• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: ÇEVRE MUHASEBES

2.3. Temel Çevre Sorunları, Nedenleri Ve Çözüm Arayı ları

2.3.2. Çevre Sorunlarının Nedenleri

Varlıkların ve hadiselerin kendilerini ortaya koydukları ve anlamlandırdıkları ortamı temsil eden çevrenin ciddi bir problem olarak ortaya çıkması, temiz ve sa lıklı ya anabilir çevre arayı ları son 20-30 yıla rastlar. Bunun sebebi, dünya nüfusundaki hızlı artı , çarpık sanayile me ve ehirle me ile insanın sınırsız güç kazanma ve üretme istekleri sonucunda yo unlu un a ırı artması ve buna ba lı olu an kirlili in tabii denge içinde temizlenememesidir. Hava-su-gıda-gürültü kirlili i, kanser, kalp rahatsızlıkları, trafik kazaları, radyasyon, stres gibi çevreyle ilgili rahatsızlıklar, bugün sosyal hayatın birinci gündem maddesi olmaktadır (Uzuno lu,1994:4).

Çevre sorunlarının nedenlerini hızlı nüfus artı ı, sanayile me ve teknoloji seçimi, düzensiz kentle me ve di er nedenler ba lıkları altında incelemek mümkündür.

2.3.2.1. Hızlı Nüfus Artı ı

Hızlı nüfus artı ı, kaynaklar üzerinde talebi etkileyen ve çevrenin bozulmasına yol açan önemli faktörlerden biridir. Çevre ve do al kaynaklar ba lamında hızlı nüfus artı ının getirdi i hiçbir avantaj bulunmamaktadır. Dünya halen 7 milyardan fazla insanı barındırmak ve beslemek zorundadır. Bu nüfus artı ı kar ısında tüm tüketim ihtiyaçlarının artması,

alı kanlık ve beklentilerin de de i mesi ile birlikte, do al kaynakların yetersiz kalması, çevrenin ve ekolojik dengenin de sarsılması kaçınılmaz bir son olacaktır (Metin, 2001:424). Ayrıca nüfusun hızlı artı ıyla birlikte konut, sosyal hizmetler, sa lık hizmetleri, altyapı, ula ım, istihdam gibi birçok alanda önemli derecede yetersizliklerle kar ıla ılmaktadır (Ceritli, 1995:16).

Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi 2014 yılı sonuçlarına göre 31 Aralık 2014 tarihi itibari ile Türkiye’nin nüfusu 77.695.904 ki idir. Türkiye’de ikamet eden nüfus 2014 yılında, bir önceki yıla göre 1 milyon 28 bin 40 ki i artmı tır. Erkek nüfusun oranı %50,2 (38 984 302 ki i), kadın nüfusun oranı ise %49,8 (38 711 602 ki i) olarak gerçekle mi tir. Yıllık nüfus artı hızı 2013 yılında ‰13,7 iken, 2014 yılında ‰13,3 olmu tur. l ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2013 yılında %91,3 iken, bu oran 2014 yılında %91,8’e yükselmi tir. Belde ve köylerde ya ayanların oranı ise %8,2 olarak gerçekle mi tir. Türkiye’de 2013 yılında 30,4 olan ortanca ya , 2014 yılında önceki yıla göre artı göstererek 30,7 olmu tur. Ortanca ya erkeklerde 30,1 iken, kadınlarda 31,3 olarak gerçekle mi tir. Ortanca ya ın en yüksek oldu u iller sırasıyla Sinop (39,1), Balıkesir (38,6), Edirne ve Kastamonu (38) iken, en dü ük oldu u iller ise sırasıyla ırnak (19,1), anlıurfa (19,2) ve A rı (20) eklindedir (Türkiye statistik Kurumu [TÜ K], http://www.tuik.gov.tr E.T: 08.09.2015). Türkiye’deki nüfus artı ı geli mi ve geli mekte olan ülkelerdeki nüfus artı hızıyla kar ıla tırıldı ında geli mekte olan ülkelerden bile yüksek oldu u görülmektedir (Kocata , 2011:421). Do urganlık ve ölüm oranları, göç hareketleri, beslenme imkanları, i imkanları, e itim imkanları, nüfus planlaması çalı malarının etkinli i v.b faktörler nüfus artı hızını etkilemektedir.

ekil 3: 2014 Yılı Türkiye Nüfus Piramidi

Kaynak: TÜ K, “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2014 Yılı Sonuçları”,

Nüfus artı ının yüksek olması bir yandan gıda, hammadde ve enerji kaynakları açısından do al çevre üzerinde baskılar yaratarak çevre kaynaklarının a ırı kullanımına neden olmakta, di er taraftan da tüketimdeki artı la birlikte üretim ve tüketim süreçlerinden çevreye bırakılan atıkların fazlala masına yol açmaktadır (Ertürk, 2009:150).

2.3.2.2. Sanayile me ve Teknoloji Seçimi

Sanayile mi ve sanayile mekte olan ülkelerde ya anan ve halen ya anmakta olan hızlı ve kontrolsüz ekonomik büyüme kentle menin çevresel etkilerini de beraberinde getirmektedir. 20. yüzyılda sanayile me do al çevrenin hızla de i mesine ve yeni bir sosyal çevrenin do masına neden olmu tur, çünkü sanayile me planlı olmamı salt sanayile me hedef alınmı , çevre faktörü göz ardı edilmi tir. Ço unlukla sanayile en ve geli en ülkelerde kentsel büyüme fiziki altyapının yani konutları ve istihdamı sa layacak sa lam ve çe itli bir ekonomik tabanın ortaya çıkmasından önce görülmektedir. Bu çarpık geli me sürecine paralel olarak da beraberinde çevresel bir tahribat ba göstermektedir (Deniz, 2009:96). Sanayinin yanlı yer seçimi kararları, uzun vadeli ve çevreyi dikkate alan sanayile me politikaları yerine kısa vadeli ve yalnızca kalkınmayı dikkate alan sanayile me politikaları, sanayi kurulu larının a ırı kara odaklanarak atıklarını hiçbir arıtmaya tabi tutmadan çevreye salmaları, hava, su, toprak gibi do al çevrenin fiziksel unsurlarının kirletilmesi v.b. nedenler sanayile meyi çevresel sorunların ana nedenleri arasına itmektedir (Ertürk, 2009:147). Ayrıca sanayi faaliyetlerinin yo un oldu u bölgelerde ve ehirlerde sınır tanımayan hava ve su (deniz, göl, akarsu) kirlili i, radyoaktif kirlilik gibi çevre sorunları, günümüz insanının birinci derecede gündeminde oldu u gibi gelecek ku aklar açısından da insanlı ı tehdit eden büyük bir endi e kayna ı olu turmaktadır (Semendero lu, 1992:16).

2.3.2.3. Düzensiz Kentle me

Kentle me, “sanayile me ve ekonomik geli meye ko ut olarak, kent sayısının artması ve kentlerin büyümesi sonucunu do uran, toplum yapısında artan oranda, örgütlenme, i bölümü ve uzmanla ma yaratan, insanların davranı ve ili kilerinde kentlere özgü de i ikliklere yol

açan bir nüfus birikimi sürecidir” eklinde tanımlanmaktadır (Sa lam,

uygulandı ında çevre kirlenmesi olarak adlandırılan ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açan unsurları tetikleyen bir rol üstlenmektedir (Ertürk, 2009:149). Köylerden kentlere do ru hızlı bir nüfus akımı oldu u bu nüfus artı ı sebebiyle ortaya çıkan çevre bozulmaları da

yadsınamaz boyuttadır. Hızlı nüfus artı ı sonucu, ehirler gecekondu mahalleriyle

çevrelenmekte; ehir nüfusunun büyük bir kısmı, derme çatma konutlarda barınmaya çalı maktadır (Tokuço lu, 1993:19).