• Sonuç bulunamadı

b u r k h a r d GANTENBEİN VE Ş - S l i g

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "b u r k h a r d GANTENBEİN VE Ş - S l i g "

Copied!
72
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

XXV i n c i Y ı l . 1 9 5 5 İ s t a n b u l . F i a t ı 7 5 0 K u r u ş İnşaatta resmî ve hususî sektörler — AKEV t ü t ü n deposu ve İdare binası — Türkiye İş Bankası, banka, otel ve sinema proje müsabakası — Nicolas Schöffer ve «Spatiodynamisme» — İki Alman sanatkârının sergisi — 1955 yılı plastik sanatlar faaliyeti — Mimarî ve Mekân — Zaman fiziolojisi — Akça- koca dinlenme ve p l â j sayfiyesi —Bozdoğan (Valansı) su ke- meri — T. Ticaret Bankası Emeklilik sandığı binası proje müsabakası — Betonarme ve Mimarî (Eğri Kolon) — Ameri- ka'da endüstri banliyölere taşındıkça şehir dışı inşa faaliyeti

çoğalıyor — Bibliografya — Piyasa fiyat cetveli.

no. 2 8 1

3 — 1955

Pentür Prof.- Hadi BARA

(2)

UJERTHEİm

nsnnsüRLERl

Türkiye Gene] Vekili:

b u r k h a r d GANTENBEİN VE Ş - S l i g

İSTANBUL, GALATA,

B ü y ü k Tünel Han, P. K. 1176,

Telefon: 44671/44672.

(3)

İNŞAAT SAHİPLERİNE

A Z M A L Z E M E Ç O K İ Ş

PROFİLLERİMZİ: Kullanmakla bu t a s a r r u f u elde edebilirsiniz.

H e r çeşit hafif Profiller T.U.Z.L. vesaire ASANSÖR KAPILARI Hususî PROFİL çelik doğrama, pencere, kapı kasası ve kapılar

P R O F İ L O D E M İ R F A B R İ K A S I

Mecidiye köy: 2 nci Taş Ocağı Sok. 26 - 28

Telefon: 44 79 76 - 48 15 47 - 44 36 02 - Telgraf: PROFİLO — İSTANBUL

(4)

H A R N O L I N Marka Boyalar

HARİCE, DENİZ ve Hava tesir- lerine karşı çok dayanıklı ve parlaktır.

r

İnşaatta en mühim boya işlerinde emniyetle kullanılır.

Üstün kalite HARNOLİN boyalarım daima tercih ediniz.

Mimar ve Mühendislerin

kopya işleri için, «OZALİD» i tavsiye ederiz.

Kâğıtlarımız şu renklerdedir:

A — Koyu kırmızı B — Siyah C — Mavi D — Maron

Ayrıca şeffaf ve muşamba ozalidleri vardır.

-J

* O

— «OZALİT» kopya MAKİNELERİMİZ, cıva lâmbalı A r k lâmbalı ve Kuvartz lâmbalıdır.

— Plânların kenarına -çekmek için takviye bandı, 10 m / m ve 13 m / m liktir.

SATIŞ DEPOSU :

ŞEVKİ FİNCANCIOĞLU

Karamustafapaşa Cad. No. 69 Galata - İstanbul

TELEFON : 44 44 30

J

(5)

P A M U K B A N K

1956 YILININ İLK İKRAMİYE KEŞİDESİ 5 MART PAZARTESİ GÜNÜDÜR

B U K E Ş İ D E D E

BAHÇELİ BİR EV VEYA APARTMAN DAİRESİ

A Y R I C A

25.000 LİRA TUTARINDA MUHTELİF PARA İKRAMİYELERİ

P A M U K B A N K SİZİN BANKANIZDIR

Sermayesi : 17.000.000 Lira

ŞUBELERİ : B E Y O Ğ L U

A D A N A

İ Z M İ R

TELEFON : 44 01 40

44 59 28

(6)

İNLERCE YJ y v . EL )LD06U 6! E

BUGÜN DE BsTUM MAMULATt SURlİLDlîieei:

YEKLERE EBEDİ ÖMU?

H E M A T E K T

Saf hitamdan mamul, çatı, taraça, cephe ve temellerde katiyyen su ve rutubet geçirmez en emniyetli tecrit maddesidir.

RECEP ÇETİNKAYA

Hematekt Kimyevî Fabrika Galata, Azapkapı Yenikapı

caddesi No. 19

Telgraf : Hemtaş - Galata Telefon : 44 19 96 Posta kutusu : 1554

Almanyadaki fabrikasının formüllerile imal etmekte olduğumuz H e m a t e k t tecrit maddesi, senelerdenberi memleketimizde, Nafia işlerile diğer birçok resmî ve hususî müessesesatın mühim tecrit işlerinde ve vagon damlarında memnuniyetle kullanılmaktadır H E M A T E K T Hariçten gelen en birinci tecrit maddeleri ayarında

Türkiyede imal edilen yegâne tecrit maddesidir.

HEMATEKT

Memleketimiz için bir varlıktır.

MUFASSAL MALÛMAT İÇİN BROŞÜRÜMÜZÜ İSTEYİNİZ.

H R İ S T O V. K E Ç E C Î O Ğ L U

İNŞAAT YE FABRİKA LEVAZIMATI TİCARETHANESİ

Her nevi Nalburiye — Ruberoit Muşambaları — Tecrit için harç katıkları —•

Rutubet Boyaları — Ses geçirmez tecrit levhaları.

Binalarınızı korumak için Alman sanayiinin en mükemmel, fevkalâde dayanıklı ve tecrit maddeleri daimî Ticarethanemizde bulunur.

Tel örgüler, tel halat ve madenî inşaat malzemesi.

İnşaatınıza malzeme tedarik etmeden evvel Ticarethanemizi ziyaret etmeniz menfaatinizdir.

ADRES : Galata, Tersane Caddesi No. 69 Telgraf : KEHRİS - İstanbul

(Mahmudiye) Telefon : 44 14 23 - 44 32 32

(7)

G Ü V E N

* \

Türk Anonim Sigorta Sosyetesi

K A Z A , H A Y A T , Y A N G I N , N A K L İ Y A T Sigortaları ile İNFİLÂK, YILDIRIM, SEYLÂP, ZELZELE

ELEKTRİK HASARLARI, SU BASMASI, FIRTINA, KASIRGA, TAYFUN Fabrikanın işlememesinden mütevellid :

FABRİKANIN ZARARI, İŞÇİLERE VERİLECEK TAZMİNAT, KÂRDAN MAHRUMİYET, MAKİNA KIRILMALARI, MAKİNA VE VİNÇ MONTAJI,

VİNÇLERİN MALÎ MES'ULİYETİ — FERTLERİN MALÛLİYETİ KREDİ VE KIYMET,

NAKİL VASITALARI SİGORTALARI,

i ç i n

Sosyetemiz emrmizdedir.

Galata Bankalar Caddesi Sümerbank binası.

Telefon: santral: 44 46 10 — Telefon Müdürlük: 44 06 30 Telgraf: TÜRKGÜVEN İSTANBUL

HER VİLAYETTE ACENTE ve MÜMESSİLLERİMİZ

V A R D I R

(8)

rt6tU}Witeinde ||pi(g

otunm^uay i m i l

' 6 & M L m M t e & f û İ M M U ,

^UİUiiM^l

Bu yolda emniyetle yürüyerek kısa zamanda Evinize kavuşmanız ancak TÜRKİYE EMLÂK KREDİ. BANKASI nezdinde bir

YAPI TASARRUFU hesabı açtırdığınız takdirde kabil olur.

Türkiye Emlâk Kredi Bankası Yapı Tasarrufu hesaplarını memleketimizde ilk defa 1951 yılında açmağa başlamıştır. Bugün5 bu usul sayesinde yüzlerce vatandaş ev sahibi olmuştur.

VAPI TASARRUFU HESAPLARININ MAHİYETİ NEDİR ?

Yapı T a s a r r u f u , bir ev yapmak için yetecek parası olmayan vatandaşlara bu imkânı muhakkak temin eden Gayeli bir tasarruf yoludur.

i n ş a ettireceği ev bedelini Türkiye Emlâk Kredi Bankası nezdinde biriktirecek vatan- daşa evini tamamen yapıp bitirmesine ye- tecek kredinin tahsis edileceği peşinen vaad ve t a a h h ü t edilmektedir.

YAPI TASARRUFU HESAPLARINDAN KİMLER FAYDALANIR ?

Yapı T a s a r r u f u hesaplarından, kendisinin,

eşinin, çocuklarının evi meskeni bulunma- yan, ancak bu evi yapacak bir arsası olan bütün vatandaşlar faydalanır.

YAPI TASARRUFU HESABI İLE N E MİKTAR KREDİ TEMİN E D İ L İ R ? Yapı T a s a r r u f u hesabında para biriktiren vatandaşlara yaptıracakları ev bedelinin '/o 90 mı geçmemek üzere % 5 faizli 30.000 lira ve bu yetmezse % 7 faizli 10.000 lira Kredi verilmektedir.

BU KREDİLERİN VADELERİ NE KA DARDIR ?

% 5 ve % 7 faizli kredilerin vadelen 10 yıl- dan başlıyarak 20 yıla kadar çıkmaktadır

YAPI TASARRUFU KREDİLERİNİ N E KADAR MÜDDET İÇİNDE ALMAK KA- BİLDİR ?

İstediği kredinin dörtte birini 18 ayda Yapı T a s a r r u f u hesabında biriktiren vatandaş, mukavele ile tayin edilen krediyi almağa hak kazanır.

YAPI TASARRUFU HESABINDA PARA BİRİKTİRENLERİN BAŞKA İSTİFADE- LERİ VARMEDIR?

Türkiye Emlâk Kredi Bankasının n o r m a l faiz ve cazip tevdiat ikramiyelerinden de faydalanırlar.

Türkiye Emlâk Kredi Bankası, her yıl ( 1 5 0 0 0 ) den fazla vatandaşı ev sahibi yapmaktadır. Kuracağınız mesken için lüzumlu ucuz faiz ve uzun vadeli krediyi ancak, Emlâk Bankasında açtıracağınız

YAPİ TASARRUFU

hesabında biriktirmek suretiyle muhakkak temin edebilirsiniz. Kendi evinize, T A L İ H E , T E S A Ö Ü F E G Ü V E N M E D E N S A H İ P O L M A N I N T E K E M İ N Y O L U budur.

TÜRKİYE EMLAK KREDİ BANKASI

(9)

H. RÜTTiMANN

Dipl. İnş. Mühendisi

İNŞAAT MALZEME TİCARETHANESİ

İstanbul - Galata - Voyvoda cadd. 28, Bahtiyar Han 49

Telgraf adresi: «SİKA» İstanbul -Telefon: 44 92 89. Posta kutusu 1119 HER NEVİ İNŞAAT TECRİT VE MUHAFAZA MALZEMESİ

Her nevi mühendislik ve nafia inşaatı izolâsyonu, bodrum, taraça, çatı, cephe ve duvar rutubetleri tecridi. - Kimyevî tahallülere karşı muhafaza. - Emaye vernik boyalan. - Bitümlü emülsiyonlar. - Hususî yapıştırma maddelerile çatı kartonları. - Alüminyum boyaları. - Ahşap muhafaza vesaiti. - Hususî

taban döşemeleri, ilâh. -

SIKA - SİKAPLAST - İGOL - İGAS - SAURIERPASTA - FLINTKOTE - DUROMIT - SIEGLE ÇİMENTO BOYALARI - FRIKO VERNİK BOYALARI -

HONSALIN - HIYALIT - AVITTA - ODAN - İş hakkında teknik ve ihtisas danışmaları için para alınmaz.

Satınalırken Bizim orijinal hakikî mallarımızı isteyiniz ve etiketimize dikkat ediniz!

KALORİFER. ELEKTRİK ve SIHHİ TESİSAT EVİ R

ARŞEN P A P A Z Y A N

Kuruluşu : 1 8 9 5

T E R M O S İ F O N Y E M E K O C A Ğ I H A V A G A Z İ L A V A B O KALORİFER KAZANI E L E K T R İ K

B A N Y O R A D İ Y A T Ö R F İ L T R E M U S L U K S O B A L A R C İ H A Z L A R I

ÇAMAŞIR, BULAŞIK MAKİNELERİ VE MAZOT YAKICILARI

MALZEME SATIŞ ve FENNÎ TESİSATI MÜTEAHHİTLİĞİ

İSTANBUL, Yeni Postane Caddesi No. 20

Telefon : 27 12 80 (ADLİYE KARŞISI)

(10)

Müstakbel Ev Sahibi ve Bilumum İnşaatçıların Nazarı Dikkatine

i t H e r nevi inşaat ve profil demir çeşitleri,

it H e r cins cam,

it Siyah ve galvanize su ve gaz boruları,

İ t Çelik çekme, kazan ve patent borular,

i t Pik boruları ve aksamı,

i t Sihhî tesisat malzemesi, it Kalorifer tesisat malzemesi, it Kalorifer ve sihhî tesisat işleri, it Klimatizasyon tesisatı,

i t F e n n i p r o j e işleri,

i ç i n

en makbul adres

KOÇ TİCARET T. A. Ş.

İSTANBUL Galata, F e r m e n e c i l e r 90

Tel. : 49 17 62

ANKARA Ulus Meydanı

Tel. 10450

ESKİŞEHİR Köprübaşı

Tel. 370

(11)

S ı E M E N S

Y U K S E K E V S A F

V E Ç E Ş İ T GENİŞLİĞİ

Dünya çapında bir şöhrete sahip olan Siemens, bu- günkü vüsat ve şöhretini ÇEŞİTLERİNİN GENİŞLİĞİNE ve mamulâtının YÜKSEK EVSAFINA borçludur.

YÜKSEK EVSAF : Siemens Fabrikalarının değişmez prensibi şu cümlede mündemiçtir: "SIEMENS HER NE SEBEPLE OLURSA OLSUN MAMULÂTININ KALİTE- SİNDEN FEDAKÂRLIK Y A P M A Z " . Bu prensip dahi- linde imal edilen bir malın, nev'inin en üstünü ola- cağı şüphe götürmez bir hakikattir.

ÇEŞİT GENİŞLİĞİ: Siemens, en basit elektrik fişinden muazzam türbinlere kadar, elektrik sanayiinde kul- lanılan her nevi malzeme, makine ve cihaz imal eder.

Her türlü izahat, teknik malûmat, keşif, tesisat projesi vesaire için Siemens teknik esaslarına göre çalışan TEKNİK SERVİSİMİZE bilâtered- düt müracaat ediniz.

ENSTALASIYON ve BAKIM SERVİSÎMİZ daimi olarak müşterilerimizin emirlerine amadede.

T ü r k e l i Tic. A. Ş.

Galata, Bankalar Cad., Yanıkkapı Sokak - Tel. : 44624 İzmir Şubesi : 850 No. Beyler Sokak 52 - Tel. : 7622

(12)

ÖZTAŞ İNŞAAT BUROSU

Mimar ve Mühendislere :

PROJELERİNİZİN OZALİT KOPYALARINI EN YENİ MAKİNE ve EN MÜSAİT ŞARTLARLA ÇOK ÇABUK OLARAK YAPTIRABİLİRSİNİZ

Adres : ÖZTAŞ İnşaat Bürosu Babıâli caddesi No. 14 kat 3. Türbe — Belediye

T e l e f o n : 22 33 40

p l U

I . 5 0 0 . 0 0 0 LIRA B A H Ç E L İ E V 30

İKRAMİYE ÇEKİLİŞ TARİHLERİ

1 mart BAHÇELİ 3 EjV

3 mayıs 3 „ 1 7emtnuz

25 Gğustos 1 Hasım 3 0 Grahk

Ç e M Ü İ p o f a , dzA/MUifjeleSu,

TÜRKİYE İS BANKASI *

E M E K

H I R D A V A T S A T I Ş E V İ

YENİ MODELDE KAPI KOLLARI

Marangoz ve Demirci âletleri ve bilumum İnşaat Malzemesi

T E L E F O N : 44 83 13

f E L G R A F : BERCEMEK-Galata

FERMENECİLER 163 GALATA İSTANBUL

T. C.

ZİRAAT BANKASI

Vadeli, vadesiz tasarruf he- sapları 1955 ydı ikramiye plânı tutarı geçen yıl olduğu

gibi şimdilik 1 . 5 0 0 . 0 0 0 Liradır

B U Z E N G İ N P L Â N D A :

Gayrimenkuller, dolgun para ikramiyeleri, çeşitli eşya ve ziraat âletleri bulunmaktadır.

FAZLA İZAHAT İÇİN ŞUBE VE

AJANSLARIMIZ EMRİNİZDEDİR.

(13)

r

Her kuturda Çimento ve Toprak KÜNKLERİ Sıhhî Malzeme, Boru,

Çini, KARO-SİMAN Telefon: 44 30 68

Galata, Perşembepazarı, Mahmudiye

A.BEZAZ

YAPI MALZEMESİ

Her nevi Çimentolar Beyaz ve Renkli MOZAİK TAŞLARI

Kiremit ve Her nevi TUĞLALAR

J

A S F A L T

İ N Ş A A T

Kollektif Şirketi

Çeşitli Asfalt Yol ve Tecrit İşlerinde, Mütehassıs Firma

Mahmudiye Caddesi No. 77, Kat 2

Telefon : 44 19 88 Galata - İstanbul

r

MODERN MOZAİK EVİ

G Â R B İ S ÇİNAR

MOZAİK, BASAMAK VE ÇİNİ İMALÂTHANESİ

L A V A B O

TEKNE, KUZINA

Galata, Bankalar Cad. Yanık Kapı Sok. No. 20

İ S T A N B U L — Telefon : 44 55 70

(14)

BOYACILARDAN ARAYINIZ

Telefon : 44 00 46

EMSALSİZ RENKLERİLE EVİNİZİ KADİFE GÜZELLİĞİNDE TEZYİN EDER

YAĞLI BOYADAN ÜSTÜN, BADANADAN KOLAY VE UCUZDUR.

Bir kilosu, bir Odayi boyamaya kâfidir.

N

TÜRKİYE İMAR BANKASI

T . A. Ş .

Sermayesi: 1,500,000 T. L.

İhtiyat Akçeleri: 786.322.40

KURULUŞU : 1928

Banka muameleleri ve bilhassa teminat mektupları

Vadeli mevduat faizleri arzu edenlere her ay ödenir.

Yeni Postane arkasında, Aşir Efendi caddesi İmar Han No. 35/37

TELEFON : 22 45 28

(15)

«Taahhüt hesaplarını altüst eden bir buluş»

Neticede, umulmadık muazzam bir kâr SECO Torna Kalemlerile

v rv (TflGERSÜ)

S E C O

ZERON Peştemalcıyan, SAYA Aslanoğlu YUVAKİM Damyanidis Şti.

İNŞAAT MALZEMESİ

HIRDAVAT - MAKİNA - ALÂT ve EDEVAT

Avrupa mamulâtı - Pencere - Kiliti - İspanyolet ve Kolları.

-fr Avrupa mamulâtı, Vasistas pencere istoru ve sürme kapı takımları.

Avrupa Mobilya kulp ve aksamları

•fr Doğrama ve marangoz makine ve el âletleri

•fa Bilûmum hırdavat âlât ve eedvatı.

Galata Kürekçiler No. 8

T e l g r a f : ZESAYU Telefon : 44 96 34

Yukarıda görülen resim, İstanbul Üniversitesi inşaatında çalışan bir VARGEL'e aittir. Bu vargel üzerine bağlanan SECO sert maden uçlu Torna kalemleri ile binanın dışına kaplanan «kaplama taşlarını» mükemmel şekilde ve 5 dakika gibi kısa bir zamanda torna etmiş müstevi bir satıh haline getirmiştir.

Müteahhitlerimizin daah fazla izahat almaları için lütfen şirketimize müracaatları rica olunur.

(16)

SOĞUK TUTKAL

(SÜTERKAL) ile: Tayyare, Gemiler aksamına, Arabalara, Karoseri, Vagonlara, Mobilyalara, Kaplamalara, Bahçe Mobilya- larına, Tahta, Demir, Cam, Porselen, Taş;

Beton, Mantar, Deri, Muşamba, Kâğıt ve bilcümle doğrama işlerini yapıştırır.

Suya karşı görülmemiş bir metanet, yüksek bir yapıştırma hassası en tasarruf- lu ve kullanılması ve hazırlanması en ko- lay bir madde. Sıcağa muhtaç değildir.

Açıkta kullanılabilir. Tahtaları yapıştıra- dan evvel ısıtmak lâzım değildir.

- r -••

Emsalinden Daha Mükemmel ve Daha Ucuzdur.

Bursa Süttozu Fabrikası Kollektif Şirketi Kimyevî Sanayi Şubesi «SÜTERKAL» Soğuk Tutkal

Telgraf: SÜT — BURSA. Telefon: 2222

2223

(17)

AMERİLAN SİSTEMİ

GENERAL ÇELİK GAZOSİFONU

Banyonuzun ve evinizin sıcak suyunu kolay, temiz ve ucuz hazırlar.

Çift cidarlı olduğundan, günlük sıcak su ihtiyacınızı 20 kuruşluk petrol ile temin eder.

G A R A N T İ L İ D İ R

Adres: GENERAL ÇELİK

Büro :

Şişhane yokuşu, Tutsak sokak 20.

Fabrika :

Davutpaşa caddesi 28/2 - Topkapı

Telefon : 44 04 68 21 20 63 21 11 64

S' = ! 1

Türkiyenm en büyük ve eski Sigorta Şirketi

Türkiye İş Bankası A. S. ve T. C. Ziraat Bankası Kurumu ı

ANADOLU

A N O N İ M T Ü R K S İ G O R T A Ş İ R K E T İ Kuruluş tarihi: 1 9 2 5

S E R M A Y E S İ . (Tamamen ödenmiş) 1.500.000.— T. Lirası 1954 yılı sonu malî ve teknik ihtiyatları 17.132.652.— Türk Lirası Bugüne kadar tediye edilen Hasarlar yekûnu 52.500.000.— Türk Lirası

Y A N G I N

N A K L İ Y A T

H A Y A T

K A Z A ve T R A F İ K Sigortalarınızı emniyetle verebileceğiniz müessese

Telefonlar : 44 46 5 3 / 2 / 1 — 44 46 59 — 44 75 5 0 / 8 / 9

Yurdun her tarafında acenteleri mevcuttur.

Türkiye İş Bankası A. Ş. ve T. C. Ziraat Bankası Şube ve Ajansları Şirketin Acenteleridir.

Adres: Galata Yolcu Salonu karsısı ANADOLU SİGORTA HANI

(18)

L ' A R C H I T E C T E : T H E A R C H I T E C T :

REVUE MENSUELLE D ' A R C H I T E C T U R E D ' U R B A N I S M E e t d e D E C O R A T I O N

Publie par: Abidin Mortaş et Zeki Sayar, Architectes

S O M M A I R E Architecte No. 281

— Secteur publie et prive dans la construction ... 97 Arch. Zeki Sayâr

— AKEV depot de tabac et les bureaux d'admi-

nistration 99 Arch. Zeki Sayâr

— Le concours du projet de la banque dAffaires

(Cinema, hotel, bureaux) 104

— Nicolas Schöffer et «Spatiodynamisme» 117

— Une exposition de deux artistes Allemands ... 119

— L'activite d'arts plastiques en 1955 120 Hadi Bara

— L'architecture et la physiologie (Espace -

Temps) 121 R. Neutra, trad. par Hadi Bara

— Le tourisme interieur, plage et maisons de

repos â AKÇAKOCA 123 Mithat Özkök

— L'arc de Valence dans l'histoire d'Istanbul ... 125 Dr. Saadi N. Nirven

— Le concours du projet de la succursale de la

banque de commerce 128

— L'architecture et le beton arme 132 Arch. Şevki Vanlı

— Activite de construction hors - ville en U.S.A.

apres l'envahissement de l'industrie de la

banlieue 136 USİS

— La bibliographie 138

— La liste des prix de materiaux de construction 142

MONTHLY PUBLICATION ON A R C H I T E C T U R E , C I T Y P L A N N I N G A N D D E C O R A T I O N

Published by Abidin Mortaş and Zeki Sayâr, Architect.

C O N T E N T S Architect No. 281

— Official and Private sectors in building 97 Arch. Zeki Sayâr

— The Tobacco warehouse and Adminstration

Building of the AKEV Co 99 Arch. Zeki Sayâr

— Competition of the Banque d'Affaires de Tur- quie for the project of a Bank, Hotel and

cinema 104

— Nicolas Schöffer and «Spatiodnamisme» 117

— The exhibition of two German artists 119

— Activities of Plastic Arts during 1955 120 Hadi Bara

— The Psychology of «Space and Time» 121 Richard Neutra, translated by Hadi Bara

— Local tourism: AKÇAKOCA 123 Mithat Özkök

— The Bozdoğan (Valence) water belt in the

water history of istanbul 125 t Dr. Saadi N. Nirven

— Competition of the Pensions Fund of the Türk Ticaret Bank for the project of the Adana

branch office 128

— Concrete building and Architecture 132 Arch. Şevki Vanlı

— U. S. Suburbs lead in Building activity as

industry moves there 136 USİS

— Bibliography 138

— Market Prices 142

(19)

ARKİTEKT

M İ M A R L I K , Ş E H İ R C İ L İ K V E B E L E D İ Y E C İ L İ K D E R G İ S İ Revue mensuelle d'architecture-

d'urbanisme et des arts decoratifs

Montlıly publicatioıı on architec- ture city plannmg and decoration

Monâts h e f t f ü r baukunst staedtebau und dekoration İMTİYAZ SAHİBİ VE BAŞ YAZARİ : ZEKİ SAYÂK, U. NEŞRİYAT MÜDÜRÜ ABİDİN MORTAŞ ADRES : A R K İ T E K T ANADOLU HAN No. 32 EMİNÖNÜ , İSTANBUL T E L E F O N : 2 2 1 3 0 7

KURULUŞU: 1931 Cild : 24 No. 281 A b o n e ş a r t l a r ı :

Yıllığı 20.— T.L.

Altı aylığı 12.— T.L.

Sayısı 6,50 T.L.

Yabancı memleketler için : 25. T.L.

İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir.

ARKİTEKT'in KOLLEKSİYONLARI:

1931 — 1935 1936— 1940 1941 — 1945 1946— 1954

25.— T.L.

22,50 T.L.

20.— T.L.

20.— T.L.

Bütün yazı; foto; resim ve abone bedelleri ARKİTEKT'in adresine posta ile gönderil- melidir. Basılmıyan yazılar iade edilir.

Adreslerini değiştiren abonelerin en geç iki ay içinde idarehanemizi haberdar etme- leri lâzımdır. Aksi takdirde kaybolan der- gilerden Müdürlüğümüz mes'uliyet kabul

etmez.

Pour tout payement et demande des ren- seignements; ainsi que pour tout envoi des documents, tels que photos, articles, annon- ces bibliographie â inserer, s'adresser â la

Direction.

Adresse: A R K İ T E K T No. 33 Anadolu Han, Eminönü

İstanbul Turquie

Ankara Mümessili Y. Mimar Neşet Akatay

MESLEK POLİTİKASI:

İNŞAAT İŞLERİNDE RESMİ VE HUSUSÎ SEKTÖR

Yazan: Y. Mimar Zeki SAYAR

İki senedenberi inşaat işlerinde his- sedilen sıkıntı azamî raddeye varmış- tır. Hele, son altı ayda, hususî inşaat hiç yapılmamaktadır. Halen başlamış, olanlara güçlükle devam edilmekte ve yarıda bırakılmamak için mal sahipleri azamî fedakârlığı yapmaktadırlar.

İdhal edilen bazı inşaat malzemesini tevzie tâbi tutan kararnamenin, iyi iş- lememesinden, daha doğrusu tevzi edile- cek kadar stok mevcut olmamasından dolayı büsbütün sekteye uğrayan hususî yapıların önümüzdeki mevsim tamamen durması ihtimali vardır. Demir, boru, çimento ve bunlara mümasil malzeme- nin inşaat sahiplerine ihiyaçlarmın an- cak cüz'i bir kısmının verilebilmesi, ka- r a r n a m e d e n beklenen faideyi temin et-

memiştir. Ayrıca, bu tahsis malzemesini alabilmek için, geçen uzun zamanı da, gözönünde tutarsak yapı süresinin nor- mal müddetin bir kaç misline çıktığı gö- rülmektedir. Bu şekilde, bir yapıya bağ- lanan sermayenin, uzun zaman donması, teşebbüsleri rantabl olmaktan çıkarmak-

tadır.

Hususî yapılar sektörüne tahsis edi- len yıllık yerli çimento kontenjanı kifa-

yetsiz olduğundan hakikî ihtiyacı, me- selâ, 15 ton olan bir yapı ile, 200 ton

olana, alesseviye 15 şer ton tahsis edile- bilmektedir. Bu suretle büyük bir yapı- nın mütebaki ihtiyacını idhal çimento-

sundan temin etmesi zarurîdir. Keza de- mir ihtiyacının ancak % 20 si verilebil- mektedir. Diğer malzemeler de böyledir.

(20)

Evvelki yazılarımızda da, ısrarla be- lirttiğimiz gibi, mühim bir fayda temin etmeyen bu şekilde, siyanen yapılan tahsisler yerine, inşa edilecek binaların memleket ekonomisine yararlığını ve âmme hizmetlerindeki rolünü tesbit ede- rek müstemiren bunlara malzemf. veril- mesi, acaba daha doğru olmaz mı?

Bir yapının, malzeme ihtiyaçlarının ancak % 10 veya 20 sini vererek, üst ta- rafı için, onu karaborsaya sevkedecek yerde, bir çok memleketlerin ikinci dün- ya harbinden sonra, hattâ, elân da de- vam ettirmekte oldukları usule, yani muayyen bir zaman için en çok amme hizmetlerine ve memleket ekono- misine yarayan yapılara vt. nalk mesken- lerine ve istihsal yapılarına tahsis edil- mesi, imkânları teksif bakımından bizim için daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Son günlerde gazetelerdeki neşriyattan, hükümetin bu fikre, temayül etmekte olduğunu belirten haberler almaktayız.

Elimizde istatistikler olmadığından devletin son senelerde hususî sektöre ne miktarda idhal malzemesi tahsis et- tiğini rakkamlarla tesbit edememekteyiz.

Ancak, bazı çimento ve kereste lisans- larının, bunları idhal ettiğimiz memle- ketlerden fazla fiyat talep edilmesi ve- ya bilmediğimiz sebepler yüzünden, me- selâ züccaciye! malzemesine çevrildik- lerini de işitmekteyiz! Tabak, çanak ve cam avizelerin % 70 prime tâbi olmala- rının da, bu lisans değiştirmelerde rol oynadığı söylenmektedir.

Hakikî ihtiyaçlara yetmiyecek ka- dar az olduğu aşikâr olan bu tahsislerin bu şekilde başka branşlara çevrilmesi, malzeme buhranını büsbütün arttırmak- tadır. Son zamanlarda bu sebepler yü- zünden büsbütün idhal edilemeyen ke- reste, piyasamızda çok azalmış ve yerli kerestenin metre mikâbı Orman İşletme- lerinde müzayede ile 400.— liranın

üzerine çıkmıştır. Esasen inşaat malze- melerinde artık stok diye bir m e f h u m kalmadığından idhal edilebilen küçük partilerin daha gümrüklerden çıkmadan satılması bazı kimselerin dolambaçlı yol- lardan bunları kara borsaya şevkleri de duyulmaktadır.

Hususî inşaat yanında, resmî inşaat sektörünün başka avantajları vardır. Ba- zı devlet inşaatı müteahhitlerine, taah- hütlerinde kullanacakları yabancı men- şeli malzemeyi idhal için lisanslar ve- rilmektedir. Bazı devlet hastaneleri in- şaatı müteahhitlerine malzeme idhali için, lisans verilmiştir. Ancak, bu gibi imkânları sağlayan bazı taahhüt işleri müteahhitler için cazip olmaktadır. Di- ğer t a r a f t a n normal şekilde yapılan in- şaat ihalelerinin hiç biri zamanında bit- meme.ktedir. Resmî inşaata gerek yerli, gerekse idhal malzemeleri için yapılan tahsislerin ekserisi stoksuzluktan zama- nında verilemediğinden yapıların müd- detleri müteaddit defalar uzatılmaktadır.

Hattâ, son zamanlarda bazı resmî inşa- atın müddetleri — demir verilinceye k a d a r — kaydile uzatılmıştır. Bu uzat- malar, müteahhitlerin lehine değildir.

Geçecek zaman zarfında malzeme ve iş- çilik fiyatlarında mütemadi arttışlar ol- duğundan zarar etmektedirler.

Keza, Turizm kanunundan istifade suretile yapılan bazı oteller inşaatı için, memleket dahilinden de, temin edilmesi kabil olan malzemelere bile, idhal li- sansları verilmiştir. Turizmi teşvik ka- n u n u n u n çok samimî ve iyi düşüncelerle yapılmış maddelerinden istifade suretile verilen bu lisansla", bir kaç seneden beri hususî inşaat seötürüne ayrılan döviz fonlarının mühim kısımlarını, ancak bu çeşit ( O t e l v e t u r i s t i k ) tesis- ler yapanların, âdeta, inhisar ve istifa- desine hasrettiğinden eritmiştir.

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şe- hirlerimizde inşa edilen bir kaç otele ve- rilen idhal lisanlarının yekûnu milyon- ları aşmıştır. Turizmi teşvik kanununun bu maddelerini işletmesini bilenler, lü- zumsuz bir çok malzemeyi de idhal im- kânlarını bulmuşlardır. Emekli Sandığı- nın inşa ettirdiği otelin oda ka- pıları, m e r m e r l e r i bile idhal edilmiştir!..

Daha çok küçük çapta bir otel inşaatına, son zamanlarda aynı kanundan istifade etmek şartile 300.000.— dolar tahsis edil- miştir. 25.000.000.— liraya çıkan v-î 2.5 sene süren Emekli Sandığı oteli inşaatı için bir yılda hususî inşaata ay- rılan lisanslar fonundan mühim bir kıs- mı cömertçe harcanmıştır.

Bu tahsisler yapılırken pek cö- mertçe h a r e k e t edildiği de, bu otelin inşaatı bittikten sonra, artan malzemesi- nin, el'an satışının devamından anlaşıl- maktadır.

Bazı Kooperatiflerin inşaatını taah- hüt eden yabancı inşaat şirketlerinin de yine hususî kanundan istifade ederek ba- zı malzeme ithal ettikleri malûmdur.

Çok iyi niyetlerle yapılan, h e r iki ka- nunun, bu nevi ve çeşit yapı teşebbüs- leri için sağladığı ithaf, imkânlarının ye- rine masruf olması icap eder. Lümumun- dan fazla malzeme getirtmemeleri ve bunların piyasaya intikal etmemesi de icap eder!

Şimdiye kadar bu nevi yapılan ithal müsaadelerinin sıkı bir kontrola tâbi tutulduklarını tahmin etmiyoruz.

Netice olarak, bugün hususî inşaat sektöründe karşılaştığımız büyük sıkın- tıdan yukarıdan beri anlattığımız şekil- de, yalnız mahdut bir branşa yapılan bol ve müsamahakâr tahsislerin de, acaba rolü yok m u d u r dersiniz?

Z. SAYÂR

(21)

Cephe Foto : BAYSAL

A K E V T Ü T Ü N D E P O S U VE İDARE BİNASI

Y. Mimar Zeki SAYÂR

AKEV Şirketinin Beşiktaş'dan Yıldız'a çıkan cadde üze- rinde bir üçgen şeklindeki arsası üzerine inşa edilen bu de- po ve işleme evi 3600 metre kare saha işgal etmektedir.

Son senelerde memleketimizde inşa edilen tütün depoları bir hayli çoğalmıştır. Tütünün memleketimiz için birinci de- recede bir ihraç malı olması, tüccarımızı bu mevzua karşı alâ- kalandırmaktadır.

Son senelere kadar ekseriya eski konaklarda barınan tü- tün işleme yerleri bilhassa iş kanununun da mecbur kıldığı mükellefiyetleri yerine getirmek üzere tüccarı ve şirketleri yeni binalar yapmağa mecbur kılmıştır.

Bu depo İstanbul'da hususî sermayenin inşa ettirdiği bi-

naların en büyüklerinden biridir ve tatbik edilen plan t ü t ü n ü n icap ettirdiği bazı hususiytleri ihtiva etmektedir. Köylü ta- rafından tarladan toplanan t ü t ü n l e r tüccara satıldıktan sonra ihracına kadar bir çok ameliyelere tâbi tutulmaktadır. İşlen- miş ve işlenmemiş tütün denklerinin depolarda istifleri, mev- simlere göre fermantasyon zamanlarında aktarılması, işleme salonlarında harman edilmesi ve denkler haline getirilmesi gibi daimî ameliyelere tâbi tutulması icap etmektedir. Tütün depolarının bu hizmetlere uygun bir şekilde planlanması icap etmektedir. İşleme salonları ile depoların münasebetleri, işçi- lerin giriş ve çıkışlarının tanzimi gibi meseleler planlamaya tesir etmektedir. Ayrıca t ü t ü n ü n mevsimlere göre tâbi tutula- cağı h a r a r e t miktarı, vantilasyon meseleleri, fermantasyon

(22)

Esas cephe

zamanlarında denklerin açılması gibi ameliyeler duvar kalın- lıklarına pencere eb'adının tayinine müessir olmaktadır.

AKEV tütün deposunun planlanmasında yukarıdaki hu- susiyetler gözönünde tutulmuştur.

Binanın her katı takriben 3600 M2 dir. Beşiktaş - Yıldız caddesi üzerindeki cepheye idare binası konmuştur. ( D.

Bloku).

A.B.C. bloklarını teşkil eden depolar, merkezî bir holle birleştirimiş vaziyettedirler. Bu hol üzerine geniş bir kat merdiveni, 2 yük asansörü, işçi helâ grupları vardır. İdare binası keza bu hol ile depo ve işleme salonlarına irtibat etti- rilmiştir. Zemin .katın irtifaı 3.60 m. diğer depo katlarının irtifaı temiz 2.70 m. İşleme salonlarının bulunduğu 4 üncü katın irtifaı 4.00 m. dir.

Binanın iskeleti betonarme duvarla 0.35 cm. kalınlığında içi boş olarak inşa edilmiştir. Pencerelerin bordurları, ön- ceden dökülüp sonra yerlerine monte edilmiştir. Döşemeler

(mantar) sistemidir.

;m..i: 'jıiiuuıııı ıı..afi

yiLDIZ CiOOES

Vaziyet planı

(23)

Atölyeler planı

Cepheden görünüş

Bina A.B.C. ve bloklarında diletasyonla ayrılmıştır.

Binanın betonarme hesaplarını, mimarî projeye büyük bir sadakatle Y. Mühendis Yakup Pultar, şantiye şefliğini inşa- atın başından sonuna kadar Y. Mühendis Nail Kurt yapmış- lardır.

Mimar, binanın göreceği hizmeti ifade eden fonksiyonel bir mimarî k a r a k t e r taşımasına dikkat etmiştir. Bu itibarla, İdare binası ile depoları ihtiva eden büyük bloklar, bu blok- ların üst katında bulunan büyük pencerelerile ışıklı işleme salonlarında kullanılan mimarî elemanlar maksada uygun ol- dukları kadar umumî bir ahenk ifade etmektedir.

Bina 1950 senesinde inşa edilmiş ve 1.500.000 liraya mal olmuştur.

(24)

Zemin kat plânı

(25)

Depo katları tip planı

(26)

Igpfeyş Ö l • ' •

Cephe 1 inci mükâfat

T Ü R K İ Y E İ S B A N K A S I N I N

BANKA, OTEL VE SİNEMA BİNASI PROJE MÜSABAKASI

JURI R A P O R U :

Jürisini yaptırdığımız bu müsabakanın aynı saha için- de fonksiyon bakımından birbirinin çok ayrı üç mevzu hâl etmek şeklindeki zor problemi, bütün müsabıklar tarafından hissedilmiş ve bundan dolayı gelen projelerin hemen hiçbiri, hal yolunu muhtelif istikametlerde denemelerine rağmen, dört başı m a m u r bir sureti halle ulaşamamıştır.

Müsabakaya iştirâk eden 30 projenin müellifleri, mev- zuun ehemmiyetiyle mütenasip olarak büyük emek ve gay- r e t sarfetmiş ve bir kaçı müstesna büyük ekseriyet olgun bir seviye göstermiştir.

Jürimiz gelen bütün teklifleri evvelâ oldukları gibi ka- bul ederek problemin hallinin teklifdeki muvaffakiyet de- recesini tetkik etmiş ve tutulan yollardan doğru olanını gerek kullanış ve mimarî ve gerekse konstrüksiyon bakı-

mından en az kusurlu olanların birleştiği yolu kabul et- miştir.

Bundan başka büyük kalabalığın toplandığı sinema bi- nasının r a h a t ve emniyetli işlemesi, otelin r a h a t ve servis- lerinin kâfi ve kullanışlı olması, Bankanın ihtiyacına kâfi olması böyle olmayan münferid unsurların diğer muvaffak unsurlar bozulmadan kolay islâh edilebilir olup olmayışı hu- suslarına ön plânda ehemmiyet verilmiş ve bütün elemeler bu görüş zaviyesi altında yapılarak Ankara'da güzel bir eser kazandıracak ve mimarî seviyesile projesini kusurlarını düzelterek realize edebilecek bir müellif aranmıştır.

18.10.1955 tarihinden 21.10.1955 tarihine kadar münfe- riden ve toplu olarak yapılan çalışmalar sonunda 17 sıra nu- maralı proje gösterdiği seviye bakımından hiç bir rakiple mukayese edilemiyecek derecede olduğundan ve 27 sıra nu- maralı projede bitmemiş levhalarla müsabakaya lüzumlu

(27)
(28)

Cephe

1 nci m ü k â f a t :

Y. Mimar K. BAYUR G.SA

» Tarık AKA G.S.A.

» N. Durunay G.S.A

(29)

Kesit ve sinemanın iç görünüşü

ehemmiyeti göstermemiş ve teklifini tamamlamadan gönder- miş olduğundan birinci elemede çıkarılmıştır.

1, 2, 4, 11, 12, 13, 14, 15, 18, 19, 23, 24, 29 sıra numaralı projeler yukarıda bildirilen esasları daha az başarı ile hâl- letmiş olmaları dolayısiyle ikinci elemede çıkarılmışlardır.

Geri kalan p r o j e l e r d e n 30 sıra numaralı projede Banka kısmının sıkışık ve halile tatminkâr olmamasına, sinema salonuna açılan kapıların azlığına, otel girişinde ayrı b a g a j antresinin olmamasına lokantaya daima otel holünden ge- çilmesine ve diğer bazı ufak kusur ve noksanlarına rağmen bina kitlelerinin makûl ve mantıkî yerleştirilişi, sinema ve banka girişlerinin A n a f a r t a l a r d a n ve otel girişinin Maliye Vekâleti cihetinden oluşu, sade, nisbetli ve olgun mimarîsi, konstrüksiyon bakımından muvazeneli kitleleri, sinemasının meyilden istifade ederek halledilişi giriş ve çıkışlarının iyi- liği, otel katlarının güzel ve kullanışlı oluşu ile mevzuu rakiplerine nazaran en az noksanla halletmiş telâkki edilerek ekseriyetle birinci seçilmiştir.

7 sıra numaralı proje nisbeten sakin olan Maliye Vekâ- leti cihetine kadar uzanan bir otel holü olmasına rağmen otel girişinin bu t a r a f t a n olmaması ve otel servislerinin kifayetsiz olması, banka muamele holü ile müşteri holü büyüklüklerinin nisbetsiz olması, banka ara katının çok basık ve tabiî ışıktan uzak olması konstrüksiyon ba- kımından kitlelerin muvazenesiz ve diletasyon zorlukları bulunması ve heyeti umumiyesinin şematik olarak gösteri- lerek bir çok tarafların müphem bırakılmış olmasına rağ- men Banka, sinema ve otel kısımlarının çok sarih olarak tertiplenmiş ve bilhassa banka müstakil ve geniş bir kat vererek ihtiyaca ve inkişafa müsait bir imkân hazırlaması, otel, gazino ve lokantasının güzel bir teras katı ile birbirine bağlanması ve otel iç avlusunun bu suretle kıymetlendiril- miş olması dükkânlı bir pasajla iki cephenin birbirine bağ- lanmış bulunması mimarîsinin sarih, modern ve olgun bir ifade taşıması dolayısiyle ekseriyetle ikinci seçilmiştir.

3 sıra numaralı proje programa hemen tamamen sadık kalarak h e r türlü ihtiyacı makul ölçüler içinde halletmiş bir projedir. Otel, sinema ve banka kısımlarının birbirinden ayrılışı vazıh ve bilhassa konstrüksiyon bakımından kolay ve muvazenelidir. Bodrum katta bir düğün salonu tesis edilmesi arsadan azamî istifade sağladığını göstermektedir.

Buna mukabil senema giriş ve çıkışları dar ve sıkıntılıdır.

Bankanın üç kata taksim edilmiş olması biraz mübalâğalı bulunmuştur. Dış mimarisi plân tertibindeki olgunlukta de- ğildir. Bu proje de üçüncü seçilmiştir.

6 sıra numaralı projede sinema, otel ve banka kısımları- nın hacimleri ve yerleri uygun olmakla beraber otelin esas girişinin Maliye Vekâleti t a r a f ı n d a n olmaması t r a f i k ba- kımından uygun bulunmamıştır. Banka muamele holüne ay- rılan saha kifayetsizdir. Sinemanın giriş ve çıkışları zengin ve rahattır. Sinemanın balkonsuz olarak tertibi her iki cad- deyi birbirine bağlayan bir p a s a j yapılmasını ve otelin her iki caddeye çıkmasını imkânsız kılmış ve bilhassa salon tu- lâni istikametinde konstrüktif zorluklar çıkarmıştır. Otel, lokanta, gazino kısımlarının bir terasla birbirlerne bağlan- ması, geniş ve f e r a h tutulması ve bilhassa otel avlusunun bu suretle kıymetlendirilmesi iyidir. Fakat otel girişi dar ve kifayetsiz otel servislerinin helâlardan geçmesi kusurlu görülmüştür. Bu projeye mansiyon verilmiştir.

8 sıra numaralı proje güzel bir pasajla iki caddeyi birbi- rine bağlamış olmakla beraber bu pasajı lüzumu kadar değer- lendirmemiştir. Sinemanın giriş ve çıkışları çok dardır. Sine- manın yüksek bloklar altına girişi inşaî zorluklar çıkarmak- tadır. Otel servisleri r a h a t işlememektedir. Otel girişinin A n a f a r t a l a r tarafında oluşu iyi değildir. Buna rağmen otel katlarının kullanışlı olması ve umumî olarak mimarîsinin muayyen bir değer göstermesi dolayısiyle bu projeye man- siyon verilmiştir.

22 sıra numaralı projede sinema ve banka bütün katları

•"';:.. . o r-.- I - '

(30)

rrrrVigS*

v.j

2 nci Mükâfat Y. Mimar E. BAHTOGLU

» F u a t KASKAL

işgal edecek şekilde ve vazıh olarak yerleştirilmiştir. Bu hal şekli prensip olarak iyi olmaMa b e r a b e r bankanın girişlerinin dar ve kifayetsiz oluşu, A n a f a r t a l a r cephesinin iki katlı si- nema fuayyesine verilerek israf edilişi iyi bulunmamıştır.

Oteldeki dar avlu ve buna karşılıklı bakan odalar da pek iyi değildir. Sinema salonunun üstüne sarkan portafox katlar da inşai zorluklar arzetmektedir. Bu projeye mansiyon veril- miştir.

25 sıra numaralı projede iki caddeyi birbirine bağlayan güzel bir pasaj vardır. Otel ve sinemaya bu pasajdan giriş iyidir. Sinemanın fuayyeleri iyi fakat p a r t e r çıkışı iyi değil- dir. Otelin gazino ve lokanta katı çok iyi halledilmiştir. Buna mukabil sinema salonunun ağır kitleler altına sokulmuş ol- ması umumî heyetin statik muvazenesini bozmakta ve büyük inşaî güçlükler çıkarmaktadır. Bu projeye de mansiyon ve- rilmiştir.

26 sıra numaralı p r o j e otel kısmını bütün teferruatiyle iyi halletmiş bir projedir. Buna mukabil sinemanın büyük kitle- ler altına girişi inşaî zorluklar çıkarmaktadır. Ayrıca sine- manın giriş ve çıkışları çok dardır. Bankanın girişi de dar- dır. İki caddeyi güzel bir pasajla bağlamıştır. Aynı cephe motiflerinin binanın her cihetinde kullanılması maksada uygun değildir. Bu projeye de mansiyon verilmiştir.

Geri kalan projelerden 5 sıra numaralı projede umumî bir olgunluk ve mimarî değer bulunmakla b e r a b e r banka- sının aktif servislerinin üst katta olması zemin katta pek

küçük kısmın bulunması doğru görülmemiştir. İki pasaj fazla görülmüş, sinema giriş ve çıkışları pek tatminkâr bu- lunmamıştır. Sinema salonunun ağır kitleler altına sokuluşu statik zorluklar çıkarmaktadır.

9 sıra numaralı projede sinemanın 16 metreden fazla gömülmesi iyi değildir. Sinemanın otelin altına girişi de iyi değildir. Bu projedeki altı katlı mağaza fikri enteresan bulunmuştur.

10 sıra numaralı projede sinema üst katlara alınarak alt katlar mübalâğalı bir iç çarşı şekline konulmuştur. Ban- ka muamelât holü ve otelin giriş ve servisleri maksada uy- gun değildir. Mimarîsi tatmin edici bulunmamıştır.

16 sıra numaralı projede muhtelif ve m ü t e f e r r i k kusur- lar olmasına ve bilhassa irtibatların iyi halledilmemiş ol- masına ve heyeti umumiyenin tatmin edici olmamasına rağ- men banka, sinema ve p a s a j kısımlarının maksada uygun şekilde oluşu projeye bir değer vermektedir.

20 sıra numaralı proje iş hanı teklif etmek suretiyle program dışına çıkmıştır. Ayrıca sineması yüksek katların ortasını lüzumsuz şekilde kapamıştır.

28 sıra numaralı projede otel girişinin A n a f a r t a l a r cad- desinde oluşu, sinema girişinin dar ve kifayetsiz oluşu ban- ka müşteri holünün pasaj gibi oluşu iyi bulunmamış mima- rîsi tatminkâr sayılmamıştır.

Üçüncü elemede çıkan bu p r o j e l e r d e n 5 ve 21 sıra nu- maralı projelerin taşıdıkları bazı değerlerden istifade im-

(31)

İ Ş B . V N K A S I A N K A R A İ Ş H A M F R İ K İ K M Ü S A B A K A S I 35351

2 nci m ü k â f a t Z e m i n k a t

(32)

2 nci mükâfat

Y. Mimar E. BAHTOĞLU

» F u a t KASKAL

- \

'fr

S n • : n H

->H f-Hh

-H ö—-

flEH

- m

-+H t—t-

—H H -

-t*H H-h-

&

- w ı—t-

o r c ı KATI

SfiffiF

(33)

Kesitler

kânını sağlamak üzere satın alınmasının İş Bankasına teklif edilmesi uygun bulunmuştur.

30 müsabıkın gösterdiği gayret böyle bir çok ihtiyaca cevap verecek bir binada muhtelif iyi tekliflerin bulunduğu- nu meydana çıkarmıştır. Jürimiz bu meyanda olarak banka muamelât holünün bir katta tertiplenmesini, otel, lokanta- ve gazinosunun güzel bir iç avlu ile aynı katta tertiplenme- sini, güzel, r a h a t ve dükkanlı bir pasajla iki caddenin bir-

birine bağlanmasını bilhassa zikre şayan görmektedir. Bü- tün bu güzel fikirlerin başka başka tekliflerde bulunması, birincilik kazanan projenin tadil edilmeden tatbikinin b ü t ü n ihtiyacı tam karşılamayacağı görülmüştür. Müsabakaya iş- tirak eden projelerin en başarılısı olan birincinin, ihtiyaç programında yapılacak ufak değişikliklerle, sahip olunan projelerdeki yukarıki iyi teklifleri bir araya toplayan mu- addel bir p r o j e hazırlanmasının doğru olacağı kanaatına va- rılmıştır.

2 nci mükâfat

(34)

3 üncü Mükâfat

Cephe

Y. Mimar Kadri EROĞAN G.S.A

Giriş katı

(35)

Y. M. Kadri EROĞAN 3 ncü m ü k â f a t

(36)

Otel Tip kat planı

(37)

Y. Mimar Kadri EROĞAN 3 ncü m ü k â f a t

(38)

Prof. NİKOLAUS PEVSNER'in KONFERANSLARI

Cambridge Üniversitesi Güzel Sanat- lar profesörü Nicolaus Pevsner İngiliz K ü l t ü r heyetinin delâletiyle İstanbul'da iki konferans vermiştir.

Güzel San'atlar Akademisindeki kon- feransında Sir Christopher Wren'i ele a- lan profesör Pevsner, 18 nci asrın bu büyük İngiliz mimarının 35 senede ik- mal etmiş olduğu St Paul bazilikasını ve elli iki adet kilisenin planlarını cep- he ve detaylarını büyük bir anlayışla izah etmiş ve Rüstem Paşa, Süleymani- ye gibi camilerin planlariyle mukayese ederek şayanı hayret benzerlikler bul- muştur.

İngiliz mimarisinde son temayüller mevzulu ikinci konferansını, Teknik Üni- versite'nin projeksiyonlu küçük salonun- da veren profesör, muhafazakâr tabiatile İngiliz milletinin yenilikleri kolay be- nimsemediğinden bugünkü modern İn- giliz mimarisinin ancak Avrupadaki 1930 seneleri mimarî anlayışında oldu- ğunu belirtmiş ve bu espride yapılmış olan mimarî eserleri, bitaraf bir görüşle tenkid ve izah etmişir.

Profesör Nicolaus Pevsner, aynı mevzular dahilinde Ankara'da iki kon- f e r a n s verecektir.

E T I B A N K S A N A T E S E R İ M Ü S A B A K A S I

Geçen sayımızda bahsetmiş olduğu- muz, Etibank Umum Müdürlük binası San'at Eseri müsabakasında birinci mü- kâfatı kazanan hekeltraş ŞADİ ÇALIK'

m e s e r i : Duvara amut olarak konmuş madeni plâkalar, Etibank'ın iştigal sa- haları olan madenleri, zigzaglı şekiller de enerjiyi ifade etmektedir. Alüminium,

bronz, demir ve bakır gibi madenlerden yapılmış olan bu kompozisyonda, san'at- kâr, kullandığı maddelerin tabiî renk- leri ile polikromiyi temin etmiştir.

(39)

Geçen sayımızda, «Grup Espas» ların iştirâkiyle Paris- te açılan, beynelmilel inşa malzemesi ve bina teçhizatı ser- gisinden bahsetmiş, ve, en alâka çeken eserin, Nicolas Schöf- fer'in «spatiodynamique» kulesi olduğunu yazmıştık.

Plastik san'atlar sentezi dahilinde, modern ilmin en şa- yanı dikkat buluşlariyle, günümüzün plastik san'at anlayışını birleştiren, Schöffer'in bu araştırmaları hakkında, kat'î bir hüküm vermek zamanı gelmemiştir.

Schöffer'in «spatiodynamisme» anlayışı hakkındaki bu yazımız, Guy Habasque'in bir makalesinden çıkarılmıştır.

Bir asırdan beri, mekân ve dinamizm anlayışı, ilmî ba- kımdan olduğu kadar plastik bakımından da mühim bir tekâ- müle erişti. Âlimler nazarında, hudutsuz, değişmeyen, mutlak ve statik Newton mekânı, yerini yavaş yavaş, nisbî, daima değişen, hattı zatında dinamik bir mekân verdi.

Buna muvazi olarak, mekân ve dinamizm bilgileri plas- tik san'atlarda tamamen yeni bir rol oynamağa başladılar.

Kırk sene kadar evvel, Pevsner ve Gabo, heykeltraşiyi ha- cim ağırlığından k u r t a r m a ğ ı düşündükleri zaman, günümüze k a d a r gelen heykeltraşi anlayışına ve an'anelerine sırtlarını çevirdiler. İlk defa, mekân içinde heykel yapma imkânı ol- du. Diğer t a r a f t a n , ressam Leger, Mondrian ve Delaunay'.in dinamik araştırmaları, mekân san'atı olan heykeltraşiye, ms-

S H Ö F F E R ' İ N

SPATİODYNOMİZM HEYETİ

NİCOLAS SCHÖFFER ve «SPATİODYNAMİSME»

Aynı heykelin hareket hali

(40)

kân enerjisinin nihayetsiz menbalarından istifade etmek im- kânını verdi.

Mekân ve dinamizm; Schöffer, senelerdenberi bu iki plastik hakikata kendisini hasrediyor. Muasır fizikçilerin tecrübelerini benimseyen ve en küçük bir mekân parçasının çok kuvvetli e n e r j i imkânlarını ihtiva ettiğini nazarı itibara alan san'atkâr, bu imkânlardan istifade edebilmek için, dolu hacimli ve satıhlı heykeltraşi yerine, eserinin umumî ritmini bir görüş noktasından belirten ve elde etmek istediği me- kânı hudutlandıran, madenî iskelet heykeltreşisini ortaya koydu. Kendi tabiriyle; heykel, havalandırılmış, şeffaf ve nufuz edilebilir hale geliyor.

Schöffer, madenî iskelete, başka bir ritm sistemi ilâve eden, çok ince plâkalardan satıhlar takıyor. Demir, çelik, düraluminium, ve bakırdan olan bu yeni elemanlar, bir çok kombinezonlara müsaade etmekle beraber, eserin dinamiz- mini kuvvetlendiriyor ve maddelerin değişikliği ile ışık oyunlarına imkân veriyor. İnşai iskelet ve ilâve edilen ma- denî satıhlar, Neo-Plastisizmin, 90 derecelik zaviye siste- mine tabidirler.

Bu haliyle, Schöffer'in eseri, «spatiodynamique» ismini almağa lâyiktır. Çünkü, resimde olduğu gibi, san'at eserinin statik bir dinamizmi vardır.

Heykeltraşi, üç buutlu olmasından dolayı, resmin aksi- ne, hareketlenmeye müsaittir. Bu yolda bir çok tecrübeler yapıldı. F a k a t Schöffer, diğer heykeltraşlar gibi, hareketin esasını dokunma fiilinden çıkaracağı yerde, modern ilmin en şaşırtıcı âletlerinden biri olan «homeostat» la temin etti.

Bu usulün, doğurduğu hareket yeknasaklığmdan memnun olmayan heykeltra.ş, bir gün, «cybernetique» in verdiği im- kânlardan plastik olarak istifade etmeği düşündü, ve eser- lerinde, ufkî ve şakulî istikamette bir veya bir kaç mihverli devir hareketleriyle beraber, eserin heyeti umumiyesinin bir sahba üzerinde yer değiştirmesini de elde etti.

Nihayet, görülen plastik unsurlara, ses çıkaran plastik unsurlar ilâvesiyle, ilk defa olarak, heykeltraşide işitilenle görülenin sentezi tahakkuk etti. Elde edilen bu müzik, bu- günkü elektro-akustik müziğine çok yakındır.

Havanın h a r a r e t derecesinin, r u t u b e t miktarının, ışık, renk, sesin ve etrafda.ki hareketlerin tesiriyle vuku bulan, heykeldeki her yer değiştirme, her hareket her müzik sesi, eserin yaratıcısı tarafından evvelden düşünülmüş ve ayar edilmiştir.

Schöffer, şimdiye k a d a r keşfedilmemiş bir sahada ça- lışıyor. O'nunla aynı fikirde olunmayabilir, fakat, teşebbü-

sünün ciddiyetini ve ehemmiyetini inkâr etmek haksızlık olur.

Hakikî yaratıcı, arkaya değil daima istikbale bakar.

Homestat : Bir foto-elektri.k hücresi, bir t e r m o m e t r veya bir mikrofon vasıtasiyle yapılabilen tahriklere göre kendi hareket tarzını arayan âlet.

Cybernetique : Robet, elektrik beyin gibi, elektromanyetik kumandalarının, modern hesap makinalarm- da kullanılan elektrik intikallerrinin, uzuv- larla mücehhez varlıkların asabi irtibatları- nın kontrolü ve işlemesinin etüdü.

(41)

İKİ ALMAN SANATKÂRININ SERGİSİ

Alman s a n a t k â r l a r ı n d a n heykeltraş NORBERT KRİCKE ile ressam HANS H E L F E R ' i n Şehir Galörisinde açmış ol- dukları sergi, bize, uzun seneler nasyonal-sosyalizm tarafın- dan yasak edilen bir san'at anlayışının t e k r a r gelişmesi ve bugünkü Alman san.atı hakkında, umumî olmasa bile bir fikir vermektedir.

Günümüzün san'at problemleri içine girmiş olan KRİCKE, tel, demir çubuk ve borularla yapmış olduğu heykellerinde, espası tahdit veya şekillendirmekten fazla, boşluk içinde rit- mik kompozisyonlar aramaktadır. Heykellerinin bir malzeme- • nin icabettirdiği hendesî ve inşaî şekillerle kurulmuş diğer bir kısmı ise, demire -verilen organik şekillerle, malzemenin bünyesini inkâra kadar gitmiştir. Görüler ve alıştığımız ta- biatın ritmlerini hatırlatan bu son heykellerinde, KRİCKE, boşlukta kıymet bulan çizgiler uğruna, tesadüfi şekillere bo- yun eğmek mecburiyetinde kalmaktadır. Renklendirilmiş eserlerinde, san'atkâr, renklerin ihtizazlarından ve psikolo- jik tesirlerinden fazla, şahsî renk anlayışını tercih ediyor.

Günümüzün san'atında şimdiden bir yer işgal etmiş bulu- nan genç heykeltraş NORBERT KRİCKE, basık ve loş sa- lonlara t a h a m m ü l edemiyen heykellerini, açık havada teş- hir etmiş olsaydı, boşluktaki ritmik çizgileriyle, renkleriyle eserleri daha çok kıymet kazanacaktı.

Ressam HANS HELFER, tabiata dayanarak abstraksi- yona varmak isteyen s a n a t k â r l a r d a n d ı r . O'nun için, mevzu, esas ifade kıymetini kaybetmiş, obje, manzara olsun, portre

t . I r

FONKSİYONEL HEYKEL Port - Manto

İlhan KOMAN

olsun, etrafiyle birlikte ritmik ve plastik bir hâdise haline gelmiştir. Önceleri, tabiat karşısındaki objektif ve atölyesin- deki rasyonel çalışmalariyle elde ettiği neticeleri, şimdi, doğrudan doğruya tabiattan çıkarmaktadır. Ressam, artık, muhitini abstre olarak görmeğe başlamış ve bir kaç ritmik çizgi ve renk lekeleriyle mevzuunu ifade etmek kabiliyetini elde etmiştir. Fakat, bütün bunlar, bizim için, ressamın seç- tiği san'at anlayışının iptidaî çalışmalarıdır. Tabiattan abs- traksyona varmak isteyen her san'atkâr, sonunda, ya bir nevi akademizme düşecek, veya, şekillerin ve renklerin (Concret) anlayışına varmak mecburiyetinde kalacaktır.

••'«t

(42)

Hadi BARA

Polikrome duvar heykeli (Siyah - Beyaz - Sarı - Mavi)

Hadi BARA — Duvar nentürü (Siyah — Beyaz)

YILI PLASTİK SANATLAR FAALİYETİ

Resim şekli görülen tip çelik kons- trüksiyon İngilterenin Sanders, Forster Ltd. H e r t f o r d Road, Barking, Essex fir- maları t a r a f ı n d a n satışa çıkarılmıştır.

Bu antrepo binaları yepyeni ve bir çok hususiyetleri ihtiva etmektedir.

1955

Plastik teorisi esaslarına uygun ve demontable olan bu çelik çerçeveler ga- yet sağlam olup, ek yerleri ve inşaat şek- li çok pratik olup iyi çelikten imal edil- mişlerdir. İhtiyaçlara cevap vermek ü- zere eb'adlar standart olarak hazırlan- mış. 3.05 m.lik bir boy alınmıştır. Kirişin uzunluğu 6.10 m. dir. Karşılıklı 3.80 m.

yüksekliğinde 12 ayak veya 4.55 m. 15 ayak düşünülmüştür.

(43)

M İ M A R Î V E M E K Â N - Z A M A N ( Espace - Temps ) Fiziolojisi

Richard Neutra

Çeviren : Heykeltraş Hadi BARA

Hindistana yapmış olduğum meslekî bir seyahat esna- sında, Einstein'in ölüm haberi beni çok müteessir etti. Ken- disine, Mekân hâdisesinin, mimarın mesaisiyle olan müna- sebetleri hakkında yazacaktım, bu mektup artık, eline geç- meyecektir.

Bir gün Bombay'da, atom enerjisi komisyonu reisi, fi- zikçi, Dr. Homi J . Rhabba ile görüşüyordum. O da Einstein'ı tanımıştı. Aşağıdaki mektubun r u h u ile hemfikirdi.

Bugün, mimariyi bir Mekân san'atı olarak izah ve tef- sir etmek güçtür. Modern fizikçi ve fiziolojist, post-Eins- tein devrinde birbirinden ayrılmasına imkân olmayan Me- kân ve Zamanı esas bir vahdette birleştirmek için hemfikir- dirler. Euclid'in mebzul abstraksyonları, hakikata t e k r a r va- sıl olmak için, çok basit ve tek cepheli kaldılar; evlerimizin ve şehirlerimizin inşacıları Mekân Zaman içinde yaratmak mecburiyetindeler.

Einstein, müşahidi, m ü c e r r e t ve mutlak bir kâinatın içine soktu. Aslında, insan, Mekân-Zamanm tam ve şümullü bilgisinden çok uzaktır, fakat, kendisinde mevcut ahizeler ona, ışık-seneleri ve Mekânın soğuğu ötesinden, . yıldızlar hakkında malûmat veriyor. O'nun için Mekânın ihsasî bir tarifi vardır, binaenaleyh Zamana bağlıdır. Ziyalı ihtizazlar- dan, (gözlerin hareketiyle basarî keşifler) eşyaları tutmak için kolun gerilmesine kadar, görme, dokunma, işitme has- salarının, Zaman içinde daima tecrübî bir ölçüsü vardır.

Mimar, beş duygu sahibi insan değilde, milyonlarca al- ma uzuvlu yeni bir arayıcı olan müşteri, müşahit için ibda ediyor. Onun kâinat hayali, yıldız bulutlarından derisine gi- diyor ,fakat orada duraklamıyor. \ ücudun, oturmuş, uzan- mış, yürüyüş halindeki her vaziyeti, ufkî veya meyilli zemi- nin elastikiyeti, sertliği, h e r şey, dahilî duygular t a r a f ı n d a n kaydediliyor. Fizikî civarımızı inşa eden mimar, fiziyolojik muvazenemizi tehlikeye sokabilir.

Eskiden, objektif ve sübjektif ihsasî görünüşümüzü, ceha- lete veya indî hükümlere tevdi ederlerdi. Hilkaten intibak ettiğimiz hayat, çoğalan sun'î bir giriftliğe (complexite) gidi- gidiyor. Evlerimiz için olduğu gibi şehirlerimiz için de bu gi- riftlikle âhen.kli bir plân takibetmek lâzımdır. Ampirizm, ma- nevî mevcudiyetimize kadar tesir eden bu sahada kabul edil- mez oldu.

Tarihî inkişafımızın bugünkü devresinde, konfor gibi bir m e f h u m , fiziolojik bir t a r i f e müsteittir. Antik felsefe insan bilgisiydi. Bu bilginin sonuna varmaktan çok uzağız, ve, h e r on sene, bize, eskiden bilinmeyen veya anlaşılmamış bir çok malûmat getiriyor.

Biz mimarlar, insanla Kâinat arasındaki çok mütenevvi münasebetleri ve biolojik ihtiyaçları anlamak mecburiye- tindeyiz. Bize gösterilen h ü r m e t ve emniyetin bahası budur.

Yabancı memleketlerde elde ettiğim ve bana dostlar edin- diren yegâne şey, bu hürmettir.

Mütemadiyn birbirine karşı .koyan, müteaddit mad- dî terakkilere göre, daima geride kalan bir medeniyetin içinde, mimar ve ürbanistin büyük bir nüfuzu ve büyük bir mesuliyeti vardır. Bu terakkinin karşısındaki zaafımız, bize âtiye bırakacağımız eserleri isteksizlikle yaptırıyor.

İyi mimar ne bir arazi işleticisidir ne de şekillerle, renk- lerle, ornömanlarla oynayan biridir. Desen çizmeğe başla- madan evvel, zamanımızın en yüksek ilim seviyesindeki ha- yatı ve biolojik insanı tanımalıdır. Aristod, Vitrüv veya Palladio'dan daha fazla bilmediğimizi ileri sürmek kabahat olur. Yeni bilgiler gittikçe artan bir mesuliyet icabettirir.

Bir hayvanat bahçesinde ayılar için bir yer tesis etmek- le vazifelendirildiğimizde, ayılara olan sempatimiz ve onlar hakkındaki bilgimiz ııisbetinde muvaffak oluruz. İnsanlar için çalıştığımız zaman da vaziyet aynıdır. Meselâ, yalnız mü- cerret ölçü ve kaideleri takibetmek değil, fakat, patolojinin hududuna kadar, şahıslara göre bütün f a r k l a r ı ve manala- riyle, fiziyolojik ferdin derinliğini, zenginliğini takdir et- mektir.

. İ f r a t l a r d a n da sakınmalıyız. Değişik deri renkleri altın- da, Asya, Afrika ve Avrupa insanlarının, gelecek asırda, kendilerini tehdit eden iki büyük atomik kuvvet karşısında müşterek menfaatları olabilir. İyi niyetli bir insanlığın hiz- metinde sulhperver arayıcı bizler için dünya şantiyemizdir.

Otostradlardan ve buildinglerden ço.k evvel, hayatî me- kânımız hendeseyi aşıyordu. Geometr için ne yukarı ne aşa- ğı vardır, fakat, yaşayan insan, basarî intibalarıni, mütema- diyen, cazibei arzın mânasiyle birleştirir. Gözlerimizi, semada yükselen bir çan kulesine doğru kaldırsak veya bir merdi- ven trabzanma indirsek, yukarı ve aşağının, mekânın fizio- lojik m e f h u m u içinde bir esas mânası vardır. Başın hareket- leri hakikî geometre hiç bir şey ifade etmez. Yukarı ve aşa- ğı, bir cami veya kilisede dua eden ve bir p r o j e yapan mimar için semboller olan esas prensiplere aittir.

Mekânın simetrik olmayan, lâkayd olmayan bir istika- meti vardır. Sağ, sol değildir. Gözlerimizle idrak edilen önü- müzdeki mekân, arkamızdaki görünmeyen mekândan farklı- lıdır. Basarî kuvvet, retinanin hassas mıntakasına tekabül eden görme sahasının küçük bir kısmına inhisar eder. Fa- kat mimar, mekânın daha geniş bir tefsirine cesaret etme-

(44)

lidir. ve bunu, dünyanın muhiti bir görüşü içinde yapabilir.

Gözün, müdrik olsun olmasın, her vaziyette gördüğü evvelden tayin edilmelidir.

Mekân intibaka ve iki gözle görüşe de tabidir. Bugün, uzaktan yakına, ve aynı şey olmayan yakından uzağa intiba- kı için hasrettiği çok kısa zaman, ölçülüyor.

Bütün bunlar, mimar denilen ve kanaatimce, günümüzün hendesî katılığı ile artık tatmin olmayan Mekân-Zaman ya- ratıcısı için büyük bir rol oynar. Asabi sistemimizdeki ener- ji nakilleri, ve, daima ulvî heyecan ihtizazlariyle beraber

oian yorgunluk hâdiseleri, şayet mühendisi alâkadar etmez- se, Mekân-Zamamn mimarî ibdalarında büyük bir ehemmi- yeti vardır.

Mimar, bugünkü bilgilerin vasıtasiyle, insanlığın kadîm cevherine bütün vakarını vermek için kendi k u d r e t ve ro- lünü anladığı zaman, kromdan plastiklere kadar yeni mal- zemeleri birleştirmeği bilenden fazla istikbalin eserini ya- pıyor.

H.B.

İlhan KOMAN — Polikrome duvar heykeli Sabri BERKEL — Desen

(45)

İ Ç T U R İ Z M :

« A K Ç A K O C A »

D İ N L E N M E V E P L Â J S A Y F İ Y E S İ

Yazan: Mithat ÖZKÖK

Karadeniz kıyısında şirin bir plâj ve sayfiye kasabası olan Akçakoca, son yıllarda iç turizm alanında gittikçe ar- tan bir rağbet görmektedir. Gür ormanların eteğinde uza- nan geniş ve tertemiz plâjlarda, denize hasret yüzlerce zi- yaretçi, denizden ve tabiatın emsalsiz güzelliklerinden fay- dalanmakta, yaz aylarını neşe ve sağlık içinde geçirmekte- dirler. Başta Ankara olmak üzere, İstanbul, Düzce, Adapa- zarı, Bolu, hattâ Adana, Konya gibi uzak şehirlerden, Sam- sun ve Zonguldak gibi kıyı bölgelerinden gelen ziyaretçi- ler, Akçakocada geçirdikleri günlerden çok m e m n u n kal- maktadırlar.

Akçakocayı ziyaret edenlerin mühim bir .kısmı da ec- nebidir. Aralarında Amerikalı, Alman, İngiliz, Fransız, Kanadalı, İtalyan, Belçikalı, İsviçreli ve A r a p l a r bulunan ecnebiler Akçakocayı çok câzip bulmuşlardır.

Bitinyalılar, Romalılar ve Bizanslılar devrinde Dia ve-

ya Diospolis adını taşıyan Akçakoca, XIII. asırda Cenevizli- Belediye meydanı

(46)

P l â j m iskeleden görünüşü

lerin eline geçmiştir. Kasabanın iki mil kadar batısında, de- niz kıyısında, d e f n e ve incir ağaçlariyle örtülü bir kayalı- ğın üzerinde Cenevizlilerden kalma kale harabesi bulun- maktadır. Orhan Gazinin hükümdarlığı sırasında fethedilen kasaba, Osmanlı Devletinin k u r u l u ş u n d a büyük hizmetleri görülen Kocaeli fâtihi Akçakoca Beyin adını taşımaktadır.

Evliya Çelebi, Akçakocanın altı yüz haneli, bağlık, bahçelik, havası lâtif bir kaza olduğunu, deniz kıyısındaki yetmiş ka- dar deponun kereste ve çam tahtalariyle dolu bulunduğunu kaydeder. Zengin ormanlarından temin olunan kerestelerle çok yakın zamanlara kadar büyük gemiler inşa olunan Ak- çakocada Osmanlı donanmasının birçok gemileri de yapıl- mıştır.

Akçakocaya bağlı Göktepe köyünde bulunan bir mezar taşında şunlar yazılıdır:

Gençliğine doyamayan

Moskof keferesinden intikam alamayan Merhum Alemdar Ali Ağa r u h u n a fatiha

Sene 1183

Memleketimizde geniş alâka toplayan bu mezartaşı ya- bancı memleketlerde de neşriyat mevzuu olmuştur.

Akçakoca, İstanbula 295, Ankaraya 246, Düzceye 39, Boluya 36 ve Adapazarına 110 kilometre uzaklıktadır. De- niz yolu ile İstanbul 108, Ereğli 18 ve Zonguldak 40 mildir.

Gerek vapur postalariyle ve gerekse kara nakil vasıtalariyle Akçakocaya kolaylıkla gitmek m ü m k ü n d ü r .

Boluya bağlı bir kaza merkezi olan Akçakoca, deniz kıyısı boyunca 3 kilometre uzunluğunda ve 300 hektar ge- nişliğinde bir alana yayılmıştır. Mevcut bin kadar ev, muh- telif tepelerde ve bu tepelerin denize inen yamaçlarında ku-

(Devamı 135 nci sayfada)

Yeni yapılan iskele

(47)

B O Z D O Ğ A N K E M E R İ

Dr. N a z ı m Saadi N İ R V E N

İstanbul tepelerinin pembe bir sisle tüllendiği akşam sa- atlerinde, Fatihle Şehzade camilerinin arasında, göğün ölgün mavi loşluğuna asılmış gibi duran Bozdoğan kemerinin kavis-

lerinin sıralandığı görülür. Bu eski kemer, günün kararan sa- atlerinde büründüğü esrarlı gölgelerile insanı daima mazinin sonsuz hatıraları içine sürükler götürür. Onun birbiri arka-

(48)

Kamerin Kitabesi

Kemerin üzerindeki bu kitabe beş satırdan ibaret olup arapca olan birinci satırın bir hadis veya âyete ait olması mümkündür.

Sondaki tarihi iki satırlık beyti okuyan arkadaşım Yüksek Mühendis Naci Yüngül de epçet hesabiyle şu tarihi bulmaktadır:

Şadab kılıb âlemi izzile Sultan Mustafa Bâ)â-ı tak-ı ser-bülend ma-ül-

hayta navedan

— 1109 Hicret yılı —

(49)

(

Kemer yapısının yakından görünüşü

sına dizilen yüksek kavisleri, şarkî Roma'dan bir çok gayler hikâye ederken Orta Kuruna son veren büyük Türk Cihan- giri Sulatın II' Mehmedle onun torunlarının kahraman or- dularının zafer neş'elerile çırpınan renkli atlas bayrakları- nın da bu kemerin altından geçişlerini anlatır.

Osmanlı İmparatorluğunun tarihini saklayan Hazine'i Evrakdaki vesikalar biraz karıştırılırsa Türklerin bu keme- ri de, günümüze kadar intikâl edebilen diğer Şarkî Roma yapılarında olduğu gibi, ayakta tutabilmek için ne emekler sarfetmiş oldukları ne güzel anlaşılır. Bu çalışmalar, o k a d i r çok ve esaslı olmuştur ki bu kemer bugünkü halile bir Türk

eseri haline gelmiştir (*)

Bize bu düşünce ve iddialarımızda birer kuvvetli destek V2 delil olan Başvekâlet Arşivlerindeki müteaddit vesikalar arasında bir de, Osmanlı Sultanlarından birinin baştan yap- tırdığı kemerin yüksek dehlizlerinin taşları üzerine koydur- duğu m e r m e r bir kitabe bulunuyor. Osmanlı Türkleri İmpa- ratorluklarının her köşesinde k u r d u k l a r ı dinî ve Sosyâl bü-

(Devamı 134 nci sayfada) (*) Saadi Nazım Nirven. İstanbul'da Fatih II. Sultan Meh- med devri Tür.k su medeniyeti 1953.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sınava geç kalan öğrenciler sınav başladıktan sonra ilk 15 dakika içinde sınava gelenler sınav salonlarına alınarak sınava. başlamaları sağlanır.15 dakika geç

• Şubat ayı boyunca gerek üniversitede gerekse İstanbul ve diğer kentlerde düzenlenen gösterilerde çok sayıda kişi fiziksel şiddet kullanılarak gözaltına

Ayrıca ilk felsefeci Türk kadın olarak da kabul edilen Fatma Aliye Hanım, edebiyatımızda kadın haklarından ve kadın-erkek eşitliğinden ilk kez bahseden yazarımız

Köşkköy (Hüyük-Konya) Kaplıcasının Jeolojik ve Hidrojeolojik İncelenmesi, O... Köşkköy (Hüyük-Konya) Kaplıcasının Jeolojik ve Hidrojeolojik

Demek ki, do ˘gal sayılar kümesi biliniyorken, tam sayılar kümesini N × N üzerindeki ( 1 .9) denklik ba ˘gıntısının denklik sınıfları olarak kurabiliyoruz... Do˘gal

Destek m ktarının %25’ , varsa uygun mal yet olmayan harcamaların kes nt ler yapıldıktan sonra, f nal raporun onaylanmasını tak p eden 15 ş günü çer s nde

5.Bunu sağlamak üzere özel ligde spor kulübü düzenlemesi ve sponsorluk düzenlemesi ile diğer spor ilçe ekiplerini bir araya getiren spor kanunu veya

Bu yönde yatırımların teşvik edilmesi, Dijital Tek Pazarın tamamlanması, Enerji Birliğinin oluşturulması, Yatırım Planı kapsamında Stratejik Yatırımlar