• Sonuç bulunamadı

ruh sağlığı hastanesi m i m a r î p r o j e yarışması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ruh sağlığı hastanesi m i m a r î p r o j e yarışması "

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

adana

ruh sağlığı hastanesi m i m a r î p r o j e yarışması

5. Mansiyon

MİMARLARI

METE ÜNAL D.G.S.A.

MEHMET ÇUBUK D.G.S.A. I.U.U.P.

Ruh Sağlığı Hastanesi planlaması, norma', bir hastane planlamasından farklı durum gös- termektedir. Hastaların tekrar cemiyete ka- zandırılmasında hekimliğin önemi kadar psi- kiatrik hastane mimarisinin de önemi var-

vaziyet plamı T A V Z İ H

Geçen 336. sayımızda yayınlanan Ada- na Ruh Sağlığı Sitesi Yarışmasında, I. Ödül'ün mimarları, t i r tertip hatası olarak Şaziment ve Neşet AROLAT ya- zılması gerekirken, yanlışlıkla Sağhko- va olarak çıkmıştır.

Derginin dağıtımından sonra farkedi len bu hata idarehanemizdeki sayılar- da tashih edilmiştir.

I. Ödül'ün müellifleri sayın Şaziment AROLAT ve Neşet AROLAT'tan özür dileriz.

ARKİTEKT

dır. Bütün dünyada daha yakın senelere ka- dar, bir hapishane, tımarhane anlam ve gö- rünüşünde olan psikiatrik hastane'er bilhas- sa İkinci Dünya Savaşından bu yana köklü değişime tabi olmuşlardır. Buna s e t e p tıp

ve tekniğin ilerlemesi yanında refah ve me- denî seviyenin artışına paralel olarak ruh hastalarının artış göstermesidir. Meselâ A.

B. Devletlerinde bu nisbet n ü f u s u n % 10'u- nuna varmıştır. Başta A.B.D. olmak üzere

SÎM5 YATAKLİ] ADAft'A IMJ1 8A&M<£lI •ŞÖTIBSİt' IPflŞŞM

Wzr s * » • i, •.'. İLS

(2)

f *

• 4

— /

maket

Vur- / Klll;llll[lllllll[]ll!lll[llllllllll»iilllllllllllllll

SJ^TEM detaVi_

/verilen KISM t MEKÂN

i d a r e + he»ta kabul iwk*T Ak ANI U10.U m1

İN&AAT ALANI 038l

flNÇAAT ALANI 030 m1

••»•«•••••I-'

(3)

çeşitli bi tı ülkelerinde insanlığı tehdit eden bu Jururau önleyecek, Ruh sağlığı ile ilgili kanunlar çıkarı'mıştır. Akıl hastaneleri bun- dan böyle tımarhane vc hapishaneleri ha- tırla ;:n binalar manzumesi değil, tıp ve tek- niğiı.- bütün olanaklarından faydalanılan bi- rer rehabilitasyon merkezi, ' özelikleri olan birer otel anlamındadır. İşte b u noktadan hareketle Adana Ruh Sağlığı Sitesi planla- ması yapılmıştır.

İzah edici şemalarda farkcdileccyi gibi pavyon'aşma esas o7arak tutulmuştur. As- lında da bu, faydalı bir sistem olarak gö- zükmektedir. Hastaların kendilerini, kavra- ması m ü m k ü n olan hacimlerde, sanki kö- yünden bir köşede, mahallesinden veya nor- mal yaşantısında yer alan e'emanlarm bu- lunduğu onları hatırlatan mekânlarda bulu- nuvorlarmış gibi hissetmeleri tedavide ko- laylıklar sağ'amaktadır. Kaldı ki Adana Ruh Sağlığı sitesi nüfusunun çoğunluğu toprakla uğraşan ziraî bir bölge halkına açık olacak-

tır. Bu bakımdan yaşantılarının olagcldiği yapısal ortamı, alışmış oldukları nisbctler- de (tek katlı binalarda) yapmak daha uygun bulunmuş ve hasta emniyeti bakımından da faydalı görülmüştür.

Site arazisinin kullanma şemasına gclin- cc, esas olarak zoning anlamında, Hasta ba- kım üniteleri, Rehabilitasyon, Konutlar, Tek.

nik Servisler, Sosyal merkez zonları olmak üzere beş bölgeye ayrılmıştır.

Konut bölgesi doktor ailelerinin şehirle i'işkilcri bakımından sitenin hemen giri- şinde ve şehre yakın tarafta önerilmiştir.

Site içinde net şekilde bir var.ıta ve yaya trafiği ayrımına gidilmiştir. İdare binası önüne kadar geniş olarak gelen yol tek iz halinde ve bir servir. yolu karek terinde site- yi arkadan dolaşmakta, yer yer girmelerle sosyal merkez altını ve önünü, teknik zonu, özelliği dolayışiyle gerilere atılmış olan adlî servisi çiftlik binasını, sağlık binası altın- da yer alan morgu beslemekte ve site arazi- sinin öbür ucundan Adana-Karaisalı yolu- na bağlanmaktadır.

Vaziyet planında elde edilişini şemalarla verdiğimiz hasta bakım üniteleri konumları dolayışiyle meydana getirdikleri iç mekanlar- la bir kompozisyon vermektedir. Bu kom- pozisyondaki servis kısımları (iç avluya ba- kan) sağır duvarlarla çevrelenmiş olup üzer- leri tedavisel anlamda desen - kabartma ve-

ya iş'cnebilcccktir. İklim dolayışiyle gerekli olan vantilasyon tabii olarak, çatı farklılaş- malanyla sağlanmıştır.

Bütün kampüste gölgeli bir bağlantı el- de etme fikri, çözümü düz olmayan böyle bir arazide pek ekonomik olmayan üstü ör- tülü geçitler yerine yaşantısı zengin, bol ağaçlıklı yollar şeklinde ele alınmıştır. Cep- helerde iklim bakımından ısı yansıtıcı renk (beyaz) seçilmiştir. Planlamanın gerektiği ko.

numdan ötürü batı ve güneybatı ccplıeleri önünde yaprak döken kavak v.s. ağaç grup- ları önermiştir. Yapı sistem: son de- rece ekonomik bir sistem olan yığma-I-as- molen döşeme sistem düşünülmüştür.

Genel o'arak, gelip geçici moda akımlar- dan kaçınılmış, ülkemizde ilk olarak b u an- lamdaki bir proje yarışmasında, bu konuda ileri ülkelerdeki (A.B.D., Fransa v.s.) proje ve uygulamaların kopyası, ya da adaptasyo- nu yerine, mahallin insan, iklim, teknolojik şartlan, program ve arsa verilerine uyularak modern uygulamaların ruh ve anlayışı ile ko- nuya yaklaşmış ve mimarî çözüm aramaya çalışılmıştır.

baştarafı 16. sahifede leyen - oturmuş grup, oturmuş iki kişi_

Rüzgârda şahıslar ve Gezinti yapan aile.

LYNN CHADWİCH

1914 de doğdu, önce Mimar olmak istedi, fakat 1945 te heykeltraşlığa yöneldi, öııcc Calder gibi mobil'.er yaptı.

ltk sergisini Londra'da 1950 de açtı. on- dan sonra Venedik Biennali vc İngiltere'deki açık hava sergilerine katıldı. Paris ve N e w - york'ta sergiler açtı. 1957 Sao . paulo vc 1958 Bruxe'les Uluslararası sergilerine eser verdi. 1953 te «Meçhul Politik Mahkûm te- ması üzerine açılan Uluslararası Anıt yarış- masında derece aldı.

İlk Mobil denemeflerinden sonra, 1950f den itibaren tamamen kendine has olan eserler vermeye başladı. Eserlerinde birbir- lerine kaynatılmış elemanların kurduğu is- kelet, böcekler, hayvanlar ve nihayet insan- lar halinde şekilleniyordu Bu noktada Chacl- wich'in madeni konstrüksiyondan y a r a l a - narak «Eşya . kişiler» yaratma çabasıyla, İngiliz Romantizmi ananesi içinde, Paul Nach ve Grekam Sutherland'm yo'unda yer aldığı görülüyordu. Bununla beraber hev- kel'in gereklerini gözden kaybetmiyor ve anıtsal etkiler yaratmağa çalışıyor.

Eser'erinin iskeletin deki geometrik ya- pı onlara cesur bir form sadeliği verir.

Başlıca eserleri: Alabama ay'ı, Mc;lr.:I Siyasi mahkûm, Genç kız ve delikanlı.

BARBARA HEPWORTH.

1903 te doğdu.

Leeds sanat okulu ve Londra Kra'iyet sanat Kollejinde okudu. Ondan sonra İtal- ya'da 3 yıl çalıştı.

İlk sergisini Londra'da 1928 de açtı. Ve- nedik ve Sao . Paulo Bicnnalleri gibi Ulus- lararası sergilere ve Londra'da açılan Ulus- lararası açıkhava sergilerine ve diğer Ulus- lararası sergilere katıldı.

1953 te «Meçhul Po'itik Mahkûm» konu- lu Uluslararası y a n ş m a d a 2 ödül aldı. 1959 da Sao . Paulo Biennalinde önemli bir ödül kazandı.

Henri Moore ile bir çok müşterek yönle- ri v a r d ı r : Ayni bölgedendirler; Ayni okul- larda okudular; Ayni etkilere maruz kaldı- lar. 1930'a kadar gelişme'eri paraleldir. O da Moore gibi heykelde kitleleri de'mek ve- ya oymak eğilimindedir.

Belirli bir şekilde Brancusi Mondrian ve Harp'in etkisinde kalmıştır.

Eserlerinden çoğu Non F i g ü r a t i f t i r ve 1934 yıîmd'anbcri eserlerine pek insan figü- rü girmemiştir.

Barbara Hepworth'tun eserlerini karak- terize eden plâstik özellikleri şöyle belirte- biliriz :

Malzemenin üstünlüğü, Yüzeylerin mut- lak mükemmeliyeti. birbirleriyle bağlantısı plânlarda hassas bir devam'ılık.

Eserlerin arasında : İki fintir, Menhir, Orpheus,

Hatfield Teknik Koleji için yaptığı şa- kulî formlar.

Londra State House'u için yaptığı Meridian.

HUBERT DALWOOD

1924 te doğdu, Barth sanat Akademisinde okudu. Armitage'in talebesi oldu. 2 yıl İtal- ya'da kaldı. (1950) ilk kişisel sergisini Lond- ra'da açtı. (1954) Ondan sonra Almanya ve İsveç'te sergiler açtı ve Londra açık hava sergilerine katıldı.

Beton, Bronz plak ve kurşun kullanarak heykeller yaptı. Yapmaktan zevk aldığı ma- sif kadın heykellerinde idraktaki kabalığa ve formların kalınlığına rağmen bir proporsiyon inceliği ve duygu gizlidir. Aluminyumu bü- yük bir ustalıkla kullanmıştır.

Çalışmaları sonradan abstraksiyona yö- nelmiş ve 1958 de yaptığı «İcon» isimli ese- riyle en başanlı örneğini vermiştir.

BERNARD MEADOWS

1915 te doğdu, Londra'da Kraliyet sanat Ko'ejinde okudu, Bir süre Henri Moore'a asistanlık yaptı. XXVI. Venedik 1952 ve 1957 Sao - Paulo Biennaline katıldı.

Kanada Birleşik Amerika ve Güney Ame- rika'da açılan sergilere eser verdi.

Meadows çok sınırlı sayıda konuyu iş- ledi. Bilhassa horoz ve akrep sevdiği konu- lardır.

Alçı ve bronz kullandığı malzemedir.

Asimetrik bir denge içinde vertikal veya orizontal bir hareketle gerilmiş sade form- larının yüzeyi canlı ve süslü bir tekstürle hareketlendirilmiştir.

Londra'da Tate ga'eri, Victorya ve AI- bert Müzesi New - York Modern Sanatlar Müzesi ve daha bir çok Müze ve galerilerde eserleri vardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dış yan duvarlarının, şimdi yerleri sıvanmış olan kısımları vak- tile bütün çini kaplı imiş, Bu çiniler Bursadaki (Yeşil cami)- nin renk ve tertibinde olup o devreye

Hollânda Mimarlar Birliğinin gayretile ve diğer yapı işleri teş- kilât ve müesseselerinin alâkasiyle kurulan bu binada, inşaata ait fikrî, sınaî, her türlü

Böyle etrafında odalar bulunan avlu Mezopotamyada, Suriyede ve Mısırda en müteamil tarz olduğu halde Hitit ika- metgâhlarında hiç yoktur ve sadece mabetlerde tat- bik

Servis kısmı yan tarafta cadde kısmında bir katlı m a n - zara kısmında iki katlı bir bina kitlesile temin edilmiştir.. Üst kata holden ve salondan iki merdiven

Avrupa mimarları; yukarıda söylediğim gibi son bir kaç senedenberi evvelâ nazariye şeklinde o- lan pasif korunma işini kanun, nizamname ve ta- limatname şekline konulmasından

Mimarın meydana getireceği eser maddi veya manevî bakımdan mutlak surette insanların ihtiyacı için olacağından yalnız güzellik düşüncesi ile meydana gelmiş mimarî bir e-

GEZİNTİ

Cami tadile uğramış ve sonradan yapılan minaresinin mimarî şekli çok güzel ve enteresandır.. Yine Fatihle beraber İstanbula giren gazilerden Kadı Mehmede ait