• Sonuç bulunamadı

Birey, doğduğu günden itibaren ailesinden etkilenmeye başlamaktadır. Ailenin kişinin davranışları üzerindeki etkisi birçok etkene (kardeş sayısı, eğitim durumu gibi) bağlanabilmektedir. Çocuğun doğumuyla birlikte başlayan ebeveyn-çocuk etkileşimi birçok araştırmanın konusunu oluşturmuştur. Yapılan bu çalışmaların bir kısmında annelerin çocuklarıyla olan etkileşimleri ve bu çocukların gelişimi arasında anlamlı ilişkiler bulunmuş

33

ve ebeveyn-çocuk etkileşiminin önemine vurgu yapılmıştır (Horodynski & Gibbons, 2004; Mahoney, Boyce, Fewell, Spiker & Wheeden 1998).

Genel olarak anne babaların çocuklarının hayatlarını şekillendirdiği varsayılır. Çocuklarının gelişimi, kişiliği ve bireysel farklılıklar gibi birçok değişken üzerinde anne babanın etkisi olduğu bilinmektedir (Neyen, 2016). Çocuğun doğumu ile başlayan anne-baba-çocuk etkileşimini konu alan çalışmaların birçoğunda, özellikle anne-çocuk etkileşimi ile çocukların gelişimleri arasındaki ilişkiye vurgu yapılmış ve bu ilişkinin önemi vurgulanmıştır (Ö. Diken, Topbaş & Diken, 2009). Anne çocuk arasındaki bu etkileşim, çocuğun gelişimini desteklemenin yanında öğrenmelerine de katkı sunmaktadır. Günlük yaşamda çocuğa sunulan fırsatlar doğrultusunda kazanmış olduğu beceriler karşılaştığı engelleri aşmasında yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla ebeveynlerin çocuklarıyla olan etkileşimleri onların düşünme biçimlerini de yönlendirmekte ve karşılaştıkları problem durumlarını kendilerinin çözebilmelerini sağlamaktadır.

Çocukların problem çözme becerilerini geliştirmek amacıyla ev ortamında çeşitli öğrenme fırsatları yaratmak mümkündür. Örneğin, evde yemek pişirirken çocukların da karıştırmasına fırsat vermek, beraber yıkamak, yemeğin tadına bakmak, karıştırmak, çamaşırları gruplamak gibi birçok yaşantı kazandırmakta ve çözmek için birçok problem durumu sağlamaktadır. Bu nedenle ebeveynler, evdeki her türlü eşyayı, çocuklar için öğrenme materyallerine çevirebilmelidirler (Aydoğan, 2006). Gordon’a göre anne babaların yaptığı en büyük hata çocuğun sorunlarını üstlenmek ve bu sorunları çocuk adına çözümlemektir. Anne babalar, çoğu zaman çocuklarının sorunlarını gereksiz yere üstlenmekte, çocuklarının sorunlarını sahiplenmekte ve bu sorunları çocukları yerine kendileri çözümlemektedirler. Bu da çocuğun anne babasına bağımlı olması durumuna sebep olmakta ve çocuğun problem çözme becerisini geliştirememektedir (Öğülmüş,2004,s.60). Problem durumlarında özellikle çocuğun kendi başına problemlerini çözüme ulaştırması sağlanmalıdır. Bu nedenle anne babalar, problem çözmede sorumluluğu çocuklara bırakmalı ve çözüm bulmalarında sadece yardımcı olmalıdırlar. İleriki yaşamında problemlerinin çözümünde her zaman yanında birilerinin olamayacağı gerçeği çocuğa fırsat verilmesi gerektiğinin ne denli önemli olduğunu açıklamaktadır.

Problem çözme becerilerinin gelişiminde, ebeveynlerin önemi göz ardı edilemez bir faktördür. Çocuklar, daha karmaşık problemlerin çözümüne geçilmesi için ebeveynleri ile destekleyici ilişkiye ihtiyaç duyarlar. Ebeveynlerin sağlayacağı destek, çocuklarının

34

problemlere çözüm bulabilmeleri için gereken ortamın hazırlanması ancak bu ortama müdahale edilmemesi şeklinde olmalıdır. Bir problem durumu ile karşılaşan çocuk için ebeveynleri amacın ne olduğundan çözümün ayrıntılarına kadar çocukta eksik olan çözüm becerilerinin tümünü ona kazandırabilmektedir. Çocukların yalnız başlarına yapamadıkları yeni bir şeyi ortaya çıkarabilmelerini sağlayan ebeveyn desteği bu anlamda çok önemlidir. Böyle bir destek çocuklara çok daha fazla beceri kazandıracaktır (Thornton, 1998).

Ebeveynlerin çocuklara sınırsız problem çözme deneyimleri sunarak onların gelecekte iyi birer problem çözücü olarak yetişmelerindeki rolü, problem çözme ile ilgili bilgi ve becerileri, anlayışı, yeterlikleri, tavır ve inançları önemlidir. Çocuğun problem çözme becerisinin gelişimi konusunda bir öğretmen veya yetişkinin sahip olması gereken düşünceler şu şekilde sıralanmıştır:

• Her çocuğun farklı problemlere sahip olabileceğini anlamak ve kabullenmek,

• Çocuğun karşılaştığı problemlerin onun için önemli olduğuna inanmak,

• Çocuklara problemlerini çözebilmelerinde rehberlik etmenin önemini kavramak,

• Çocukların problemlerini çözüme ulaştırmalarında değişik yaşantıların ve

keşiflerinin önemli olduğuna inanmak,

• Problem çözme için oluşturulan fırsatlar ile akademik ilerlemenin bağımsız olmadığı bilmek,

• Problem çözme sayesinde nitelikli öğrenmelerin sağlanacağına inanmak,

• Çocuklara yeni problemler sunarken gelişim özelliklerini ve hangi gelişim basamağında olduklarını dikkate almak,

• Problem çözme konusunda da çocukların bireysel farklılıklara sahip olduklarını

önemsemek ve onları cesaretlendirerek problem çözmeye teşvik etmek,

• Çocukların başarı ve başarısızlık deneyimleri yaşamalarının önemini bilmek,

• Çocuklar için problem çözme ile çocukların kendi başlarına problem çözmeleri

arasındaki ayrımın farkında olmak,

• Ebeveynlerle etkileşimli çalışmanın çocuklara yaratıcılık ve problem çözme konusunda fayda sağladığı gerçeğine inanmak,

35

• Problem çözmeye yönelik anlayış ve inançlarını sürekli olarak geliştirmenin gerekliliğine inanmak (Bingham, 1983, s. 59-62; Casey,1990; Ömeroğlu, 2012). Çocukların problem çözme becerisiyle donatılmış bir şekilde dünyaya geldiği düşünülmesine rağmen problem çözme becerisi öğrenilebilir bir beceridir. Dolayısıyla çocukların başarılı bir problem çözücü olabilmeleri için düzenli bir şekilde problem çözmeleri gerekmektedir. Çocuklar problem durumlarıyla yalnızca okul ortamında karşılaşmamaktadırlar. Yaşamları boyunca her aşamada problemle karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu nedenle anne babaların çocukların problem çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olma konusunda büyük bir sorumluluk duymaları ve çocuklarının bu becerilerinin gelişmesine destek olmaları gerekmektedir (Aydoğan, 2004; Bingham, 2004, s. 50-53).