• Sonuç bulunamadı

Üçüncü aşama-Geri çekilme-Tanıtma Dönemi (1980 1984)

TÜRKİYE’DE TERÖR

A. Liderlik 1) Siyasi lider,

2) Siyasi kanat (Tebliğci), a) Yükseköğretim birimi,

2.2. Ayrılıkçı Terör

2.2.2. PKK Örneğ

2.2.2.2. PKK Stratejisinin Gelişim Sürec

2.2.2.2.3. Üçüncü aşama-Geri çekilme-Tanıtma Dönemi (1980 1984)

184 Ahmet Aydın, Kürtler, PKK ve Abdullah Öcalan, (Ankara: Kitap Yayınları, 1992), s.50-51. 185 Cumhuriyet, 23.06.1979

186 Nihat Ali Özcan, PKK (Kürdistan İşçi Partisi), Tarihi, İdeolojisi ve Yöntemi, s.48. 187 Abdullah Öcalan, Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru, (İstanbul: Mem

Soğuk savaş döneminin iki süper gücü olan ABD ve Sovyetler Birliği’nin hegemonya çatışmaları sürerken, Ortadoğu’da ABD karşıtı görüşleri desteklemek amacıyla Sovyetlerin bölgede etkinleşmesi ile PKK’nın ve Öcalan’ın kendilerini tanıtma ve kabullendirme dönemi aynı zamana denk gelmektedir. Buna istinaden, PKK’nın Doğu Bloğu istihbarat güçleri tarafından oluşturup desteklendiğini belirten görüşler de mevcuttur. Bu istihbarat örgütünün Sovyetler Birliği adına hareket eden Doğu Bloğu ülkelerinden Suriye ve Bulgaristan gizli servisi olması ihtimal dâhilinde görülmektedir.188 Diğer taraftan, daha sonra Rusya’nın başbakanlığına getirilecek

olan eski Dışişleri Bakanı Primakov’un o yıllarda Şam’da TASS Ajansı (Sovyetlerin resmi haber ajansı) görevlisi olarak görülmesi, asıl görevinin ise KGB (Rus Gizli Servisi) bölge sorumlusu olması ve PKK ile yakın ilişkide bulunması da söz konusudur.189

PKK hareketinin doğuşunda, kurulduğu bölgede etkinliğini artırması ve uluslararası boyut kazanmasında Suriye özel bir konuma sahiptir. Suriye’de PKK terör örgütü mensupları, başkent Şam ile Haseki ve Halep illerinin merkezlerine yakın kesimlerde birçok çiftlik kiralayarak Suriye istihbarat örgütünün desteği ve denetimi altında eğitim ve barınma imkânlarına kavuşmuşlardır190. Suriye’den aldığı destekle örgütlenme çalışmalarına giren Öcalan, burada bulunan kamplarda “1994 yılına kadar 15 bin gerilla eğittiğini” daha sonraki tarihlerde itiraf etmiştir.191 Nitekim ilerleyen dönemlerde, Suriye, PKK için vazgeçilmez bir bölge haline

188 Nihat Ali Özcan, PKK (Kürdistan İşçi Partisi), Tarihi, İdeolojisi ve Yöntemi , s.48 189 A.g.e., s.49

190 İnanç Ünal ve Can Polat, İmralı’da Neler Oluyor? APO-PKK ve Saklanan Gerçekler, s.67 191 Abdullah Öcalan, “PKK Beşinci Kongre Gerçeğine Doğru Yaklaşım”, Şam, 2 , 1995, s. 87

dönüşmüştür. PKK, 1982 yılına kadar Filistinli örgütlere ait kamplarda, sonrasında ise müstakil kamplarda faaliyetlerini sürdürmüştür.

Kasım 1979 tarihinde, üst düzey örgüt mensuplarının bulunduğu 60 civarında militan Türkiye sınırlarından yasadışı olarak Suriye’ye geçiş yapmış, buradan da Lübnan’da bulunan Yaser Arafat’ın liderliğini yaptığı FKÖ içerisinde en büyük ve en etkin grup olan El-Fetih’in iki kampına yerleşmişlerdir.192 Bir yıl süre ile ağırlıklı olarak askeri eğitim gören PKK mensuplarını eğiten Filistinlilerin tamamının, daha önceden Sovyetler Birliği, Bulgaristan, Romanya ve Küba gibi sosyalist ülkelerde eğitim gördükleri anlaşılmıştır. Bu eğitim dönemi, örgüt tarafından “pasif dönem” olarak adlandırılmıştır.193 Terör örgütünün Lübnan’daki Filistin ve Ermeni kamplarında eğitime tabi tutulması üzerine örgüt lideri Öcalan, sağlanan imkân ve desteklerden de cesaret alarak tüm faaliyet alanlarında ileri hamlelerin başlatılmasını planlamıştır.

Yine 1979 yılı içerisinde Siverek’te Bucaklar’ı ezmek ve Botan’da gerilla hareketi oluşturmak söylemi ile Halit Kod Mehmet Karasungur isimli örgüt mensuplarının sorumluluğunu yaptığı “silahlı propaganda birliği” kurulmuştur. Bu

192 PKK, Lübnan’da bulunan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKP-C) ve Filistin Demokratik Halk

Cephesi’nin (FDHC) kamplarında eğitime tabi tutulmuşlardır. Zamanla FDHC’nin bazı kampları tamamen PKK’nın kontrolüne verilmiş, böylece PKK herhangi bir Lübnanlı veya Filistinli bir örgüt gibi özel bir statü elde etmiştir. Bu husus, PKK’ya verilen önemin bir başka örneği olmuştur. PKK’nın Suriye ve Suriye’nin kontrolündeki Lübnan topraklarındaki konumu, ilerleyen yıllarda giderek daha da yükselmiştir. Bunun yanı sıra, PKK’nın İran ve Kuzey Irak’taki ilk faaliyetleri, 1980 askeri harekâtının gerçekleştirilmesinin hemen önceside İran Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP) yetkilileriyle birtakım ilişkiler geliştirilmesiyle başlamıştır. Ancak Kuzey Irak’ın kuzey şeridi ile İran- Türkiye sınırına yakın bölgelerine Barzani liderliğindeki KDP’nin etkili olması ve İran hükümetinin de Talabani’ye soğuk bakmasıyla, PKK-Talabani ilişkisinin yurt içerisine yapılacak sızmalarda avantaj yerine dezavantaj teşkil edeceğini görülmüştür.

193 Emin Demirel, Geçmişten Günümüze PKK ve Ayaklanmalar, ( İstanbul: IQ Yayınları, 2005),

yapılanma PKK terör örgütü tarafından ilk profesyonel askeri örgüt olarak tanımlanmıştır. PKK’nın ilanı, Bucak eylemi ile gerçekleşmiştir. PKK ile uzlaşmayan Bucak aşiretinin lideri ve Adalet Partisi Milletvekili Mehmet Celal Bucak’ın öldürülmesi amacıyla 29 Temmuz 1979 günü, Bucak’ın bulunduğu kayınpederinin evine saldırı düzenlenmiştir ve PKK ile “Bucak Aşireti” arasında silahlı çatışma yaşanmıştır. Eve el bombası atılmıştır. Bucak, olaydan yaralı olarak kurtulmuştur. Eylemden sonra olay yerine bırakılan bir bildiri, PKK’nın kuruluşunu ve partileştiğini ilan etmiştir.194

1980 yılı Türkiye’deki PKK tehdidini daha çarpıcı biçimde gözler önüne sermiştir. Bunun nedeni; PKK’nın diğer etnik ayrılıkçı ermeni terör örgütü ile işbirliğine gitmesi ve ortak eylem kararı almasıdır. Bu kapsamda, Ocak-Nisan 1980 tarihi içerisinde PKK liderlerinden ‘Cuma’ kod adlı Cemil Bayık ile Ermeni terör örgütü ASALA mensupları arasında iki kez güç ve eylem birliğine ilişkin ortak karar alınmıştır. PKK-ASALA ilişkileri, bir süre sonra ASALA militanlarının PKK mensuplarına özellikle patlayıcı maddeler konusunda askeri dersler vermeye başlamasıyla daha da gelişmiştir.195

7 Nisan 1980 tarihinde PKK ve Asala örgütleri, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta faaliyet yürüten Marksist-Leninist Savt-ul Şugule-İşçinin Sesi Örgütü’nün bürosunda ortak bir basın toplantısı yapmışlardır. Abdullah Öcalan, yurt içerisinde faaliyet gösteren militanlarına gönderdiği bir talimatla; PKK’nın 21-28 Nisan tarihlerini

194 Nihat Ali Özcan, PKK (Kürdistan İşçi Partisi), Tarihi, İdeolojisi ve Yöntemi , s.55–56 195 Emin Demirel, Geçmişten Günümüze PKK ve Ayaklanmalar, ( İstanbul: IQ Yayınları, 2005),

“Kızıl Hafta” ilan ettiğini, bu günlerde bütün imkânların seferber edilerek silahlı eylemlerin tamamlanmasını istemiştir. Örgütçe ilan edilen “Kızıl Hafta” ile ilgili haber ve yorumlar geniş biçimde Mayıs 1980 tarihli PKK Bülteni III’te aktarılmıştır. Daha sonrasında ise Siverek’te 21 Nisan günü orta dereceli okullarda “Kızıl Hafta”nın önemini belirten konuşmalar yapılıp, sözde devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra tüm okullara bir haftalık boykot konulmuştur. Bu kutlamalar, Viranşehir, Urfa, Suruç, Siverek, Hilvan, Halfeti, Birecik, Ceylanpınar, Gaziantep, Nizip ve birçok yerde örgüt mensupları ve kitleler tarafından yapılmıştır. 196

Önceden yurtdışına eğitime gönderilen gruplar, Mayıs 1980 tarihinde Türkiye’ye giriş yapmışlardır. Amaçları Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yayılım göstermek ve geniş çaplı faaliyetlerde bulunmaktır. PKK, söz konusu bölgede izlenecek stratejiyi eyalet sistemi şeklinde nitelendirmiştir. Bu çerçevede, terör örgütü, “batı eyaleti olarak tanımlanan Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya illerindeki silahlı faaliyetlerin, Adıyaman kırsalına dayandırılarak geliştirilmesi ve buradan çevredeki illere yayılması, “kuzey eyalet” olarak isimlendirilen Elazığ, Erzincan, Bingöl, Tunceli, Ağrı, Kars, Iğdır gibi illerdeki silahlı faaliyetlerin Tunceli kırsalındaki bölge merkezine dayandırılması ve giderek diğer bağlı illere doğru genişletilmesi, “orta eyalet” olarak nitelendirilen Diyarbakır, Mardin, Siirt, Muş, Bitlis, Van illerinden gerçekleştirilecek silahlı faaliyetlerin ise Sason kırsalına dayandırılması ve bağlı illerin dağlık alanlarına

196 A.g.e., s.128

doğru genişletilmesini” hedeflemiştir.197 Öte yandan Tunceli, Adıyaman ve Sason kırsal bölge merkezleri seçilerek, militanlar bu alanlarda üstlenmeye başlamışlardır. Bu illerin merkez seçilmesinin nedeni ise; kırsal kesime dayalı silahlı faaliyetleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin tüm alanlarına yaymaktır.198

Özet olarak, bu dönemde PKK eğitim faaliyetlerinde bulunarak harekât tekniğini geliştirmeye çalışmıştır. Şüphesiz PKK’nın dış ülkelerden gördüğü desteğin yanı sıra, örgütün basın yayın çalışmalarına ağırlık vermesi; örgütün kendisini tanıtması, yeni elemanlar ve sempatizanlar kazanmasında büyük rol oynamıştır.199