• Sonuç bulunamadı

Öğretmen ve Öğrencilerin Üniversite ve Meslek Seçimine Yönelik Görüşlerine İlişkin

çıkmamaktadır. Meslek lisesinde okumakta olan bir öğrenci bu durumun adaletsizlik yarattığına ilişkin görüşünü şöyle ifade etmiştir;

…Üniversite okuyacak adayların, kesinlikle belirli niteliklere sahip olması gerekir. Alanını sevmesi gerekir. Meslek lisesinde okuyan öğrenciler, adil şartlarda değil. Ben elektronik biliyorum, ama hiç elektronik bilmeyen birisi fen lisesinden gelip, ODTÜ ya da BOĞAZİÇİ’ ne giriyor. Ben giremiyorum.

Bu hiç adil değil. Meslek lisesine bir ayrıcalık sürdürülmesi gerekir (Öğrenci 15).

4.6.Öğretmen ve Öğrencilerin Üniversite ve Meslek Seçimine Yönelik Görüşlerine

ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmekten çok, piyasada kendilerinden beklenen rolde davrandıkları anlaşılmaktadır. Alınan yanıtlardan bazıları şöyledir.

…Kim ne derse desin sosyoloji yazacağım, çünkü çok istiyorum. Daha çok kendime yakın hissettiğim bölümleri, daha çok eğlenceli bulduğum, daha çok sevebileceğim, işleri tercih edeceğim. Bu tarz düşünmek daha mantıklı geliyor (Öğrenci 2).

…Onların kafalarında zaten birtakım şeyler şekilleniyor. Ama bizim de yönlendirmelerimiz oluyor. Ben kesinlikle gönlünde ne varsa hangi işte mutlu olacaksa o mesleğe yönlensin isteriz. Sonuçta her meslekte en iyisi olursan kendi yaşamını kazanırsın. Şansın olur. Herkes ne isterse olsun ama en iyisi olsun düşüncesindeyim (Öğretmen3).

…ailem ablamla abimde bir hata yaptılar, onlar sevmedikleri işleri yapıyorlar, mutsuzlar. O yüzden bana karışmıyorlar. Onu gördüler. Ben kendimden çok emin bir şeklide söylüyorum. Onlar şu konuda bana inandılar. Sosyoloji okursam tamamen akademisyen olma düşünüyorum, ya da yurtdışı düşünüyorum. Bu yüzden de biraz karışmıyorlar (Öğrenci13).

Yalnızca bu cevaplar ile bir değerlendirme yapacak olursak öğretmenlerin ve öğrencilerin meslek seçimi konusunda iktisadi gerekçelerle düşünmediği ve bu tercihlerini araçsallaştırmadığı anlaşılabilir. Bu konuya ilişkin görüşlerden öğrencilerin daha çok keyifle yapabilecekleri işleri tercih ettikleri, öğretmenlerin de onları bu şekilde yönlendirdiği ortaya çıkmıştır. Ancak burada dikkat edilecek önemli bir nokta şudur. Öğrencilerin tercih ettiği, öğretmenlerin de yönlendirdiği mesleklerin yüksek öğrenim diploması ile yapılabilecek meslekler olmasıdır. Görüşmelerden öğrencilerin toplumda saygın kabul edilmeyen meslekleri tercih etmediği, öğretmenlerin de bu mesleklere öğrencilerini yönlendirmedikleri ortaya çıkmaktadır. Daha önceki bölümlerde öğrencilerin üniversiteli olmanın önemi ve değeri ile ilgili görüşleri yorumlanmış, onların üniversiteli ve diplomalı olmaya iktisadi anlamlar yüklediklerine ilişkin bulgulara yer verilmişti. Bu bulgularda öğrencilerin ve öğretmenlerin üniversiteli olmayı para, statü gibi iktisadi ve maddi gerekçelerle önemsediği ortaya konulmuştu. Bu bulgular yukarıdaki yanıtlar ile birlikte düşünüldüğünde öğrencilerin yalnızca saygın olan meslekleri severek yapabileceği sonucuna ulaşabiliriz. Bu düşünce ile öğrencilerin meslek seçimi konusunda, öğretmenlerinde onları yönlendirme konusunda aslında araçsal ve iktisadi rasyonalite temelinde bir tutumları olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutum öğrenci ve öğretmenlerin görüşlerinden anlaşılmaktadır.

…Çevremde hâkim ve savcılar vardı. Hep sempatim oluştu onlara onların yanına gittiğimde odalarına girdiğimde gördüklerim hep insanın egosunu tatmin eden şeyler. Tercihlerim o yönde olacak (Öğrenci8).

…Özel yerlerde çalıştım birkaç iş yaptım. Bir yerde çalışıyordum 50 kg ’lık fıçıları taşıyordum, çok eziliyordum. Yazın mesela okula geri döndüğümde çok zayıflamış şekilde geri dönüyordum. 13 saat filan çalışıyordum ve 30 lira alıyordum. Eğer okumazsam bu şartlarla karşılaşacağım (Öğrenci2).

...Bence büyük bir paydası maddi beklentiler ama onun dışında da insanın kendini geliştirmesi iyi bir şey. İyi bir mesleğin olursa toplumdan daha fazla saygı görürsün. Küçük yaştan beri hedeflediğim bir meslek var, bu mesleğe sahip olmak için üniversite okumak zorundayım (Öğrenci7).

…İki dayım var biri mühendis, diğeri profesör, onlar gibi olmak istiyorum. Baktığımda kendilerine zaman ayırabiliyorlar, ekonomik durumları iyi. Diğer işlerde nasıldır bilmiyorum ama bunlar beni etkiliyor (Öğrenci10).

Bu bölümün alt sorularında öğrencilere gelecekte iş bulma para kazanma ihtimali düşük bir mesleği tercih ettiğinde alenin bakışı nasıl olur sorusu yöneltilmiştir. Öğretmenlere ise öğrencilerinin gelecekte iş bulma ihtimali düşük bir bölümü tercih edeceklerini söylediğinde onlara karşı tutumunuz nasıl oluyor sorusu yöneltilmiştir. Alınan yanıtlardan öğretmenlerin ve öğrencilerin genelde eğitime özelde de yüksek öğrenime iktisadi bir yaklaşımla değer verdiği ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerden alınan yanıtlardan onların para saygınlık ve statü bakımından tatmin edici bulunmayan meslekleri tercih ettiklerinde aileleri ile problem yaşadığı anlaşılmaktadır. Öğretmenlerinde bu yönde öğrencilere karşı olumsuz tutum sergilediği yine bu görüşmelerden elde edilen bulgulardır. Bazı öğrenciler bu konudaki görüşlerini şöyle ifade etmişlerdir.

…Ailem benim hukuk okumamı ister. Ben psikoloji istiyorum fakat ailem bana psikoloji okuyacağına hukuk oku diyor. Marangoz olmak istesem çok tepki ile yaklaşırlardı (Öğrenci 11).

…Ailem ile bu konuları konuşmayı bıraktım. Çünkü onlar hukuk okumamı istiyorlar ama ben hukuk okumak istemiyorum (Öğrenci 12).

…Geleceğim açısından iş bulma ihtimali düşük olan bir bölüm tercih etsem ailem emeklerinin boşa gittiğini düşünür. Yetiştirdiği ağacın meyvesini almak ister, meyvesini alamayınca da üzülür (Öğrenci 13).

Öğrencilerini iş bulma ihtimali düşük olan meslekleri tercih ettiklerinde ise öğretmenlerinin onlara karşı tutumlar ve ifadeleri şu şekilde gerçekleşmektedir;

… Öğrencilerim gelecekte iş bulma olasılığı çok düşük bir meslek seçerse yaklaşımımım çok hoş olmaz, ikna etmek için elimden ne geliyorsa yaparım (Öğretmen 4).

…onlara şöyle yaklaşıyorum; daha geçerli bir meslek varsa önce kendini ona yönlendir, hayatını garanti altına aldıktan sonra onun ilerde eğitimini alabilirsin (öğretmen5).

…Yapıyorum maalesef sosyoloji yazmayın, dünyanın en güzel bölümüdür ama para kazanamazsınız diyorum. Ama psikoloji yazın çünkü insanlar kendi sorunlarını çözemiyorlar ve psikologlara gidiyorlar.

Piyasada ihtiyaç olan meslekleri yazmalarını öneriyorum (Öğretmen10).

Bununla birlikte öğrencilere gelecekte iş bulma ve gelir elde etme kaygısı taşımasaydınız, seçtiğiniz meslek farklı olur muydu sorusu yöneltildiğinde aslında birçoğunun gerçekte farklı meslekler istediği ortaya çıkmaktadır. Görüşmecilerin meslek seçimine yönelik tercihlerinin onlara gelecek yaşantısında maddi kazanç ve saygınlık getirecek biçimde olduğu anlaşılmaktadır. Bu kaygının ortadan kalkması durumunda öğrencilerin bir kısmı üniversite okumaya hatta çalışmaya bile gerek duymadıklarını ifade etmişlerdir.

…İş bulma kaygım olmasa, para kaygısı olmasa meslek yapmak istemezdim. Çalışmazdım (Öğrenci 1).

…Kesinlikle tiyatro okumak isterdim (Öğrenci 6).

…Para kaygım olmayacaksa; Bir şey yapmak istemem, hobilerimle ilgilenirim, istediğim şeyleri yaparım (Öğrenci 10).

…Benim hedefim yok, sınavda maksimum puan almak için uğraşacağım. Ve aldığım puana göre tercih yapacağım. Zaten ne seçersem istediğim meslek olmayacak. Ben istemediğim mesleklerden en çok sevdiğimi seçeceğim. Aslında futbolcu olmak isterdim (Öğrenci 11).

Yanıtlardan görüldüğü üzere öğrenciler bir şey yapmayı ve çalışmayı yalnız günümüz toplumundaki iktisadi anlamıyla kavramaktadırlar, alınan görüşlerden anlaşıldığı kadarıyla onlara göre bir şey yapmak yalnızca gelir elde edebilecekleri bir mesleği icra etmektir. Bu görüşlerden anlaşıldığı kadar öğrenciler emeği ücret üzerinden değerlendirmekte, kapitalist toplumdaki çalışma biçiminin dışında bir çalışma anlayışını tahayyül edememektedir.

Bu bölümün diğer alt sorusunda öğretmenlere ve öğrencilere bazı üniversitelerin ve programların diğerlerine göre neden daha çok revaçta olduğu sorulmuştur. Bu soruya karşı verilen yanıtlarda öğretmen ve öğrenciler ortak bir görüşü paylaşmaktadırlar. Bu görüşte olanlar, İş dünyasında tercih edilen okulların ve piyasa koşullarında daha çok talep edilen mesleklerin daha popüler olduğunu ifade etmişlerdir. Bu yöndeki görüşlerden bazılar şöyledir;

…Reklam, çok reklamı yapılıyor, mesela şu anda herkes psikoloji okumak istiyor. Her Anadolu lisesinden 30 kişinin 20’ si psikoloji ister geri kalanı hukuk ister. Eskiden hukuk daha fazla tercih ediliyordu. Şimdi avukat çok fazla diyorlar, o yüzden psikoloji ye doğru kaydılar. Piyasa belirliyor aslında. Sayısal da elektrik elektronik çok rağbet görüyor, çok para kazanıyorlar diye (Öğrenci1).

…Genel olarak isim yapmış okular çok tercih ediliyor. Puanlarını da çok yüksek tutuyorlar. İş alma konusunda bu okullar daha avantajlı (Öğrenci 9).

…eski olan, kampüsü olan, iş bulma şansı olan okullar daha çok tercih edilir. Örneğin bir özel üniversite daha çok iş bulma açısından tercih edilir (Öğrenci13).

Bu görüşlerden anlaşıldığı üzere üniversite tercihi yapacak öğrenciler isim yapmış, dönemin koşullarına göre markalaşmış üniversitelerden mezun olmanın iş hayatlarında patronlarının beklentilerine daha iyi cevap verdiklerini düşünmektedir. Yine alınan cevaplardan anlaşıldığı üzere günümüzde özel üniversitelerin iş piyasasında geçerliliğinin devlet okullarına göre arttığı sonucu çıkartılabilir. Bu kısımda alınan cevaplardan öğretmenlerin ve öğrencilerin bölümlerin ve üniversitelerin geçerliliğinin zamanın koşullarına göre değişkenlik gösterdiğini düşündüğünü söylemek mümkündür, bu değişkenlikteki belirleyen ise piyasadaki ekonomik koşullar olarak ifade edilmiştir.