• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.5. Çoklu Zekâ Kuramı Alanları

Gardner'ın ileri sürdüğü zekâ alanları aşağıda görülmektedir.

2.5.1. Sözel/Dilsel Zekâ

Dil zekâsı, sözcükleri hem sözlü hem de yazılı olarak etkili bir biçimde kullanma becerisidir (Demirel, 2006).

Sözel/dilsel zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Yazılı ve sözlü iletişimde başarılıdırlar.  Kelimeleri doğru bir şekilde telaffuz ederler.  Sözlük kullanmayı severler.

 Sözlük bilgisi (anlam, eş anlam, zıt anlam vb.) gelişmiştir. Çoklu Zekâ Kuramı Sosyal Bireylerarası Zekâ Doğacı Doğa Zekâsı İçsel Özedönük Zekâ Müzikal Ritmik Zekâ Görsel Uzamsal Zekâ Mantıksal Matematiksel Zekâ Bedensel Duygudevinim Zekâ Sözel Dilbilimsel Zekâ

 Ses, ses dizimi ve anlam bilgilerine sahiptirler ve iletişimlerinde bu bilgilerini başarı ile kullanırlar.

 Sözlü iletişimlerinde atasözleri, deyimler ve güzel sözler kullanırlar.  Yabancı dillere meraklıdırlar, bu dilleri kullanmada başarılıdırlar.  Anlatmayı, dinlemeyi, okumayı ve tartışmayı severler.

 Sözel bulmacalardan ve sözcük oyunlarından hoşlanırlar.  Yazılı ve sözlü uyarıcılara karşı duyarlıdırlar.

 Yazılı ve sözlü hafızaları kuvvetlidir.

 Yazılar, resimlerden daha fazla dikkatlerini çeker.  Sözcük, tarih, isim hafızaları iyidir.

 Hikâye dinlemeyi ve anlatmayı severler.  Tekerleme söylemede başarılıdırlar.

 Türkçe, yabancı dil, sosyal bilgiler gibi sözel içerik ağırlıklı derslere karşı ilgilidirler.

Bu zekâ, insanlar arasında bulunan en yaygın zekâ türüdür. Günlük hayatımızla tamamen iç içe olduğu için geliştirme imkânı ve ihtimali de en fazla olan zekâ türüdür (Kızıltepe, 2007). Diğeri de matematiksel/mantıksal zekâdır. Bu zekâların önemsenmesinin temel nedeni test sınavlarının bu iki zekâya seslenen sorulardan oluşmasıdır. Ayrıca kullandığımız öğretim yöntem ve tekniklerinin çoğu bu iki zekâ odaklıdır. Bu nedenlerden dolayı bu zekâları baskın olan öğrenciler süreçte baskın zekâlarına seslenildiğinden diğerlerine göre daha avantajlı olmakta ve bu iki zekâ devamlı uyarıldığından diğer zekâlara göre daha fazla gelişim fırsatı bulmaktadır (Temiz, 2007).

Dilsel açıdan yetenekli çocuklar; yazar, öğretmen, yayıncı, turist rehberi, avukat, kütüphaneci, halkla ilişkiler uzmanı, editör, çevirmen veya komedyen olabilir (Ömeroğlu ve Ceylan, 2005).

2.5.2. Mantıksal/Matematiksel Zekâ

Mantıksal düşünme, sayıları etkili kullanma, problemlere bilimsel çözümler üretme ve kavramlar arasındaki ilişkileri ayırt etme, sınıflama, genelleme yapma,

matematiksel bir formülle ifade etme, hesaplama, hipotez test etme, benzetmeler yapma gibi davranışları gösterme yeteneğidir (Demirel, 2006).

Matematiksel/mantıksal zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Sayılarla çalışmayı severler.

 Sayısal hesaplamalarda başarılıdırlar.  Sayısal ifadeleri kullanmayı severler.

 Matematik, Fen ve Teknoloji derslerine karşı ilgilidirler.

 Bilgisayar oyunlarından, mantık bulmacalarından, satranç, dama, tavla gibi stratejik oyunlardan hoşlanırlar.

 Neden-sonuç ilişkileri kurmada başarılıdırlar ve bu ilişki içinde düşünmeyi severler.

 Gruplamada, sentez ve analiz etmede başarılıdırlar.

 Karşılaştıkları bir olayı ve durumu neden, nasıl, niçin, niye soruları içinde düşünürler.

 Soyut ilişkiler ve bağlantılar kurmada başarılıdırlar.  Muhakeme becerileri gelişmiştir

Bilim adamları, matematikçiler, muhasebeciler, mühendisler, bilgisayar programcıları, istatistikçiler ve benzeri işlerle uğraşanlar matematiksel/mantıksal zekâsı güçlü olan bireylere örnek sayılabilir (Demirel, 2006).

2.5.3. Görsel/Uzamsal Zekâ

Üç boyutlu bir nesnenin şekil ve görüntüsünü hayal edebilme başka bir deyişle dünyayı doğru algılama ve algılama üzerine gördüklerini yansıtabilme yeteneğidir (Demirel, 2006).

Görsel/uzamsal zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Sanat etkinliklerini severler ve bu etkinliklere katılmaya heveslidirler.  Hayal kurmayı severler.

 Zihinlerinde tasarladıklarını az hata ile ya da hatasız olarak gerçeğe dönüştürebilirler.

 Okurken kelimelerden çok resimler dikkatlerini çeker.  Varlıkların görsel imgelerini çok iyi ve net hatırlarlar.  Görsel sunuları izlemeyi severler.

 Resim yapmaktan ve çizim yapmaktan hoşlanırlar.  Yön ve adres bulmada başarılıdırlar.

 Çizerek, resimleyerek çalışır ve not alırlar.  İnsan yüzlerini kolay unutmazlar.

 Bir nesnenin farklı duruş ve görünüşlerini gözlerini kapatarak hayal edebilirler.  Haritaları, çizelgeleri, grafikleri ve diyagramları kolay okurlar ve

anlamlandırırlar.

 Eşyaları belirli bir alana yerleştirmede başarılıdırlar.

 Renk, çizgi, şekil, zaman, mekân, biçim, desen gibi olgulara ve bu olgular arasındaki ilişkilere karşı duyarlıdırlar.

 Resim, teknoloji ve tasarım derslerine karşı ilgilidirler.

Mimarlar, denizciler, pilotlar, heykeltraşlar, ressamlar, izciler, avcılar, dekoratörler ve tasarımcılar uzamsal zekâlarını en üst düzeyde kullanırlar (Demirel, 2006).

2.5.4. Müziksel/Ritmik Zekâ

Duyguların aktarımında, müziği algılama ve sunmada müziği bir araç olarak kullanma yeteneği; yani ritme, melodiye, tona karşı duyarlı olma yeteneğidir (Demirel, 2006).

Müziksel/ritmik zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Şarkıların melodilerini çok iyi hatırlarlar.

 Bir müzik aletini çok iyi çalarlar ya da çalmak isterler.  Müzik dersini severler.

 Bir şarkı duyduğunda farkında olmadan ona eşlik ederler.  Çalışırken müzik dinlemekten hoşlanırlar.

 Dışarıdan gelen sesler genelde dikkatlerini çeker.

 Elleriyle ya da kalemle vurarak tempo tutarlar ve bunu yapmaktan hoşlanırlar.  Bir melodiyi hatırlamak için birkaç kez duymaları yeterlidir.

 Konuşurken, yazarken ve hareket ederken elleri ve ayakları ile ritim tutarlar.  Konser, müzikal gibi gösterimlere gitmekten hoşlanırlar.

Bu zekâsı güçlü olan kişiler, müzisyenler, koristler, orkestra şefleri, enstrüman üreticileri ve bestecilerdir (Demirel, 2006).

2.5.5. Bedensel/Kinestetik Zekâ

Düşünceleri, duyguları ifade ederken ve problemleri çözerken bedeni kullanma yeteneğidir (Demirel, 2006).

Bedensel/kinestetik zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Spor faaliyetlerine katılmaktan hoşlanırlar.

 Bir yerde uzun süre hareket etmeden kaldıklarında bu durumdan hoşlanmazlar, kımıldamaya başlarlar.

 Jest, mimik, el ve kol hareketlerini konuşurken çok kullanırlar.  Bir şeyi parçalarına ayırmayı ve onları tekrar birleştirmeyi severler.

 Çamurla oynamayı, yontmayı veya diğer devinimsel nitelikteki etkinliklere katılmaktan hoşlanırlar.

 Beden eğitimi dersini severler.

 Jimnastik yapmaktan, dans etmekten hoşlanırlar.

 Yazılı rapor projeler yerine model yapabilecekleri projeleri tercih ederler.  Dokunma ve hareket içeren etkinlikleri severler.

 Konuşurken dokunmaktan hoşlanırlar.

Balerinler, sporcular, heykeltıraşlar, mimarlar, pantomim sanatçıları, cerrahlar, teknisyenler, aktörler, el işleri ile ilgilenenler bu zekâya örnek gösterilebilir (Demirel, 2006).

2.5.6. Sosyal/Kişilerarası Zekâ

İnsanlarla ilişki kurma, diğer bireylerin ruh hallerini, duygularını, güdülenmişliklerini ve niyetlerini anlama ve davranışlarını yorumlama yeteneğine sahip olmadır (Demirel, 2006).

Sosyal/kişilerarası zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Arkadaş sayıları fazladır.

 Empati yetenekleri çok gelişmiştir.

 Arkadaşlarıyla ya da akranlarıyla vakit geçirmeyi severler.  Başkaları onlarla vakit geçirmek ister.

 Başkalarına selam verirler, onların hatırlarını sorarlar ve onları önemserler.  Çevrelerindeki kişilerle iyi anlaşırlar, duygularını anlarlar.

 Arkadaşlarının kötü zamanlarında onlarla ilgilenirler.  Başkalarını ikna etmede başarılıdırlar.

 Grup içinde rahattırlar ve çoğu zaman liderlik özellikleri sergilerler.  Problemi olanlara öğüt verirler.

 Grup oyunlarından, etkinliklerinden hoşlanırlar.  Organizasyon yapmada başarılıdırlar.

Politikacılar, liderler, psikologlar, öğretmenler, aktörler, turizmciler bu yeteneklerini iyi kullanan insanlardır (Demirel, 2006).

2.5.7. Bireysel/İçsel Zekâ

Bireyin kendisini, güçlü ve zayıf yönlerini, ruh halini, arzu ve niyetlerini anlama ve de bu doğrultuda yaşamını planlama ve yönlendirme becerisine sahip olmasıdır (Demirel, 2006).

Bireysel/içsel zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Duygularını ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde dile getirirler.  Kendilerine güvenleri yüksektir.

 Kendilerinin zayıf ve güçlü yanları hakkında gerçekçi bir görüşe sahiptirler.  Başkalarına pek fazla akıl danışmazlar.

 Lokanta, sinema gibi yerlere tek başlarına gitmekten hoşlanırlar.  Sınıfta genellikle arka sıralarda oturma eğilimi gösterirler.

 İçine kapanık tutum sergileyebilecekleri gibi sosyal bir grup içinde lider özelliği de gösterebilirler.

 Bağımsızlıktan hoşlanırlar ve bağımsız olma eğilimindedirler.  Yalnız başına iş yapma yetenekleri güçlüdür.

 Başarı ve başarısızlıktan ders alırlar.  Günlük tutmaktan hoşlanırlar.  Gerçekçi amaçlar oluştururlar.  Kendilerini motive edebilirler.  Hobileri vardır.

Bu zekâ boyutunda gelişmiş olan insanlara örnek olarak filozoflar, yazarlar, şairler, güzel sanatlarla uğraşanlar ve müzisyenler gösterilebilir (Genç, Kazandırır, Aytürk, 2005).

2.5.8. Doğa Zekâsı

Gardner’ın 1995’te ortaya attığı sekizinci zekâ türüdür (Demirel, 2006). Doğanın sembollerini ve dengesini anlama, yaşayan canlıları tanıma, onları belirli karakteristik

özelliklerine bağlı olarak sınıflandırma ve diğerlerinden ayırt etme yeteneğidir (Temiz, 2007).

Doğa zekâsı baskın olan bireylerde gözlenen örnek özellikler şunlardır (Temiz, 2007):

 Doğa, hayvanat bahçesi gezilerini severler.

 Hayvan hakları ve çevreyi koruma ile ilgili konuşmayı severler ve bu konularla ilgili dernek ve kuruluşlarda aktif rol almaya eğilimleri vardır.

 Evcil hayvan beslemeyi severler.

 Toprakla oynamayı ve bitki yetiştirmeyi severler.

 Mevsimlere, iklim olaylarına, yeryüzü şekillerine, gökyüzüne karşı meraklı ve ilgilidirler.

 Çevre bilinçleri iyi gelişmiştir.

 Doğanın dengesinden, düzeninden model ve örnekler kullanarak açıklama yapmayı severler.

 Doğa dergilerini ve belgeselleri izlemekten hoşlanırlar.  Doğadaki sınıflamanın farkındadırlar.

 Doğa olaylarını, varlıklarını kullanarak öğrenmekten hoşlanırlar.

 Doğadaki oluşumların farkındadırlar, bu oluşumlar ve olaylara karşı ilgilidirler. Doğa bilimciler, astronotlar, dağcılar, doğa belgeseli yapımcıları ve izciler gibi insanlar doğa zekâsı gelişmiş kişilere örnek olarak verilebilir (Genç, Kazandırır ve Aytürk, 2005).