• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri. Irak. 27 Temmuz 2006

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri. Irak. 27 Temmuz 2006"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

27 Temmuz 2006

Haber Özetleri

Irak

• Irak Başbakanı Nuri El Maliki, ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Irak'ın, terörle savaşta ön saflarda olduğunu söyledi. Nuri El Maliki, ABD'ye ziyareti kapsamında kongrede yaptığı konuşmasında, ''Biliyorum ki bazılarınız Irak'ın terörle savaşın parçası olup olmadığını sorguluyorsunuz. Bu, bir insanın özgürlüğünü ve haklarını temel alan gerçek Đslam ile, Đslam kılığına bürünmüş terörizm arasındaki savaştır'', diye konuştu. Kongrenin bazı üyeleri tarafından Đsrail-Hizbullah çatışmasındaki pozisyonu nedeniyle eleştirilen Maliki, konuşmasında, Lübnan'daki savaşa değinmedi. Maliki, Irak'ta aşırı uçlardaki grupların, demokrasiye zarar vermek ve korku yaymak istediklerini bildirdi.

Irak'ın yeniden yapılanması için daha fazla yardıma ihtiyaçları olduğunu belirten Maliki, konuşması sırasında bir izleyici tarafından protesto edildi.

(AA)(AP)

• Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, dün ABD Savunma Bakanı Rumsfeld’le bir araya geldi. Rumsfeld toplantı sonrası yaptığı açıklamada, El-Maliki’yle PKK konusunun çözümü hakkında konuştuklarını ifade etti. Bağdat’ın güvenliğinin sağlanması için şehre 400 asker gönderilmesi; Irak polisinin şehirdeki sayısının arttırılması konusunda anlaşmaya varıldığı bildirildi. (EL-SABAH GAZETESĐ)

• Ürdün Krallık Divanı’ndan alınan haberlerde, Irak Başbakanı Nuri El-Maliki’nin bugün Ürdün’ü ziyaret ederek Kral Abdullah’la görüşeceği bildirildi. Yapılacak toplantıda Irak’ın siyasi durumu ve Lübnan ve Filistin krizlerinin konuşulacağı açıklandı. Görüşme Ürdün’ün sahil şehri El-Akaba’da yapılacak. (www.iraq-ina.com) (www.radiosawa.com)

• El-Sadr Grubu’nun Irak Parlamentosundaki Başkanı Felah Hasan Şineşil yaptığı açıklamada, Irak’ta yaşanan mezhebi çatışmanın önlenmesi için Birleşik Irak Đttifakı ve Irak Uzlaşma Cephesi arasında 11 kişiden oluşan bir komisyonun kurulduğunu ifade etti. Bu üyelerin 7’si Birleşik Irak Đttifakı’na, 4’ü ise Irak Uzlaşma Cephesi’ne bağlı. Komisyon aşağıdaki 5 madde üzerinde uzlaşıya varmıştır:

1- Irak’ın tüm kesimlerinin bütünlüğü muhafaza edilmeli,

2- Çok Uluslu Güçlerin Irak’tan çekilmesi yönünde bir yasa çıkarılması gerekmekte,

3- Irak’ın tüm kesimleri arasında barış sağlanmalı,

(2)

4- Mezhebi çatışmalar nedeniyle yaşanan zorunlu göçlerin durdurulmalı,

5- Zorla göç ettirilen ailelere maddi tazminat ödenmelidir.

Bu görevlerin yanı sıra Komisyon şu alanlardan da sorumludur: Şii ve Sünni Vakfı arasında bir diğer ortak Komisyon oluşturmak (ki bu ikinci komisyon Samarra’da Şii mezarlıklar imar etmek ve Şii ve Sünni camileri sahiplerine iade etmekle yükümlüdür) ve Ulusal Barış ve Diyalog Projesini desteklemek. (EL-

SABAH GAZETESĐ)

• Irak Meclisi dün toplandı. Meclis Başkanı Halit El-Atiyye başkanlığında yapılan toplantıda Irak Bağımsız Yüksek Seçim Kurulunun kanunu konuşuldu. Bu kanunun yürürlülüğe gireceği tarihe kadar, Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun görev süresi iki ay uzatıldı. Toplantıda, çıkarılması planlanan Petrol Đthal Kanunu hakkında da görüşüldü. Toplantıda Irak Uzlaşma Cephesi’nin yeni üyesi Reşit Adday Kero yemin ederek görevine başladı. Toplantının sonunda Yatırım Yasası tüm detaylarıyla ele alınarak son değişiklikler yapıldı. (www.na- iraq.com)

• Irak Ordusu’nun Kerkük komutanı Enver Hama Emin, dün Kerkük’te saldırıya uğradı. Yere döşenen mayının patlaması sonucu meydana gelen olaydan Enver Hama Emin yara almadan kurtuldu. Bir koruması yaralandı.

(www.aswataliraq.com)

• Dün, Đmara şehrinde Đngiltere güçleri ile Mehdi Ordusu arasında büyük bir çatışma meydana geldi. Çatışmanın uzun sürdüğü ve şehirdeki iki evin tamamen yıkıldığı bildirildi. (www.qalmushtarak.com)

• Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi (SCIRI) Başkanı Abdülaziz El-Hekim, 25 Temmuz Salı günü Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’yi ofisinde ağırladı.

Toplantıda Irak’ın genel durumunun konuşulduğu bildirildi. (www.siciri.ws)

• ABD Ordusu sözcüsü yaptığı açıklamada, ABD güçlerinin Bağdat’ta Ölüm Tugayları’na karşı bir operasyon başlattığını ifade etti. Şimdiye kadar Ölüm Tugayları’nın 8 komutanının öldürüldüğü, 37 üyesinin de tutuklandığı bildirildi.

(EL-SABAH GAZETESĐ)

• Amerikan televizyonlarında, Amerikan işadamlarını ''Irak Kürdistanı'na'' yatırıma davet eden reklâmlar yayımlanmaya başladı. ''Kürdistan: Diğer Irak'' adı altında sunulan ve ''Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti'' ve ''Kürdistan kalkınma şirketi'' tarafından sponsorluğu üstlenilen reklâmlarda, ''Irak Kürdistanı'' olarak tanımlanan Irak'ın kuzeyi, ''barış dolu ve görülmeye değer'' bir yer olduğu ifadesi kullanılıyor. Reklâmlarda, ''on yıldan fazla süredir demokrasinin yürürlükte olduğu Irak Kürdistanı'na hoş geldiniz. Bu bir rüya değil, diğer Irak'', deniliyor. Đnternette de yayımlanan reklâmda Kürtlerin, Ortadoğu'daki uluslardan farklı bir halk olduğu tezi de savunuluyor. Bölgenin güvenli, batıya dost ve iyi iş olanaklarına sahip bir yer olduğu öne sürülerek, Amerikalı ve diğer batılı çevreler yatırım yapmaya çağrılıyor. (AA)

• ABD Başkanı W. George Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, terör örgütü PKK’yla mücadelenin, Bush ile Irak Başbakanı Nuri El-

(3)

Maliki arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşmede ele alındığını ve üçlü mekanizma çerçevesinde bazı önlemler belirlendiğini söyledi. Bush-El-Maliki görüşmesi konusunda brifing veren Hadley, Bush'un hafta sonunda Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla aradığını hatırlatarak, ABD Başkanı'nın, Başbakan Erdoğan'a PKK konusunda güvence verdiğini ve şimdi bu sözün yerine getirilmesi gerektiğini belirtti. Hadley, ''Bu konuda daha agresif olarak çalışmamız gerekli'', dedi. Türkiye, ABD ve Irak arasındaki üçlü mekanizmayı hatırlatan Hadley, ''Atılabilecek adımları ve Iraklıların atacağı adımları belirledik. Iraklılar bu adımlar konusunda zaman içinde gerekli açıklamayı yapacak. PKK'nın faaliyetleri sonucu Türk vatandaşlarının ve Türk güvenlik kuvvetlerinin yaşamlarını yitirdiğini ve bu sorunun ciddiyetini anladığımızı Türklere ilettik'', diye konuştu. Hadley, ''PKK'nın terörist bir örgüt olduğu konusunda kuşkuya yer bırakmadık. Sorunun, üçlü mekanizma çerçevesinde ele alınmasını önerdik. Sanırım Türkler de bu konuda rahat'', ifadesini kullandı. (TÜRKMENELĐ TV)

• Merkezi Washington'da bulunan düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Đşleri Musevi Enstitüsü (JINSA), Türkiye'nin Irak’ın kuzeyindeki PKK teröristlerine karşı kendini savunma hakkı ile Đsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı kendini savunması arasında paralellik kurdu. JINSA tarafından yayınlanan raporda, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin Washington'ı ziyareti sırasında, Đsrail'in Lübnan'daki Hizbullah hedeflerine yönelik saldırılarını kınaması da eleştirildi ve El Maliki'nin ülkesinin, bu konuda Türkiye'den ''bir ders alabileceği'' olasılığına işaret edildi. Raporda, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'ın söylediği gibi, Türkiye'nin Irak’ın kuzeyine sınır ötesi bir operasyon düzenlemesinin ''belki akıllıca olmayabileceği; ancak Irak'ın bunu hak etmediğinin de söylenemeyeceği'' yorumu yapıldı. Irak'ta, 130 bin Amerikan askerinin desteğine rağmen PKK teröristlerine karşı harekete geçilmediğine işaret edilen raporda, ''Iraklı Kürt yetkililer, terör örgütünü siyasi sürece sokmak istediklerini söyleyerek PKK'ya karşı askeri eyleme geçmeyi reddetti;

ancak bunu da yapmayı başaramadılar, aynen Lübnan'ın Hizbullah için ve Filistin'de El Fetih'in Hamas için yapamadığı gibi. Bütün bu durumlarda, terörist grupların siyasi süreci, terörist eylemlerini örtmede yararlanmaları dışında umursamadıklarını anlamak önemli'', denildi. Raporda, Amerikan yönetiminin, Đsrail'in Lübnan'da kendini savunma amaçlı düzenlediği askeri operasyonlara destek vermesinden duyulan memnuniyet dile getirilirken, Türkiye'nin PKK'ya karşı mücadelesiyle karşılaştırma yapıldı ve ''ABD Türkiye'yi, Irak içine sınır ötesi harekât konusunda uyardı; ancak bu meselede Đsrail'in savaşının, Türkiye'ninkinden nasıl farklı olduğunu anlamak zor'', ifadesi kullanıldı. (AA)

• Iraklı Şii lider Mukteda El-Sadr, Lübnan'daki savaştan etkilenen ailelere bir kamyon dolusu ilaç ve gıda yardımı gönderiyor. Şii liderin yardımcısı Celil El Nuri, yardım kamyonunun, Irak'ta saldırıya uğraması ihtimali nedeniyle Suriye'den hareket edeceğini belirtti. Nuri, kamyonun harekete hazır olduğunu belirtti; ancak Lübnan'a ne zaman ulaşacağını söylemedi. (AA)(AP)

• Iraklı güvenlik kaynakları, Irak’ın başkenti Bağdat’ın Karrada mahallesinde büroların ve evlerin bulunduğu bir binadan 17 kişinin kaçırıldığını kaydetti.

Aynı kaynaklar, asker üniforması giymiş kişilerin binaya girdiğini, 17 kişiyi

(4)

kendileriyle gelmeye zorladığını ve nereye gittiklerinin bilinmediğini belirtti. Bu arada Kerkük'te bomba yüklü aracın havaya uçması sonucu 15 sivilin yaralandığı bildirildi. Polis, olayın kentin kuzeyindeki Garnata semtinde meydana geldiğini, saldırıda ölen olmadığını açıkladı. (AA)(AP)(AFP)

• Irak'ın başkenti Bağdat'ın merkezinde meydana gelen iki ayrı patlamada en az 24 kişi ölürken, en az 40 kişi de yaralandı. Polis önce büyük bir patlama olduğunu, ardından bir dizi havan topu saldırısı düzenlendiğini belirtti. Đçişleri Bakanlığından bir yetkili, saldırganların da Karrada bölgesindeki kalabalık bir alışveriş alanını hedef aldığını belirtti. Karrada bölgesinde çoğunlukla Şiiler yaşıyor. Bağdat'ın batısındaki bir Sünni caminin dışında bekleyen dört muhafız silahlı kişilerce öldürüldü. (BBC)

Orta Doğu

• BM Güvenlik Konseyi, Đsrail tarafından önceki gün Lübnan'da BM gözlem noktasına düzenlenen ve dört gözlemcinin ölümüne yol açan saldırıyı kınayan bir bildiri üzerinde ABD'nin muhalefeti nedeniyle anlaşamadı. BM Güvenlik Konseyi'nin bu ayki dönem başkanı daimi üye Fransa'nın Büyükelçisi Jean- Marc de La Sabliere, Konsey'in bugün yeniden toplanarak, bu konu üzerinde bir uzlaşma sağlamaya çalışacağını söyledi. Konsey'in 5 daimi, 10 geçici üyesinin ''oybirliğiyle BM barışı koruma personelinin güvenliğinin BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluğunda bulunduğunu söyleyeceğini'' belirten Fransız Büyükelçi; ancak Konsey'in önceki gün meydana gelen olayı değerlendirme şekli üzerinde bir uzlaşma sağlayamadığını kaydetti. BM'de görevli diplomatlar, Çin tarafından önerilen başkanlık bildirisi metninin dün gün boyunca süren müzakerelerde, Washington'un ısrarıyla en az üç kez yumuşatılması amacıyla değişikliğe uğradığını belirttiler. Konsey'in 15 üyesinin oybirliğiyle kabul etmesi gereken başkanlık bildirisinin karar tasarısı gibi zorlayıcı bir özelliği bulunmuyor. Zorlu müzakerelere konu olan başkanlık bildirisi metninin basına dağıtılan son halinde, Güney Lübnan'daki BM noktasına saldırı doğrudan kınanmazken, ''BM personeline karşı girişilen her türlü kasıtlı saldırı kınanıyor ve bu çeşit hiçbir saldırının kabul edilmeyeceğinin altı çiziliyor.'' Metnin üzerinde uzlaşma sağlanamayan son halinde, saldırı, ''Đsrail silahlı kuvvetlerinin bir BM görev noktasına ateş açmasının Konsey'de şaşkınlık ve üzüntü yarattığı'' şeklinde ifade ediliyor. (AA)(AFP)

• BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve Almanya'nın dün yaptığı oturumda, Đran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurmaya zorlayan bir karar tasarısı üzerinde de anlaşma sağlanamadı. Çin, ABD, Fransa, Đngiltere ve Rusya'nın oluşturduğu beş daimi üye ile Almanya'nın büyükelçileri salı günü üzerinde anlaştıkları karar tasarısı metnini dün Konsey'de oya sunmayı planlıyorlardı. Ancak, tasarı oylamaya sunulmadan üye ülkeler başkentlerine danışmak istediklerini belirttiler. Đran’la ilgili karar tasarısı üzerindeki müzakerelerin bugün yapılması bekleniyor. (AA)(AFP)

• Đtalya'nın başkenti Roma'da, Lübnan'daki saldırılarla ilgili yapılan ve 15 ülkenin katıldığı konferansın sonunda ortak basın toplantısı düzenlendi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, basın toplantısında, BM idaresi altında bir

(5)

uluslararası güç oluşturulması ve bu gücün, insani yardım çabalarına katkı sağlayacak, barışın sağlanmasında yardımcı olacak kapasitede ve güçte olması konusunda katılımcıların fikir birliğinde olduklarını kaydetti.

Condoleezza Rice, Lübnan'da şiddete daimi bir şekilde son verilmesi gerektiğine dikkati çekti ve ateşkesin sürdürülebilir olması ve eski statükoya dönülmemesi gerektiğini söyledi. Đran'ın Lübnan'daki rolünden endişe duyduklarını belirten ABD Dışişleri Bakanı Rice, Suriye'nin de bu sürecin bir parçası olması gerektiğini bildirdi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan da, Lübnan'daki çatışmaları sona erdirecek bir anlaşmaya varılmasında, hem Suriye hem de Đran'ın yer almasının önemli olduğunu söyledi. Annan, Lübnan için çokuluslu güç oluşturulması ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını öngören BM kararlarının yürürlüğe girmesi çağrısında bulundu. Annan, Roma'daki Orta Doğu konferansı katılımcılarından, Đsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların son bulmasını sağlayacak acil bir ateşkes için baskı oluşturmalarını istedi.

Annan, Hizbullah'ın Đsrail yerleşim birimlerini hedef almaya son vermesi, Đsrail'in de Lübnan limanlarına uyguladığı ablukayı kaldırması ve her türlü kara operasyonuyla bombardımana son vermesi gerektiğini söyledi. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, Roma'daki Uluslararası Lübnan Konferansında biraz ilerleme kaydedildiğini söyledi. Sinyora, konferansın sonunda düzenlenen basın toplantısında, Lübnan'da tüm silahların yasal yönetimin elinde olması gerektiğini belirterek, acil ateşkes ve Đsrail ile komşuları arasında barış süreci çağrısında bulundu. Ortak basın toplantısının başında konuşan Đtalya Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema, Roma'daki barış konferansında Lübnan'ın yeniden inşası için bir yardım konferansı toplanması konusunda anlaşmaya vardıklarını söylemişti. Konferansın ortak deklarasyonunu okuyan D'Alema, barış konferansında Lübnan'ın topraklarını kontrol etmesi ve ''kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes'' için hemen çalışmalara başlanması yönünde karar alındığını kaydetmişti. Ortak deklarasyonda, ''Lübnan'a BM himayesinde uluslararası bir güç konuşlandırılmasına destek verildiği'' ifadesi yer almıştı. Konferansta Türkiye'yi Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül temsil etti.

(AA)(AP)(AFP)(REUTERS)

• Uydudan yayın yapan Katar televizyonu El Cezire, bugün Lübnan'ın güneyinde Hizbullah’la çatışmaya giren 13 Đsrail askerinin öldüğünü duyurdu.

Haberde, çıkan şiddetli çatışmalarda 12 Đsrail askerinin de yaralandığı belirtildi.

Bu arada Lübnan'ın güneyindeki Sur bölgesinde, Đsrail bombardımanı sonucu yerle bir olan evlerin enkazı altında kalanların sayısının 57 olduğu bildirildi.

(AA)(AFP)

• Đsrail'in 12 Temmuzda 2 askerinin kaçırılması üzerine Lübnan topraklarında başlattığı saldırılarda şimdiye dek 423'ten fazla kişi öldü. Lübnan Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 1846 kişi yaralanırken, yüz binlerce Lübnanlı da evini terk etmek zorunda kaldı. Ölenler arasında 8 Kanadalı, 2 Kuveytli, 1'er de Iraklı, Sri Lankalı ve Ürdünlü bulunuyor. Yetkililere göre, Hizbullah'ın düzenlediği füze saldırılarında ve Lübnan-Đsrail sınırındaki çatışmalarda da 51 Đsrailli öldü. Arama ve kurtarma çalışanlarından alınan bilgilere göre, ölenlerden 33'ü asker. 55 asker ile 330'dan fazla sivil de yaralandı. Diğer taraftan, Đsrail'in düzenlediği hava saldırısında hedef olan BM karakolunda 4 askeri gözlemci öldü. BM gözlemcileriyle çalışan bir Nijeryalı ile eşi de sınır çatışmaları sırasında öldürüldü. Öte yandan Lübnan, Đsrail bombardımanının yol açtığı yıkımın maliyetinin iki milyar dolara yükseldiğini bildirdi. Kriz

(6)

merkezinin belirlemelerine göre, Đsrail bombardımanının alt yapıda yol açtığı yıkımın maliyeti 721 milyon dolar, konut ve ticaret sektöründe 953 milyon dolar, sanayi sektöründe 180 milyon dolar, akaryakıt istasyonlarında 10 milyon dolar, askeri tesislerde 16 milyon dolar ve diğer alanlarda da 191 milyon dolar olarak belirlenmiştir. (AA)(AP)(AFP)

• NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Lübnan'a yerleştirilmesi düşünülen barış gücü konusunda ayrıntıların ortaya çıkmadığını belirterek, ''Her şey olabilir'', dedi. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran de Hoop Scheffer, ''(Barış gücünde NATO'nun rolünün ne olacağını konuşmanın) Zamanı değil'' diyerek, çokuluslu bir gücün oluşturulup oluşturulmayacağı ve yetkileriyle ilgili birçok sorunun cevaplandırılması gerektiğine dikkat çekti. (AA)

• Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği, Türkiye'nin bütün Ortadoğu'yu istikrarsızlığa götürebilecek bölgedeki olaylardan Türkiye'nin derin kaygı duyduğunu, bölgede çatışmaların durdurulması ve kalıcı bir ateşkesin sağlanabilmesi için harcanan tüm uluslararası çabaları desteklediğini belirtti. Daimi Temsilcilikten yapılan açıklamada, Türkiye'nin, Ortadoğu'da şu an yaşanan krizden etkilenen masum insanların güvenliklerini sağlamak için hem siyasi hem de insani alanda aktif çaba gösterdiği ve bu amaçla krizin ortasında kalan hem Türk hem de üçüncü ülkelerin vatandaşlarının Lübnan'dan güvenli şekilde tahliyesi için ilgili taraflarla sürekli temas halinde olduğu kaydedildi. Türkiye'nin, Lübnan'a yakınlığı dolayısıyla bu ülkeden tahliye edilenler için ve ülkeye yapılan insani yardımlar açısından bir merkez haline geldiği belirtilen açıklamada, üçüncü ülkelerin vatandaşlarının da Türkiye üzerinden en hızlı ve sistematik biçimde tahliye edilebilmeleri için Türk hükümetinin Mersin limanı başta olmak üzere bölgeye yakın tüm limanlarında gerekli önlemleri aldığı vurgulandı. Açıklamada, Türkiye'nin, Lübnan'dan tahliye işlemlerini kolaylaştırma, hızlandırma ve kardeş Lübnan halkına şu an yaşanan insani krizi hafifletebilme amacıyla yardımda bulunabilmek için uluslararası toplum ve ilgili BM organlarıyla iş birliği yapmaya devam edeceği bildirildi. (AA)

• Ürdün'e ait yardım yüklü bir askeri uçak dün sabah Beyrut havaalanına iniş yaptı. Basın mensupları, Đsrail'in 13 gündür uyguladığı hava ablukasının ardından Lübnan'a insani yardım getiren ve BM tarafından kiralanan ilk Ürdün uçağının Beyrut havaalanına indiğini bildirdi. BM yardımı taşıyan iki uçağın daha Beyrut'a kısa süre sonra iniş yapmaları bekleniyor. (AA)(AFP)

• Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Đran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad’la dün Đsrail'in Lübnan'a saldırısı ve Đran'ın nükleer programı konularını görüştüğü bildirildi. Kremlin Basın Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Putin'in dün gece Ahmedinecad’la telefon görüşmesi yaptığı belirtilerek, ''Görüşmenin gündemini Lübnan krizi oluşturdu. Ayrıca, Đran'ın nükleer programının çözümü için konunun değişik boyutları ele alındı'', denildi.

Açıklamada, Putin'in her iki konuda da Rusya'nın tutumunu Ahmedinecad'a aktardığı belirtilerek, görüşme talebinin Ahmedinecad'dan geldiği kaydedildi.

(AA)

• Đran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi (UYGK) Genel Sekreteri Ali Laricani, Ortadoğu'daki sorunları görüşmek üzere Suriye'ye gitti. Đran basını, Laricani'nin dün ani bir kararla yurt dışı gezisine çıktığını bildirirken, isminin

(7)

açıklanmasını istemeyen bir yetkili, Laricani'nin, Hizbullah gerillaları ile Đsrail arasında 15. gününe giren çatışmaları görüşmek üzere Şam'a gittiğini söyledi.

Yetkili, hem Đran'ın hem de Suriye'nin, Roma'daki Lübnan Konferansı'nda konuşulanlardan kaygı duyduğunu ifade etti. (AA)(REUTERS)

Diğer Haberler

• Malezya'da bugün başlayacak Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) bölgesel forumunun, Kuzey Kore ve Ortadoğu gündemine ağırlık vermesi bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve AB Temsilcisi Javier Solana'nın katılmak üzere hareket ettiği forum sırasında, Kuzey Kore'nin nükleer programına ilişkin altılı bir toplantı yapılacak. Ancak Rice bu toplantıya bizzat katılmayacağını açıkladı. 10 ASEAN üyesi dâhil 25 ülke ve AB'yi bir araya getiren ASEAN bölgesel forumu 2 gün sürecek. ASEAN ülkeleri Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam'dan oluşuyor.

ARF denilen ASEAN bölgesel forumuna ise ASEAN ülkelerinin yanı sıra ABD ve AB ile Avustralya, Bangladeş, Kanada, Çin, Doğu Timor, Hindistan, Japonya, Moğolistan, Yeni Zelanda, Kuzey Kore, Pakistan, Papua Yeni Gine, Rusya ve Güney Kore katılıyor. Bu arada, temaslarda bulunmak üzere Malezya'ya hareket eden Đran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki'nin, Rice’la aynı zamanda Kuala Lumpur'da olması dikkatleri çekiyor. Mutteki'nin Malezya ziyareti sırasında, Ortadoğu'daki krizi ele almak üzere Malezya Dışişleri Bakanı Syed Hamid Albar ve diğer yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor.

Malezya'nın, Đsrail'in Lübnan saldırılarıyla ilgili olarak Đslam Konferansı Örgütü'nü (ĐKÖ) olağanüstü toplamayı planladığı ve toplantının tarihinin 3 Ağustos olabileceği belirtiliyor. (AA)(AP)(REUTERS)

Dünya Basını

Independent'ın ilk sayfasında Đsrail'in Gazze'deki saldırılarında ölen biri yedi aylık, diğeri üç yaşında iki çocuğun fotoğrafları bulunuyor. Manşet, "Trajik bir gün daha". Diğer Đngiliz gazetelerinin manşetlerinde ise dün Roma'da yapılan Lübnan Konferansı var. Biz de bugünkü basın özetimizi konferansın sonuçları, konferansta tartışılan fikirler ve onlarla ilgili yorumlara ayırdık.

Đngiliz gazetelerin ortak görüşü, konferansın başarısız olduğu. Guardian'ın manşeti "Zirve sonuçsuz, savaş şiddetleniyor". Financial Times da "Lübnan'da ateşkes görüşmeleri sonuçsuz", demiş manşetinde. Times'ın manşeti "Lübnan görüşmeleri dururken, 'haftalarca' ateşkes yok". Guardian iç sayfalarındaki bir haberde Roma'daki konferansta, uluslararası toplum içindeki bölünmenin açığa çıktığını belirtiyor. Ancak gazetenin haber başlığında sunduğu tablo, Lübnan'da ateşkes çağrısının nasıl önlendiğini net biçimde ortaya koyuyor.

"Birleşmiş Milletler, Fransa, Almanya, Đtalya, Đspanya, Yunanistan, Ürdün, Rusya, Suudi Arabistan, Mısır, Kanada ve Kıbrıs derhal ateşkes istedi.

Amerika ve Đngiltere buna karşı çıktı. Sonuçta 'derhal ateşkes' yok ortada."

Guardian bir diğer haberinde ise Đsrail'de Lübnan'daki savaştan kayıpla çıkılacağı yönündeki korkuların belirdiğini söylüyor. Haberin başlığı, "Savaş bittiğinde Đsrail ordusu durumunu dikkatle incelemek zorunda kalacak".

(8)

Đsrail'de artan kaygıların temel nedeni ise Hizbullah'ın, Lübnan'a düzenlenen binlerce hava saldırısına karşın hala günde 80–100 roket atabilmesi. Đsrail'in eski Savunma Bakanlarından Moşe Arens, Hizbullah ve lideri Şeyh Hasan Nasrallah'ın mücadeleden yenilmeden çıkabileceğini belirtip, uyarıyor: "Bu Đsrail için felaket olacaktır. Nasrallah, Đsraillilere haftalarca binlerce Katyuşa roketi atsa da burnu bile kanamayan bir kişi olarak görülecektir." Uluslararası toplum Roma Konferansı'nda, Lübnan'da derhal ateşkes ilanı üzerinde anlaşamadı; ancak görüş birliğine varılan nokta, ülkeye yeni bir uluslararası gücün gönderilmesi gerektiği. Ancak Guardian konferansa katılan hiçbir ülkenin güce asker gönderme sözü vermediğine dikkat çekiyor, bir Avrupa Birliği yetkilisinin sözlerini haberine taşıyor."Bu yetkili, Fransa ve Đspanya'nın gücün hangi yetkilere sahip olacakları ve görev tanımına bağlı olarak asker gönderebileceğini söyledi. Aynı kişiye göre bu durumda Türkiye, Hollanda, Kanada, Mısır ve Suudi Arabistan'dan birliklerle de güç takviye edilir. New York Post gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın iki aşamalı bir plan önereceğini iddia etmişti. Batılı bir diplomat da planın uygulanmasının ihtimal dahilinde olduğunu söylüyor. Plana göre ilk aşamada belki Mısır ve Türkiye dahil Müslüman ülkelerden 10 bin kişilik bir askeri güç ateşkes ilanı sonrası Lübnan'a girecek. Daha sonra yaklaşık 90 gün içinde onun yerini asker sayısı 30 bini bulabilecek daha büyük bir güç alacak."

Daily Telegraph'ın diplomasi editörü Anton La Guardia da, böylesi bir gücün kabulünün Đsrail'in savunma doktrininde çarpıcı bir değişime işaret ettiğini vurguluyor. Anton La Guardia, Đsrail Başbakanı Ehud Olmert'in bu hafta Müslüman ülkelerden belki Türkiye'den, belki Mısır'dan, belki Ürdün'den askerlerin bu güce katılması gerektiğini söylediğini hatırlatıyor. La Guardia önerinin sürpriz olduğunu belirtiyor ve Đsrail'in yıllarca sorunlarına dış güçlerin müdahalesini reddettiğine dikkat çekiyor: "Đsrail'in yıllardır süren dogmasıdır.

Devletlerini gerektiği şekilde sadece Yahudiler koruyabilir zira dış güçler nihayetinde etkisizdir ve Đsrail'in askeri operasyonlar gerçekleştirmesinde muhtemelen bir engeldirler. Gündemdeki uluslararası güç ise bu dogmayla çelişiyor." Anton La Guardia'nın görüşlerini aldığı eski Đsrail Başbakanı Ehud Barak ise Đsrail'in "geçici bir süre için" uluslararası barış gücüne ihtiyaç duyacağını söylemiş. Barak, uluslararası barış gücünün Balkanlar'da çok etkili olabileceğini kanıtladığını belirtmiş ve eklemiş: "Amerika ve Đngiltere Lübnan'a asker gönderemez. Çünkü Irak'ta çatışmadalar. Uluslararası güç Fransızları, Almanları, Đtalyanları içerebilir. Belki, sadece Hıristiyanlardan oluştuğu gibi bir izlenim vermemek için başka ülkelerden askerler de yer alabilir bu güçte. Eğer ikna edilebilirlerse, Türkler etkili olacaklardır."

Peki bu uluslararası güç başarılı olabilir mi? Independent'ın Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, özellikle NATO tarafından oluşturulması halinde, gücün başarı şansı olmadığını belirtiyor. Fisk Hizbullah'ın 1983'te Beyrut Havaalanı'nda Amerikan deniz piyadelerinin üssüne düzenlediği saldırıyı hatırlatmış: "241 Amerikan askeri ve birkaç saniye sonra da onlarca Fransız askeri ölmedi mi bu saldırılarda? Şii Müslüman birliklerin, herhangi bir NATO müdahale gücüne aynı şeyi yapmayacağına inanan var mı? Amerikalılar Güney Lübnan'da Mısır ve Türkiye birliklerinden söz ediyorlar. Sünni Müslümanlar, Şiilerin topraklarını yönetecek...Biz eylemlerini ne kadar acımasız görelim Hizbullah yıllardır bu yeni savaşı bekliyor, hayal ediyor ve

(9)

militanlarını onun için eğitiyordu. 18 yıllık bir gerilla savaşı sonrası Đsrail ordusundan kurtardıkları toprakları teslim etmeyeceklerdir. Hele Đsrail'in talebi üzerine NATO'ya hiç..."

Terörizm uzmanı Kevin Toolis de Times'taki yazısında Fisk gibi 1983'teki saldırıları hatırlatmış. Onun öncelikle belirttiği saldırı ise Hizbullah militanı Ahmed Kasir’in 500 kilo patlayıcı taşıyan bir araçla Sur'daki Đsrail askeri karargâhına düzenlediği ve 76 askerin öldüğü saldırı. Kevin Toolis, Kasir'in dünyada bir araçla intihar saldırısı düzenleyen ilk kişi olduğunu söylüyor, eylemin 1982'de Lübnan'ı yeniden işgal eden Đsrail'e o dönemki ilk darbe olduğunu belirtiyor. Toolis, Amerikan ordusunun da Hizbullah'ın saldırısıyla ikinci dünya savaşından sonra en büyük kaybını verdiğini vurgulayıp eklemiş:

"Đsraillilerin tüm güçlerine karşın Hizbullah'ı silahsızlandırmakta başarısız olduğu açık. Tehdit edici olmayan Norveçlilerin, bazı Türk askerlerinin desteğiyle dünyanın en korkunç terör örgütünü parçalayabileceği fikri, komikten de öte bir şey. Böylesi bir güce katkıda bulunan her Batılı lider, insanlarını ölüme gönderecektir."

Referanslar

Benzer Belgeler

Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Moeller yaptığı açıklamada, ''Irak hükümeti Danimarka'nın kalmasını istemeye karar verdi'' diyerek Irak'ın, kararını

Đngiltere'nin Viyana Büyükelçiliğinde yapılan toplantının sona ermesinin ardından basına açıklama yapan Đngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett,

• Đran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ülkesinin nükleer programıyla ilgili sorunun çözümünde ileri adım atılmasının mümkün olduğunu söyledi.. Đran

Đlişkileri ilerletmek için uzun dönemde ABD'nin, üst düzeyde bir ''ABD-Türkiye Đş birliği Komisyonu'' oluşturması ve bu komisyonun stratejik güvenlik diyalogu,

• Mısırlı üst düzey yetkililerle görüşmelerde bulunmak üzere Kahire'ye giden Đsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'le

Habere göre, Sünni Arap, Kürt ve laik siyasi partiler, Caferi'nin üyesi olduğu Birleşik Irak Đttifakı'na, ''hükümeti kurarken başbakan adayı olarak Caferi'yi

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs konusuna kapsamlı ve kalıcı çözüm bulunması yönünde yapılacak müzakerelere hazır olduğunu bir kez daha vurguladı..

Her iki lider de, Cumhurbaşkanı Moşe Katsav'ın Olmert'i yeni hükümeti kurmak için en uygun aday olarak resmen belirlemesinin ardından, iki parti arasında