• Sonuç bulunamadı

Bir öğretim yöntemi olarak çok alanlı görsel sanatlar eğitimi, sanatın belli başlı dört alanını içermek ve birleştirmek durumundadır. Ayrıca görsel sanatlar araştırma alanı diğer eğitim araştırmalarıyla da bağlantılı olmak zorundadır. Görsel sanatlarla müzik ve diğer disiplinler arasında var olan alanlar arası bağlantı yeni değildir, ancak son yıllarda üzerinde tekrar ciddiyetle durulmakta ve önemsenmektedir. Bu bağlamda görsel sanatlar öğretmenlerinin, sanatsal alanlardaki araştırmalara ve uygulamalara gösterdikleri ilgiyi, sanatın bilişsel gücünü oluşturan disiplinlerin birleştirilerek öğretimde kullanılmasına da göstermeleri artık bir zorunluluk olmuştur. Bu yöneliş dört disiplin eğitim ve öğretimde gerekliliğine yönelik yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde derlerde aşağıdaki genel amaçları gerçekleştirme biçiminde olmalıdır:

* Estetik çalışma, genel anlamda sanatın doğası, sahası, işlevleri; sanatçı kimdir, sanatın kökeni nedir (yaratıcılık) ve değeri nereden gelmektedir (kişisel ve toplumsal tercihler) gibi konularda bilgi vermeye ve inceleme yapmaya yöneliktir. Bu, kişinin kendi toplumunda sanatı anlamada ve sanatın katkısına eleştirel tepkide gelişmeyi ve farklı düşüncelere, imgelere ve birçok farklı kültüre ait nesnelere hoşgörüyü gerektirir. Bu amaçla estetik “Bu sanat mıdır? Sanat ne işe yarar?” gibi belli başlı soruları yönlendirir. * Sanat tarihi çalışması, kişinin kendi kültürü ve dünya kültürel mirası hakkında bilgi ve inceleme yapmasının, öğrencini sanat değer vermesinin ve anlamasının yanı sıra, karmaşık görüş açılarına hoşgörüyü geliştirir. Sanat tarihi araştırması ile bağlantılı olarak öğrenciler küresel olduğu kadar kendi kültürlerindeki sanat eserlerini incelemeye ve araştırmaya ihtiyaç duyarlar. Çünkü sanat eserleri geçmişin evrimsel kayıtlarıdır. Eğer bunlar geçmişin anlaşılmasını geliştirmezler ise, günümüzün anlaşılmasına hiç yardımcı olmazlar demektir. Sanatın incelenmesi yoluyla öğrenciler kendi ulusal özelliklerini ve kültürel ilkelerini öğrenebilirler. Biliyoruz ki, sanat eserleri ulusal değerlerin ifadesini en iyi şekilde iletirler. Öğrenciler ayrıca, düzenlilik-düzensizlik, oranın gerekliliği, üstün yeteneğin teşviki ve sanat eserleri yoluyla erdemin ve kederin takdir edilmesi gibi insanı doğasın karmaşıklığını da öğrenebilirler. Dolayısıyla, hem varlıklı ve hem de yoksul öğrenciler uygarlıktaki en iyi sanat örneklerine özgürlüklerinin kazançları olarak bağlanırlar.

* Sanatsal uygulama çalışması yeni eğilim değildir ama öğrencinin sanat yetenekleri, problem çözme yaklaşımları ve ayrıca anlamlı işaretlerle iletişim kurmak için gerekli

uygulamaları “Sorun nasıl çözülür? Bu dikkatlice nasıl yapılır? Bu en iyi nasıl düzenlenir?” gibi soruları sorar.

* Sanat eleştirisi çalışması, kişinin sanatsal çalışması hakkında onun özgünlüğüne yönelik bir içsel ipuçları araştırması olarak bilgi ve incelemeyi içeriri. Sanat eleştirisi, betimleme, çözümleme, yorumlama ve yargı olmak üzere dört basamakta gerçekleştirilir. İnce ayrıntıların farkına varmak, iyi ve doğru yargıya varmak ve gereken yeni ilişkileri kurmak için bu basamaklar yoluyla yapılan eleştiri, görsel okur yazarlığı ya da algıyı da içine alır. Sanat eleştirisi çalışması ayrıca, dışsal ip uçlarını ya da sanat eserlerinin içeriğine yönelik ilgileri de kapsar. Son olarak da, sanat eleştirisi öz değerlendirme yapmak ve sanat eserlerinin karşılaştırması için kullanılır. Sanat eleştirisi "Bu ne hakkındadır? Ayrıntıları nelerdir? Neden iyidir? Neden değerlidir?" gibi soruları yöneltir ve cevap arar.

* Çok alanlı görsel sanatlar eğitiminde öğrenme bu dört disiplinin uyumlu bütünlüğünü (entegrasyonunu) ister. "Uyumlu bütünleşme", bir bütünü oluşturmak için bağlantı kurma sürecidir. Uyumlu bütünleşme öğrenmenin disiplinlerin içerisinde aktarılmasını sağlar. Uyumlu bütünleşmeye konu, tema, kavram ya da öğrencilerin ilgileri, dönüştürme yetenekleri ve anlatımsal becerileri gibi gelişimsel basamaklar yoluyla ulaşılabilir. Yalnızca durumları ya da nesneleri yapmayı gösteren görsel sanatlar eğitimi yarım kalmış demektir. Yalnız başına uygulama (atölye) öğretimi bu eğitimde yetersiz ya da yeteneksiz olduklarını düşünen kişiler için bir eşitsizlik olmaktadır. Sanat becerikliliğin yanı sıra yansıtmayı da ister. Sanat bugün bilginin ve deneyimin temel yapısını oluşturur ki bu oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu çerçevede görsel sanatlar eğitiminin, sanat eleştirisi, sanat tarihi, estetik ve uygulamadan oluşan dört sanat disiplininde çalışılmasından oluşması gerekir. Uyumlu bütünleşme, içeriğe, dengeye, öğrenci düzeyine, saha ve ardıllığa sıkı sıkıya bağlıdır. Kapsam, görsel sanatlar eğitimi programının hangi sayıda disiplini içine aldığıyla ilişkilidir. Örneğin dört alanı içeren sanat dersi programı iki alanı kapsayana göre oldukça yoğundur. Bunlar arasındaki denge temsi edilen her disiplinin oranına bağlıdır. İdeal denge her bir alanın eşit oranda temsil edilmesiyle sağlanır. Bu başlangıçta zor bir durumdur, çünkü öğrenciler kadar öğretmenlerde de deneyim eksikliği söz konusudur. Her bir alanda yapılacak bir ya da iki uygulama alışmayı sağlayacak, ustalığı geliştirecektir. Ayrıca öğrenci sınıf düzeyi de oranlamalarını sınırlamaktadır. "Saha" ise, içine almak üzere her bir alandan dercesine ve derinliğine göre bilgiye başvurur. Saha, sanat biçimleri araç ve gereçleri, kavramları nedir? Ve ayrıca öğrencilere öğretmek üzere sanat tarihsel dönemler nelerdir? gibi konulara karar verir.

Sonuç olarak "ardıllık", sanat içeriğinin sıralanış ya da öğrencilere sunuluş sistemiyle ilgilenir. Ardıllık genellikle basitten karmaşığa doğru giden etkinlikleri öngörür. Ardıllık tek bir derste (basamak basamak atölye uygulaması işleminde olduğu gibi), bir ünitedeki bir dersten diğerine geçişte ve ayrıca sınıf düzeyleri boyunca (İlköğretim, ortaöğretim) ortaya çıkar. Bu süreç içerisinde diğer ders disiplinleriyle bir uyumlu bütünleşme de meydana gelir (Stokrocki ve Kırışoğlu’ndan aktaran Özsoy, 2003, s. 172).