HABER BÜLTENĐ
23 Mart 2006
Haber Özetleri
Irak
• Birleşik Irak Đttifakı üyesi Abbas El-Bayati’nin yaptığı açıklamaya göre, Cumartesi günü yapılacak olan parlamento toplantısı’nda üç nokta üzerinde durulacağı bildirildi. Bu noktalar şunlardır.
Güvenlik, ekonomi alanlarının yanı sıra Irak’ın diğer ülkelerle ilişkileriyle ilgili kararların başbakanlık kurulunun üçte ikisinin kabulüne bağlanması,
Hükümetin gelecek dört yılını kapsayan programı,
Ulusal Güvenlik Meclisi müzakerelerinin devam ettirilmesi.
(www.nahrain.com)
• ANF Haber Ajansından alınan haberde, Türk Hükümeti ile Kürt Bölgesi Yönetimi arasında yapılan anlaşmaya göre, Türkiye Yüksek Öğrenim Kurumu, Irak’ın Erbil ve Süleymaniye şehirlerinde üniversite kuracak. Anlaşmaya göre her yıl 250 öğrenci bu üniversitelerde okuyabilecektir. Ayrıca bu üniversitelerde Türkiye’den Irak’a giden Kürtlerin de okuyabileceği; ancak üniversitelere giriş için Türkmen öğrencilere öncelik tanınacağı belirtilmektedir.
Bu projenin finansmanının “Oyak Şirketi” tarafından karşılanacağı açıklanmıştır. (www.bizturkmeniz.com)
• Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Dr. Saadettin Ergeç dün Türkmeneli Öğrenci Birliği Heyetini kabul etti. Görüşmede gençlerin Irak’ta rolü ve Türkmen öğrenciler için bir kurultay düzenlenmesi konuşuldu. (www.kerkuk.net)
• Irak Uzlaşma Cephesi sözcüsü Zafir El-Ani yaptığı açıklamada, Irak’ın yeni hükümetinin müzakerelerinin Cumartesi günü başlayacağını belirtti. (www.iraq-
ina.com)
• Irak Uzlaşma Cephesi’nden alınan habere göre, Irak Meclis Başkanı ve yardımcısının Cumartesi veya Pazar günü belirleneceği bildirildi.
(www.nahrain.com)
• Irak eski Başbakanı ve Irak Ulusal Listesi Başkanı Đyad Allavi, süresi dört yıl olacak olan kalıcı hükümetin kurulması konusunda yapılan istişarelere zaman kazandırabilmek ve yeni hükümete zemin hazırlayabilmek için derhal işe başlayabilecek geçici bir hükümetin kurulması önerisinde bulundu.
(www.iraqdewan.net)
• Irak Uzlaşma Cephesi Başkanı Adnan El-Duleymi, Birleşik Irak Đttifakı Başkanı Abdulaziz El-Hekim’in iki gün önce yaptığı “Irak’ın ortasında ve güney bölgelerinde federal bir devlet kurulmalı”, açıklamasına tepki göstererek, böyle bir devlete karşı olduğunu bildirdi. (EL-ŞARK EL-AVSAT GAZETESĐ)
• El-Sabah gazetesinde yer alan habere göre, ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad ve BM’nin Irak Temsilcisi Eşref Kadi’nin Cumartesi günü yapılacak parlamento toplantısına katılacakları açıklandı. (EL-SABAH GAZETESĐ)
• Irak Uzlaşma Cephesi üyesi Halaf El-Uleyyan dün Şii Lider Mukteda El-Sadr’la görüştü. Görüşmede Irak’ın siyasi durumunun konuşulduğu bildirildi. (www.iraq- ina.com)
• Irak Ulusal Diyalog Cephesi Başkanı Salih El-Mutlak yaptığı açıklamada yeni Ulusal Hükümeti kurmaya çalışan siyasi grupların bir proje üzerinde anlaştıklarını belirtti. Ancak bu konular içine Baas Partisi’nin kökünü kurutma konusunun girmeyeceği açıklandı. (www.iraq-ina.com)
• Uzlaşma Cephesi sözcüsü Zafir El-Ani yaptığı açıklamada Cephe’nin Başbakanlık Heyeti içinde oylama konusunda bir proje verdiğini söyledi. El-Ani bu proje içinde başbakanın üç yardımcısının olması gerektiğini bildirdi. Bu üç yardımcının, güvenlik, ekonomi ve hizmet konularından sorumlu olacağı açıklandı. (www.iraq-ina.com)
• Ürdün’ün eski veliahtı Emir Hasan Bin Talal, Irak’ın siyasi gruplarına acil bir şekilde ulusal hükümeti kurmaları çağrısında bulundu. Emir Hasan, Irak’ın parçalanmaması gerektiğini; bu durumun çevre ülkeleri de etkileyeceğini söyledi. (www.iraq-ina.com)
• Müslüman Bilginler Heyeti’nden bir grup Haris El-Zari başkanlığında Rusya’ya ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette heyet üyeleri ve Rusya Dışişleri Bakanı bir araya geldiler. El-Zari, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada Irak’taki direnişçilerin fikirlerini Rus yetkililere aktardıklarını; Irak’ta 6 aydır bir iç savaş yaşandığını söyledi. (IRAK HABER AJANSI)
• “Aki” Đtalyan Haber Ajansı Ulusal Güvenlik Meclisi’nin başkanlığına Irak Ulusal Listesi Başkanı Đyad Allavi aday gösterileceğini bildirdi. (www.iraq-ina.com)
• Londra’da yayımlanan El-Şark El-Avsat gazetesine göre Birleşik Irak Đttifakı, Irak'taki siyasi krizi meclis aracılığıyla çözmeyi planlıyor. Siyasi krizi aşmak isteyen Đttifak, aralarında Đbrahim Caferi’nin de bulunduğu üç ismi parlamentoya sunarak; milletvekillerinin yeni başbakanı belirlemesini isteyecek. Şiiler; Caferi’nin başbakanlığına karşı çıkan Kürt ve Sünnilerin bu öneriyi kabul edeceklerini düşünüyor. Şii ittifak bu hamleyle siyasi krizi aşarken, hem ittifakın birliğini korumuş olacak hem başbakan adaylığından vazgeçmeyen Đbrahim Caferi’yi de diğer siyasi grupların eliyle bertaraf etmiş olacak. (NTV)
• ABD Başkanı George W. Bush, ülkesinin kamuoyunda yüzde 30'lara düşen Irak Savaşına destek karşısında dengeyi koruma kaygısıyla art arda ulusa
seslenişinin 5. gününde, ''Irak'ta hükümet kurulmalı artık'', dedi. ''Irak halkı 15 Aralık 2005 genel seçiminde dimdik ayakta duracak yeni hükümetin kurulmasını istemeseydi gider miydi seçime!'' diyen George W. Bush, ABD'nin Saddam Hüseyin rejimini devirmek için Irak'ı işgal edişi 4. yıla girerken, 3 ay geçmesine karşın Irak'ta yeni hükümetin kurulamayışı karşısında dün Bağdat'a giderek huzursuzluklarını yansıtan ABD'li senatörlere de tercüman oldu.
(AA)(REUTERS)
• Irak'ın başkenti Bağdat'ın batısında 13 ceset bulundu. Irak'ın başkenti Bağdat'ta Kerbela'dan dönen Şiileri taşıyan iki araca ateş açılması sonucu bir Şii’nin öldüğü, 43'ünün yaralandığı bildirildi. Bu arada Irak Başbakan Yardımcısı Ahmed Çelebi'nin ziyaret ettiği, ülkenin kuzeyindeki Beyci kentinde bir hükümet binasına direnişçiler tarafından havan topu saldırısı düzenlendiği bildirildi. Çelebi'nin bir yardımcısı, saldırıdan yara almayan Başbakan Yardımcısı'nın Bağdat'a döndüğünü kaydetti. Bağdat'ın kuzeydoğusundaki Bakuba kenti dışındaki bir yola tuğla taşıyan 3 kişinin, uğradığı saldırıda öldüğü açıklandı. Irak polisinin ayrıca Bağdat'ın batısındaki bir mahallede gece yarısından sonra üzerinde işkence izleri görülen, gözleri bağlı 3 ceset ile başkentin güneyindeki Musayyeb'de de göğsünden vurulmuş bir gencin cesedini bulduğu bildirildi. Güneydeki Kut kentindeki bir morga da askeri üniformalı bir Iraklının cesedinin getirildiği kaydedildi. Öte yandan, Bağdat'ın güneyindeki Medain kentinde bu sabah bir karakola saldırı düzenleyen direnişçilerden 50'sinin, Amerikan ve Irak güçleriyle girdiği çatışmanın ardından yakalandığı açıklandı. Polis, daha önce 4 polisin öldüğü ve 5'inin yaralandığı açıklanan saldırıda saldırganlardan ölen ya da yaralanan olmadığını söyledi. (AA)(AP)(AFP)(REUTERS)
Orta Doğu
• ABD yönetimi, Đran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Irak konusunda ABD’yle görüşmelere onay vermesini reddetti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, ''aramızda bir iletişim kanalı açık olmasına karşın planlanmış bir toplantı yok'', dedi. Sözcü, Đran'ın nükleer programı nedeniyle üzerinde kurulan uluslararası baskıyı azaltmak için Irak konusunda görüşme önerisini kullandığını ileri sürdü ve, ''Kuşku uyandırıcı bir zamanlama'' diye konuştu. Hamaney, Meşhed kentinde yaptığı bir konuşmada ilk kez ABD’yle görüşmelere onay vermiş; ancak ABD'nin Đran'a gözdağı veremeyeceğini söylemişti. McCormack, ''Bu iletişim kanalının bir süredir açık olmasına karşın, Đran rejiminin ABD’yle iletişime geçmek için bu özel anı seçmesi ilginç'', dedi.
(AA)(AP)
• Đngiliz The Times gazetesi, Londra'nın Đran'ın tartışma yaratan nükleer faaliyetlerini durdurmaması halinde, yaptırımların, hatta güç kullanımının önünü açacak bir BM kararından yana olduğunu yazdı. Đngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi işlerden sorumlu yetkilisi John Sawers'ın geçen hafta kaleme aldığı gizli mektuba dayandırılan haberde, Đngiltere'nin önümüzdeki aylarda Đran'ın nükleer faaliyetlerini durdurmasını öngören ''VII. Bölüm'' başlıklı karara destek vereceği belirtildi. John Sawers'ın pazartesi günü New York'ta BM'nin daimi üyeleri Đngiltere, Çin, Rusya, ABD ve Fransa ile daimi üye olmayan Almanya'nın Đran konusunda yaptıkları müzakerelere davetli olduğu
ifade edilen haberde, Sawers'ın 16 Mart'ta kaleme aldığı gizli mektubunu Amerikalı, Fransız ve Alman meslektaşlarına ilettiği kaydedildi. Haberde, Sawers'ın mektubunda, ''Đranlılar, çok ciddi önlemlerin olasılık dahilinde olduğunu bilmelidir. Bu da Đran dosyasının VII. Bölüm temelinde ele alınacağı anlamına geliyor'', ifadesini kullandığı bildirildi. Haberde, Sawers'ın, BM Güvenlik Konseyi'nde, Mayıs başında kabul edilmesinin hedeflenmesi gereken bir karar dahilinde, Đran'ı bütün uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almaya zorlamayı önerdiği belirtildi. Sawers'ın, bu aşamaya gelmeden önce Đran'a son bir şans verilmesini de salık verdiği kaydedilen haberde, Đngiliz diplomatın bunu ''Tahran'ın hakkında oluşan izlenimleri düzelterek, barışçı geri adım atmasını sağlayacak biçimde'' sunulmasını tavsiye ettiği de bildirildi.
(AA)(AFP)(TIMES)
• Filistin meclisinin, Đsmail Haniye'nin kurduğu Hamas kabinesinin güven oylaması için 25 Mart'ta toplanacağı bildirildi. Ancak Güven oylamasının, Đsrail'de 28 Mart'ta yapılacak genel seçimlerden sonra yapılması bekleniyordu.
132 milletvekilinin çoğunun, oturumda konuşma talep edebileceği, bu nedenle oylamanın günlerce ertelenebileceği belirtiliyor. Bu arada Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), radikal Hamas hareketinden hükümet programında değişiklik yapmasını istedi. FKÖ Yürütme Kurulu üyesi Teysir Halit, ''Yürütme kurulumuz Hamas'ın FKÖ'nün üstünlüğünü tanımayan siyasi programını değiştirmesini istiyor'', dedi. Hamas, hükümet programında FKÖ'yü Filistin halkının ''tek meşru temsilcisi'' saymıyor. Eski Başbakan Ahmet Kurey de, ''FKÖ'yü tanımayan bir hükümet kurulamayacağını'', söyledi. Kurey, ''program kabul edilemez; çünkü FKÖ'nün üstünlüğünü tanımıyor'', dedi. Ancak Hamas hareketi, FKÖ'nün hükümet programında değişiklik isteğini reddetti. Hamas sözcüsü Sami Ebuzühri, ''FKÖ'nün isteği kabul edilemez'', dedi. ''Bu istek aynı zamanda yasadışı'' diyen sözcü, hükümet programı konusunda söz söyleme yetkisine sahip tek kurumun meclis olduğunu belirtti. (AA)(AP)(AFP)(REUTERS)
• Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, Đsrail'e yönelik silahlı mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi ve Washington yönetiminin Ortadoğu stratejisinin terörizmi alevlendirdiğini savundu. Meşal, Đsrail'in işgal ederek istikrar sağlayamayacağını belirtti ve ''Seçmek zorundalar. Bu, Đsrail'in anlaması gereken bir mesajdır'', dedi. Silahlı direnişin yasal, Filistin halkı ile aralarında Hamas'ın da bulunduğu Filistinli örgütlerin, her türlü direniş ihtimalini kullanma hakkına sahip olduğunu belirten Meşal, Filistin yönetiminin, ihtiyaçları karşılamak için yılda 1.75 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu, Arap ülkelerinin yardım edeceğinden emin olduğunu kaydetti. Meşal, Đsrail'in Filistin'deki işgaliyle ABD'nin önyargılı politikası devam ettiği sürece terörizmin ayakta kalacağını ifade etti. ABD Başkanı George W. Bush'a, ''hatalarını daha da vahim hale getirme'' şeklinde mesaj verdiğini kaydeden Meşal, Filistin halkının haklarına yönelik tavrını değiştirmediği sürece Đsrail'in tanınmasına yönelik uluslararası baskıları reddedeceklerini söyledi. Meşal, ''Kurbana, katilini veya kendisini işgal edeni tanıması için baskı yapmak mantıklı değil. Gereken, Đsrail'in kökten değişiklik yapması'' şeklinde konuştu. (AA)(REUTERS)
Kafkasya ve Orta Asya
• Güney Osetya lideri Eudard Kokoity, Gürcistan'dan ayrılıp Rusya Federasyonu'na bağlanmak için Rusya Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı planladığını söyledi. Kokoity yaptığı açıklamada, ''Anayasa Mahkemesi'ne Güney Osetya'nın statüsünün belirlenmesi için kısa bir süre sonra başvuruda bulunacağız. Çünkü Osetya'nın 1774'te Rusya Đmparatorluğu'na katılmasına dair belge var. Osetya'nın güney parçasının Rusya'dan ayrılmasına dair bir belge yok'', dedi. ''Eğer Rusya'dan hiç kopmamışsak neden bugün Rusya'nın Rusya ile birleşmesi konusunu yeniden gündeme getirelim?'' diyen Kokoity, Güney Osetlerin yüzde 95'inin Rusya Federasyonu vatandaşı olduğunu, dolayısıyla kendilerinin durumunu Kosova’yla kıyaslamanın da yanlış olacağını söyledi. (AA)
• 23.03.06 tarihinde Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Sergey Đvanov, 2010 yılına kadar Rus Hava Kuvvetleri’nin son model SU-34 savaş uçaklarına sahip olacağını açıkladı. (www.interfax.ru)
• 23.03.06 tarihinde Kazakistan Senatosu ‘Avrasya Kalkınma Bankasının Kurulması Üzerine Anlaşmanın Yürürlüğe Konması’ kararını onayladı.
Anlaşma, Kazakistan Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasında yapılmıştır. Kazakistan Cumhuriyeti Maliye Bakanı Natalia Korjova’nın bildirdiğine göre anlaşma iki ülkenin pazar ekonomisini ve ticari-ekonomik ilişkilerini geliştirmek maksadıyla yapılmıştır. Bankanın sermayesi 1 milyar 500 milyon dolardan oluşmaktadır, Kazakistan’ın payı ise bu miktarın 1/3’üdür.
Banka, proje ve programları finanse ederek yatırım faaliyeti yürütecektir.
(www.inform.kz)
• Azerbaycan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Musa Panahov, Dünya Bankası tarafından Azerbaycan devlet demir yolunun tadilatı için 100 milyon dolar tutarında kredi teklif edildiğini açıkladı. (www.interfax.ru)
• Bölgesel çatışmalarla ilgili Dartmut Konferansı Amerikan-Rus Grubu Eşbakanları Harold Sonders (ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı) ve Vitaliy Naumkin (Rusya, Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı) 27–28 Mart’ta Bakü, 29 Mart’ta Erivan, oradan Dağlık Karabağ’ın baş şehri Stepankert’i ziyaret edecekler. Dağlık Karabağ çatışmasıyla ilgili Dartmut süreci Ekim 2001 tarihinden beri devam etmektedir. Grup tarafından 26.06.05 tarihinde Moskova’da ‘Azerbaycan, Ermenistan ve Dağlık Karabağ bölgesinde barış süreciyle ilgili çerçeve anlaşması projesi’ hazırlanmıştır. Projenin amacı, üç taraftan sosyal, siyasi ve ekonomi alanlarında, toplumun her kesiminden insanları barış sürecine katmaktır. (www.regnum.ru)
Avrupa Birliği
• AB devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek ve iki gün sürecek AB Zirvesi, ''hafifletilmiş bir gündem'' çerçevesinde bugün başlayacak. ''Avrupa inşasının geleceğine ilişkin belirsizlik ortamında'' yapılacağı ifade edilen Zirve’de, ''2010 yılına kadar dünyanın istihdam ve rekabet gücü en yüksek ekonomisini oluşturmayı'' hedefleyen ''Lizbon Stratejisi'' tekrar gözden geçirilecek. Dönem Başkanı Avusturya'nın Zirve’de, ekonomi ve istihdam gücünü artıracak bazı önlem önerilerini devlet ve hükümet başkanlarına
sunacağı; ancak bunların şimdiden ''kötümser'' karşılandığı belirtiliyor. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Zirve öncesinde yaptığı değerlendirmede, Lizbon Stratejisi hedeflerine erişilemediğini hatırlatarak, bu hedefler üzerinde geliştirme amaçlı değişiklikler yapılmasını yerinde bulmadıklarını ifade etti ve Avusturya'nın önerilerinin ''bilimsel incelemelere dayanmadığını'', söyledi. Avusturya Dönem Başkanlığı'nın, ''Zirve’ye bir anlam kazandırmak için'' önerilerden söz ettiği ve ''suni bir gündem oluşturduğu'' ileri sürülüyor. Devlet ve hükümet başkanları, Zirve’de, enerji sektöründe AB ülkeleriyle şirketleri arasındaki rekabet sorunlarını ele alacaklar.
Değerlendirmesinde enerji maliyetinin ekonomi için önemli bir sorun oluşturduğunu kaydeden Barroso, küresel rekabet gücünün enerji fiyatlarıyla bağlantısına değinerek, AB'nin uyumlu bir enerji politikası ile yeni bir strateji belirlemesi gereği üzerinde durdu. Barroso, bu alanda, ''nükleer enerji dahil, hiçbir tabu olmaması gerektiğini'', anlattı. Liderler, 2004 yılında, Anayasa projesinin referandumlar sonunda askıya alınmasının ardından ''çıkmaza giren'' AB'nin ''yeni bir strateji'' belirlemesi için çaba harcayacak. (AA)
• Đspanya'nın kuzeyindeki Bask Bölgesi’nin bağımsızlığı için mücadele eden terör örgütü ETA, 24 Mart'tan itibaren kalıcı ateşkes ilan ettiğini açıkladı. Bask Bölgesi’nde yayın yapan Gara adlı gazeteye gönderilen ETA'nın bildirisinde, 24 Mart Cuma günü gece yarısından itibaren kalıcı ateşkese gidileceği, bunun hedefinin ''Bask devletindeki demokratik süreci teşvik etmek'' olduğu belirtildi.
''Bask halkının haklarının tanınmasında yeni bir sürecin başlamasına yardımcı olmak'' istediğini savunan ETA, bu sürecin sonunda ''Bask vatandaşlarının gelecekleriyle ilgili karar ve söz hakkına sahip olması için tüm siyasi yılların garanti altına alınmış olacağını'' ileri sürdü. Terör örgütü, aldığı ateşkes kararının gerek Đspanya, gerekse Fransa hükümetleri tarafından ''olumlu'' karşılanmasını umut ettiğini kaydetti. Ana muhalefetteki Halk Partisi (PP) tarafından ETA'ya bağlı kurumlarla müzakere yapmakla suçlanan Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero bu iddiaları her seferinde reddedip, müzakerelerin sadece ''ETA'nın tamamen silah bırakması halinde olabileceğini'', söylemişti. Geçen günlerde ''ETA'nın sonunun başlangıcı çok yakın'' diyen Zapatero, Bask Bölgesi’nde barışın sağlanması sürecinin ''uzun ve zor olacağını'', dile getirmişti. 1968'den bu yana Đspanya'da terör faaliyetlerinde bulunan ve 850 kişinin ölümünden sorumlu tutulan ETA, son 3 yıldır ölüme neden olan saldırılar yerine, tehdit içerikli maddi hasara yol açan saldırılar düzenledi. ETA bu zamana kadar 10 kez ateşkes ilan etti. Bu arada Đspanya’nın 17 özerk yönetimi içinde en geniş otonom hakka sahip Bask Özerk Yönetimi Başkanı Juan Jose Đbarretxe, ETA'nın kalıcı ateşkes ilan etmesini ''yararlanılması gereken tarihi fırsat'' olarak değerlendirdi. (AA)
• Kosova Başbakanı Agim Çeku, Brüksel'de AB Ortak Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüştü. Çeku'nun görüşmede, Kosova'nın Avrupa'yla bütünleşmek ve uluslararası standartları hayata geçirmek istediğini vurguladığı bildirildi. Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, Kosova Başbakanı'nın, Solana'dan AB'nin Kosova'da yatırım, enerji ve altyapı konularında daha etkin olmasını istediği belirtildi. Çeku'nun, AB'de Kosova'ya eşgüdüm bürosunun açılmasıyla Avrupa'yla bütünleşme sürecine hız kazandırılacağını vurguladığı da kaydedildi. AB Yüksek Temsilcisi Solana'nın, Kosova Başbakanı'na güvendiğini, Kosova'daki durumun kolay olmadığını,
ancak AB standartlarının hayata geçirilmesinde azınlık haklarında somut sonuçlar görmek istediğini aktardığı bildirildi. (AA)
Kıbrıs
• Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, iki günlük resmi ziyaret için 4–6 Nisan tarihleri arasında Kıbrıs Rum Kesimi’ne gidecek. Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu'nun davetlisi olarak Kıbrıs Rum Kesimi’ne gidecek olan Bakoyanni, Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Rum Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas ve Dışişleri Bakanı Yakovu ile ayrı ayrı görüşecek. (AA)
• Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, ''Kıbrıslı Türklere hiçbir alanda ambargo olmadığını'' iddia ederek, ''zorluklar, kendi idarelerinin kendi kendine dayattığı zorluklardır'', dedi. Teknik komiteler konusuna da değinen Papadopulos, ''Teknik komiteler Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin hazırlığıyla ilgili konuları ve iyi ortam yaratılmasını öngören konuları birbirine paralel olarak görüşecek'', dedi. ''Halen, BM'nin ve Genel Sekreter'in Kıbrıs'taki temsilcisinin teknik komitelerin çalışmaya başlaması için Kıbrıs Türk tarafının rızasını sağlamasını beklediğini'' ifade eden Papadopulos, ''biz, davet edildiğimiz anda katılmaya hazırız'', dedi. (AA)
Diğer Haberler
• Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, ''Küresel Terörizm ve Uluslararası Đşbirliği'' konulu uluslararası sempozyuma katılmak üzere Ankara'ya geldi.
Sempozyuma, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace, Güney Kore Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sang-Hee Lee'nin yanı sıra NATO, Barış Đçin Ortaklık ve Akdeniz Diyaloğu ülkelerinin genelkurmay başkanları ve üst düzey askeri yetkililerinden oluşan 82 ülkenin üst düzey askeri temsilcileri de katılacak. Dört oturum halinde yapılacak olan sempozyuma, 12 ülkeden 22 akademisyen, devlet adamı, askeri yetkili, uzman ve yönetici, konuşmacı olarak katılacak. Ayrıca her oturumda birer özel bildiri sunulacak. (AA)
• BM'nin desteklediği bir araştırma sonuçlarına göre, 2005'te, çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 2 milyon kişi, kendi ülkelerinde ''mülteci'' olmaya zorlandı. Norveç Mülteci Konseyi'nin, ülke sınırları içinde mültecilik konusunda hazırladığı 83 sayfalık rapora göre, 2005'te yaklaşık 600 bini Zimbabve'de olmak üzere, 2 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Kolombiya, Kongo, Irak ve Sudan'da da yüz binlerce kişinin kendi ülkelerinde mülteci konumunda olduğu belirtildi. Geçen yılın sonunda, ''ülke sınırları içinde göç etmek zorunda kalan'' kişilerin toplam sayısının 23,7 milyon olduğu kaydedildi. Ülkelerini terk etmek zorunda kalan mültecilerin, uluslararası yasalarla korunduğuna dikkat çeken yetkililer, kendi ülkelerinde ''mülteci'' olan milyonlarca kişinin, saldırıların hedefi olduğuna ve insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarına dikkat çekiyor. Raporda, ''sınır içi mülteci'' sayısının çok yüksek olduğu vurgulanarak, bu kişilerin çoğunun kendi hükümetleri tarafından korunmadığı, hatta çoğu yönetimin bu göçlerden sorumlu olduğu belirtildi. (AA)(AP)
• ABD Başkanı George W. Bush, 20 Nisan'da başkent Washington'da Beyaz Saray'da Çin Devlet Başkanı Hu Jintao ile biraraya gelecek. Bu ziyaret, Hu'nun ABD'ye ilk ziyareti olacak. Beyaz Saray Sözcüsü Scott McClennan, ''sayın Hu'nun 20 Nisan'da Washington'u ziyareti, Başkan (Bush) için iki ülke arasında geniş kapsamda dünya sorunlarını ele almak için çok iyi fırsat olacak'', dedi. Hu'nun, Bush ile terörle savaş, atom silahlarının denetimi, özgürlüklerin genişletilmesi ve ticari denge konusunu geniş çaplı ele almaları bekleniyor. Demokrat Parti New York Senatörü Charles Schumer ile iktidardaki Cumhuriyetçi Parti'den Güney Carolina Senötörü Lidnsey Graham, ABD'nin Çin ekonomisine karşı önlemi olarak yasa tasarısı hazırladılar. Hu'nun ziyaretinden önce kongreden çıkabilecek yasa, eğer Çin hükümeti neredeyse 20 yıldır koruduğu 8 yüen (yuan) = 1 dolar kur dengesini yüen'in değerini artırarak (örneğin 7, 6, 5 yüen=1 dolar gibi) ABD'ye Çin malı akışını yavaşlatma yolu olarak seçmezse, ABD'nin Çin mallarına yüzde 27,5 oranına dek gümrük vergisi tarifesi koymasını öngörüyor. (AA)(AP)(REUTERS)
• Somali'nin başkenti Mogadişu'da Đslamcı militanlarla kabile şefleri ve işadamlarının kurduğu koalisyona bağlı milisler arasında meydana gelen çatışmalarda 20 kişi öldü, 63 kişi yaralandı. Radikal Müslüman din adamlarının iktidara el koyma girişimleri üzerine kabile reislerine bağlı milislerle işadamları arasında geçen ay kurulan ittifakla radikal Müslüman din adamlarına bağlı militanlar arasında sürekli çatışmalar yaşanıyor. Đki taraf arasında 18 Şubat’ta başlayan ve 4 gün süren çatışmalarda 22 kişi ölmüş, 160 kişi yaralanmıştı.
(AA)(AP)
Dünya Basını
Đngiltere gazetelerinde öne çıkan önemli bir konu, terörle ilgili suçlardan yargılanan yedi kişinin mahkemesinde, Londra'daki gece kulüpleri ve büyük alışveriş merkezlerinin saldırı hedefi olduklarının ortaya çıkması.
Financial Times, "Đngiltere'nin terörle bağlantılı en büyük davasında, savcılık makamı ayrıca zanlılardan bazılarının El Kaide üyesi olduklarını iddia etti. Pek çoğunun Pakistan'la bağlantısı bulunduğu belirlenen zanlılar haklarındaki suçlamaları reddediyor", diye yazmış.
Independent gazetesi ise aynı davanın bu kez Rusya bağlantısına dikkat çekmiş: "Đngiltere'de faaliyet gösteren bir hücrenin üyesi ve El Kaide için çalıştığı söylenen bir kişinin, radyoaktif bomba alma hazırlığında olduğu iddia edildi. Tümü Đngiliz vatandaşı olan yedi kişi, ülkede çeşitli terör saldırıları planladıkları suçlamasıyla Đngiliz istihbarat ajansı MI5 tarafından gözaltına alınmışlardı." "Örneğin, zanlılardan Cevat Akbar'ın, iki yıl önce kaydedilmiş bir ses kaydında "Londra'da bir gece kulübüne saldıralım. Kimse bu dans edip duran insanların masum olduğunu söyleyemez" dediği belirtiliyor."
Đngiltere ve Avrupa gazetelerinin diğer bir manşet haberi Đspanya'da ayrılıkçı Bask örgütü ETA'nın hükümete uzattığı zeytin dalı. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi, ETA'nın bu sessiz sedasız ateşkes ilanı ardından gelecek hassas görüşmelerin, Đspanya'nın asıl sınavı olacağını yazmış. Gazete, Đspanya hükümetiyle örgüt arasındaki 'ateşkes' görüşmelerinin son 30 yıl
boyunca 'tek bir tarafın tehditleri ve işlediği cinayetler yüzünden' yanlış yöne saptığı yorumunu yapıyor. Gazeteye göre, başka bir yüzyıldan kalma korku çemberinin kalıntısı olan ETA'nın bu açıklaması, yine de Đspanyolların gönüllerine su serpti.
Yine Alman gazetelerinden Die Welt manşetin hemen altında, "ETA'ya güven olmaz" ara başlığını kullanarak, “ETA silahlı mücadeleye temelli son verdiği sözünü etmiyor, hatta silahsızlanmanın da hemen başladığından bahsedilmiyor”, ifadesi yer alıyor.
ETA'nın ateşkes ilanı hakkında Fransız Liberation gazetesi ise "Madrid'in temkinli yaklaşımına rağmen, Đspanya'da barış umudu doğdu" yorumunu yapmış.
Avrupa basınında bugünün önemli konularından biri de Brüksel'deki Avrupa Birliği zirvesi. Financial Times gazetesinin yorum sayfalarında, Avrupa Birliği zirvelerinin önemli bir ilerleme kaydedilmediği durumlarda, nakit ve vakit kaybı olarak görüldüklerine dikkat çekiyor; ancak bu zirvenin normal koşullar altında yapılmadığını belirtiyor. Gazeteye göre, 'hükümetlerin desteğinde yabancı sermayeye karşı korumacı yaklaşımlarının Avrupa Birliği'nin ortak pazar anlayışının altını kazıdığı bu ortamda, Avrupalı liderlerin birbirleriyle iyi ilişki içinde olmaları ilerleme olacaktır.'
Financial Times gazetesinin iç sayfalarında Türkiye'ye ilişkin bir haber göze çarpıyor. Habere göre Fransa, Türkiye'ye insan hakları konusunda daha sert tutum takınılması için Avrupa'yla gerginlik riskini göze almış durumda. Avrupa Komisyonu, Fransa'nın Türkiye'yle müzakerelerde insan hakları maddelerinin sıkılaştırılması çağrısının, Ankara'yla ilişkileri gerebileceği görüşünde. Avrupalı liderler ayrıca Fransa'nın, bu akşamki zirvede dışişleri bakanlarının genişlemeye ilişkin yeni ve titizlikle hazırlanmış bir stratejinin tartışılarak karara bağlanması yolundaki çağrısıyla karşı karşıya. Türkiye'de geçen hafta yapılan bir kamuoyu yoklaması halkın yüzde 66'sının, Avrupa Birliği'ne girmekten yana olduğunu gösteriyor; ama eğilim baş aşağı görünüyor.
Independent gazetesindeki Ermeni meselesine ilişkin haberin başlığında,
"Amerika Birleşik Devletleri'nin Ermenistan temsilcisinin soykırım ifadeleri nedeniyle kendini bir tartışmanın ortasında buldu", deniyor. "1915 olaylarını soykırım olarak ifade eden Amerikalı temsilcinin geri çekilmesi yolundaki protestolar büyüyor. John Marshall Evans geri çekildiği takdirde, bu durum Türkiye'nin baskılarına boyun eğmek şeklinde algılanabilir. Evans şu anda Amerika'nın Erivan'daki resmi temsilcisi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın bunun altını çizen açıklamaları ise ne Amerika'daki Ermeni toplumunu ne de kongredeki Ermenilerin yoğun yaşadığı güney eyaletleri temsil eden üyeleri tatmin etmişe benziyor. Evans geçen Şubat ayındaki açıklaması ardından, soykırım ifadesini resmen kullanan ilk Amerikalı yetkili olmuştu."
