• Sonuç bulunamadı

2.8. Saldırganlık ve Şiddeti Önleme ile İlgili Araştırma ve Yayınlar

2.8.2. Öğretmenlere Yönelik Çalışmalar

2.8.2.2. Öğretmenlere Yönelik Yurt İçinde Yapılan Bazı Çalışmalar

Şimşek (2004), insancıl yaklaşıma dayalı olarak geliştirilen bir grup rehberliği programının, öğretmenlerin disiplin anlayışları üzerindeki etkisini belirlemeyi amaçladığı bir araştırma yapmıştır. Çalışma kapsamında, öğretmenlerin disiplin anlayışlarını ölçmek amacıyla, araştırmacı tarafından Öğretmen Disiplin Anlayışı Ölçeği geliştirilmiş, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Geliştirilmiş olan ölçek, 16 öğretmenden oluşan deney grubuna ve 16 öğretmenden oluşan kontrol grubuna ön test olarak uygulanmıştır. Daha sonra deney grubuna 8 oturumluk bir eğitim programı verilmiştir. Uygulamadan sonra ölçek, her iki gruba da son test olarak tekrar uygulanmıştır. Eğitim programında, öğretmenin öğrencisini daha iyi anlamasına, onlarla daha iyi bir ilişki kurabilmesine ve disiplin sorunlarını ilişkiye zarar vermeden çözebilmesine yardımcı olabilecek bilgi ve beceriler üzerinde durulmuştur. Bulgular genel olarak değerlendirildiğinde, uygulanan eğitim programının, öğretmenlerin disiplin anlayışlarında olumlu bir değişikliğe yol açtığı görülmüştür.

Öner ve Takış (2006) Çatışma Çözme ve Arabuluculuk Hizmet İçi Eğitimi programlarında, Arı Okulları’nda görev yapan ve eğitimi almaya gönüllü 15 öğretmenle tam 3 gün süreli bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Çatışma Çözme eğitimi kapsamında; çatışmanın ne olduğu, hangi nedenlerden kaynaklanabileceği, çatışmaya gösterilen tepkilerin neler olduğu ve bu tepkilerin ne gibi sonuçlar getireceği, okul programları içerisinde çatışma çözme eğitimine neden yer verilmesi gerektiği konularına değinildikten sonra çatışma çözme sürecinin adımlarını paylaşmışlardır. Çatışma çözme sürecinin aşamaları gruba verildikten sonra, süreçte kullanılan yöntemlerden biri olan ‘arabuluculuk’ yöntemine geçmişlerdir. Arabuluculuğun ne olduğu, ilkeleri, arabuluculuk sürecinde roller ve kurallar, arabulucunun taşıması gereken nitelikler ve arabuluculuğun adımları üzerinde durulduktan sonra, bazı öyküler (İki keçi, kırmızı baslıklı kız) senaryolaştırılmış, rol alma yöntemiyle canlandırılmış, çatışma çözme sürecindeki her bir adım uygulanmıştır. Araştırmacılar, eğitimde arabuluculuğu uygulayarak, yasayarak deneyim kazanmalarını amaçladıkları için örnekleri zenginleştirmiş ve üyelerden küçük gruplar oluşturarak arabuluculuk sürecine ilişkin senaryolar hazırlamaları ve

bunları grupla paylaşmalarını istemişlerdir. Eğitim programında etkinlik formları, çalışma kağıtları ve program sonunda öğretmenlerin görüşlerini almak amacıyla değerlendirme formları kullanılmıştır. Arı Okulları’nda gönüllü öğretmenlerle yürütülen Çatışma Çözme ve Arabuluculuk Hizmet İçi Eğitim Programının değerlendirme sonuçlarında öğretmenler, kendilerine ve çatışma anında verdikleri tepkilere yönelik farkındalık kazandıklarını ve bu değişimi hem kendilerine hem de okul yaşantılarına yansıtabileceklerini ifade etmişlerdir.

Türkiye’de şiddet içeren olayların artması ve okul çağı çocuk ve gençlerini de içine alacak şekilde yaygınlaşması üzerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2006- 2011+ yıllarını kapsayan dönemde eğitim ortamlarında şiddetin önlenmesi eylem planı hazırlanmıştır. Bu eylem planında öğretmenlere yönelik çalışmalara da yer verilmiştir. Eylem planında öğretmenlere yönelik çalışmaların gerekçesi şöyle ifade edilmektedir:

“Öğretmenlerimiz, eğitim ortamlarında gözlenen, yaşanan şiddetin çoğu zaman mağduru ya da kaynağı olabilmektedirler. Bu nedenle eğitim ortamlarında şiddetin önlenmesi ve barış kültürünün geliştirilmesi açısından yürütülecek faaliyetlerin odağına öğretmenlerin yerleştirilmesi gerekmektedir. Öğretmenlerimiz, eğitim ortamlarında öğrenciler için önemli bir rol modeldir. Bu açıdan öğretmen davranışları ve tutumları barış kültürünün geliştirilmesinde ve bu kültürün kalıcı hale getirilmesinde anahtar konumdadır. Öğretmenler, şiddetten uzak bir eğitim ortamının sağlanmasında taşıdıkları önem nedeniyle öncelikli olarak ele alınması gereken aktörlerdir”.

Eylem planında öğretmenlere yönelik çalışmaların hedefleri de şunlardır:

1.Şiddeti; eğitim, disiplin ve sorun çözme aracı olarak kullanmayan öğretmen ve yöneticiler yetiştirmek.

2.Okullarda ve dersliklerde öğrenciler üzerinde etkin denetim sağlayan öğretmenler ve yöneticiler yetiştirmek.

3.Mesleki motivasyonları ve iş doyumları artırılmış öğretmen ve yöneticiler yetiştirmek.

4.Genel pedagojik formasyon yanında alana yönelik pedagojik formasyonu yeterli öğretmenler yetiştirmek.

5.Öğretmenler ve yöneticiler için şiddetin azaltılmasına yönelik performans kriterleri belirlemek ve uygulamak.

6.OECD ortalamasına uygun öğretmen başına düşen öğrenci sayıları ve derslik başına düşen öğrenci sayıları oluşturmak. Milli Eğitim Bakanlığı bu hedeflere öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim programlarıyla ulaşmayı planlamaktadır (Milli Eğitim Bakanlığı, 2006 a).

Öğretmenlere yönelik yurt dışı ve yurt içi çalışmalar genel olarak değerlendirildiğinde: çalışmaların çoğunlukla hizmet içi eğitim programları olarak düzenlendiği görülmektedir. Uygulanan programların öğretmenlere, sınıf ortamlarını olumlu yönde değiştirebilmek için gerekli bilgi ve becerileri (Sinclair ve Fraser, 2002), zorbalığı önleme becerileri (Newman-Caelson ve Horne, 2004), şiddet önleme programlarını uygulayabilmek için gerekli bilgi ve becerileri (D’Andrea, 2004), kazandırmada etkili olduğu, disiplin anlayışlarında olumlu bir değişikliğe (Şimşek, 2004) yol açtığı, çatışma anında verdikleri tepkilere yönelik farkındalık (Öner ve Takış, 2006) kazandırdığı bulgularına ulaşılmıştır.

2.8.3. Hem Öğretmenlerin Hem de Öğrencilerin Birlikte Hedef Alındığı Çalışmalar.

Alan yazında öğretmen ve öğrencileri birlikte içeren bir çalışmaya ulaşılmıştır. Uzun süreli ve kapsamlı bir araştırma olan bu çalışmada öğrencilere, ailelerine ve öğretmenlerine iletişim becerileri, problem çözme becerileri, duyguları anlama, çatışma çözme ve öfke kontrolü eğitimi verilerek öğrencilerin saldırganlık davranışları incelenmiş ve aşağıdaki bulgulara ulaşılmıştır.

Webster-Stratton ve Reid, (2003) etkili iletişim ve problem çözme becerilerinin saldırganlık davranışları üzerindeki etkisini araştırmak için çok boyutlu deneysel bir çalışma gerçekleştirmiş, çocuklara empati ve iletişim becerilerinin yanı sıra problem çözme becerileri konusunda da destek vermiştir. İletişim becerileri eğitiminde

çocuklara kendi duygularını ayarlama, diğer insanların duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlama konusunda uygulamalar yaptırılmış, problem çözme becerilerine yönelik program da ise bireyin karar verme durumlarında yaşadığı çatışmaları saldırganlık yerine daha kabul edilebilir, daha “sağlıklı” davranışlarla çözümleyebilmesi amaçlanmıştır. Öfke patlamaları problem çözme sürecini sekteye uğrattığı için, bireylere problem çözme becerilerini kullanarak öfkelerini kontrol etmeleri öğretilmiş, gerçekleştirilen eğitimler sonrasında, katılımcıların iletişim ve problem çözme becerilerinde gelişme, saldırganlık davranışlarında ise azalma gözlenmiştir. Kazandırılan becerilerin genellenmesini sağlayabilmek için aileler de çalışmaya dahil edilmiş, dört ayrı grup oluşturulmuştur. Sadece çocukların (CT) ya da ailelerin (PT) yer aldığı gruplarla, hem çocuk hem de ailenin eğitime dahil edildiği grup (CT+PT) ve kontrol grupları karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda kontrol grubu hariç diğer üç grupta yer alan çocukların saldırganlık davranışlarında azalma olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, çocuk ve ailenin birlikte yer aldığı grup, sadece çocuğun ya da sadece ailenin katıldığı gruptan daha başarılı olarak değerlendirilmiştir. İlk çalışmaya öğretmen eğitimi programı da dahil edilerek ikinci bir çalışma yapılmıştır. Dört ayrı grup oluşturulmuştur. Sadece çocukların (CT) ya da öğretmenlerin(TT) yer aldığı gruplarla, hem çocuk hem de öğretmenlerin eğitime dahil edildiği grup (CT+TT) ve kontrol grupları karşılaştırılmıştır. 18 haftalık çocuk eğitim programı ilk çalışmadaki programın aynısıdır. Öğretmen eğitimi, dört tam günlük semineri ve ayda en az iki kez çocuklar ve ailelerin terapistiyle bireysel bir davranış planı oluşturmak için bir araya gelinen okul danışması oturumunu içermektedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, CT ve CT+TT gruplarındaki çocuklar kontrol grubundaki çocuklara göre sosyal becerilerinde artış olduğu görülmüştür. Her iki grupla kontrol grubu arasında anlamlı farklılık bulunmuştur, fakat CT ve CT+TT arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Şaşırtıcı bir şekilde CT ve CT+TT gruplarındaki çocukların öğretmenleri ve annelerinin çocuklarla ilişkilerinde daha az eleştirel oldukları saptanmıştır.

BÖLÜM III YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın modeli, araştırma gruplarının oluşturulması, kullanılan ölçme araçları, bu araçların geçerlik ve güvenirlik çalışmaları, verilerin analizinde kullanılan istatistiksel teknikler, uygulanan programlar, pilot uygulamalar ve bu programlarda yer alan oturumların içeriğine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.