HABER BÜLTENĐ
05 Haziran 2006
Haber Özetleri
Irak
• Irak'ta parlamentonun savunma ve içişleri bakanlığına yapılacak atamaları görüşmek üzere dün yapması planlanan toplantı ertelendi. Meclis Başkanı Yardımcısı Halid El-Atıya, söz konusu bakanlıklara "en iyi adayları seçebilmeleri için" daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu söyledi. Atıya bu nedenle kararı süresiz olarak ertelediklerini belirtti. (BBC)
• Arap Birliği Irak Temsilciliği yayınladığı bildiride, Irak Uzlaşma Konferansı’nın 22 Haziran yerine, 20 Haziran tarihinde yapılacağını duyurdu. (IRAK HABER AJANSI)
• Iraklı bazı kaynaklar, Nuri El-Maliki’nin hükümetindeki 6 bakanın değişeceğini açıkladı. Bu değişikliğin nedenleri olarak 3 bakanın Irak Anayasasının koşullarına aykırı olması, ikisinin Baas Kökünü Kazıma Komisyonunun talebi üzerine, diğerinin ise güvensizlik nedeniyle görevine başlamaması gösterildi.
(IRAK HABER AJANSI)
• ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad bugün Kürt Bölgesine gitti. Kürt Bölgesi Başkanlık Divanından yapılan açıklamaya göre Kürt Bölgesi Başkanı Mesut Barzani ile Büyükelçi Zalmay Halilzad bir araya gelecek. Başkanlık divanından yapılan açıklamaya göre, bugün bir araya gelecek taraflar arasında Irak’ın ve Kürt Bölgesinin geleceği hakkında görüşmeler yapılacak. Bölge Başkanlık Divanı Başkanı Dr. Fuad Hüseyin, yaptığı açıklamada, Başkan Barzani ile Büyükelçi Halilzad arasında genelde Irak ve özelde de Kürt Bölgesinin geleceğinin görüşüleceğini bildirdi. Geçtiğimiz hafta içinde ABD Kongresinden bir heyet Kürt Bölge Başkanı Mesut Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani ve Kürdistan Bölge Parlamentosu Başkanıyla bir araya gelmişti. Toplantılardan sonra basın açıklaması yapan Kürt Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, görüşmelerde Kerkük meselesinin, Kürdistan Bölgesine komşu ülkelerin durumunun ve Kürt Bölgesine yatırımların görüşüldüğünü bildirmişti. Başkanlık Divanı Başkanı Dr. Fuad Hüseyin, Halilzad’ın bu ziyaretiyle, Kongereden gelen heyetin görüşmelerinin sonuçları üzerinde de durulabileceğini bildirdi. (IRAK HABER AJANSI)
• ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Hadisa olaylarıyla ilgili Irak hükümetiyle tam bir iş birliği yapacaklarını söyledi. CBS televizyonunda katıldığı programda konuşan Bakan, suçlanan askerlerin de yargı yoluna başvurma hakkına sahip olduklarına işaret etti. Dışişleri Bakanı Rice, demokrasilerde bu tarz olayların baş göstermesi durumunda, bu olayların tam
bir şekilde soruşturulduğunu hatırlattı ve suçlanan tarafların da hukuk yoluna başvurmaya hakkı olduğunu belirtti. Rice, Başkan George W. Bush’un da olaydan büyük rahatsızlık duyduğunu kaydetti. Hadisa olayı Kongre üyeleri arasında da hararetle tartışılıyor. Cumhuriyetçi Partili Lindsay Graham, bu olayla ilgili iki ayrı konunun soruşturmaya hedef olduğunu belirtti. Senato Silahlı Kuvvetler Komisyonu üyesi Graham, bu iki noktadan birinin; askerlerin sivilleri öldürmesi, ikincisinin de subayların, bu olayı ört bas etme çabaları olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Đddia şudur: Bazı askerler, yerinde olmadan ateş açarak savaş kurallarını çiğnemiştir. Bazı subaylar, bu kanunsuz durumu bildikleri halde rapor etmemiş ve emir komuta zinciri içindeki komutanlar da bu durumu bilme durumunda oldukları halde hiçbir şey yapmamıştır. Burada, görevi suistimal iddiası vardır." Bazı Kongre üyeleri, bu gibi olaylar nedeniyle, askerlerin Irak’tan en kısa zamanda çekilmesini istiyor.
Ancak Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Irak’taki 133 bin kişilik Amerikan asker sayısını sınırlamayı, şimdilik, düşünmediklerini sözlerine ekledi.
(VOANEWS)
• Đtalya Başbakanı Romano Prodi, Irak’taki Đtalyan askerlerinin çekilmesi konusunu Đngiltere’yle görüşeceklerini açıkladı. Prodi, Đtalya ve Đngiltere Savunma Bakanları arasındaki görüşmenin ne zaman yapılacağını belirtmedi.
Ancak bir hükümet yetkilisi, bakanların önümüzdeki günlerde bir araya gelebileceğini söyledi. Romano Prodi, seçim kampanyası sırasında Đtalyan askerlerinin Irak’tan çekilmesine hız vereceklerini açıklamıştı. Roma’da Đngiltere Başbakanı Tony Blair’la görüşen Prodi, çekilme kararının alındığını, bakanların lojistik destek sorununa çözüm bulmaya çalışacaklarını söyledi.
(VOANEWS)
• Rus Interfaks haber ajansı, ismi açıklanmayan bir büyükelçilik yetkilisinin, Bağdat'ta 4 Rus’un kaçırıldığını ve bir diplomatın öldürüldüğünü doğruladığını aktardı. Irak Đçişleri Bakanlığından bir yetkili, Bağdat'ın batısındaki Mansur semtinde büyükelçilik yakınında silahlı kişilerin bir Rus’u öldürdüklerini, 4'ünü de kaçırdıklarını belirtmişti. (AA)(REUTERS)
• Bağdat'ın kuzeydoğusundaki Bakuba kentinde düzenlenen saldırıda, 7 polis memuru öldürüldü. Güvenlik yetkilileri, bir grup silahlı saldırganın polis kontrol merkezine baskın düzenlediğini, olayda çevredeki 5 kişinin de yaralandığını söylediler. (AA)(AP)
Orta Doğu
• Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 6-8 Haziran tarihleri arasında Đsrail ve Filistin'e resmi ziyarette bulunacak. Sezer, Đsrail ziyareti sırasında, Başbakan Ehud Olmert ve muhalefet lideri Likud Başkanı Benyamin Netanyahu'yu da kabul edecek. Cumhurbaşkanı Sezer'in programında Đsrail Parlamentosunu (Knesset) ziyaret de var. Knesset'i gezerek, şeref defterini imzalayacak olan Sezer, Knesset Başkanı Dalia Đtzik’le de bir araya gelecek. Sezer, Kudüs'te, Đkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından öldürülen 6 milyon Yahudi’nin anısına yaptırılan Soykırım Müzesini ziyaret edecek; çelenk koyacak, anı defterini imzalayacak. Sezer, Kudüs Ormanına da fidan dikecek.
Sezer, 9 Haziran günü, Kudüs Eski Kent içindeki Haremüşşerifi ziyaret
edecek. Aynı gün Filistin'e geçecek olan Sezer ve eşi Ramallah'ta, Başkanlık Karargâhı olarak kullanılan Mukata'da, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas tarafından karşılanacak; Filistin'in efsanevi lideri Yaser Arafat'ın anıt mezarını ziyaret edecek ve çelenk koyacak. Sezer, Abbas’la görüşmesinden sonra, Filistin Yönetimi Başkanı'nın vereceği öğle yemeğine katılacak. (AA)
• Đran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ülkesinin nükleer programıyla ilgili sorunun çözümünde ileri adım atılmasının mümkün olduğunu söyledi. Đran televizyonunun haberine göre, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, babasının ölümü nedeniyle başsağlığı dilemek için Ahmedinecad'a telefon etti. Telefon görüşmesinde Ahmedinecad, ''Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK), Đran'ın nükleer enerji hakkına sahip olduğunu kabul etmesi durumunda Đran'ın nükleer programı konusunda anlaşma sağlanmasının mümkün olduğunu'' söyledi. Ahmedinecad, ''Đran'ın nükleer sorunu da dahil, dünyanın sorunlarının çözülmesinde ileri adım atılması için yasaların herkese eşit şekilde uygulanması gerekir'', dedi. (AA)(AP)
• Đran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, nükleer çalışmalarından doğan sorunun çözüm sürecinde ön şartlı görüşmeleri kabul etmediklerini söyleyerek, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almayacaklarının mesajını verdi.
BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ile Almanya'nın Dışişleri Bakanları (5+1) tarafından öneri paketi sunulmasının ardından düzenlediği basın toplantısında Mutteki, öneriyi incelemek istediklerini, tüm taraflarla ön şart olmaksızın masaya oturmaktan memnuniyet duyacaklarını söyledi. Mutteki, olası görüşmelere katılabilecek taraflara ABD yönetiminin de dâhil olduğunu belirtti ve ''Đlerleme olasılığı var'', dedi. Mutteki, ''Đyi niyetle yaklaşılması halinde, (AB ve ABD'nin) kendi yarattıkları durumdan çıkılmasında ileri bir adım atılmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz'', şeklinde konuştu. AB Dış Politika ve Ortak Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana'nın iki gün içinde Tahran'a gelerek teklifi kendilerine ulaştıracağını ifade eden Mutteki, bakış açılarının, önerinin incelenmesinden sonra netlik kazanacağını kaydetti. (AA)(AP)
• ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Tahran yönetiminden, nükleer çalışmalarıyla ilgili sunulan öneri paketine olumlu cevap vermesini beklediklerini söyledi. Singapur'da düzenlenen bölgesel güvenlik konferansı sırasında konuşan Rumsfeld, öneri paketinin Tahran yönetimine iletilmesinden sonraki en uygun davranışın, Đran'ın hangi yolu seçeceğini öğrenmek için beklemek olacağını belirtti. ABD'nin, daha fazla ilerleme sağlanamayacağı düşüncesinde olduğu için, Đran'a sunulan öneri paketini kabul ettiğini kaydeden Rumsfeld, ABD Başkanı George W. Bush'un, Đran yönetimine seçenek sunmak amacıyla Rusya ve Çin’le birlikte çalışma kararı aldığını ifade etti.
Rumsfeld, Đran'ın, durumun ciddiyetini kavrayabildiği umudunda olduğunu kaydetti. (AA)(AP)
• Đran’ın dini lideri Ali Hamaney, Amerika’nın Đran’a karşı girişeceği yanlış bir hareketten petrol üretiminin etkileneceğini öne sürdü. Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, uluslararası toplumdan bu tehdidi ciddiye almamasını istedi. Rice, petrol gelirinin Đran için önemli olduğunu ve petrol üretimini durdurmanın bu ülke için sorun yaratacağını savundu. Rice ayrıca, Đran’ın kendisine sunulan teşvik paketini kabul ederek uranyum zenginleştirmeye son
vermesi gerektiğini de söyledi. Amerika Dışişleri Bakanı, yalnızca Amerika’nın değil, uluslararası toplumun da Đran’dan nükleer faaliyetlerini durdurmasını istediğini vurguladı. (VOANEWS)
Kafkasya ve Orta Asya
• Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi Ertan Tezgör, ''Türkiye-Abhazya arasında deniz ulaşımının gerçekleştirilmesine hazır olduklarını'' belirtti. Abhaz Apsin Press ajansının haberine göre, Gürcistan'dan tek yanlı bağımsızlığını ilan eden bölgede temaslarda bulunan Tezgör, Abhazya'nın ''Başbakanı'' Aleksandır Ankvab’la görüşmesinde, sorunların çözümünde ''pratik adımlar'' atılmasının büyük önem taşıdığını kaydetti. Tezgör, ''Abhazya'ya deniz ulaşımının gerçekleştirilmesi için hazır olduklarını'' belirterek, deniz yoluyla sadece yolcu taşımacılığı değil yük taşımacılığının da yapılmasını benimsediklerini ifade etti.
Büyükelçi Tezgör, Türkiye'de yaşayan Abhaz kökenli Türk vatandaşlarının bölgeyle yakın ilişki içinde olmak istediğini kaydetti. Ankvab da açıklamasında, Türkiye ile Abhazya arasında deniz ulaşımının başlamasının büyük önem taşıdığını; ancak Gürcistan hükümetinin bu projeden memnun kalmayacağı görüşünde olduğunu ifade etti. Ajans ayrıca, ''Türkiye'nin, Gürcü-Abhaz sorununun çözümünde arabulucu rol üstlenmek istediğini'' duyurdu. (AA)
Avrupa Birliği
• Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus ile Đngiltere Başbakanı Tony Blair'in Vatikan'da yaptıkları görüşmede, başta Đslamiyet olmak üzere dinler arası diyalog ve Đran'ın nükleer programıyla ilgili krizin ele alındığı bildirildi. Vatikan Basın Sözcüsü Joaquin Navarro Valls, Blair'in eşi ve dört çocuğuyla birlikte Papa'ya yaptığı ve 40 dakika süren görüşmeden sonra yazılı açıklamada bulundu. Valls, ''Görüşmede özellikle dayanışma ve barış konusunda dinler arasındaki ortak değerlerin diyaloga, özellikle de ılımlı Đslam ile diyaloga katkısı ele alındı'', ifadesini kullandı. Görüşmede Đran meselesine de değinildiğini belirten Valls, Vatikan'ın bu konuda açık ve yapıcı bir diyalogdan yana olduğunu, mevcut güçlüklerin diplomasi de dahil olmak üzere tüm araçların kullanılması suretiyle aşılabilecek nitelikte bulunduğunu bildirdi.
''Bu bağlamda, görünüşte karşılıklı güveni engellemekte olan zorlukların, özellikle samimi görüşmelerle ortadan kaldırılabileceğinin düşünüldüğünü'' ifade eden Valls, ''Her ülkenin duyarlılık ve hassasiyeti göz önünde bulundurularak, şu veya bu taraftan gelebilecek her türlü iyi niyet göstergesi değerlendirmeye alınmalıdır. Karşılıklı yakınlaşmayı sağlayabilecek adımlar ancak bu surette atılabilir'', açıklamasında bulundu. (AA)
Diğer Haberler
• Bağımsızlığını önceki gün ilan eden Karadağ, komşu ülkeler, AB üyesi ülkeler ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden kendisini resmen tanımasını istedi. Karadağ, bu ülkelerden hükümetiyle diplomatik ilişkiler kurmasını da talep etti. Bu arada Sırbistan-Karadağ ortak meclisinin artık toplanmayacağı, Devlet Başkanı Svetozar Maroviç'in ise dün istifa ettiği bildirildi. Devlet Başkanlığından yapılan açıklamada, Maroviç'in, Karadağ'ın, Sırbistan-Karadağ
devlet başkanlığını fiilen ortadan kaldıran ayrılma kararına saygı duyduğu belirtildi. Sırbistan Parlamento Başkanı Predrag Markoviç de Meclisin bugün yeni devleti tesis etmek için toplanacağını, Sırbistan-Karadağ devletinin yasal selefi Sırbistan'ın önümüzdeki 45 gün içinde hak ve sorumluluklarını tamamen üstleneceğini söyledi. (AA)(AP)
• Peru'da dün yapılan ikinci tur devlet başkanlığı seçiminin galibi, açıklanan son oy yüzdelerine göre Devlet eski Başkanı Alan Garcia oldu. Oy pusulalarının dörtte üçünden fazlasının sayıldığı, son duruma göre seçmenin yüzde 55,5'inin, 1985-90 yılları arasında devlet başkanlığı görevini yürüten ve ardında gerilla savaşlarıyla ekonomik kaos bırakan Garcia'dan yana oy kullandığı belirlendi. Seçim zaferini, binlerce destekçisine hitaben yaptığı konuşmayla ilan eden 57 yaşındaki Garcia, ''Bağımsızlığı kurtardık'', dedi ve seçmenlerinin, rakibi Ollanta Humala'yı destekleyen Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez'e ortak bir mesaj verdiğini söyledi. Garcia, seçmenlerin kendisine oy vererek, Chavez'in, Güney Amerika'da uygulamaya çalıştığı, modası geçmiş olarak nitelediği militarizmin genişlemesini kabul etmediğini belirtti. Son rakamlara göre asker kökenli Humala, seçmenlerin yüzde 44,5'inin oyunu aldı. Bolivya'da Evo Morales'in Devlet Başkanı olmasıyla bölgedeki etkinliğini artıran Hugo Chavez, Peru'daki seçimlerde, kendisine yakın olarak gördüğü 43 yaşındaki Humala'yı destekliyordu. (AA)(AP)
Dünya Basını
Guardian gazetesi, Hadisa'da siviller arasında katliam yapmakla suçlanan Amerikan askerlerinin, "kontrolden çıkmış" halde olduğu iddialarına yer veriyor. Adı açıklanmayan bir çavuşun eşinin iddialarına göre, söz konusu birlik tamamen disiplinden yoksun durumdaydı; ayrıca alkol ve uyuşturucu sorunu yaşanıyordu.
"Newsweek dergisinde yer alan bu iddialar büyük stres altında hırpalanmış donanma piyadeleri açısından çok olumsuz bir tablo çiziyor. Asker eşine göre, 2005 başında Felluce'den çekilen bu birlik içinde o zamandan bu yana her türlü sorun yaşanıyordu. "Hatta bence bu çocukların Hadisa'da sivilleri vururken uyuşturucu yüzünden akıllarının başlarında olmaması gayet mümkün", diyor askerin karısı..."
"Uzun süre aynı birliğe eşlik etmiş fotoğrafçı Lucian Read ise Time dergisine bu birimin Irak'ta eşlik etiği birimler içinde "en insanî olanı" olduğunu savunuyor."
Pek çok gazetede ise Irak'ta bir başka katliamın haberleri yer alıyor. Daily Telegraph, ilk sayfasından verdiği haberde yılsonu sınavlarını vermeye giden gençleri taşıyan minibüslerin Bakuba yakınlarında durdurulduğunu, kimlikleri incelendikten sonra sürüklenerek aşağı indirildiklerini, 21 Şii ve Kürt'ün kurşuna dizildiğini belirtiyor. Salıverilen dört kişi ise Sünni.
Peki, Irak'taki şiddet sarmalı nasıl kırılacak? Bosna'daki eski Birleşmiş Milletler Yüksek Temsilcisi Paddy Ashdown, bunun için Irak'ın komşularının da devreye gireceği yeni bir yaklaşım gerektiğini savunuyor. Ashdown'un Guardian'da
yayımlanan makalesinden bazı satırlar şöyle: "Irak şu anda kritik bir noktada...
Savaşı kazanmıyoruz da kaybetmiyoruz da… Ancak korkarım Washington ve Londra çekilmeye o kadar kilitlenmiş durumda ki bunu fazla erken yapmaya doğru gidiyorlar." "Çekilme Irak'ta kesin yenilgi demek olur. Ülke kanunsuz, küresel terörü besleyen bir yer haline gelir. Bu, neredeyse kesin biçimde, Kürtlerin ayrı bir devlet kurmasını beraberinde getirir- ki Türkiye buna kayıtsız kalamaz. Bu, Orta Doğu'nun tam ortasında, Suriye ve Đran'ı da içine çekecek bir iktidar boşluğu demektir." "Yani kaçmak seçenek değil. Ama olageldiği gibi devam etmek de... Çünkü bu da yenilgiyi başka bir yoldan getirir. Bu sorun siyasi ve tek çözüm de bu nedenle siyasi." "Ancak bu mücadeleyi şimdiki koalisyon kazanamaz. Irak sorunu, artık sadece Irak içinde ve sadece koalisyon tarafından çözülemez. Đngiliz hükümeti Kuzey Đrlanda'da ancak Dublin'e meşru bir rol verince çözüm fırsatı yaratabildi. Bizse Irak'ı komşularından ve bölgede istikrarsızlığını bulaştırabilecek başka unsurlardan kapatmaya çalışarak hata yaptık, şimdi bunun bedelini ödüyoruz." "Bence Londra bunu artık anladı. Washington ise hala isteksiz... Tony Blair'in George W. Bush'u Filistin'de adil bir çözümün Irak'ta başarıyla doğrudan bağlantılı olduğuna ikna edememesi çok yazık oldu. Şimdi Washington'da bu sav yine dile getiriliyor. Umarım bu kez dinlenir; çünkü Irak'ı şerefle terk edebilmek buna bağlı olabilir." "Amerika Irak'a demokrasi getirme vaadiyle girdi. Batı bunu destekler. Komşularının hiçbiri desteklemez. Bu nedenle Orta Doğu'da demokrasi söylemini Irak için bölgesel ölçekli bir çözüm bulmakla birleştirmemiz gerek. Koalisyon ne kadar genişlerse başarı şansı o kadar artar..."
Guardian, satırlarında Ian Traynor'ın Diyarbakır izlenimlerine de yer veriyor.
Traynor, "baskı çocukları" manşetiyle, gençlerin uzun yıllar sonra yeniden PKK'ya yöneldiğini belirtiyor. Traynor, "17 yaşındaki, Ronaldinho tişörtlü genç"
diye tanıttığı Sevder'in anlattıklarını şöyle aktarıyor: "Yoksulluk içinde büyüyen, okul arkadaşlarının Türk güvenlik güçlerince vurulduğuna, polislerin annesi ve kız kardeşine kaba alaylarına hedef olduğuna tanık olan, dağlardaki köylerin nasıl yakıldığı hikâyeleriyle büyüyen Sevder, 'artık yeter' diyor." "O ve arkadaşları genç Türk-Kürtler arasında yükselen yeni militan akımın temsilcileri. Diyarbakır Barosu'ndan Sezgin Tanrıkulu "Bu gençler 14-20 yaş arasında… Burada, buraya ait olmadıklarını düşünerek büyüdüler. Onlarla iletişim kuramıyoruz", diyor. Yedi yıl önce sönen şiddet şimdi yeni ve tehditkâr bir aşamaya giriyor. Sevder ve arkadaşları ilk kez iki ay önce Diyarbakır'da yaşanan çatışmalar sırasında sahneye çıktılar. Olaylar ve Türk güvenlik güçlerinin buna sert yanıtı PKK'nın etkin şekilde adam toplamasına yaradı."
"Bu gençleri "serhildan" çocukları diye tanımlayan antropolog Hisyar Özsoy'a göre, en az 100 genç daha geçen ay dağa çıktı." "Bölgede işsizlik yüzde 70, 28 bin çocuk hayatını sokaklarda geçiriyor. Bu kriz karşısında Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümeti ne yapacağını bilmez durumda. Son bir yılda iki kez Diyarbakır’a giderek övgü toplayan Erdoğan, sözlerinin arkasını getirmedi ve Kürt siyasetçilerini hayal kırıklığına uğrattı." Gazete Kuzey Đrlanda'daki cumhuriyetçilerin siyasi kolu Sinn Fein'e benzettiği DTP'nin yüksek oy oranına rağmen ülke barajını aşamamasını siyasi kanalların tıkanmasında önemli unsur olarak görüyor. Bu ortamda, "her iki tarafta da şiddeti savunanlar hâkim oluyor", diyor.
Times, Suriyeli muhaliflerin Londra'da yaptığı toplantıya yer ayırıyor. "Eski Cumhurbaşkanı yardımcısı Abdulhalim Haddam'ın başını çektiği muhalifler, Suriye'deki Baas rejimini devirmenin yollarını dün başlayan iki günlük konferansta tartışıyorlar. Đngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın Đngiliz yetkililerle koordineli olarak yapılmadığını vurguladığı toplantıda Haddam, Beşar Esad yönetiminin halk ayaklanmasıyla devrileceğini öne sürüyor." "Haddam'ın kurduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi, hepsi de sürgünde yaşayan ve siyasi yelpazenin her yerinden geldikleri söylenen 75 önde gelen taraftarı olduğunu savunuyor. Bu toplantıda konuşulanlara rağmen, Suriye yönetimi geçen yıla göre durumunu pekiştirmiş görünüyor."
Kanada'da Cuma günü gübre üretiminde kullanılan kimyasal maddelerden yapılmış bombalarla saldırılar düzenleme hazırlığında oldukları iddiasıyla yakalanan 17 zanlı bugün mahkemeye çıkacak. Financial Times, polisin zanlılara hammadde olarak kullanılan amonyum nitrat maddesini satmaya çalışarak yaklaştığı haberlerine yer verdikten sonra, operasyonun ülkede göçmenlik tartışmalarını yoğunlaştıracağı yorumunu yapıyor. "Ontario'da yakalanan zanlılar Kanada vatandaşlığı ya da oturma izni sahibi olsa da çoğu Mısır, Somali ve Trinidad gibi ülkelerden gelen Müslümanlar. Ülkenin daha hoşgörülü yapısının etkisiyle Kanadalı Müslümanlar şimdiye dek Avrupa veya Amerika'daki gibi tepkilerle yüz yüze kalmamıştı. Muhafazakar hükümet de Amerika'nın aksi yöndeki çağrılarına rağmen, şimdiye dek göçmenlik yasalarını sıkılaştırmaya yanaşmamıştı. Ancak şimdi bu baskı yoğunlaşacaktır." Cuma günü Londra'da "terörle mücadele" amacıyla düzenlenen baskın ise Đngiliz gazetelerinin en fazla tartıştığı konu... Bu baskında muhtemelen kimyasal madde kullanarak saldırı düzenleme planı yaptıkları iddiasıyla 20'li yaşlarda iki kardeş gözaltına alınmıştı.
Independent, ilk sayfasında "yanıttan çok soru getiren baskın" manşetini kullanıyor. Polis yaralanan bir zanlının kardeşi tarafından vurulduğunu iddia ederken zanlılar, "polis uyarmadan vurdu", diyor. Evde kimyasal madde bulunduğu iddia edilirken, buna dair kanıt ortaya çıkmadığı vurgulanıyor.
Independent terörle savaşın rejimlere karşı ordularla yürütülen bir savaş değil, iyi istihbarata dayalı polis operasyonu olması gerektiğini savunuyor, "Ama polisin de her zamankinden fazla sağduyu ve hassasiyetle hareket etmesi gerekli...", diyor. Gazetenin başyazısına göre "eğer Temmuz'da Brezilyalı Charles de Menezes'in öldürülmesi ardından polisin bu kez de yanlışlıkla bir sivili yaraladığı ortaya çıkarsa, bunun polise etkileri felaket olur." Independent yazarı Andreas Whittam Smith ise "baskından sonra neden daha güvende hissedemiyorum?" sorusunu soruyor.
