• Sonuç bulunamadı

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

4- Görünür KiĢi Olarak Okul Yöneticisi; sınıf ortamında ve koridorlarda öğretmen ve öğrencilerle etkileĢimde bulunur, bölüm toplantılarına katılır ve

2.2. ÖRGÜTSEL BAĞLILIK

2.2.5. Örgütsel Bağlılık Düzeyleri ve Sonuçları

Örgütsel bağlılık, örgütlerin amaç ve hedeflerine ulaĢmasında, bireyin amaçlarıyla örgütün amaçlarını buluĢturmada, verimlilik ve performans artısının sağlanmasında önemli bir kavram olarak karĢımıza çıkmaktadır. Örgütsel bağlılığı yüksek olan iĢgörenlerin görev, yetki ve sorumluluklarını yerine getirmede ekstra bir çaba sarf ettiği görülmektedir. Diğer yandan bağlılığı yüksek iĢgörenler örgütüyle olumlu iliĢki kurma ve bu iliĢkiyi uzun sure sürdürme eğilimindedir (Topaloğlu vd., 2008:). Örgütsel bağlılığın sonuçları, bağlılık derecesi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz olabilmektedir. Örgütsel amaçlar kabul edilebilir olmadığında iĢgörenlerin yüksek düzeydeki bağlılığı, örgütün dağılmasını hızlandırabilmektedir. Diğer taraftan amaçlar akılcı ve kabul edilebilir olduğunda ise, yüksek düzeyde bir bağlılığın etkili davranıĢlarla sonuçlanması olanağı bulunmaktadır (Balay, 2000a: 83).

Mowday vd. (1979), örgütsel bağlılığın en güçlü ve en fazla beklenen sonucunun, iĢten ayrılma niyetinin ve dolayısıyla iĢgücü devrinin azalması olduğunu belirtirler ve örgütsel bağlılığı düĢük olan bireylerin örgütten ayrılma niyetlerinin ve isteklerinin daha fazla olacağını söylerler. Nitekim araĢtırmalarında, iĢten ayrılma niyetinin, düĢük örgütsel bağlılığın ve iĢin çeĢitli yönlerine iliĢkin doyumsuzluğun bir sonucu olarak ortaya çıktığı ve örgütsel bağlılığın yüksek olmasının iĢten ayrılma niyetini azalttığı saptarlarken; Reichers (1985: 467), bağlılığın iĢ bırakma davranıĢı ile yüksek düzeyde; düĢük performans, artan devamsızlık ve gecikme gibi davranıĢlarla ise, düĢük düzeyde negatif iliĢki içinde olduğunu belirtmektedir. Mowday, Steers ve Porter (1979: 245) örgütsel bağlılığın sonuçlarının bireyin örgütte kalmak için arzu duyması, ayrılmayı düĢünmemesi ve iĢ tatmini olduğunu ileri sürmüĢlerdir. Aynı zamanda yüksek düzeyde bir örgütsel bağlılığın olumsuz sonuçları olabileceğini söylemiĢlerdir.

2.2.5.1. DüĢük Örgütsel Bağlılık

Balay (2000)’ ın aktardığına göre, örgüte düĢük düzeyde bağlılık gösteren iĢgörenler, bireysel görevle iliĢkili çabalarda geri oldukları gibi, grup bağlılığının

sağlanmasında da en az çaba gösterirler. Bu yüzden bunlar, örgüt içinde en az değerli ve duygusuz iĢgörenler olarak tanımlanırlar (Blau ve Boal, 1987). DüĢük örgütsel bağlılık gösteren bireylerin mesleki durumları bundan olumsuz etkilenmektedir. Yöneticiler güvendikleri diğer iĢgörenleri tercih ettiklerinden, düĢük bağlılık gösterenleri gözden çıkarmıĢ olmaktadırlar. Bu yüzden bunlar için yukarıya terfi etme olağan dıĢı hale gelmektedir (Randall, 1987).

Bununla birlikte düĢük örgütsel bağlılığın olumlu sonuçları olduğu da ifade edilir. ġöyle ki; Mowday vd. (1982)’ ne göre düĢük düzeyde bağlılık gösteren iĢgörenin örgütte kalması, örgüt için gizli bir tehlike oluĢturabilir. Bu iĢgören örgütten ayrıldığında, örgütteki diğer çalıĢanların tutumları iyileĢebilir ve düĢük bağlılık düzeyine sahip iĢgörenin yerine yeni alınan iĢgörenler örgüte yeni beceriler getirebilir (Celep, 2000: 23). Aynı zamanda düĢük bağlılık düzeyine sahip çalıĢanın örgütten ayrılması, onun psikolojik durumunu olumlu yönde etkileyebilir. Öğretmenlerin bağlılık düzeylerindeki eksiklik iĢyerinden ayrılma isteği ve iĢe gelmeme gibi genel anlamda hoĢnutsuzluk-soğukluk meydana getiren durumların bir ölçüsü olarak görülebilir (Rosenholtz ve Simpson, 1990: 242).

2.2.5.2. Ilımlı Örgütsel Bağlılık

Ilımlı bağlılık düzeyi, genelde iĢgören ve örgüt açısından etkilerinin yüksek olduğu düzeydir. Bu bağlılık düzeyinin iĢgören ve örgüt için çeĢitli olumlu ve olumsuz sonuçları vardır (Celep, 2000: 25).

Orta düzeyde bağlılıkta, çalıĢanın örgütteki deneyimi fazladır, ancak örgüte bağlılığı tam değildir. Bağlılığı orta düzeyde olan çalıĢanlar kendilerinden ödün vermek istememektedirler, bu yüzden örgütün bazı kararlarına karĢı çıkabilmektedirler. ÇalıĢanlar bir yandan kendi değerlerini korumaya çalıĢırken bir yandan da örgütle bütünleĢmeye çalıĢmaktadırlar. Randall’a göre bu düzeydeki çalıĢanların örgütten ayrılma istekleri az olabilmekte ve iĢ tatminine ulaĢabilmektedirler. Ancak kendi değerleriyle örgütün değerleri arasında kalan çalıĢan karar verme süreçlerinde zorlanabilmektedir. Bu durum da kararsızlığa ve iĢte aksamalara yol açabilmektedir (Somuncu, 2008: 41).

Ilımlı bağlılık düzeyinde yer alan iĢgörenler, sistemin kendilerini yeniden Ģekillendirmesine karĢı çıkmakta ve bu yüzden birey olarak kimliklerini korumak için çaba göstermektedirler. Bu düzeydeki iĢgörenler, örgütün bütün değil ancak bazı değerlerini kabul etme yeterliğine sahip olmakta, örgütün beklentilerini karĢılarken, bir yandan örgütle bütünleĢmeyi bir yandan da kiĢisel değerlerini korumayı sürdürmektedirler (Zeren, 2007: 74). Bunun yanında örgüte ılımlı düzeyde bağlılık, her zaman olumlu sonuçlar ortaya çıkarmayabilir. Bu düzeydeki iĢgörenler, topluma sorumluluk ile örgüte sadakat arasında bir bocalama ya da çatıĢma yaĢarlar. Bu durum iĢgörende kararsızlığa dolayısıyla örgütün verimsiz iĢleyiĢine yol açabilecektir (Bayram, 2005: 136).

2.2.5.3. Yüksek Örgütsel Bağlılık

Bu bağlılık düzeyinde birey örgüte güçlü tutum ve eğilimlerle bağlılık gösterir. Örgütle olan özdeĢleĢme sonucunda yüksek bağlılık, hem birey hem de örgüt açısından önemli sonuçlar yansıtmaktadır (Özler vd., 2008: 44).

Örgüte yüksek derecede bağlılık, örgüt amaçlarının etkili bir biçimde gerçekleĢtirilmesini sağladığı gibi, bazı koĢullarda amaçlardan sapmaya da neden olabilmektedir (Celep, 2000: 27). Yüksek düzeyde bağlılık gösteren bireyler aynı zamanda yüksek derecede iĢlerine de bağlı iseler, örgütün en değerli üyeleri olurlar. Bu gibi iĢgörenler örgüt içinde kurumsal yıldızlar olarak adlandırılır. Bu iĢgörenlerin; iĢin kendisinden, örgütteki geleceklerinden, denetimden, iĢ arkadaĢlarından, ödemedeki eĢitliğin yansıması olarak da ücretlerinde doyumları yüksektir. Kurumsal yıldızların örgütten ayrılmaları; mutsuzluk, hayal kırıklığına uğramaları, örgüt amaç ve kültürünün değiĢmesi, iĢten doyumsuzluk ve az ödüllenmiĢ veya mahrum bırakılmıĢ hissine kapılmaları durumlarında olur (Blau ve Boal, 1987;akt. Balay, 2000a: 89). Bu bağlılık düzeyinde iĢgörenler, örgüte güçlü tutum ve eğilimlerle bağlılık gösterirler. Yüksek örgütsel bağlılık iĢgörene, meslekte baĢarı ve ücrette doyum sağlayabileceği gibi örgüt, iĢgörenin sadakatine karĢılık ona yetki devrederek ve onu üst pozisyonlara getirerek bir Ģekilde ödüllendirmektedir (Balay, 2000a: 89).

Belli durumlarda yüksek adanmıĢlık düzeyi iĢgörenin konumunu ve tanınmasını arttırabilir. Örgüt, iĢgörenin örgüte itaat etmesine karĢılık yetki güçlerini iĢgörene

devretmek suretiyle onu ödüllendirmektedir. AĢırı bağlılıktan dolayı, yüksek derecede bağlılık gösteren iĢgörenler, en verimli ürünü ortaya koyma amacına dayalı olarak örgütün amacını isteyerek kabul etmektedirler. Böylece örgüt, yüksek iĢ baĢarısı düzeyine ulaĢmaktadır. Ancak aĢırı adanmıĢlık örgütün esnekliğini azaltabilmektedir. Örgüt kendisine güçlü biçimde bağlanan; ancak örgütün gerektirdiği koĢullara uymayan iĢgörenleri, örgütte tutmak zorunda kalmaktadır. Sonuç olarak; yüksek bağlılık düzeylerinin kabul edilmeyen olumsuz sonuçlarından ve en önemlilerinden birisi, bu iĢgörenlerin örgüt adına yasal ve ahlaki olmayan davranıĢ göstermede daha istekli davranabildikleridir. Örgüt içi çatıĢmalarda, bu iĢgörenler, kendi kiĢisel ahlaklarını ve yaptırımları, örgütün emirlerinin ve kurallarının üstünde tutabilmektedirler (Celep, 2000: 27).