Cahiliye d nemi olarak geleneksel alg da emmedilen bu kavram, Ara lar n adeta rcahil olduklar veya herhangi bir k lt rel birikimlerinin bulunmad anlam na sabitleneme .
G
n m M sl manlar n n ihninde Cahiliye d ne- mi- a alg s , tamam yla olumsu ve daha ok bil- gisi li in kar l olarak anlam ka anm t r. sl m dan sonra ortaya kan bu kavram n i i, M sl man bak a - s na g re dolduruldu undan tamamen olumsu tasvir- lerle sunulur. Kavrama b yle bir anlam y klenmesinde kimi ayetlerde ge en a klamalar n da rol vard r.Örne in ayetlerde Cahiliye ann ,1 Cahiliye taassu- bu ,2 Cahiliye h km (idaresi ?3 veya Ge mi Cahi- liye de ri kad nlar gibi a l sa lmay n4 mealindeki vurgular, sl m ncesi d neme ait olumsu nitelemele- ri a r t r r. Ke a hadis koleksiyonlar aras nda da bu ba lamda rivayetleri g rmek m mk nd r.5 Geleneksel sl m alg s na bak ld nda, Cahiliye d nemine ait M s- l man bilin alt , fai in, inan n, ahl ks l k ve hukuksu - lu un kol ge di i bir d nem olarak ekillenmi tir.6
Hemen hat rlatal m ki, Cahiliye kavram yayg n kabul haline gelmi olan ilmin dd anlam ndaki bilgisi li i de il, daha ok kibrin, nobranl n, ulm n, ac mas l n veya ba konulardaki a r l klar n dd olan hilmsi li i ifade eder. Nitekim cehl kelimesi kibir, gurur, s n r ta- n ma l k, orbal k, kabal k, kat kal lilik ve barbarl k gibi
anlamlar i ermektedir.7 Dolay s yla Cahiliye d nemi olarak geleneksel alg da emmedilen bu kavram, Ara - lar n adeta rcahil olduklar veya herhangi bir k lt rel birikimlerinin bulunmad anlam na sabitleneme . Ni- tekim H . eygamber e ya t klar itira lara bak l rsa, bir- ok konuda bilgi sahibi olduklar n , ke a belli bir inan gelene ini s rd rd klerini g r yoru .
Rasulullah (a.s. tebli s recine ba lad aman, Ara - lar n en ok itira etti i konulardan birisi atalar n n di- nini s rd rme reksiyonudur. Onlar atalar n n inanc na sahi olduklar n ve bunu de i tirmek istemediklerini ma eret olarak ileri s r yorlard . Hatta atalar n n inan- c na sahi olmalar n , Allah n takdiri olarak sunu , ut- erestli i kendilerinin icat etmedi ini dile getiriyorlard . lgili ayetlerin bir k sm nda bu durum yle a klan r:
K f rde direnenlere, Allah n indirdiklerine uyun de- nildi i aman, onlar Hay r, bi atalar m dan ne g rd y- sek ona tabi oluru derler. ( eki Ya atalar hi bir eye akl kesmeyen ve do ru yolu bulamayan kimseler idiy- se 8
B R CAH L YE NANC OLAN
ATALAR D N NE
BA LILI IN A DA TE AH RLER
OM lahiyat Fak ltesiROF. DR. SRAF L BALCI israfilbalci@hotmail.com
Onlara, Allah n indirdi i (Kitab a ve El i ye uyun denil- di inde, Atalar m dan g rd klerimi bi e yeter derler.
( eki Ya atalar hi bir ey bilmiyor ve do ru yolu bula- mam sa 9
Onlar yle ceva verdiler: Ne yani, imdi sen bi e, yaln Allah a kulluk etmemi ve atalar m n ta nd utlar terk etmemi i in mi geldin ayet do ru s yl - yorsan, bi i korkuttu un a ab erimi e getir de g relim bakal m. 10
M riklerin ut erestli inin onlar ok k t bir yola s - r kleyece inden hen
olmas n. Onlar da, daha nce atalar n n ya t klar gibi utlara ta yorlar. Hi hesi bi onlar n ay - na d en ce ay verece-
i . 11
Cahiliye Ara lar , Allah n iradesi veya takdiri do -
rultusunda ut erestli i ya da irki benimsediklerini vurgularken asl nda bunu kaderin bir cilvesi olarak g r- m lerdir. Kimi yorumlara g re geleneksel sl m anla- y ndaki kaderci inan n i lerinin Emeviler d nemine kadar u and s ylenir. Tes it yanl de il, fakat ayet- lere bak ld nda asl nda Emeviler deki kaderci anlay n i lerinin Cahiliye d nemine kadar u and n ve daha sonradan sl m moti e s sleni ekillendirilerek bir inan doktrinine d n t r ld n s ylemek m m- k nd r. Nitekim Kur an onlar n ahiret g n nde sorguya
ekilecekleri aman elest be mi olarak bilinen ve insa- no lunun hayata gelmeden nce Allah tek ilah olarak kabul edece ine dair verdi i s n hat rlat laca n , an-
cak onlar bu akitle me veya Allah a inanma konusunda haberlerinin olmad n ve bu nedenle irke d t klerini ifade edeceklerini haber verir,12 ard ndan onlar n kaderci anlay lar n yle yans t r:
Daha nce atalar m irke d m ler. Bi ler onlar- dan sonra gelen nesilleri . imdi bat l yola d enlerin y nden mi bi i ce aland racaks n ... 13
S konusu kaderci anlay n bir daha a k ifadesini Nahl Sûresinde Kur an yle dile getiriyor:
M rikler diyorlar ki, a- yet Allah dileseydi bi de atalar m da O ndan ba ka bir varl a ta ma , O nun helal k ld n haram say- ma d k. (Ey eygamber Onlardan nceki kavimler de b yle ya m lar ve ben-
er s ler s ylemi lerdir.
Bilin ki, El i ye d en, sa- dece kendilerine gelen vahyi tebli etmektir.14
irk ko anlar diyecekler ki, ayet Allah dileseydi bi de, atalar m da, O na ortak ko ma , kendi kendimi e hi bir eyi haram sayma d k. Onlardan ncekiler de, El ilerini b yle yalanlam lard 15
(M rikler K be yi anadan ryan tavaf ederken Bi atalar m dan b yle g rd k, aten Allah da bi e b yle emretmi tir derler. Sen onlara de ki, Allah irkin i leri emretme , bilmedi ini , ayn amanda asl esas olma- yan eyleri mi O na isnad ediyorsunu 16
Ayetlere bak ld nda asl nda Emeviler deki kaderci anlay n i lerinin
Cahiliye d nemine kadar u and n ve daha sonradan sl m motifle s sleni
ekillendirilerek bir inan doktrinine
d n t r ld n s ylemek m mk nd r.
G NCEL - B R CAH L YE NANC OLAN ATALAR D N NE BA L L N A DA TE AH RLER
Kur an- Ker m atalar dinine ba l l n ve bu ba lamda eygamberlere itira n ge mi ten beri var oldu unu ve bu anlay n adeta insano lunun bir hastal haline gel- di ini haber verir ve bu ba lamda ge mi eygamber- lere ya lan itira lardan rnekler sunar. Verilen rnekler bir taraftan muhata lar iknaya y nelikken bir taraftan da Resulullah teselliye y nelik mesaj da i ermektedir.
Haddi at nda ilk muhata kitleye ya lan uyar gibi, g - n m M sl manlar na da a a k uyar elli indedir.
lgili ayetlerden bir k sm n yle s ralayabiliri :
Dediler ki, Ey Salih, bun- dan nce sen i imi de kendisine mit ba lanan birisiydin. imdi sana ne oldu da, atalar m n ta t -
eylere ta maktan bi i
men etmeye al yorsun Bi senin bi i davet etti in inanc n ger ekli i konusunda teredd t i indeyi .17
Dediler ki, Ey uayb Atalar m n teden beri ta nd utlardan ve mallar m diledi imi gibi al -satmak- tan va ge memi gerekti ini, sana dinin mi emrediyor (Me er Sen ne kadar halim-selim, ne kadar da ak ll bir adamm s n.18
Firavun un adamlar dediler ki, Sen bi i atalar m dan g r rendi imi dinden va ge irmek ve sonunda bu lke y netimini karde inle birlikte ele ge irmek i in mi kar m a kt n unu iyi bilesini ki, bi ikini e de asla inanmayaca . 19
Onlar n itira lar erine H . Mûs u kar l vermi tir:
O, si in de gelmi ge mi atalar n n da Rabbidir 20
Kur an atalar inanc n s rd rmedeki srarlar erine mu- hata lar n uyar rken Allah terk edi ta nd klar utla- r n kendilerinin ve atalar n n uydurduklar sahte ilahlar olduklar n vurgular. Hatta onlar n tanr olarak kabul edi- lebilece ine dair hi bir delil veya ayetin indirilmedi ine dikkat eker. Ard ndan h km n/dinin sadece Allah a ait oldu unu ve O nun indirdikleri ile kaim k l nd n belirtir ve l y k yla Allah tan y kulluk ya da ibadet etmeleri gerekti ine vurgu ya ar.21 Hatta somut rnek vererek melekleri Allah n k ocuklar olarak nitelemelerinin anlams l na de inerek, Bu konuda ne kendilerinin ne de atalar n n hi bir sa lam bilgi veya dayanaklar n n olmad na 22 dikkat eker.
Kur an- Ker m in bir ok ayette atalar dinine vurgu ya -
mas ve bu konuda uyar larda bulunmas , muhata lar - n n ge mi in olu turdu u inan veya de erlere s k s k - ya ba l olduklar n n bir g stergesidir. Kur an onlar n e- li kilerine i aret ederken s rekli akla veya idrake vurgu ya ar. Hatta ayet atalar inanc na sahi k lacaksa, en b y k atalar olarak kabul ettikleri H . brahim in dini- ni (hanif referans g sterir ve ona inanmalar n tler.
Tevhidin kar l olarak kullan lan hani ik,23 ed-d n, slam, f tratullah olarak nitelenir.24 Kur an H . brahim elinde bir ok somut rnek vererek uyar larda ya l r.
Nitekim Resulullah a iddetle itira edenleri uyar rken, H . brahim rne ini verir ve kavmini utlara ta - maktan al koymaya a- l t n , ancak halk n ona kar u itira da bulundu-
unu hat rlat r: Bi atala- r m dan b yle g rd k. Onlar da bu utlara/heykellere ta yorlard .25
Kur an ge mi veya atalar inanc na k r k r ne ba l - l sa kl k olarak niteler ve H . brahim in kavmi e- linde u uyar y ya ar: Ger ek u ki, si de atalar n da, a a k bir sa kl k i indesini .26 Yine O nun a ndan u soruyu sorar ve ihinleri al t rmak ister: eki, si in ve ge mi te atalar n n ta t eylerin ne oldu unu hi d nd n m Bilin ki, o utlar benim d man md r.
Benim dostum ise sadece lemlerin Rabbidir.27
Atalar dinine k r k r ne ba l l n a da yans mas n s rekli ge mi din b y kleri, lim-ulema s n f veya Ha - ret s fat yla y celtilen say s otoriteye ba l kalma reak- siyonunda g rmek m mk nd r. Kur an ge mi te otori- te g r len din b y klerine de il, vahye ba l l a vurgu ya maktad r. Dolay s yla Kur an ayet ge mi veya ata- lar dini y celtilecekse, y celtilmesi veya benimsenmesi gereken insanlar n kendi elleriyle olu turduklar sahte ilahlar de il, ortak ata olan ve H . eygamber e indirilen din gelene in atas olan H . brahim in dinine ba l l
ne kar r.
Hat rlatmakta yarar g rd m bir husus ise, Kur an n vurgulad atalar dini vurgusunun asl nda kabileden ka- bileye de i en ya ar etti i, bununla birlikte temelde tevhid- irk m cadelesi ba lam nda genel bir niteleme elli i ta d ger e idir. Di er bir ifadeyle as l vurgu, kendi kabile karlar i in gerekti inde inand klar din bile ara salla t rmalar d r. Bu y den Kur an bir taraftan atalar dinini yererken bir taraftan da k r k r ne ba l l -
Kur an ge mi te otorite g r len din b y klerine de il, vahye ba l l a vurgu
ya maktad r.
rof. Dr. sra l Balc
n anlams l na vurgu ya ar. Bu nedenle ayet atalar dininden s edilecekse kabileler aras farkl tel kki- lere ait detaylara girmeksi in, m riklerin de ata ortak kabul ettikleri H . brahim in tevhid esasl dini ere birle meleri gerekti ini hat rlat r. hesi bu hat rlat- ma ayn amanda dinin
ara salla t r lmas n n n n kesen s n rd r.
Vahyin dile getirdi i bu husus, g n m a s n- dan de erlendirildi inde t k farkl cemaat-ta- rikat veya guru lar n ortak ayda olarak din s ylem kullanmalar na
ra men, kendi i lerinde bir ok farkl tel kkilere sahi olmalar veya sl m n belirledi i kurallar n d na ka- bilmeleridir. Dikkat edilirse
Resulullah a itira edenler hak ve hakikat yerine daha ok, bireysel veya kabilev kar nedeniyle d manl k g stermekteydi. To lumsal veya ekonomik stat , en- gin-fakir ayr m na daya- l team ller, tak nt haline gelmi al kanl klar veya benimsenen gelenek ya da adetlerdir. Kur an n em- metti i atalar dini ile g n - m deki kimi cemaat veya tarikatlar n, kendi istikballeri i in gerekti inde din ya da siyas s ylem kullanmalar aras nda temelde bir farkl l k g kmemektedir.
Malum oldu u ere Ara sosyal ya ant s nda kabi- leler ve onlar n her bir ye- si, t k g n m deki tari- kat-cemaat ya lanmas gibi, haks da olsa kendi kabile- sinin karlar do rultusunda hareket etmek orundad r.
Bu y den kabilesinin yan-
l lar n sorgulama , sorgulayama da. Sadece kabilenin kar i in m cadele eder veya kendisine verilen rol oy- nar. Kabileye kar bu ba l l k ylesine i selle tirilmi tir
ki, en ahl k d bir davran bile sorgulanama . Örne- in gelene e g re haram aylarda kan d kmek yasakt r.
Ancak ayet kabile yesi bu eylemi ger ekle tirmi se, di er yeler onu sahi lenmek orundad r. Dikkat edi- lirse, g n m deki ba cemaat ya lanmalar nda da
ben er bir ba l l k esas hakimdir. Cemaat ye- si bulundu u cemaati veya kendi ad na karar verenleri sorgulayama . Vahye veya din de er- lere a k bir ekilde ay- k r olsa bile, cemaatin menfaati i in do rudan nasslara ayk r olan dav- ran /eylemi sergilemek, adeta din bir g rev olarak tel kki edebilir. Maksada ula an her yol mubaht r feh-
vas nca, gerekti inde devlet imk nlar bile kullan larak e itli devlet kademelerine s d r lan ajanlar vas tas yla devletin en mahrem bilgileri bile, cemaatin kar u runa
Kur an n emmetti i atalar dini ile g n m deki kimi cemaat veya tarikatlar n, kendi istikballeri i in gerekti inde din ya da siyas s ylem kullanmalar aras nda temelde
bir farkl l k g kmemektedir.
GÜNCEL -
if a edilebilir. Her ne kadar din de erlere b t n yle ayk r olsa da, b yle bir anlay n sergilenmesinde her- hangi bir beis g r lme . Yak n ge mi te lkemi de ya- ananlar, dile getirilenlerin adeta somut rne i niteli in- dedir. Adeta cahiliye d nemi Ara lar n n dini veya kendi inan lar n ara salla t rmalar gibi, g n m deki kimi cemaat veya tarikatlar n da ben er bir anlay la hareket etmeleri ilgin bir ironidir.
Mekke to lumuna y nelik olarak kullan lan atalar dini vurgusu, Medine ye hicretten sonra kitab ehli olarak bilinen Yahudilere kar da kullan lm t r. Hat rlanaca ere Resulullah Medine ye hicret etti inde buradaki Yahudiler, geli melerin aleyhlerine d nebilece i endi e- siyle ba lang ta Allah Resûl n n olu turdu u kuralla- ra dahil olmu lard r. H . eygamber de onlar d lama- m ve ili kileri olumlu y nde geli mi tir. Haddi at nda Kur an onlar ikir ehli olarak niteleyi bir bak ma taltif etmi tir. Yahudilerle
ba layan bu olumlu s recin n ul d nemi- ne bile yans d n g - r yoru . Nitekim Mek- ki olan kimi ayetlerde onlara kar yumu ak bir slu kullan l- m , haddi at nda bu
slu , Medine ye hicretin ilk y llar nda da devam etmi - tir. Ancak Yahudilerin giderek sl m to lumundan u ak- la malar , verdikleri s e (Medine anla mas na ba l kalmamalar , M riklerle i birli ine girmeleri, ellikle Bedir sava n n ka an lmas ndan sonraki s re te tedirginliklerinin giderek artmas , adeta aba alt ndan so a g steri Resul llah tehdit etmeye kalkmalar ve d manl klar n a a vurmalar ndan sonra n il olan ayetlerde Kur an onlar iddetle yermi tir. Her ne kadar istisnalar n olabilece i a klamas n ya masa da, slubu giderek sertle tirmi ve atalar n n da ge mi te verdikleri s tutmad klar n ve d nek olduklar n hat rlatm t r.
Hatta melun derecesine var ncaya kadar onlara kar sert bir s ylem kullanm t r. B ylece t k m rikler gibi onlar n da ata kabul ettikleri H . brahim in dinine davet etmi tir. Nitekim Kur an tevhid inanc n yeniden ikame etmeye al rken ilgili ayetlerde bu durumu yle a k- lar:
Ey ( brahim in dinine de er veren Yahudiler Yakub l- mek ereyken ocuklar n ba na to lay Ben l git- tikten sonra kime ibadet edecekseni diye sordu u, on-
lar n da, Bi hem senin hem de atalar n brahim, smail ve sh k n bir olan lahina ibadet edece i ve sadece O na teslim olaca diye kar l k verdiklerinde, si bu konu - malara tan kl k m ettini ki 28
Ayette Kur an atalar n n inanc na sahi olduklar iddia- s n n hangi sa lam bilgiye dayand n sorgulamakta ve bu hat rlatmayla mevcut inan lar n n atalar n n inanc yla uyu mad na dikkat ekmektedir. Kitab ehline y nelik ortak ata vurgusu sadece bu ayetle s n rl de ildir. Örne-
in Yûsuf sûresinde ben er bir a klama yer almakta ve u mesaj verilmektedir:
Rabbin seni se i eygamber ya acak. Seni r ya yo- rumlamay ve onlar de erlendirmeyi retecek. Daha
nce atalar n brahim ve shak a eygamberlik verdi i gibi, sana ve Yakub un soyuna da eygamberlik vere- cektir...29
Referans verilen ayet- lerin muhatab olan m riklerin veya ge - mi kavimlerin ey- gamberlerine kar ink rda srar veya bil- dikleri yoldan a ma- ma konusundaki inat- lar n Kur an ok a k bir dille yererken, adeta g n m M sl manlar na da seslenmekte ve ge mi ten devra- l nan miras koruma konusundaki srar , vahyin ahitli- iyle g den ge irmeleri gerekti ine dikkat ekmekte- dir. Daha da somutla t r rsak, atalar dinine ba l l ktaki
srarda samimiyseni , o halde ortak ata olan ge mi eygamberlerin miras na sahi k n. Si inand klar - n n do ru oldu unu nereden biliyorsunu ? ayet bu konuda samimiyseni , vahyin tan kl na ba vurun ve din ya da ge mi miras olarak kabul etti ini inan- c n , vahyin nda g den ge irin. Aksi halde si in inand n birtak m do rular n Allah n Kitab ile eli e- bilece ine dikkat ekmektedir.
Atalar dini tak nt s ne ya k ki, g n m M sl manla- r n n en nemli roblemlerinden birisidir. a da M s- l man bilin alt , devral nan miras n Resulullah tan itiba- ren kesintisi ekilde geldi ini ve her aktar lan rivayetin hi bir kesintiye u ramadan g n m e ula t ann yla hareket eder. Oysa g n m de elimi in alt nda bulunan klasik eserlerin en erkeni hicr 150 li y llara dayan r ki, bu tarih 767 civar yani yakla k olarak Abb s lerin kurulu y llar d r. Daha ncesinde elbette ki, ya l metinler vard .
Olaylara ait kay tlar birinci el kaynaklar de il ikinci, nc el kaynaklar n anlat lar ndan
olu arak derlenmi ve bunlar Abbas lerin kuruldu u 750 li y llara do ru ya ya ge irilmi tir
B R CAH L YE NANC OLAN ATALAR D N NE BA L L N A DA TE AH RLER
Ancak Kur n metni hari tutulursa, bunlar dini metin ol- maktan iyade ba ara i iktalar , birtak m mektu veya anla ma metinleri ve ek t oranlar n belirten ya lard r.
Bunlar n haricinde olaylara ait kay tlar birinci el kaynak- lar de il ikinci, nc el kaynaklar n anlat lar ndan olu- arak derlenmi ve bunlar Abbas lerin kuruldu u 750 li y llara do ru ya ya ge irilmi tir, hadis tedvini ve teli de bu d nemlere denk gelir. Bu tarihsel s re bilinmedi in- den, elimi de var olan b t n yle rivayet k lt r ne dayal kaynaklar ve bu konuda ellikle de Kur n dan sonra en nemli otorite olarak g sterilen k t b-i sitte eserleri dahil, tamam insan unsurudur ve daha sonradan ted- vin ve telif edilmi lerdir. Rivayet k lt r n n ekillendir- di i ve klasik sl m kaynaklar olarak bilinen eserlerin tarihsel ge mi i, b yle bir ger ekli e dayand na g re, ge mi ten devral nan miras n sorgulamas kabul edil- mesi, adeta Cahiliye d nemi Arab n n atalar n n dinini sorgulamaks n kabul aras nda fa la bir fark yoktur.
Ö ellikle vahiy gibi tart mas metin (Kur an , M sl manlar n elindeyken, sl m inanc n rivayet k lt r er evesinde ekillenen ve adeta atalar dini formuna sokan birtak m anlay , tel kki ve rit ellere sabitlemek, bilin li M sl man i in b y k bir vebalin tesinde ciddi bir sorumluluktur. Dolay s yla M sl manlar nce dev- rald klar miras , inand klar Kitab tan mak ve bilmek durumundad rlar. Akla-d nmeye vurgu ya an Kur n, din adamlar na ayr cal k tan yacak bir otorite makam n n n n kesmi tir. Di er bir ifadeyle bireye m thi bir - g rl k alan tan m t r. Buna ra men geleneksel alg da
din adam veya limi olarak birtak m ya ay otoriteler olu turulmu ve onlar n g r veya eserleri, adeta vahiy gibi otorite gibi tel kki edilmi tir. Sorgulamaks n kabul g ren bu otoritelere ba l l kla, Cahiliye d nemi Ara la- r n n k r k r ne utlara ta malar a s ndan asl nda bir fark yoktur. Nitekim g n m de ok e itli ak mlar veya bunlara nderlik eden isimlere olan ba l l k bunun ti ik rne idir. Her birisinin iddias ve s ylemi Kur n ol- du u halde asla vahyin ba lay c l nda birle ememeleri hayli ilgin tir. T k Cahiliye d nemindeki Ara lar genel- de ut erestli e inanmakla birlikte hemen her kabilenin kendine g bir utu vard ve kendi i lerinde ar alan- m l k ar ederlerdi. Bunun arkas ndaki en nemli saik ise, olu turulan ya ay din otoriteleri ve Kitab tan mama eksikli idir.
M sl man bilinci vahyin ba lay c l nda birle ti i a- man, ya ay otoritelerin hi bir h km n n olmad ger- e i ortaya kar ve bu takdirde, falan otorite veya lan
otoriteye ait din alg s yerine vahyin in a etti i ve Resu- lullah n hayata tatbik etti i sl m inanc , g n llere yer- le mi olur. Aksi takdirde vahiy d ndaki herhangi bir din alg s ya rivayete ya da otorite kabul edilen herhangi birisinin yorumuna dayan r ki, bu, her aman do ru ve sa l kl bir sonunca g t rme . Dolay s yla M sl manlar ele tirdikleri Cahiliye Arab n n durumuna d memeli- dirler. Unutulmamal d r ki, Kur an atalar dinini yererken, muhata lar n vahyin belirledi i s n rlar er evesinde Allah n indirdi ine davet etmekte ve vahyin ayd nl n
m yolu olarak g stermektedir.
Notlar
1. l-i mr n 3/154.
2. Fetih 48/26.
3. M ide 5/50.
4. Ah b 33/33.
5. bn Hanbel, III, 446, 447, 478 Buh r , Men k b , 8 D rim , Mukaddime , 1 Tirmi , Tefs ru l-Kur n , 22.
6. Mustafa Fayda, C hiliye , D A, stanbul 1993, VII, 17 Ne et a atay, sl m Öncesi Ara Tarihi ve Cahiliye a , Ankara 1982, 99 Adnan Demircan, Son eygamber in Geldi i Co - rafya ve To lum: Hica B lgesi ve C hiliye Ara lar , Cahiliye To lumundan G n m e H . Muhammed, Fecr yay. Ankara 2007, 44.
7. Mahmûd kr lûs , Bulû u l-Ereb fî Ma rifeti Ah li l-Arab, D ru l-kutubi l-ilmiyye, Beyrut t.y., I, 16 Georges D vûd, Edya- n l-Arab kable l- slam e ech he l-hadar e l-ictima , Beyrut 1988/1408, 160-61.
8. Bakara 2/170.
9. M ide 5/104.
10. A r f 7/70.
11. Hûd 11/109.
12. A r f 7/171.
13. A r f 7/172.
14. Nahl 16/35.
15. En m 6/148.
16. A r f 7/28.
17. Hûd 11/62.
18. Hûd 11/87.
19. Yûnus 10/78.
20. uar 26/26.
21. Yûsuf 12/40.
22. Kehf 18/5.
23. Bakara 2/135 l-i mr n 3/67, 95 Nis 4/125 En m 6/161 Yûnus 10/105 Nahl 16/123.
24. Rûm 30/30-32.
25. Enbiy 21/53.
26. Enbiy 21/54.
27. uar 26/75-77.
28. Bakara 2/133.
29. Yûsuf 12/6.
rof. Dr. sra l Balc