• Sonuç bulunamadı

Çocuğu YetiĢtirme ve Eğitme Hak ve Yükümlülüğü

Çocuğu büyütmek, onun hayata hazırlanmasını sağlamak, duyarlı ve vicdanlı vatandaĢ olarak yetiĢtirmek ana babanın velâyetten doğan hakkı olmanın yanı sıra ağırlıklı olarak yükümlülüğüdür. Velâyetin, kendi kendini zamanla ortadan kaldıran bir

219 Koçhisarlıoğlu, Birlikte velayet, s.118-119.

220 Öcal Apaydın, s.653; Bu konuda 2010 yılıında, çocuğun yerleĢim yerinin yurtdıĢına taĢınması ile ilgili verilen bir Federal Mahkeme Kararında, evlilik birliğinin korunmasına iliĢkin önlemler bakımından çocuğun gözetimi bırakılan ebeveynin, sadece fiilen çocuğun bakım ve gözetimini üstlenmediği ve aynı zamanda bakım ve gözetim hakkının münhasıran sahibi olduğu da ifade edilmiĢtir (Öcal Apaydın, s.652).

221 Oğuz Polat/Evin Güldoğan, “Uzman GörüĢünün BoĢanma Davalarında Velâyetin Saptanmasındaki Önemi”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı: 118, Yıl: 2015 Mayıs-Haziran, s.243-269, s.250;Ġngilizce family integrity and preference for avoiding removal of the child from her /his home.

kurum olarak kabul edilmesi halinde, onun ortadan kalkması anına kadar ana babanın, çocuğu bağımsız hayata tam donanımlı birey olarak yetiĢtirmesi gerektiği de ifade edilebilir222. Çocuğun yetiĢtirilmesi sürecinin bir tarafında onun genel olarak terbiye edilmesi, diğer tarafında ise ona eğitimin verilmesi dayanmaktadır. Böylece ana ve baba, çocuğu, onun yararını göz önünde bulundurarak yetiĢtirmek ve olanakları ölçüsünde eğitim vermekle yükümlüdürler. Eğitim ve öğrenim hakkı, birbirinden farklı insan hakları sınıflandırmaları bir tarafa bırakılırsa, genel kabul edilen görüĢe göre; sosyal ve kültürel haklar kategorisi kapsamında, kültürel haklardan biri olarak kabul edilir223.

Çocuğun genel olarak yetiĢtirilmesi, ona mesleki ve dini eğitimin verilmesi velâyet hakkına sahip olan ana ve/veya babanın hem hakları, hem de ödevleridir. Belirtilen bu hak ve yükümlülük velâyete bağlıdır224

ve bu da o anlama gelir ki yalnız velâyet hakkına sahip bulunduğu sürece ana baba bu hak ve yükümlülüğün de taĢıyıcısı ve kullanıcısı olacaktır225

. ÇHS‟nin 5.maddesi gereğince, çocuğu yetiĢtirme ve yeteneklerine uygun olacak Ģekilde yönlendirme sorumluluğu ana babaya veya çocuktan hukuken sorumlu olan öteki kiĢilere aittir. Bu görevlerini yerine getirirken ana baba çocuğun kiĢilik haklarına sahip bir birey olduğunu unutmayarak, onun görüĢlerini ve yeteneklerini de göz önünde bulundurmalıdırlar. Böylece velâyet hakkına sahip tarafların yönlendirme ve yol gösterme hakkı sınırsız değildir, çocuğun geliĢim Halindeki yetenekleri ve SözleĢme‟de ifade edilmiĢ diğer haklarıyla uyum Halinde hayata geçirilmelidir226

. Eğer velâyet hakkını icra eden taraflar çocuğun geliĢimi ve yeteneklerine uygun gelecek Ģekilde eğitim veriyorlarsa, ellerindeki olanakları en iyi Ģekilde kullanıyorlar demektir227. Bu Ģekilde bir düzenleme ile ana babanın sorumluluklarıyla çocuğun geliĢen yetenekleri kavramlarına dikkat çekilmiĢ, ama onlar karĢı karĢıya getirilmemiĢtir228

.

222

Ceylan, s.152;Baygın, s.284.

223 Ġbrahim Kaboğlu, Özgürlükler Hukuku, 6. Baskı, Ankara 2002, s.488.

224 Velâyet hakkını kaybettikleri zaman, ana babanın çocuğu eğitme hak ve ödevleri sona ererse de bunların masraflarını karĢılama yükümlülükleri devam eder. Buradaki yükümlülük saygı ve yardım gösterme yükümlülüğünden farklı olarak, karĢılıklı değil, sadece ana babaya aittir (Oğuzman/Dural, s.270).

225 Oğuzman/Dural, s.277;Akıntürk/AteĢ Karaman, s.412;Saymen/Elbir, s.371-372. 226 Akyüz, Çocuk hukuku, s.69.

227 Öztan, Aile, s.65;Baktır Çetiner, Velayet, s.57. 228

Çocuğun gözünü açıp gördüğü ortam onun ailesidir229

ve bu nedenledir ki ailenin yöneticileri olan ana ve baba çocuğu en iyi Ģekilde yetiĢtirecek kiĢiler olarak kabul edilmektedirler. ÇHS‟nin 18.maddesi de çocuğun yetiĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi sorumluluğunun ilk önce ana babaya ait olduğunu, eğer durum gerektirirse yasal vasilere düĢeceğini belirtmiĢtir230. Bununla birlikte ana baba, çocuğu eğitme hak ve görevlerini icra ederken, çocuğun yeteneklerinin geliĢmesini231

de dikkate almalıdırlar. Ayrıca bu konuda taraf devletlere de ödevler yüklenerek, onların, çocukların yetiĢtirilmesi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmek için ana-baba ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapmaları gerektiği belirtilmiĢtir (ÇHS.m.18/II).

Türk Medeni Kanunu‟nun 339.maddesi genel olarak ana ve babanın, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alacağı ve uygulacağını hükme bağlamıĢtır. Bunun devamı olarak 340.maddede çocuğun genel ve mesleki eğitimi, 341.maddede ise dini eğitimi düzenleme altına alınmıĢtır. TMK‟nın 340. maddesi uyarınca, anne ve baba, çocuğu olanaklarına göre eğitir ve onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki, ve toplumsal geliĢimini sağlar ve korurlar. Maddeye bakıldığında, öncelikle Eski Kanun‟da ana babanın çocuğu “yetiĢtirme”sinden bahsedilirken, Medeni Kanun‟da bunun yerini “eğitim” kavramının aldığı, ayrıca anne ve babanın çocuğun; bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal geliĢiminden sorumlu olduğu görülmektedir. Ayrıca Eski Medeni Kanun‟da eğitimin amacının belirlenmemesi gibi Medeni Kanun‟da da çocuğun eğitiminin hangi amaçlara yöneldiği ile ilgili kesin hüküm bulunmasa da, genel olarak ulaĢılması gereken hedefin, çocuğun toplum içerisinde söz sahibi olabilecek bir birey olarak yetiĢtirilmesi olduğunu söylenebilir232

. ÇHS‟ne göre eğitimin amacı çocuğun kiĢiliğinin, zihinsel ve bedensel

229 Ġnsan Haklarının Avrupa uygulamasında “ aile” kavramı geniĢ bir Ģekilde yorumlanmıĢ, Bronda/Ġtalya davasında Ġnsan Hakları Mahkemesi ailenin ana baba, çocuk ve büyük ebeveynlerden oluĢabileceğini kabul etmiĢ ve evlilik dıĢı çocukları da aile bünyesinde değerlendirmiĢtir (Köseoğlu, s.136).

230

ÇHDS‟nin 18. maddesine göre, “1. Taraf Devletler çocuğun yetiĢtirilmesinde ve geliĢmesinin sağlanmasında ana babanın birlikte sorumluluk taĢıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler. Çocuğun yetiĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi sorumluluğu ilk önce ana babaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düĢer. Bu kiĢiler her Ģeyden önce çocuğun yüksek yararını göz önünde tutarak hareket ederler. 2. Bu sözleĢmede belirtilen hakların güvence altına alınması ve geliĢtirilmesi için Taraf Devletler, çocuğun yetiĢtirilmesi konusundaki sorumluluklarını kullanmada ana baba ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapar ve çocukların bakımı ile görevli kuruluĢların, faaliyetlerin ve hizmetlerin geliĢmesini sağlarlar. 3. Taraf devletler çalıĢan ana babanın, çocuk bakım ve hizmet tesislerinden, çocukların da bu hizmet ve tesislerden yararlanma hakkını sağlamak için uygun olan her türlü önlemi alırlar.”

231

AKYÜZ‟e göre, sözleĢmenin geliĢen yetenekler ibaresini kullanmaktaki amacı belirli konulara iliĢkin keyfi yaĢ sınırları belirlemekten veya olgunluk tanımları yapmaktan kaçınmaktır (Akyüz, Çocuk hukuku, s.70).

232 Çelik, s.263-264;Keçer, s .138;Çocuk yetiĢtirmenin amacı, onun topluma yararlı birey olmasını temin etmektir (Özlü, s.36).

yeteneklerinin, insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının mümkün olduğunca geliĢtirilmesi, çocuğun barıĢ, hoĢgörü hisleriyle özgür bir toplumda yaĢantıyı sorumlulukla üstlenecek Ģekilde hazırlanmasıdır (ÇHS.m.29).

Maddi değerlerle birlikte, manevi ve fikri değerler de kiĢi varlığının ayrılmaz parçasını oluĢturmakta ve onların daha ileri seviyeye ulaĢmasını sağlayan eğitim hakkı da çocuğun kiĢi varlığının korunması gerekliliğinin uzantısı olarak karĢımıza çıkmaktadır233. Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliĢtirilmesi Anayasa‟nın 17.maddesinde birlikte yer almıĢ, bu ise onların bir bütün oluĢturmasından kaynaklanmaktadır234

.

Türk Medeni Kanunu velâyet altındaki çocuğun eğitim hakkını tek bir hüküm ile 340.maddede düzenlemiĢtir235

. Medeni Kanun‟da belirtilmiĢ olan çocuğun eğitim hakkının üç kolundan birini genel eğitim teĢkil etmektedir. Aslında genel eğitim diğer eğitim türleri için temel kavramdır, genel olarak çocuğun yetiĢtirilmesinin temel taĢı olarak kabul edilmektedir. Ana baba, yetiĢtirilmesi onlara emanet edilmiĢ çocuklarını, her Ģeyden önce dürüst, ahlak sahibi, hem kendine, hem diğerlerine zarar verecek kötü alıĢkanlıklardan uzak, toplum çıkarına uygun insan olarak büyütmeye çalıĢmalıdır236

. Bu eğitim sürecinde ana baba çocuğa uygun olan ve uygulanması gerekli metotlara baĢvurmalıdır. Ana babaya, üzerlerine düĢen bu görevleri yerine yetirdikleri zaman hangi Ģekilde davranmalarına dair kurallar konama237. Buna rağmen iki husus ana babanın çocuklarını yetiĢtirme ve eğitim verme yükümlülüklerine yön verir. Bunlardan ilki ailenin ekonomik durumu, diğeri ise çocuğun eğilim ve yetenekleridir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana baba tarafından karĢılanır (TMK.m.327) ve bu velâyete değil, ana baba olmaya, yani soybağına bağlı bir yükümlülüktür238

. Fakat böyle bir görevlerinin olması, ana babanın çocuklarına, mali

233 Turgut, s.24-25.

234Betül Aslan, Devletin Temel Amaç ve Ödevleri IĢığında Öznel GeliĢme Hakkı, Ġstanbul 2009, s.88 235 1926 tarihli Medeni Kanunun 265.maddesinde, çocuğun sadece mesleki eğitimi açısından özel bir hüküm söz konusu olup, çocuğun yetiĢtirilmesini ve terbiye edilmesini kapsayan genel eğitimi 264.maddenin 2.fıkrasında ve 267.maddede hükme bağlanmıĢtı.

236 Oğuzman/Dural, s.278. 237 Oğuzman/Dural, s.278.

238 Anne veya babanın velâyet hakkına herhangi bir nedenle son verildiğinde, çocuğu yetiĢtirme ve eğitme hakları da sona ermekte ancak bunların masrafları ile ilgili sorumluluğu devam etmektedir. Çünkü bu görev soybağı hükümleri içerisinde yer almaktadır.

BirleĢmiĢ Milletler Çocuk Hakları SözleĢmesi‟nin 27. Maddesine göre; her çocuğun zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal geliĢmesini sağlamaya yönelik yeterli hayat seviyesine sahip olma hakkı vardır. Aynı maddede, her anne ve babanın, çocuğun bu hayat seviyesine sahip olmasını sağlamak için imkanlarını bu yönde kullanmakla sorumlu olduğu belirtilmiĢtir.

imkânlarını aĢan bir eğitim vermeye zorlanabileceği anlamına gelmez239. Eğer çocuğun yetenekleri ve buna bağlı olarak eğitim hakkı ile ana babanın maddi olanakları karĢı karĢıya gelirse, çocuğun yeteneklerine öncelik tanınır. Yoksa ana baba olanakları dıĢında bir eğitimi vermeye zorlanamaz240. Ana babanın ellerinde olmayan olanakları kullanmadıkları esasına dayanarak, onların velâyet hakkını gereği gibi yerine yetirmedikleri talebi ileri sürülemez241. Mali durumlarının müsait olmasına rağmen ana babanın okumak arzusunda olan çocuklarının karĢısına duvar örmeleri, onları kendi yanlarında ya da tarlada veya baĢka yerlerde iĢçi olarak çalıĢtırması hem çocuğun, hem toplumun yararı açısından doğru değildir. Böyle durumların mevcut olması halinde, yani ana baba ihmâlkar ve ilgisiz davranıĢlar sergiliyorsa çocuk hakime baĢvurabilir242.

Kanun koyucu ana baba üzerine çocuğun yetiĢtirilmesi, onun bağımsız hayata hazırlanması konusunda yükümlülük koyarken, özel olarak bedensel ve zihinsel özürlü olan çocuklarına karĢı daha dikkatli olmayı, onların yetenek ve eğilimleriyle üst üste düĢecek biçimde genel ve mesleki eğitim sağlanması gerektiğini vurgulamıĢtır. Engelli çocukların bakım ve eğitiminin özel düzenlemeye tâbi tutulmasının anayasal dayanağını 62.madde teĢkil etmektedir. Bu madde gereğince, engelliler, sosyal güvenlik açısından özel olarak korunması gereken kiĢiler arasında yer almaktadır. Çocuk bedensel ya da zihinsel özürlüyse, ona mevcut durumuna uygun bir eğitim verilerek, zaten insanların gözünde yük olarak görülen bu kiĢilerin daha da incinmesini engellemek ve onları topluma katkı sağlayabilen kimseler olarak yetiĢtirmek gerekir. Bunun için de onların sadece yetenek ve eğilimlerini değil, aynı zamanda ihtiyaçlarını da dikkate almak gereklidir243. Özürlü çocukların yetiĢtirilmesinde ana babayı sınırlandıran iki husus Ģu Ģekilde ifade edilebilir. Bunlardan birincisi ana baba onların yetenek ve eğilimlerinin yanı sıra ihtiyaçlarını da gözönünde tutmakla yükümlüdür. Bunlardan ikincisi ailenin yaĢadığı yerde, bedensel ve zihinsel özürlü çocuklar için eğitim veren kurumların olup olmadığıdır244.

Özürlü çocukların yetiĢtirilmesi ve eğitimi ile ilgili meseleye ÇHS‟de de değinilmiĢ, zihinsel ya da bedensel özürlü çocukların özgüvenlerini geliĢtiren, onların toplumsal yaĢama etkin biçimde katılmalarını kolaylaĢtıran Ģartlar altında eksiksiz bir

239Akyüz, Müdahele, s.38;Egger, s.89.

240 Öztan, Aile, s.651; Akyüz, Çocuk hukuku, s.243.

241Elçin Grassinger, Alınacak tedbirler, s.26; Öztan, Aile, s.651; Baktır Çetiner, Velayet, s.57;Cansel, s.138.

242 Akıntürk/AteĢ Karaman, s.413.

243 Çelik, s.264; Baktır Çetiner, Velayet, s.63; Özlü, s.36;Zeybek, s.27;Karayakalı, s.29. 244

yaĢama sahip olmaları gerektiği hükme bağlanmıĢtır (ÇHS.m.23). Sonuç itibariyle zihinsel veya bedensel özürlü çocuklarla diğer çocuklar arasında mevcut olan farkı ortadan kaldırmak için onlara durumlarına uygun eğitim vermek ve bu konuda daha hassas davranmak gerekir.

Anayasa‟nın 42.maddesi gereği kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ayrıca ilköğretim kız ve erkek tüm vatandaĢlar için zorunludur. Ayrıca eğitim vermek ana babanın hakkı olmaktan ziyade onun yükümlülüğüdür ve velâyet hakkına sahip kiĢilerin çocuklarına eğitim verip vermeme konusunda seçim hakları yoktur. Eğitimin zorunlu kılınması nedeniyle devletin bu eğitimi verecek ortamı yaratması, yani okul, derslik, öğretmen, eğitim araç ve gereçlerini sağlaması ve bunları coğrafi ve demografik koĢullara uygun olarak planlı bir Ģekilde dağıtması gerekir245

. Çocuğun yetiĢtirilmesi ve eğitilmesi yalnızca ana babanın görevi değil, aynı zamanda genel ve mesleki eğitim okulları baĢta olmak üzere, özel ve kamu kuruluĢları da bu konuda önemli görevler üstlenmiĢlerdir. Bahsi geçen kurumların eğitim ve öğretim görevlerini çocuğun yüksek yararına uygun bir Ģekilde icra edebilmeleri için velilerin onlarla iĢbirliği yapmaları gereklidir246

. B.Çocuğun Mesleki Eğitimi

Çocuğa sadece genel eğitimin verilmesi günümüz Ģartları açısından bakıldığında, onu geleceğin bağımsız bireyine çevirmek için yeterli değildir. Ġnsan sayısının artması buna bağlı olarak bir iĢ için oldukça çok sayıda adayın olması, dolayısıyla insanın, onu diğerinden farklı kılacak ve ileriye götürecek, bu zor yarıĢmadan kazanan olarak ayrılmasına sebep olacak eğitime ve mesleğe sahip olmasını gerektirir. Bunun farkında olan Eski Medeni Kanun çocuğun mesleki eğitim hakkını “Mesleki terbiye” kenarbaĢlığı altında bağımsız bir madde olarak düzenlemiĢse de, Medeni Kanun‟da mesleki eğitim genel eğitimle aynı madde içerisinde düzenleme altına alınmıĢtır. Fakat madde gerekçesinde de belirtildiği gibi, Eski Medeni Kanundan farklı olarak Medeni Kanunda sadece mesleki eğitim değil, onu da kapsamak üzere genel olarak eğitim düzenlenmiĢtir247

. TMK‟nın 340.maddesi genel eğitimin kapsamını belirledikten sonra,

245Nuri YaĢar, Ġnsan Hakları Avrupa Sisteminde ve Türk Hukukunda Eğitim Hakkı ve Özgürlüğü Ġstanbul 2000, s. 89.

246 Akyüz, Çocuk hukuku, s.244; Abik, s.39. 247

Eski Medeni Kanun 265. Madde: “ Ana ve baba, çocuğun mesleki eğitimini sevk ve idare eder ve mümkün mertebe kuvvet ve kabiliyetini ve arzularını nazara alır.” ; Gerekçe: Ġsviçre Medeni Kanununun 302. Maddesinin ilk iki fıkrasını örnek alan 1984 tarihli Öntasarının 256.maddesinin 1.fıkrasındaki bazı ifade ve terim farklılıkları dıĢında içerik bakımından aynıdır. Maddede sadece mesleki eğitim değil, onu kapsamak üzere, genel olarak eğitim düzenlenmiĢtir. Madde Yürürlükteki Kanunun 264.maddesinin

maddenin 2.fıkrası, bedensel ve zihinsel özürlü olanlar da dahil olmak üzere ana ve babayı, çocuğa yetenek ve eğilimlerine uygun düĢecek ölçüde mesleki eğitim sağlamakla yükümlü kılarak genel eğitimle birlikte mesleki eğitimi de hükme bağlamıĢtır. Böylece, AKINTÜRK 248

mesleki eğitimi ayrıca düzenleyen bir maddenin TMK‟da yer almamasının, ana babanın çocuğa mesleki eğitim verme yükümlülüğünden kurtulması anlamına gelmediğini ve bu düzenlemenin mesleki eğitimi istisna etmesi Ģeklinde yorumlanamayacağını belirtmiĢtir. Aynı görüĢü paylaĢan OĞUZOĞLU249 mesleki eğitimin çocuğun gelecek hayatı için önemli bir unsur olduğunu, bu nedenle mesleki eğitim konusunda çocuğun tekbaĢına karar vermesinin isabetli olmayacağını, ana babanın bu eğitimi vermekten kaçınması Halinde kusurlu davranıĢ sergilemiĢ olucaklarını savunmuĢtur. ÇELĠK‟e göre 250, 340.madde hükmünde yer alan “çocuğun toplumsal gelişmesinin sağlanması” ibaresi ona hem de mesleki eğitimin sağlanmasını

da içermektedir. Bu sebeple çocuğun mesleki açıdan geliĢtirilmesini düzenleme altına alan ayrıca bir maddeye gerek yoktur. Kanımızca, içeriğini ve kapsamını açık ve kesin bir Ģekilde belirtmemiĢ olsa da TMK‟nın 340. maddesi mesleki eğitimi istisna etmemiĢ, genel eğitimle birlikte onu da ana babanın yükümlülüğü olarak belirlemiĢtir. Böylece, ana ve baba çocuğu, genel eğitimin yanı sıra hem de mesleki eğitim vermekle meslek sahibi bir insan olarak yetiĢtirmek zorundadır.

Genel eğitim çocuğun kiĢiliğinin ve kim olacağının temelini oluĢturur, bu amacın devamı ise mesleki eğitim aracılığıyla yerine getirilmektedir. Çocuk mesleki eğitim sayesinde hem kendisi hem toplum için faydalı hale gelebilir, aynı zamanda ekonomik açıdan bağımsız ve buna bağlı olarak özgür karar verme yeteneğine sahip kiĢi konumuna sahip olabilir. Bu yüzden aslında çocuğa eğitim vermedeki amaç ona meslek kazandırmak ve ileride yaĢamını sürdürebilmek için altyapı hazırlamaktır251

. Bu konuda kanun ana babaya tercih hakkı tanımamıĢ, direkt olarak yükümlü kılmıĢtır252

.

Her insan kendi ruhuna, düĢüncelerine uygun daha da önemlisi ilgi alanına dahil olan mesleklerde daha baĢarılı olur, bu nedenledir ki ana baba çocuğa mesleki eğitim verirken onun yeteneklerini ve eğilimini göz önünde bulundurmalı, buna göre yönlendirmelidir. Çocuk büyüdükçe velâyetin kapsamı daralmaya baĢlar. Bunun doğal 2.fıkrasının ikinci cümlesi hükmünü karĢılamakla birlikte, o hükme göre daha kapsamlı ve açık bir ifadeyle kaleme alınmıĢtır.

248 Akıntürk, , s.400-401.

249Hüseyin Cahit Oğuzoğlu, “Velâyetin Medeni Hukuktaki Ehemmiyeti”, Adliye Ceridesi, Cilt:31, Ankara 1940, s.997.

250 Çelik, s.264. 251 YaĢar, s.66. 252

sonucu olarak çocuk hakkında alınan her kararda onun görüĢü alınır, mümkün olduğu kadar bu görüĢlerine ağırlık tanınır. Böylece çocuğun yaĢı artıp, olgunluk düzeyi ilerledikçe mesleki eğitim seçme konusunda onun yeteneğine ve isteğine daha çok ağırlık verilir253. Anne ve baba çocuğun yatkın olduğu alanda mesleki eğitim alması, meslek veya sanat sahibi olması için olanakları ölçüsünde hareket etmelidirler254

. Çocuğa mesleki eğitim verme ana babanın görevi olduğu için yerine getirilmediği takdirde çocuğun bunu talep etme hakkı vardır255

Genel eğitimde olduğu gibi burada da velinin elindeki imkânları yeterli ölçüde kullanması makbul görülmektedir, maddi olanaklarının dıĢında mesleki eğitim vermesi beklenmemektedir. Çocuğun hangi yönde mesleki eğitim alacağının kararlaĢtırılması ana, baba ve çocuğun birlikte katılımıyla yapılırsa sonuç herkes için çok daha isabetli olacaktır256. 339.maddenin 3.fıkrası gereğince velâyet hakkına sahip olan taraflarla çocuğun çıkarı karĢı karĢıya gelirse, çocuğun menfaati açısından onun yararı ön plana çıkacağı için, mesleki eğitim konusunda da çocuğun kararı daha önemli ve anahtar olucaktır. Çocuğun ilgi ve yeteneklerinin belirlenmesi zamanı, onun yalnız doğuĢtan gelen becerileri değil, aynı zamanda mevcut eğitim olanakları, toplumun beklentileri de dikkate alınmalıdır257

.

Türk Medeni Kanunu‟nun 340. maddesi ana babaya çocuğa ikinci bir yüksek okul ya da yüksek lisans eğitimi verme ödevi yüklememiĢtir258

.

Her anne baba çocuğunun kendi mesleğini devam ettirmesini, onun yolundan ilerlemesini ister. Çünkü her ebeveyn kendi hayat yolunu doğru bulur ve çocuğunun hayatını, özellikle eğitim hayatını kendi bildiği Ģekilde Ģekillendirmek ister. Diğer taraftan bazen de ana baba kendilerinin elde edemediği, yaĢayamadığı hayatı evlatları yaĢasın ister ve sırf bu hırsla çocuklarını yetenekleri ve eğilimleri olmayan alanlara yöneltir, hatta zorlarlar. Bazı durumlarda ise ana baba çocuklarının mesleki eğitim almasını lüzumsuz bulmakta ve bu düĢünceyle onları ortak yaĢama katkı sağlayabilecek

253

Öztan, Aile, s.651;Abik, s.40.

254 Cansel, s. 138; Baktır Çetiner, Velayet, s. 64;Özlü, s. 38;Burak Huysal, Devletler Özel Hukukunda Velâyet, Ġstanbul 2005, s. 23 ; YILMAZ ÖNAL Burcu; Velâyetin Kapsamı ve Hakimin Müdahalesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2008, s.30; Elçin Grassinger, Alınacak tedbirler, s.32; Akıntürk/AteĢ Karaman, s.413.

255

Öztan, Aile, s.653;Bozkurt, s.116.

256 Elçin Grassinger, Alınacak tedbirler, s.33;Usta, s.128. 257 Abik, s.40.

258 Ġsviçre Federal Mahkemesi bir kararında, temel meslek eğitimi çocuğun yetenek ve isteklerine uygun ise çocuğun ikinci meslek eğitimi talep etme hakkının olmadığına karar vermiĢtir (Bozkurt, s.117).

iĢ gücü olarak görmektedirler259. Bu gibi durumlarda, yani ya çocuğun isteğine ve