• Sonuç bulunamadı

3. ERMENĐ SORUNU ĐLE ĐLGĐLĐ BĐLĐMSEL FAALĐYETLER 3.1. ERMENĐLERĐN BĐLĐMSEL FAALĐYETLERĐ

Ermenilerin yürüttükleri faaliyetlerin bir parçası da sözde “bilimsel yayınlarla” Ermeni iddialarını ispat etmek olmuştur. Bu amaçla Ermenistan’da, Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da birçok kitap, dergi, gazete vasıtasıyla Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarındakinden daha yoğun bir şekilde propagandaya başlamışlardır. “Ermeni katliâmı olduğu, 1.5 milyon (sonradan bu rakam 2.5 ve 4 milyona çıkarılmıştır) Ermeni'nin Türklerce katledildiği, Doğu Anadolu ve Çukurova’nın gasp edilmiş Ermeni toprakları olduğu ve bunların Ermenilere geri verilmesi gerektiği, Ermenilerin haksızlığa uğramış, ellerinden toprakları, evleri alınmış bir toplum oldukları, dolayısıyla Türklerin gerek bu mal- mülkleri gerekse öldürüldüğü iddia edilen Ermeniler için tazminat ödemelerinin gerektiği, Türklerin gaddar zalim bir millet olduğu, Ermeniler gibi Rumların, Kürtlerin hatta Arapların haklarını ellerinden aldıkları, geçen asırlarda olduğu gibi güçlenecek olurlarsa, yine dünya’ya hükmetme tehlikesinin bulunduğu, son zamanlarda ise, Karabağ-Nahcivan gibi toprakların Azeri Türklerine değil de, Ermenilere ait olduğu, dünya kamuoyunun Türkleri mahkûm etmesi gerektiği” vb. temalar, bilimsel olduğu öne sürülen, ancak bilimsellikten, belgeden yoksun ve yine eskisi gibi iftira ve yalanlarla dolu olarak işlenmeye başlandığı savunulmaktadır. 115

“Yalan-yanlış da olsa, devamlı, yoğun propaganda hep etkili olur” zihniyetinden hareketle binlerce yayın ortaya çıkmış ve Avrupa’da ve Amerika’da yayımlanan birçok almanak (bibliyografya)ta da kitap ve periyodiklerin tanıtımı yapılmıştır. Öyle ki, Türkler lehindeki birçok eser bile bu bibliyografya kitaplarında bazı kelime oyunlarıyla Ermeniler lehindeki eserler gibi gösterilmiştir.116

115 Süslü, A. “Lozan Antlaşması’ndan Günümüze Ermeniler”, Türk Tarihinde Ermeniler (Temel

Kitap), s. 308. 116

Vassilian, H. Armenian American Almanac, California, 1985. Anne Avakian Armenia and Armenians in Academic Dissertations: A Bibliography, 1974. Richard Hovannissian, The Armenian Literature in Foreign Languages: A Bibliography, Erevan, 1971. Zikreden: A. Süslü, “Lozan Andlaşması’ndan Günümüze Ermeniler”, Türk Tarihinde Ermeniler (Temel Kitap), s. 308.

Bunların yanı sıra, dün Türkiye kütüphanelerinde yaptıkları gibi, bugün de dünya kütüphanelerinden Ermeniler aleyhindeki kitap ve periyodikler toplattırmış ve yenilerin kütüphanelere girişleri şu veya bu şekilde engellenmiştir. Bunun en açık örneklerini de başta Paris’teki Bibliothèque Nationale olmak üzere bütün dünyadaki milli kütüphanelerde görmek mümkündür. Bunların yanı sıra, Türkiye’de el altından ve Ermenilerin yaşadıkları ülkelerde de şu veya bu şekilde Ermenilere ait folklorik, kültürel, siyasi ve ticari malzemeler, bulgular, belgeler, Avrupa ve Amerika’daki bazı dernekleri, vakıfları ve bilimsel, ticari kuruluşlar tarafından toplattırılmaya, müzelerde sergilenmeye başlanmıştır. Bunlardan yine Türklere ait olanlar da, Rumların yaptıkları gibi, Ermenilerin malıymış gibi sergilenmeye çalışılmıştır.117

3.1.1. ERMENĐLERĐN ARŞĐV ÇALIŞMALARI

Sözde Ermeni soykırımını meselesini Ermeni halkının milli birlik ve beraberliğinin, dayanışma, işbirliği ve Ermenistan dış politikasının köşe taşı olarak gören hükümet, iddialarının uluslararası kamu oyu tarafından kabul edilmesi için verdiği destekle Ermenistan Milli Bilimler Akademisi ve Dünya Ermenileri Organizasyonu 'Kanıtlar Paketi' hazırlama çalışmalarına başlamıştır. Bu amaçla Dünya Ermenileri Organizasyonu, Ermenistan Milli Bilimler Akademisi salonunda 6-7 Mayıs 2004 tarihinde 'Ermenistan-Türkiye Đlişkilerinin Normalleşmesinde Soykırım Faktörü' adlı konferans düzenlemiştir. Dünya Ermenileri Organizasyonu Başkanı Ara Abramyan düzenlediği basın toplantısında konferansa Ermenistan, Almanya, Yunanistan, Fransa, Đtalya, ABD, Rusya, Avusturya, Kanada ve Đsviçre'den "soykırım" konusunda uzman olan kişilerin katılacağını açıklamıştır. Konferansın başlıca amacı Ermenilerin iddiasını uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde tanımlamak ve dünya kamu oyuna duyurmaktır. Bu amaçla, konferans sonucunda konunun daha geniş bir şekilde öğrenilmesi için çeşitli ülkelerde bu konuda uzman olan kişilerden oluşan özel bir komisyonun kurulmasına karar verilmiştir. Bu komisyon çalışmaları sonucunda elde edilen belgeler ve hukuki değerlendirmeler Ermenistan'ın sözde soykırımın uluslararası alanda tanıtılması için resmi belge ve kaynak teşkil edecektir. Bu kaynaklara dayanarak yapılan çalışmalar

sonucunda uluslararası alanda ciddi baskılarla karşılaşan Türkiye'ye sözde soykırımın kabul ettirilmesi amaçlanmıştır.118

Konu ile ilgili görüşlerini açıklayan tarih Profesörü Andranik Migranyan, bu konferansın düzenlenmesinin Ermenistan'a uluslararası alanda destek sağlayacağına inandığını bildirmiştir. Ermeni 'soykırımının' uluslararası alanda tanınmasının, Türkiye'nin de 'soykırımı' tanıması yönünde ciddi etkisi olacağını ifade eden Migranyan, Türkiye'den toprak ve tazminat talep edilmesi gerektiğini de savunmuştur. Ancak bu konuda hem Ermeni diasporası hem de Ermenistan devletinin değişik görüşleri olduğunu ve henüz ortak paydaya gelinmediğini dile getiren Migranyan, Devlet Başkanı Robert Koçaryan'ın sözde soykırım konusunda 'Bizim için soykırımın kabul edilmesi önemlidir. Toprak ve tazminat talebi ise Ermenistan devletinin değil, diasporanın talebidir' şeklinde yaptığı açıklamayı doğru bulmadığını bildirmiştir.119

Ermenistan ile diplomatik ilişkilerin kurulması için Türkiye'nin ön koşulları olduğunu ifade eden Migranyan, Ermenistan'ın ise sözde soykırımın Türkiye tarafından kabul edilmesi politikasının doğru olduğunu bildirmiş, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulduktan, sınır kapısı açıldıktan ve ekonomik ilişkiler geliştikten sonra bile Ermenistan hükümetinin 'soykırım' propagandası ve Türkiye'den 'soykırımı' tanıma talebinden bir saniye bile olsun vazgeçmemesi gerektiğini özellikle vurgulamıştır.

Ermenistan hükümeti sözde soykırımın uluslararası alanda ve Türkiye tarafından tanınması için çalışmalarına hız verdiği, toprak ve tazminat taleplerine, 1921 Kars Anlaşmasının feshedilmesi için özellikle Rusya ve Avrupa'da yaptığı propagandaya devam ettiği bir dönemde, Türkiye'de bazı siyasi ve akademik çevrelerin iki ülke arasında sınır kapısının açılması yönünde görüş bildirmeleri Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Migranyan'ın yukarıda ifade edilen görüşleri, Ermenistan'ın iki ülke arasında ilişkilerin normalleşmesi döneminde bile sözde soykırım propagandasına devam edeceğini göstermektedir. Bu durumda

118 Vassilian, a. g. e, s. 310 119 Vassilian, a. g. e, s. 311

Türkiye'nin sınır kapısını açması ve diplomatik ilişkiler kurması Ermenistan devleti ve kamu oyu tarafından zafer olarak tanımlanacak ve mücadelelerinin haklı olduğuna inanacaklardır. Ayrıca bugün iç politikada yaşanan sorunlar nedeni ile ciddi zorluklarla karşılaşan Koçaryan rejimi, Türkiye'ye karşı baskılarının sonuç verdiğini ileri sürerek konumunu güçlendirmeye çalışacaktır.120

Ancak, hangi nedenle olursa olsun, Ermenistan hükümetinin ekonomik ve sosyal sorunları halledememesi, Türkiye'ye karşı düşman tavır takınan Koçaryan rejiminin zayıflaması, Türkiye'nin yararına olacağı belirtilmektedir.