• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri. Irak. 4 Temmuz 2006

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENĐ. Haber Özetleri. Irak. 4 Temmuz 2006"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENĐ

4 Temmuz 2006

Haber Özetleri

Irak

• Türkiye ile Irak, iki ülke arasında 3 yıl içinde en az 2 sınır kapısının daha açılması konusunda mutabakata vardı. Diplomatik kaynaklar, konuyla ilgili uzmanlar seviyesinde bir çalışma grubu oluşturulması ve bu grubun çalışmalarına paralel olarak da yeni kapıların açılması konusunda iki ülke yetkililerinin mutabakata vardığını belirttiler. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’le dün görüşen Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin de konuya çok ilgi gösterdiği, hatta görüşmede, yeni kapıların 3 yıldan da önce bitirilmesi yönündeki isteğini dile getirdiği öğrenildi. Kapılardan birinin Habur'un çok yakınında olduğu kaydedilirken, Zebari'nin kapıların açılacağı yer konusunda somut bir isteğinin olmadığı, Gül’le görüşmesinde, ''Sizin uygun göreceğiniz yer bizim için de uygundur'', ifadesini kullandığı belirtildi. (AA)

• Irak'ta, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattına bombalı saldırı düzenlendi;

ancak sabotajın petrol ihracını etkilemesinin beklenmediği bildirildi. Polis yetkilileri, patlamanın Kerkük'ün 65 kilometre güneydoğusunda meydana geldiğini, yangının akşama kadar söndürülmesinin beklendiğini söylediler.

Devlete ait Kuzey petrol şirketinin bir yetkilisi, patlamanın, ikisi petrol, biri gaz, biri su olmak üzere 4 boruda hasara yol açtığını; ancak bunların birkaç güne kadar tamir edilebileceğini bildirdi. Yetkili, saldırı yüzünden petrol ihracatının etkilenmeyeceğini; çünkü Kerkük'teki tüm tankların dolu olduğunu söyledi.

(AA)(AP)

• Irak Meclisi dün toplandı. Meclis Başkan Yardımcısı Halit El-Atiya başkanlığında yapılan toplantıda, Başbakanlık Ofis Sorumlusunun özgeçmişi okunarak oylamaya sunuldu. Oybirliğiyle Tarık Necim Abdullah bu göreve atandı. Irak Uzlaşma Cephesi üyelerinin toplantıya katılmamaları nedeniyle;

toplantı bugün tekrar yapılacak. (www.na-iraq.com)

• Musul’un El-Cezayir (Kürt mahallesi) mahallesinde dün, bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu 5 kişinin öldüğü, 30 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Bu arada saldırıyı Mücahitler Şura Meclisi üstlendi. (IRAK HABER

AJANSI)(www.albayanat.com)

• Irak başbakanı Nuri El-Maliki dün Birleşik Arap Emirliklerini ziyaret etti. El- Maliki ziyaretinde Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Halife Bin Zayid’le görüştü. Görüşmede Irak’ın siyasi durumu ve Ulusal Barış ve Diyalog

(2)

Projesi’nin ayrıntıları konuşuldu. Bin Zayid bu projeyi desteklediklerini ve Irak’a her türlü yardıma hazır olduklarını ifade etti. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)

• Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşimi Irak’ı ziyaret eden ABD Kongresi yetkilileriyle dün Bağdat’ta görüştü. Görüşmede, Irak’ın siyasi durumu, ABD güçlerinin Irak’tan çekilmesi ve Irak ordusunun yeniden yapılandırılması konuları değerlendirildi. ABD Kongre yetkilileri, ABD’nin Ulusal Barış ve Diyalog Projesini ve Irak’ı her yönden desteklediğini ifade ettiler. Görüşmeye ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad’ın da katıldığı bildirildi. (EL-SABAH GAZETESĐ)

• El-Iraq web sitesinde yayınlanan haberde, Bağdat’taki mezhebi çatışmaların artarak devam ettiği ve bazı bölgelerin tamamıyla direnişçilerin eline geçtiği belirtildi. Adı geçen bölgeler, El-Dora, El-Amirriye ve Ebu-Garib bölgeleridir.

(www.iraqnn.com)

• Irak istihbaratından alınan bilgiye göre, Đranlı silahlı gruplar Irak-Đran sınırında bulunan Mahran’dan Irak’a girdiler. Bu güçlerin Irak’taki bazı milis güçlerinden destek alarak Diyala ile Bağdat arasındaki Reşat Hambenisaat bölgesine yerleştikleri bildirildi. (EL-AMAN GAZETESĐ)

Diyala Valisi Raad Cevat El-Molla Ali dün uğradığı suikasttan yara almadan kurtuldu. Yere döşenen mayının patlaması sonucu El-Molla Ali’nin iki korumasının öldüğü bildirildi. (www.aswataliraq.com)

• Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı olarak gösterilen Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi'nin (PÇDK) Irak’ın kuzeyindeki bürosuna baskın düzenlendi.

Güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonda örgütün Erbil bürosu kapatılırken, baskın sırasında ofiste bulunan bazı PÇDK üyelerinin de gözaltına alındığı kaydedildi. Terör örgütü PKK'nın bir alt kolu olduğu ifade edilen Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi'nin (PÇDK) Erbil Bürosu, güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonla kapatıldı. Yerel güvenlik güçlerinin gece yarısı düzenlediği operasyon sırasında PÇDK'nın bazı büro yetkililerinin de tutuklandığı belirtildi. Erbil emniyet güçlerince yapılan operasyonda, Ankara'nın tepkisine rağmen Irak'taki 15 Aralık seçimlerine de katılım gösteren PÇDK'nın, bürosunda yer alan evrak, klasör, bayrak ve flamalarına el konuldu.

Operasyonun ardından irtibat bürosunun kapısına kilit vuruldu. Öte yandan, PÇDK'nın, üye kaydı adı altında PKK'nın Kandil Dağı'ndaki kampına militan kazandırdığı iddia ediliyordu. (www.internethaber.com)

• Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi (SCIRI) lideri Abdülaziz El-Hekim Amerikan askerlerine karşı saldırı düzenleyenlerin affedilmesi yönünde görüş belirtti. El-Hekim, bu affın ''ayrım gözetmeden Amerikalılara karşı eline silah almaya karşı olan herkesi kapsaması gerektiğini'' kaydetti. El-Hekim, bununla birlikte, affın eski Saddam rejimi yandaşlarını ve şiddet eylemleri yanlısı aşırı uçtaki Sünnileri kapsamaması gerektiğini de vurguladı. (AA)(AFP)(EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)

Orta Doğu

(3)

• Filistinli gruplar, rehin aldıkları Đsrailli askeri öldürmeyeceklerini bildirdi. Filistinli gruplardan, Đzzeddin El Kasım Tugayları, Halk Direniş Komiteleri ve Đslam Ordusu TSĐ 06.00'ya kadar taleplerinin karşılanması için Đsrail'e verilen sürenin uzatıldığı ve Đsrailli askerin öldürülmeyeceği belirtildi. Đslam Ordusu adlı grup adına açıklama yapan sözcü Ebu Muthana, "Bazıları Đsrailli askeri rehin alan grupların onu öldüreceğini düşündü. Fakat Đslami değerlerimiz, esirlerin öldürülmesini değil onlara insanca muamele edilmesini bize emrediyor", dedi.

Bu arada Filistin Parlamentosu Başkanı Dr. Ali Duveyk, ''kaçırılan Đsrailli askerin, Đsrail cezaevlerindeki Filistinli tutukluların salıverilmesi halinde serbest bırakılacağını'' söyledi. Filistin Parlamentosu, Đsrail saldırılarından sonra Ramallah ve Gazze şehrinde eş zamanlı olarak ilk kez toplandı. (AA)

• Gazze Şeridi'nin kuzeyinden girerek Beyt Hanun'a doğru ilerleyen Đsrail ordusu askerleri, Filistin'in Batı Şeria'daki merkezi konumundaki Ramallah kentine bağlı El Bireh belediyesindeki bir polis karakolunu kuşattı. Tanklar ve zırhlı araçlarla kuşatılan binada El Aksa Şehitleri Tugayı militanlarının bulunduğu belirtilirken, bu kişilerin geçen hafta kaçırıldıktan sonra Ramallah'ta ölü bulunan Đsrailli yerleşimci Eliyahu Aşeri'nin kaçırılıp öldürülmesi olayına karıştıkları öne sürüldü. Askerlerin, içeridekilerin teslim olmaması durumunda binaya ateş açmak ve yıkmakla tehdit ettikleri de öğrenildi. Öte yandan Đsrail helikopterleri, Gazze kentinin merkezine füze saldırısında bulundu. Gazze kentinde saat 01.12'de büyük bir patlama meydana geldi. Atılan füze, kentin ortasındaki Hamas yönetimindeki Đslam Üniversitesi'ne isabet etti. Bölgeye ambulanslar ve itfaiye araçları sevk edildi. Üniversitenin konferans salonunun, saldırıda ağır hasar gördüğü öğrenildi. Ramallah'ta El Bireh Belediyesi'ndeki karakolda bulundukları ve El Aksa Şehitleri Tugayı militanları oldukları söylenen 3 kişinin teslim olmasıyla operasyon sona erdi. (AA)

• Merkezi Londra'da bulunan ve Arap ülkelerinde yayımlanan El Hayat gazetesi, Filistinlilerin kaçırılan Đsrailli askerin Mısır ya da Fransa'ya verilmesine yönelik teklifi incelediklerini yazdı. El Hayat'ın internet sitesindeki haberde, bu teklifi kimin ne zaman yaptığı konusunda bir bilgi yer almazken, Filistinlilerin, Filistinli mahkûmların serbest bırakılması garantisi karşılığında, askeri Mısır ya da Fransa'ya verilmesine yönelik teklifi inceledikleri bildirildi. Haberde, ''Filistinli güvenilir kaynaklar, dün El Hayat'a söz konusu teklifin incelenmekte olduğunu, Đsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının son bulması ve Filistinli mahkûmlardan bazılarının serbest bırakılması garantisi karşılığında, kaçırılan askerin Mısır ya da Fransa'ya verilebileceğini söyledi,'' denildi. Öte yandan Đsrail Savunma Bakanı Amir Peretz, kaçırılan Đsrail askerinin akıbetinden Suriye'yi sorumlu tuttu. Peretz, Đsrail Đşçi Partisi yetkilileriyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, ''Halid Meşal'in (Hamas'ın siyasi büro şefi) yönetimindeki Hamas'ın Suriye'deki liderleri, Gilad Şalit'in kaçırılmasından sorumludur. Onları barındırdığı için Şam da sonuçta sorumludur,'' dedi. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da, ülkesinin Filistinlileri desteklediğini bildirdi.

Suriye resmi haber ajansı SANA, Beşar Esad'ın Filistinlilerle ilgili tavrını, hükümet yanlısı partileri şemsiyesi altında toplayan Ulusal Đlerici Cephesi Merkez Komutanlığı üyeleriyle yaptığı toplantıda açıkladığını duyurdu.

SANA'nın haberine göre Esad, toplantıda üyelere, Filistin tarafındaki büyük gelişmeleri anlattı ve Suriye'nin Đsrail'in ''zalimce'' tutumu karşısında Filistin halkına desteğinin bulunduğunu vurguladı. (AA)(AP)(AFP)

(4)

• Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Filistinli militanlara, Đsrail askerini serbest bırakma ve Đsrail kentlerine saldırıları durdurması çağrısında bulundu.

Sergey Lavrov, temaslarda bulunmak için Moskova'ya gelen Đsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’yle görüşmesinde yaptığı açıklamada, ''Şu anda en önemli şey, kaçırılan askerin serbest bırakılmasını sağlamak. Moskova olarak bu hedefe katkıda bulunmak için mevcut tüm kanalları kullanıyoruz'' dedi. Filistinli militanlardan Đsrail kentlerine yönelik saldırıları durdurmalarını da beklediklerini ifade eden Lavrov, ''Filistin liderliğinin bu hedefe ulaşmak için gerekli önlemleri alacağını umuyoruz. Ancak daha önce de belirttiğim gibi durumun normale dönmesi ancak iki tarafın ortak çabasıyla mümkün olur. Bu yüzden Đsrail hükümetinin de maksimum ölçüde kendisine hâkim olmasını istiyoruz,'' diye konuştu. Lavrov, iki tarafın sorumlu davranışı ve uluslararası çabalar sayesinde müzakere sürecinin yeniden başlayacağına inandıklarını belirterek, yol haritasının yaşama geçirilmesini umduklarını ve beklediklerini kaydetti.

Livni de yaptığı açıklamada, böyle bir dönemde Rusya'ya gelmekte tereddüt ettiğini; ancak Rusya'nın bu krizin çözümündeki rolünün çok önemli olabileceğine inandıklarını bildirdi. Lavrov'a, Đsrailli askerin koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısından dolayı teşekkür eden Livni, ''Rusya ve uluslararası topluluğun gönderdiği sinyalin istenen sonuca ulaşmamıza katkıda bulunmasını umut ederiz'' dedi. Bu arada Kremlin'den yapılan açıklamada da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la telefon görüşmesinde, Moskova'nın, Filistin topraklarındaki durumun normale dönmesi için gücünün yettiği her şeyi yapacağını söylediği bildirildi.

Açıklamada, Putin'in Livni ile görüşmesinden sonra Abbas'ın telefonla Rus lideri aradığı kaydedildi. (AA)

• AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Đsrailli askerin kaçırılmasının ardından Đsrail ve Filistin arasında şiddetin tırmanışından ''büyük endişe'' duyduklarını söyledi. Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de bulunan Barroso, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Çok endişeliyiz. Her iki tarafı sükûnete ve şiddete son vermeye çağırıyoruz'' dedi. Komisyonun yardıma hazır olduğunu söyleyen Barroso, ''Ancak kimse Đsrailliler ve Filistinlilerin yerine sorunu çözemez,'' diye konuştu. Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen de ''Kim başlatırsa başlatsın, nedeni ne olursa olsun şiddet şiddettir,'' açıklamasında bulundu. (AA)(AFP)

Kafkasya ve Orta Asya

• Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın başkenti Moskova'da dün başlayan ''Dünya Dini Liderler Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, dinsel hoşgörünün Rusya'da sivil barış ve toplumsal gelişme için çok önemli bir faktör olduğunu kaydetti. Rusya'da tüm dinsel örgütlerin yasalar önünde eşit olduğunu ve faaliyetlerine devletin herhangi bir müdahalesinin olmadığını ifade eden Putin, ''Rusya, Đslam Konferansı ve Ortodoks Asamblesi’yle birbirini karşılıklı etkilemekte. Biz, Türkiye ve Đspanya'nın ortaya koyduğu Medeniyetler Đttifakı inisiyatifini destekliyoruz,'' dedi. Bu zirvenin, varolan sorunların çözümüne katkıda bulunacağını umduğunu kaydeden Putin, ''Değişik dinlerin temsilcileri olan sizler politikacılardan, din gibi maneviyat sözcüğüne sahip olduğunuz için daha avantajlısınız. Çünkü dinin herhangi bir toprağı veya sınırı

(5)

yok. Tüm insanlığa ait,'' diye konuştu. Dinler arası diyaloğun aşırıcılığa karşı bir denge olduğunu ifade eden Putin, ''Bazı aşırıcıların inananların duygularını kullandığı örnekler görebiliriz. Tüm bunlara dinler arası diyaloğu daha da geliştirerek karşılık vermeliyiz. Farklı halkların değişik dinlerinden ve kültürel geleneklerinden kaynaklanan yasal ve siyasal gelenekleri var. Pozisyonlarımız arasındaki farkı kapatmak için yapıcı çalışmalara başlamamız çok büyük önem taşıyor,'' dedi. Moskova'daki toplantıya, 40 ülkeden yaklaşık 150 kişi katılırken, 3 gün sürecek toplantıda katılımcılar terörizm, aşırıcılık, kitle imha silahlarının yayılması, hastalıklar, uyuşturucu kullanımı, yoksulluk, çevre, genç insanların ve ailelerin eğitimi gibi konular üzerinde görüş alışverişinde bulunacak. (AA)

• Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, resmi temaslarda bulunmak üzere ABD'ye gitti. Gürcistan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Saakaşvili'nin 5 Temmuzda ABD Başkanı George W. Bush’la Beyaz Saray'da görüşeceği belirtildi. Görüşmede, Gürcistan'ın Rusya ile ilişkileri başta olmak üzere, ayrılıkçı bölgeler Güney Osetya ve Abhazya'da yaşanan sorunlar ile bölgede yaşanan diğer gelişmelerin ele alınacağı kaydedildi. Açıklamada ayrıca, Gürcistan'daki demokratik gelişim sürecinin değerlendirileceği, enerji sektörü, savunma ve NATO'ya tam üyelikle ilgili çalışmaların gündeme gelecek konular arasında yer aldığı kaydedildi. Siyaset bilimciler, Saakaşvili'nin 15 Temmuzda St. Petersburg'da yapılacak G8 Zirvesinden önce ABD'ye ziyarette bulunmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. (AA)

Avrupa Birliği

• AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso, anayasa anlaşması benimsenmese bile Romanya ve Bulgaristan katıldıktan sonra da Avrupa Birliği'nin genişlemeye devam edebileceğini söyledi. AB Dönem Başkanı Finlandiya'da temaslarda bulunan Barosso, bu iki ülke gelecek yıl veya 2008'de AB'ye girdikten sonra artık genişleme olmayacağını düşünmenin yersiz olduğunu belirtti. Barosso, Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen’le yaptığı basın toplantısında ''Bir yanlış anlaşılma söz konusu. Nice Anlaşmasıyla yeni üyeler alamayacağımızı düşünmüyoruz,'' dedi. Vanhanen de hazmetme kapasitesinin, başvuran ülkenin değil, üye ülkelerin sorumluluğu olduğunu söyledi. (AA)(REUTERS)

Kıbrıs

• KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Misyon Şefi Michael Möller'in Lefkoşa ara bölgedeki ikametgahında görüştü. Talat ile Papadopulos, baş başa da görüştü. Talat'ın, cumhurbaşkanı olmasının ardından Papadopulos’la ilk kez bir araya geldiği toplantı, yaklaşık 1.5 saat sürdü. Toplantının ardından Talat ve Papadopulos ayrı ayrı açıklama yaptı.

Basının karşısına ilk çıkan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunduklarını, görüşmenin samimi bir ortamda, verimli geçtiğini söyledi. Toplantıda kayıplar komitesi çalışmalarına destek verildiğini ifade eden Talat, Papadopulos’la baş başa yaptıkları görüşmede, Kıbrıs konusuna değindiklerini kaydetti. Papadopulos’la her yerde görüşmeye

(6)

hazır olduğunu yineleyen Talat, BM Genel Sekreteri'nin Siyasi Đşlerden Sorumlu Yardımcısı Đbrahim Gambari'nin Kıbrıs ziyaretinin yeni bir görüşmeye olanak sağlayabileceğini söyledi. Talat, teknik komiteler konusundaki çalışmalara Türk tarafının hazır olduğunu, bunu BM'ye yazılı olarak iki kez bildirdiklerini anımsattı. Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos da toplantının verimli geçtiğini ve kayıplar komitesinin çalışmalarına destek beyan edildiğini kaydetti. Talat'la görüşmemesi için herhangi bir neden olmadığını ifade eden Papadopulos, kayıplar komitesinin çalışmalarında herhangi bir ilerleme olursa bir program çerçevesinde görüşebileceklerini belirtti. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs konusuna kapsamlı ve kalıcı çözüm bulunması yönünde yapılacak müzakerelere hazır olduğunu bir kez daha vurguladı. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos da KKTC Cumhurbaşkanı Talat’la Kıbrıs konusuna ilişkin müzakerelerde bir araya gelmesi için şu ana kadar planlanmış herhangi bir görüşmenin bulunmadığını söyledi. Bu arada Avrupa Birliği bu görüşmeden memnuniyet duyduğunu bildirdi. (AA)

• Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Siyasi Đşlerden Sorumlu Yardımcısı Đbrahim Gambari’yle bir araya geldi. Gambari, Dışişleri Bakanlığında bir saat kadar süren görüşmenin ardından basına kısa bir açıklamada bulundu. Kıbrıs'taki mevcut durumu ve soruna kapsamlı çözüm bulunması için nasıl ilerlenmesi gerektiğini değerlendirmek üzere çıktığı turun ilk durağının Ankara olduğunu hatırlatan Gambari, Gül’le çok samimi ve yapıcı bir görüşme yaptıklarını ifade etti.

Ankara'dan sonra Atina ve Lefkoşa'da da temaslarda bulunacağını ifade eden Gambari, ''Elde ettiğim sonuçları genel sekretere ileteceğim. Bundan sonra ne yapılacağına o karar verecek'', diye konuştu. Görüşmeye ilişkin bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm için zeminin mevcut olup olmadığını değerlendirmek üzere Ankara'ya gelen Gambari'ye, Türkiye'nin Annan'a saygı duyduğu ve Annan Planının parametrelerinde kayma olmamasına büyük önem atfettiği aktarıldı. Gül, Gambari'ye, ''Türkiye'nin BM çerçevesinde her türlü çabaya, her türlü desteği vermeye devam edeceği'' mesajını verdi. Sorunun çözümünde aşama kaydedilebilmesi için Rum tarafının Annan planı üzerinden kapsamlı çözüme ulaşma yönünde bir niyeti olup olmadığının anlaşılması gerektiğini belirten diplomatlar, görüşmede Gül'ün Gambari'ye, Türk tarafında bu yönde bir niyetin var olduğunu aktardığını da kaydettiler. Diplomatlar, Gambari'nin çıktığı turun sonuçlarını görmek için, BM Genel Sekreterine sunacağı raporu beklemek gerektiğini söylediler. (AA)

• AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin görüşmelerin genelde yolunda gittiğini; ancak Kıbrıs'la ilgili ciddi sorunlardan kaçınmak için ilerlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Barroso, AB dönem başkanlığını 6 ay süreyle devralan Finlandiya'nın Başbakanı Matti Vanhanen’le Helsinki'de düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye'nin, hava ve deniz limanlarını Rumlara açmamasının ciddi yankıları olacağını ifade etti. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un bir araya gelerek görüşmelerinin cesaret verici olduğunu belirten Barroso, ''Bu konunun çözümü, görüşmelerde ileri adım atılmasını tabii ki kolaylaştırır. Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı değiller. Ayrı konular. Ancak Kıbrıs konusunda da ilerlemeye ihtiyaç duyduğumuz açık,''

(7)

dedi. Barroso, AB'nin, Kıbrıs sorununun siyasi çözümünün BM çerçevesinde olması gerektiği görüşünde olduğunu ifade etti. (AA)(REUTERS)

• AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, KKTC'ye doğrudan ticaret tüzüğünü hayata geçirmesi için yeni Dönem Başkanı Finlandiya'ya çağrıda bulundu. Rehn yaptığı açıklamada, ''Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja belki (Kıbrıs'taki) her iki toplumun liderini Fin hamamına davet eder ve sauna diplomasisiyle ilerleme sağlar,'' dedi.

Finlandiya'nın, AB'nin Annan Planına ''evet'' dediği için KKTC'ye 2004 yılında taahhüt ettiği doğrudan ticaret tüzüğü üzerinde uzlaşma arayışına girmesi gerektiğini belirten Rehn, Türkiye'nin de Kıbrıs konusunda söz verdiği yükümlülükleri yerine getirmesini istedi. Genişleme Komiseri Rehn, Finlandiya dönem başkanlığının Türkiye ile Kıbrıs arasında ilerleme sağlanması açısından bir şans olduğunu sözlerine ekledi. (AA)

Dünya Basını

Đngiliz gazetelerinin manşetlerinde iki konu öne çıkıyor: 7 Temmuz saldırılarının yaklaşan yıldönümü ve Afganistan'daki Đngiliz askerlerinin içinde bulunduğu zor koşullar.

Times gazetesi "Müslüman Đngilizler '7 Temmuz şehitleri' konusunda bölündü"

manşetiyle çıkmış. Gazetenin anketine göre Đngiltere'deki Müslümanların yüzde 13'ü, 7 Temmuz saldırılarını gerçekleştiren intihar bombacılarını 'şehit' olarak görüyor. Yüzde 7'si Đngiltere'deki sivillere yönelik eylemlerin, 'bazı durumlarda' meşru olabileceğini savunuyor. Bu oran askeri hedefler söz konusu olduğunda yüzde 16'ya yükseliyor. Yine Đngiltere'deki Müslümanların yüzde 16'sı, saldırıların yanlış olduğunu düşünüyor; ancak amacını doğru buluyor ve yine yüzde 16, ailesinden birinin El Kaide'ye katılmasının bir mahsuru olmadığını söylüyor. Yüzde 2 ise, "Bundan gurur duyarım", diyor.

Gazete bu görüşlerin sahiplerini 'ciddi bir azınlık' sözleriyle tanımlıyor. Cuma günü, Londra'da üç metro ve bir otobüsü hedef alan ve 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan 7 Temmuz saldırılarının yıldönümü. Times gazetesi aradan geçen bir yılda olaya ilişkin soruşturmada hiçbir bulgu elde edilemediğini yazıyor. Üst düzey güvenlik yetkililerine dayandırılan haber şöyle: "Milyonlarca sterlin harcandı; polis yetkilileri 10'dan fazla ülkeye gitti; binlerce insan sorgulandı.

Ancak hala 52 kişinin hayatına mal olan saldırıda rol oynamış kimseye rastlanamadı. "Scotland Yard'ın Terörle Mücadele Sorumlusu Peter Clarke, dört intihar bombacısının ilişki kurmuş olabileceği birilerini bulmak için hala uğraştıklarını itiraf etti. "Đngiltere içinde ve dışında gözaltına alınan bazı kişiler oldu. Ancak polis hala intihar bombacılarını görevlendirmiş, onlara malzeme ve para sağlamış olabilecek kişileri arıyor. "Olaya ilişkin resmi rapor eylemcilerin bağımsız hareket ettiklerini ortaya koymuştu. Ancak hem saldırıda yakınlarını kaybedenler hem de sağ kurtulmayı başaranlar bu bulguyu sorgulamayı sürdürüyor ve yetkililerin bombacılarla ilgili ne bildikleri konusunda bağımsız bir soruşturma yürütülmesini talep ediyor."

Konu Guardian'ın da manşetinde. El Kaide sempatizanlarının son dönemde Đngiliz iç istihbarat örgütü MI5'e sızmaya çalıştığını duyuran gazete, ayrıca 7 Temmuz saldırıları sonrası ortaya çıkarılan saldırı hazırlıklarına da yer vermiş.

(8)

Scotland Yard kaynaklarına dayandırılan haberden ayrıntılar şöyle: "Scotland Yard'ın Terörle Mücadele Sorumlusu Peter Clarke, son bir yıl içinde 4 önemli saldırı girişiminin ortaya çıkarıldığını belirtti. Clarke bu dönemde, kitlesel cinayet işleme amacıyla teşekkül oluşturmaya ilişkin istihbaratta ciddi artış olduğunu dile getirdi. "Buna göre Clarke'ın başında bulunduğu birim, bu tür girişimleri önlemek üzere Đngiltere içinde ve dışında 70 operasyon düzenledi.

Yakalanan kişilerden 60'ı mahkemeye çıkarılmayı beklerken, 41'inin davası görülmeye başlandı. Sanıkların çoğunluğunu Đngiltere vatandaşları oluşturuyor."

Independent gazetesi, Cumartesi günü ülkenin güneyindeki Helmand eyaletinde, Taliban milisleriyle girdikleri çatışmada ölen iki Đngiliz askerinden birinin fotoğrafını basmış ön sayfasına. 'Terörle savaşta ölen ilk Müslüman Đngiliz askeri' olarak tanıtılan Jabron Hashmi için kullanılan manşet "

Pakistan'da doğdu... Birmingham'da büyüdü... Afganistan'da öldürüldü."

Independent başyazısında ise Afganistan'daki Đngiliz askerlerinin içine düştüğü durumu şu satırlarla yorumluyor: "Afganistan'da son üç haftada 5 Đngiliz askeri öldürüldü. Bu trajik bir durum. Ancak dün Avam Kamarası'na bilgi veren Savunma Bakan Yardımcısı Tom Watson, bunun tehlikeli bir görev olacağının bilindiğini söyledi. "Bu doğru değil. Dönemin Savunma Bakanı John Reid, askerlerin bu bölgeye sevkini duyururken 3.300 askerin, görevi bir kurşun bile sıkmadan tamamlamasını umduğunu söylemişti. Đsyancılarla nadiren çatışmaya girilecekti. "Ancak şimdi tablo çok farklı görünüyor. Đngiliz askerleri ortalama üç günde bir kez düşmanla temas sağlıyor. Đyi silahlanmış ve örgütlenmiş militanlar tarafından pusuya düşürülüyorlar. Alandaki askeri yetkililer, görevi tamamlamanın 10-15 yıl alabileceğinden söz ediyor. "Üç yıl önce sadece Afganistan operasyonuna odaklanıp, dikkat ve gücümüzü Irak’la dağıtmasaydık, şimdi aynı anda iki cephede birden savaşmak zorunda kalmazdık."

Daily Telegraph da başyazılarından birini bu konuya ayırmış. NATO'nun Afganistan'daki tüm koalisyon güçlerinin komutasını bu ay sonunda ABD'den devralacağını hatırlatan gazete "NATO, Afganistan'ı kaybetmeyi göze alamaz," diyor ve şöyle devam ediyor: "Devraldığı görev terörle mücadelede küresel sorumluluğu olan NATO için büyük bir sınav niteliğinde.

Uyuşturucunun hakimiyetinde, merkezi hükümetin son derece güçsüz olduğu ve güney eyaletlerinde Taliban'ın yeniden yükselişine tanık olan bir ülkede görev yapıyor NATO. "Bir yandan 16 bin asker hedefine ulaşmakta güçlük çekerken, öte yandan bazı üyelerin Pakistan-Afganistan sınırındaki sorunlu bölgede görev yapma konusundaki isteksizliği nedeniyle sorun yaşıyor.

"Ülkede son üç haftada 5 Đngiliz askerinin ölmesi, ABD öncülüğündeki işgalin neredeyse 5 yıl ardından Afganistan'ın, istikrara giden yolun daha başında olduğunu gösterdi. "Đlerleme sağlanabilmesi için daha fazla asker, daha fazla uçak ve helikopter gerekiyor. Irak deneyimi, enkaza dönmüş bir ülkeyi yetersiz kaynakla ayağa kaldırmaya çalışmanın tehlikelerini artık öğretmiş olmalı."

Referanslar

Benzer Belgeler

• Irak Meclis Başkanı Mahmut El-Meşhedani dün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, Irak’ta barışı sağlamak için Meclis tarafından yeni

• Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih, Petrol Bakanı Hüseyin El-Şehristani, Planlama Bakanı Ali Baban, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Muvaffak El-Rubai ve

Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Moeller yaptığı açıklamada, ''Irak hükümeti Danimarka'nın kalmasını istemeye karar verdi'' diyerek Irak'ın, kararını

Đngiltere'nin Viyana Büyükelçiliğinde yapılan toplantının sona ermesinin ardından basına açıklama yapan Đngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett,

• Đran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ülkesinin nükleer programıyla ilgili sorunun çözümünde ileri adım atılmasının mümkün olduğunu söyledi.. Đran

Đlişkileri ilerletmek için uzun dönemde ABD'nin, üst düzeyde bir ''ABD-Türkiye Đş birliği Komisyonu'' oluşturması ve bu komisyonun stratejik güvenlik diyalogu,

• Mısırlı üst düzey yetkililerle görüşmelerde bulunmak üzere Kahire'ye giden Đsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'le

Habere göre, Sünni Arap, Kürt ve laik siyasi partiler, Caferi'nin üyesi olduğu Birleşik Irak Đttifakı'na, ''hükümeti kurarken başbakan adayı olarak Caferi'yi