• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: AFRĠKA'DA ĠNGĠLĠZ SÖMÜRGECĠLĠĞĠ

1.1. Ġngiliz Sömürgeciliğinin GeliĢimini Etkileyen Unsurlar

"Üzerinde güneĢin batmadığı imparatorluk" olarak adlandırılan Ġngiltere, dünyanın birçok yerinde sömürge kurmuĢtur. Öyle ki 1900 yılına gelindiğinde Ġngiltere yer kürenin beĢte birine sahip olurken, birçok inançtan ve etnik gruptan 400 milyondan fazla insan topluluğunu yönetimi altında toplamıĢtır.43 Harita 1'de görüleceği üzere Ġngiltere, en geniĢ sınırlara ulaĢtığı 1919 yılında Kuzey ve Güney Amerika'da, Asya'nın Güneyi'nde, Avustralya, Ortadoğu ve Afrika'da sahip olduğu topraklarla büyük bir sömürge imparatorluğu kurmuĢtur.

Ġngiliz sömürgeciliğinin etkili olduğu bölgelerden birisi de Afrika kıtası olmuĢtur. 1661 yılında Gambiya Nehri'ndeki James Adası'yla baĢlayan Afrika'daki Ġngiliz sömürgeciliği, 1980 yılında Zimbabwe'nin bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte tamamen sona ermiĢtir. Ġngiltere, stratejik konumu itibariyle Afrika'yı ilk baĢlarda ticari, lojistik ve askeri üs olarak kullanmıĢtır. Ancak 18. yüzyılın dördüncü çeyreğinde Amerika'daki Ġngiliz kolonilerinin bağımsızlığı, Ġngiliz sömürgeciliği için kırılma anı olmuĢtur. Zira bu kolonilerin bağımsızlığı Ġngiltere'yi alternatif üretmeye zorlamıĢ ve Ġngiltere yönünü doğuya çevirmek durumunda kalmıĢtır. Bu doğrultuda Ġngiltere tarafından Dr. Mungo Park'a44, Afrika'nın iç kesimlerini keĢfe çıkması teklif edilmiĢ ve

African Association45kurulmuĢtur.46

1.1. Ġngiliz Sömürgeciliğinin GeliĢimini Etkileyen Unsurlar

Afrika'daki Ġngiliz sömürgeciliğinin geliĢimini etkileyen çeĢitli unsurlardan bahsedilebilir. Bu unsurlar sömürgeciliği teĢvik eden, geliĢtiren, Ģekillendiren, etkileyen unsurlar olarak ön plana çıkmıĢtır. Bunlardan; sömürgeci güçler arasındaki rekabet, köle ticareti, doğal kaynaklar ve sanayi devrimi gibi hususlar tüm sömürgeci devletleri etkileyen genel unsurlar olmuĢtur. Ancak bazı unsurlar yalnızca Ġngiliz sömürgeciliği üzerinde etkili olmuĢ ve Afrika'daki Ġngiliz sömürgeciliğinin geliĢiminde büyük etki

43

Robert Johnson, British Imperialism, Londra, Palgrave Macmillan, 2003, s. 1.

44

1771-1806 yıllarıa arasında yaĢamıĢ Ġskoç cerrah ve kaĢiftir. Ticaret ve sömürgecilik amacıyla Afrika içlerinde -Nijer bölgesinde olduğu gibi- önemli buluĢlara imza atmıĢ ve diğer kaĢifler arasında simgeleĢmiĢ bir isim olmuĢtur. (http://www.newworldencyclopedia.org/entry/Mungo_Park, EriĢim Tarihi: 10.12.2018)

45

1788 yılında Ġngiltere tarafından kurulmuĢ bir topluluktur. Topluluğun temel amacı gizemli coğrafyalara ulaĢmak ve doğal kaynakları ortaya çıkarmaktır. Topluluk, özellikle Nijer Irmağı bölgesinde faaliyet yürütmüĢ, ırmağın kaynağını ve seyrettiği rotayı keĢfetmeyi amaçlamıĢtır. (William Sinclair, "The African Association of 1788", Journal of the Royal African Society, Cilt 1, Sayı 1, Eylül 1901, ss. 145-146.)

46

16

göstermiĢtir. Bunlar: Hindistan yollarının güvenliği, Ġngiliz Medeniyeti'ni yayma düĢüncesi ve bu doğrultuda bir araç olarak kullanılan misyonerlik faaliyetleridir.

1.1.1. Sömürgeci Güçler Ġle Rekabet

15. yüzyılda coğrafi keĢiflerin baĢlamasıyla birlikte, Avrupa içerisinde var olan rekabet, okyanus aĢırı bölgelere taĢınmıĢtır. Teknolojik geliĢmeler, beraberinde sömürgecilik yarıĢını da getirmiĢ ve uluslararası alanda büyük bir mücadele baĢlamıĢtır. Öncelikle Ġspanya ve Portekiz arasında baĢlayan sömürgecilik yarıĢı, 16. yüzyılda Fransa ve Ġngiltere'nin de dahil olmasıyla tedrici bir ilerleme kaydetmiĢtir. Büyük devletler, sömürgecilik faaliyetlerini bir prestij meselesi olarak düĢünmüĢler, okyanus ötesi sömürgeleri büyük devlet olmanın tabii bir sonucu olarak görmüĢlerdir.47

Afrika üzerinde yürütülen sömürgecilik yarıĢı da bu anlayıĢın bir sonucu olarak ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca Ġngiliz sömürgeciliğinin geliĢmesini sağlayan ve ekonomik çıkar temelli bakıĢın sürükleyicisi olan Ġngiliz bilim insanı John Hobson, 1902'de yayımladığı

Imperialism: A Study adlı eserinde, Ġngiliz sömürgeciliğinde rekabet unsurunun

önemine vurgu yapmıĢtır. Yazar, Ġngiliz sömürgeciliğini ekonomik pazar elde etme ve geliĢtirme amacı taĢıyan büyük bir giriĢim olarak görmüĢtür. Hobson, diğer sömürgeci güçlerle rekabet edilmesinin gerekliliğini belirterek, bunun için de ulusal sermaye birikiminin önemine vurgu yapmıĢtır.48 Bu çerçevede, -Hobson'un kitapta Afrika üzerinde durmasından yola çıkarak- Afrika'daki Ġngiliz sömürgeciliğinde etkili olan rekabet unsurunu, Hobson'un görüĢlerine dayandırmak mümkündür.

Ġngiltere, dünya sömürgecilik yarıĢına 16. yüzyılın sonlarına doğru katılarak rakiplerine oranla nispeten geç kalmıĢtır. Afrika sömürgeciliğinde Ġngiltere'nin etkisi 19. yüzyılda görülmüĢtür. Donanma bakımından güçlü ve denizlere hakim olmayı amaçlayan Ġngiltere, Afrika sömürgeciliğini de bu çerçevede değerlendirerek ilk olarak Batı ve Güney Afrika kıyılarında faaliyet yürütmüĢtür. Ancak diğer Avrupalı güçlerle var olan rekabet, Ġngiltere'yi politika değiĢikliğine zorlamıĢtır. Zira Almanya ve Ġtalya ulusal birliklerini sağlamalarıyla birlikte sömürgeciliğe dahil olmuĢlar ve Afrika'da sömürgeci güçler arasındaki rekabeti arttırmıĢlardır. Bu süreçte Belçika, Portekiz, Ġspanya,

47

Numan Hazar, Türkiye Afrika İlişkileri, Ankara, Akçağ, 2016, s. 30.

48

17

Hollanda ve Fransa'nın Afrika içlerine doğru ilerleme politikası, Ġngiltere'nin kıyılardan iç kesimlere geçmesini sağlayan nedenlerden birisi olmuĢtur.49

Avrupalı sömürgeci güçlerin yanı sıra 20. yüzyılda ABD, Japonya gibi kapitalist devletler de Ġngiltere'nin rekabet ettiği güçler arasında yer almıĢtır. Ancak bu devletlerle olan rekabet, Ġngiliz sömürgecilik alanının geniĢlemesinden ziyade pekiĢmesini sağlamıĢtır. Zira Japonya'nın kıtada özellikle ekonomik alanda varlık göstermesi ve kısa süre içerisinde ticaret hacmini geniĢletmesi, Ġngiliz mallarına talebi düĢürmüĢtür. Nihayetinde bu durum Ġngiltere'nin sömürgelerine müdahale etmesiyle sonuçlanmıĢtır.50

Ġngiltere'nin Afrika sömürgeciliğinde en büyük rakibi Fransa olmuĢtur. Fransa ile Ġngiltere'nin dünya genelinde var olan rekabetinin bir yansıması da Afrika kıtasında kendini göstermiĢtir. Ġlk olarak Batı Afrika'da ortaya çıkan rekabetin mihenk taĢı Mısır olmuĢtur. Ġngiltere ve Fransa'nın Afrika içlerinde çizmiĢ oldukları güzergahın son durağının Mısır olması, bu rekabeti ön plana çıkaran unsur olarak değerlendirilebilir.51

Ġngiltere Hindistan ile bütünlüğü sağlamak amacıyla, Afrika'nın güney burnundan baĢlamak üzere Doğu Afrika üzerinden Kahire'ye uzanan bir demiryolu inĢa etmeyi düĢünmüĢtür. Fransa ise benzer bir Ģekilde Batı Afrika'dan iç kesimlere doğru ilerleyerek Sudan üzerinden Kahire'ye ulaĢan bir demiryolu kurmayı hayal etmiĢtir.52

Ġngiltere Afrika'da sömürgeci güçlerle rekabet ederken denge siyaseti izlemiĢtir. Bu siyaset daha çok Fransa'nın Afrika'da aĢırı güçlenmesini engellemek amacıyla uygulanmıĢtır. Örneğin, Portekiz'in Angola ve Mozambik'i almasının ardında yatan sebep budur. Ġngiltere Fransa'nın Afrika içlerine ilerleyiĢinin yerine Portekiz'in bu bölgelerde etkili olmasını tercih etmiĢtir. Fransız kaĢif Brazza ve Belçikalı kaĢif Stanley'in çabaları sonrası Ġngiltere, Afrika'daki nüfuzunun azalmasından endiĢe duymuĢ ve Portekiz'in durumunu güçlendirerek bu tehlikeyi azaltmak istemiĢtir.53

Aynı Ģekilde Almanya'nın Afrika kıtasında sömürgeler elde etmesinde Ġngiltere'nin yardımı

49

Ahmet Gündüz, "Sömürgecilik Kavramı ve Sömürgeci Devletlerin Uyguladıkları Takdikler 'Ortadoğu Örneği'", Tarih Okulu Dergisi, Mart 2016, Cilt 9, Sayı 25, s. 766.

50

Walter Rodney, Avrupa Afrika'yı Nasıl Geri Bıraktı, Ankara, Dipnot Yayınları, 2015, s. 268.

51

Hazar, s. 184.

52

Ġbrahim Okur, Afrika Zengin ama Yoksul, Bursa, Okursoy, 2009, s. 96.

53

Eduardo De Sousa Ferreira, Portuguese colonialism in Africa: the end of an era, Paris, The Unesco Press, 1974, s. 33.

18

söz konusu olmuĢtur. Ġngiltere'nin bu desteğinin ardında Almanların Fransa'ya karĢı kullanılması düĢüncesinin ön plana çıktığı söylenebilir.54

1.1.2. Köle Ticareti

Afrika'da kölelik sömürgeci devletlerin geliĢinden çok önceki zamanlara dayanır.55

Kölelik bu dönemde daha çok yerel krallıkların bünyesinde görülmüĢtür. Hükümdarlar yerel halk üzerinde egemenlik kurmak ve güçlerini pekiĢtirmek amacıyla köleliğe baĢvurmuĢlardır.56

Avrupalı sömürgeci devletlerin geliĢiyle birlikte kölelik kurumu ticari bir meta haline gelmiĢtir. Afrika toplumunda toprağa dayalı özel mülkiyetin bulunmadığı bu dönemde köle ticareti, sömürgeci güçlerle Afrikalı yerel topluluklar arasında ekonomik kazanç elde etmek amacıyla doğal bir ticaret olarak görülmüĢtür.57

Afrikalılar köle ticaretinin tarafı olmuĢ ve köleliğin geliĢmesinde rol oynamıĢlardır. 15. yüzyılda Portekizlilerle baĢlayan süreç, diğer devletlerin de katılımıyla 19. yüzyılın sonlarına kadar sürmüĢtür. Bu süreçte en önemli devletlerden birisi de Ġngiltere olmuĢtur. Dünyanın çeĢitli yerlerinde sömürgesi olan Ġngiltere, sömürge topraklarındaki tarım alanlarında iĢ gücü ihtiyacını karĢılamak amacıyla köleliğe baĢvurmuĢtur.58

Afrika eĢ zamanlı olarak dört köle ticareti deneyimi yaĢamıĢtır. En bilineni Trans-Atlantik köle ticaretidir. Zira bu ticarette -rakamlar muhtelif olmakla birlikte- yaklaĢık olarak 12 milyon kölenin Amerika kıtasına taĢındığı tahmin edilmektedir.59 Bu ticarette önder ülke yine Ġngiltere olmuĢtur. Ġngiliz Amerikası'na kölenin ilk geliĢi 1619 yılında Virginia'da gerçekleĢmiĢtir.60 1672 yılında kurulan Royal African Company Ģirketi, Ġngiltere adına Atlantik köle ticaretinde ön plana çıkan kurumlardan birisi olmuĢtur.61

Ġngiltere'nin Amerika'da Afrikalı köleleri tercih etmesinin en büyük nedeni, bilgileri ve hastalıklara karĢı Afrikalıların dirençli olmalarındandır. Amerika kıtası ile Afrika arasındaki iklimsel ve fiziksel benzerlik, Avrupalılara oranla daha fazla benzer noktaların olması gibi nedenler Ġngiltere'nin de dahil olduğu sömürgeci devletleri

54

Ġbrahim Okur, ss. 64-65.

55

Erik Gilbert ve Jonathan T. Reynolds, Dünya Tarihinde Afrika, (çev.) Mehmet Demirkaya, Ġstanbul, Küre Yayınları, 2016, s. 230.

56

Marc Ferro, Sömürgecilik Tarihi, Ankara, Ġmge Kitabevi, 2017, ss. 322-323.

57

Nathan Nunn, "The Long-Term Effects of Africa's Slave Trades", Quarterly Journal of Economics, Cilt 123, Sayı 1, 2008, s. 140. 58 Daban, s. 36. 59 Nunn, s. 142. 60

Kenneth Morgan, Slavery and the British Empire: From Africa to America, New York, Oxford University Press, 2007, s. 21.

61

19

Afrika'ya yönlendirmiĢtir.62

Ġngiltere özellikle Batı Afrika'da kölelik için ticari üsler kurmuĢtur. Bunlar; Gana, Sierra Leone, Benin, Senegal ve Gambiya'dır.63

Ġngiltere'yi sanayi devrimine götüren en önemli unsurlardan birisinin köle ticaretinden elde ettiği muazzam kazanç olduğunu söylemek mümkündür.64

Bunun üzerine muhtelif görüĢler olsa da kölelik ve sanayileĢmenin birbirlerini etkilediği söylenebilir.65

18. yüzyıla gelindiğinde sanayileĢme ile Avrupa'da yaĢanan teknolojik değiĢimler, Avrupa'nın Afrika'daki kölelere olan gereksinimini daha da artırmıĢtır.66

Bu durum sanayi devriminin kaynağı olan Ġngiltere için köleliği vazgeçilmez kılmıĢtır.

19. yüzyılın baĢlarında daha önce köle ticaretinin lokomotifi olan Ġngiltere, köle ticaretini kaldırdığını açıklamıĢtır.67

Aslında kölelik Ġngiltere'de 1772 yılında resmi olarak yasa dıĢı ilan edilmiĢtir. 1807 yılına gelindiğinde bu durum fiiliyata geçirilmiĢ ve Ġngiltere tek taraflı olarak köle ticaretini yasaklamıĢtır.68

1820 sonrasında ise Ġngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri, çoğu köle gemisine korsan muamelesi yapmıĢtır. Batı Afrika'daki ilk Ġngiliz sömürgesi olan Sierra Leone bu süreçte bir üs olarak kullanılmıĢtır.69

Köleliğin bir anda yasaklanması hem Avrupalı devletleri hem de Afrikalı liderleri ekonomik açıdan zor durumda bırakmıĢtır. Ekonomik durumlarını köleliğe bağlayan bu yerel krallıklar, 1807 sonrasında köle ticaretine illegal olarak devam etmiĢlerdir. Bu krallıklardan birisi olan Asante, Ġngilizlere köleliği yeniden baĢlatmaları için baskıda bulunmuĢtur.70

Kölelikten ekonomik çıkar elde eden liderlerin baskılarının yanı sıra, güvenlik endiĢesinden kaynaklı olarak kölelerin kendilerini koruyan efendilerinden ayrılmak istememeleri, köleliğin fiilen devam etmesine neden olmuĢtur.71

Nihayetinde kölelik dolaylı ve illegal olarak bir süre daha devam etmiĢtir.

Köleliğin kaldırılmasının ardında özgürleĢtirme ve insan hakları düĢüncesinden ziyade; ekonomik, sosyal ve siyasi bir dizi faktör rol oynamıĢtır. Ġngiltere köleliği kaldırarak

62

John C. Chasteen, Latin Amerika Tarih, (çev.) Ekin Duru, Ġstanbul, Say Yayınları, 2012, s. 39.

63 Morgan, s. 15. 64 Daban, s. 93. 65 Morgan, s. 82. 66

Ali A. Mazrui, Afrikalılar, Ġstanbul, Ġnsan Yayınları, 1992, s. 160.

67 Mazrui, Afrikalılar, s. 161. 68 Gilbert ve Reynolds, s. 307. 69 Gilbert ve Reynolds, s. 270. 70 Gilbert ve Reynolds, s. 418. 71

20

diğer sömürge güçlerin kölelik üzerinden elde ettikleri ekonomik gelirin önüne geçmeyi amaçlamıĢtır. Ayrıca Amerika'daki kolonilerin bağımsız olması Ġngiltere nezdinde köleliğin öneminin azalmasına neden olmuĢtur.72

Ġngiltere'nin köleliği kaldırmakla Afrika sömürüsünün kapısını açmayı amaçladığı söylenebilir. Kölelik kapitalist geliĢimin önünde ayak bağı olarak görülmesinden dolayı rafa kaldırılmıĢtır. Ġngiltere köleliği kaldırarak Afrika toplumuna hoĢ görünme amacı taĢımıĢ, böylelikle medeniyet getirme söylemiyle sömürgecilik faaliyetlerine giriĢmiĢtir.73

Sonuç olarak kölelik Ġngiltere'nin Afrika sömürgeciliğinde önemli bir etkiye sahip olmuĢtur. Ġngiltere'nin Afrika ile ilk teması kölelik üzerinden olmuĢ, özellikle sömürge imparatorluklarının insan gücü ihtiyacının karĢılanması hususunda kölelik hayati bir konumda yer almıĢtır. Batı Afrika kıyılarında 1807 yılına kadar gerçekleĢtirilen köle ticareti, Ġngiltere'nin Afrika'daki varlığının en büyük nedeni olmuĢtur. Zira Nantes ve Bordeaux ile birlikte Avrupa köle ticaretini domine eden en büyük liman Liverpool olmuĢtur.74

19. yüzyılda köleliğin yasadıĢı ilan edilmesi sürecinde kölelik kurumu sömürgecilik için bir araç haline getirilmiĢtir. Daha önce köleliliği gerçekleĢtirerek sömürülen ülkelerden elde edilen ekonomik kazancın yerini -köleliğin kaldırılması söylemiyle- siyasi kazanç almıĢtır.

1.1.3. Doğal Kaynaklar

Afrika kıtası maden, enerji kaynakları, değerli taĢlar gibi doğal kaynaklar bakımdan zengin bir kıtadır. Elmas, krom, uranyumun, altın, kobalt, fosfat, platin, kömür, petrol, doğalgaz, demir vb. birçok doğal kaynak Afrika'da bolca bulunmaktadır.75

Sömürgecilik döneminde bazı kaynakların varlığı ve rezerv miktarı tam olarak bilinmese de var olan kaynaklar dahi sömürgeci güçlerin ilgisini çekmeye yetmiĢtir.

Afrikalıların zengin yer altı kaynaklarına ulaĢmada yetersiz bilgileri ve teknolojik imkanları, sömürgeci devletlerin hareket alanını geniĢletmiĢtir. Öyle ki Afrika'daki

72 KaraĢahan, ss. 39-40. 73 Rodney, s. 227. 74

José L. Franco, "The slave trade in the Caribbean and Latin America", (der.) UNESCO, The african

slave trade from the fifteenth to the nineteenth century, Paris, UNESCO, 1979, s. 95.

75

James Shikwati, "Doğu Afrika'daki Ekonomik GeliĢim ve Kalkınma Yardımları: Kenya Örneği", 2. Uluslararası Türk-Afrika Kongresi, 12-13 Aralık 2006, (der.) Ahmet Kavas ve Ufuk TepebaĢ, Sahraaltı

21

maden sektörü, Batılı devletlerin uzmanlığına ve pazarlamasına bağımlı hale gelmiĢtir. Bu durum sömürgeciliğinin tedrici artıĢına ve pekiĢmesine neden olmuĢtur.76

Avrupalıları Afrika'da kalıcı hale getiren hususlardan birisi de -baĢta altın olmak üzere- yer altı zenginlikleri olmuĢtur. 16. yüzyılda ortaya çıkan merkantilizm77

anlayıĢı doğrultusunda Avrupa'da altın ihtiyacı ortaya çıkmıĢtır. Afrika'nın altın yönünden zengin olması sömürgeci devletlerin kıtaya ilgisini pekiĢtirmiĢtir. 18. yüzyıldan sonra sanayi devrimi, teknolojik ilerlemeler, sömürgecilerin Afrika'da nüfuzunun artması gibi çeĢitli nedenler yer altı kaynaklarını vazgeçilemez kılmıĢtır.

Ġngiltere'nin doğal kaynaklar üzerinden Afrika ile ilk teması, bugünkü Gana topraklarında gerçekleĢmiĢtir. Ġngilizler, 1821 yılında bölgeye yerleĢmiĢ ve altın baĢta olmak üzere değerli madenleri Ġngiltere'ye taĢımıĢlardır. Ayrıca bu bölgede Sierra Leone ile elmas ticareti de yapılmıĢtır.78

Ġngiliz sömürgeciliği için doğal kaynakların teĢvik edici olduğu asıl yer Güney Afrika olmuĢtur. 1800'lerin baĢında Güney Afrika'ya yerleĢen Ġngiltere, 1800'lerin ikinci yarısında elmas ve altın madenlerinin bulunması ile bölgedeki etkinliğini arttırmıĢtır. Bu tarihten sonra kuzeye doğru ilerleme gerçekleĢmiĢtir.79 Ġngiltere'nin ilgisiyle birlikte altın ve elmas üretiminde önemli bir artıĢ görülmüĢtür. 1884 yılında 10 bin Ġngiliz sterlini değerinde olan altın üretimi, bundan 12 yıl sonra 8,6 milyona; elmas üretimi ise 4,2 milyon Ġngiliz sterlinine çıkmıĢtır.80

Bu önemli artıĢ karĢısında uluslararası rekabette artıĢ yaĢanmıĢ ancak Ġngiltere gücünü arttırarak bölgede üstünlük sağlamıĢtır. Tablo 1'de görüleceği üzere, Güney Afrika'dan sonra Orta ve Doğu Afrika'nın da zengin kaynaklara sahip olması, Ġngiliz sömürgecilik güzergahında belirleyici unsurlardan birisi olmuĢtur.

76

Mazrui, Afrikalılar, ss. 164-165.

77

Merkantalizm, devletin zenginliğini sahip olduğu altın ve gümüĢ miktarında gören iktisadi bir sistemdir. Bir ülke, değerli madenlere ne kadar çok sahip olursa o kadar çok zengin sayılmıĢ ve güçlü kabul edilmiĢtir. Değerli maden varlığının artırılması için her türlü önlemin alınması gerektiği belirtilmiĢ ve devletin ekonomide aktif olması savunulmuĢtur. (Cahit Aydemir ve Hüseyin H. GüneĢ, "Merkantalizmin ortaya çıkıĢı", Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 5, Sayı 15, 2006, ss. 145-146.)

78

Nyimasata Camara, Frantz Fanon'un Perspektifinden Kwame Nkrumah'ın Gana'sında Postkolonyal

Devlet ve Liderlik, YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, 2016, s. 12.

79

Daban, s. 94.

80

22

Tablo 1: Ġngiliz Sömürgelerinde Bulunan BaĢlıca Doğal Kaynaklar

Kaynaklar Ülkeler

Petrol Nijerya

Doğalgaz Nijerya, Gana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya

Altın Gana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Tanzanya, Zimbabwe, Sierra Leone Elmas Bostvana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe, Tanzanya

Kömür Bostvana, Nijerya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Zambiya, Zimbabwe Uranyum Güney Afrika Cumhuriyeti

Platin Güney Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe

Krom Güney Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe, Sudan, Sierra Leone Demir Cevheri Güney Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe

Manganez Gana, Güney Afrika Cumhuriyeti Bakır Zambiya, Güney Afrika Cumhuriyeti

Kobalt Zambiya

Kaynak: African Development Bank, African Development Report 2007, ss. 138-141

Doğal kaynaklar, Afrika'daki Ġngiliz sömürgeciliğinin baĢlı baĢına bir nedeni olmasa da sömürge topraklarının geniĢlemesinde ve sömürgeciliğin yönünün belirlenmesinde önemli faktörlerden birisi olmuĢtur.

1.1.4. Sanayi Devrimi

18. yüzyılda baĢlayan sanayileĢme ile birlikte Avrupa'da üretim artmıĢ ve Avrupa devletlerinin ekonomik refahı yükselmiĢtir. Yeni buluĢların üretime uygulanması -ki bunlardan en önemlisi buharlı makinelerdir- makineleĢmiĢ endüstriyi meydana getirmiĢ bu da Avrupa'da sermaye birikimini arttırmıĢtır. Bunun tabii sonucu olarak ileri teknolojili sanayi ürünleri üretilmiĢtir. Ayrıca sermaye birikiminin artıĢıyla birlikte Afrika'da üretilen palm yağı, çekirdek, yer fıstığı, fildiĢi, kauçuk ve Arap sakızı gibi ürünlere talep de artmıĢtır. Bu talep, ürünlerin yetiĢtirilmesi sürecinde ihtiyaç duyulan insan gücünün Afrika'dan karĢılamasıyla da sonuçlanmıĢtır.81

Bu dönemde üretilen ateĢli silahlar, akarsularda yol alabilecek teknolojiye sahip gemiler, askerlerin tropikal hastalıklara karĢı dayanaklı olmalarını sağlayan sanayi ilaçları gibi ürünler sömürgeciliğin yolunu açmıĢtır. Bu geliĢmeler ile birlikte daha önce Afrika içlerine giremeyen sömürgeci güçler hızlı bir ilerleme kaydetmiĢtir.82 SanayileĢmenin artmasıyla birlikte Afrika sömürgeciliğinde de tedrici bir artıĢ meydana

81

Ergünç Ülker, Yoksulluktan Umuda Afrika Ekonomisi, Ankara, Siyasal Kitabevi, 2016, s. 22.

82

23

gelmiĢtir. Benzer Ģekilde, kimi araĢtırmacılar tarafından Afrika sömürgeciliğinin de sanayileĢme üzerinde etkili olduğu ileri sürülmektedir. Mazrui, 18. yüzyılda Avrupa'daki teknolojik ilerlemelerin kölelere olan gereksinimi arttırdığını ve sanayi devriminin Afrika'dan getirilen köleler sayesinden gerçekleĢtiğini ifade etmektedir.83 Mazrui ile benzer görüĢe sahip Daban ise Afrika'dan karĢılan hammadde ve enerji ihtiyacının sanayi devrimini geliĢtirdiğini ifade etmektedir.84

Bu görüĢün bir diğer savunucusu Walter Rodney'e göre ise Afrika ile yapılan ticaretler Bristol, Liverpool, Bourdeaux gibi liman kentlerini geliĢtirmiĢ, imalat merkezlerinin ortaya çıkmasını sağlamıĢ ve böylelikle de sanayi devrimi gerçekleĢmiĢtir.85

Sanayi devriminin önemli aktörlerinden birisi Ġngiltere olmuĢtur. Devrim ilk olarak Ġngiltere'de ortaya çıkmıĢ ve tüm Avrupa'ya yayılmıĢtır. Sanayi alanında önemli bir gereklilik olan kömürün Ġngiltere'de bol olması, bu dönemde Ġngiltere'yi bir adım öne taĢımıĢtır.86

Sanayi devriminin Ġngiliz sömürgeciliğini doğrudan etkilediğini söylemek mümkündür. Zira Ġngiltere'nin Afrika'da ilerleme dönemine bakıldığı zaman sanayileĢme ile eĢ zamanlı olduğu görülecektir. Örneğin, Kahire-Cape demiryolu projesi sanayi devriminin ikinci dönemi olarak adlandırılan 1870 sonrası, çeliğin de alana girmesiyle ortaya çıkmıĢtır. Bu proje kapsamında Ġngiltere Afrika'nın güneyinden kuzeyine doğru yol almıĢ ve kuzey ile güney arasındaki bağlantıyı kuran Doğu Afrika'da birçok bölgeyi sömürgeleĢtirmiĢtir.

Ayrıca sanayileĢme ile birlikte ortaya çıkan sermaye fazlasına yeni yatırım olanak ve alanları, üretim fazlası için pazar ihtiyacı, üretim sürecinin esası olan hammadde gereksinimi, enerji ihtiyacı gibi nedenler Ġngiltere'yi sömürgecilik faaliyetine itmiĢtir.