• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KURAMSAL ÇERÇEVE

1.8. Çizgi Filmin Etkileme Gücü

1.8.3. Çizgi Filmde Bilinçaltı Mesajlar ve 25. Kare

Çizgi film inceleme konusu yapılırken onun doğrudan doğruya verdiği mesajların yanında sunulan gizli mesajlara da dikkat edilmesi gereklidir. Zira yetiĢmekte olan temiz dimağların emanet edildiği çizgi filmler göründüğü kadar masum olmayabilir. Zaman zaman sinema, zaman zaman da çizgi filmlerin gizli birtakım mesajlar gönderdiği bilgisi ile karĢılaĢılmaktadır. Bu mesajlara bilinçaltı mesajlar denilmektedir. Bilinçaltı mesaj kavramı, mesajın bilinç düzeyine çıkmadığını ve böylece mesajı alan kiĢinin bunun farkında olmadığını ifade eder. “Bilinçli tepki uyandırmayacak düzeydeki belirsiz uyarıların kiĢi tarafından fark edilmeden algılanmasına bilinçaltı algılama” denilmektedir (Temizyürek ve Acar, 2014: 29). Bilinçaltı mesajlar farkına varmadan kitleleri etkilemeyi amaçlamaktadır. Fakat bu etkileme negatif yönde bir eyleme iĢaret etmektedir. Dolayısı ile böyle bir uğraĢ çokça eleĢtirilmiĢ ve tepki almıĢtır.

Bilinçaltı kavramını ilk ortaya atan Freud olmuĢtur. Freud buna kendi ifadesiyle “bilinç dıĢı” demektedir. Bu ise bilinçsiz anlamına gelir. Bilinç tarafından kullanılmıĢ ve zamanla bilinç dıĢına itilmiĢ; ancak bilince çıkma eğilimde olan olay ve olguları anlatır. Bilinçaltı mesaj, görsel, iĢitsel ve yazılı mesajların çeĢitli teknikler kullanılarak izleyicinin farkına varmadan bilinçaltına yerleĢtirilmesidir (Yolcu, 2005: 203).

Bilinçaltı mesajlar birtakım amaçlar taĢır. Bu mesajlar bireyin normal Ģartlarda davranmayacağı tarzda hareket etmesini sağlayan, algı dıĢı veya maskelenmiĢ uyaranlardır. Mesajların kaynağı, belli amaçlar dâhilinde bazen bir ürünün reklamını yapmak, bazen belli bir ideolojik düĢünceyi pazarlamak, bazen de kötü amaçlı emellerini gerçekleĢtirmek üzere bilinçaltı ikna metodunu kullanır. Bilinçaltı iknanın en meĢhur çalıĢmalarından birisi 1950‟lerde James Vicary tarafından yapılmıĢ “PatlamıĢ Mısır Ye ve Kola Ġç” adlı çalıĢmadır. 1957'de Fort Lee New Jersey'deki bir sinemada,

54

James Vicary ve onun Bilinçaltı Yansıtma ġirketi, her Ģeyden habersiz binlerce seyirciyi kapsayan 6 haftalık bir çalıĢma gerçekleĢtirdi. ÇalıĢmada izlenen filmin her beĢ saniyesinde, bir milisaniyenin üçte biri kadar (0,00033 saniye) bir süreyle “patlamıĢ mısır ye ve kola iç” mesajını gizlice ekrana yansıtan bir aygıt denediler. Bu denemeden sonra patlamıĢ mısır satıĢlarının % 58, kola satıĢlarının ise % 18 oranında arttığı belirtilmiĢtir (Pratkanis, 1992).

Takip eden yıllarda bilinçaltı sözlü çalıĢma faaliyeti, görüntü odaklı kullanılmaya devam etmiĢtir. Yapılan bu gibi faaliyetler insan haklarına aykırı olduğundan gizli tutulmuĢ, hatta birçok bilim insanı bu gibi faaliyetlerinin varlığını reddetmiĢtir. Ancak 1978‟de Hal Becker ses bantlarına bilinçaltı mesajlar yerleĢtirme amacıyla bir cihaz geliĢtirmiĢ ve bunu da Time Dergisi gibi tanınmıĢ bir dergiyle yapılan ortak bir çalıĢmada test etmiĢtir. Time Dergisi bu cihazı mağazalardaki hırsızlık olaylarının azaltılması projesinde test etmiĢtir. 50 büyük mağazada, çalınan arka plan müzikleri içerisine, tekrarlanmak üzere “Ben dürüstüm, bir Ģey çalmayacağım” Ģeklinde mesajlar yerleĢtirilmiĢtir. Testin sonunda Time Dergisi hırsızlık olaylarında önemli ölçüde azalma olduğunu bildirmiĢtir (Vokey ve Read, 1985, akt. Yolcu, age: 205).

Meselenin daha önemli bir boyutu ise söz konusu bilinçaltı mesajların çizgi filmlerde kullanılmasıdır. Çocukların kiĢilik yapılarının geliĢtiği kritik okulöncesi dönemde davranıĢlarının geliĢiminde önemi yadsınamayacak derecede olan çizgi filmlerde de bilinçaltı mesajlar yer almaktadır. Bilinçaltı görsel mesajları yapımcıya ve geldiği kültüre göre çeĢitli ayırımlara tabi tutmak mümkündür. Bunlardan birincisi yapımcının ideolojik düĢüncesini yansıtma açısından değerlendirilebilir. AĢağıda “Ġbi” çizgi filminden iki adet resim görünmektedir.

55

Bu resimlerdeki karakterlerden ilk ikisi robottur ve kıyafetleri vardır. Robotların ten rengi ile kıyafetleri arasındaki fark açıktır. Her iki robot için de kısa tutulmuĢ kıyafet tercihleri dikkati çekmektedir. ġekil 8‟de ise hikâyenin ana karakteri Ġbi görünmektedir. Ġbi‟nin kıyafetinde de aynı Ģekilde modern giyim tarzını yansıtan hatlar tercih edilmiĢtir. Her iki örnek de izleyiciye, yapımcının giyim anlayıĢını yansıtmakta ve karĢı tarafa bir giyim tarzı önermektedir.

ġekil 9: Rapunzel ġekil 10: Çiçekler

Ġkincisi ise yapımcının kötü niyetini ortaya koymakta ve daha da ileri giderek bilinçaltı cinsel mesajlar göndermektedir. AĢağıda Ģekil 9‟da “Rapunzel” çizgi filminden bir kare görünmektedir. Rapunzel Ģatoya gizlice giren genci uzun saçlarıyla bağlamıĢtır. Saçının aldığı Ģekil ve üzerinde beliren cinsel içerikli mesaj dikkat çekicidir.

Ġnsanoğlunun en büyük zaaflarından biri cinselliktir. Çekiciliği artırdığı için bazı ürünlerin reklamlarında cinselliğin kullanıldığı bilinmektedir. Ancak özellikle de kiĢilik geliĢiminin hızlı olduğu okulöncesi ve takip eden çocukluk döneminde hedef gözetmeksizin gerçekleĢtirilen bu gibi eylemler son derece tehlikelidir. Ayrıca dostluk, arkadaĢlık, aile, neĢe ve eğlence gibi temaların ardına gizlenmiĢ, masum görünen yapımların, aile ve toplum yapısına zarar verici, dinî ve ahlaki değerleri sarsıcı unsurların ileriki yaĢlarda ruhsal bozukluklara ve sapkınlıklara sebebiyet verebileceği belirtilmektedir (Küçükbezirci, 2013: 1888). Ayrıca, yukarıda Ģiddet bahsinde ele alındığı gibi çocuk, gülerek izlediği ve kendisini eğlendiren Ģiddet davranıĢını çeĢitli nedenlerden dolayı Ģiddet olarak algılamamaktadır. Bu sebeple cinsel içerikli ve üzerine komedi kılıfı giydirilmiĢ mesajları da cinsellik olarak algılayamama tehlikesi ile karĢı karĢıyadır.

Bilinçaltı mesajların yerleĢtirilmesinde 25. kare ayrı bir önem taĢımaktadır. Video görüntüleri çerçeve tabir edilen resim karelerinin ardı ardına gösterilmesi ile

56

oluĢmaktadır. Her bir saniyeye 24 kare gelecek Ģekilde hareket oluĢturulmakta ve böylelikle izleyicinin bilinç eĢiği geçilebilmektedir. AraĢtırmalar insan gözünün saniyede yalnızca 24 kare algılayabildiğini ve beynin, görüntünün sürekliliği sayesinde kareleri birbirine ekleyerek akıcı ve doğal bir görüntü oluĢturduğunu ortaya koymuĢtur (Özcan, TaĢkın ve Baysal, 2015: 99). Göz bir saniyede 24 kare algılayabilirken 25. kareyi algılayamamaktadır. Fakat bilinçaltı 25. karede var olan görüntüyü depolamaktadır. Böylece istenen mesaj hedef kitleye iletilmiĢ olur (Küçükbezirci, 2013: 1885). Ancak araĢtırmacılar bu tekniğin etkili olup olmadığı konusunda tartıĢmaların devam ettiğini belirtmektedirler.