OSMANLI'NlN iZiNDE
PROF. DR.
MEHM . ET iPSiRLi
~
ARMAGANI
CiL T ll
HAZ I RLAYAN LAR Fe ridun M. Emecen
ishak Keskin
Ali
AhmetbeyoğluOSMANLI'NIN iZiNDE PROF. DR.
MEHMET İPŞİRLİ ARMAGANI
CİLT U
T1MAŞ YAYINlARI (3028 Osmanlı Tarihi Dizisi IBI
EDiTÖR
Adem Koçal Zeynep Berkraş
KAPAK TASARlM
Ravza Kızıltuğ .
MİZANPA]
İshak Keskin
I.BASia Şubat 2013, İstanbul
ISBN ISBN 978-605-08-0824·7
sll~!l~!lli!III IW!I!I!IJII
TİMAŞ YAYINlARI Cağaloğlu, Alemdar Mahallesi, AJaykö§kü Caddesi, No: 5, Fatih/İstanbul Telefon: (0212) 511 24 24 Faks: (0212) 512 40 00
P.K 50 Sitkeci 1 İstanbul
rimas.com.tr rimas@rimas.com.tr facebook.com/ rimasyayingrubu
twitter.corn/timasyayingrubu
Kültür Bakanlığı Yayıncılık
Serriflka No: 12364
BASia VE CİLT ElmaBasım Halkalı Cad. No: 164 B-4 Blok Sefaköy-Küçükçckm.a /ISTANBUL
Td: (0212) 697 30 30 Matbaa Sutifika No: 12058
YAYlN HAKLARI
© Eserin her hakkı anlaşmalı olar.ak
Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonitn Şirketi'ne aittir.
hiruiz. yayınlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
Sultan Abdülaziz'in
Kılıç KuşanmaM erasimi*
S word Ceremony of Sultan,Abdulaziz
Arzu TOZDUMAN TERZİ ..
Abstract: The theme of this study is the form of execution of the sword ceremony in '
Xl)(ıh Mid-century, which is considered to be one of the signs of the reign in the Ot- toman Empire for centuries and which isa complementary element of the sultanate.
In the study, bare ceremonial aspects of the sword ceremo.ııy held for Sultan Abdu- laziz which consists of both the ceremony and the regiments is not confined. The preparations made prior to the ceremony, the financial size of ceremony and the aspects of the bureaucratic process which may or may not be studied so far are tried to be presented as a whole by bringing together and refining with the filter of criti- cism the reached arehiv al sources, official and specific dated infomıa tion and the news transferred by the press of the period.
Keywords: Sword regiment, Sultan Abdul Aziz, the ceremony, Eyüp, sultan' s fa- vour and endowment.
Osmanlı hükümdarlık anlayışnun tamamlayıcı öğesi kılıç kuşanma
törenidir. Osmanlı Devleti'nde padişahlık makamına geçişte çoğu zaman yeni padişaha önce sadrazam, şeyhtilislam gibi döneminin en nüfuzlu
kişileri biat ederdi. Payitahttaki askeri, idari ve il.mi yönetici kesim ile ka-
pıkullan ise tabiyetlerini sarayd~ debdebeli cülus merasimiyle gösterir- lerdi. Hükürnranlıgın saray ve yönetici zümre tarafından tanınmasını ta- kiben son merhale ise padişahın düzenlenecek muhteşem bir törenle hal- ka takdimiydi.
Kılıç kuşanma merasimi veya diğer kullanım şekliyle taklid-i seyf deni- len bu tören, dini ve siyasi öneme sahip olup, tören ve alay olmak üzere iki
kısımdan meydana gelirdi.' Tören bazı istisnalar dışında Hz. Muham- med'in gaza arkadaşı ve bayraktari olan Ebu Eyyüb-ı Ensari H~etleri'nin
türbesinin ve caıni.inin bulunduğu mekanda gerçekleşirdi. Huzurunda Hz.
Allah' ın şefaati için duada bulunmak üzere, İslam dünyasnun her. köşesin
den gelen Mtislümanların Mekke, Medine ve Kudtis'ten sonra dördüncü en kutsal İşiarn ziyaretgahı olan -halk arasındaki sıfatıyla- Eyüp Sultan1 Hazretleri'niri dergahı, bu töreniri yapılması için İstanbul'daki tek adresti.
Kaynaklardan XVII. yüzyılın başlarından itibaren açık bir şekilde takip edi- lebilen bu töreniri aynı yüzyılda hakimiyetin tamamlayıcı unsuru olarak resmiyet kazanmasnun sebebini, şüphesiz işaret olunan dönemde Osmanlı
Bu çalışma henÜZ baskı aşamasında olan kitabımızda yer alacak olan bir bölümün, bu armagan kitabı için hazırlanmış makale şeklidir.
·· İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Faktiltesi, Tarih Bölümü. E-posta: arzuterzi@mynet.com.
Makalede, daha yaygın olan Eyüp Sultan ifadesi kullanılacaktır.
466 Arzıı Tozdımımı Terzi
Kanunnamelerine dahi yansıyan, devlet yönetimindeki dini etkirUn artı
şında aramak gereklidir2.
Bu kutsal mekanda kişisel veya politik tercihe göre şeyhülislam, :naki- büleşraf veya bir tarikat şeyhinin peygamber veya halifelerden birinin
kılıcını padişaha kuşatması, sadece Allah'tan alınan kutsal velayet ve ik- tidarla ilahi gaza emrinin yeni padişaha emanet edilmesi şeklinde nite- lendirilebilir. Aslında bu Orta Asya' dan itibaren süregelen devlet anlayı
şının İslam diniyle taçlandırılmış etkisinin yoğun bir şekilde ön plana çı
kartılmasıdır. Böylece yeni padişah hükümranlık otoritesirtİ kazanmış ve saltanatın intikali de resmen tamamlanmış sayılır. Kimi zaman kutsal emanetlerin İstanbul'a· getirilişinden öncesinde olduğu gibi Osman Ga- zi'nin kılıcının da bir ikinci kılıç olarak kuşanılması, hep-bu saltanat inti- kalirtin ve gaza farizasının resmen devarrunın göstergesidir. Merasirnin ikinci safhası ise düzenlenen alay' dır. Yeni padişah, çoğu zaman Topkapı
Sarayı'ndan çıkıp deniz yoluyla Eyüp' e giderek merasime katılmış, son-
rasında kara yoluyla bütün devlet protokolünün katıldığı ve atalarının
türbelerini ziyaretle devam eden görkemli bir alayla saraya dönmüştür.
Padişahın bu kutsal töreni halkıyla paylaşınu ve onların onay ve şahade
tini alması anlamına gelen bu merasimlerde kimi zamansa padişahlar
alayla Topkapı Sarayı'ndan Eyüp' e giderek dönüşte deniz yolunu tercih
etmişler, çok nadir olarak ise gidiş-dönüşte kara yolunu kullanmışlardır.
Bu kısa girişten sonra3 çalışmanın hedef ve amacını ortaya koymakta yarar vardır. Amaç, Sultan Abdülaziz'in cülı1suyla birlikte yapılan kılıç kuşanma törenini, dönem kaynaklarını tenkit süzgecinden geçirerek ele
almaktır. Hedef ise alay ve merasim öncesinde gerçekleşen hazırlıklar, bürok- ratik işleınler ve harcamalar hakkında bilinenden daha fazlasını ortaya koy-
maktır.
Hazırlık Safhası
Ağabeyi Sultan Abdülmecid'in ölümü üzerine Abdülaziz, 25 Haziran 1861'de taht'a çıkar. Osmanlı Devleti'nde sosyal, siyasi, hukuki ve iktisa- . di alanda değişim rüzgarlarının estiği ve önemli kırılma noktalarının be-
XVII. yüzyılda yeniden dedenen ve Kanunname-i Ced.id-i Osmani ismini alan kanunnamenin en önemli özelliği şer'i vasfın ön plana çıkmasıdır. Nitekim Sultan I.
Ahmed döneminden itibaren daha önce nişancılar tarafından ele alınan konulara ve özellikle arazi ve sipahilere dair hukuka, müftülerin fetvalan dahil edilmiş ve derleyen kişi, temel olarak Pir Mehmed'in fetva mecmuasından yararlanmışbr. Bkz. Halil İnalcık,
"I<anunname", DİA, XXIV, İstanbul2001, s. 336.
Giriş kısnuru detaylara bogarak, esas araşbrma konusundan uzaklaşmamak amacıyla
aynnbya girilmemiştir. Bu sebeple kuruluştan itibaren Osmanlı Devleti'ndeki kılıç ku~anma
merasimleri hakkında bilgi için öncelikli olarak şu çalışmalara bakılabilir: İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmnıılı Devleti'nin Snrny Teşkiliih, Ankara 1984, s. 189 -200; Cemal Kafadar,
"Eyüp'te Kılıç Kuşanma Törenleri", Eyılp: Dılıı/Bııgılıı, Sempozyımı 11-12 Arnlık 1993, haz.
Tülay Artan, İstanbul 1994, s. SQ-61; Abdülkadir Özcan, "Kılıç Alayı'', DİA, XXV, Ankara 2002, s. 408-410. Son dönem kılıç kuşanma merasimleri için ise aynca bkz. Hakan T. Karateke, Pndişnlıım Çok Ynşn Osmnıılı Devletinin Son Yılz Yılmda Mernsiıııler, İstanbul 2004, s. 46-75_
Sıtltnıı Abdii/nziz'iıı Kılıç Kuşnmıın Mtrnsimi 467
!irdi~ Tanzimat-Isiahat dönemlerinde yaşanan ilk cülüs ve kılıç kuşanma
merasimleri olması açısından Sultan Abdülaziz'in taht'a çıkışı, ayrı bir öneme sahiptir. Öncelikle padişahın cülüs ve biat merasimleri yapılır ve
kılıç kuşanma alayı için hazırlıklara başlanır. Tören işleyişi hakkında ge- nel bir malumat almak için bu aşamada ilk yapılan iş, bir önceki padişah
ya da padişahların kılıç kuşanma merasimlerinin hangi usul üzerine ter- tip edildiği hakkında tören kayıtlarının yer aldıg-t Teşrifat Bürosu'ndan4 bilgi istenmesidir. Nitekim Sultan Abdülaziz'in cülüsunu müteakip teşri
fat kayıtlarına bakılarak sabık Sultan Abdülmecid'in kılıç kuşanma mera- siminin tertip tarzından hareketle öneri mahiyetini taşıyan bir takrir ka- leme alınmış ve sadaret makamına sunulmuşturs. Bir tür danışma niteli-
ğinde olan bu takrirde Eyüp' e gidiş ve dönüş güzergahlan ile kılıç ku-
şanması sırasında yapılacak törenin detaylan açık bir dille anlatılnuş, kı
saca törenin taslak planı hazırlanmıştır. Usul geregi yeni padişaha mera- sirnin yapılış tarzı hakkında böyle bir takrir sunulduğunda, kendisi iste- digi degişikliği yapma tasarrufuna sahiptir. Bunun pek çok örneği mev- cuttur. Mesela IT. Mahmud kılıç kuşanma merasimine Topkapı Sara-
yı'ndan kara yolunu kullanarak alayla gitmiş ve törenin bitiminde deniz yoluyla geri dönmüştür6. Sultan Abdülmecid'e sunulan benzer bir tak- rirde güzergah belirlenirken ise karadan alayla gidip deniz yoluyla veya denizden Eyüp' e giderek karadan alayla Topkapı Sarayı'na dönüş olmak üzere, padişaha, özellikle ilki ağır basacak bir dille, iki seçenek sunul-
muştur. Abdülmecid babasının güzergaluıurı aksine, bu tercihlerden ikincisini seçmiş ve dolayısıyla deniz yoluyla Eyüp' e giderek orada ger-
çekleşen törenden sonra kara yoluyla geri dönmüştür7. Sultan Abdüla- ziz'in kılıç kuşanma töreni için sunulan taslak planda ise güzergah konu- sunda herhangi bir degişiklik yapılmadıg-t görülmektedir. O da ağabeyi
Abdülmecid gibi ayru gidiş-geliş istikametini kabul eder. Bununla bera- ber, Sultan Abdülmecid'e nakibüleşrafın kılıç kuşatmasına karşılık taslak metinde nakibüleşrai kelimesi çizilir ve üzerine şeyhtilislam ibaresi yazı-
Do~dan sadaret makamına bağlı olarak görev yapan teşrifatçılık bürosu, resmi günler ve merasimler sırasındaki hazırlıklan ve protokol için gerekli işlemleri, sacirazamın
emirleri ye bilgileri dahilinde yerine getirirdi. Filiz !<araca, Tnıızimnl Döııemi ve Soıırnsmda Osmnıılı Teşrifot Miiessesesi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmanu.ş Doktora Tezi, İstanbul1997, s. 168.
BOA., İ-D., rır, 1291/101523, leff3.
ll. Mahmud'un kılıç kuşanma merasimi 18 Cemaziyelahir 1223/11 Ağustos 1808 tarihinde gerçekleşmiştir (BOA., Sadaret, A.d. Teşrifat defteri, rır. 357, s. 116). Tafsilatlı
bilgi için bkz. Ahmed Cevdet, Tnrilı-i Cevdet, VITI, İstanbul 1309, s. 329: Mehmet Ali Seyhan, Samy Gı7ıılıiğıi (1802-1809), İstanbul 2007, s. 239-240; Ayoca bu konuda farklı bilgi için krş., Qb:i ömer Efendi, Oibi Tnrilıi, (fnrilı-i Sııltaıı Selim-i Stilis ve Malımıid-ı Stiııf Tnlılil ve Tenki/di Meliıı), nşr. Mehmet Ali Seyhan, !, Ankara 2003, s. 191.
Bu değişiklik özellikle teşrifattan gönderilen takrir suretinin Uzerine kırmızı mürekkeple belirtilerek dikkat çekilmiştir. BOA., Sadaret A.d. 1251-1259 tarilı/i T~rifot Defteri, nr. 365, s. 99.
468 Arzu Tozdımımı Terzi
J.ırS. Bu değişikliğe dau kaynaklara yansıyan iki sebep mevcuthır. Cevdet
Paşa'ya göre; dönemin muteber devlet adamları Nakibüleşraf Tahsin Efendi'nin çolak, tek göz ve bir rivayete göre de dÜZtaban olması hase- biyle şeyhülislamın kılıcı kuşatması konusunda padişaha telkinde bu-
lurımuşlardır9. Diğer bir sebep olarak ise, Nakibüleşraf Tahsin Efendi'nin Sultan Abdülmecid'in annesi Bezmialem Valide Sultan'a intisabı gösterilir1o.
Kılıç kuşanma merasiminin hazırlık aşamasırıda tespit edilmesi gere- ken en önemli husus ise törenin yapılacağı hayırlı zamanın tespitidir.
Müneccimbaşırun düzenlediği zayiçeye göre bu tören için en hayırlı gün ve saat, 25 Zilhicce 127.7 (4 Temmuz 1861) Perşembe günü öğleden sorıra
alaturka saate göre beŞi yirmi beş geçedirn. Yukarıda bahsi geçen takrir ve rnüneccimbaşırıın tespit ettiği muhtar gün ve saat sadaret tarafından
Sultan Abdülaziz'e sunulur12. Törenin 4 Temmuz 1861 Perşembe günü13 zayi- çede beLirtilen muhtar saatte alayın taslak metindeki şekliyle yapılması ve kılı
cın şeyhülislamea kuşatılması Sultan Abdiliaziz tarafından resmen onaylarur14•
BOA., İ-D., nr, 1291/101523., leff3.
Cevdet Paşa, Teznl.ir, 13-20, nşr. Cavid Baysun, Ankara 1986, s. 152-153.
10 "Sultan Mecid'in Başkatibi Atıf Bey'in Hatı.raları", haz. Mithat Sertoğlu, Hayat Tari/ı Mecıııı111sı, sayı 7 (1966), s. 34.
11 BOA., İ-D., nr, 1291/101523., leff 2. Alaturka saat hangi mevsim olursa olsun aynı saatte
güneşin konumunun ayru olduğu saattir. Güneş battığında her zaman saat 12.00'yi gösterir. Buna göre kılıç kuşanma töreni için hayırlı saat olarak gösterilen 05:25, alafranga saate göre ve 4 Temmuz itibariyle yaklaşık saat 14:14 civarıdı.r.
ı2 BOA., A.AMD., nr. 93/63.
13 25 Zilhicce 1277 Perşembe günümüzde de miladi tak-viine çevrildiğinde 4 Terrunuz 1861 tarihine denk gelir. Sultan Abdülaziz'in kılıç kuşanma tarihi olarak münecdmbaşırun gösterdiği tarih ve bunu kabul ettiğini belirten Abdülaziz'in iradesinde belirtilen tören tarihi de 25 Zilhicce 1277 Perşembe günüdür. Ancak kılıç kuşanma merasimine dair bundan sonraki bazı Osmanlı bürokratik yazışmalarında törenin yapılacağı veya yapıldığı
tarih olarak 25, bazılarında ise 26 Zilhicce 1277 Perşembe günü olarak kayıt bulunmaktadır. Hatta dönemin basınında tören arılatıhrken de yine tarih 26 Zilhicce
Perşembe olarak yer alouştır. Çok defa Astronomi ilminin ince ve değişmez hesaplarına
göre değil, hilal şeklinde olarak ilk ayın görülmesinin tespitinden hareketle Karneri
aybaşlarının belirlenmesinden bu fark meydana gelmiş olabilir. (Bu hususta tafsilat için Faik Reşit Unat, Hicrf Tarilı/eri Miliid Tarilıe Çevimıe Kılmmzıt, Ankara 1988, s. XI ve yine s.
XI, 1n ve 2n bakılabilir). Dolayısıyla bürokrasideki bu yazışmalarda da tarihe astronoınik
olarak dikkat edilmediği, hilale göre tespitierin daha çok kullanıldığı görülüyor. Burada
asıl önemli olan nokta cülüsun onuncu perşembe günü kılıç kuşanma töreninin icra
edilmiş olduğudur. Bu tespitin dışında dönemin iki önemli kaynağında da törenin tarihinde farklılık olması dikkat çekicidir. Bunlardan biri Cevdet Paşa'nın Teziikilidir.
Burada "Zilhiccenin yirmi yedinci Perşembe günü taklld-i seyf resm-i alisinin icrası ... "
şeklinde bir açıklama mevcuttur (Teziikir, 13-20, s.151.) Ahmed Lütfi Efendi ise TariFı'inde,
" ... cülfısun üçüncü perşembe günü tertib olunan alay-ı vaıa ile zat-ı Padişahl bahren ... " şeklinde ctilüstan Uç gün sonraki perşembeyi işaret ederek törenin bir hafta öncesinde yapıldığuu ileri sürer. Bkz. Vak'a-Niivis Alımed Lıit:fi Efendi Tan1ıi, X, nşr. M.
Münir Aktepe, Ankara 1988, s. 13. Her iki eserde de verilen tarih hatalıdı.r.
14 Sultan Abdülaziz'in 21 Zilhicce 1277 (30 Haziran 1861} tarihli iradesi: BOA., İ-D., nr, 1291/101523., Ieff 4.
Sllllmı Abdii/aziz'in Kı/ıç K11şnıımn Merasim i 469
Törenin günü, saati ve güzergahının tespitinden sonra, sıra teşrifattan
törene katılacaklara davet tezkirelerinin hazırlanıp gönderilmesine ge-
lirıs. Bunlardan belki de en önemlisi, kılıç kuşanma töreni esnasında dua edecek olan hocaların davet edilmesi olmalıdır. Sultan Abdülaziz'in kılıç
törenindeki dua kısmını gerçekleştirmek üzere sekiz şeyh ve hocaya me- rasirnin gün ve tarihini belirten davet tezkir'eleri gönderilerek perşembe
günü alaturka saatle üç civarında Eyüp Camii'nde bulunmaları istenrniş
tir16. KatıJ.v:ncılara davetiye gitmesine rağmen kaptan ve serasker paşala
ra yapılan davetlerde, törene katılacak olanlar ve onların idaresindeki gö- revliler hakkında da ayrıca uyarı yapılmıştır. Buna göre bu iki paşadan,
alaya katılacak bahriye asker ve zabitlerinin, ferik1 liva, rniralay, kayma- kam, emin ve binbaşıların resrrıl bayram kıyafetleriyle saat üç civarında Eyüp Camii civarında hazır bulunmalarıru, özellikle tembihlerneleri is- tenmektedir17.
Kılıç kuşanma töreni hazırlıklarında bir diğer önemli nokta ise, dü- zenlenecek kılıç alayının türbeden Topkapı Sarayı'na kadar uzanacak
dönüş yolunda geçeceği yolların18 önceden tamiri ve temizlenmesi işidir.
Tamiri yapılacak yollar Eyüp Sultan Camii'nin ana kapısından başlayıp Oyuncakçılar Caddesi'nden Eğrikapı'ya, oradan Edirnekapı yoluyla Fa- tih Sultan Mehmed Camii'nin içine, Saraçhane başından Sultan
Bayezıd'a, Divanyolu caddesiyle Bab-ı Hümayün ve Orta Kapı'ya kadar
uzarıır. Bııraların tamir ve geçişe hazır hale getirilmesi için dönemin sad- razam ve seraskerinin bir arada emir verdiği görülmektedir. Vakit darlığı
da dikkate alınarak ilk keşif çalıŞması yapılmadan hemen tarnire başlan
mıştır. Yolların tamirinde kullanılmak üzere Çengelköy ve Kağıtlla
ne' den 3.369 çeki taş getirilmiştir. Tamir sırasında kullarıılacak kum ise, Keçeciler' deki Hatice Hatun arsasından satın alınmıştır. Eyüp'te harap olan kabristan duvarları tamir edildiği gibi, türbe önünde ve padişahırı
deniz yoluyla gelip karaya çıkacağı iskele başında bulunan rikap taşları
da perdahtlanrnışbr. Bütün bu tamir çalışmaları dokuz gün içinde ta-
mamlanmıştır. Bu durumda padişahırı cülusunu müteakip alayın geçece-
ği yolların tamirine girişildiği anlaşılıyor. Yol tamirinde çalıştırılan kaldı
rımcı, duvarcı, lağımcı, rençber yevrniyeleri; taş, kum, kürek vs. gibi mal- zeme harcamaları ve mavna, merkep ücretleri gibi taşıma masraflarıyla,
15 Bazı hususi durumlar dışuıda genel itibariyle teşrifat bürosunun yazıp hazırladığı davet tezkireleri sadrazarnın imzası ile gönderilirdi. Karaca, n.g.tez., s. 168, 197n.
16 BOA., A.MKT.NZD., rır. 356/99.
17 BOA., A.TŞF., ne. 33/65; A.TŞF., ne. 32/86; BOA., A.TŞF., ne. 32/82.
ıs Bu konuda kullanılan vesikalarda yollar için kaldırım tabiri kullarulmişhr. Kaldırım
bugünkü anla.mda yayalar için kullanılan kesim degil, yolun esasıdır. Toprak zemine
taş döşemek suretiyle yapılan yola Osmanlı'nın son dönemlerine kadar kaldırım adı verilmiştir. Bkz. Cengiz Orhonlu, "Mesleki Bir Kuruluş Olarak Kaldırırncılık ve Osmanlı Şehir Yollan Hakkında Bazı Düşünceler", Osııımı/ı İmparntorluğımdn Şelıircilik ve Waşım Üzerine Araştınııalnr, haz. Salih Özbaran, İzmir 1984, s. 28.
470 Arzu Tozdımımı Terzi
bunları denetleyen memurların ücretleri hesap edildiğinde, harcanan toplam para 72.059,5 kuruştur19. Yolların tamiri için yapılan masrafın
ödenmesi neredeyse dört aYl bulmuştur. Tamirat ve masraflar için yapı
lan bürokratik işlemler şöyledir: Öncelikle tamir işi Ticaret Nezareti'nce
yürütülmüştür. Tamirin bitiminde Ticaret Nezareti'nin Ebniye Mecli- si'nde tamirde yapılan bütün harcamaların ve çalışhnlan usta ve işçilerin
yevmiyelerinin teferruatb dökümünün yapıldı& bir defter hazırlanrruş
tırıo. Kılıç kuşanma töreninin tamamlanmasından sonra hazırlanan bu defter saclarete sunulmuşturıt. Meclis-i Vala görüşmelerinde incelenen defterde22 yer alan m"!srafların tamamının Maliye Hazinesi'nden öden- mesine dair karar ise 19 Kasım 1861'de çıkmıştır23.
Kanunnamelerde ve teşrifat defterlerinde yer aldı& üzere, lolıç ku-
şanma törenlerinde kurbanlar kesilip cami ve türbe hademeletiyle fakir halka da&tıın:ıası usuldendi. Yukarıda törenin icra şeklini belirlemek üzere teşrifattan gönderilen taktirden bahsedilmişti. Bu takririn son kıs
mı lolıç kuşanma töreninde kesilen kurbanlara ayrılnuşh. Buna göre tö- ren esnasında Eyüp Sultan Türbesi'nde, Edirnekapı dahilinde, Fatih Sul- tan Mehmed Türbesi'nde ve padişah Topkapı SaraJ]'na vardığında ol- mak üzere dört ayrı yerde yirmişer ve toplamda seksen kurbanın kesil- mesi yazılıydı24. Sultan Abdülmecid'in lolıç kuşanma töreninde de 80 adet kurban kesildiğini ilgili Teşrifat Defteri'nden takip edilebiJir25. Kesi- lecek kurbanın toplam sayısı Sultan Abdülaziz' ce de kabul görmüştür.
Padişahın onayı alındıktan sonra teşrifat'tan lolıç alayı günü kesilecek
kurbanların miktarını ve kesim yerlerini gösteren bir pusula hazırlanmış
ve kaleme alınan bir tezkire ile birlikte Hazine-i Hassa'ya gönderilmiş
tir26. Zira sayıları verilen kurbanların pusulada gösterilen yerlerde töre- nin yapılaca& perşembe günü hazır bulundurulması Hazine-i Hassa'nın
görevidir27 .
. ı9 BOA., İ-MVL., nr. 457/ 20501, leff 1.
• ııı Bu defter BOA., İ-MVL., nr. 4!57 1 20501, leff 1' de bulunmaktadır. İçerisinde yolların tamir ve temizlenmesine dair tafsilatlı bilgi xnevcut olup, bu bilgiler yayınlanacak kitapta yer al- dığından, burada makalenin sırurlannı aşmaxnak axnaayla fazla aynnbya girilıneıniştir.
ıı BOA., İ-MVL., nr. 457/ 20501, leff, 2.
22 BOA., İ-MVL., nr. 457/ 20501, leff 3.
23 Sultan Abdülaziz'in 16 Cexnaziyelevvel 1278 (19 Kasım 1861) tarihli irad& BOA., İ- MVL., nr. 457/ 20501, leff 4.
ı• BOA, İ-D., nr, 1291/101523., leff 3.
2S BOA., Sndnret A.d. 1251-1259 tarilı/i Teşrifat Defteri, nr. 365, s. 101.
26 Padişahlık xna.kaırunca bayranılarda, kandil ve cuxna günleri gibi mübarek günlerde kesilen kurbanların paralan Tanzimat'tan sonra padişalıların ve sarayların gelir ve giderlerinden soruxnlu Hazine-i Hassa'dan ödenirdi. Bkz. Arzu Tozduxnan Terzi, Hnziııe-i Hnssn Neznreti, İstanbul 2000, s. 123. Dolayısıyla kılıç kuşanma merasimlerinde kesilen kurbanların masrafları ve temini işlemi de Hazine-i Hassa'dan karşılarunışbr.
v BOA., A.MKT.MHM., nr. 223/76.
Sul/nu Abdiilnziz'i11 Kılıç Kuşmımn Memsiıııi 471
Sultan Abdülmecid'in kılıç kuşanma merasiminden itibaren yabancı
devlet elçileri ve maslahatgüzarlan eşleriyle birlikte kılıç alayuu seyretmek üzere resmen davet edilmeye başlanmıştı28. Sultan Abdülaziz'in kılıç ku-
şanma merasiminde de Edirnekapı ile Egrikapı arasındaki Kuyubaşı adı
verilen yerde elçilerin a~Janması için çadırlar kurulmuştu29. Tören günü elçiler Eyüp'teki Defterdar iskelesi'nden karşılanacaklar ve orada hazır bu- lunan arabalarla alayı seyretrneleri için hazırlanan çadırlara götürülecek- lerdi. Arabalar ve beygirlerin Is tabl-ı Amire' den gönderilmesi usuldendi.
Bununla Beraber tören günü elçilerin ulaşımında herhangi bir sorunun ya-
şanmaması ve gereken özenin gösterilmesinde oldukça titiz davranılmışb.
Zira ihtiyati bir tedbir olarak bürokrasinin ileri gelenlerinden, arabalarını
alay günü saat ikide iskeleye göndermeleri istenniiştirJO. Nitekim kılıç ku-
şanma günü atlanyla yirmi araba ve yeterli miktarda süvari zaptiyesi Def- terdar iskelesi'nde hazır bulunmuş ve bu işin kusursuz bir şekilde gerçek-
leşmesinin temini görevini Hariciye Teşrifat Muavini Nuri Bey ve Tercüme
Odası memuru Artin Efendi üstlenmişfu31.
Töreni seyretmek üzere gelen elçi, maslahatgüzar ve eşierine çeşitli i.k- ramlarda bulunulmuştur. Yiyecek ve içeceklerin bir kısmı Tarabya' da bu- lunan Hotel d' Angleterre' den, Antonio Petala tarafından temin edilmiş
tir. Petala'ya yiyecek, limonata, vişne şurubu, söbye32 ve dondurma ücre- tiyle, hammal, kayıkçı ve hizmetçi yevmiyesi olarak toplam 14.618 kuruş ödenmişfu33. Bir kısım yiyecek ve içece~ temini içinse Hazine-i Hassa katiplerinden Ali -sey görevlendirilmiştir. Ali Bey'in aldığı yiyecek ve içecekler; kar, su, kahve, ekmek, pötibör ve pandispanyadır. Nakliye
masrafıyla birlikte hepsine 1.550 kuruş harcanmıştır. Elçilerin yiyecek ve içecekleri için yapılan toplam masraf ise 16.168 kuruştu.r34. Bunların öden- me şekline dair bü:rokrasiye gelince; törenden bir müddet sonra Hariciye
Teşrifatçısı Kamil Bey kaleme aldığı bir takrirle harcamaların dökümünü
28 BOA., Sndnret A.d. 1251-1259 lnrilıli Teşrifnt Defteri, nr. 365, s. 101. Burada elçilerin merasim sırasında karşılaruna ve aj9.rlanmalan hakkında bilgi mevcuttur.
29 Teraimmı-ı A/ronl, 29 Zilhicce 1277 (8 Temmuz 1861), Pazar, nr. 49, s. 2.
30 BOA., HR.MKT, nr. 382/93, leff 1. Kendilerinden araba istenen toplam yirmi kişi orijinal metindelq şekliyle şöyledir: Zat-ı hazret-i Sadaret-penahl, zat-ı hazret-i Neı:aret-penahl,
Reis paşa hazretleri, :z§t-ı hazret-i Kapudani, Evkaf-ı Hümayün Nazırı Bey hazretleri, Hazine-i Hassa Nazırı Paşa hazretleri, Maliye Nazırı Paşa hazretleri, Zabtiye MUşiri Paşa hazretleri, Muhtar Paşa hazretleri, Mustafa Naill Paşa hazretleri, Muhtar Bey Efendi hazretleri, Mecli.s-i Vala azasından Hüseyin Beyefendi hazretleri, Devletlü Kamil
Paşa hazretleri, Ticaret Nazırı Paşa hazretleri, Zarif Paşa hazretleri, Mahmud Paşa
hazretleri, Edhem Paşa hazretleri, Nuri Paşa hazretleri, Mehmed Ceınil Beyefendi hazretleri, Ahmed Paşa hazretleri. BOA., HR.MKT. nr. 382/93, leff 2.
31 BOA., Sndnret, A.d. Teşrifnt Defteri, nr. 367, s. 55.
32 Badem içi veya kavun çekirdegi ile hazrrlanan beyaz şerbettir. ıcr.
» BOA., İ-H., nr. 187/10432, leff 2 ve 3.
31 BOA., 1-H., nr. 187/10432, leff 3.
472 Arzu Tozdumnu Terzi
yapar ve faturalarla birlikte saclarete başvUIUI3s. Bu harcamaların Maliye Hazinesi'nden karşılarunası 10 Eylül 1861 tarihli irade ile kabul edilir36.
Tören hazırlıklarının bir başka rnühim noktası, merasirnin asıl sembo- lü olan kılıcın seçilip Eyüp' e tören saatinden önce götürülmesiydi. Sultan Abdülaziz hpkı babası IT. Mahmud gibi Hz. Ömer'in kılıcıru kuşarımayı
tercih etmişti. Törenden önce Hazine-i Hümayün' daki Kutsal Emanetler
arasında muhafaza edilen Halife Hz. Ömer Faruk' un kılıcı buradan çıka
rılarak törenin yapılacagı mekan olan Eyüp Sultan Türbesi'ne götürülrne- si görevi ise Hazine-i }:Iümayün Kethüdası'na aitti. Törenden birkaç gün önce kendisine saclaretten öir tezkire gönderildi. Bw·ada törenin yapıla
cağı gün· ve saat belirtilerek tören günü saat üç dolaylarında bayramlık
elbiselerini giyinip katip efendileri de yanına alarak Eyüp Sultan Türbe- si'nde Hz. Ömer Faruk'un kılıcıruhazır bulund urmaları istendP7.
Tören
Dönemin basınından kılıç kuşaruna merasimi hakkında pek çok deta- ya ulaşılabilmektedir. Buna göre Padişah önceden tespit edildiği üzere Eyüp' e deniz yoluyla gitmişfu38. Padişah o gün saltanat kayığına binerek
Beşiktaş Sarayı'ndan hareket eder. Dalınabahçe ve Tersane-i Amire önünde demir atıruş olarak hazır bekleyen donaruna ve harp gernileri sancaklarla donatılıruştır. Padişahın geçişi esnasında karadan ve deniz- den renk renk flamalarla bir yandan gösteriler sergilenirken diğer yan- dan denizdeki donaruna ve diğer gemiler top atışlarıyla törene iştirak
ederler39 . Padişah'ın saltanat kayığı Eyüp'te Bostan iskelesi'nde karaya
yanaşır. Karşılama anında askeri erkan ve kapıcı başı agalar iki taraflı di- zilerek selama durmuşlardır. Padişah sadrazam ve vezirler eşliğinde, on-
ların arasından geçerek Valide Sultan Türbesi önünden Eyüp Sultan Tür- besi'ne ulaşır. O sırada şeyhülislam ve nakibüleşraf türbe kapısında pa-
dişahı beklemekteclirlo. Bu geliş sırasında türbe bahçesinde Hazine-i
hümayıln haderneleri buhurdanları hazır edip yaknuşlarcfırll. Resmi da- .vetiyelerde belirtildiği üzere, bütün devlet ricali resmi bayram elbisele-
35 BOA., İ-H., nr. 187/10432, leff 1.
36 Sultan Abdülaziz'in 5 RebiUievvel1278 tarihli iradesi: BOA .. l-H., nr. 187/10432, leff 4.
37 Sadaret'ten Hazine Kethudasma gönderilen 23 Zilhicce 1277 (2 Temmuz 1861) tarihli tezkire: TSMA, E.3040/1.
38 BOA., İ-D., nr. 1291/101523, leff 3; Takvim-i Vekııyi, 17 Muharrem 1278 (25 Temmuz 1861), nr. 616, s. 1. Dönemin resıru gazetesi Takvim-i Veknytde Eytıp'e Padişahm denizden
gidişiyle alakah sadece yukanda belirtilen kadar bilgi yer almaktadır. Diğer yandan Cevdet P~a, padişahın berren (karadan) gittiğini yazmaktadır. Bkz. Tezakir, 13-20, s. 151.
39 Terciimnıı-ı Alıval, 29 Zilhicce 1277 (8 Temmuz 1861), nr. 49.
•o Tnkvim-i Veknyi, 17 Muharrem 1278 (25 Temmuz 1861), nr. 616, s. 1.
•• Törenden önce Hazine Kethildası'na gönderilen tezkirede, bir çift gümüş buhurdanın
tören anında hazır edilmesi istenmiştir (TSMA, E.3040/1). Dolayısıyla tören anında yanan iki gümüş buhurdan Hazine KethUdası tarafından saraydan getirilmiştir.
Sultnıı Abdiilaıiı'iıı Kılıç Kuşnııııın Mernsimi 473
riyle törene eşlik etmişlerdi42. Padişah cami ve türbenin bulunduğu me- kana geldiğinde önce Eyüp Camii'nde ö~le namazını kılaı43. Bundan son- ra Sultan Abdiliaziz türbeye yönelir ve kendisi için önceden getirilmiş
olan tahtta oturur. Sadrazam, şeyhülislam, diğer vezirler ve mevcut ileri gelenler ise türbe dışına serilmiş ihrarnlara44 oturmuşlardır. Eyüp Ca- rnü'nin hatibi ile üç imam kadern-i şerif ününde durur ve sırasıyla Kur'an-ı Kerim'den Fetih Süresi ve bir aşır-ı şerif okunur. Devamında
dua edilir ve "Fatiha" denir. Bu şekilde dua kısıru tamamlandıktan sonra
Padişah türbeye girer. Eyüp Sultan Hazretleri'nin sanduka-i latifesinin
sa~ tarafında kıbleye dönerek ayakta törene hazu· vaziyetti durur4s. Sad- razam, Şeyhtilislam Mehmed Sa' deddin Efendi-16, Ali Paşa ve Mustafa Pa-
şa içeri girer. Mesnevihan El-Hac Hüsam Efendi,
'
Beşiktaş'da Yahya Efendi Türbedarı Nuri Efendi, Şah Sultan Post-nişini Necati Efendi, Reisülkurra Hafız Feyzullah Efendi ve Şeyh Süleyman Efendi türbe için- de bulunan hazirfin arasındacfır17. Diğer vezir rütbesindeki devlet adam-larıyla nakibüleşraf türbenin dışında saf olup dururlar. Protokolde, töre- ne katılan di~er devlet adamlarının bir kısırunın vezirlerle birlikte bu-
lunmaları emir olunmuş ise de, yer kalmadığından onlar dışandaki
mermerlik Uzerinde kalnuşlardJ.r!S. Padişal1 ve türbe içinde bulunanlar önceden belirlenmiş hayırlı saati beklerneye başlar. Vakt-i mes'ud geldi- ğinde49 Şeyhtilislam Mehmed Sa'deddin Efendi Hz. Ömer'in kılıcını Ha- zine Kefuüdası'nın elinden alır ve Padişaha verir. Sonra Padişal1 tekrar
kılıcı Şeyhülislam'a geri verince, Şeyhulislam sol eline kılıcı alıp sağ eliyle
42 Terciimnıı-ı Alıvnl, 29 Zilhicce 1277(8 Temmuz 1861), nr. 49.
<3 Tnkvim-i Veknyi, 17 Mul1arrem 1278 (25 Temmuz 1861), nr. 616, s. 1; Tcrcı1mnıı-ı A/rıml, 29
Zilhicce 1277 (8 Temmuz 1861), nr. 49. Ayru şekilde kılıç kuşanma merasimini okurlanna anlatan Ruzname-i Ceride-i Havadis Gazetesi'nde ise Padişalun önce kılıç kuşandığı ardından ise camiye geçerek ögle namazını kıldığı kayıtlıdır. Krş. Ruzııiime-i
Ceridc-i Hnvndis, Nr. 170, 28 Zilhicce 1277 (7 Temmuz), s. 1. Bununla beraber 4 Temmuz 1861 yılında ögle namazı ezani saatle 4.41 dolaylarında okunduğu kılıç kuşamlacak hayırlı saatin ise 05.25 olduğu göz önüne alındıgtnda, pad.işahın önce camiye geçerek öğle naıruızıru eda etmesi daha uygundur. Nitekim Terdimaıı-ı Alıll(l/ gazetesinin padişahın türbeden ayrılışını beş buçuk d olaylan olarak vermesi de bunu doğrular mahiyettedir.
44 İhram yere serilen yün yaygıdır ve Hazine-i HUmayun Kethüdası'na tören alanına giderken beraberinde yirmi adet iliram götunnesi, önceden bildirilmiştir. TSMA, E.3040/1.
" BOA., İ-D., nr. 1291/101523, leff 3.
~ ŞeyhUlislam Mehmed Sa'deddin Efendi, Müderris Abdülhalim Efendi'nin oğludur.
Medrese tahsilini tamamladıktan sonra çeşitli yerlerde kadılık, muhassıllık, Evkaf Müfettişliği, Meclis-i Ziraat, Meclis-i Muhasebe-i Maliye ve Meclis-i V ala üyeliklerinde bulunmuş ve ŞeyhUlislam Arif Efendi'nin vefatı üzerine 1858 yılında Şeyhülislamlık makamına getirilerek beş yıl bu görevde hizmet etmiştir. ilmiye Stilıı4mesi, Osmaıılı llmiyye Teşkiltitı ve Şeylııılisliimlnr, nşr. Seyit Ali Kahraman-Ahmet Nezih Galitekin- Cevdet Dadaş, İstanbul 1998, s. 475-476.
47 "SultanMecid'in Başkatibi Atıf Bey'in Hatı.ralan", s. 34; Cevdet Paşa, Teztikir,13-20, s.152 .
.ıs Cevdet Paşa, Teziikir, 13-20, s. 152.
" Takvim-i Veknyi, nr. 616, s. 1.
474 Arzu Tozdımımı Terzi
bağıru çevirerek ve dua okuyarak kılıcı Sultan Abdülaziz'e kuşatı.rSO. Bu
sırada şeyhtilislamın okuduğu dua şudur5ı:
Eüzu Besmele
Elhamdu Wlahi rabbi'I-alemin ve's-selatO. ve's-selamü ala seyyidirui
Muhaınmedini'n- nebiyi'l-meb'üsi bi's-seyfi ve ala alihi ve sahbihi ecma'in Este'izü billa!u'l-nıu'ini inna fetelma leke fethan mtibinan Li-yagfira leke Allahu ma tekaciderne min zenbike ve ma te'ehhere ve yutimme ni'metuhu 'aleyke ve yehdike sıraten mustakiman ve yansureke Allahü nasran 'azizen Allahümme ic'alhu seyfen min suyıifike ve leysen min luyıisike amin ılınin amin bi-htirmeti seyyidi'l- mürselin ve'l-hamdu Wllahi rabbi'l-alemin. El-fatiha.
Duada Hz. Allah'~ hamd ve Peygambere saHit u selam getirildi.kten sonra Fetih Silresi'nin ilk üç ayet-i kerimesi okunmuştur. Devamında
Arapça yapılan duanın meali ise, "Allalum Onu (Sultan Abdülaziz'i) kı
lıçlarından bir kılıç, aslanlarından bir-aslan kıl" şeklindedir52.
Dua sona t!rdi.kten sonra türbede hazır bulunanlar temenna ederek dı
şarı çıkarlar. Padişah kılıcı çıkarbp mahfazasına koyar ve iki rekat namaz
kılıp dua eder. Böylece kılıç kuşarıma merasimi tamamlarımış olur_ Eyüp Sultan Türbesi'nde sayısı önceden belirlenmiş kurbanlar kesilmeye ve
dağıtılınaya başlanır. Bu arada Hz. Eyyub el-Ens§rlnin türbeqarlan olan efendilere 2.000, türbede hatim-i şerif eden efendiye 500, Fetih Suresi'ni okuyan efendiye 300, duacı efendilere ise 1.500 olmak üzere toplam 4.300
kuruş il1San-ı şahanede bulunulur53. Ayrıca makalenin ileriki sayfaların
dan takip edilebilece~ üzere törenden önce tespit edilen ilisanların dı
şında, padişahın emriyle Şeyh Nuri Efendi ve Şeyh Necati Efendi'ye 3000'er kuruş olmak üzere toplam 6.000 kuruş ilisanda bulunulur54.
Kılıç Alayı
Padişah törenin bitiminde daha türbede dua ederken kılıç alayı önce- den tertip edilen sıraya uygun bir şekilde hazır hale getirilir. Alayın pro-
tokolsırasına göre diziliş tarzı aşağıda gösterilmiştir:
Alayın Tertip Tarzı
1. Ma'a muzika süvari-i asakir-i şahane
2. Teşrifat memurları
so Takvim-i Veknyi, nr. 616; Tercıiman-ı Alıval, nr. 49.
51 Bu du.fın.ın orijinal metni BOA., Y.EE., nr. 36/92'de bulunmaktadır ve bir kopyası Ek I' de sunulmuştur. Bu vesikanın arka kısmında HSıılttııı Abdıllnziı'iıı taklitl-i seyf gıiıııi tarafı meşflıaHnıı kım' at olmımı nuhıkdıır'' ibaresi yer almaktadır. Bu dua Cevdet Paşa'nın
Teziil..ir'inde de yer almaktadır. Bkz. Teıiikir, 13-20, s 152
sı Gerek buradaki dua, gerekse ileriki sayfalarda yer alan alay güzergahına asılan Arapça
afiş metinlerinin iml!sı ve tercümesi hususunda yardımiamu esirgemeyen Fakültemiz Arap Dili Edebiyab Anabilim Dalı Öğretim üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. İbrahim Şaban'a teşekkür ederim.
53 BOA., Hazine-i Hnssn Defteri, nr. 25233.
s.ı BOA., Hazine-i Hassa Defteri, nr. 25233, ek evrak.
Sultmı Abdıilnziz'iıı Kılıç Kuşnııııın Mernsimi 475
3. Müderrism efendiler 4. Meşayih-i ceviiıni' efendiler 5. Miralay beyler
6. Mahreç mevleviyeti
7. Babıali memurlarından rütbe-i saniye mütemayizi eshabı
8. Liva paşalar
9. Bilad-ı hamse mevleviyeti 10. Rütbe-i ı1la sıruf-ı sarusi 11. Har~meyn-i şerefeyn payelileri 12. Rütbe-i fıla sıruf-ı üla ricili
13.Ferilkan-ıkiriiın
14. İstanbul payelileri
15. Rütbe-i bala ricali hazeratı ve Damat İbrahim Paşa Hazretleri 16. Sudılr-ı
izam
hazerab17. V üzera-yı fiham hazeratı
18. Zat-ı Sadr-ı ali. ve Cenab-ı fetva-penam 19. Yedek-ha-yı hümayı1nss
20. Yaya yürüyen zabıtan-ı askeriyye
21. Iyd-ı Şerif Resimleri misillü Saltanat-ı Seniyyeleriyle Zat-ı Şevket-
simat Efendimiz Hazretleri 22. Darüssaade Agası Hazretleri
23. Havass-ı mukarrabin-i hazret-i şehriyari
24. Müsahi.ban-ı hazret-i şehriyan
25. lstabl-ı Amire Müdürü, Kapıcılar Kethüdası ve lstabl-ı Amire Mü-
dürlüğü payellietiyle Kapıobaşılar
26. Ma· a Musilka-i süvari-yi asakir-i şahane
27. Hazine-i Hü.mayı1n Kethüdası (İki tarafa altın saçarak )56.
Yukanda verilen protokol sırasına göre oluşan alay Eyüp'ten hareket eder. Sırasıyla Oyuncakçılar içinden Egnkapı caddesiyle Edirnekapı'ya ge- linir. Egrilkapı ile Edirnekapi arasında bulunan Kuyubaşı mevkiindeki ça-
dırlarda agtrlanan elçiler, alayı seyretmek ÜZere kendileri için olıışturulan
tribünlerde yerlerini almışlarken, alay önlerinden geçer. Ancak Sultan Ab- dülaziz'in, kendisinden önceki ve sonraki padişahlann aksine, elçilerin bulun- dugu tarafa bakmadan geçtiği dönemin görgü tanıklannca dile getirilmiştir57.
» Padişaha ait olup yulan çekilerek götürülen boş at.
56 BOA., MB., nr. 86/43; Alayın bir diıer listesi ise törenden önce padişaha hayırlı vakit ve törenin esaslaruun belirlendiği takrirle birlikte swıulmuştur. BOA., İ-D .• nr, 1291/101523., leif 1. Ancak bu listede bazı eksiklikler olup sonradan ilaveler yapıldığı ~aşılmaktadır.
Bu yüzden BOA., MB., nr. 86/43 nu.ınarada kayıtlı ilaveli liste esas aiı.ıunı.şbr.
57 Bkz. Hakan Karateke, n.g.e., s. 71. Karateke özellikle Sultan Abdülhamid'in buradan geçerken ab.ru durduıwıu ve mabeyn başk&tibi veya feriki.ni, selanuru ve kendilerinin törene katılmalanndan duydugu mahzilziyeti en kıdemli sefirin şahsında bUtUn setiriere bildirmesi için gönderdiğini belirtmektedir. s. 70-71.
476 Arzu Tozrlımın11 Terzi
Bundan sonra alay Edirnekapı'dan şehre girerek Çukurbostan yoluyla Çörekçi Kapısı'ndan geçip Fatih Sultan Mehmed Camii'ne varırss. Burada Sultan Abdülaziz, ceddi Fatih Sultan Mehmed'in türbesini ziyaret edip dua eders9. Türbe ziyaretinden sonra türbedar efendilere 750 ve Fatih Sultan Mehmed Camii hademeleri efendilere de 750 olmak üzere toplam 1.500
kuruş ilisanda bulunulur60. Buradan yine alay ile Padişah, At Pazarı'ndan
Posta Yolu'yla Şehzade Başı ve Bab-ı Seraskeri önünden geçerek Divan Yo- lu' ndan Babası ll. Mahmud'un Çemberlitaş'taki türbesini ziyaret eder ve duada bulunur6t. Bu ziyaret strasında Sultan Mahmud Han'ın türbesindeki türbedar efendilere SQO ve .diğer hademelere ise 250 kuruş atiyye verilir62.
Sultan Mahmud'un Türbesi'nin ziyaret edilmesinden sonra yolurıa devam eden alay, Topkapı Sara yı' na ulaştr. Sultan Abdülaziz'in saraya varclığı top
atışlan ve asakir-i şahane tarafından hep bir ağızdan söylenen "padişalum
bin yaşa" sedalanyla cümle aleme duyuruluı-63.
Alay tertip listesinden de takip edileceği üzere kılıç alayı süresince
alayın en arkasında giden Hazine Kethüdası fakir halka para serpmiştir.
Zaten daha tören hazırlıklarında Hazine Kethüdası'na merasim bitimin- de alayın arkasından gitmesinin lazım geldiği özellikle belirtilm.iştir6-l.
Fakir halka dağıhlan para hakkında da bilgi sahibi olunmaktadır. Burıa
göre alay strasında Hazine Kethüdası'rıın etrafa saçhğı paranın toplam miktan 50.000 kuruştur65.
Böylece kılıç kuşanma alayı tamamlanmış olur. Dönemin basınında
alay boyunca stralan askerler ve halkın coşkusu o aru yaşabr gibidir. Bazı
gazetelere göre alayın geçtiği yolların iki tarafına dizilıniş askerler şe:uk-i
kalp ile "padişalum çok yaşa" diye bağırıyorlardı. Padişahı görebilmek arzusuyla can atarak her taraftan gelen yüz binler, sevinç gösterisinde
bulunmaktaydı66. Bazı gazeteler ise, alay güzergahında selama sıralanan padişah askerlerinin ve padişalım nunımı yakından görmek için ziyarete gelip dizilen halkın hep bir ağızdan "Jıazret-i hilafet penfilıinin ömür ve
ikbiiliııin arbıırısı ve mıtvrıffrıkiyeti içiıı" hayırlı dualanru tekrarlad:ıklaruu
. yazrruşlardır67. Bu törene kahlmak ve Padişahı görebilmek için Edirne,
ss Ruzııiimc-i Cerirlc-i Hırviirlis, Nr. 170, s. ı.
59 BOA., A. TŞF., nr. 32/82; Tercıimnıı-ı Alıvnl, nr. 49; Tnkuim-i Veknyi, nr. 616, s.1; Rıızııiiıı~i
Ccrirle-i Hırviirlis, nr. ı70, s. 1.
w BOA., Hnziııc-i Hnssn Defteri, nr. 25233.
6ı BOA., A. TŞF., nr. 32/82; Terelimmı-ı Alıvnl, nr. 49; Tnkvim-i Veknyi, nr. 616, s. ı; Ruzııiimc-i
Ceridc-i Hnviirlis, nr. 170, s. ı.
62 BOA., Hnziııc-i Hnssn Defteri, nr. 25233
63 Ruzııiime-i Ceride-i Hırvnrlis, nr. ı70, s. 1.
64 TSMA, E.3040/1.
65 BOA., Hnziııe-i Hnssn Defteri, nr. 25233.
66 Mesela Tercı'imnıı-ı Alwnl, nr. 49.
6? Mesela Tnk'vim-i Veknyi, nr. 616, s. ı.