• Sonuç bulunamadı

Palmar Eritem

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Palmar Eritem"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Palmar Eritem

Palmar Erythema

Sadiye Kufl, Tülin Ergun*

Ac›badem Hastanesi Deri Hastal›klar› Klini¤i, ‹stanbul *Marmara Üniversitesi T›p Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dal›, ‹stanbul, Türkiye

Palmar eritem (PE) avuç içlerinde simetrik yerleflimli k›zar›kl›kla kendisini gösteren bir durumdur. Temel-de kapiller ve arteriolar dilatasyona ba¤l› olarak ge-liflmekte ve avuç içlerinin tenar ve hipotenar ç›k›nt›-lar› ile el parmakç›k›nt›-lar›n› tutmaktad›r1. Çok farkl›

ne-denlerle ortaya ç›kabilen ve s›k görülen bir durum ol-mas›na karfl›n yeterince önemsenmemektedir. Bunda en önemli etken, ço¤u kez asemptomatik olmas› ve zaman zaman sa¤l›kl› bireylerde de yap›sal bir özellik olarak görülebilmesidir.

Birçok hastal›k ve durumun tan›s› konusunda bize ipucu veren, baz› ilaçlar›n kullan›m›na ba¤l› olarak geliflebilen ve semptomatik olabilen palmar eritemle ilgili derleme yoktur. Bu derleme, palmar eritemin efl-lik etti¤i patolojilerin gözden geçirilmesi, de¤iflik formlar›n›n tan›mlanabilmesi ve bu yak›nmayla

bafl-vuran hastalara yaklafl›mda rehber olabilmesi ama-c›yla haz›rlanm›flt›r. Palmar eritem nedenleri Tablo 1’de özetlenmifltir. fiekil 1’de palmar eritemli hastaya yaklafl›m için ise bir algoritma önerilmektedir.

I. Sistemik hastal›klar ve palmar eritem

Karaci¤er hastal›klar›

Palmar eritemle baflvuran hastalarda öncelikle suçla-nan etkenlerden biridir. Avuç içlerinde belirgin k›rm›z› beneklenmeler ya da tenar ve hipotenar ç›k›nt›lar

üze-rinde yayg›n eritemli yama tarz› lezyonlar oluflur2.

Pal-mar eriteme neden olan karaci¤er hastal›klar› aras›nda siroz3, akut hepatit B4, kronik viral hepatitler5, akut

al-kolik hepatit6yer al›r. Ayr›ca karaci¤er bozuklu¤u

ol-maks›z›n alkolizmde de palmar eritem görülebilir3.

Y

Yaazz››flflmmaa AAddrreessii:: Dr. Sadiye Kufl, Tepegöz Sok. No: 41/A/20 Çiftehavuzlar, ‹stanbul, Türkiye Tel: 0216 544 44 63 Fax: 0216 327 71 17 E-mail: skus@asg.com.tr - sadiyekus@superonline.com

A

All››nndd››¤¤›› ttaarriihh:: 18.10.2004 KKaabbuull ttaarriihhii:: 17.12.2004

Özet

Palmar eritem avuç içlerinde simetrik yerleflimli k›zar›kl›kla kendisini gösteren bir durumdur. Çok farkl› nedenlerle ortaya ç›kabilen ve s›k görülen bir durumdur. Ço¤u kez asemptomatik olarak seyreder ve zaman zaman sa¤l›kl› bireylerde de yap›sal bir özellik olarak görülebilir. Etyolojisinde sistemik hastal›klar, ilaçlar, kimyasallar, neoplaziler, infeksiyonlar rol oyna-maktad›r. Ço¤u kez göz ard› edildi¤ini düflündü¤ümüz palmar eritemin efllik etti¤i patolojilerin gözden geçirilmesi , de¤iflik formlar›n›n tan›mlanabilmesi ve bu yak›nmayla baflvuran hastalara yaklafl›mda rehber olabilmesi amac›yla bu derleme haz›rlanm›flt›r. (Turkderm 2007; 41: 39-46)

Anahtar Kelimeler: Palmar eritem, ilaç reaksiyonu, infeksiyon

Summary

Palmar erythema is a clinical sign presenting with symetrical erythema of both palms. It is usually asymptomatic and may seldom be seen in healthy individuals. Systemic diseases, drugs, chemicals, neoplasms and infections may play a role in the etiology. We prepared this review on palmar erythema, an issue which we believe is usually clinically underestimated, in order to view associated pathologies, to describe different forms and to be a guide in patient assessment. (Turkderm 2007;

41: 39-46)

(2)

Akut hepatit B enfeksiyonlar›nda palmar eritem , ortaya ç›-k›fl›ndan birkaç hafta sonra kendili¤inden tamamen geriler. Kronik karaci¤er hastal›klar›nda ise ortaya ç›k›fl süresi ya da geri dönüflümlü olup olmad›¤› yönünde bir bilgi bulunma-maktad›r.

Patogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte östrojen meta-bolizmas›n›n bozulmas›na ba¤l› olarak ortaya ç›kan vasküler

de¤iflikliklerle iliflkili oldu¤u düflünülmektedir3.

Ba¤ dokusu hastal›klar›

Palmar eritem, romatoid artrit ve lupus eritematozus gibi ba¤ dokusu hastal›klar›nda görülen bir bulgudur. (Resim 1) Romatoid artrit hastalar›n›n %32’sinde vard›r. Ayr›ca, siste-mik lupus eritematozusun nonspesifik kütanöz lezyonlar›

aras›nda %4 oran›nda görülmektedir7. Bu nedenle PE olan

bireylerin ba¤ dokusu hastal›¤› bulgular› aç›s›ndan dikkatli-ce de¤erlendirilmeleri gereklidir.

Ba¤ dokusu hastal›klar›nda PE oluflum mekanizmas› bilinme-mektedir. Ancak, palmar eritemi olan romatoid artrit hasta-lar›nda parmak deformitelerine daha az rastlan›lmas› ve he-moglobin konsantrasyonunun palmar eritemi olmayan bi-reylere göre daha yüksek olmas› olumlu bir prognostik

bul-gu olarak kabul edilmektedir8. Diskoid lupus eritematozusta

avuç içi ve ayak taban› tutulumu nadiren olabilir. Bu tutulu-mun özgül bir serolojik ya da klinik korelasyonu bulunma-y›p, sistemik tutulum olmaks›z›n ya da akut SLE’ da ortaya ç›-kabilir9.

Kalp hastal›klar›

Yüksek-debili kalp yetmezli¤inde hipotenar ve tenar ç›k›nt›-larla, parmak uçlar›n› tutan palmar eritem görülebilmekte-dir. Ancak bu durumun nedeni , seyri ve patolojik önemi

ko-nusunda veri yoktur10.

Endokrin hastal›klar

Endokrin hastal›klar aras›nda hipertiroidi ve Graves hastal›¤› d›fl›nda PE tan›mlanmam›flt›r. Hipertiroidide, artm›fl kan ak›-m› ve periferik vazodilatasyona ba¤l› olarak palmar eritem ve hiperhidroz gözlenmektedir. Ayr›ca derinin genel olarak

s›cak ve nemli olmas› da önemli bir bulgudur11.

Akrodermatitis enteropatika

Çinko eksikli¤i, çocuklarda çinko absorbsiyonunu etkileyen otozomal resesif bir hastal›k sonucu ortaya ç›kar. Eriflkinler-de ve geriatrik hastalarda ise alkolizm, malinite, kronik böb-rek hastal›¤›, penisilamin ya da düretikler gibi ilaçlar›n kul-lan›m› sonucu ve uzun süreli total parenteral beslenme

son-ras›nda ortaya ç›kar12. Akral bölge (yüz, eller, ayaklar,

anoge-nital) lezyonlar›, alopesi ve diare triad› tan›sald›r. Avuç içi ve parmak çizgileri içinde parlak eritemli alanlar görülür. Küta-nöz bulgulara, patogenez tam olarak bilinmemekle beraber linoleik asidin araflidonik aside dönüflümündeki bir defektin yol açt›¤› düflünülmektedir. Deri lezyonlar›n›n tedaviye yan›-t› dramatik olup günler ya da haftalar içinde düzelir.

Malnütrisyon

Malnutrisyonun palmar eriteme neden olabilece¤i bilinmek-tedir. Yüzde seksenini kad›n hastalar›n oluflturdu¤u 60 senil ve debil hastan›n yer ald›¤› bir çal›flmada palmar eritemin malnütrisyon ve hipoalbüminemi ile korelasyon gösterdi¤i saptanm›flt›r. Ancak PE’nin nütrisyonel deste¤e yan›t› ile ilgi-li bir bilgi verilmemifltir13.

Resim 1. Ba¤ doku hastal›¤›nda palmar eritem fiekil 1. Palmar eritemli hastaya yaklafl›m

Tablo 1. Palmar eritem nedenleri

I. Sistemik hastal›klar II. Herediter palmar eritem III. ‹laçlar

IV. Kimyasallar

V. Paraneoplastik palmar eritem VI. ‹nfeksiyonlar

VII. Dermatolojik nedenlere ba¤l› palmar eritem VIII. Di¤er ÖYKÜ ve DERMATOLOJ‹K MUAYENE ‹LACIN KES‹LMES‹ YA DA DOZ AZALTILMASI, GEREK‹RSE DESTEK TEDAV‹ S‹STEM‹K F‹Z‹K MUAYENE PATOLOJ‹K NORMAL DERMATOLOJ‹K NEDENLER

SPES‹F‹K TANIYA ÖYKÜ VE F‹Z‹K MUAYENE ‹LE G‹D‹LEM‹YOR ‹SE

DER‹ B‹YOPS‹S‹

Ç‹NKO, KOFT, HEPAT‹T BEL‹RTEÇLER‹, RF, ANA TSH β-HOG, AKC‹⁄ER GRAF‹S‹, DER‹ B‹YOPS‹S‹, HEMOGRAM, PER‹FER‹K

YAYMA, EKG, TOTAL PROTE‹N, ALBUM‹N*

DER‹ B‹YOPS‹S‹N‹N TEKRARLANMASI SERUM C‹VA DÜZEY‹ BRUSELLA SEROLOJ‹S‹ TEDAV‹ KONULAB‹L‹YORSPES‹F‹K TANI

MU? SPES‹F‹K TANI KONULAB‹L‹YOR MU? ‹LAÇ ÖYKÜSÜ VAR MI? HAYIR HAYIR EVET *

* KKlliinniikk bbuullgguullaarr ››flfl››¤¤››nnddaa ggeerreekkllii oollaann tteessttlleerriinn iisstteennmmeessii

HAYIR EVET

PALMAR ER‹TEML‹ HASTAYA YAKLAfiIM

(3)

Gebelik

Palmar eritem gebeli¤in fizyolojik vasküler de¤iflikliklerin-dendir. Hipotenar ve tenar ç›k›nt›lar üzerinde basmakla so-lan eritem ya da yayg›n benekli eritemli aso-lanlar fleklinde

gö-rülebilir14. Gebeli¤in di¤er fizyolojik vasküler

de¤iflikliklerin-den spider anjiyomalar efllik edebilir. ‹lk trimestrde ortaya ç›-k›p do¤umla beraber kaybolan bu tablonun gebelikte sal›n›-m› artan östrojenin arterioler ve venöz sistem üzerine etkisi

sonucu ortaya ç›kt›¤› düflünülmektedir15.

Sarkoidoz

Palmar eritem sarkoidozun ender rastlan›lan spesifik küta-nöz lezyonlar› aras›nda yer almaktad›r. Bugüne kadar litera-türde iki Hint as›ll› hastada her iki avuç içinde basmakla sol-mayan eritemli maküler alanlar fleklinde tan›mlanm›flt›r. Bu lezyonlardan al›nan dokular›n histopatolojik incelemelerin-de mültinükleer incelemelerin-dev hücreler ve kazeifikasyon göstermeyen granülomlar saptanm›flt›r. Her iki olguda da lezyonlar

pred-nizolon tedavisi ile tamamen gerilemifltir16,17.

Kawasaki (mukokütanöz lenf nodu) sendromu

Çocuk hastalarda görülen akut mültisistem vaskülitidir. Etyo-lojisi bilinmemekle beraber süperantijenler arac›l›¤›yla orta-ya ç›kt›¤› düflünülmektedir. Palmar eritem, atefli takiben üçüncü günde hastal›¤›n akut dönem bulgusu olarak ortaya

ç›kar. El ve ayaklarda eritemin yan›s›ra ödem de olur18.

Yirmibefl hastal›k retrospektif bir çal›flmada eritem’in %72, ödemin %48, yayg›n ya da periungual bölgede

deskuamas-yonun ise %56 oran›nda saptand›¤› gösterilmifltir19. Ateflin

bafllamas›ndan 10-14 gün sonra subakut devrede eritem ge-rilerken el ve ayaklarda parmak uçlar›ndan bafllay›p avuç içi

ve ayak tabanlar›na uzanan deskuamasyon görülür18.

Akut graft versus host hastal›¤›

Kemik ili¤i nakli geçiren hastalarda, nakilden 2-8 hafta son-ra geliflen kason-rakteristik bulgular› olan bir durumdur. Avuç iç-leri, ayak tabanlar›, kulak, boyun ve s›rt üst k›s›mlar›n› tutan, yanma kafl›nt› gibi semptomlar›n efllik etti¤i eritemli bir dö-küntü gözlenir. Periungual alanlar ve el parmak s›rtlar›ndan bafllay›p, tüm ele yay›l›r.

Bazen palmar eritem ilk ortaya ç›kan bulgu olabilir. Bu du-rumda, klinik olarak kemoterapiye ba¤l› akral eritemle kar›-flabilir20.

II. Herediter palmar eritem

Herediter palmar eritem avuçlarda bilateral tenar, hipotenar, metatarsal ve falangeal bölgeleri tutan parlak eritemle karak-terize nadir görülen bir durumdur. Hem erkek hem de kad›n hastalarda tan›mlanm›flt›r. Otozomal resesif olarak kal›t›ld›¤› düflünülmektedir. Lezyonlar genellikle do¤umdan itibaren mevcut olup asemptomatiktir. Ay›r›c› tan›da akut ya da kronik karaci¤er hastal›klar›, romatolojik hastal›klar ve gebeli¤e

ba¤-l› palmar eritem göz önünde bulundurulmaba¤-l›d›r21.

III. ‹laçlar

Kemoterapiye ba¤l› palmoplantar eritrodizestezi

Kemoterapiye ba¤l› palmoplantar eritrodizestezi literatürde akral eritem, el-ayak sendromu, Burgdorf reaksiyonu, avuç

Tablo 2. Palmoplantar eritrodizesteziye neden olan kemoterapötik ajanlar

E

Enn ss››kk nneeddeenn oollaann aajjaannllaarr

Sitarabin Dosetaksel

Doksorubisin Caelyx

Fluorourasil D

Daahhaa aazz ss››kkll››kkttaa nneeddeenn oollaann aajjaannllaarr

5–Fluorourasil prodruglar›: Daunorubisin

Kapesitabin Etoposid

Doksifluridin Hidroksiüre

Tegafur (Ftorafur) Metotreksat

UFT (Ftorafur [FTO] ve urasil) Dosetaksel

S-1 (FTO ve 5-kloro-2,4-dihidroksipiridin + potasyum oksonat

Floksuridin Vinorelbin

Siklofosfamid Gemsitabin

Merkaptopürin Troksasitabin

Mitotan Klofarabin

(4)

içi ve ayak tabanlar›n›n toksik eritemi gibi çeflitli isimler al-t›nda olgu bildirimleri ve serileri fleklinde yer almaktad›r. Or-taya ç›k›fl s›kl›¤› farkl› kemoterapotik rejimlerde %6-64 ara-s›nda bildirilmifltir22.

Klinik olarak avuç içi ve ayak tabanlar›nda prodromal bir di-zestezi dönemini takiben simetrik, iyi s›n›rl›, yama tarz›nda, difüz ya da lokalize eritem ve ödem bafllar. Zaman zaman parmak pulpalar› tutulabilir (Resim 2). El tutulumu ayak tu-tulumundan daha s›k ve daha fliddetli olarak görülmektedir. Sitarabin, metotreksat, fluorourasil, daunorubisin ve

dokso-rubisin ile büllöz lezyonlar da tan›mlanm›flt›r23-26.

En s›k sitarabine, dosetaksel, doksorubisin, lipozom enkap-süle doksorubisin (Caelyx) ve fluorourasil kullan›m› ile görü-lür. Ancak bunlar›n d›fl›nda pek çok kemoterapötik ajan›n da

bu duruma yol açt›¤› bilinmektedir27-44(Tablo 2).

Doza ba¤›ml› olarak ortaya ç›kmas› ve histopatolojik olarak nekrotik keratinositlerin gözlenmesi nedeniyle patogene-zinde en kabul gören aç›klama kemoterapötik ajanlar›n epi-dermal hücrelere karfl› direkt toksik etkisinin sorumlu

oldu-¤u fleklindedir45. Özellikle avuç içi ve ayak taban›n› tercih

et-me nedeni ise tam olarak bilinet-meet-mekle birlikte stratum kor-neumun kal›n yap›s›, ›s› gradienti, sebase bez ve k›l folikülle-rinin yoklu¤u, ekrin bez konsantrasyonunun yüksek olmas› ve dermal papillan›n geniflli¤i gibi faktörlerin patogenezde

rol oynayabilece¤i düflünülmektedir46,47.

Kemoterapötik alan bir hastada akral eritem geliflti¤inde ay›r›c› tan›da özellikle akut graft versus host hastal›¤› ve pal-moplantar eritrodizestezi düflünülmelidir. Eritemin periun-gual alanlar ve parmak dorsumlar›ndan bafllamas›, diare, ka-r›n a¤r›s›, karaci¤er enzimleri ve serum bilirübin düzeyinde art›fl, T helper/T supresor oran›nda düflme gibi sistemik bul-gular›n efllik etmesi yan›nda kafl›nt› ve hassasiyetin efllik et-mesi akut graft versus host hastal›¤› lehinedir. Palmoplantar eritrodizestezide ise eritem tenar ve hipotenar alanlarda

bafllar ve en belirgin semptom a¤r›d›r48.

Akut graft versus host hastal›¤› ve kemoterapiye ba¤l› akral eritem nadiren birarada görülebilir. Histopatolojik olarak ay›rt edilmesi her zaman mümkün olamasa da epidermisin tüm seviyelerinde dejenere keratinositlerin varl›¤› ve satellit hücre nekrozunun görülmesi akut graft versus host

hastal›-¤› aç›s›ndan tan› koydurucudur49.

Tedavide kemoterapötik ilac›n kesilmesi ya da dozunun azalt›lmas›, uygulama aral›klar›n›n uzat›lmas›, yara bak›m›, ekstremitenin elevasyonu, so¤uk kompres, a¤r› kontrolü, nemlendiriciler gibi genel yaklafl›mlar›n yan›nda 100-300 mg/gün piridoksin tedavisi, oral kortikosteroidler (tedavi ya da profilaksi amaçl›), potent topikal kortikosteroidler ve

to-pikal %99 dimetil sulfoksid kullan›m› önerilmektedir22.

Ayr›ca tekrarlayan kemoterapi seanslar›nda benzer lezyon-lar›n oluflumunun engellenmesi için kemoterapiden 24 saat önce 1 mg/kg/gün oral prednizolon ile premedikasyona bafl-lan›p üç ila befl gün devam ettirildikten sonra 48 saatte doz

azaltarak kesilmesi önerilmektedir22,40.

Kemoterapötikler d›fl›nda ilaçlara ba¤l› palmar eritem

Gebe hastalarda erken do¤um tehdidi nedeni ile salbutamol perfüzyonu sonras› ortaya ç›kan ve ilac›n kesilmesi ile

tama-men gerileyen palmar eritem tan›mlanm›flt›r50-52. Beta-2

mi-metik ajanlar›n periferik vazodilatör etkisine ba¤l› olarak

or-taya ç›kt›¤› öne sürülmüfltür52.

Talidomid ile de palmar eritem ortaya ç›kabilir53.

IV. Kimyasallar

Akrodini (Civa zehirlenmesi)

Civa elemental olarak, organik formda (metilmerkür) ve inorganik tuzlar fleklinde bulunur. Günlük yaflamda a¤›r me-tal kirlili¤ine maruz kalm›fl bal›klar›n tüketilmesi (metilmer-kür), endüstriyel olarak pil, elektrik dü¤meleri, floresan lam-balar, ka¤›t ve plastik üretimi, eski dental amalgam içeri¤i, civa içeren termometre ve sfingomanometreler yolu ile civa-ya maruz kal›nabilir54-56.

Akrodini el ve ayaklarda koyu pembe renk de¤iflikli¤i, ödem, parestezi ve deskuamasyon fleklinde görülür. Civa katekola-min y›k›m›n› bloke etti¤i için afl›r› terleme ve hipertansiyon geliflebilir. Ayr›ca renal disfonksiyon, periferik nöropati,

nö-ropsikiyatrik semptomlar efllik edebilir57.

V. Paraneoplastik palmar eritem

Paraneoplastik bulgu olarak palmar eritem

Yüz yedi kanserli hastan›n incelendi¤i bir çal›flmada , hasta-lar›n %25.1’ inde ve kontrol grubunun ise %1’inde PE

sap-tanm›flt›r58. Palmar eritemin ço¤unlukla tenar ve hipotenar

ç›k›nt›lar, avucun falankslara komflu distal k›sm›, parmakla-r›n fleksör yüzeyini tuttu¤u görülmüfltür. Bu alanlardan al›-nan deri biyopsilerinde gözlenen tek bulgu vazodilatasyon olmufltur ve bunun tümörün üretti¤i anjiyojenik faktörlerle iliflkili oldu¤u sonucuna var›lm›flt›r. Ancak çal›flmada yer alan hastalar ayn› zamanda kemoterapötik ilaçlar da kulland›¤›n-dan gözlenen palmar eritemin yaln›zca tümörle iliflkili olma-y›p kemoterapiye ba¤l› olarak geliflmifl olabilece¤i de göz önünde bulundurulmal›d›r.

Ayr›ca immünoblastik non-Hodgkin lenfoma geliflen 17 ya-fl›nda bir kad›n hastada elde paraneoplastik eritem bildiril-mifltir. Bilateral el s›rtlar›nda eldiven benzeri keskin s›n›rl›, basmakla solan, epidermal tutulumun efllik etmedi¤i, a¤r›s›z eritemli lezyonlar lenfoman›n remisyona girmesi ile

tama-men kaybolmufltur59.

VI. ‹nfeksiyonlar

Papüler purpurik eldiven çorap sendromu

Papüler purpurik eldiven çorap sendromu nadir görülen, ka-fl›nt›l› ve a¤r›l›, bir iki hafta içinde spontan olarak gerileyen lezyonlarla karakterize bir ekzantemdir. El ve ayaklarda eri-tem ve ödem bilek hizas›nda keskin demarkasyon hatt› çizer

ve giderek papüler ve purpurik bir görünüm al›r60. Nadiren

büllöz lezyonlar görülebilir61. El ve ayaklar d›fl›nda yanaklar,

diz ve dirsekler, uyluk medialleri, glans penis, inguinal

k›v-r›mlar, glutealar ve mukozal yüzeyler de tutululabilir60.

Len-fadenopati , atefl, halsizlik, artralji, miyaji gibi sistemik semp-tomlar efllik edebilir62.

En s›k Parvovirüs B19 ile birlikte bildirilmifltir, ancak hepatit B, CMV, Epstein-Barr virüsü, human herpes virüs 6, k›zam›k

(5)

virüsü gibi baflka virüsler de neden olabilmektedir61,63-66. Bu

nedenle palmar eritemle baflvuran bir çocuk hastada enfek-siyöz nedenlerin d›fllanabilmesi için sistemik muayene yap›-l›p gerekli laboratuar tetkikler istenebilir.

Human T lenfositik virus tip 1 (HTLV-I)-ile iliflkili miyelopati (HAM)/ Tropikal spastik paraparezi

HTLV-I enfeksiyonu, (HTLV-I)-ile iliflkili miyelopati/tropikal spastik paraparezi ve eriflkin T hücreli lösemi/lenfoma etkeni olabilmektedir.

Palmar eritem, tropikal spastik parezinin nonspesifik

küta-nöz deri lezyonlar› aras›nda yer almaktad›r67.

Brusella

Brusella enfeksiyonunda nadiren görülen bir bulgudur. Ül-kemizde yap›lan bir çal›flmada klinik ve serolojik olarak bru-sella tan›s› alan 103 hasta dermatolojik bulgular› aç›s›ndan incelendi¤inde bir hastada antibrusellar tedavi ile gerileyen

palmar eritem varl›¤› bildirilmifltir68.

VII. Dermatolojik nedenlere ba¤l› palmar eritem

Palmar eritema nodosum

Eritema nodosumun palmar tutulumu çok nadirdir. Litera-türde, kortikosteroid, salbutamol ve eritromisin kullanan 65 yafl›nda bir kad›n hastada simetrik olarak avuç içleri, ön kol-lar, kulak memeleri ve ayak laterallerini tutan, histopatolojik olarak vaskülitsiz bir septal pannikülitin saptand›¤› a¤r›l› no-düler lezyonlar tan›mlanm›flt›r. Lezyonlar›n , oral kortikoste-roidlerin devam edilmesi ile bir hafta içinde kayboldu¤u bil-dirilmifltir67.

Eritromelalji

[Yunanca erythos (k›rm›z›), melos (ekstremite), algos (a¤r›)] Eritromelalji el ve ayaklarda bilateral eritemli, deride ›s› art›-fl›n›n efllik etti¤i ileri derecede a¤r›l› ataklarla seyreden bir tablodur. Atak süresi birkaç dakikadan birkaç güne kadar

de¤iflkenlik gösterir70. Eritem özellikle akflamlar› art›fl

göste-rir ve hasta ekstremitenin elevasyonu ile rahatlar. Is›ya ta-hammülsüzlük ve so¤uk uygulamas› ile rahatlama ise tan› koydurucudur. Primer (idyopatik) eritromelalji spontan ola-rak herhangi bir yaflta ortaya ç›kabilir. Sekonder eritomelalji ise en s›k polistemi, trombositemi, nöropatiler, ateroskleroz, hipertansiyon ve otoimmün hastal›klarla beraber görülebil-di¤inden yeni tan› alan eritromelalji hastalar›nda polistemi

ve trombositemi öncelikli olarak ekarte edilmelidir70,71.

Ay›r›c› tan›lar aras›nda ellerde fliddetli yanma ve a¤r› yapan

hastal›klar bulunur. (Tablo 3) En önemli yeri kompleks rejyo-nel a¤r› sendromu (KRAS) tip I tutar. Bu sendromda da a¤r›-n›n yaa¤r›-n›nda anormal ›s› art›fl› ve eritem gözlenir ve hastalar eritromelaljide oldu¤u gibi so¤uk uygulamakla rahatlar. KRAS’›n genellikle bir travma sonras› ortaya ç›kmas›, ünilate-ral olmas›, eritromelaljinin aksine a¤r›n›n ataklarla gelmeyip

sürekli olmas› tan›y› koymada yard›mc›d›r72.

Menopozal semptomlar ve ilaç reaksiyonlar› da eritem ve ›s› art›fl›na yol açabilir. Ancak eritromelalji gibi yo¤un a¤r›ya neden olmazlar.

‹dyopatik palmoplantar ekrin hidradenit

Idyopatik palmoplantar ekrin hidradenit sa¤l›kl› çocuklarda avuç içi ve ayak tabanlar›nda görülen benin, kendili¤inden düzelen, a¤r›l›, eritemli nodüllerle karakterize bir deri hasta-l›¤›d›r. ‹lk olarak ayak taban›nda tan›mlanmas›na ra¤men daha sonralar› nadiren avuç içi tutulumu olan olgular da

bil-dirilmifltir73,74. Hafif derecede atefl efllik edebilir ancak

konsti-tüsyonel semptomlar görülmez. Lezyonlar birkaç gün içinde kendili¤inden iyileflir75. Rekürrensler görülebilir76,77.

Histopa-tolojisinde özellikle ekrin üniteyi çevreleyen nötrofillerden

zengin infiltrasyon görülür75. Patogenezi tam olarak

bilin-memekle birlikte baz› olgularda lezyonlar geliflmeden önce fliddetli fiziksel aktivite ya da travma tan›mlanmaktad›r. Afl›-r› terleme sonucu ekrin duktuslaAfl›-r›n t›kanmas›n› takiben te-rin obstrüksiyon alt›nda kalan k›s›mdan deri içine geçebile-ce¤i ve bunun da kemotaktik faktörlerin sal›n›m›na ve

nöt-rofil göçüne yol açabilece¤i öne sürülmüfltür78. ‹dyopatik

pal-moplantar ekrin hidradenitin nötrofilik dermatozlar spekt-rumunda bir hipersensitivite reaksiyonu oldu¤u da öne sü-rülmüfltür75. Yirmi iki hastal›k bir seride en s›k ilkbahar ve

sonbaharda oldu¤u gözlenmifltir77. Tedavisinde sistemik

anti-biyotikler, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, topikal ve site-mik steroidler, potasyum iyodür solüsyonu gibi de¤iflik yön-temler denenmifltir. Tek bafl›na yatak istirahati yeterli olmak-tad›r78.

Eritema elevatum diutinum (EED)

Eritema elevatum diutinum simetrik olarak ekstremite eks-tensör yüzlerini tutan persistan plak ve nodüllerle seyreden, nadir rastlan›lan bir kütanöz vaskülittir. Avuç içi ve el par-mak pulpas› tutulumu olan nadir olgu bidirimleri bulunpar-mak- bulunmak-tad›r79,80. Klinik olarak avuç içi gibi atipik yerleflim gösteren

olgularda monoklonal gamopati ve malin lenfoma

olas›l›¤›-n›n araflt›r›lmas› önerilmektedir80.

Palmar “erythema ab igne”

Eritema ab igne termal yan›k oluflturabilecek fliddetin alt›n-da k›z›lötesi ›s› yayan kaynaklara , kronik olarak maruz kal-ma sonras›nda s›kl›kla lumbosakral bölgede ve alt ekstremi-telerde ortaya ç›kan retiküler, eritemli, pigmente bir derma-tozdur. Palmar bölgede termal keratozisin de efllik edebildi-¤i eritema ab igne literatürde iki ayr› olguda bildirilmifltir. Her iki olguda da lezyonlar s›cak gereçlerin, uzun süreyle ve

ç›plak elle tafl›nmas›na ba¤l› olarak geliflmifltir81,82.

Havuz avucu

Yüzücülerde , avuç içlerinin havuzun sert duvar›na sürtün-mesi ile oluflan mekanik bir dermatozdur. Avuç içi konveks yüzeylerinde ve parmak fleksör yüzde simetrik eritemli plak-lar fleklinde görülür83.

Tablo 3. Eritromelalji ay›r›c› tan›s›

Ellerde fliddetli yanma ve a¤r› yapan durumlar Ürtiker

C1esteraz inhibitör eksikli¤i Akut intermittent porfiri

Kompleks rejyonel a¤r› sendromu Periferik nörit

Psikojenik nedenler Menopozal semptomlar Nöropati

(6)

Bilgisayar avucu

Avuç içlerinde ulnar yüzde kronik bas› alanlar›nda ortaya ç›-kan simetrik, iyi s›n›rl›, eritemli yama tarz›nda telenjiektazi-lerin efllik etti¤i alanlardan oluflur. Bilgisayar ile çal›fl›rken el-lerin ulnar k›sm›n›n klavye ve masa ile uzun süre direkt te-masta olmas› sonucu ortaya ç›kar.

Oluflum nedeni, bas›ya ba¤l› iskeminin oluflturdu¤u reversibl reaktif hiperemidir. Bas›n›n uzun sürmesi hemorajiye yol aç-t›¤›ndan sonuçta basmakla solmayan bir eritem ortaya ç›ka-bilir84.

Fare parma¤›

Uzun süreli bilgisayar kullan›m›n›n sonucu olarak, birinci ve beflinci el parmak ucu palmar yüzeylerinde keskin s›n›rl›

eri-tem, ragadlar ve deskuamasyon görülebilir85.

VIII. Di¤er

Nekrolitik akral eritem

Nekrolitik akral eritem, hepatit C’nin nadir kütanöz bulgula-r›ndand›r. El ve ayaklarda iyi s›n›rl›, hassas, koyu renkli eri-temli plaklar ile karakterizedir. Erken dönemde, periferinde gevflek büller görülebilir. Kronik formunda ise yüzey hiper-keratotiktir86,87,88.

Nekrolitik eritemlerin patogenezinde ya¤ asidi, aminoasid, vitamin ve mineral eksikli¤inin rol oynad›¤› bilinmektedir. Kronik hepatitli hastalarda da biyokimyasal faktörlerin pa-togenezde rol oynayabilece¤i düflünülmekte ve çinko sülfat ve aminoasid ile uygulanan hiperalimentasyon tedavisine de¤iflen oranlarda yan›t al›nmaktad›r. Kronik hepatitli 9 has-tadan 8’ inde interferon ile tam ya da tama yak›n düzelme

sa¤lanm›flt›r86,88. Bir hastada ise interferon tek bafl›na yeterli

olmay›p bir antiviral ajan olan ribavirin eklendikten sonra

tam iyileflme sa¤lanm›flt›r87.

Avuç içi ve ayak tabanlar›n›n simetrik lividitesi

Avuç içi ve ayak tabanlar›n›n simetrik lividitesi lokalize hi-perhidrozun s›k rastlan›lan ancak göz ard› edilen bir komp-likasyonudur. Klinik olarak simetrik, ›slak beyaz keratotik plaklar ve bunlar› çevreleyen keskin morumsu s›n›rlar

fleklin-de görülür. Malodor, hassasiyet ve kafl›nt› efllik efleklin-debilir89.

Hiperhidrozu bulunan kiflilerde, plantar derinin oklüzyon ve maserasyonu ile ortaya ç›kt›¤› düflünülmektedir.

Patogene-zinde bakteri ya da mantarlar rol oynamaz90.

Genellikle sa¤l›kl› bireylerde görülür. Tedavisinde havalan-d›rma, kurutucu pudralar, formaldehid ve alüminyum klorid

gibi antiperspiranlar önerilmektedir91.

Referanslar

1. Perera GA: A note on palmar erythema (so-called liver palms). JAMA 1942; 119:1417-8.

2. Johnston GA, Graham-Brown RAC: The skin and disorders of the alimentary tract and the hepatobiliary system. Dermato-logy in General Medicine. Ed. Freedberg IM, Eisen AZ, Wolf K, Austen KF, Goldsmith LA, Katz SI. 6. bask›. New York, Mc Graw Hill, 2003:1609-22.

3. Ward SK, Roenigk HH, Gordon KB: Dermatologic manifestati-ons of gastrointestinal disorders. Gastroenterol Clin North Am 1998;27:615-36.

4. Marsano LS: Hepatitis. Primary Care; Clinics in Office Practice 2003;30:81-107.

5. Geller SA: Hepatitis B and C. Clin Liver Dis 2002;6:317-34. 6. Grow RW, Zaas A: Cases from the Osler Medical Service at Johns

Hopkins University. Am J Med 2003;114:153-5.

7. Yell JA, Mbuagbaw J, Burge SM: Cutaneous manifestations of systemic lupus erythematosus. Br J Dermatol 1996;135:355-62. 8. Saario R, Kalliomaki JL: Palmar erythema in rheumatoid

arthri-tis. Clin Rheumatol 1985;4:449-51.

9. Callen JP: Dermatological signs of internal disease. 3. bask›. Phi-ladelphia. Saunders, 2003;1-9.

10. Franks AG, Werth VP: Cutaneous aspects of cardiopulmonary disease. Dermatology in General Medicine. Ed. Freedberg IM, Eisen AZ, Wolf K, Austen KF, Goldsmith LA, Katz SI. 6. bask›. New York, Mc Graw Hill, 2003:1625-50.

11. Leonhardt JM, Heymann WR: Thyroid disease and the skin. Der-matol Clin 2002;20:473-81.

12. Schneider JB, Norman RA: Cutaneous manifestations of endoc-rine-metabolic disease and nutritional deficiency in the elderly. Derm Clin 2004;22:23-31.

13. Morrison GR: Causative factors in palmar erythema. Geriatrics 1975; 30: 59-61.

14. Kroumpozos G, Cohen LM: Dermatoses of pregnancy. J Am Acad Dermatol 2001;45:1-19.

15. Schmutz JL: Modifications physiologiques de la peau au cours de la grossesse. Presse Med 2003;32:1806-8.

16. Cliff S, Hart Y, Knowles G, Misch K: Sarcoidosis presenting as palmar erythema. Clin Exp Dermatol 1998; 23:123-4.

17. Makkar RPS, Mukhopadhyay S, Monga A, Arora A, Gupta AK: Palmar erythema and hoarseness: an unusual clinical presenta-tion of sarcoidosis MJA 2003; 178:75-6.

18. Habif TP: Clinical Dermatology. 4. bask›. Philadelphia. Mosby, 2004;457-84.

19. Velez-Torres R, Callen JP: Acute febrile mucocutaneous lymph node (Kawasaki) syndrome. An analysis of 24 cases. Int J Der-matol 1987;26:96-102.

20. Johnson LM, Farmer ER: Graft-versus-host reactions in dermato-logy. J Am Acad Dermatol 1998; 38:3:369-92.

21. Rupec RA, Wolf H, Lindner A, Kind P: Erythema palmare here-ditarium (red palms). Hautarzt 2000; 51: 264-5.

22. Nagore E, Insa A, Sanmartin O: Antineoplastic therapy-induced palmar-plantar erythrodysesthesia (hand-foot) syndrome. Am J Clin Dermatol 2000; 1:225-34.

23. Feizy V: Methotrexate-induced acral erythema with bullous re-action. Dermatology Online J 2003;9:14.

24. Hellier I, Bessis D, Sotto A: High dose methotrexate-induced bullous variant of acral erythema. Arch Dermatol 1996;132:590-1.

25. Waltzer JF, Flowers FP: Bullous variant of chemotherapy-indu-ced acral erythema. Arch Dermatol 1993;129:43-5.

26. Demircay Z, Gurbuz O, Alpdogan TB, Yucelten D, Alpdogan O, Kurtkaya O, Bayik M: Chemotherapy induced acral erythema in leukemic patients: a report of 15 cases. Int J Dermatol 1997;36:593-8.

27. Zimmerman GC, Keeling JH, Burris HA: Acute cutaneous reacti-ons to docataxel, anew chemotherapeutic agent. Arch Derma-tol 1995;131:202-6.

28. Johnston SR, Gore ME: Caelyx: phase II studies in ovarian can-cer. Eur J Cancer 2001;37:Suppl 9:S8-14.

29. Tomb R, Stephan F, Halaby G: Doxorubicine liposomale et éryth-rodysestésie palmoplantaire. Ann Dermatol Venereol 2003;130:1057-60.

30. Malet-Martino M, Martino R: Clinical studies of three oral prod-rugs of 5-Fluorouracil (capecitabine, UFT, S-1): a review. The on-cologist 2002;7:288-323.

(7)

31. Schuster D, Heim ME, Decoster G, Queisser W: Phase I-II trial of doxifluridine (5’DFUR) administered as long-term continous in-fusion using a portable inin-fusion pump for advanced colorectal cancer. Eur J Clin Oncol 1989;25:1543-8.

32. Bastida J, Diaz-Cascajo C, Borghi S: Chemotherapy induced acral erythema due to Tegafur. Acta Derm Venereol 1997; 77:72-3. 33. Conroy T, Geoffrois L, Guillemin F, Luporsi E, Krakowski I,

Spa-eth D, Frasie V: Simplified chronomodulated continous infusion of floxuridine in patients with metastatic renal cell carcinoma. Cancer 1993;72:2190-7.

34. Crider MK, Jansen J, Norris AL: Chemothearpy induced acral erythema in patients receiving bone marrow transplantation. Arch Dermatol 1986;122:1023-7.

35. Cox GJ, Robertson DB: Toxic erythema of palms and soles asso-ciated with high dose meracptopurine chemotherapy. Arch Dermatol 1986;122:1413-4.

36. Zuehlke RL: Erythematous eruption of the palms ans soles asso-ciated with mitotane therapy. Dermatologica 1974;148:90-2. 37. Murphy JP, Harden EA, Herzig RH: Dose-related cutaneous

toxi-cities with etoposide. Cancer 1993;71:3153-5.

38. Silver FS, Espinosa LR, hartmann RC: Acral erythema and hydroxyurea. Ann Intern Med 1983;98:675.

39. Doyle lA, Berg C, Bottino G: Erythema and desquamation after high-dose methotrexate. Ann Intern Med 1983;98:611-2. 40. Vukelja SJ, Baker WJ, Burris HA, Keeling JH, von Hoff D:

Pyrido-xine therapy for palmar-plantar erythrodysesthesia associated with taxotere. J Natl Cancer Inst 1993;85:1432-3.

41. Katoh M: A case of docetaxel-induced erythrodysesthesia. J Dermatol 2004;31:403-6.

42. Laack E, Mende T, Knuffman C, Hossfeld DK: Hand-foot syndro-me associated with short infusions of combination chemothe-rapy with gemcitabine andvinorelbine. Ann Oncol 2001;12:1761-3.

43. Hui YF, Giles FJ, Cortes JE: Chemotherapy-induced palmar-plan-tar erythrodysesthesia syndrome-recall following different che-motherapy agents. Invest New Drugs 2002;20:49-53.

44. Chiao N, Bumgardner A, Duvic M: Clofarabine-induced acral erythema during the treatment of patients with myelodyspla-sia and acute leukemia: report of two cases. Leuk Lymphoma. 2003;44:1405-7.

45. Fitzpatrick JE: The cutaneous histopathology of chemotherape-utic reactions. J Cutan Pathol 1993; 20:1-14.

46. Susser WS, Whitaker-Worth DL, Grant-Kels JM: Mucocutaneous reactions to chemotherapy. J Am Acad Dermatol 1999; 40:367-98.

47. Baack BR, Burgdorf WH: Chemotherapy induced acral erythe-ma. J Am Acad Dermatol 1991; 24:457-61.

48. McDonald CJ, Muglia JJ, Vittorio CC: Alopecia and cutaneous complications. Clinical Oncology Ed. Abeloff MD, Armitage JO, Lichter AS, Niederhuber JE. 2. bask›. NewYork, Churchill Livings-tone, 2000:980-8.

49. Sale GE, lerner KG, Barker EA: The skin biopsy in the diagnosis of acute graft versus host disease of man. Am J Pathol 1977;89:621-35.

50. Lacour JP, Reygagne P, Grimaldi M, Gillet J, Ortonne JP: Erythe-me pseudolupique des extremites au cours des grossesses pat-hologiques traitees par salbutamol. Presse Med 1987;16:1599. 51. Morin-Leport LRM, Loisel JC, Feuilly C: Hand erythema due to

infusion of sympathomimethics. Br J Dermatol 1990;122:116-7. 52. Lebre C, Pawin H, Vige P, Martinet C: A case for diagnosis: pal-mar erythema caused by salbutamol. Ann Dermatol Venereol 1992;119:293-4.

53. Tseng S, Pak G, Washenik K, Pomeranz MK, Shupack JL: Redis-covering thalidomide: a review of its mechanism of action, side effects, and potential uses. J Am Acad Dermatol 1996;35:969-79.

54. Shih H, Gartner JC: Weight loss, hypertension, weakness, and limb pain in an 11-year-old boy. J Pediatr 2001;138:566-9. 55. Weir E: Methylmercury exposure: fishing for answers. CMAJ

2001;165:205-6.

56. Kales SN, Goldman RH: Mercury exposure: current concepts, controversies, and a clinic’s experience. J Occup Environ Med 2002;44:143-54.

57. Weinstein M, Bernstein S: Pink ladies: mercury poisoning in twin girls. CMAJ 2003;168:201.

58. Noble JP, Boisnic S, Branchet-Gumila MC, Poisson M: Palmar erythema: cutaneous marker of neoplasms. Dermatology 2002; 204:209-13.

59. Hofbauer GFL, Boehler A, Speich R, Burg G, Nestle FO: Painless erythema of the hands associated with non-Hodgkin’s lym-phoma in a lung transplant patient. J am Acad Dermatol 2002;46: 46(5 Suppl):S159-60.

60. Grilli R, Izquierdo MJ, Farina MC, Kutzner H, Gadea I, Martin L, Requena L: Papular-purpuric gloves and socks syndrome: poly-merase chain reaction demonstration of parvovirus B19 DNA in cutaneous lesions and sera. J Am Acad Dermatol 1999;41:793-6. 61. Higashi N, Fukai K, Tsutura D, Nagao J, Ohira H, Ishii M: Papular-purpuric gloves-and-socks syndrome with bloody bul-lae. J Dermatol 2002;29:371-5.

62. Alfadley A, Aljubran A, Hainau B, Alhokail A: Papular-purpuric “gloves and socks” syndrome in a mother and daughter. J am Acad Dermatol 2003; 48:941-4.

63. Guibal F, Buffet P, Mouly F, Morel P, Rypojad M: Papular-pur-puric “gloves and socks” syndrome with hepatitis B infection. Lancet 1996;347-473.

64. Drago F, Parodi A, Rebora A: Gloves and socks syndrome in patient with Epstein-Barr virus infection. Dermatology 1997;194:374.

65. Ruzicka T, Kalka K: Papular-purpuric “gloves and socks” syn-drome associated with human herpes virus 6 infection. Arch Dermatol 1998;134:242-4.

66. Perez-Ferriols A, Martinez-Aparicio A, Aliaga-Boniche A: Papular pupuric “gloves and socks” syndrome caused by meas-les virus. J Am Acad Dermatol 1994;30(2Pt1):291-2.

67. Lenzi MER, Cuzzi-Maya T, Oliviera ALA, Andrada-Serpa MJ, Arajuo AQC: Dermatological Findings oh Human T Lymphot-ropic Virus type 1 (HTLV-I)-asociated myelopathy/tLymphot-ropical spas-tic paraparesis. CID 2003:36: 507-13.

68. Metin A, Akdeniz H, Buzgan T, Delice I: Cutaneous findings en-countered in brucellosis and review of the literature. Int J Der-matol 2001;40:434-8.

69. Joshi A, Sah SP, Agrawal S, Agarwalla A, Jacob M: Palmar eryt-hema nodosum. J Dermatol 2000; 27:420-1.

70. Coppa LM, Nehal KS, Youmg JW, Halpern AC: Erythromelalgia precipitated by acral erythema in the setting of thrombocy-topenia. J Am Acad Dermatol 2003;48:973-5.

71. Cohen JS: Erythromelalgia: New theories and new therapies. J Am Acad Dermatol 2000;43:841-7.

72. Raja SN, Grabow TS: Complex regional pain syndrome I (Reflex sympathetic dystrophy). Anesthesiology 2002;96:1254-60. 73. Buezo GF, Requena L, Fraga Fernandez J, Garcia Diez A,

Fernan-dez Herrera JM: Idiopathic palmoplantar hidradenitis. Am J Dermatopathol. 1996;18:413-6.

74. Rabinowitz LG, Cintra ML, Hood AF, Esterly NB: Recurrent pal-moplantar hidradenitis in children. Arch Dermatol. 1995;131:817-20.

75. Hernandez-Martin A, Pinedo F, Perez-Lescure J: Pustular idiopathic recurrent palmoplantar hidradenitis: an unusual clin-ical feature. J Am Acad Dermatol 2002;47:(5 Suppl):S263-5. 76. Erro-Vincent T, Souillet AL, Fouilhoux A, Kanitakis J, David L:

Hidradenite eccrine neutrophilique: forme plantaire idiopat-hique de l’enfant. Arch Pediatr 2001;8:290-3.

(8)

77. Simon M Jr, Cremer H, von den Driesch P: Idiopathic recurrent palmoplantar hidradenitis in children. Report of 22 cases. Arch Dermatol. 1998 Jan;134:76-9.

78. Ben-Amitai D, Hodak E, Landau M, Metzker A, Feinmesser M, David M: Idiopathic palmoplantar eccrine hidradenitis in child-ren. Eur J pediatr 2001;160:189-91.

79. Hansen U, Haerslev T, Knudson B, Jacobsen GK: Erythema ele-vatum diutinum: case report showing an unusual distribution. Cutis 1994;53:124-6.

80. Futei Y, Konohana I: A case of erythema elevatum diutinum as-sociated with B-cell lymphoma: a rare distribution involving palms, soles and nails. Br J Dermatol 2000; 142: 116-9. 81. Milligan A, Graham-Brown RA: Erythema ab igne affecting the

palms, Clin Exp Dermatol 1989; 14: 168-9.

82. Yasuda K, Wada E, Kitagawa N, Ikeda M, Kodama H: Palmar erythema ab igne without detectable type IV collagen at the basement membrane zone. J Dermatol 1996; 23:484-8. 83. Lacour JP: Juvenile palmar dermatitis acquired at swimming

pools. Ann Dermatol venereol 1995;122:695-6.

84. Lewis AT, Hsu S, Phillips RM, Lee JA: Computer palms. J Am Acad Dermatol 2000; 42:1073-5.

85. Vermeer MH, Bruynzeel DP: Mouse fingers, a new computer related skin disorder. J Am Acad Dermatol 2001;45:477. 86. El Darouti M, Abu el Ela M: Necrolytic acral erythema: a

cuta-neous marker of viral hepatitis C. Int J Dermatol 1996;35:252-6. 87. Hivnor CM, Yan AC, Junkins-Hopkins JM, Honig PJ: Necrolytic ac-ral erythema: response to combination therapy with interferon and ribavirin. J Am Acad Dermatol 2004;50:(5 Suppl):S121-4. 88. Khanna VJ, Shieh S, Benjamin J, Somach S, Zaim MT, Dorner W

Jr, Shill M, Wood GS: Necrolytic acral erythema associated with hepatitis C: effective treatment with interferon alpha and zinc. Arch Dermatol 2000;136:755-7.

89. Shelly WB, Shelly ED: Symmetrical lividity of the soles. Cutis 1999; 64:175-6.

90. Nelson LM: Symmetrical lividity of the soles. Arch Dermatol Syphilol 1943; 47:822.

91. Kerase HL, Nagy R: Symmetrical lividities-therapy with alumini-um chloride solution. J Am Acad Dermatol 1986;15: 539-40.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tart›flmay› sonuçland›rmak için araflt›rmac›lar, küçük hominidin sanal beyin kal›b›n›, çeflitli hominidlere, modern insana, küçük kafal› anormal insanlara,

Bu çal›flmada, hastaneye bel a¤r›s› flikayeti ile baflvuran hastalarda kronik bel a¤r›s›n›n etiyolojik nedenleri incelendi.. Kronik bel a¤r›- s›nda altta

22 olguda kapak kalsifikasyonu, 20 olguda kapak yeter- sizli¤i, 15 olguda perikardiyal effüzyon, 11 olguda pul- moner hipertansiyon ve 7 olguda sol ventrikül sistolik

Çal›flmaya Kahramanmarafl ili içinde özel diyaliz merkezle- rince takibi yap›lan ve düzenli olarak diyalize giren toplam 50 KBY'li hasta, herhangi bir böbrek veya kardiyak

Çal›flmam›zda, endometrial biyopsi sonucu endometrial hiperplazi gelen 8 hastada sonohisterografi de polip ya da submukoz myom izlenmedi.. Buradan

Dolay›s›yla, küçük onkositomlar homojen renal karsi- nomlardan, büyük santral skarl› onkositomalar büyük santral nekrozlu renal karsinomlardan

subclavia’n›n bas›s› sonucu ortaya ç›kan vasküler belirtilerin efllik etmesi, kol pleksusu bas›s› olan hastalar›n sadece %1-10’unda ortaya ç›kmaktad›r; fakat

Hastalar›n ameliyat öncesi ve sonras› görme keskinligi ve göz içi bas›nc› ölçümü, ön segment muayenesin- de lagoftalmi (aç›kta kalma) keratiti varl›g›