardan bütün ayrıntılarıyla öğ- renilebileceğini ifade etmek gerektir. Türk halkının aile yapısı, ticarî ahlakı ve benzeri sosyal yapıyı ilgilendiren meselelerde de, sicillerin aydınlatıcı rolü büyüktür70.

1.2.3.4. İktisadi Tarih Açısından Sicillerin Önemi

Her kadı sicili, bulunduğu yerin iktisadî hayatına dair birinci elden orijinal tarih vesikalarıdır. XV. ile XX. asır arasında Türk halkının özellikle Anadolu insanının hayat ve geçim tarzı, ithalat ve ihracat malları, Anadolu halkının yetiştirdiği tarım ürünleri, imal ettiği sanayi mamulleri, meşgul oldukları zanaat ve meslek çeşitleri, toplanan vergiler, câri para cins ve değerleri, para, enflasyon ve paranın değerinin düşmesiyle alakalı husus- ları bize anlatan en önemli kaynaklardandır71. Özellikle narh ve gedikle alâkalı yazılı ka- yıtlar, iktisat tarihi açısından birinci derecede öneme sahiptir72.

1.2.3.5. Askeri Tarih Açısından Sicillerin Önemi

Kadı sicillerinin bir diğer özelliği de harp tarihi ve askerî konularla ilgili ayrıntılı kayıtlar içermesidir. Osmanlı ordusu sefere çıktığında, hem Anadolu hem de Rumeli’ye ait muhtelif konak yerlerinde, hem asker hem de erzak ve benzeri ihtiyaçların tedariki yo- luna gidilmiştir. Savaş yapılmadan önce, sefer hazırlıklarına dair; beylerbeyi ve sancak- beylerine yazılı emirler gönderildiği gibi, ordunun ihtiyacı olan gıda maddeleri, gemi, at, kürekçi, araba, cephane ve benzeri ihtiyaçların karşılanması amacıyla kadılara da yazılı emirler gönderilirdi. Gönderilen bu yazılı emirlerin içinde, savaşın kime ve hangi sebeple açıldığı izah edilir ve konuyla ilgili şeyhülislâm fetvası hatırlatılarak halkın savaşın zaru- retine inanmaları temin edilirdi. Kısaca, 470 küsur yıllık harp tarihimizi, bütün tafsilatıyla kadı sicillerinin genellikle sonlarında yer alan ve kadılara hitaben yazılan yazılı emirlerde bulmak mümkündür. Şer’iye sicilleri askeri hareketleri bütün ayrıntılarıyla aydınlatmak, ordunun teşkilat ve durumunu göstermek bakımından, vakanüvislerde ve diğer kaynak- larda rastlanmayan birçok ayrıntıya sahiptir73.

70 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, C.I, s. 16. 71 Öztürk, Tereke Defterleri, s. 23–25. 72 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, C.I, s. 15. 73 Akgündüz, Şer’iye Sicilleri, C.I, s. 16–17.

Benzer Belgeler