• Sonuç bulunamadı

Şer‘iye sicilleri, Osmanlı mahkemelerinde verilen kararların ve tutulan kayıtların toplandığı defterlerdir. Osmanlı Devleti’nde merkezde ve taşrada her tabakadan insanlar arasındaki hukuki ilişkilere dair kayıtları içeren bu defterler Osmanlı hayatının aile, toplum, ekonomi ve hukuk gibi birçok alanının tarihi için en önemli kaynaklardır. Osmanlı Devleti’nde Şer‘iye Sicilleri’nin en erken tarihli örnekleri Bursa’daki 1455 yılına ait defterlerdir. XX. yüzyıl başlarına kadar bu defterler düzenli bir şekilde tutulmuştur. Kadılık müessesesinin Osmanlıların ilk devrinden itibaren mevcudiyeti düşünülürse bu tür defterlerin daha erken dönemlerde de var olduğu ancak bunların günümüze ulaşmadığı ileri sürülebilir.39

Şer‘iye sicillerinin içerisinde birçok kayıt türü vardır. Bunların bir kısmı mahkemedeki işlemler sonucu oluşan i‘lâm, hüccet, tereke kayıtları, bir kısmı da İstanbul’dan gelen ferman, emir, buyruldu, tezkere, berat gibi belgelerdir. Mahkeme kayıtları sicil defterlerinin ön kısmına, merkezden gelen belgeler ise arka kısmına kaydedilmiştir. Bu belgelerin hacmi sicil defterlerinin ait olduğu şehre veya kazaya göre

37

Akgündüz Ahmet, Şer‘iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu Ve Seçme Hükümler I (Ankara: 1988) 74.

38

Bayındır Abdülaziz, ''Osmanlı'da Yargının İşleyişi'', Osmanlı Ansiklopedisi VI (Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 1999) 436.

39

değişmektedir. Defterlerin boyutu hâkimin cübbesinin cebine girecek ölçüde küçük, dar ve uzuncadır.40

Şer‘iye sicil defterlerinin bulunduğu kazâ merciinde korunmasına son derece dikkat edilmiştir. Kadıların defterleri ve evrâkı kaybetmesi veya tahrifi cezayı gerektirirdi. Göreve yeni gelen bir kadı önceki kadıdan evrâkı, defterleri talep eder, iki emin tayin ederek onların önünde bunları gözden geçirirdi.41

Osmanlı tarihi kaynakları arasında şer‘iye sicilleri birinci derecede önemli kaynaklardır. Kadıların devlet merkeziyle yaptıkları resmi yazışmaları, halkın şikâyet ve dileklerini, mahalli idarelere ait hukuki düzenlemeler olarak kabul edilen ferman ve hükümleri, ait olduğu mahallin sosyal ve iktisadi hayatını yansıtan mahkeme kararlarını ihtiva eden bu siciller incelenmeden, Osmanlı Devleti’nin siyasi, idari ve sosyal tarihini gerçek anlamıyla ortaya koymak mümkün değildir.42

Şer‘iye sicillerinin genel olarak tarihe katkıları önemli tarihi olayları, birçok devlet adamı, âlim, şair, sanatkâr, mimar vs. önemli tarihi şahsiyetleri, kasaba, köy, mahalle, semt isimleri gibi mahalli yerleri ve önemli tarihi müesseseleri içinde barındırmasıdır. Gerek tevcihler, gerekse vakfiye kayıtları, vakfa ait alacak davaları, vakıf

mukâta‘aları ve gerekse tamirler dolayısıyla bu defterlerde adı geçen cami, medrese, muallimhane, imaret, türbe, zaviye, kale, kervansaray ve kilise adları, hâlen ayakta olsun veya olmasın eski sanat abidelerinin mevcudiyetini ortaya koymaktadır. Hatta bu kayıtlardan kitabesiz abidelerimizin inşa ve tamir tarihlerini tespit edebileceğimiz gibi, tamiratta kullanılan malzemenin cins ve nev‘ini de öğrenmek mümkündür.43

Yine bu sicillerden şeyhülislâm, kazasker, sadrâzam gibi büyük devlet adamlarının hayat hikayeleri hakkında bilgi edinebiliriz.

40

Bayındır Abdülaziz, İslam Muhâkeme Hukuku (Osmanlı Devri Uygulaması) (İstanbul: İslami İlimler Araştırma Vakfı, 1986) 2.

41

Ortaylı İlber, ''Kadı'', D.İ.A. XXIV (İstanbul: T.D.A.V.Yayınları, 2001) 73.

42

Akgündüz Ahmet, Şer‘iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu ve Seçme Hükümler I (Ankara: 1988) 12.

43

Şer‘iye sicillerinden Osmanlı dönemindeki mahkemelerde davaların nasıl yürütüldüğünü, İslâm hukuku kaidelerinin yanı sıra örfi hukukun uygulanma şekillerini, fetvaların karar vermedeki etkilerini öğrenebilir, Osmanlıların adalet, eşitlik gibi kavramlara ne kadar önem verdiğini görebiliriz. Bu sebeple maddi ve manevi kültürümüz için bu kaynaklar çok önem taşımaktadır.

Sicil defterleri hukuk tarihimiz hakkında en güvenilir bilgilere sahip

kaynaklardır. Eski Türk aile yapısını, nişanlanma, evlenme vb. müesseselerin nasıl işlediği, boşanma durumunda kadına tanınan haklar, mal ayrılığı, mehir olarak hangi eşyaların verildiği, karı-kocanın çocuklar üzerindeki hakları ve evlenme akdinin sicile kaydedilmesi konularında sicillerden pek çok bilgi edinebiliriz. Miras hususunda tereke taksimleri ile ilgili kayıtlardan Türk ailelerinin refah seviyesini, kullandıkları eşyaları ve fertlerin sahip olduğu mal varlıklarını öğrenmek

mümkündür. Her şer‘iye sicili aynı zamanda bulunduğu yerin iktisadi hayatına dair birinci elden tarih vesikalarıdır. XV ile XX. yüzyıl aralarında Türk halkının hayat ve geçim tarzı, memlekete dışarıdan giren ve memleketten dışarı çıkan eşyalar,

Anadolu'da yetişen tarım ürünleri, i‘mâl edilen sanayi mamulleri, Anadolu'da mevcut olan sanat ve meslek çeşitleri, halktan toplanan vergiler, devletin memurlarına

ödediği tahsisatlar, hukuk ve ceza davalarındaki tazminatların miktarı ve cinsi, para arzı ve çeşitleri şer‘iye sicillerindeki kayıtlardan öğrenebiliriz.44

Şer‘iye sicillerinin bir diğer özelliği askeri ve siyasi konularda ihtiva ettiği kayıtlardır. Yine siciller tıp tarihi ve halk tababeti bakımından da incelenmeye değer vesikalardır. Bu defterlerde cerrahlarla hastalar arasında mahkemeler yoluyla tanzim edilmiş bulunan mukaveleler ve ameliyat senetleri, ilâç isimleri, tedavi usulleri,

44

Akgündüz Ahmet, Şer‘iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu ve Seçme Hükümler I (Ankara: 1988) 12.

hastaneler hakkındaki kayıtlar bize tıp tarihimiz hakkında önemli bilgiler

vermektedir. Şer‘iyye sicilleri eski idari teşkilatımızın aydınlatılması açısından da değerli vesikalardır. Aynı zamanda Türk halkının aile yapısı, ticari ahlakı vb. sosyal yapıyı ilgilendiren meselelerde de siciller çok değerlidir.45

45

Bağlamaz Firdevs’e gönlünü Galata’yı gören

Servi anmaz anda ol serv-i dil-ârâyı gören.

Fatih Sultan Mehmed

İKİNCİ BÖLÜM