• Sonuç bulunamadı

MALİ PİYASALAR STRATEJİSİ 2022: HER ŞEYİN OLABİLECEĞİ BİR YIL. Garanti BBVA Yatırım. 14 Ocak 2022

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MALİ PİYASALAR STRATEJİSİ 2022: HER ŞEYİN OLABİLECEĞİ BİR YIL. Garanti BBVA Yatırım. 14 Ocak 2022"

Copied!
43
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

MALİ PİYASALAR STRATEJİSİ

2022: HER ŞEYİN OLABİLECEĞİ BİR YIL

Garanti BBVA Yatırım

14 Ocak 2022

(2)

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

İçindekiler

2022: HERŞEYİN OLABİLECEĞİ BİR YIL 2

ULUSLARARASI PİYASALAR 5

EKONOMİ 8

STRATEJİ 11

BIST 11

TÜRK LİRASI 14

FAİZ 16

- Tahvil ve Mevduat 16

- Eurobond 18

MODEL PORTFÖY 20

SEKTÖR GÖRÜNÜMLERİ 27

Bankacılık 27

Dayanıklı Tüketim 29

Demir Çelik 30

Havayolları 31

Otomotiv 31

Perakende 34

Petrol 35

Petrokimya 36

Telekom 37

Kur Etkisi Analizi 38

Temettü Beklentileri 39

Tavsiye Listesi 40

UYARI NOTU 42

(3)

STRATEJİ

2022: HER ŞEYİN OLABİLECEĞİ BİR YIL

İnsanlık binlerce yıldır tahminler yapıyor. Antik çağlarda kehanetlere göre savaşa girilirken, günümüzde tahminler daha farklı alanlara yöneldi neyse ki... Bugün tahminler büyük ölçüde makineler tarafından, en çok da tüketime yönelik yapılıyor. İzlediğimiz reklamlar, gittiğimiz tatiller, kullandığımız araçlar, yediğimiz yemekler dahi farkına bile varmadığımız bu algoritmalar tarafından ciddi şekilde etkileniyorlar. Siz bu raporu okurken bile, cep telefonunuzda, bilgisayarınızda, metrodaki güvenlik yazılımında bir çok algoritma çalışıp sizin bir sonraki adımınızı tahmin ediyorlar.

Hesaplama söz konusu olduğunda belki makinelerle yarışamayız, ancak beynimiz aslında oldukça güçlü bir tahmin aracı. Birisinin size attığı topun nasıl bir eğri çizeceğini anında parabolik bir denkleme dökemezsiniz, ama pekala topun nereye düşeceğini tahmin edebilirsiniz. İnsan beyni böyle tahminlerde harikadır, ancak uzun vadeli tahminlerde o kadar iyi olamıyoruz. Mesela bahçemizde gördüğümüz ve ilk bakışta sopa sandığımız şeyin yılan olduğunu idrak ettiğimiz anda bizi ısırabileceğini tahmin edip kenara kaçmakta hiçbir sorunumuz yok. Öte yandan bir dahaki sefere bahçeye çıktığımızda yılanın nerede olacağını tahmin edemiyoruz. Hatta neredeyse her zaman yanlış tahminde bulunur ve yılanı gördüğümüz yerden uzak dururuz. Nassim Taleb'in Siyah Kuğu'da

“gerçekte öngörülemeyen şeylere çok fazla öngörülebilirlik yüklemekte olduğumuzu” savunmasının nedenlerinden biri de budur.

Piyasalarda da asıl sorun, ekonomik ve hisse senedi modellerinin önyargılı olmasıdır.

Geçmişte geleceği bir şekilde doğru tahmin etmiş modellerin, şu anda da doğru tahmin yapacağını varsayarız. Ancak insan olmak aynı zamanda olasılık dışı davranmayı gerektirir, bu yüzden de sık sık modellerin güncellenmesi gerekir. 2020 ve 2021’de yaşadığımız olağanüstü olaylardan edindiğimiz ders de işte bu: Elimizdeki bilgilerle tahmin yapıyoruz, ancak şartların değişmesi ile tüm tahminler baştan sona değişebilir.

Bu şartlarda, 2022 içinde bir çok farklı senaryonun gündeme gelmesi olasılığını yüksek gördüğümüz için, tek bir senaryoya bağlı kalıp yıl sonu tahminleri ve buna bağlı tavsiyeler üretmek yerine, yılın ilk 3 ayına odaklanmayı daha doğru görüyoruz. Bu nedenle yıl içinde daha kısa aralıklarla yatırımcılarımızı bilgilendireceğiz.

Peki, yakın vadede nasıl bir piyasa bekliyoruz? Dünyada zor bir dönemi geride bıraktık. İnsanlığın Covid sonrası döneme uyum sağlamaya başladığı yılın ikinci yarısı, aslında bize 2022’nin nasıl geçebileceğine dair bazı güzel sinyaller verdi. Öncelikle 2022’nin tüm dünyada ana konusu enflasyon olacak. Pandeminin en yoğun döneminde üretim ve lojistik sorunları nedeniyle tüm ekonomilerde arz kaynaklı enflasyon görülürken, toparlanma ile birlikte bu kez talep enflasyonu da kendini hissettirmeye başladı. Parasal otoriteler bu tehdide parasal gevşemeyi kesip, faiz artırarak tepki

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(4)

vermeye başladılar. 2022’de dünya piyasalarının yönünü bu uygulamaların zamanlaması ve şiddeti belirleyecek.

Gelişmiş ülkelerin parasal sıkılaştırmaya gittiği bir dünyada gelişmekte olan ülkelerin çok farklı bir yön izlemeleri beklenemez. Bu nedenle 2022’de Fed’in hamlelerine bağlı olarak bir çok gelişen ülkede de benzer hareketler görmeye devam edeceğiz. Bu noktada asıl soru böyle bir ortamda gelişmekte olan ülkelerin para çekmeye devam edip edemeyecekleri. Uluslararası Finans Enstitüsü’ne (IIF) göre 2021’in ilk 11 ayında gelişen ülkelere toplam 366 mlr ABD$ portföy girişi oldu.

Yılın ikinci yarısı olarak bakıldığında ise giriş hızının yavaşladığı görülüyor, ki bunu da hem gelişmiş ülkelerdeki faiz artırım beklentilerine, hem de gelişmekte olan ülkelerin bu sorunla nasıl yüzleşeceklerine dair tedirginlikten kaynaklandığını söyleyebiliriz. Şurası açık ki en azından önümüzdeki aylarda bu soru işaretleri sürecek, bu yüzden gelişen ülkelere olan fon akımları bir süre geçmiş yılların altında seyredecek.

Dünya ekonomisi böyle bir döneme girerken Türkiye ekonomisinde farklı bir hikaye izliyoruz.

Geleneksel politikalardan farklı yöntemler uygulanan ülkemizde henüz makro dengelerin de piyasalardaki oynaklığın da tam olarak oturmadığını görüyoruz. Yeni ekonomik model ile cari fazla veren bir ekonomi olmayı amaçlayan Türkiye’de bundan sonraki süreçte politika faizinin enflasyonun altında tutulmaya devam edileceğini düşünüyoruz. TL’nin değerlenmekte zorlanacağı böyle bir ortamda TCMB’nin yine zaman zaman müdahaleler ile kurları dengelemeyi denediğini göreceğiz.

Ancak sınırlı bir rezerv ile bunu sürdürmek güç olacağı için, kur korumalı mevduat, kurumsal yatırımcılara forward döviz kuru verilmesi, enflasyona endeksli mevduat/tahvil gibi ürünlerin çeşitlendirilmesi ile yerli yatırımcının döviz talebinin kontrol altında tutulmasına çaba sarf edilecek.

Bu noktada, dövizde kalmayı tercih eden yatırımcılara cazip getiriler sunmaya devam eden Türk Eurobondlarını öneriyoruz. Biraz daha risk alabilen yatırımcıların ise bir miktar daha riske tahammül edebilmeleri durumunda, ABD borsalarında çeşitli yatırım temalarına yönelebileceklerini düşünüyoruz.

Uygulamaya konulan kur korumalı mevduatın içerdiği opsiyon sebebiyle TL yatırımcıları açısından önümüzdeki dönemde ciddi bir seçenek oluşturacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki aylarda enflasyonun yükselmeye devam edeceği beklentisi nedeniyle şu anda TCMB faizi+3 puan olarak (mevcut durumda %17) sınırlanan faizin güncellenmesi söz konusu olabilir, ancak özellikle kurun oynaklığının azalması ve kurun kontrollü yükseldiği bir senaryoda bu ürünün geleneksel mevduata ciddi bir alternatif olabilir.

Öte yandan TL yatırımcıları açısından 2022 yılının gözdesi gene Borsa Istanbul olacak. 2021’in son çeyreğinde faiz indirimlerini takiben yükselmeye başlayan Borsa Istanbul’da 2022 yılında da tema aynı olacak: İhracata çalışan, döviz pozisyonu taşıyan, döviz maliyeti olsa bile bunu satış fiyatına yansıtma gücüne sahip şirketler bu yıl gene hareketli olacaklar. Ancak 2022’nin 2021’den bir farkı bu kez yüksek enflasyon ortamında olmamız, bu nedenle bu kez nakit pozisyonunu ve borçlarını iyi yöneten şirketlerin de öne çıktığını göreceğiz. 2021 yılında zayıf bir performans izleyen ve benzer

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(5)

ülkelere göre tarihi ucuz seviyelerde olan bankacılık hisselerinin ise TL’de azalan oynaklık seviyeleri ve bilanço beklentileri ile dönem dönem ciddi hareketlilik göstermelerini bekliyoruz.

Bahsettiğimiz tabloyu değiştirecek bir çok risk mevcut elbette. Salgında yeni ve daha tehlikeli varyantların ortaya çıkarak ekonomilerde yeniden kapanmalara yol açması yakın vadedeki en önemli risk. Küresel piyasalarda enflasyon beklenenden çok hızlı artarken merkez bankalarının ağır kalması tüm piyasalarda riskten kaçış eğilimi doğurabilir. Keza Rusya-Ukrayna arasındaki gerginliğin sıcak savaşa dönmesi, ya da Kazakistan’da olduğu gibi çeşitli jeopolitik risklerin ortaya çıkması da yine piyasalarda satış baskısı yaratabilir. Yurt içinde ise Haziran 2023 seçimlerinin öne çekileceğine dair beklentilerin güçlenmesi kamu maliyesine yönelik kaygılarla satış baskısı yaratabilir. Böyle bir senaryoda piyasalar önünü görmekte zorlanırken oynaklığın da yeniden artması söz konusu olabilir.

Tüm yatırımcılarımıza mutlu, sağlıklı, başarılı ve bol kazançlı bir 2022 dileriz!

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(6)

ULUSLARARASI PİYASALAR

Makroekonomi politikalarında değişim yeni bir ekonomik döngüyü beraberinde getiriyor.

Geçtiğimiz iki yıl boyunca yurt dışında düşük faiz ve yüksek likidite ortamında hisse piyasaları sürekli olarak rekor tazelemişti. 2022’de ise bu ortam değişiyor ve piyasa oyuncularının Fed kararlarını ve enflasyonu bolca konuşacağı bir yıl bizi bekliyor. Şüphesiz ki endekslerin yönünü etkilemeye başlamış ve etkileyecek bir numaralı madde Fed’in faiz artışları olacak. Piyasa oyuncuları ve Fed üyeleri 2022 Mart ayında ilk faiz artışını bekliyor, 2022’de toplam 3 faiz artışı öngörüyor. Aralık 2021 Fed toplantısı sonrası Fed’in artırımlara mart ayında başlama ihtimali %39 seviyesinde fiyatlanırken, ocak ayı itibariyle bu olasılık %79’a yükselmiş durumda. Fed’in faiz patikasındaki değişikliklerin, hisse piyasalarında son iki yıla kıyasla daha az getiri anlamına gelebileceğini düşünüyoruz. Piyasaları etkileyecek ikinci madde ise “Quantitative Easing” olarak adlandırılan varlık alımları. Fed pandemi başlangıcında finansal istikrarı sağlamak ve kredi kanallarını daha sağlıklı hale getirmek için varlık alımlarını başlatmış ve finansal piyasalara düzenli olarak likidite sağlamıştı. Varlık alımları 2022’nin ilk üç ayında azalarak devam edecek ve mart ayında son bulacak. Sonrasında ise Fed’in “Quantitative Tightening” olarak adlandırılan parasal sıkılaşma politikasına geçmesi ve bilançosunu küçültmesi bekleniyor. Fed’in patikası enflasyon ve istihdam piyasasındaki gelişmelere göre değişiklik gösterebilecek olsa da mevcut görünüm 2022’de uluslararası piyasalar stratejimizi daha sıkı bir Fed ve daha yüksek maliyetli likidite üzerine kurmamıza neden oluyor. Bu yüzden 2022’de riskli varlıklara daha az para girişi, hatta bazı riskli varlıklardan para çıkışı bekliyoruz.

2022’de sektör bazında ayrışmaların devam etmesini bekliyoruz. Olası bir sermaye çıkışından en olumsuz etkilenecek sektörler arasına teknoloji ve lüks tüketimi koyuyoruz. İki sektörde de birçok şirket yüksek borçluluk oranıyla faaliyet gösterdiği için artan faizlerin şirket değerlemelerine negatif yansımasını bekliyoruz. Makroekonomik konjonktürden bağımsız olarak, sağlık sektöründe özellikle aşı ve test temasıyla güçlenen şirketlerin 2022’de zayıf performans gösterebileceğinin altını çiziyoruz. Diğer yandan, risk iştahında azalma beklesek de %2’ye kadar yükselen faizlerin sermaye piyasasına alternatif bir yatırım aracı ortaya çıkaracağını düşünmüyoruz. ABD’de büyüme güçlü kaldığı sürece yüksek piyasa değerine ve likiditeye sahip teknoloji şirketlerine gelecek satışların birer alım fırsatı olacağına inanıyoruz. S&P 500’ün yaklaşık %30’nu oluşturan teknoloji sektörü performansının ana endeksler üzerinde belirleyici olmaya devam etmesini bekliyor, teknoloji hisseleri arasından elektrikli araç, sanayi teknolojileri, tarım teknolojileri ve yarı iletken şirketlerini öne çıkarıyoruz. Faizlerin yükseleceği ortamda banka ve sigortacılık sektörlerinde pozitif ayrışmanın sürmesini öngörüyoruz. Özellikle fiyat/kazanç oranları endeks ortalamasının altında kalan temel tüketim/perakende ve kamu hizmetleri/altyapı gibi defansif sektörlerin bu dönemde güçlü kalmasını bekliyoruz. Varyantlara ve normalleşmeye ilişkin kaygıların ortadan kalkacağını varsayarak havacılık, konaklama ve eğlence şirketlerinde toparlanmanın süreceğini düşünüyoruz. 2021 yılı genelinde rekor seviyelerde seyreden küresel enerji fiyatları, enerji dönüşümü ve alternatif enerji kaynaklarına olan ihtiyacın önemini ortaya koymuştu, dolayısıyla yeşil enerji temasının da 2022’de iyi performans sergileyebileceğine inanıyoruz. Son olarak, başta ABD olmak üzere dünyadaki altyapı dönüşümünden sanayi ve ham madde şirketlerinin fayda sağlayabileceğini hatırlatıyoruz.

Yukarıda değindiğimiz makroekonomik gelişmeler ve sektörel fiyatlamalar sonrasında S&P 500’ün 2022 yılını 5200-5250 bölgesinde tamamlayabileceğini düşünüyoruz.

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(7)

S&P 500 ve Nasdaq S&P 500 Sektörlerinin 2021 Performansı

Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım

Bir yandan dikkatler Avrupa piyasalarında ve EURUSD paritesinde olacak. ABD’de makroekonomik görünüm küresel piyasaların genel bir tablosunu çizse de ülke/bölge bazlı farklılaşan para politikalarının ayrışmalara neden olabileceğini hatırlatmak istiyoruz. Pandemi sonrası İngiltere Merkez Bankası (BOE) ilk faiz artışını gerçekleştirirken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB)

“geçici enflasyon” görüşünü koruduğunu ve 2022’de faiz artışı planlamadığını görüyoruz. 2022 para politikaları anlamında ECB’nin Fed ve BOE’den ayrışması hem endeksler hem de kur için farklı anlamlar ifade ediyor. Endeks tarafında; yüksek enflasyona kayıtsız kalan ECB, euro yatırımcıları için hisse senetlerinin daha cazip kalmasını sağlıyor. ABD denklerine kıyasla iskontolu işlem gören Avrupa piyasalarında özellikle Avrupa Komisyonu’nun Yeşil Mutabakatı’ndan ve Alman koalisyonundan fayda sağlamasını beklediğimiz yeşil hisseleri öne çıkarıyoruz. Bunun dışında bankacılık sektörünün ve ekonomiye duyarlı ham madde ve sanayi sektörlerinin uzun vadeli portföylere eklenebileceğini düşünüyoruz.

EURUSD paritesinde Fed ve ECB’nin para politikalarında ayrışmaya bağlı fiyatlamanın devam ettiğine tanık oluyoruz. 2021’in Haziran ayında 1,22 seviyelerinde seyreden kur Fed’in sıkılaşma adımlarını açıklamasıyla beraber 1,13’e kadar geriledi. ECB tarafından şahin bir açıklama gelmediği ya da Fed geri adım atmadığı sürece EURUSD paritesindeki benzer fiyatlamanın 2022’de de sürmesi olası gözüküyor. 1.1300 orta nokta olmak kaydıyla paritenin 1.1400 – 1.1200 bandında dalgalanmasını bekliyoruz.

Emtialarda hareketliliğin devam etmesini bekliyoruz. Pandemi döneminde rekor kıran altın fiyatları için 2022’de yakından takip edeceğimiz iki gösterge olacak: Fed’in faiz patikası ve enflasyon.

Beklediğimiz üzere eğer Fed sıkı duruşunu korur, enflasyonda da baz etkisi ve tedarik zinciri sorunlarının azalmasıyla birlikte bir miktar normalleşme görülürse reel getiriler yükselecektir. Reel getirilerin yükseldiği senaryoda altında yeni fiyatlamaların 1.700-1.600$ bölgesinde oluşmasını bekleriz.

Altın beklentilerimizi yönlendiren dinamiklerin gümüş için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Kritik 80 bölgesine ulaşan altın/gümüş oranında şu an için yukarı yönde kırılıma neden olacak bir katalizör görmüyoruz. Bu yüzden altında olası bir satışın ardından gümüşün 21.40 bölgesinde destek bulmasını bekliyoruz. Altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketler için gümüşün destek vermesi gerektiğinin önemini de vurgulamak istiyoruz.

8000 9000 10000 11000 12000 13000 14000 15000 16000 17000

2000 2500 3000 3500 4000 4500 5000

S&P 500 (Sol Eksen) Nasdaq (Sağ Eksen)

0% 10% 20% 30% 40% 50%

Kamu Hiz./AltyapıTemel Tüketim Sanayi İletişim Lüks TüketimSağlık Ham MaddeFinans Teknoloji Gayrimenkul Enerji

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(8)

Altın ve Reel Getiriler ABD Hazine Tahvili Getirileri

Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım

2021’de dikkat çeken ve 2022’de de sıkça konuşulacağını düşündüğümüz gıda/tarım emtialarında fiyat beklentimizi yukarı yönlü oluşturuyoruz. Artan nüfus, işçi kıtlığı, ekstrem hava koşulları ve yükselen enerji fiyatları gibi dinamiklerle gıda fiyatlarındaki rekorların 2022’de tazelenmesi kaçınılmaz gözüküyor. Artan nüfusu doyurmak her zaman bir sorun olmaya, küresel ısınmaya bağlı üretimde bozulmalar sürmeye devam edecek. Diğer yandan işçi kıtlığı ve enerji krizi gibi sorunların 2022’de ne boyut kazanacağı gıda fiyatları için önemli olacak. Tedarik zinciri sorunlarının çözülmesi, işçi maliyetlerinin azalması ve enerji fiyatlarında düşüş (gübre fiyatlarının normalleşmesi) gıda fiyatlarındaki yükselişi 2021’e kıyasla biraz daha sınırlı kılabilir.

2020’nin ikinci yarısında toparlanmaya başlayan metal fiyatları için de yatay pozitif beklentimizi koruyoruz. Normalleşmeye bağlı faaliyetlerin artması ve devam eden küresel altyapı ve enerji dönüşümü, metal fiyatlarının güçlü kalmasını beklememizdeki temel iki neden olarak öne çıkıyor. Ek olarak Çin’de zayıflayan iç talebin yavaş yavaş normale dönmesi metal fiyatlarında yeni rekorları beraberinde getirebilir. Diğer yandan güçlenen dolar fiyatlardaki artışın sınırlı kalmasına neden olabilecek ana dinamik olarak gözüküyor.

2022’de kripto paralar da şüphesiz gündemdeki yerini koruyacak. Riskli varlık sınıfına koyduğumuz, yüksek oynaklığa sahip ve regülasyon süreçleri hala tartışma konusu olan kripto paraların 2022’de de bolca konuşulacağına inanıyoruz. Nasdaq düşüşlerinden olumsuz etkilenen kripto piyasalarının yukarı yönde güç kazanması için endeks hareketlerinden ayrışması gerektiğini düşünüyoruz. Bu korelasyonun bozulması için kurumsal alıcıların ya da piyasa deyimi ile balinaların piyasayı “ucuz” gördüğü yerden alım yapmalarının gerekli olduğu kanaatindeyiz. Mevcut para politikaları her ne kadar riskli varlıklar için negatif bir tablo çizse de kripto para piyasasının merkeziyetsiz finans, NFT ve metaverse evrenlerindeki gelişimler sayesinde bu tablonun dışına çıkabilecek potansiyele sahip bir varlık sınıfı olduğuna inanıyoruz.

Bitcoin Kripto Para Fonlarına Giriş/Çıkış (mn USD)

-1,4 -1,2 -1 -0,8 -0,6 -0,4 -0,2 0

1550 1600 1650 1700 1750 1800 1850 1900 1950 2000

Altın (Sol Eksen) Reel Getiriler (Sağ Eksen)

0 0,5 1 1,5 2 2,5 3

2 Yıllık 10 Yıllık 30 Yıllık

0 10000 20000 30000 40000 50000 60000 70000 80000

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(9)

EKONOMİ

2022’de enflasyon yüksek seyredecek

2021 yılında beklentilerin üstünde iç ve dış talep katkısı, yıllık GSYH büyümesinin %10-11 ile oldukça yüksek gerçekleşmesini sağladı. Yıl genelinde yüksek seyreden emtia fiyatları, Covid- 19’un devam eden etkileriyle tedarik sorunları, güçlü talep ve yılın son aylarına doğru TL’deki belirgin değer kaybı nedenleriyle yıllık enflasyon artarak TÜFE’de %36.1 ile son yılların en yüksek seviyesinde gerçekleşti.

Birikimli maliyet etkileri, yılın ilk günlerinde açıklanan enerji, ulaştırma ve tütün grupları içinde yer alan ürünlerdeki fiyat artışlarını dikkate alarak yıllık enflasyonda yükselişin yılın ilk aylarında devam edeceğini tahmin ediyoruz. Yıl genelinde yüksek seyredecek enflasyonun yılın sonuna doğru, baz etkisiyle düşebileceğini düşünüyoruz.

Büyüme eğiliminin ise hem normalleşen iç talep hem de piyasa belirsizlikleri nedenleriyle yavaşlayarak 2022 yılında potansiyeline yakın olacağını öngörüyoruz.

2022 yılında küresel büyüme eğiliminin gücünü koruması, ana ticaret ortaklarımızdan gelecek kuvvetli talep, toparlanmaya devam eden turizm gelirlerinin desteği ile cari işlemler dengesinde iyileşme eğiliminin sürmesini bekliyoruz. Enerji fiyatlarının yüksek seyri nedeniyle enerji ithalatı artmaya devam etse de iç talepteki zayıflamaya bağlı olarak ithalatın dengeli bir seyir izleyebileceğini tahmin ediyoruz.

Yapılan resmi açıklamalardan kamu maliyesinde 2021 yılında gerçekleşen olumlu performans ile kazanılan alanın 2022 yılında kullanılacağını anlıyoruz. Maaş artışları, sosyal ve ticari işletmelere verilecek desteklerle bütçe açık/GSYH oranının artacağını tahmin ediyoruz. Öte yandan yeni ekonomi programı kapsamında önümüzdeki dönemde açıklanabilecek yeni araçlar, bütçe açığı ve kamu borcu üzerindeki etkilerin artmasına neden olabilir.

Mecliste onaylanan 2022 bütçesine paralel hazırlanan 2022 Finansman Programı’na göre iç borç çevirme oranı, 2021 yılına göre artacak. 2022’de iç borç çevirme oranı %103 öngörülürken, uluslararası piyasalardan 11 milyar ABD$ borçlanma öngörülüyor. 2022 yılı merkezi yönetim toplam dış borç ödemesi faiz dahil 12.8 milyar ABD$ seviyesinde hesaplanıyor.

(10)

Büyüme Bileşenleri Büyüme Göstergeleri

TÜFE ve ÜFE Yıllık Enflasyon Mal ve Hizmet Yıllık Enflasyonu

TCMB Faiz Oranları Enflasyon Beklentileri (TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi)

Cari İşlemler Dengesi Cari işlemler Finansmanı (12 aylık-milyar ABD$)

0.6 6.8

7.4%

-25%

-15%

-5%

5%

15%

25%

-25 -15 -5 5 15 25

3Ç19 4Ç19 1Ç20 2Ç20 3Ç20 4Ç20 1Ç21 2Ç21 3Ç21 Dış talep İç talep (Stok dahil) GSYH Büyüme (sağ eksen)

40 42 44 46 48 50 52 54 56

-20%

-10%

0%

10%

20%

30%

40%

50%

11.19 02.20 05.20 08.20 11.20 02.21 05.21 08.21 11.21

Sanayi Üretimi (3 ay. ort., yıllık değişim) PMI (3 ay. ort., sağ eksen)

36.08%

79.89%

0%

20%

40%

60%

80%

12.16 06.17 12.17 06.18 12.18 06.19 12.19 06.20 12.20 06.21 12.21

TÜFE ÜFE

41.1%

22.3%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

35%

40%

45%

12.18 03.19 06.19 09.19 12.19 03.20 06.20 09.20 12.20 03.21 06.21 09.21 12.21

Mal Grubu Hizmet Grubu

8.25

19.00

14.00

0 5 10 15 20

12.19 02.20 04.20 06.20 08.20 10.20 12.20 02.21 04.21 06.21 08.21 10.21 12.21

Ortalama TL Fonlama Maliyeti 1 Haftalık Repo Faizi (%)

21.39%

14.41%

5%

10%

15%

20%

25%

12.17 04.18 08.18 12.18 04.19 08.19 12.19 04.20 08.20 12.20 04.21 08.21 12.21

12 ay sonrası 24 ay sonrası

-14.3 28.0

-70 -50 -30 -10 10 30 50

11.13 05.14 11.14 05.15 11.15 05.16 11.16 05.17 11.17 05.18 11.18 05.19 11.19 05.20 11.20 05.21 11.21

Cari Denge (mlr USD, yıllık)

Cari Denge (mlr USD, yıllık, enerji ve altın dışı)

4 7

-14

18 615

-10

3

-3 39 20

-44 -50

-30 -10 10 30 50 70

Kasım 20 Kasım 21

Rezervler Net hata noksan Krediler

Mevduat Portföy Doğrudan Yatırımlar

(11)

Nakit Bütçe Dengesi/GSYH (12 aylık) İç Borç Çevirme Oranı

Grafik Kaynak: TÜİK, TCMB, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Garanti BBVA Yatırım * tahmini GSYH ile P: Bakanlık Program

-1.6%

-0.7%

-1.1%

-0.7%

-1.5%

-1.9%-1.9%

-3.0%

-3.6%

-2.7%

-1.9%-1.8%

-2.0%

-4.0%

-3.5%

-3.0%

-2.5%

-2.0%

-1.5%

-1.0%

-0.5%

0.0%

2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 21 21 21 4Ç21*

145%

90% 93%

103%

0%

50%

100%

150%

2020 2021 Oca-Mar22P 2022P

(12)

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

STRATEJİ

BIST

Küresel hisse senedi piyasalarında genel olarak risk iştahının korunduğu 2021 yılında, gelişmiş ülke borsaları gelişmekte olan piyasalara göre %24.6 daha iyi performans sergiledi.

Gelişen piyasaların görece zayıf performans sergilediği yılda BİST’te TL bazında %25 getiri oluşurken, ABD$ bazında ise %31 gerileme gerçekleşti. Daha sıkı finansal koşullara geçildiği ve Fed aksiyonlarının gelişen piyasalar açısından öneminin artacağı 2022’de yurt dışı kaynaklı olarak zaman zaman oynaklıkta artışlar görülebilir. Ancak başta ihracatçı şirketler olmak üzere karlılığın korunduğu, hisse geri alımlarının arttığı ve ABD$ bazında son 13 yılın en düşük seviyesine yakın işlem gören Borsa İstanbul’da fırsatların devam edeceğini düşünüyoruz.

Türk hisse piyasasında ıskontolu görünüm devam ediyor. Geçtiğimiz yıl TCMB’nin faiz indirimlerinin ardından gerileyen mevduat faizleri, getiri arayan yatırımcılar için BİST’i adres haline getirmişti. BİST’e yönelik artan ilgi son çeyrekte TL bazında %60’lık getiri sağlasa da, gelişmekte olan piyasalar içinde iskontolu görünümü değiştirmedi. 5.7x F/K çarpanı bazında gelişen ülke borsalarına göre %52’lik ıskontoyla işlem gören BİST’in iki yıllık dönemde F/K çarpanında ortalama iskontosu %54, beş yıllık dönemde ise %46 seviyesindedir.

MSCI Türkiye (F/K) / MSCI GOP (F/K) Seçilmiş Ülke F/K Çarpanları

Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım -70%

-60%

-50%

-40%

-30%

-20%

01.17 06.17 11.17 04.18 09.18 01.19 07.19 12.19 05.20 09.20 03.21 07.21 12.21

F/K Iskontosu Ortalama +1 std sap

-1 std sap +2 std sap -2 std sap

(13)

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

2020 yılında başlayan yatırımcı profili değişimi 2021 yılında ivme kazanarak sürdü. 2020 yılında %65 artış kaydeden yerli yatırımcı bakiyeli hesap sayısı, 2021 yılında %18.5’lik artış ile 2.341.923 seviyesine ulaştı. Düşen faiz oranlarıyla artan getiri arayışı ve toplam 21 mlr TL’lik büyüklüğe ulaşan yeni halka arzların etkisi yerli yatırımcıların BİST’e yönelik ilgisinin 2021 yılında da sürmesini sağladı. Negatif reel faiz ortamında getiri arayışı, hisse geri alımları ve planlanan yeni halka arzlar 2022 yılında da BİST’te yerli yatırımcı tarafında destekleyici olmayı sürdürebilir.

Bununla birlikte kısa vadeli oynaklık riskine karşılık yıl içinde konsensus BİST-100 endeksi hedefi ve mevduat faizleri arasındaki korelasyonun da takibini önermekteyiz.

BİST’te Yıllar İtibariyle Halka Arzlar (milyon TL) BİST-100 & 1 Yıl Vadeli Mevduat Faizi

Kaynak: BİST, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: TCMB, Garanti BBVA Yatırım

Yabancı yatırımcıların hisse senedi pozisyon büyüklüğü son 13 yılın en düşük seviyelerine yaklaştı. Yabancı yatırımcıların BİST’e yönelik ilgisi 2021 yılında da zayıflamaya devam etti.

2020 yılını nette yaklaşık olarak 4.4 mlr ABD$’lık satışla tamamlayan yabancı yatırımcılar, 2021 yılında 1.3 mlr ABD$’lık satış gerçekleştirdi. Gelişen piyasaların görece zayıf performans sergilediği yılda BİST’te yabancı yatırımcıların toplam hisse stoku 18.4 mlr ABD$ ile 2008 yılındaki 16.6 mlr ABD$ seviyesine yaklaşmış oldu. Yabancı yatırımcıların düşük seviyedeki hisse pozisyonları ve ABD$ bazında BİST’in tarihi düşük seviyelerde bulunması nedeniyle bu konuda aşağı yönlü risklerin azaldığı görüşündeyiz. Yeni para girişi noktasında ise ülke risk priminde düşüş yaşanması gerektiğini düşünmekteyiz.

BİST-100 (ABD$) & Yabancı Yatırımcı İşlemleri (Yıllık) Yabancı Yatırımcı Hisse Stoku & 5 Yıl Türkiye CDS’i

Kaynak: BİST, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: TCMB, Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım 0

4000 8000 12000 16000 20000

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021

100 500 900 1300 1700 2100

-40%

-20%

0%

20%

40%

60%

80%

03.05 03.06 03.07 03.08 03.09 03.10 03.11 03.12 03.13 03.14 03.15 03.16 03.17 03.18 03.19 03.20 03.21

Konsensus BİST100 Hedefi-Mevduat Faizi Farkı BİST-100 (TL, Sağ Eksen)

50 150 250 350 450

-6000 -4000 -2000 0 2000 4000 6000

2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2020 2021

Yabancı Yatırımcı İşlemleri (Yıllık) BİST-100 (ABD$, Sağ Eksen)

0 200 400 600 800 1000

10.000 30.000 50.000 70.000 90.000

01.05 01.06 01.07 01.08 01.09 01.10 01.11 01.12 01.13 01.14 01.15 01.16 01.17 01.18 01.19 01.20 01.21 01.22

Yabancı Yatırımcı Hisse Stoğu (mn ABD$) Türkiye 5Y Vadeli CDS (Sağ Eksen)

(14)

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

Son 10 yılın en yüksek marjlı döneminin ardından. BİST Piyasa Değeri/GSYH rasyosunun son 15 yılda test ettiği zirve seviyelere yaklaşması nedeniyle daha temkinli yaklaşımı tercih ettiğimiz 2021 yılında BİST-100 endeksi en düşük ve en yüksek seviyeleri arasındaki fark %91 ile son 10 yılın en üst seviyesine ulaştı. Oynaklığın yüksek seyrettiği bir yılın ardından BİST/GSYH rasyosunun %23 ile %20-%15 olarak takip ettiğimiz ve orta vadeli potansiyelin yükseldiğini düşündüğümüz seviyeye yaklaştığını görmekteyiz. Yıl içerisinde oynaklığın arttığı dönemlerde söz konusu rasyo bazında da olası gerilemelerde fırsatlara odaklanmayı sürdüreceğiz.

BİST Piyasa Değeri / GSYH BİST-100 (TL, Haftalık)

Kaynak: Rasyonet,TÜİK, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: Matriks, Garanti BBVA Yatırım

“Bir şey değişir, her şey değişir” sözünün sıklıkla karşımıza çıkabileceğini düşündüğümüz yılda mevcut fırsat ve riskler çerçevesinde fiyatlamalar açısından öne çıkardığımız senaryolar :

 2022 yılının ilk çeyreğinde negatif reel faiz ortamının daha da güçlenerek ön planda olacağını öngörmekteyiz. Gelişen piyasalara göre ıskontonun korunduğu ve söz konusu ıskontonun şirket karlılıklarıyla desteklendiği görünümde, BİST’in cazibesini 2021 yılı son çeyrek bilanço dönemi öncesinde korumasını bekleriz. Bu perspektifte bilanço beklentisi güçlü hisseler başta olmak üzere, olumlu fiyatlama 2140-2170 ve 2300-2400 seviyelerine doğru sürebilir. Yılın ilk çeyreğinde küresel risk iştahında temel bir değişiklik yaşanması durumu haricinde, geri çekilmelerin 1900-1700 aralığında alım fırsatı vermesini beklemekteyiz.

 Küresel görünümde ekonomik büyüme temasının devam ettiği, ancak finansal anlamda daha gevşek koşullardan daha sıkı para politikalarına geçişin beklendiği 2022 yılı ilk çeyreğinin ardından yurt dışında Fed politikaları, yurt içinde ise enflasyonla mücadele adımları dalgalı eğilimi gündemde tutabilir. Bu dönem adına aşırılaşma seviyelerini, Araştırma departmanımızın 12 Aylık BİST-100 hedef fiyat seviyesi (2652) ve mevduat faizi korelasyonu bazında 1700-1600 ve 2700-2900 aralıkları olarak değerlendirmekteyiz. Söz konusu dönemde yapacağımız değerlendirmelerle olası fırsatlara odaklı kalmayı sürdüreceğiz.

10%

15%

20%

25%

30%

35%

40%

01.04 01.05 01.06 01.07 01.08 01.09 01.10 01.11 01.12 01.13 01.14 01.15 01.16 01.17 01.18 01.19 01.20 01.21 01.22

(15)

STRATEJİ

TÜRK LİRASI

Özellikle 2021 yılı son çeyreğinde TL’de gördüğümüz sert değer kaybına çok yüksek bir oynaklık eşlik etmiş, bu da TL ile ilgili tahmin yapabilme gücünü ortadan kaldırmıştı. Bu iki faktörün bir araya gelmesi, özellikle yerli bireysel yatırımcının her fırsatta dövize yönelmesine yol açmıştı. TL’deki değer kaybının en önemli nedenleri Dolar’ın küresel değer kazancı ve yurt içinde uygulamaya konulan daha düşük faiz politikası idi. Bu faktörlerden güçlü Dolar teması, ABD’deki enflasyon dinamikleri sebebi ile bu yıl da gündemde kalacak. Yurt içinde de TCMB’nin politika faizini yeni ekonomik model kapsamında enflasyonun altında tutmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Bu noktada TL’nin reel getirisinin düşük kalması ile özellikle yerli bireysel yatırımcıların döviz tercihinin devam ettiğini görebiliriz.

Öte yandan TL’de, önümüzdeki aylar zarfında, 2021’de olduğu gibi sert bir değer kaybından ziyade;

kontrollü bir yükseliş görülmesi daha olası. Bu düşüncemizin temelinde yakın zamanda devreye alınan ve yerli yatırımcının döviz iştahını kesmeye yönelik ürünler yer alıyor. Her ne kadar kurumsal döviz talebinin ihtiyaç nedeni ile (borç ödeme, ithalat bedeli vs) devam edeceğini düşünsek de bahse konu ürünler TL’deki oynaklığın 2021’in son dönemine göre önemli ölçüde düşük olmasını sağlayabilirler.

TL’de kısa vadede kalıcı ve sürdürülebilir bir değerlenme görmemiz için yurtdışından döviz girişi olması gerekiyor. Ancak yabancı yatırımcıların şimdilik çok kısa vadeli fırsatlar dışında TL cinsi yatırım araçlarına ilgi göstermiyor olmaları nedeniyle, yabancı yatırımcı kaynaklı TL talebinin de zayıf olacağını söyleyebiliriz. TL’de konumlanmış olan swap bakiyesi 2021 sonu itibarı ile 3.5 milyar ABD$’na geriledi. Zaten oldukça azalmış olan bu rakamın, çok ters gelişmeler olmadıkça, TL oynaklığı üzerinde ek bir olumsuz etki yaratmayacağını düşünüyoruz.

Döviz müdahaleleri ve yabancı çıkışları ile azalan TCMB net rezervleri, bu yıl turizm gelirleri ve reeskont kredileri ile yeniden artabilir. TCMB’nin Aralık ayında yaptığı 5 adet doğrudan döviz satım piyasa müdahalesinde açıklanan resmi tutar toplam 7.3 milyar ABD$ oldu. Rezerv tartışmalarını alevlendiren bu müdahaleler sonrasında 2022’de TCMB’nin rezervlerini güçlendirmeye ağırlık vereceğini düşünüyoruz. Öncelikle 2021’deki sert değer kaybı ile rekabetçi bir seviyede bulunan TL’nin de olumlu katkısı ile bu yaz döneminde önemli bir turizm geliri elde edilebilir. Turizm gelirlerinin rezervlere olası katkısının yanı sıra, 2022 yılında reeskont kredilerinden gelmesi beklenen 16,6 milyar ABD$ TCMB net rezervlerine girecek. 2021 yılında reeskont kredilerinin TCMB rezervlerine katkısı 21 milyar ABD$ olmuştu. Rezervlerde farklı bir sebeple hareket olmazsa yıl sonunda brüt rezervlerin yaklaşık 128 milyar ABD$’na ulaşması beklenebilir. Bu noktada TCMB’nin VİOP’ta (Ocak, Şubat ve Mart vadede) toplam 400 milyon ABD$ döviz kısa pozisyonu bulunduğunu da hatırlatalım. TCMB bundan sonraki dönemde doğrudan müdahaleler yerine b uradaki pozisyonlarını artırmayı da tercih edebilir.

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(16)

GOÜ Para Birimleri ABD$’na karşı Performans Ocak-Eylül GOÜ Para Birimleri ABD$’na karşı Performans Ekim-Aralık

Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım

Toplam Mevduat ve YP Mevduatın Payı - Mn TL Bankaların TL karşılığı Spot TL İşlem Hacimleri – Mln TL

Kaynak: TCMB, Garanti BBVA Yatırım

Swap Kanalı ile TL’de Bulunan Yabancı Sermaye Mn TL GOÜ Para Br. ABD$’na Karşı Carry Trade Getirileri 2021

Kaynak: TCMB, BDDK, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım

-20 -15 -10 -5 - 5

Türk Lirası Arjantin Pesosu Peru Solu Şili Pesosu Thai Baht Kolombiya Pezosu Kore Wonu Romanya Ronu Polonya Zloti Filipin Pezosu Bulgar Levi Brezilya Reali Macar Forinti Malezya Ringgit Meksika Pesosu Singapur Doları G. Afrika Randı Çek Korunası Endonezya Rupisi Hindistan Rupisi Hong Kong Doları Çin Yuanı Tayvan Doları Rus Rublesi

-40 -30 -20 -10 - 10

Türk Lirası Kolombiya Pezosu G. Afrika Randı Şili Pesosu Macar Forinti Arjantin Pesosu Brezilya Reali Rus Rublesi Polonya Zloti Romanya Ronu Bulgar Levi Meksika Pesosu Filipin Pezosu Hindistan Rupisi Çek Korunası Hong Kong Doları Kore Wonu Malezya Ringgit Endonezya Rupisi Singapur Doları Tayvan Doları Thai Baht Çin Yuanı Peru Solu

190.000 200.000 210.000 220.000 230.000 240.000 250.000

45%

50%

55%

60%

65%

70%

01.20 02.20 03.20 04.20 05.20 06.20 07.20 08.20 09.20 10.20 11.20 12.20 01.21 02.21 03.21 04.21 05.21 06.21 07.21 08.21 09.21 10.21 11.21 12.21

YP Mevduat Payı Toplam YP Mevduat(Sağ Eksen)

- 2.000 4.000 6.000 8.000 10.000 12.000 14.000 16.000 18.000 20.000

6 8 10 12 14 16 18

08.21 08.21 08.21 08.21 09.21 09.21 09.21 09.21 10.21 10.21 10.21 10.21 10.21 11.21 11.21 11.21 11.21 12.21 12.21 12.21 12.21 12.21

USDTRY Bankaların TL Karşılığı Spot Döviz İşlem Hacmi (Sağ Eksen)

6 8 10 12 14 16 18

- 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000

01.21 01.21 01.21 02.21 02.21 03.21 03.21 04.21 04.21 05.21 05.21 06.21 06.21 07.21 07.21 07.21 08.21 08.21 09.21 09.21 10.21 10.21 11.21 11.21 12.21 12.21 12.21

Swap ile Gelen Sermaye(Sıcak Para) USDTRY(Sağ Eksen)

-40,00 -30,00 -20,00 -10,00 - 10,00 20,00 30,00

Türk Lirası Şili Pesosu Kolombiya Pezosu Thai Baht Peru Solu Kore Wonu Macar Forinti Romanya Ronu Polonya Zloti G. Afrika Randı Filipin Pezosu Brezilya Reali Singapur Doları Malezya Ringgit Çek Korunası Hong Kong Doları Meksika Pesosu Endonezya Rupisi Tayvan Doları Hindistan Rupisi Çin Yuanı Rus Rublesi Arjantin Pesosu

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(17)

TCMB Top. Rezerv ve Reeskont Kredisi Rezerv Katkısı MnTL TCMB Top Rezerv ve Reeskont Kredisi Rezerv Katkısı 2021

Kaynak: TCMB, Garanti BBVA Yatırım

FAİZ

Tahvil ve Mevduat

2021’de enflasyon dinamikleri nedeni ile iç borçlanma maliyetleri artarken, tahvil stoğunun ortalama vadesi uzadı. İç borçlanmanın ortalama vadesi 2021 sonu itibarı ile kuponsuz senetlerde 10,9 ay (önceki yıl 11,8 ay) sabit getirililerde 47,5 ay (önceki yıl 26 ay), nakit borçlanmada ise 53,5 ay (önceki yıl 34 ay) olarak gerçekleşti. İç borçlanma maliyetleri ise kuponsuz senetlerde %9,60’tan

%17,94’e sabit getirililerde %10,46’dan %17,53’e nakit borçlanmada %8,82’den %14,64’e yükseldi.

2021 yılı iç borç çevirme oranı %90.1 olurken 2020’de bu oran %145 seviyesindeydi.

Tahvil getiri eğrisinde enflasyon seyrine bağlı olarak bir miktar daha dikleşme yaşanabilir.

Para politikasının yüksek istihdam ve yüksek büyümeyi destekleyecek şekilde gevşek kalma ihtimali oldukça yüksek. Buradan hareketle TCMB fonlama faizinde artış olmayacağı varsayımı ile tahvil verim eğrisinin kısa tarafında kaydadeğer bir yukarı hareket beklemeyiz. Ancak enflasyon beklentilerine paralel olarak uzun vadeli faizlerin bir miktar daha yükseliş kaydetmesi mümkün. Bu noktada tahvil getirilerinin mevduata kıyasla daha avantajlı seviyelerde bulunmaya devam edeceğini öngörüyoruz.

TL Tahvil Verim Eğrisi ve 2022 1Ç Tahmin % Gösterge Tahvil ve 3 Aya Kadar Mevduat Faizi %

Kaynak: Bloomberg, Garanti BBVA Yatırım Kaynak: TCMB, Garanti BBVA Yatırım

*Enflasyondaki beklentiler doğrultusunda 2022 1Ç’ye ilişkin getiri eğrisi tahminimiz grafikte yer almaktadır.

70.000 80.000 90.000 100.000 110.000 120.000 130.000 140.000

- 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000

01.09 01.10 01.11 01.12 01.13 01.14 01.15 01.16 01.17 01.18 01.19 01.20 01.21

Reeskont Kredisi Rezerve Kümüle Katkı TCMB Toplam RezevI(Sağ Eksen)

80.000 85.000 90.000 95.000 100.000 105.000 110.000 115.000 120.000 125.000 130.000

- 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000

Ocak Şubat Mart Nisan Mas Haziran Temmuz Ağustos Eyl Ekim Kam Aralık

Reeskont Kredisi Rezerve Kümüle Katkı-2021 TCMB Toplam RezevI(Sağ Eksen)

10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30

1Y 2Y 3Y 4Y 5Y 7Y 10Y

01.01.2022 01.01.2021 2022 1Ç Tahmin

0,00 5,00 10,00 15,00 20,00 25,00 30,00

01.13 04.13 07.13 10.13 01.14 04.14 07.14 10.14 01.15 04.15 07.15 10.15 01.16 04.16 07.16 10.16 01.17 04.17 07.17 10.17 01.18 04.18 07.18 10.18 01.19 04.19 07.19 10.19 01.20 04.20 07.20 10.20 01.21 04.21 07.21 10.21 3 Aya Kadar TL Mevduat Faizi Gösterge Tahvil Faizi

%22.70

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

(18)

Enflasyonda en yüksek seviyelerin geride kaldığına yönelik sinyaller oluşursa, tahvilde hem yerli hem yabancı ilgisi artabilir. Yılın ilk aylarında enflasyon görünümü olumsuz olsa da yıl ortasından itibaren piyasa enflasyonun nerede tepe yaptığına/yapacağına odaklanacaktır.

Enflasyonda zirve seviyelerin görüldüğü konusuna piyasa ikna olursa o noktadan itibaren TL tahvillerde önemli bir alım fırsatı oluşabilir. Böylece zaten tahvildeki payı %3.6 gibi çok düşük bir seviyede bulunan yabancı yatırımcıların TL tahvillere olan ilgisi artabilir.

TCMB’nin piyasadan doğrudan tahvil alımına başlamasının faizlerdeki etkisi sınırlı kalabilir.

2022 Yılı Para ve Kur politikası metnine göre TCMB, bilançosundaki toplam aktif büyüklüğün yüzde 5’i kadar hazine tahvili bulundurabilecek. Son açıklanan verilere göre TCMB’nin 64 milyar TL nominal değerli menkul kıymet portföyü bulunuyor. TCMB’nin aktif büyüklüğüne oranlarsak asgari menkul kıymet tutarı bu yıl için (bilançonun ne kadar büyüyebileceğini şimdiden bilemediğimiz için mevcut büyüklük üzerinden hesaplıyoruz) 85 milyar TL nominal değerde olacak. Bunun 64 milyar TL’si zaten mevcut olduğuna göre yıl içinde 15.5 milyar TL’lik vadesi gelecek olanlara ek yeni 20 milyar TL’lik alım yani toplamda 35 milyar TL’lik tahvil alımı yapılacağı sonucuna ulaşıyoruz. Bunun toplam Hazine borçlanması içinde küçük bir pay olması sebebi ile faizlerdeki etkisi çok hissedilmeyebilir.

Kur korumalı TL mevduat Hazine’ye ek borçlanma ihtiyacı yaratabilir. 21 Aralık tarihinde kur korumalı TL vadeli mevduat ürünü tanıtıldıktan bu yana toplam başvuru 108 milyar TL’yi buldu. Bu sürede açılan hesaplar ortalama açılış kuru 12.72 seviyesinde değerlendirmeye alınacak. Üç aylık vade sonunda dönemsel olarak %4.25 getiri elde edileceği düşünülünce vade sonunda kur başabaş noktası 13.26 seviyesine denk geliyor. Yani bu seviyenin üstü Hazine için ek faiz harcaması anlamına gelir. Örneğin vade sonunda kur 14 olsa Hazine 108 milyar TL bakiye üzerinden ürün sahiplerine yaklaşık 6 milyar TL ek faiz ödeyecek. Bu yıl Hazine’nin 391 milyar TL iç borç servisi bulunuyor. Bunun 142 milyar TL’si faiz ödemesi. Dolayısı ile kur korumalı TL mevduatın da etkisi ile bu yıl Hazine’nin toplam iç borcu çevirme amacı ile ek bir miktar ihraç planlaması söz konusu olabilir.

Kur korumalı TL mevduat açan bir yatırımcının örnek getiri analizi..

Kaynak: Garanti BBVA Yatırım

Para piyasası fonlarında mevduat sınırının %50’ye yükseltilmesi mevduat piyasasındaki faizleri rahatlatabilir. Para piyasasında faiz TCMB politika faizi olan %14 seviyesinde oluşurken, mevduatlarda %20’ye yakın brüt getiriler bulunuyor. Dolayısı ile para piyasası fonlarındaki mevduat üst sınırının %25’ten %50 yükseltilmesi 53 milyar TL’lik para piyasası fonlarında (yatırım ve emeklilik fonları) yaklaşık 14 milyar TL ek mevduat yaratılması anlamına gelir. Böylelikle mevduat faizlerinde kısmen gerileme oluşabilir.

Vade Başı Vade Sonu

11.01.2022 11.04.2022

Yıllık Mevduat Faizi

Yıllık Bazda Elde

Edilen Getiri Üç Aylık Getiri Senaryo 1 USDTRY Kur 13,80 13,60 17% 17,0% 4,25%

Senaryo 2 USDTRY Kur 13,80 14,38 17% 17,0% 4,25%

Senaryo 3 USDTRY Kur 13,80 14,50 17% 20,3% 5,07%

3 AY VADE BAZ ALINMIŞTIR

Araştırma Yatırım Danışmanlığı Uluslararası Piyasalar

Referanslar

Benzer Belgeler

KISMİ PUAN: Boru, mata tamamen düz temas ediyor ve kısmen hedef alan içinde.

Dünya Bankası Türkiye için 2022 yılı büyüme tahminini yüzde 2’ye düşürdü, banka çeşitli riskler nedeniyle küresel büyüme tahminlerini de aşağı yönlü revize

Zeybekci, 'Enflasyonda Mayıstan itibaren trendin aşağıya doğru dönmeye başladığını göreceğiz' GLP borç verme faizi için ankete katılan analistlerin 3'ü 25 baz

Cuma günkü alımlar artan işlem hacmi ile desteklenirken, 200 günlük basit ortalamanın üzerinde iki iş günü gerçekleşen kapanışın görünümü pozitif

Burada yer alan sinyal, yorum ve tavsiyeler, herhangi bir yatırım aracının alım satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk

Bu anlamda, 2013 yıl başından beri referans değerin üzerinde devam eden yıllık kredi büyümesi sermaye girişlerinde hafif düzelme ve volatilitenin azalması anlamında Temmuz

 Şirketin bu çeyrek ulaştığı 100mn TL ciro (geçen yıla göre %2 düşük), bizim 108mn TL. tahminimizin hafif

• Birikimlerini değerlendirirken orta-uzun vadede TL bazında, yüksek getiri potansiyeli elde etmek isteyen yatırımcılar için ağırlıklı olarak hisse senetlerine yatırım